17 Mayıs 2007 Perşembe

Türkiye’nin kalp =?ISO-8859-1?Q?sa=F0l=FD=F0=FD endi=FEe?= verici

Kalp damar saðlýðýný korumak için sigarayý azaltýlmalý, daha az hayvansal yað, et ve tuz, daha çok sebze meyve içeren bir beslenme alýþkanlýðý kazanýlmalý. Sývý yað özellikle zeytinyaðý tüketilmeli. Her yaþta fizik aktivitenin artýrýlmasý desteklenmeli...

Hacettepe Üniversitesi Týp Fakültesi öðretim üyesi ve Türk Kardiyoloji Derneði Baþkan Yardýmcýsý Prof. Dr. Lale Tokgözoðlu, kalp damar hastalýklarý konusunda sigara içiminin Türkiye'deki en yaygýn risk faktörü olduðunu belirterek, "Günde 4 sigara içmenin, hatta pasif olarak içmenin bile kalp damar hastalýðý riskini artýrdýðý kanýtlanmýþtýr" dedi.

Saðlýk Bakanlýðý'nýn yayýn organý Diyalog'un bu ayki sayýsýnda, Prof. Dr. Lale Tokgözoðlu'nun "kalp damar saðlýðý"na iliþkin yazýsýna da yer verildi. Buna göre, Tokgözoðlu, "çaðýn salgýný" olarak nitelendirilebilecek kalp ve damar hastalýklarýnýn tüm dünyada olduðu gibi Türkiye'de önemli bir saðlýk sorunu ve eriþkinlerde en sýk görülen ölüm nedeni olduðunu kaydetti.

Türkiye'deki ölümlerin yaklaþýk yarýsýnýn kalp ve damar hastalýklarýna baðlý olduðunu belirten Tokgözoðlu, "Ülkemizde kanserden ölen her 1 kiþiye karþýlýk 4 kiþi kalp damar hastalýklarýndan yaþamýný yitirmektedir. Trafik kazalarýnda ölen her 1kiþiye karþýlýk ise 30 kiþi kalp damar hastalýklarýndan vefat etmektedir" dedi. Tokgözoðlu, Türkiye'nin diðer Avrupa ülkeleri ile kýyaslandýðýnda koroner kalp hastalýðýna baðlý ölümlerde kadýnlarda ilk sýralarda, erkeklerde ise ilk beþte yer aldýðýný, bunun endiþe verici olduðunu belirtti.

RÝSK FAKTÖRLERÝ
Kalp damar hastalýklarýnýn en sýk görülen türünün aterosklerotik koroner kalp hastalýðý olduðunu ifade eden Tokgözoðlu, bunun ateroskleroza (damar sertliði) baðlý olarak kalbi besleyen damarlarýn daralmasý sonucu oluþtuðunu anlattý. Aterosklerotik kalp damar hastalýklarýnýn kesinlikle yaþlanmanýn kaçýnýlmaz sonucu olmadýðýný vurgulayan Tokgözoðlu, þunlarý kaydetti:
"Risk faktörlerinin birçoðu yaþam tarzýyla ilgilidir ve önlenebilir niteliktedir. Genetik eðilim ise henüz deðiþtirilememektedir. Ailede birinci derece erkek akrabalarda 55, kadýn akrabalarda 65 yaþýndan önce koroner kalp hastalýðýnýn bulunmasý kiþide koroner kalp hastalýðý geliþmesi için önemli bir risk faktörüdür. Ancak, en az genetik nedenler kadar önemli bir baþka etmen çevresel risk faktörleridir. En önemli çevresel risk faktörleri sigara, kan basýncý-yani tansiyon- yüksekliði, þeker hastalýðý ve kan yaðlarýnýn uygun düzeyde olmamasý (kolesterol düzeylerinin yüksek olmasý, iyi kolesterol olarak adlandýrýlan HDL'nin düþük olmasý.) Özellikle bel çevresinde yoðunlaþan þiþmanlýk, kalp damar hastalýðý riskini artýrýr. Son zamanlarda psikososyal stresin de kalp damar hastalýklarý için bir risk oluþturabileceði düþünülmeye ve yeni çalýþmalarda kanýtlanmaya baþlanmýþtýr."

Tokgözoðlu, bu risk faktörlerinin birden fazlasýnýn bulunmasýnýn kiþinin riskini toplayarak deðil, katlayarak artýrdýðýna dikkate çekti. Çocuklarda daha çok doðumsal kalp hastalýðý ve romatizmal kalp hastalýðý görüldüðünü ifade eden Tokgözoðlu, "Aterosklerotik kalp damar hastalýðýnýn temelleri çocukluk yaþlarýnda atýlýr. Doðru ve dengeli beslenme alýþkanlýklarý ilköðretim çaðlarýnda aileleri, öðretmenleri tarafýndan çocuklara verilmeli ve düzenli egzersiz alýþkanlýklarý yerleþtirilmelidir" dedi.

Sigara içiminin Türkiye'deki en yaygýn risk faktörü olduðunu vurgulayan Tokgözoðlu, "günde 4 sigara içmenin, hatta pasif olarak, yani bulunulan ortamda baþkasýnýn sigara içmesinin bile kalp damar hastalýðý riskini artýrdýðýnýn kanýtlandýðýný" bildirdi.

KAN YAÐLARI, ÞEKER HASTALIÐI, ÞÝÞMANLIK
Çevresel risk faktörlerinden kan yaðlarý, þeker hastalýðý ve þiþmanlýk konularýna deðinen Tokgözoðlu, bu konuda þunlarý ifade etti:
"Kiþinin kandaki yað deðerlerini kalýtsal özelliklerin yaný sýra beslenme ve egzersiz alýþkanlýklarý belirler. Hayvansal yaðlar kolesterol düzeylerini artýrýr. Zeytinyaðýnýn iseHDL (iyi kolesterol) düzeyini artýrýcý özelliði vardýr. Sigara HDL düzeylerini düþürür. Düzenli egzersiz LDL'yi (kötü kolesterol) düþürürken HDL'yi artýrýr. Þeker hastalýðý damar sertliðine baðlý kalp hastalýðý riskini 1.6 kat artýrmaktadýr. Þeker hastalýðý olan kiþilerin kalp damar hastalýðýndan korunmak için hekim kontrolünde þeker kontrolü, kan basýncý ve diðer risk faktörlerinin modifikasyonunu agresif olarak yaptýrmalarý gerekir. Þiþmanlýk özellikle karýn bölgesinde yoðunlaþýrsa kalp hastalýðý riskini daha fazla artýrmaktadýr. Karýn çevresinin erkeklerde 102 cm, kadýnlarda 88 cm üzerinde olmasý halinde kalp damar hastalýðý riski artmaktadýr."

KALP DAMAR SAÐLIÐI NASIL KORUNMALIDIR?
Kalp damar saðlýðýnýn korunmasý için yapýlmasý gerekenleri de anlatan Tokgözoðlu, bunlarý þöyle özetledi:
"Sigara kullanýmý yoðun halk eðitimi ve caydýrýcý politikalarla azaltýlmalýdýr. Çocukluk yaþlarýndan itibaren saðlýklý bir diyetin uygulanmasý, daha az hayvansal yað, et ve tuz; daha fazla sebze meyve içeren bir beslenme alýþkanlýðýnýn kazanýlmasý gerekmektedir. Batý tipi diyet, 'fast food' ve iþlenmiþ gýdalar mümkün olduðu kadar az tüketilmelidir. Her yaþta fizik aktivitenin artýrýlmasý desteklenmelidir. Halkýn eðitimi ile kiþilerin kendi kan yaðlarý ve kan basýncý (tansiyon) deðerlerini bilmeleri ve belirli aralýklarla kontrol ettirmeleri saðlanmalýdýr."

SAÐLIKLI BESLENME
Kalp damar saðlýðýnýn korunmasýnda saðlýklý beslenmenin önemini vurgulayan Tokgözoðlu, "Kalp damar hastalýðýndan korunmak için saðlýklý beslenme çocukluk yaþlarýndan itibaren uygulanmaya baþlamalýdýr. Bunun nedeni hem hastalýðýn erken yaþlarda baþlamasý hemde diyet alýþkanlýklarýnýn erken yaþlarda edinilmesidir" dedi.

Þiþmanlýðý önleyen ve vücudun gereksinimi kadar kalori içeren bir diyet uygulanmasý gerektiðini de kaydeden Tokgözoðlu, þunlarý kaydetti:
"Yaþlanmayla vücudun metabolizma hýzý düþeceðinden daha az kaloriye gereksinim duyulur. Diyet, doymuþ yani hayvansal yaðlardan fakir olmalý, meyve ve lifli gýdalardan zengin olmalýdýr. Margarinlerde bulunan transçoklu doymamýþ yað asitleri de zararlýdýr. Mümkün olduðu kadar sývý yað ve özellikle zeytinyaðý tüketilmelidir. Haftada iki kez balýk yemenin kalp damar saðlýðýný koruduðu gösterilmiþtir. Aþýrý tuz tüketimi saðlýklý kiþilerde bile sýnýrlanmalýdýr. Þekerden kaçýnarak daha kompleks karbonhidratlar tüketilmelidir. Trigliserid düzeyleri yüksek kiþilerin hiç alkol kullanmamasý gerekir. Yüksek olmayanlarýn da alkol tüketimi kýsýtlanmalý, alkolün bir kalori kaynaðý ve kan basýncýný yükseltici etken olduðu göz ardý edilmemelidir."

Fiziksel olarak aktif kiþilerde kalp hastalýðý riskinin yüzde 50, inme riskinin yüzde 25 azaldýðýný belirten Tokgözoðlu, saðlýklý kiþilerin haftanýn en az 3-4 günü tempolu egzersiz yapmalarýnýn önerildiðini ifade etti. Tokgözoðlu, bu konuda þu tavsiyelerde bulundu:
"Yürüyüþ, koþma, bisiklet, yüzme, dans etme gibi tempolu hareketler ara vermeden yapýlmalýdýr. Egzersiz açken veya yemekten iki saat sonra, yavaþ baþlayýp yavaþ sonlandýrýlarak yapýlmalý, aþýrý sýcak ve nemli havalarla aþýrý soðukta yapýlmamalýdýr. Orta yaþ üzerinde tempolu egzersiz progr****** baþlamadan hekim kontrolünden geçilmelidir. Kalp damar hastalýðý olan kiþilerde genelde hareket yararlý olmakla birlikte riskli ve sakýncalý da olabileceðinden hekim önerisi olmadan egzersiz baþlanmamalý ve temposu belirlenmemelidir."

Hiç yorum yok: