23 Aralık 2007 Pazar

Ýlaçsýz tüp bebek umudu

Yakın bir geçmişe kadar daha çok polikistik over (çok sayıda kist içeren yumurtalık) hastalığında uygulanan, ''ilaçsız tüp bebek'' yöntemi de denilen In-Vitro Maturasyon (IVM) tekniği, artık çocuk sahibi olmak isteyen diğer hastalarda da olumlu sonuç veriyor.

IVM yöntemiyle ilk kez 1.5 yıl önce polikistik overli hastasının anne olmasını sağlayan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Prof. Dr. Timur Gürgan, son olarak farklı nedenlere bağlı sorun yaşayan 2 hastasının bu metotla hamile kaldığını açıkladı.
 
Gürgan, rutin tüp bebek yönteminin pahalı olduğunu, tedavinin maliyetinin 3 bin 500 doların üzerine çıkabildiğini kaydederek, yumurtaları geliştirmek için kullanılan ilaçların da önemli yan etkileri olabildiğini belirtti.
 
Gürgan, "Tam olarak ispatlanamamış olmakla birlikte nadir de olsa çok sık ve yüksek dozlarda kullanılan yumurtlatma ilaçlarıyla yumurtalık kanseri arasında bir ilişki olabileceği ileri sürülmüştür" dedi.
 
Bu nedenlerle yumurtaların yumurtalıklardan ilaç kullanılmadan alınması, döllenmesi ve gebelik oluşturulabilmesi için yürütülen araştırmalar sonunda IVM tekniğinin geliştirildiğini belirten Gürgan, son birkaç senede olgunlaşmamış yumurtaların yumurtalıklardan daha kolay alınmasına olanak sağlayan özel incelikte iğneler yapılması, olgunlaşmamış yumurtaların kısa sürede ve etkin şekilde olgunlaşmasına olanak sağlayacak özel sıvıların geliştirilmesiyle bu tekniğin başarı şansının arttığını bildirdi.
 
IVM'nin avantajları
 
Gürgan, IVM tekniğinin avantajlarını şöyle sıraladı:
 
* Pahalı ilaçların kullanılmasını gerektirmediği için rutin yönteme göre yarıya yarıya daha ucuzdur. (Tedavi ücreti bin dolar civarında)
* Hastalar daha az tetkik yaptırır, daha az doktor ziyareti yapar ve daha az zaman harcar.
* Tedavi süresi daha kısadır.
* Tedavi başarılı olmazsa diğer tedaviye başlamak için aylarca beklemek gerekmez.
* Hastalar, ilaçların saydığımız yan etkileri ve tehlikelerine maruz kalmazlar, yumurtaların elde edilmesi esnasında ağrı duymazlar, genel anestezi almaları gerekmez.
* Tecrübeli ve başarılı merkezlerde uygun hastalar yüzde 30-35 gebelik şansı elde ederler.
* Hastanın yaşı arttıkça gebelik şansı da düşer. Bu metotla birlikte genetik ayrıştırma ve laser uygulaması gebelik şansını artırır. Tekniklerin ve olgulaştırma metotlarının geliştirilmesiyle ileride başarının daha da artacağı düşünülüyor.
* Bu metotla doğan çocukların genetik risklerinin artmadığı tespit edildi.
 
Hangi hastalara uygulanabilir?
 
IVM metodunun ilk başlarda polikistik over hastalığı olanlarda uygulandığını ve başarılı sonuçlar elde edildiğini anlatan Gürgan, "Bu kişilere yumurtlatma ilaçları verildiğinde, yumurtalıkları bu ilaçlara karşı çok hassas olduğundan ani şişme, kistleşme ve karında sıvı toplanması, pıhtılaşma bozukluğu, böbrek iflası gibi problemler ortaya çıkabiliyor. Ayrıca gebe kalsalar dahi düşük oranları yüksek olabiliyor. Bu hastaların yumurtalıklarındaki yumurtalar hiç ilaç kullanılmadan IVM tekniğiyle kolaylıkla alınabilmekte, döllenebilmekte ve gebelikler elde edilebilmektedir" dedi.

Tabular ve baskýlar cinsel yaþamý vuruyor

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ercan Abay, ''Toplumumuzda erkekler arasında cinselliğin abartılı algılanması, performans anksiyetesine (kaygı) yol açmaktadır'' dedi.

Toplumda görülme sıklığı oldukça yaygın olan cinsel işlev bozukluğunun, kadın ya da erkek her 3 kişiden 1'inin yaşamının herhangi bir döneminde görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Abay, ancak psikososyal nedenler ve tabular nedeniyle kişilerin genellikle yardım ve çözüm arayışına yönelmediğini söyledi.

Erkeklerde toplumda en sık karşılaşılan sorunun erken boşalma olduğunu belirten Abay, bu da cinselliğin özgürce yaşanmadığı, cinsel deneyimin yetersiz olduğu toplumsal kesim ya da gençlerde sık rastlanan bir sorun olduğunu belirtti.

Her 4 erkekten 1'inin erken boşalma sorunu yaşadığını anlatan Abay, "Erkekler sertleşme sorunlarını daha fazla ciddiye alarak hekime başvurmaktadır. Toplumuzda erkekler arasında cinselliğin abartılı algılanması, performans anksiyetesine yol açmaktadır" dedi.

Toplumda kadınlarda en sık karşılaşılan sorunların cinsel isteksizlik, uyarılamama, vajinusmus (cinsel ilişkiye girememe) ve orgazm bozukluğu olduğunu belirtti.

Abay, "Bize başvuran kadınların büyük çoğunluğunda vajinusmus şikayeti görülüyor. Muhafazakar toplumlarda cinselliğin yasaklanması, cinsel eğitimin olmaması, cinselliğin bir tabu olarak algılanması ve bekaretin önemsenmesi gibi etkenler kadınlarda vajinismusun daha yüksek oranlarda rastlanmasına yol açmaktadır" diye konuştu.

Vajinusmusun psikolojik bir sorun olduğunu söyleyen Prof. Abay, hastalığın tek tedavi yönteminin cinsel terapi olduğunu ve terapide yüzde 95'lik bir tedavi imkanı sağlandığını belirtti.

Prof. Abay, cinsel isteksizliğin ise çok yaygın olmasına rağmen başvuruların az olduğunu kaydederek, "Çünkü toplumumuz da kadınların yaşadıkları cinsellikten zevk almaması ve cinselliği bir görev olarak algılaması bu sorununun nedenleri arasındadır" dedi.

Saðlýklý diþler için florür

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Banu Ermiş, hayat boyu sağlıkla dişlere sahip olmak için florürlü diş ipi ve diş macunu kullanılmasını önerdi.

Doç.Dr. Banu Ermiş, florürün, diş çürümelerinin önlenmesinde büyük payı olduğunu belirterek, diş sağlığı için diş fırçalamanın yanında gece yatmadan önce mutlaka dişlerin arasının diş ipiyle temizlenmesi gerektiğini kaydetti.
 
Dişlerin düzenli fırçalanmasının diş sağlığını korumada yeterli olmayacağını ifade eden Ermiş, diş ipinin kullanılmaması durumunda diş aralarında kalan artıkların çürümeye neden olacağını ve "Dişlerimi düzenli olarak fırçalıyorum ancak çürüyor" şikayetlerinin ortaya çıktığını söyledi.

Florür maddesinin, çürümelere neden olan mikroorganizmaları yok edici etkisi olduğunu kaydeden Ermiş, şöyle konuştu:

"Florür dişler için koruyucu etki yapıyor. Bu nedenle, hayat boyu sağlıklı dişler için florürlü diş ipi ve florürlü diş macunu kullanın. Gece yatmadan önce mutlaka diş ipi kullanın. Çünkü diş arasında kalan mikroorganizmalar gece boyunca faaliyette kalırlar.
 
Şimdi florürlü diş ipleri çıktı, her yerde bulmak zor olabiliyor ama bana göre diş ipi bir tercih değil, zorunluluk. Diş fırçasının ulaşamadığı diş araları ancak iple temizlenebilir."

Çürüklerin hep ara yüzeyde başladığını ve kişilerin fark edemediğini vurgulayan Ermiş, diş araları temizlenmediği için dişin içten içe çürüdüğünü ve bir anda kırıldığını söyledi. Ecemiş, "Sonuç olarak sağlıklı dişler için düzenli olarak florürlü diş macunu ile dişlerinizi fırçalayın ve gece yatmadan önce florürlü diş ipi kullanın ve bunu alışkanlık haline getirin" dedi.