20 Nisan 2007 Cuma

Erkek ureme organlarina iliskin sorunlar !!!!!

Testislerin ve skrotumun karnin disinda yer almasi onlarin orselenme riskini artirir. Ancak tibbi sorunlar acisindan kolay muayene olanagi saglar. Diger butun yakinmalarda olugu gibi ureme sistemine iliskin sorunlarda da erken tani konulmasi ve uygun yaklasimlarla kalici olumsuz etkiler gorulmeden cozumler getirilebilmektedir. Utanma, korku ya da diger gerekcelerle cozum arayislarindaki gecikmeler onarilmasi olanaksiz durumlar yaratabilmektedir. Bu nedenle asagidaki yakinmalar soz konusu oldugunda bir uzman hekime basvuruda gecikilmemesi gerekmektedir:
Tek ya da her iki testiste ani ya da giderek artan sanci, agri.
Skrotum icinde testislerin birinin yukari cikmasi
Skrotumda sislik ya da siskinlikler
Skrotum icinde iki yerine tek testis bulunmasi.
Sunnetsiz penis ucunda agrili sisme
Idrar yaparken agri, zorluk, yanma duygusu ve ates.
Erkek cocuklarin 2 yasindan once testisleri skrotuma inmis olmalidir.
Bu ve benzeri soru ve sorunlar konusunda uzman hekime danismak duygusal rahatlama saglayacak, sorunun bir an once cozumune yardimci olacak ve kalici olumsuz etkilerin olusmasini onleyecektir.

Hazirlayan : Prof. Dr. Hakan Satiroglu

ERKEGIN Egosunu pompalayin!!!!!!


Asagidaki cumleler her erkegin egosunu kabartacak turden. Denemekte yarar var! Erkeginizin kendini tam bir erkek gibi hissetmesini saglayin.


"Bana guvende oldugumu hissettiriyorsun"

Her erkegin icinde kadinini koruma gudusu vardir. Gunumuz kadinlari her ne kadar korunmaya muhtac olmasalar da, erkeklerin elinden bu zevki almayin.

"Bunu da bildigine inanamiyorum"


kadar akilli olursaniz olun, sevgiliniz size yeni bir sey ogretebilmek ister. Kendini akilli ve bilgili hissetmesini saglarsaniz, ne kaybedersiniz? Sevgilinizin akilli hissetmesi icin kendinizi aptal pozisyonuna dusurmenize gerek yok. Arada sirada ona da kendini gostermesi icin firsat vermeniz yeterli.

"Sen spor mu yaptin?"

Erkekler belki kadinlar kadar cok kendilerini aynada seyretmezler, ancak kaslariyla gurur duyarlar. Formda olan bir erkek kendini dunyanin en yakisikli erkegi zanneder, siz de bu gorusunu destekleyin.

Erkekte Cinsel Islev Bozukluklari .........

Cinsel istek azalmasi cinsel birlesme sikliginin azalmasi, cinsel esin yeterince cekici algilanmamasi ya da acikca istek azligi olarak ifade edilebilir. Sorgulandiginda kiside cinsellikle ilgili dusuncelerin ya da fantezilerin hic olmadigi ya da cok az oldugu, cinsel uyaranlarin farkina varmadigi ve cinsel bir deneyimi baslatmaya cok az ilgisinin oldugu bulunur. Dusuk testosteron duzeyleri ya da merkezi dopamin blokaji gibi durumlarin istegi azalttigi bilinmektedir. Istegin olmamasi anksiyete, depresyon ya da kronik stres ile ilgili olabilir. Uzun sure cinsel aktivitede bulunulmamasi cinsel durtuleri bastirir. Istekle ilgili sorunlar bir iliskideki bozulmayi gosterebilir ya da dusmanligin bir ifadesi olabilir. Istegin olmasi bazi faktorlere baglidir; biyolojik durtu, yeterli ozsaygi, cinsellikle ilgili onceki deneyimlerin iyi olmasi, uygun bir cinsel esin bulunmasi ve cinsel esle cinsellik disi alanlarda da iyi bir iliskinin olmasi. Bu faktorlerin herhangi birindeki sorun cinsel istegi azaltabilir.

Cinsel tiksinti bozuklugu bazi erkeklerde vajina korkusu seklinde olabilir, cinsel birlesmeden ya da kadin cinsel organlarindan tamamen kacinabilirler. Tiksinti bozuklugu bazen travmatik cinsel yasantilarla ilgili olabilir. Bazen de iliskideki sorunlara (evlilik disi iliski nedeniyle esten tiksinilmesi gibi) bagli olabilir.



Erektil Bozukluk
Surekli olarak ya da yineleyici bir bicimde yeterli ereksiyon saglayamama ya da cinsel etkinlik bitene dek bunu surdurememe olarak tanimlanir. Yasam boyu erektil bozuklukta erkekte hic ereksiyon olusmamistir. Durumsal erektil bozukluk cok yaygin ve evrenseldir. Yasaminin her hangi bir noktasinda bir erkek yeterli uyarilsa bile ereksiyon olusmayabilir. Bazi erkekler on sevisme sirasinda ereksiyonu surduremezler, bazilari yalnizca birlesmeye kalkistiklarinda ereksiyon kaybolur. Bazilarinda da bazi cinsel eslerle bozukluk yasanmazken bazilariyla yasanir. Bir arastirmada erkeklerin %10�u son bir yil icinde bir ereksiyon sorunu yasadigini belirtirken, performanslari konusunda kaygi hissettiklerini belirtenler %20 idi. Masters ve Johnson 40 yasin uzerindeki erkeklerde impotans korkusunun yaygin oldugunu bildirmislerdir. Oysa yaslanmayla ereksiyon guclugunun ortaya cikmasi kural degildir. Sagligi iyi olan, cinsel esi ile uyumu iyi olan ve yaslanmayla dogal olarak bazi degisikliklerin olacagi (ornegin; cinsel iliski sikligi azalabilir, ereksiyon eskisi kadar kolay olmayabilir, ereksiyonu saglamak icin on sevismenin daha uzun olmasi ve penisin dogrudan uyarisina gerek olabilir ) konusunda bilgilenmis bir kisi gereken uyumu gostererek herhangi bir yastaki kadar ereksiyonu surdurebilir.

Diger bozukluklarla karsilastirildiginda erektil bozuklukta organik bir neden cok daha siktir. Madde kullanimi (ozellikle alkol), seker hastaligi, Parkinson hastaligi, multipl skleroz ve omurilik hasari erektil bozukluga neden olabilir. Ayrica ilaclarin cinsel islevler uzerine olan olumsuz etkisi de gozden kacirilmamalidir. Istatistikler erektil bozuklugu olan erkeklerin % 50 ile 80�inde tibbi bir neden oldugunu gostermektedir.

Yanlis beklenti ve inanclar da onemli bir etkendir. �Bir erkegin cinsel iliskiyi her zaman isteyecegi ve buna her zaman hazir oldugu� inancini tasiyan bir erkek yorgun, stresli oldugunda ya da aksamdan kalma oldugu bir gecenin sonunda ereksiyon sorunu yasadiginda bunu sorun haline getirebilir.


Erkekte Orgazm Bozuklugu
Kisinin yasi goz onunde bulunduruldugunda odagi, yogunlugu ve suresi yeterli olarak degerlendirilen, olagan bir cinsel etkinligin uyarilma evresinde, surekli olarak ya da yineleyici bir bicimde orgazmin gecikmesi ya da olmamasi olarak tanimlanmaktadir. Bozuklugun yasam boyu olmasi tartismali olmakla birlikte �vagina icine bosalmanin hic olmamasi� olarak da tanimlanir. Eger bir erkek masturbasyon sirasinda bosalir ancak vaginaya odaklandiginda bosalamazsa bu durum durumsal yasam boyu tip olarak ele alinmalidir. Bu bozuklugun yasam boyu olmasi oldukca nadirdir. Ancak kazanilmis tip oldukca yaygindir. Bunun bir nedeni erkeklerin �butun gece surdurme� mitiyle tum kadinlara yetebilecekleri dusuncesidir. Yine �iki tarafin birlikte orgazm olmasi gerektigi � yanlis inanci da kisilerin bir orgazm sorunu yasadiklarini dusunmelerine yol acmaktadir. Bu bozuklugun nedeni nadiren fizikseldir. Bazen retrograd ejakulasyon (geriye bosalma) ile karistirilabilir. Geriye bosalma erkegin uretradan disari bosalmak yerine mesanesine bosalmasidir. Bu durumda genellikle hemen her zaman organik bir neden vardir. Orgazm bozuklugunda ise daha cok travmatik cinsel yasantilar, kati dinsel inanclar, dusmanlik duygulari, asiri kontrol ve guven eksikligidir. Prostata yonelik ameliyatlar, Parkinson hastaligi ve bazi ilaclar (antihipertansifler, antidepresanlar, fenotiyazinler gibi) bu soruna yol acabilir. Asiri alkol alimi ya da kan sekerinin yuksekligi (hiperglisemi) gecici olarak gec bosalmaya yol acabilir. Sure giden bir iliskide daha onceden olmadigi halde bosalmanin olmamasi kisiler arasi sorunlara isaret edebilir. Erkegin planlanan bir gebelik konusunda tereddutlu oldugu durumlarda, cinsel esine duydugu cekimi yitirdiginde ortaya cikabilir. Bazi yanlis inanclar da (erkek cinsel iliskinin sorumlulugunu ustlenmek ve yonetmek zorundadir ya da baska seylerde oldugu gibi, cinsellikte de basariya ulasmak cok onemlidir gibi) etkili olabilmektedir.


Prematur Ejakulasyon (Erken Bosalma)
Aslinda hangi durumun erken bosalma olarak adlandirilacagi muglak olmakla birlikte Masters ve arkadaslarinin (1970) tanimlamasina gore �bir erkegin cinsel esinin cinsel iliskilerinin en az %50�sinde orgazma ulasamamasi durumunda erken bosalmadan bahsedilebilir� denmektedir. Kaplan (1974) ise erken bosalmanin erkegin bosalmasi uzerinde istemli kontrolunun olmamasiyla gorulecegini one surmektedir. Erken bosalma en yaygin olarak �surekli olarak ya da yineleyici bir bicimde, cok az bir cinsel uyarilma ile ve kisinin istemesinden once, vajinaya girme oncesi, girer girmez ya da hemen sonra ejakulasyonun olmasi� biciminde tanimlanmaktadir. Ancak yas, cinsel es ya da durumun yeni olmasi ve son zamanlardaki cinsel etkinligin sikligi gibi uyarilma evresinin suresini etkileyen etkenler goz onunde bulundurulmalidir.

Fiziksel nedenler oldukca nadir olmakla birlikte bazi idrar yollari enfeksiyonlari (uretra ve prostat enfeksiyonlari, gonore) gibi nedenlerle erken bosalma gorulebilir. Bosalmanin kontrol edilememesi kaygi ile birlikte gorulebilir. Hem kaygi hem bosalma sempatik sinir sisteminin idaresi altindadir. Arastirmalar ozellikle yasam boyu erken bosalma oykusu olan kisilerde biyolojik bir yatkinligin olabilecegini vurgulamaktadir. Cinsellikle ilgili sucluluk, kisiler arasi asiri duyarlilik, mukemmelliyetcilik veya cinsel performansla ilgili gercekci olmayan beklentiler diger psikolojik faktorler arasinda sayilabilir. Bazi olumsuz kulturel sartlanmalar da bu duruma yol acabilir. Ilk cinsel deneyimlerini genelevde edinen bir erkek bir an once cinsel eylemi sonlandirmaya kosullanmis olabilir ya da aile evi, evin arkadaslarla paylasilmasi gibi yakalanmanin utanc verici olabilecegi durumlarda bir an once orgazma ulasmaya cabalamaya alismis olabilir. Bazen de �sertlesir sertlesmez bosalmak gerektigi� yanlis inancina sahip olabilir. Stresli bir iliski de durumu korukleyebilir.
Diger cinsel islev bozukluklari ve cinsel bozukluklar
Cinsel iliski bagimliligi, cinsel birlesme sonrasi keyifsizlik, tamamlanmamis evlilik (evlilikte cinsel birlesmenin hic olmamasi), cinsel birlesme sonrasi basagrisi, masturbasyon agrisi gibi bazi durumlar da nadiren ortaya cikabilir.

Erkek Cinsel Hastaliklari ................


Cinsel Gucsuzluk
Ulkemizde ve dunyada erkeklerin daha cok ileri yaslarda olsa da artik genc yaslarda da sik karsilastigi bir hastaliktir. Cinsel gucsuzluk cok cesitli sekillerde tanimlanabilir ama kisaca erkegin cinsel gucunden memnun olmamasi olarak da tarif edilebilir. Bazen bu durum gercek bir cinsel gucsuzluk degilse de kisi hekime basvurmaktadir. Ozellikle sehir yasantisinin getirdigi stres ile bu hastaligin hem sikligi artmis hem de daha genc yaslarda gorulmeye baslamistir.

Cinsel gucsuzlukte neden ya ruhsal ya da bedenseldir. Burada ilke olarak hasta oncelikle bir uroloji uzmani tarafindan degerlendirilir ve bedensel bir neden olup olmadigi arastirilir. Eger boyle bir neden saptanmazsa veya ruhsal bir neden dusunulurse bir psikiyatri uzmanina yollanir. Bazen her iki nedende mevcut olabilir ve bu nedenle her iki branstaki hekim tarafindan tedavi gereklidir. Bazen ortaya cikan bedensel hastaliklar nedeniyle hastanin bir ic hastaliklari veya beyin cerrahi uzmani tarafindan da tedavisi gerekebilir.

Bedensel hastalik olarak cesitli hormon hastaliklari, seker, bobrek, karaciger, kalp-damar hastaliklari gibi nedenler bulunabilir. Kullanilan cesitli ilaclar nedeniyle olabilir. Sonucta erkeklik organinin damarlarinda veya sinirlerinde hasar meydana gelir. Genelde bu hastaliklarda yakinmalar yavas yavas gelisir. Kavga, ani stres gibi durumlarda baslangic anidir ve cogu zaman bu neden hasta tarafindan da fark edilir.


Ilac tedavisinden mutluluk cubugu takilmasina kadar cok cesitli tedavileri mevcuttur. Bu tedavi kararlari uroloji uzmani tarafindan gerekirse diger hekimlerle isbirligi ile ve hastanin da bilgisi dahilinde alinir.

Viagra
Son yillarin en cok kullanilan ve tartisilan cinsel gucsuzluk tedavi ilacidir. Bu ilac cinsel iliskiden bir saat once alinir. Tek basina yeterli etki olusturamaz. Yani uygun bir ortam ve cinsel iliski oncesi on sevisme gereklidir. Hemen her turlu cinsel yetmezlik tedavisinde kullanilmasina ragmen cesitli cinsel hastalik tiplerinde etkisi de degisiktir. Mesela damar kacaklarinda ve cinsel organin sinir hasarinda etkisi daha dusuk gozukmektedir. Ilacin 25, 50, 100 mg�lik dozlari vardir ve hangi dozlarda alinacagina hekim karar vermelidir. Bu ilacin kimi hastaliklarda ve bazi ilaclarla alinmasinda sakincalar vardir. Ozellikle bazi kalp hastaliklari ve ilaclari ile kullanimi sakincalidir. Dil alti alinan kalp haplari bunlardan biridir. Bu nedenle mutlaka hekim onerisi ile alinmalidir. Ancak bu ilacin kendi basina kalp hastaligi olusturmasi gibi bir etkisi yoktur. Bu ilacin kullanim suresi de hekim tarafindan belirlenmelidir.
Bu ilacin bir faydasi da erkek hastanin cinsel hastaliginin tanisinin konulmasini kolaylastirmasidir. Artik hastalara bir kan tahlili ve sakincasi yoksa bir viagra verilmesi ile cogu hastalikta tani konulabilmesi olanakli duruma gelmektedir.

Diger bir ilginc konuda ulkemiz gibi kapali sayilabilecek ulkelerde kadinlarda cinsel bozukluk siktir ve evliliklerde bu nedenle bir cok problem yasanmaktadir. Viagra bu kadinlarin tedavisinde de kullanilmaya baslanmistir. Bu sikayeti olan kadinlarin uroloji, kadin-dogum ve psikiyatri hekimlerince uygun teshis ve tedavileri yapilmaktadir.

Peyronie
Bazi erkek hastalarda cinsel organin cesitli yerlerinde (cogunlukla sirt tarafinda) plak seklinde sertlikler ortaya cikmaktadir. Bu hastalar mutlaka bir uroloji uzmanina basvurmalidir. Bazen bu hastalarda cinsel gucsuzluk, kamista egrilikler, cinsel ilskide agrida bulunabilir. Bu hastaligin bazi diger cinsel organ hastaliklardan ayrimi gereklidir. Bu hastaligin kanserle ilgisi yoktur. Bazen kendiliginden durur veya kuculur. Hastaligin ilac veya ameliyatla tedavisi vardir. 1 yildan daha kisa sureli olanlarda ilaclar daha etkili oldugundan hekime erken basvurmak faydalidir.

Erken Bosalma
Es doyuma ulasmadan once bosalmadir. Cok sik karsilasilan bir problemdir. Cogunlukla ruhsal nedenlerle olussa da bazi hastaliklarda da gozukebilir. Bir uroloji uzmanina basvurmak faydalidir. Ruhsal tedavi, cesitli ilaclar, hatta ameliyatlar ile tedavisi mumkundur.

Masturbasyon
Masturbasyon cinsel kimligin kazanilmasindan sonra ve genelde evlilik oncesi donemde basvurulan saglikli bir cinsel bosalma yoludur. Kisilerin bagimliligi olusmadigi surece sorun yoktur. Mesela evlilikten sonra cinsel iliski yerine tercih edilmesi dogal degildir. Kisirlik ve cinsel guc uzerine olumsuz bir etkisi yoktur. Ulkemizde bazi insanlar kendilerini ayip-gunah-yanlis-tehlikeli bir sey yaptiklarini dusunerek dogal sayilabilecek bir olayi problem haline getirmektedirler.

Cinsel Iliski ile Gecen Hastaliklar
Erkek cinsel organlarina cinsel iliski yolu ile cesitli mikroplar girebilir. Bu mikroplar vucutta uredikten sonra hastalik ortaya cikarirlar. Hastalik bazen birkac gun icerisinde akinti, idrar yolunda yanma gibi sikayetler ile ortaya cikarken, bazilari sinsice ilerler ve gec belirtilerle ortaya cikarlar. Cok cesitli olan bu hastaliklarin bircogunun tedavisi mumkundur. Bunun icin bu tip bir supheli iliski yasanmissa bir Uroloji uzmanina gitmek gereklidir. Bazi hastalarin kulaktan dolma bilgilerle ve kendiliginden uygun olmayan ilac almalari sonucunda kolayca tedavi edilebilecek bu mikroplar, ilaclara direnc kazanmakta ve tedavi zorlastirmaktadir. Unutulmamasi gereken bir nokta da bu tip bir iliskiden sonra esiyle birlikte olan erkekler mikrobu esine de bulastirmakta ve kendileri tedavi olsa da esleri tedavi olmadigi icin esinden tekrar mikrop kapmaktadir. Bu nedenle, boyle durumlarda eslerinde Kadin Dogum uzmani tarafindan tedavi edilmesi gereklidir. Ancak en onemli tedbir bu tip supheli iliskilerde prezervatif ile korunmaktir. Artik cesitli uluslardan insanlarin kolayca bir arada olabildigi ulkemizde cok cesitli ve tedaviye direncli mikroplar mevcuttur ve bu nedenle de korunma cok onem tasimaktadir. Eger bu tip hastaliklar iyi tedavi edilmezlerse ve tekrarlarsa erkeklerde idrar yolu darligi, kisirlik gibi ciddi hastaliklara; kadinda da cok ciddi kadin hastaliklarina neden olabilirler. AIDS
AIDS bu hastaliklar icerisinde ozel bir oneme sahiptir. Bu onemin nedeni hem son yillarda cok yayginlasmasi, hem sinsice ilerlemesi hem de maalesef henuz tam tedavisinin yapilamamasidir. Hastalik en cok cinsel iliski, kan ve kan urunleri yoluyla ve hastalikli anneden bebege gecisle olur. Henuz yakin arkadaslik, tuvalet, banyo, yiyecek-icecek, sinek-bocek yoluyla gectigi ispatlanmamistir. Tukurukle gecme sansi cok azdir. Asil hastalik belirtileri yaklasik 10 yildan sonra gorulur. Sikayetler cok cesitli olabilir. Bunlar halsizlik, kilo kaybi, ates, uzun suren ishal, vucuttaki bezelerde sisme seklindedir. Kan tahlili ile hastaligin gosterilmesi icin mikrobun vucuda girmesinden sonra 2-3 ay gecmesi gereklidir.

kisirligin nedenleri !

Evli ciftlerin en buyuk kabusu olan kisirligin nedenlerini biliyor musunuz ?



Saglikli ciftlerin her ay gebe kalabilme sansi %20'dir. Ciftlerin yarisindan cogu 6 ay icinde gebelik elde eder. Eger herhangi bir dogum kontrol yontemi uygulamadan 12 aydir duzenli cinsel iliskide bulunmaniza ragmen gebelik elde edemiyorsaniz doktora basvurmaniz gerekir. Infertiliteye neden olan problem kadin este, erkek este veya her iki este birden olabilecegi icin doktora mutlaka ciftlerin beraber basvurmalari gerekir. Ferti-Jin Kadin Sagligi ve Yardimci Ureme Teknikleri Merkezi Klinik Direktoru Kadin Hastaliklari ve Dogum Uzmani Op.Dr. Seval Tasdemir, Mynet okurlari icin yazdi.

Eger ciftler herhangi bir problemden supheleniyorsa bu kadar uzun sure beklenmemelidir. Kadin esin menstrual sikluslari cok duzensizse veya menstrual kanama olmuyorsa, enfeksiyon oykusu veya menstrual kanama ve cinsel iliski sirasinda siddetli agri yakinmasi varsa, erkek este ise inmemis testis, testislerde gecirilmis operasyon veya yaralanma oykusu oldugunda ciftin doktora hemen basvurmasi gerekir. Doktora hemen basvurmasi gereken diger grup ise kadin esin 35 yasin uzerinde oldugu ciftlerdir. Gebe kalabilme sansi ilerleyen yasla beraber azaldigi icin bu ciftler vakit kaybetmeden tedavi edilmelidir.
Kadin ese yoneltilecek sorular;

Yasi, ne kadar zamandir cocuk istendigi, onceden bir gebeligin olup olmadigi, menstrual sikluslarin duzeni, kanama miktari, suresi, agri ve diger yakinmalarin olup olmadigidir. Bunun yaninda vajinal akinti, cinsel iliski sirasinda agri, gecirilmis enfeksiyonlar ve operasyonlar hakkinda da bilgi istenir.

Erkek ese yoneltilecek sorular;

Genel saglik durumu, gecirilmis onemli hastalik ve operasyonlar, kabakulak enfeksiyonu gecirdiyse hangi yasta gecirdigi, inmemis testis veya testislere travma oykusunun olup olmadigi, erken bosalma ve impotans (iktidarsizlik) gibi cinsel fonksiyon bozukluklarinin varligina iliskin sorulardir.

Muayene

Fizik muayene infertilite arastirmalarinin en onemli basamaklarindan biridir. Kadin esin jinekolojik muayenesi ve ultrasonografik incelemesinin yapilmasi, rahim agzindan ornek alinarak patolojik inceleme yapilmasi ve mikrobiyolojik arastirmalar icin ornek alinmasi gerekir. Erkek esin ise testisleri muayene edilerek gerektiginde ultrasonografik inceleme yapilir.

Ovulasyonun (Yumurtlamanin) Belirlenmesi

Duzenli mestrual sikluslari ve kanamalari olan kadinlarin bir cogunda ovulasyon gerceklesir. Ovulasyon doneminde artan ostrojen hormonuna bagli hafif bir agri hissedilebilir. Ovulasyonun belirlenmesi icin bazal vucut isi cizelgesinin tutulmasi, ultrasonografik incelemeler, endometrial biyopsi (rahmin ic tabakasindan parca alinmasi) ve kanda progesteron hormon duzeyinin olculmesi kullanilan yontemlerdir.

Bazal vucut isisi cizelgesi

Bazal vucut isisi sabah uykudan uyanildiginda olculen vucut isisidir. Menstrual kanamanin basladigi gunden itibaren sabahlari vucut isinizi olcerek bu cizelgeyi hazirlayabilirsiniz. Isi dil altindan termometre araciligi ile olculerek not edilmelidir. Yemek yemek, bir seyler icmek veya agzi calkalamak isiyi degistirir. Size hekiminizin verecegi tablolara bir sonraki menstrual kanamanin baslangicina dek her sabah vucut isinizi kaydetmeniz gerekir. Bu tabloyu hazirladiginizda menstrual siklusun ikinci yarisinda vucut isinizin 0,5-1o C daha yuksek oldugunu gorursunuz. Vucut isisi ovulasyon gerceklestikten sonra progesteron hormonunun etkisi ile yukselir ve gebelik gerceklesirse yuksek olarak devam eder. Ovulasyonun olmadigi vakalarda vucut isisinda pek degisiklik olmaz.

Bu yontem ovulasyonun olup olmadiginin tespit edilmesi icin kullanilan cok kaba bir yontemdir. Bazi kadinlarda ovulasyon oldugu halde vucut isisinda artis olmayabilir. Bu tablolara gore cinsel iliskinin zamanini belirlemek bazen yaniltici olabilir.Gunumuzde ovulasyonun belirlenmesinde daha hassas yontemler kullanilmaktadir.

Ultrasonografik Inceleme

Ultrasonografik incelemeler ile ses dalgalari kullanilarak ic organlar detayli olarak izlenir. Hasta radyasyona maruz kalmadigi icin guvenilir bir inceleme yontemidir. Abdominal (karindan) veya vajinal ultrasonografi yapilabilir.

Abdominal ultrasonagrafik incelemeler (karindan yapilacak incelemeler) icin hastanin mesanesinin dolu olmasi gerekir. Dolu mesane bagirsaklari iterek ureme organlarinin gorulmesini kolaylastirir.

Vajinal ultrasonografik incelemeler icin mesanenin dolu olmasi gerekmez. Ureme organlari vajinal ultrasonografi ile daha iyi incelenebilir.

Ultrasonografik inceleme ile ovulasyonun belirlenmesi;

Menstrual siklusun 3. veya 4. gunu ilk inceleme yapilir ve yumurtaliklarda kist varsa bu inceleme sirasinda belirlenir. Hasta herhangi bir ilac kullanmiyorsa menstrual siklusun 8. ve 10. gunleri arasinda inceleme tekrarlanir. Bu gunden sonra ovulasyon gerceklesene kadar inceleme her gun tekrarlanir. Buyuyen folikulun capi 18-26 mm arasinda iken ovulasyon gerceklesir. Rahim icinde endometrium adi verilen tabaka kalinlasarak dollenen yumurtanin tutunabilmesi icin hazirlanir.

Cocuk sahibi olmayan kadinlarda infertilite nedeninin arastirilmasinda ultrasonografik inceleme cok onemlidir. Rahim ve yumurtaliklar degerlendirilerek infertilitenin nedenleri hakkinda fikir sahibi olunabilir. Hormonal eksikligi olan veya erken menopoza girmis kadinlarda yumurtaliklar kucuk, rahim ufak ve rahmin ic tabakasi incedir. Polikistik over sendromu vakalarinda ise yumurtalik normalden buyuktur ve bircok kist icerir. Bu vakalarda rahim buyumus ve endometrium kalinlasmistir.

Post Koital Test

Rahim agzindaki bezlerden salgiladigi siviya servikal mukus denir. Bu sivinin yogunlugu menstrual siklus suresince degisir. Menstrual siklusun buyuk kisminda bu sivi cok yogundur ve bakterilerin rahme girmelerini engelleyen bir tikac olusturur. Ovulasyondan 5 gun once mukus miktari artar ve yogunlugu azalarak sivilasir. Ovulasyondan 24 saat sonra mukusun kivami yine koyulasir.

Postkoital test cinsel iliskiden 6-12 saat sonra rahim agzindaki mukustan ornek alinarak yapilir. Bu ornek mikroskop ile incelenerek ornekteki sperm sayisi ve canliligi belirlenir.

HSG (Rahim Filmi)

Histerosalpingografi olarak adlandirilan radyolojik incelemede rahim agzindan iceriye verilen boyanin Fallop tuplerinden (yumurtalik kanallarindan) gecisi izlenir. Bu sirada cekilen rontgen filmleri incelenerek Fallop tuplerinin durumu hakkinda bilgi sahibi olunur. Tuplerde tikaniklik varsa boya tuplerden gecmez. Bu inceleme sirasinda hastaya verilen radyasyon miktari cok az ve zararsizdir. Hastalarin bir kismi hafif bir agri hissedebilir, bu islem sirasinda anestezi verilmesine gerek yoktur. HSG incelemesi ile rahim ici de degerlendirilir. Infertilite nedeninin arastirilmasinda HSG ve laparoskopi birbirini tamamlar.

Histeroskopi

Histeroskopi rahim icinin degerlendirilmesinde kullanilan en modern teshis ve tedavi yontemidir. Ince fiberoptik bir teleskop ile vajinal yoldan rahim icerisine girilerek tum anormallikler teshis edilir ve ayni seansta bu anormallikler cerrahi olarak giderilebilir. Bu islem de laparoskopi gibi kansiz ve bicaksiz bir ameliyat turudur. Hastalar bu islemi cok rahat tolere eder. Islem cogu zaman lokal bazen de genel anestezi altinda yapilir. Histeroskopi ile rahim ici polipler (asiri buyume gosteren et parcalari), septum (rahmi bolen perde) ve myomlar giderilebilir. Boylelikle hasta bunlarin neden olabilecegi infertilite, agri ve duzensiz kanamalardan kurtulur. Islemden bir iki gun sonra hasta her zamanki aktivitesini yapmaya baslayabilir.

Laparoskopi

Laparoskopi ureme organlarinin detayli olarak incelenebilmesini saglayan cerrahi bir yontemdir. Laparoskopik inceleme cocugu olmayan ciftlerin degerlendirilmesinde en onemli basamaklardan biridir. Genel anestezi altinda gerceklestirilen bu islem yaklasik yarim saat surer ve hasta ayni gun icinde taburcu edilebilir. Menstrual siklusun ikinci yarisinda laparoskopi islemi uygulandiginda hastanin gebe olma olasiligi vardir. Genellikle laparoskopi yapilmasi gebelige zarar vermez fakat emin olabilmek icin laparoskopinin uygulanacagi ay ciftin korunmasi onerilir.

Laparoskopi ile endometriozis (karin icine kanama yapan bir hastalik), rahim tumorleri, yumurtalik kistleri, dis gebelik ve yapisikliklar gibi bircok kadin hastaligi teshis edilebilir. Gobegin hemen altindan karin icine yonlendirilen teleskop benzeri optik bir cihaz ile karin icindeki organlar birkac kez buyutulmus olarak izlenir. Cerrah rahmi, Fallop tuplerini (yumurtalik kanallarini), yumurtaliklari ve karin zarlarini ayrintili olarak inceler. Laparoskopi karin icindeki ureme organlarinin degerlendirilmesi yaninda hastaliklarin giderilmesi icin de kullanilabilir. Laparoskopi sirasinda ureme organlarinda bir anormallik saptanirsa laparoskopik olarak (kansiz bicaksiz ameliyat ile) giderilir. Boylelikle hasta daha az ameliyat stresine maruz kalir ve ameliyat sonrasi iyilesme hizli olur.

Laparoskopi isleminde gobek altindan girilerek ince fiberoptik bir teleskop ile tum karin ici organlar goruntulenir ve ikinci bir kucuk delik araciligi ile organlara ulasilarak gerekli islemler yapilir. Karin ici organlar incelendikten sonra rahim icerisine verilen ozel bir ilac ile ureme kanallarinin acik olup olmadigi kontrol edilir. Kanallarda tespit edilen yapisiklik ve tikanikliklar giderilir. Yapisikliklar rahim, yumurtaliklar, yumurtalik kanallari, bagirsaklar ve karin zarlari arasinda olabilir. Bu organlarin birbirine yapismasi organlarin saglikli hareket etmelerini engelleyerek fonksiyonlarini kisitlar. Karin icine kanamalar yapan endometriozis odaklari, yaralar ve dis gebelik de laparoskopik cerrahi ile tedavi edilebilir. Laparoskopik olarak kapali olan kanallarin acilmasi da mumkundur. Ayrica infertiliteye neden olan yumurtalik kistleri ve myomlar da laporoskopik olarak giderilebilir. Bu cerrahi islemler sirasinda lazer, elektrokoter ve dikisler kullanilir. Bazi cerrahi laparoskopik girisimlerinden birkac hafta veya birkac ay sonra sonucu degerlendirmek icin ikici bir laparoskopi yapilabilir. Boylelikle cerrah hastaligin tekrar edip etmedigini belirleyebilir.

Sperm Analizi

Infertilite vakalarinin ucte biri erkek faktorune bagli oldugu icin cocugu olmayan ciftlerin incelenmesinde sperm analizi ilk basamaklardan biridir. 2-5 gunluk cinsel perhiz sonrasinda masturbasyon ile alinan meni ornegi incelenir. Ornek alindiktan sonra bir saat icinde laboratuvara ulastirilmalidir. Ozellikle soguk havalarda sperm orneginin vucuda temas ederek tasinmasi uygundur.

Sperm analizinde mililitredeki sperm sayisi, spermlerin hareketliligi ve yapilari degerlendirilir. Ayrici meninin miktari, asiditesi ve icerdigi yuvarlak hucreler belirlenir. Gerekli goruldugunde antisperm antikor testleri ve mikrobiyolojik incelemeler yapilir.

Normal sperm analizi;

Meni miktari : 1.5 – 6.5 ml
Sperm konsantrasyonu : 20 milyon / ml ve daha fazla
Sperm hareketliligi : %50 ve daha fazla
Sperm morfolojisi (yapisi) : %14 ve daha fazla normal yapida sperm (Kruger kriterlerine gore)

Sperm analizi sonrasinda yukaridaki degerlerin bulunmasi gebeligin olusacagini kesin olarak gostermez. Sperm konsantrasyonu 10 milyon /ml olan erkeklerin eslerinde gebelik gerceklesebilirken, sperm konsantrasyonu 60 milyon /ml olan erkeklerin esleri gebe kalamayabilir.

Sperm uretimini isi, sigara, alkol, ilaclar ve enfeksiyonlar gibi bircok faktor etkiledigi icin normal olmayan orneklerin analizi birer ay ara ile iki veya uc kez tekrarlanmalidir.

Testis ( yumurtalik) biyopsisi

Menide hic spermi olmayan hastalarin testislerinden alinan parca incelenerek sperm uretiminin olup olmadigi tespit edilir. Eger kanallarda tikaniklik tespit edilmisse bu incelemeye gerek olmadan hemen tedaviye gecilebilir.
Infertilite Tanisinda Kullanilan Hormon Testleri

Kadinlarda kandaki FSH (folikul uyarici hormon), LH (luteinize edici hormon), ostrodiol (kadinlik hormonu), prolaktin (sut uretimini saglayan hormon), testosteron (erkeklik hormonu), DHEA-S (bobrek ustu bezleriden uretilen hormon) ve progesteron (menstrual siklusun ikinci yarisinda salgilanan hormon) duzeyleri belirlenir.

Hastanin menstrual sikluslari duzensiz, menstrual kanamalari az veya hic yok ise bu hormon duzeyleri olculerek duzensizliklerin nedeni ve yumurtaliklarin durumu hakkinda fikir edinilebilir. Yumurtaliklari yeteri kadar calismayan veya menopozdaki kadinlarda FSH duzeyi yukselirken ostrodiol duzeyi duser.

Serum progesteron duzeyi olculerek o menstrual siklusta ovulasyonun (yumurtlamanin) olup olmadigi belirlenir. 28 gunluk bir menstrual siklusun 21. gununde kandaki progesteron duzeyi olculur, 30 nmol / L' nin (10 ng/ml) uzerindeki degerler ovulasyonun oldugunu gosterir.

Mynet

Ses kisikligini nasil onleriz?

Ege Universitesi (EU) Kulak Burun Bogaz Hastaliklari Ana Bilim Dali Ogretim Uyesi Prof. Dr. Fatih Ogut, ses kisikligini onlemek icin kafein ve sodali iceceklerin alinmamasi, sigara ve alkolun kullanilmamasi gerektigini bildirdi.

Prof. Dr. Ogut, yaptigi yazili aciklamada, ses kisikliginin en sik nedeninin larenjit denen ses tellerinin enfeksiyonu oldugunu, bu durumun soguk alginligi ve diger ust solunum yolu enfeksiyonlari sirasinda ya da asiri bagirmaktan kaynaklanan ses zorlanmalarinda ortaya ciktigini kaydetti.

Sesin yanlis kullanilmasi sonucunda ses tellerinde nodul adi verilen kucuk sisliklerin olusabilecegini belirten Prof. Dr. Ogut, nodullerin ses egitimi ile ses kullanma aliskanligi duzeltilmedigi surece kendiliginden kaybolmayacagini ifade etti.

Eriskinlerde ses kisikliginin en sik gorulen nedeninin mide icindeki asitli sivinin yemek borusundan girtlak seviyesine yukselerek, ses tellerini tahris etmesi (Reflu) oldugunu bildiren Prof. Dr. Ogut, aciklamasinda su goruslere yer verdi:

''Ses kisikligi, ozellikle sabahlari fazladir ve gun icinde azalir. Ses kisikligi ile birlikte bogazda takilma ve bogaz temizleme aliskanligi da sik gorulen belirtilerdir. Ses kisikligina neden olan durumlarin cogu, ses hijyeniyle ses istirahati ve dogru ses kullanma aliskanligini kazanmakla duzelir. Ses kisikligini onlemek icin kafein ve sodali icecekler alinmamalidir. Sigara ve alkol kullanilmamali, ses kisikligi olustugunda ses dinlendirilmelidir. Cok uzun sure konusmaktan kacinilmali, bol su icilmelidir. Bogaz kazinarak temizlenmemeli, gurultulu ortamlarda konusulmamalidir. Icinde bulunulan ortamin nemi ve isisi uygun olmalidir.''

7 soruda rahim agzi kanseri

Opusme cikolata ye

Cikolata yemenin opusmekten daha fazla heyecan ve zevk verdigi belirlendi. Middlesex universitesinin ciftler uzerinde yaptigi arastirmaya gore, cikolata agizda erirken alinan zevk, opusmenin verdigi zevkin tam dort kati.

Ananova internet sitesindeki habere gore, cikolata kalp atislarini iki katina cikariyor ve beyinde heyecan dalgasi yaratiyor.

Middlesex universitesinden David Lewis, sonucun kendilerini sasirttigini belirterek "Uyarici maddeler icerdigi icin cikolatanin kalp atislarini artirmasini bekliyorduk, ancak bu surenin uzunlugu ve beyindeki guclu etki sasirticiyi" dedi.

Arastirmada, cikolatanin agizda eridigi anda yarattigi etkiyi saptamak amaciyla, kalp ve beyindeki hareketleri izlemek icin gonulluler bazi cihazlara baglandi.

Arastirma sonucunda, cikolata yemenin beyni opusmeye gore daha aktif hale getirdigi, kalp atislarinin dakikada 60'tan 140'lara kadar ciktigi belirlendi.

Enerjinizi artiracak 23 oneri

Enerjinizi artiracak 23 oneri
12 Nisan 2007 Persembe 10:12

Enerjinizi zirvede tutmak ve gun boyunca bunu korumak icin yiyeceklerinize dikkat etmeli ve birkac saatinizi kendinize ayirmalisiniz. Iste enerjinizi zivrvede tutmak icin 23 oneri...
1 Cardiff Universitesi'deki arastirmaya gore her gun 40 gr. bugday misir vb. lifleri almalisiniz. Cunku bu tur lifler enerjiyi arttiriyor ve stresi azaltiyor.
2 Sabahlari dus alirken bir soguk, bir sicak dus alin. Once ilik bir suyun altinda durun. Ardindan suyun sicakligiyla oynayin. Ancak basinizi suyun altina sokmamaya dikkat edin. 5 - 6 dakika bunu tekrarlarsaniz, ciktiginizda kendinizi daha rahatlamis hissedeceksiniz.

3 Yapilan arastirmalara gore her dort kadindan birinde demir seviyesinin dusuk oldugu belirlenmis. Bu da yorgunluk ve halsizlik yaratir. Bu yuzden daha fazla demir iceren yesil sebze, kurutulmus meyve ve tahil gevreklerinden bolca tuketmelisiniz.
4 Daha bol balik, tavuk, peynir, fasulye ve yumurta yemelisiniz... Cunku vucut icin gerekli Omega 3 bu besinlerde bulunuyor. Balik tuketmek ayni zamanda vucudun seratonin salgilamasini sagliyor. Bu hormon da beyindeki mutluluk merkezini aktif hale geciriyor.
5 Gunde 2 ya da 3 litre su icmelisiniz... Harvard Universitesi'nde yapilan arastirmaya gore bu oranlarda su icmek dayanikliligi arttiriyor, stresin azalmasina yardimci oluyor. Ancak aklinizda bulunsun; fazlasi da zararli...
6 Dik durun. Kambur durmak kaslarin hizli calisarak, yorulmasina sebep olur. Nefes almanizi zorlastirir. Dik konumdayken daha rahat nefes alinir, oksijen akcigerlere dolar ve boylece kanin daha rahat dolasmasi saglanir...
7 Yapilan arastirmalara gore en sevdiginiz muzikleri dinlemek stresi hafifletiyor ve yorgunlukla daha rahat savasmanizi sagliyor. Bu yuzden hemen bir ipod edinin ve yururken, calisirken, is yaparken muzik dinlemeyi ihmal etmeyin...
8 Disari cikin. Sabah kalkinca yapacaginiz ilk isiniz disari cikmak olsun. Amerikali bilimadamlari dogal isigin beyni harekete gecirdigini ve seratonin salgilamasina yardimci oldugunu soyluyor. Bu da mutlulugunuzu arttiracaktir.
9 Mutlaka gun icerisinde sekerleme yapin... Amerika'daki beyin sagligi arastirmacilarina gore, 30 dakikalik kisa bir uyku bile insanlarin performansini olumlu yonde etkiliyor. Calisirken kisa da olsa gozlerinizi kapatip biraz dinlenin...
10 Vucudunuzun asit oranini dengelemeniz gerekir. Gereginden fazla sekerli yiyecekler ve peynir aside sebep olur ve enerjiyi emer. Bu yuzden sebze ve meyve salatalarini bolca tuketin.
11 Doktorlar hayatinizdaki iyi seyleri hatirlamaniz icin sizi mutlu eden seyleri bir deftere yazmanizi oneriyor. Bunlari okudukca, sizi neyin mutlu ettigini daha iyi bulabilirsiniz...
12 Duzenli yemek yiyin. Yemekler arasindaki uzun araliklar sekerin dusmesine, dolayisiyla enerjinizin azalmasina neden olur. Gunde uc kez mutlaka yemek yiyin. Gun icerisinde muz, findik, yogurt yemek ideal...
13 Kaslarinizi hissederek enerji saglayin. Mesela iki elinizi gogus hizasinda birlestirin ve birbirine dogru itin. Ardindan basinizin ustune kaldirin ve bunu 5-10 defa tekrarlayin.
14 Gune iyi bir kahvaltiyla baslayin. Sut, 150 gr. yogurt, 1 muz, tereyag, bal, findik ve cevizi karistirip yiyebilirsiniz. Bu karisim gune zinde baslamak isteyenler icin ideal bir karisim.
15 Nefes alip vermenin onemini mutlaka kavrayin. Derin nefes alip vermek, nefes yolunuzu acacak ve daha cok enerji almanizi saglayacaktir. Her saat uc ya da dort kez derin nefes alip verin...
16 Cep telefonunuzu kapatin... Birakin gunun birkac saati kimse size ulasamasin. Gerekli oldugunda is ve aileniz icin kullanin...
17 Duzenli olun. Daginiklik sizi strese sokacaktir. Gereksiz yere panik yaparsaniz, bu stresle isleriniz yolunda gitmeyecektir. Bu kaosu yasayip stresinizi arttirmayin...
18 Adimlarinizi arttirin. Daha fazla yuruyus yapin, bol bol merdiven cikin. Olabildigince hareketli olmaya ozen gosterirseniz, kanin hizli hareket etmesini, kaslara ve organlara giden oksijenin artmasini saglarsiniz. Bu da sizi rahatlatacaktir.
19 Magnezyum almaya dikkat edin. Sebzelerde, findikta ve tahilli ekmeklerde bulunan bu vitamin size zindelik kazandiracaktir.
20 Yiyeceklerdeki enerjinin hizli emilimini saglayan Co-enzimQ10, vucudun urettigi antioksidandir. Bu enzimin olusmasini saglayan yiyecekler de brokoli, kahverengi seker, kepekli urunler, soya ve findiktir.
21 Cok kafein ve alkol uykuyu engeller ve enerji veren B vitaminini emer. Haftada birkac kez 1 ya da 2 kadeh sarabi gecmemeye, cay ve kahve tuketimini de en aza indirmeye ozen gosterin.
22 Bilgisayarla calisirken mutlaka aralar verin. Japon arastirmacilar, bilgisayar onunde cok oturan insanlarda endiseli olma halinin arttigini, gozlerde problem yasandigini ve beden agrilarinin cogaldigini soyluyor.
23 Ve son olarak beyinsel anlamda rahatlamak ve yenilenmek icin kendinize 20 dakika ayirin ve sunlari yapmaya calisin...

Ilik, sessiz bir yerde oturun ya da uzanin. Uzerinizde rahat kiyafetleriniz olsun ve gozlerinizi kapatin. Nefes alisverisinize odaklanin ve nefesinizin rahat olmasini saglayin. Kendinizi nehir kenarinda, yesil cimenlerin uzerinde dusunun. Gunes parliyor, kuslar civildiyor ve siz suyun akisini duyuyorsunuz. Suyun icinde ayaga kalkiyor, yuzunuzu gunese donuyorsunuz. Gunesin sizi enerjiyle doldurdugunu hissediyorsunuz. Derin bir nefes alip, bu enerjinin icinize islemesini sagliyorsunuz. Vucudunuzun ve dusuncelerinizin pozitife donustugunu hissettiginizde yavasca gozlerinizi aciyorsunuz...

Sagligin Onemli Sirlari

Saglikli olmak ve kalmak yasam stilinizi, aliskanliklarinizi ayarlamakla mumkun. Uygulamaniz gereken topu topu 30 madde var. Yaziya bir goz atin, kesin, saklayin en guzeli buzdolabinin kapagina yapistirin...

Suyu sevin. Gune iki bardak su icerek baslayip, gun boyunca 2,5 litre su tuketmeye calisin. Her sebze ve meyveyi mevsiminde en az iki defa tuketin. Doganin tamamini kullanmis sayilirsiniz. Cocuklar icin sutu, buyukler icin de ozellikle yogurdu her gun sofranizdan eksik etmeyin. Yasamin sirlarindan biri olan probiyotikleri bunyenize almis olursunuz. Hasta olmasaniz bile, sifali otlari/bitkileri kullanarak vucut direncinizi (immun sistemi) kuvvetli tutun. Evinizde kurutulmus nane, ihlamur, adacayi, kekik, kusburnu, feslegen, keten tohumu, zencefil, corekotu, gunluk yesil cay ile sogan ve sarimsagi her zaman bulundurun. Her gun bunlardan en az birini kullanmaya calisiniz ki bunlar vucudunuzun koruyucu sovalyeleridir.

GUNDE UC DORT CEVIZ YIYIN

Sarimsak, sogan, tere, maydanoz, nane, dereotu, roka, feslegen turu yesillikleri fazla tuketin. Bunlar vucudunuzun yakin korumalaridir. Salatanizi mumkun oldugu kadar cok cesitten olusturun. Hazir corbalar yerine kendi yaptiginiz corbalari tercih edin. Gidanin en dogalini elde etmis olursunuz. Kis icin ev yapimi domates salcasini tercih edin. Domates Yaradan'in bize armagani harika bir antioksidandir. Katki maddeleri iceren gidalari, mevsim disi sebze ve meyveleri fazla tuketmeyin. Bunyenizi fazla dinamitlememis olursunuz. Yilda dort kez, on bes gun hic et tuketilmemesi yararlidir. Gunluk 3-4 adet badem, ceviz ve findik almaniz sizi her daim kuvvetli kilar.

CAM KABI TERCIH EDIN

Haftada en az 2 kez bakliyat ve balik tuketmege calisiniz. Sicak yemekler icin toprak, celik ve cam kaplari tercih edin. Kis aylarinda tulum peyniri, portakal, limon, greyfurt, mandalina ve kusburnu tuketimini artiriniz. Kisin disarida isleriniz yogun ise; gune pekmez icerek

GULMEYI ERTELEMEYIN

Gulmeyi hic ertelemeyin. Ruhunuzun en iyi ilaclarindandir. Gece uyku ortaminin karanlik olmasi, yorgunluk durumlarinda ise ogleyin kisa sureli uykular iyidir. Vucudumuzdaki pek cok restorasyon islemi gece, kisa sureli uykularda da gunluk tamiratlar yapilmaktadir. Firsat buldukca topraga ciplak ayakla basin. Tum olumsuzluklariniz topraga gecer. Her gun 5 dakika gozlerinizi kapatip hicbir sey dusunmemeyi ogrenin. Bu sizin yeniden dogumunuz gibidir. Bu uygulama vucudunuzun antifrizidir.

NEFESINIZI TUTUN

Zihinsel calisiyorsaniz kuru uzum yiyiniz. Beyniniz enerjisiz kalmasin. Ekmek tercihinizi kepekliden yana kullanin. Bagirsaklar kepekli tam posalarla tanissin. Her sabah 20 dakika derin nefes alip verme calismasi yapilmasi, her nefes alimlarinda 4-5 saniye nefesin icimizde tutulmasi cok yararlidir. Sabahlari ofis ve evinizi 5 dakika tam havalandirarak maksimum duzeyde oksijen, gunluk 30 dakika tempolu yurumekle de tum organlarinizi kazanirsiniz.

SOFRADAN BALI EKSIK ETMEYIN

Yasaminiz boyunca, vucudunuzu cok kotu usutmemeye calisin. Kahvalti masanizda bali her daim bulundurun. Bin bir cicegin ozudur o. Yag tercihinizi genelde zeytinyagindan tarafa kullanin. Vucudunuz hep bunu bekler. Kahvaltinin mutlaka tam yapilmasi, ogle ogununun orta, aksam ogununun de hafif alinmasi her daim iyidir. Tuz ve sekeri bunyenize olculu alin. Bunlarin azi karar fazlasi hep zarardir. Margarinleri fazla kullanmamak cildinize, kalbinize ve damarlariniza verdiginiz en buyuk oduldur. Gunluk bir elma ve bir havucun bunyenizde harikalar yarattigini unutmayin.

BU 7 BESiN HAYAT KURTARIYOR

Amerikan Kanser Arastirmalari Enstitusu vucudu kanser, kalp krizi, Alzheimer, diyabet gibi rahatsizliklara karsi koruyan besinlerin listesini acikladi.

KALBI KORUYOR

BADEM: Her gun, bir cay fincaninin yarisi kadar badem yiyin. Omega-3 zengini olan badem, kotu kolesterol oranini yuzde 4.4 oraninda dusuruyor. Damar tikanikliklarini onluyor, dolasim sistemini duzenli calistirip, kalbi koruyor.

DIYABETI OLDURUYOR

KAHVE: Gunde iki fincan kahve, Parkinson ve Tip-2 diyabete karsi koruyor. Agri kesici ozelligi var. Sutle icin. Kafeinin kemikleri zayiflatmasini engellersiniz.

SINIRLERI RAHATLATIYOR

TARCIN: Her yemekten sonra icinde bir miktar tarcins bulunan bir tatli yemeyi unutmayin. Tatli yemek istemiyorsaniz, kucuk bir cay kasigi dolusu tarcini dogrudan suya ekleyerek icebilirsiniz. Tarcin kan sekerini duzenliyor, sinir sistemini rahatlatiyor. Ote yandan kori baharatindaki Tumerik adli madde eklem iltihabini ve romatizmayi onluyor.

PATATESI HASLAYIN

PATATES: Antioksidanlar yonunden cok zengin. En yararli 100 besin arasinda 17'nci sirada. Akciger kanseri, diyabet ve kalp krizinden koruyor. Kizartmayin, yagsiz haslayin veya firinda pisirin.

KASLAR ICIN FAYDALI

SEBZE CORBASI: Doyurucu, kalorisiz. Kilo vermek isteyenlerin bir numarali tercihi. Sodyum bakimindan zengin. Bir kasede 500 miligram sodyum var. Sodyum, sinir sistemi ve kaslarin calismasini sagliyor. Vucuttaki sivi miktarinin dengesini duzenliyor. Gunde 1500mg’dan fazlasi tansiyon ve kalp konusunda tam tersi etki yaratiyor.

KANSERE KARSI BIREBIR

ZEYTINYAGI: Kanser riskini azaltiyor. Gunde 25 ml. zeytinyagi alanlarin idrarlarinda, hucrelere zarar veren '8oxodG'adli maddenin seviyesinin azaldigi saptandi. Iyi kolesterolu artirip, kalbi koruyor. 1 corba kasigi 120 kalori. Gunde 6 corba kasigini gecmeyin.

ALZHEIMER’DAN KORUYOR

CAY: Siyah veya yesil cayin her turu kanser riskinin azaltilmasinda etkili. Rahim ve gogus kanserine yakalanma riskini 60'a kadar engelliyor. Alzheimer ve kalp krizine karsi koruyor.

Beyin nasil ogreniyor?

New York’ta sunneti tesvik kampanyasi

New York’ta sunneti tesvik kampanyasi


New York’ta, AIDS riski icinde bulunan erkeklerin sunnet yaptirmasini tesvik icin kampanya baslatilmasi planlaniyor
ANKARA - New York Times’in internet sitesindeki habere gore, Dunya Saglik Orgutunun (WHO), sunnetin AIDS’e yol acan virus HIV’in bulasmasini onlemede etkili oldugunu aciklamasindan sonra New York saglik yetkilileri harekete gecti.
Atlanta’daki Hastaliklarin Kontrolu ve Onlenmesi Merkezinin, bunu ulusal bir politika haline getirmek icin calismalar yapacagi bildirildi.

Ancak merkezin calismalarindan once harekete gecen New York saglik yetkilileri, sunnet konusunu uyeleriyle ele almalari icin bazi gruplar ve escinsel orgutleriyle simdiden temasa gecti.

Yetkililer, bunun yani sira kentteki hastane ve klinikleri idare eden Saglik ve Hastaneler Kurumundan saglik sigortasi olmayan erkeklerin ucretsiz sunnet edilmesini istedi.

Dunya Saglik Orgutu (WHO) ile UNAIDS uzmanlari, Kenya, Uganda ve Guney Afrika’da yapilan arastirmalara dayanarak, sunnetin AIDS’e karsi korunmada etkili oldugunu belirtmis ve erkeklere sunnet olmalari tavsiyesinde bulunmuslardi.



Allerji tum yonleriyle

Allerji tum yonleriyle

Allerji nedir?
Cevremizde yaygin olarak bulunan allerjenlere bazi kisiler digerlerinden daha fazla duyarli olup (atopik kisiler) onlara karsi allerjik olmayan normal kisilerden (atopik olmayan) cok daha abartili bir reaksiyon verirler. Bu duruma allerji denilmektedir.

Allerjik tabiatta olmak bir hastalik midir?
Hayir. Toplumda yasayan bireylerin yaklasik %30’u allerjik tabiattadir. Bu kisiler duyarli olduklari bazi allerjenlere karsi ozel E tipi antikorlar araciligiyla abartili bir reaksiyon olusturabilme yetenegindedirler. Bu tip antikorlara bagli olarak bazen degisik allerjik hastaliklar ortaya cikabilir. Ancak tek basina allerjik bunyeye sahip olmak, yani atopik olmak bir hastalik olmayip allerjik hastaliklara bir cesit aday olma, yatkin olma durumudur.

Allerjik bunyeye sahip olmak neye baglidir?
Bu tamamen ailesel gecisli (irsi) bir durumdur.

Genetik gecis disinda cevresel faktorlerin bir etkisi yok mudur?
Atopik olma veya olmama durumu tamamen genetik olarak belirlenmektedir. Ancak atopik kisilerde allerjik hastaliklarin gelisip gelismemesi cevresel allerjenlerle karsilasma yogunluguna bagli olarak degismektedir. Daha dunyaya gelmeden gebelik doneminde veya hayatin erken doneminde, emzirme periyodunda annenin sigara icmesi, allerjik gidalari tuketmesi, ortamin allerjen yogunlugunun fazla olmasi gibi faktorler atopik kisilerde allerjik hastaliklarin gorulme sikligini artirir.

Allerjik hastaliklar psikolojik nedenlerle gorulebilir mi?
Allerjik hastaliklar psikolojik veya psikosomatik hastaliklardan farklidir. Ancak allerjik hastaliklarin gelisiminde, yakinmalarin ortaya cikmasinda ve hastaligin kontrolunde psikolojik durumun da katkisi olabilir. Ayrica psikolojik hastaliklarla ayrimi gerekebilir.

Allerjik hastaliklar nelerdir?
Astim, allerjik burun nezlesi ve sinuzit, allerjik goz nezlesi, burun polipleri, allerjik orta kulak iltihabi, urtiker ve egzema gibi allerjik deri hastaliklari, gidalara bagli allerjik reaksiyonlar, cesitli ilac ve kimyasallar ile ari ve bocek sokmalarina bagli allerjik reaksiyonlar allerjik hastaliklarin arasinda oncelikli olarak sayilmasi gerekenlerdir.

Allerjik bunyeli bir kiside bu hastaliklarin hepsi de bulunur mu?
Vucudun allerjenlere olan reaksiyonu belirli organlara ozel dagilim gosterir. Bazi kisilerde bu sayilan hastaliklarin bir kaci beraber bulunabilirse de bu sart degildir.

Allerji teshisi nasil konur?
Allerjik hastaliklarla uyumlu yakinmalari olan kisilerde ailede benzer hastaligi olanlarin varligi, sikayetlerin suregen ve tekrarlayici olmasi, mevsimlere gore degismesi, diger allerjik hastaliklarin eslik etmesi gibi hastanin oykusunde tipik ozellikler allerjik bir hastaligi telkin eder. Kanda ozel E tipi antikorlarin arastirilmasi, allerjik cilt testleri ve hastaligin tipine gore degisen diger tetkiklerle kesin teshis konulabilir.

Teshis icin can yakici, zor tetkikler, endoskopik islemler ve biyopsiler gerekli midir?
Hayir. Allerjik hastaliklarin tanisinda genellikle bu tur invaziv islemlere gerek duyulmaz.

Yoremizde bu tur hastaliklarin teshis ve takibi mumkun mudur?
Tabii. Fakultemizde allerjik hastaliklarin teshis, takip ve tedavisi icin gerekli olan her turlu laboratuvar inceleme yapilabilmektedir. Uzak yerlere gidip gelmege gerek yoktur.

Erken teshisin onemi var mi?
Kuskusuz. Hem hastanin yasaminin normale dondurulmesi, hastaliktan dolayi kayiplarinin giderilmesi; hem de tehlikeli krizlerin ve ayni zamanda hastaligin ilerlemesinin onlenmesi icin erken tani konarak tedaviye baslanmasi cok yerinde olur.

Allerjik hastaliklarin belirtileri nelerdir?
Hastaligin tipine, agirligina ve hastanin yasina, cinsiyetine gore belirtiler degisir. Allerjik sinuzit, burun ve goz nezlesinde: Yilin belirli aylarinda veya tum yil boyunca devam eden hapsirma, burunda kasinti, burun akintisi, burun tikanikligi vardir. Geniz akintisi, bogazda giciklanma, gozlerde yasarma, kizariklik ve kasinti, kulakta dolgunluk hisirti, kasinti, bas ve kulak agrisi, koku alma bozuklugu tat almama, sesin degismesi olabilmektedir. Anjiyonorotik odem ve anafilakside: Tablonun agirligina bagli olarak degisen derecelerde yuzde, dudakta, dilde, bogazda aniden sisme, tikanma, ciltte solukluk, kizariklik, kasinti ve kabarikliklar, dokuntuler, nefes darligi, hiriltili solunum, tansiyon dusmesi, ates, terleme, carpinti, kalpte ritim bozuklugu, morarma, kusma, karin agrisi, ishal, havale gecirme, solunum durmasi ve olum olabilir. Astimda: Nefes darligi, oksuruk, hiriltili solunum, goguste tikaniklik olabilir. Bu yakinmalarin aniden ve krizler seklinde ortaya cikmasi bir muddet sonra kendiliginden veya tedaviyle duzelmesi, tekrarlamasi, gece uykudan uyandiracak sekilde olmasi cok tipiktir. Cilt Allerjilerinde: Ciltte kasinti, kurdesen denilen kabarikliklar, kirmizi renkli dokuntuler, sulanma, kabuklanma, deride kalinlasma ve deride renk degisikligi gorulebilir. Mide barsak kanali allerjilerinde: Bulanti, kusma, ishal, karin agrisi, istahsizlik, kilo kaybi, gelisme geriligi, kansizliga bagli halsizlik, solukluk, goz kapaklari ve bacaklarda sislikler gibi yakinmalar olabilir.

Bu sikayetler allerjik hastaliklar disinda baska nedenlerle olusamaz mi?
Evet olusabilir. Bunlarin hicbirisi allerjik hastaliklara ozgu degildir. Yakinmalarin suregen ve tekrarlayici vasifta olmasi, mevsimlerle iliski gostermesi, ailede benzer yakinmalari olan baska kisilerin olmasi veya altta aciklanan allerjenlerden birisiyle temas sonrasi bu yakinmalarin ortaya cikmasi allerjik bir hastaligin varligini gosteren isaretlerdir.

Allerjik hastaliklar tehlikeli midir?
Sik gorulmeleri, sureklilik gostermeleri, kisinin performansini yakindan etkileyerek normal yasamini kisitlamalari, is gucu kaybi ve okul devamsizligina yol acmalari ve anafilaksi, anjiyonorotik odem gibi bazen olumcul olabilen formlarinin da bulunmasi nedeniyle allerjik hastaliklar cok onemli saglik sorunlari arasinda yer almaktadir.

Allerjik hastalarda kriz olur mu?
Evet. Allerjik hastaliklarin bazilarinda aniden kriz seklinde agir bir tablo gelisebilir. Ustelik bu durum tekrarlayicidir. Astimda, penisilin allerjisinde, ari-bocek sokmasinda, anjiyonorotik odemde tehlikeli, olumcul krizler olabilir.

Anafilaksi nedir?
Allerjiye bagli olarak ani ortaya cikan ve acilen tedavi edilmezse olumcul olan sistemik, tehlikeli bir hastaliktir. Ari sokmasi, penisin gibi bir ilacin damardan verilmesi gibi allerjenlerle temas sonrasi olay dakikalar icinde baslar. Tablonun agirligina bagli olarak degisen derecelerde yuzde, dudakta, dilde, bogazda aniden sisme, tikanma, ciltte solukluk, kizariklik, kasinti ve kabarikliklar, dokuntuler, nefes darligi, hiriltili solunum, tansiyon dusmesi, ates, terleme, carpinti, kalpte ritim bozuklugu, morarma, kusma, karin agrisi, ishal, havale gecirme, solunum durmasi ve olum olabilir.

Boyle bir durumda ne yapilmalidir?
Maalesef bu durumda hasta ve yakinlarinin yapacagi fazla bir sey yoktur. Ancak gerekli ilaclarin bulundugu bir ortamda bir hekim bu duruma mudahale edebilir. Hasta derhal saglik kurulusuna goturulmelidir. Allerjik bunyesi oldugu bilinen kisilerin hastane disinda enjeksiyon yaptirmamasi, ilacli filim vb tetkikler yapilirken durumunu belirtmesi, kendisine dokunan besin ve ilaclari kullanmamasi, ari sokmamasi icin tedbirler alinmasi gerekmektedir.

Ilac allerjisi hakkinda bilgi verir misiniz?
Bir cok ilacin tedavi edici etkisi yaninda istenmeyen bazi etkileri de vardir. Bu yan etkilerden bazilari ise allerjik reaksiyonlara baglidir. Kullanilan ilaca; kullanan kisinin yasina, cinsiyetine, genetik ozelliklerine ve diger hastaliklarina; daha once ayni ilacin kullanilip kullanilmadigina; ilacin verilis yoluna bagli olarak bu tur reaksiyonlarin gorulme olasiligi degismektedir. Hemen her ilac allerjiye neden olabilirse de bazi ilaclarin kullanimi sirasinda buna daha sik rastlanmaktadir. Ilaca bagli allerjik olaylar ciltte gorulen kurdesen, egzamadan kan hucrelerinin sayi ve fonksiyon bozukluklarina, anafilaksi, ates, serum hastaligi gibi sistemik tablolardan ani nefes darligi, sarilik, zaturree goguste, karinda su toplanmasi gibi belirli organ lokalizasyonu gosteren patolojilere kadar cok farkli gorunumlere sahiptir. Ilac alimiyla olaylarin baslamasi arasinda gecen sure bir kac dakikadan bir iki haftaya kadar degismektedir. Bir ilac kullanirken ortaya cikan yeni bir saglik sorunu ilacla iliskili veya iliskisiz olduguna karar verilemese bile o ilaci recete eden hekime bildirilmelidir. Eger hasta herhangi bir ilaca karsi gecirilmis bir allerji oykusune sahipse baska ilaclari kullanmasi gerektiginde de bunu hekimine bildirmelidir. Cunku bazi ilaclar arasinda capraz reaksiyonlar olabilmektedir. Penisilin allerjisi, cesitli rontgen filimlerinin cekilmesi sirasinda kullanilan boyar maddelere karsi ortaya cikan reaksiyonlar ve astimlilarda aspirine karsi duyarlilik ilac allerjileri arasinda ozellikle belirtilmesi gereken durumlardir.

Cocuklara uygulanan asilar allerji yapar mi?
Asilarin hazirlanmasi sirasinda yumurta proteinleri ve bazi jel maddeler asiya karismaktadir. Bunlara bagli allerji gorulebilir. Yumurta yediginde anafilaksi tipinde siddetli allerjik reaksyonu olan kisilere yumurta kaynakli bu asilar yapilmamalidir. Ancak, yumurta yiyince deri dokuntusu gibi hafif allerjik reaksiyonu olanlar asidan ali konmamalidir. Karar verilemedigi durumlarda deri testleri yapilabilir.

Gidalara bagli allerjik rahatsizliklardan biraz bahseder misiniz?
Toplumda yasayan kisilerin %15-20 'si bazi gidalara karsi allerjisi oldugunu soylerken yapilan arastirmalarda bu oranin %1-2 'den fazla olmadigi gosterilmistir. Besin allerjilerine cocuklarda daha sik rastlanir. Yas ilerledikce bu durum cogunlukla ortadan kalkmaktadir. Gidalar allerjik olaylar disinda da besin zehirlenmeleri, besin entoleransi gibi onemli sorunlara yol acabilirler ve bunlarin allerjik olaylardan ayrimi zor olabilir. En siklikla allerjiye yol acan besinler inek sutu, tavuk yumurtasi, soya fasulyesi, ceviz, findik, balik ile bugday ve diger tahillardir. Allerjiye neden olan besinin alinmasindan sonraki dakikalar veya saatler icerisinde allerjinin yerlestigi lokalizasyona bagli olarak degisik sikayetler gorulmege baslar. Dudaklarda, dilde, bogazda sisme, yanma, kasinti, yuzde kizariklik seste kabalik gorulebilir. Kramp seklinde karin agrilari, bulanti, kusma ve ishal gorulebilir. Bebeklerde gelisme geriligi dikkati ceker. Hapsirma burunda kasinti, akinti, tikaniklik, goz yasarmasi, gozlerde kasinti olabilir. Astim tablosu gelisebilir. Bunlarin besinlere bagli olup olmadigi ve hangisine bagli oldugu testlerle anlasildiktan sonra o besin hastanin diyetinden cikarilir. Bir sure bu gidayi almayan kiside zamanla duyarlilik kaybolabilmektedir.

Gida katki maddeleri zararli midir?
Modern yasamin getirdigi zorunluluklar eskiden evlerde dogal ve taze olarak hazirlanan gidalarin yerini fabrikasyon olarak hazirlanan ve uzun sure marketlerde bozulmadan saklanmasi gereken gidalarin almasina neden olmustur. Gidalara hazirlanmasi sirasinda renklendirici, koku verici ve bozulmalarini onleyici bazi kimyasal maddeler ilave edilmektedir. Dogal beslenmede yeri olmayan bu kimyasallar hem astimli, allerjik nezleli bazi kisilerde sorunlara yol acmakta hem de allerji disinda kalp-damar hastaliklarina ve kanserlere neden olabilmektedirler.

Lateks allerjisi ne demektir?
Lateks %99 oraninda Brezilyada yetisen tropikal kaucuk agacinin ozsuyundan uretilir. Kaucuk iceren urunler allerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir. Bilhassa hekimlerin bizar oldugu bu durumda cerrahide kullanilan lateksten mamul eldivenler, bu eldivenlerin giyilip cikarilmasi sirasinda ortama yayilan toz, elastik yapiskan bantlar, cesitli sonda ve kateterler, lastik ayakkabilar, plastik hali arkalari, spor malzemeleri, yolda asinan oto l�stiklerinden ortama dagilan kisimlar ya cilt ile temas veya solunum yoluyla vucuda girmekte ve takiben kurdesen, burun nezlesi, goz nezlesi, nefes darligi, dilde bogazda sisme gibi degisik reaksiyonlar ortaya cikmaktadir.

Temas egzamasi ne demektir?
Cildin herhangi bir madde ile genellikle uzun sureli ve tekrarlayan temaslari sonrasi ciltte allerjik tabiatli bir hastaligin gelismesidir. Buna neden olan maddeler arasinda oncelikle sabun ve deterjanlar, lastik eldivenler, kemer, kolye vb aksesuarlar, gomlek, kaskol gibi giysiler sayilabilir. Temas edilen cilt alaninda kizariklik, kabarikliklar, kalinlasma, catlaklar, soyulma, kasinti, sulanma ve kabuklanmalar gorulebilir.

Bocek ve ari allerjileri hakkinda bilgi verir misiniz?
Hamam bocekleri, kalorifer bocekleri, tahtakurusu, sivrisinek, at sinegi ve pire gibi haserelerin isirmasiyla, tukruk ve diskilarinin solunum veya cilt yoluyla vucuda girmesine, yabani veya bal arilarinin sokmalari sirasinda zerk ettigi zehirlerine karsi bazi kisilerde allerjik reaksiyonlar gelisebilmektedir. Bocek allerjenleri allerjik burun nezlesi ve astima neden olabilmekte; ari sokmalarini takiben ise 10-15 dakika icinde sokma yerinde sinirli veya tum vucutta hafif veya agir bir reaksiyon gelisebilmektedir. Bu olay tehlikeli olabilir. Ariya karsi allerjisi olanlarin yanlarinda ari soktugu taktirde acil mudahale icin igne, sprey, hap turu ilaclari devamli tasimalari ve bunlari kendi kendilerine kullanmayi ogrenmeleri gereklidir. Ozel asi ile tedavi de etkili olmaktadir.

Allerji yapan maddeler (allerjenler) nelerdir? Allerjenler nerede bulunur?
Ev tozu, kuf mantarlari, kedi, kopek, kus tuyleri, cesitli agac, ot ve cayir polenleri, bocek ve hasereler, bazi parazitler, bazi gidalar, penisilin gibi bazi ilaclar, gunes, ruzgar, soguk, kirli hava ile cesitli kimyasal maddeler gibi cok fazla sayida madde allerjenik ozellik tasir. Havada, kullandigimiz gida, ilac ve giyim esyalarimizda, cevremizdeki esyada cok sayida allerjen bulunmaktadir.

Ulkemiz ve yoremizde allerjenlerin durumu
Yapilan calismalarda Ulkemizin 9 000’i askin dogal bitki turunden olusan zengin bir florasi vardir. Iklim ve cografi degiskenlere bagli olarak bolgelerimize gore bitki ortusu farklidir. Karadeniz ve Marmara bolgesinde Avrupa ve Sibirya florasi, Bati ve Guney Anadolu'da Akdeniz florasi, Ic, Dogu ve Guneydogu Anadolu'da ise Iran-Turan florasi ozellikleri hakimdir. Karadeniz Bolgemizde iliman iklim, yuksek nem ve zengin bitki ortusu havayla tasinan aeroallerjenler icin son derece elverisli kosullar saglamaktadir.

Allerjenlere karsi reaksiyon ne zaman ortaya cikar?
Cevremizde cok sayida bulunan allerjenler solunum yolu, sindirim kanali, cilt ve mukozalar ile enjeksiyonlar sirasinda damar yoluyla vucuda girebilir ve sadece hassas kisilerde duyarlilasma periyodunu takiben onemli sorunlara yol acar.

Allerjinin mevsimlerle ilgisi var midir?
Evet. Bazi allerjenlerin yogunlugu belirli mevsimlerde artmaktadir. Diger bazilari ise her mevsimde sabit olarak bulunurlar. Polenler mevsimsel allerjinin en sik rastlanan nedenleridir. Ancak iklime bagli olarak hava sicakliginin ve nisp� nem oraninin degismesine paralel ev tozu akarlari, kuf mantarlari gibi diger havayla tasinan allerjenlerin yogunlugu da degismektedir. Nisan-Mayis, atmosfer havasinda polen yukunun en fazla arttigi aylardir. Bu mevsimde allerjik yapili kisilerde astim, saman nezlesi, goz nezlesi gibi allerjik hastaliklara bagli yakinmalar ortaya cikabilir veya artar.

Bahar nezlesi, mevsimsel astim ne anlama gelir?
Bazi allerjik kisilerde yilin diger zamanlarinda hicbir onemli sorun yasanmazken sadece belirli bir iki ayda her yil tekrarlayan yakinmalar gorulebilir. Bunlar cogu zaman polene bagli yakinmalardir. Kisilere gore degismekle birlikte en sik bahar veya guz aylarinda rastlanir.

Allerji ile meslek arasinda bir iliski var midir?
Evet. Allerjik hastalik bazen bir meslek hastaligi seklindedir. Isyeri ortaminda bulunan bir allerjenle temasa bagli olarak ortaya cikar. Yakinmalarin ise girdikten sonra baslamasi, isyerinden uzakta olundugu zamanlarda (tatil ve seyahatlerde) gerilemesi, ayni isyerinde birden cok kiside benzer yakinmalarin gorulmesi meslek hastaligini dusundurmelidir.

Hangi mesleklerde allerjik hastaliklar daha sik gorulur?
Ciftciler, hayvancilikla ugrasanlar (sigir, kus, kumes hayvani besleyenler, veterinerler, deri, yun isinde calisanlar ..), biyolojik ajanlarla calisanlar (laborantlar, besin, deterjan sanayiinde calisanlar, kimyagerler ..), tozlu islerde calisanlar (keresteciler, marangozlar, firincilar, degirmenciler ..), kimyasallar ile temasi olanlar (boyacilar, kimyagerler, plastik endustrisi iscileri ..), lastik eldiven kullananlar (saglik personeli, temizlik isinde calisanlar ..) ve daha bir cok is kolunda allerjik hastaliklara sik rastlanmaktadir.

Teknoloji ile allerji arasinda bir iliski var midir?
Allerjik hastaliklarin sikligi teknolojinin gelisimine paralel olarak artmaktadir. Kisilerin kapali ve dar alanlarda topluca yasamalari, acik sahada calismaktan buroda calismaya donus, hali dosemeler, ev icinde kedi, kopek, kus vb hayvanlarin beslenmesindeki artis, sigara aliskanliginin yayilmasi, katki maddesi iceren hazir gidalarin tuketilmesi, yasamimiza giren ilac ve kimyasal maddelerin giderek fazlalasmasi, hava kirligi gibi nedenlerle allerjik hastaliklar endustrilesmis yorelerde ve kirsal kesime gore kentlerde daha sik gorulmektedir.

Allerji tedavi edilebilir mi?
Tedavi ile allerjik bunye degistirilemez. Ancak, allerjik hastaliklar kontrol altina alinabilir ve hastanin yakinmalari giderilip, normal yasamina donmesi saglanabilir. Hastaliga bagli olarak yasanimi kisitlanmasi onlenebilir.

Allerjik hastaliklardan tam sifa mumkun degil midir?
Mumkundur. Bazen bir sure devam eden hastalik tablosu tedavi ile veya spontan olarak tamamen ve bir daha geri donmemek uzere duzelebilir. Ancak yakinmalar cogu kez devam etme ve tekrarlama egilimindedir.

Allerjik hastaliklarin tedavisi nasildir?
Tedavi kisiye gore degisir. Oncelikle allerjiye neden olan madde veya maddeler belirlenmeli, hastaligin tipi, agirligi, komplikasyonlari saptanip uygun tedavi sekli kararlastirilip baslanmali, hasta yakin izlemede tutulup alinan cevaba gore tedavi degistirilmelidir. Oncelikle korunma esastir.

Komsumun ilaclarini kullanabilir miyim?
Bunu asla yapmayin. Hastalik ayni olsa bile hicbir hastanin tedavisi digerinin aynisi degildir. Tedavi edilmesi gereken hastalik degil, hastadir. Ve her hasta baska bir kisidir.

Allerjenlerden nasil korunabiliriz?
Allerjiye neden olan madde her kiside ayni degildir. Kisilerin duyarli oldugu allerjen ayri ayridir. Oyku ve testlerle spesifik allerjen saptandiginda hasta mumkunse bundan uzak tutulmalidir. Ornegin bu bir ilac ise bu ilaci kullanmamalidir. Gida ise bu gidayi almamalidir. Isyeriyle ilgili bir madde ise is degisikligi gerekebilir ya da is yerindeki allerjen yogunlugunu azaltacak onlemler yararli olabilir. Ancak havada bulunan allerjenlerden kacinmak oldukca guctur. Polen allerjisinde kira, agaclik, ciceklik alana girmek veya ruzgarla polenlerin tasindigi alanda bulunmak yakinmalari baslatabilir. Ev tozundaki allerjenleri azaltacak onlemler yararli olabilir. Evde dip bucak emis gucu yuksek vakumlu cihazlarla sik sik tozlarin alinmasi, toz kaldirmayacak sekilde temizlik yapilmasi (yas bezle toz alinmasi, cirpma, silkeleme seklinde temizlik yapilmamasi ..), haftada bir en az 60 derece sicaklikta su ile carsaf, kilif ve ortulerin yikanmasi, hali dosemeler yerine vinlex vb turu suni dosemelerin kullanilmasi, allerjen barindirmayan carsaf ve kiliflarin kullanilmasi allerji hastalarinda onerilen tedbirlerdir. Kuf mantarlarinin uremesinin onlenmesi, ev ici nemin azaltilmasi yararli olabilir. Allerjenleri temizledigi soylenen cihaz veya deterjanlarin, hava filtrelerinin bilimsel olarak etkinligi kanitlanmis degildir. Kedi, kopek, kus gibi hayvanlarin ev icinde barindirilmamasi, hamam bocegi, kalorifer bocegi gibi haserelerle mucadele edilmesi gerekmektedir. Yun battaniye, yorgan, kazak, hirka yerine sentetik kumas ve dokumalarin kullanilmasi onerilmektedir. Sigara icilmemesi, pasif olarak sigara dumanina maruz kalmaktan sakinilmasi, ev icinde veya atmosferde hava kirliliginin onlenmesi icin gerekli tedbirlerin alinmasi dikkat edilmesi gereken diger hususlardir. Kimyasal katkilar iceren fabrikasyon gidalardan uzak durulmasi, deterjan, boya ve cesitli temizlik malzemelerinin kullaniminda ortama yayilan keskin koku ve dumandan kacinilmasi gerekmektedir. Ancak bu onerilerin uygulanmasi hic de kolay degildir ve kisinin yasamini cik sinirlayabilir.

Bu tedbirleri alinca allerjik hastaligim gecer mi?
Kuskusuz bu onlemler cok ise yarar, hastaliginizin kontrolu kolaylasir, sikayetleriniz azalir, tedavinizin etkinligi artar. Ancak bunlari yapinca hastalik ortadan kalkacak diye bir garanti soz konusu degildir. Bu onlemleri almakla birlikte veya allerjenlerden kacinilamiyor ise onlarin zararli etkilerini onleyen veya duzelten ilaclarla tedavi gerekebilir.

Allerji tedavisi ne kadar devam eder?
Tedavi cogu kez devamlidir. Ancak bu omur boyu ilac kullanilacak anlamina gelmez. Ilaclar kullanildigi gibi, zaman zaman ilaclar kesilip ilacsiz kontrol ve korunma onlemleri ile izlenebilir. Sorunlar ortaya ciktiginda tekrar tedavi gerekebilir. Mevsimsel allerjilerde sadece sorunlarin yasandigi aylarda bir kac aylik tedavi yeterli olur.

Allerji tedavisinde hangi tur ilaclar kullanilir?
Bu sorunun tek bir cevabi yoktur. Hastaligin yerlestigi organa, tipine, agirligina ve hastanin ozelligine gore farkli bir cok ilac kullanilabilir. Bazen ayni hastada farkli zamanlarda degisik ilaclari kullanmak gerekebilir.

Allerji tedavisinde kullanilan ilaclarin zararli etkileri var midir?
Her ilacin istenmeyen bazi yan etkileri olabilir. Bir hastaya bir ilaci verirken kar-zarar hesabi yapilip beklenen yarar daha agirlikli ise baslanir. Gereksiz yere hicbir ilac kullanilmamalidir. Mumkun olan en dusuk dozda ve en kisa surede kesilecek sekilde ilaclar kullanilmalidir. Bunlara dikkat edilirse onemli bir sorun olmaz. Hekim kontrolu olmadan, kendi basina ilac kullanmak, ve baslanan tedaviyi kontrolsuz surdurmek dogru degildir ve yan etkilerin gorulme riskini artirir.

Bu yan etkiler arasinda en onemlileri nelerdir?
Allerji tedavisinde kullanilan ve antihistaminikler olarak adlandirilan bir grup ilacin bazilari uyku, dalginlik, dikkat azalmasina neden olabilir. Buna bagli olarak kisi araba veya makine kullaniyorsa kazalara neden olabilirler. Aktif calisan kisilerde bu tur yan etkileri olan ilaclar tercih edilmemeli veya kullanilmasi gerekiyorsa kisi onceden uyarilmali, bu tur tehlikeli islerden uzak tutulmalidir. Yine bu tur ilaclar bazen istah artisina yol acip kilo alimina sebebiyet verebilirler. Kortizon turu ilaclar da allerji tedavisinde kullanilmaktadir. Bunlara bagli olarak da onemli yan etkiler gelisebilir.

Asi tedavisine dikkat!
Halk arasinda asi tedavisi olarak bilinen immunoterapi sanildigi gibi allerjik hastaliklarin tedavisinde temel tedavi bicimi degildir. Sadece bocek sokmalari ve bazen de allerjik nezlede etkili olabilen bir tedavi bicimidir. Cogu astim hastasi icin bu tedavi bicimi dogru bir yaklasim olarak kabul edilmez. Bir cok gelismis ulkede astim tedavisinde kullanilmamaktadir. Ayni zamanda, olumcul olabilen riskler tasir. Ustelik etkinligi de ispatlanmis degildir. Etki mekanizmasi da bilinmez. Gerekli bir cok kosula uyan cok az sayida hastaya asil tedaviler uygulandiktan sonra, butun riskler goz onune alinarak, bu isin uzmani olan kisi denetiminde ve acil durumda yasama geri dondurmeye yonelik mudahalenin yapilabilecegi her turlu donanim ve ekipmana sahip bir unitede denenebilir. Fakat maalesef yanlis lanse edildiginden ve suiistimale acik oldugundan gereginden sik olarak uygulanmaktadir. Yillarca bir umit ugruna asi olmaya devam eden hastalar vardir.

Allerjik bir anne ve/veya babanin cocuklarinin allerjik olmamasi icin neler yapilabilir?
Anne veya babadan birisi allerjik ise cocukta allerjik hastaliga rastlanma olasiligi %40 dolaylarinda iken hem anne hem de babanin allerjik oldugu durumda cocukta bu oran %70’e cikmaktadir. Allerjik bunyeli ebeveynlerin almalari gereken tedbirler sunlardir: gebelikte ve dogumu takiben ev icinde sigara icilmemesi, gebelik ve emzirme doneminde anneye yumurta ve inek sutu gibi allerjenik gidalardan arindirilmis bir diyet uygulanmasi, bebegin mutlaka anne sutunu emmesi ve yukarida korunma ile ilgili kisimda anlatilan tedbirlerin dogumdan itibaren dikkatlice uygulanip cevresel allerjenlerle temasin azaltilmasi yararli olacaktir.

Ari poleni, bildircin yumurtasi, hatme cicegi vb gibi dogal ilaclarin tedavideki yeri nedir?
Bu ilaclarin etkili olduklarini gosteren bilimsel calismalar maalesef yapilmamistir. Bu nedenle bu konuda olumlu yada olumsuz bir sey soylemek mumkun degildir

Hafizanizin gucunu olcun! / test

Arziye, Saziye ve Raziye uc kiz kardestir. Ucu de birbirinden unutkandir. Arziye bir gun evlenir ve kardesleri evine ilk kez gelir. Arziye not eder; kahve ikram edeceksin, yemek ikram edeceksin, cay, meyve… ikram edeceksin. En sonuna da sunu yazar; her ikramdan sonra uzerini cizeceksin. Kahve ikram eder Arziye kardeslerine ama uzerini cizmez. Unuttugu icin tekrar tekrar kahve ikram eder. Raziye ve Saziye de unuttugundan icerler. Aksam olunca kalkarlar. Saziye ve Raziye yolda konusurlar; Arziye bir kahve bile ikram etmedi. Arziye de esine der ki; Evime geldiler bir kahve bile icmeden gittiler.

Unutkanliginiz bu duzeyde olmadigi taktirde "Hatirlayacagim, hatirliyorum…" demelisiniz. Bilgisayar beynimizden ornek alinarak yapilmistir. Bilgisayara bir komut verdiginiz zaman mutlaka yapar. Bir seyi hatirlamak istediginizde "Bu bilgiyi bana getir…" dediginizde o bilgi size mutlaka gelir. Aksi halde "Unuttum, hatirlayamiyorum…" derseniz o bilgi asla gelmez.

Demans baslangici varsa
Yogun stres, zihinsel yorgunluk gibi faktorler unutkanliga neden olabilir. Isimleri, telefon numaralarini, esyalarimizin yerini, soz verdigimiz halde arkadasimizi aramayi, alisverise cikarken alacaklarimizi unuttugumuzda "bugunlerde cok unutkan oldum" deriz. Bu durum bazen sorulan sorulari tekrarlama, yollari, mekanlari karistirma, iste verimliligin dusmesi, cevreye ve hobilere ilgide azalma ile de kendini gosterebilir. Oysa gunluk yasami cok etkilemedigini dusundugumuz unutkanliklar, ileri yaslarda goruldugunde halk arasinda "bunama" olarak bilinen "demans" adli hastaligin habercisi olabilir.

Asagidaki sorulari cevaplayarak hafizanizin gucunuzu olcun
Bu testin sonuclari doktor muayenesi ve degerlendirmesi yerine gecmez. Klinik degerlendirme icin doktorunuza basvurunuz.

Sorular
1. Evde surekli bir seyler ariyorum.
2. Daha once geldigim bir yeri bulamiyorum.
3. Yaptigimi sandigim bir isi gercekten yapip yapmadigimi kontrol ediyorum.
4. Disari cikarken yanima almam gerekenleri unutuyorum.
5. Bir onceki gun yapmam istenen bir isi unutuyorum.
6. Ara sira gorustugum arkadaslarimi ve akrabalarimi tanimakta gucluk cekiyorum.
7. Okumakta oldugum yazida anlatilan hik�yenin ne oldugunu karistiriyorum.
8. Iletmem gereken onemli mesajlari unutuyorum.
9. Kendimle ilgili onemli detaylari, ornegin dogum tarihimi ya da yasadigim semtin adini unutuyorum.
10. Bana anlatilan bir hik�yenin ayrintilarini karistiriyorum.
11. Esyalarin durduklari yeri unutuyorum veya onlari tamamen yanlis yerde ariyorum.
12. Daha onceden bildigim bir otoyolda ya da binada yonumu kaybediyorum.
13. Her zaman yaptigim isleri iki kez yapiyorum. Ornegin cayi iki kez demliyorum ya da sacimi ust uste iki kez yikiyorum.
14. Az once soyledigim seyi unutup bir kez daha soyluyorum ya da ayni soruyu ust uste iki kez soruyorum.
Cevaplar
a) Asla ya da hemen hemen hic (Yilda bir kez ve daha az)
b) Zaman zaman (Ayda birkac kez)
c) Sik sik (Haftada birkac kez)
d) Cok sik (Her gun)



Degerlendirme
a sikki cogunluktaysa (Hafizaniz mukemmel)

b sikki cogunluktaysa (Hafizaniz kuvvetli ancak onu kuvvetlendirmek icin yazilmis kitaplardan ve oyunlardan yararlanabilirsiniz.)

c ve d sikki cogunluktaysa (Hafizaniz cok zayif. Hafizanizdaki bosluklar hayatinizi cehenneme ceviriyor olmali. Unutkanliginizin gercek)






(Milli Gazete)

KaLbiniZ naSiL aTiyoR buyRun izLeyin ..

http://www.specialdefects.com/v2/?heart

Cocuk yapma recetesi

SIGARA, ALKOL, MADDE KULLANIMI

X. SIGARA, ALKOL, MADDE KULLANIMI


1. Bagimlilik Nedir?
Bagimlilik kisinin kullandigi madde ustunde kontrolunu kaybetmesi ve onsuz bir yasam surememeye baslamasidir. Bagimlilik bir kez gelistikten sonra, bir daha iyilesmez ve kisinin yasami boyunca onunla beraber gelir.

2. Iradesiz Kisiler mi Bagimli Olur?
Herkes bagimli olabilir. Madde kullanimi kisinin biyolojik yapisinda zamanla degisikliklere yol acar ve ara sira da olsa kullanan kisinin bundan kacinmasi mumkun degildir. Madde kullaniminin irade ile bir iliskisi yoktur. Zaten kisiler “Ben kontrol edebilirim” dusuncesiyle baslar, daha sonra bagimli hale gelir. Onlar da “Benim iradem gucludur” gibi bir yanlis inancla yola cikmislardir. Kisi maddeyi kontrol altinda tuttugunu, hic dozu asmadigini iddia etse de aslinda bedeninde farkinda olmadigi bir surec devam etmektedir. Bu yuzden bireysel ozellikler ile madde kullanimi arasinda bir sebep sonuc iliskisi kurmak yanlistir.
3. Ne Kadar Alkol Icmek Risklidir?
Kullanilan alkol miktarini degerlendirmek icin "standart icki" tanimini kullaniyoruz. Yarim duble raki, cin, viski ya da bir kadeh sarap ya da bir bardak bira bir standart ickiye esittir (sekle bakiniz). " Bir standart icki" Dunya Saglik Orgutu'nun tanimladigi miktar olan 10-15 gram alkol iceren miktardaki ickidir. Alkolun yan etkilerinin ortaya cikisi ve kandaki kabul edilebilir duzeyleri standart icki oranlari baz alinarak hesaplanmaktadir. Yasa, cinsiyete ve vucut agirligina gore haftalik ve gunluk alkol tuketimi sinirlari degismektedir.

Bir Standart Icki

Kan grubunda inanilmaz devrim

Danimarkali bilimadamlari, bir kan grubunu diger gruba donusturecek basit bir yontem bulduklarini acikladi. Boylece dunya genelinde kan bulma sikintisinin ortadan kalkabilecegi belirtiliyor.

Kopenhag Universitesi'nden Prof. Henrik Clausen baskanligindaki uluslararasi ekip, "0" grubu kan uretebilecek enzimleri belirledigini duyurdu.

Bilimadamlari, donusturulmus kanin hastanelerde kullanilabilmesi icin hastalar uzerinde denemeler yapilmasi gerektigini belirttiler.
"A", "B" ve "AB" grubu kan, diger gruptaki kisilere nakledilmeleri halinde, olumcul sonuclara yol acabiliyor.

Yeni yontemle, diger gruplara nakledilen kanda, bagisiklik sisteminde reaksiyona yol acabilecek enzim ve antijene rastlanmadi.
Prof. Clausen'in ekibi, "A" ve "B" antijenlerini etkisiz hale getirebilecek 2500'den fazla bakteri ve mantar ozu uzerinde calisti.

Yeni kesfedilen bakteriyel "B" enziminin kahve cekirdeginden elde edilen enzimden yaklasik bin kat daha guclu oldugu belirtiliyor.

Son olarak "A" antijenlerini ortadan kaldiracak enzimin bulunmasiyla tum kan gruplarinin donusturulmesinin mumkun hale geldigi soyleniyor.


(Kaynak: BBC)

ONEMLI:::SAC HAKINDAKI TUM BILGILER

Sac dokulmesi mevsim gecislerinde en sik rastlanan saglik problemlerinin basinda geliyor. Saclarin dokulmemesi icin dikkat edilmesi gereken bazi noktalar var... Bu donemde yapilan sok diyetler ve bu diyetlerin yol actigi kansizlik saclarin gucsuzlesmesiyl
Sac dokulmesi mevsim gecislerinde en sik rastlanan saglik problemlerinin basinda geliyor. Saclarin dokulmemesi icin dikkat edilmesi gereken bazi noktalar var... Bu donemde yapilan sok diyetler ve bu diyetlerin yol actigi kansizlik saclarin gucsuzlesmesiyle birlikte hizla dokulmesine neden oluyor. Protein agirlikli beslenme, sigara ve alkol kullanimini azaltmak sac sagligini olumlu yonde etkilerken yogun sigara kullanimi saclarin erken beyazlamasina yol aciyor.

Hangi besinler sac sagligini dogrudan etkiliyor?

Sac sagligini korumanin yolunun duzenli ve dengeli beslenmekten gectigini belirten Memorial Hastanesi Dermatoloji Bolumu'nden Uzman Doktor Ayfer Bankaoglu soyle devam etti: "Son yillarda fast-food tarzi beslenme aliskanliklarinin hizla arttigini goruyoruz. Bu tarz dengesiz ve duzensiz beslenme aliskanliklarinin sac sagligi uzerindeki zararlari her gecen gun artiyor. Saglikli ve dokulmeyen saclar istiyorsaniz beslenmenizde protein, cinko, B 12 vitaminleri, folik asit ve bakir eksikligi olmamasina ozen gostermeniz gerekiyor. Bu besinlerin eksikligi sac sagliginizi olumsuz yonde etkiliyor." Sok diyetler sac dokulmesine neden oluyor! Sok diyetlerin; hizla dokulen, cansiz cabuk kirilan saclara neden oldugunu belirten Uzm. Dr. Bankaoglu dengeli ve uzun sureli verilen kilo kaybinin sac sagligini da olumlu yonde etkiledigini belirtti. Bankaoglu soyle devam etti: "Kullandiginiz sampuanlar ve bakim urunlerinin saclarimiza ne kadar etkisi oldugunun onemi yoktur. Cunku sac koklerinden ve kan yoluyla beslenir. Yani saclarimizi sadece yediklerimiz besler. Bu nedenle saclarimizin saglikli kalabilmesi icin onemli olan yeterli ve dengeli bir beslenmektir. Agir ve bilincsizce zayiflamak icin yapilan diyet sonrasinda saclar beslenemeyecegi icin ciddi sac kayiplari olusabilir. Bu kayiplarin tedavisi de zaman alan bir surectir. Cunku agir diyet sonrasi kansizlik dedigimiz Anemi (demir eksikligi anemisi) gorulebilir. Butun besin ve vitaminlerin eksikliginin yani sira tabloya eklenen demir eksikligi sacin daha yogun dokulmesine neden olur. Saclar yeniden kazanilir. Ancak bu tedavinin zaman ve sabir gerektiren uzun bir surec oldugu unutulmamalidir."

Sigara kullananlarin saclari erken beyazliyor Duzenli sigara ve alkol kullaniminin tum sagligi etkiledigi gibi sac sagligini da olumsuz yonde etkilediginin altini cizen Uzm.Dr. Bankaoglu sunlari soyledi: "Alkol ve sigara kullanimini aliskanlik haline getirmek saclarin olmesine neden oluyor. Ozellikle sigara kullananlarda saclarin erken beyazladigi saptanmistir. Ayrica sigara saclarda yaglanmaya ve kirilmaya da neden olmaktadir." Saglikli saclar icin ideal beslenme programi Bilincsizce yapilan diyetlerden uzak durmalisiniz. Eger diyet yapmak istiyorsaniz bunu doktor kontrolunde yapmalisiniz. Karbonhidrat agirlikli beslenmeden kacinmalisiniz. Protein agirlikli beslenmeye ozen gostermelisiniz. Duzenli beslenme aliskanligini yasam tarziniz haline getirmelisiniz. Uyku saatlerinizi duzenli ve gunluk yasaminizi aksatmayacak halde ayarlamalisiniz. Stresten uzak durmalisiniz. Cinko, B12, bakir, folik asit iceren besinleri tuketmelisiniz. Sigara ve alkol kullanimini aliskanlik haline getirmemelisiniz. Mumkunse ikisinden de uzak durmalisiniz. - Antioksidan yiyeceklere (sebze meyve gibi) sofranizda yer vermelisiniz. - Fast food tarzi beslenme aliskanliklarindan uzak durmalisiniz. - Uzman kontrolu disinda sac sagliginiz icin onerilen ilaclari kullanmamalisiniz. Gunde 50-100 adet sac telinin dokulmesi normal sinirlar icerisinde kabul ediliyor. Eger asiri miktarda sac kaybi, saclarda gozle gorulen incelme olusursa en kisa zamanda bir doktora bas vurulmasi oneriliyor.