27 Nisan 2007 Cuma

Bebekler neden aglar?



Bebekler; acliktan, altlarini kirletmis olmaktan, altlarinda pisik olmasindan veya gaz sancisindan dolayi aglayabilecekleri gibi ozellikle 2 ayliktan buyuk olanlar kucak isteklerini, ilgi beklentilerini belirtmek icin de aglayabilirler.





Memorial Hastanesi Yeni Dogan Yogun Bakim Sorumlusu Uzm. Dr. Ercan Tutak, bebeklerin aglamalarinin hangi durumlarda normal karsilanmasi gerektigini, hangi durumlarda bunun bir hastalik belirtisi olabilecegi hakkinda bilgi verdi.
GAZ SANCISI
Alti henuz degistirilmis, karni doyurulmus ve pisigi olmayan bir bebek, ayaklarini karnina dogru cekip kizararak agliyorsa gaz sancisi var demektir. Gazini cok rahat cikarabildigi halde gozlenebilen bu sancinin asil nedeni bagirsaklarin anormal kasilmasidir. Eriskinler nasil, karni agridiginda iki buklum olarak karnini ice dogru cekip rahatlamaya calisirsa, bebekler de ayaklarini karinlarina dogru cekip agri duyduklarini aglayarak gosterirler.

Bebegin hasta mi yoksa gaz sancisindan mi agladigi nasil anlasilir?
Bebegin aglama nedeni her zaman gaz sancisi nedeniyle olmayabilir. O halde bir bebegin hasta mi, yoksa sadece gaz sancisindan mi agladigi ayrimi anne ve babalar tarafindan yapilabilir? Eger aglamaya eslik eden ates, kusma, ishal, burun tikanikligi, oksuruk, hirilti, deride dokuntu, emmeme, keyifsizlik halsizlik gibi bulgular varsa mutlaka doktora basvurmak gerekir. Aksi halde bu bir gaz sancisidir.

BESLENME VE DISKILAMA
Her beslenme ardindan bir miktar cikartma seklinde kusma gozlenebilir ve bu durum tarti alimi iyi olan bir bebek icin son derece normaldir. Ozellikle ilk uc aylik donemde anne sutu ile beslenen bebekler gunde 8-10 defaya varan altin sarisi renginde, sulu ve kotu kokmayan kaka yaparlar, bu ishal tanimina girmez. Bu tanimin disinda yer alan kusma ve ishal hastalik belirtisi olabilir.

Ne kadar suren aglama normal, ne kadari anormaldir?
Gun icinde avutmakla dinmeyen 2 saatten uzun suren aglama nobeti ikiden fazla sayida tekrarliyorsa bu aglamanin altinda yatan nedenin gaz sancisi disinda olmasi muhtemeldir ve arastirilmasi gerekir. Bu duruma basta idrar yolu enfeksiyonlari dusunulmelidir. Cunku ozelikle 0-3 ay arasinda cok sik olarak gaz sancisi denerek gecistirilir. Anne sutunun yetmemesi ve aclik aglamalari da ayirt edilmesi gereken diger durumlardir. Bunun ayirimi tarti yapilarak cok kolay saglanabilir. Haftada 150 gr�dan fazla kilo alimi olan bir bebek, doyuyordur. Surekli meme arama, ellerini emme cogu annenin zannettiginin aksine o bebegin ac kaldigini gostermez.



Su tuketimi cocuklar icin onemli

Cocuklara yagli yiyecekler verilmemesi onerildi

Anne SevgIsI Tikla Ve Izle mutlaka izleyin

http://www.animasyonlar.net/Flash/Se...sevgisi019.asp


mutlaka izleyin

ONEMLI:::Acemi anneler is basinda




Bebeginizin ilk yilinda nelerle karsilasacaginizi bilmek mi istiyorsunuz?

Ilk 24 saat

Bebeklerin bazilari dogduktan birkac dakika sonra emerken, bazilarinin emmesi daha uzun zaman alabilir. Bazilari cok aglarken, bazilari da cok uyur. Ama yeni dogan bebeklerin buyuk cogunlugu sizin kokunuzu alabilmek ve sizi duyabilmek icin kucaklanmak ister.

Ilk haftalar

Hastaneden ciktiginizda bu minik bebegin sizin oldugunu fark edersiniz. Cok guzel bir duygu olmasina karsin biraz da korkutucudur. Ama tamamen yalniz degilsiniz. Doktorunuzla gorusmeleriniz devam edecek.

Ayrica kendinizi cok sikmaniza da gerek yok. Bebeginizin bezini yanlis takarsaniz bir tarafi kirilmayacagi gibi, tulumunun citcitlarini yavas kapatirsaniz da dunyanin sonu gelmeyecek. Emin olun ki bebeginiz de nasil emzirilmesi veya banyo yaptirilmasi gerektigini sizden iyi bilmiyor. Merak etmeyin, en iyi yontemi zamanla deneyerek ve yanilarak ogrenirsiniz.

Haftalardan aylara gecis

Bebeginizin siklikla yapacagi bazi seyler var. Iste bunlarla bas etmenin yollari:

Bitmeyen aglamalar

Butun bebekler aglar, ama bazilari daha cok aglar. Kendinizi onun yerine koyun! Konusamiyor veya fazla hareket edemiyorsunuz. Aglamak tek iletisim kurma yolunuz. Yine de bebeginizin neden (aclik, dis cikarma, altini islatma, hasta olma) agladigini anlamak her zaman kolay olmayabilir.

Bebeginizi rahatlatmanin, ona masaj yapmak, sarki soylemek, sallamak gibi yuzlerce farkli yontemi var. Ama kendinizi cildiracak gibi hissediyorsaniz, bebeginizi guvenli bir yere yatirip baska bir odaya gecin ve yuksek seste muzik acip sakinlesmeye calisin.




Emzirme

Yapilan arastirmalar, emzirmenin bebekleri kisa ve uzun vadede cocukluk kanseri ve alerji gibi bircok hastaliktan korudugunu ortaya koyuyor. Emzirmek icgudusel degildir, zamanla ogrenilir. Ama emzirirken caniniz aciyorsa, yanlis yapiyorsunuz demektir.

Bebeginizi emzirmiyorsaniz, hazir mama, emzikli bardak ve bebeginizin beslenme malzemelerini temiz tutmak icin bir sterilizatore ihtiyaciniz olacak. Ister emzirin ister hazir mama verin, bebeginize ne kadar sut vereceginizi, onun sizden ne kadar istedigi belirleyecek. Altinci aydan itibaren kati gidalara gecebilirsiniz.

Uykunun gucu

Yeni dogmus bebekler ilk bir ayda 24 saatin 16.5�unu uykuda gecirirler ve her 2-3 saatte bir emmek icin uyanirlar. 6 aylik olduklarinda bunun 11-12 saati gece olmak uzere ortalama 14 saat uyurlar. Uykusuz kalmak bir tur iskence oldugundan, gunduzleri yeteri kadar uyumaya ve gece nobetlerini esinizle paylasmaya ozen gosterin.


Bebeginizin �ilk�lerine onem verin

Bebeginiz dogdugu andan itibaren sizi gorebilir, sesinizi fark edebilir ve kokunuzu alabilir. Gorme, basini kontrol etme, hareket etme, el-goz koordinasyonu ve konusma becerileri ilerleyen aylarda gelismeye baslar.

Bebeklerin cogu dogum kilolarini dort aylikken ikiye ve bir yasina girdiklerinde uce katlarlar. Hepimiz cocuklarimizin �ilk�leri konusunda cok titizleniriz, ama her cocugun gelisimini farkli hizda tamamladigini unutmayin.

Cocugunuza fazla yukleme yapmayin

Cocuklarimizi birer Einstein yapmaya ve bir suru kursa gondermeye programlanmis gibiyiz. Aslinda gelisimi icin en faydali sey; onunla mumkun oldugunca cok vakit gecirmeniz. Cocugunuzla konusmaniz, oyunlar oynamaniz, birlikte disarida gezmeniz, ona egitici DVD�lerin ogretebileceginden cok daha fazlasini ogretir.

Bebek Yolu




Bebeginizle adim adim hayata
Bebegin gelisimi cinsiyetine gore degisebiliyor. Aslinda kizlar hayata daha ustun basliyor. Ama gorulen o ki, erkekler bu acigi, sonradan fazlasiyla kapatiyor.


Cocuk buyutmenin en keyifli yani, herhalde onun gelisimini izlemek, ilerlemesine tanik olmaktir. Ilk gulusu, ilk disi, ilk donusu, hatta saciniza ilk asilisi ailede coskuyla karsilanir. Ne var ki bebegin gelistigini gosteren bu kilometre taslari, bazen aileleri gereksiz bir kaygiya ya da gurura surukleyebilir. Baska bebeklerle kiyaslama yapmadan duramayan anne - babalar, kendi bebeklerinin yavas gelistigi ya da ustun zekali oldugunu dusunebilir. Dogrusu ise, farkli zamanlarda gelismelerine ragmen, hemen hemen butun bebeklerin normal zekali oldugudur. Yine de anne babalara kilavuzluk etmesi acisindan, hangi kilometre taslarinin ne zaman kat edildiklerine dair genel bir gelisim plani mevcuttur. Ornegin, bebekler altinci haftada gulumsemeye baslar. Ancak dort haftalikken gulen veya ikinci ayinda hala somurtan bebekler istisna degildir. Amerikan pediatristlerine gore bebekler:

* 2 - 4 ay arasi ellerini ve ayaklarini kesfeder.
* 6'inci aydan itibaren ismini bilir.
* 6 - 8 ay arasi desteksiz oturur.
* 6 - 9 ay arasi 'da', 'ba', 'ma' gibi hecelemelere baslar.
* 7 - 9 ay arasi emekler.
* 7 - 10 ay arasi bezelye gibi kucuk nesneleri parmaklariyla tutar.
* 8 - 11 ay arasi 'baba', 'mama' gibi, anlamini bilerek ilk sozcuklerini soyler.
* 12 - 13'uncu aylarda desteksiz yurur. Burada, bebeklerin farkli donemlerde gelistigi gerceginden yola cikilarak, zaman araliklari genis tutulmus. Bebeginiz, gelisiminde bu araliklarin da gerisine dusuyorsa doktorunuza danisin. Ama endiselenmeyin, unutmayin ki unlu fizikci Einstein bile ancak 3 yasinda hecelemeye baslamis ve 9 yasina kadar dogru durust konusamamis!

Aceleci olmayin

Anne babalarin dikkat etmesi gereken unsur, bebeklerinin gelisimine yardimci olurken onu zorlamamaktir. Ilgi bebegin gelisimini hizlandirir ve bazi seyleri daha erken kesfetmesine yardimci olur ama ancak bebek onu kesfedecek olgunluga erismisse. Dahasi, beyin, kas ve sinir baglantilari o beceriyi gerceklestirmesini saglayacak sekilde kurulmussa. Ornegin; bebegin tuvalet aliskanligi kazanmasi icin 18'inci aydan once gosterilen caba basarisizlikla sonuclanacagi gibi, zamanini geciktirebilir.

Kizlar ve erkekler

Kadin erkek esitligini istedigimiz kadar agzimiza dolayalim, farkliliklar daha anne karninda ortaya cikiyor. Kadinlar hayata bir anlamda erkeklerden daha ustun basliyor. Bebeklerin gelisimi ve ogrenmesi beynin sag ve sol kisimlarinin baglantilarinin olusmasina bagli. Kiz bebeklerde bu baglantilar, erkek bebeklerden daha once kuruluyor. Bu da kiz bebeklerinin yeni ortama erkek bebeklerden daha hizli adapte olmasini sagliyor. Erkek anneleri endiselenmesin, yasadigimiz dunyaya baktigimizda, erkeklerin bu arayi, ileride fazlasiyla kapattigini gorebiliriz. Yeni dogan kiz bebekleri daha iyi duyuyor ve goruyor. Ilgi cekmek icin sesini onceden kullanmaya basliyor. Boylece daha cabuk konusabiliyor, okuma, yazma gibi dil becerileri konusunda ileri olabiliyor. Ustelik daha cabuk sosyallesiyor. Ilk aylardan itibaren insanlara ve duygulara, en cazip oyuncaklardan bile daha cok ilgi gosteriyor. Yani, kadinlarin yuz ifadelerini okuma kabiliyetinin tohumlari bebekken atiliyor. Kizlar, fiziksel olarak da daha erken ve daha sistemli gelisiyor. Ayrica daha erken yuruyorlar. Erkek bebekler ise, insanlar kadar nesnelerle de ilgili. Oyuncaklariyla uzun uzun oynayabiliyor. Insanlara daha az ihtiyac duyuyor, duygularla daha az ilgileniyor. Bu kendi kedine yetme acisindan olumlu bir ozellik olsa da, daha az sosyal olmak, cocuklukta daha cok davranis problemi olusmasina neden olabiliyor. Ileri olduklari konu ise mekani algilamadaki becerileri. Bu olgu belki, yetiskinlikte erkeklerin neden arabayi daha iyi park ettiklerini aciklayabilir. Fiziksel olarak erkekler 5 yasindan sonra ataga kalkiyor. Aslinda bebeklikten itibaren erkekler ataklarla buyuyor ve bazi kabiliyetleri, yine bu buyume ataklari sirasinda gelisiyor.

Gunes cocukken yakar



Yilda 2.5-3 milyon kisi cilt kanseri oluyor. Bronzluk modasi ve solaryumun da etkisiyle her yil yuzde 5 artis gosteren bu hastalikta, ilk 10 yasta alinan gunes isinlarinin rolu cok buyuk!

Dermatoloji Profesoru Gonul Ergenekon, cilt problemleri ve kanserdeki artisin nedenlerini, yasam standartlarinin degismesi, gunese eskiye kiyasla daha fazla maruz kalinmasi, bronz rengin ozellikle kadinlarda cok moda olmasi, insanlarin bu renge kavusmak icin kontrolsuz guneslenmeleri ve solaryuma kucuk yaslardan baslayan ilgi olarak siraladi.

Solaryumun, yani yapay gunes isinlarinin gunes gibi zararli olabilecegini hatirlatan Ergenekon, ABD'nin bircok yerinde 18 yasindan kucuklerin solaryum salonlarina girmesinin yasaklandigini belirti. Yaygin yanlislardan biri de gunesin sadece yaz aylarinda etkili oldugunu dusunmek ve diger mevsimlerde tedbirsiz davranmak. Ergenekon, bahar ya da kis gunesinin yakmayacagini dusunerek uzun sure guneslenen ve sonucta ciddi yanik, hasar ve ucuklarla kendisine gelen hastalar olduguna dikkat cekti.

En tehlikeli turu tetikliyor

Yasam boyu maruz kaldigimiz isinlarin yuzde 80'ini 20 yasina kadar aliyoruz. 30 yas sonrasi gorulen cilt kanserlerinin cogu da bu donemde alinan isinlarin sonucu. Ilk 10 yildaki gunes yaniklarinin, en tehlikeli cilt kanseri turu olan 'malign melanom' riskini buyuk olcude arttirdigini soyleyen Ergenekon, "Cocuklarin gunesten korunmasi buyuk onem tasiyor" dedi.
Peki gunesin etkisiyle cilt kanseri nasil olusuyor? Gunesten gelen ultraviyole (UV) isinlarinin siddeti, guneste kalinan sure ve alinan toplam enerji miktari cesitli cilt kanseri tiplerinin olusumuyla dogrudan ilgili.

UV isinlari, 100-400nm dalga boyundaki isinlar ve UVA, UVB, UVC olarak uce ayriliyor. UVA, UVB'ye gore derinin daha derin tabakalarini etkiliyor. Dolayisiyla genel kaninin aksine UVA isinlari cok daha zararli. UVB yazin en yuksek yogunluga ulasirken, UVA yil boyunca esit dagiliyor. UVC isinlarinin gecisi ozon tabakasi tarafindan engelleniyor ve bu isinlar sadece derinin ust tabakasini etkiliyor. Bu nedenle ozonun incelmedigi yerlerde, UVA ve UVB kadar zararli degil.

UV, ciltte emildiginde fotobiyolojik, fotokimyasal ve biyokimyasal olaylari uyararak doku hasari yaratiyor. DNA yikimi olusuyor, bagisiklik sistemi bozuluyor ve serbest radikallerin etkisiyle kanser oncesi lezyonlar ve deri kanserleri olusuyor.

Basit onlemler

11.00-15.00 arasi gunesle direkt temas kurmamak. Cilt tipine uygun kremleri gunese cikmadan 30 dakika once surmek.

Gunese cikmadan once lokal kozmetik, lokal ve sistemik ilaclar ile alkol almamak.

Gunese cikmadan once, doktor kontrolunde beta karoten, C ve E vitamini gibi besin takviyelerinden yararlanmak.

Gunesten sonra nemlendirici kullanmak.

Alti yas altindaki cocuklar icin en yuksek koruma faktorlu urunleri secmek.

Vucudunda cok sayida beni ve ailesinde deri kanseri hik�yesi bulunanlarin daha dikkatli olmasi ve doktor kontrolunu ihmal etmemesi...

Cilt tipleri

Tip 1 ve Tip 2: Kizil ya da acik sari saclilar, gunesten cok cabuk etkilenen kisilerdir. Ciltleri cabuk kizarir, su toplar, ancak esmerlesmezler. Cilt kanseri riskleri digerlerine gore cok daha fazladir.

Tip 3 ve Tip 4: Kumral ve bugday tenli kisilerdir. Gunese karsi hassas ya da orta derecede hassaslardir. Orta derecede esmerlesirler.

Tip 5 ve Tip 6: Cok koyu tenli kisiler ve siyah irktandirlar. Guneste yanmazlar, 'pigmente' olurlar.

Cocuklar nelerden korkar?



Cocuklarin korkulari, yas donemlerine gore farklilik gosteriyor. Daha kucuk yaslarda korkularin kaynagi sesken, ilerki yaslarda somut korkular ortaya cikiyor.

Cocuklarin korkulari yaslarina gore farklilik gosteriyor. Pek cok anne- baba asagida okuyacaginiz "korkularin" cocuklarinda olmasinin "normal" olabilecegini unuttugundan, bu korkulari teker teker hatirlatmak istedik.

2 yas

En cok seslerle ilgili korkular sozkonusu: Ozellikle tren, kamyon, gokgurultusu, sifonun cekilmesi, elektrik supurgesinin cikardigi sesler. Karanlik, buyuk esyalar, koyu renk esyalar ve sapkalar da korku unsuru bu yastaki cocuklar icin...

2.5 yas

Oyuncagin veya yatagin yer degistirmesi, annenin uykuya geciste yanindan ayrilmasi, birinin yan kapidan girmesi gibi alisagelmisin disinda yapilan hareketler cocugu korkutabilir.

3 yas

En cok gorsel korkular; karanlik, hayvan, polis, anne babanin gece sokaga cikmasi.

4 yas

Gene seslerle ilgili korkular, ozellikle motor gurultusu. Ayrica karanlik, yabani hayvanlar, annenin evden ayrilisi.

5 yas

Fazla korkulu bir yas degil. Daha cok gorsel korkular var. Ayrica daha somut korkular, dusme, bir yerini incitme gibi.

6 yas

Cok korkulu bir yas. Ozellikle seslerle ilgili. Kapi zili, telefon, bocek veya kus sesi. Hayalet, cadi korkusu, yatak altinda birinin saklanabilecegi korkusu. Su, ates, firtina, anneyi eve gelince bulamama korkusu.

7 yas

Karanlik, bodrum, tavanarasi korkusu. Golgeleri hayalet, cadi gibi algilama. Okuduklarindan, televizyondan, sinemada gorduklerinden fazlasiyla etkilenme, endiselenme.

8 - 9 yas

Endise ve korkular daha az. Sudan ve karanliktan daha az korku. Daha gercekci korkular var. Mesela bir seyi yapamamak, okulda basarisizlik gibi kisisel endiseler.

Cocugunuz korktugunda neler yapmalisiniz?

1. Korkusuna saygi gosterin.

2. Cogu korkunun gecici oldugunu kendinize hatirlatin.

3. Tekrar ona yardimci olmaya calismadan once, korktugu durumdan makul bir sure geri cekilmesine firsat taniyin.

4. Korktugu duruma tekrar alisabilmesi icin ufak adimlarla ona yaklasin (Mesela yukseklikten korkuyorsa, az yuksek yerlere cikarin. Kopekten korkuyorsa kopek yavrusunu sevdirmekle ise baslayin).

5. Cocugunuzun nelerden korktugunu saptamaya calisin. Saptadiginiz seylerden onu uzak tutmaya calisin.

6. Cocugunuzun korkusunun yas duzeyinde cogu cocukta gorulen korkulardan olup olmadigini test edin. Yas duzeyinde sikca gorulen bir korkuysa gececegini dusunup olayi hafife alabilirsiniz. Korkusu asiriysa ve gecmiyorsa bir uzmanla gorusmeniz yerinde olur.

Bebeginizi dogru kucaklamak



Bebekler sizin dusundugunuz kadar kirilgan degildir. Dolayisi ile onu tasirken ya da gezdirirken rahat olun. En onemli konu ilk birkac haftada boynu ve basidir. Onlara dikkat etmelisiniz.

Bebeginizi kucaklarken, kolunuzun kanca gibi olan sekli bebek icin iyi bir pozisyondur. Kafasi kolunuzun ust tarafinda, vucudunun diger kisimlarindan biraz yukarida dinlenip destek alma sansi bulur. Diger kolunuzla yatar pozisyonda tuttugunuzda, bu hamilelikte anne karninda bulundugu konuma cok benzer. Bundan dolayi kendisini rahat ve guvende hisseder. Bu pozisyon ayrica goz temasi saglar. Bu sekilde sizi konusurken ya da gulerken izleyebilir.

Omzunuzun ustunden bakabilmesi onemli

Bu pozisyonda bebeginizin basi omzunuzun hemen uzerine gelecek sekilde tasirsiniz. Bu sekilde o da cevresinde olup biten her seyi gorebilir. Bir kolunuzla poposunun altindan tutarken diger elinizle de sirti ve boynundan tutarak guvenli bir sekilde tasimalisiniz. Basini kontrol edebilmeye basladiktan sonra isterseniz tek kolunuzla da tasiyabilirsiniz.

Dikkat! Bebekler sizi anliyor

SON 30 yilda yapilan calismalarin, dogumdan 1.5 yasina kadar olan donemi kapsayan cagdaki bebeklerin, dusunulenin aksine edilgen degil, anne kadar etkin olabildiklerini, duygular arasindaki farkliliklari ayirabildiklerini ortaya koydugu bildirildi. Dusseldorf Psikanaliz Enstitusu kurucularindan Doc. Dr. Celal Odag, 1970'li yillardan bugune yapilan arastirmalarin, bebeklerin bircok mesaji son derece iyi sekilde duyumsadigini, cok duyarli olduklarini, duygular arasindaki farkliliklari ayrimsadiklarini ortaya koydugunu kaydetti. Bebeklerin, verilen ve verilmeyen sevgi arasindaki farkliligi algi-layabildiklerini belirten Dr. Odag, "Somurenle somur-meyen, ozerkligi taniyanla tanimayan sevgiler arasindaki farklari taniyabiliyorlar. Yalniz bu farklari tanimakla kalmayip, bunun sinirlarini da taniyorlar" dedi. Dr. Odag, bebeklerin en azindan anne kadar etkin canli varlik olduklarinin belirlendigini ifade etti.

Bebeginizle goz temasi

Devecioglu, anne ile bebek arasindaki goz temasinin, bebekte guven dygusunu artirdigini soyledi. Devecioglu, dogumdan sonra anneden kopan bebegin, dis ortama henuz uyum saglamamis vucutlariyla ihtiyaclarini karsilarken zorlandiklarini soyledi. Anne sutunun cok besleyici oldugunu, bebegi hastaliklara karsi korudugunu anlatan Devecioglu, bebegin emzirme sayesinde annesiyle kontak kurdugunu kaydetti.

Devecioglu, dogumdan sonra ilk yarim saat icerisinde annenin ciplak olarak bebegiyle temas saglamasinin anne ile bebek arasinda psikolojik bir bag olusturdugunu kaydederek, soyle dedi:

�Bebek, annenin sesini duyarsa, kokusunu alirsa ve sicakligini hissederse, gelismesi daha saglikli oluyor. Anne ile bebek arasindaki goz goze temas bebekte guven duygusunu artiriyor. Ayrica bebek ile anne ayni odada bulunmalidir. Ayni odada bulunmak, annelik duygusunu gelistiriyor. Hem de bebegin diger bebeklere gore daha iyi gelismesini sagliyor. Anneden ayri kalan bebeklerde ise gelisme geriligi oluyor.�



Bebek koltugu arka ortada olmali!!!!!!!!!!



Berlin�de yapilan bir arastirmaya gore arabalardaki bebek koltugunun, arka koltugun ortasinda olmasi, bebeklerin kazalarda zarar gormesini engelliyor



Almanya�da Berlin Teknik Universitesi tarafindan yapilan bir arastirma, arabalardaki bebek koltugunun yaygin dusuncenin aksine arka koltugun sagina ya da soluna degil, tam ortaya konulmasinin daha guvenli oldugu sonucunu ortaya koydu. Arastirma, 4 yil boyunca yaklasik 100 carpismanin test edilmesiyle gerceklestirildi.




Arastirmaya gore, arka koltugun orta kismi camlara ve kenarlara uzak oldugu icin bebegin kazayi, hasarsiz ya da az hasarla atlatmasi mumkun. Agir kazalarda dahi bebeklerin en az zarar gordukleri yer arka koltugun tam ortasi.
Berlinli arastirmacilarin tezini Turk uzmanlara sorduk. Dogus Otomotiv Egitim Sefi Engin Bekem bebek koltuklariyla ilgili sorularimizi yanitladi.

Arka koltugun ortasi neden guvenli?
Cunku bu bolge tehlikelerden uzak bir bolge. Ortada oturan bebegin carpma aninda camdan firlayacagi yonunde yanlis bir kani vardir. Eger bebek koltugu arka ortaya dogru bir teknikle monte edilir, emniyet kemeriyle dogru sabitlenirse cocugun kaza esnasinda on camdan firlamasi soz konusu olmaz. Bu acidan bebek koltugunun ortada olmasi daha guvenlidir. Ancak koltugun cok iyi monte edilmesi ve emniyet kemerinini dogru baglanmasi gerekir. Cunku arka ortada ISOFIX yani sabitleme kancasi yoktur, bebek emniyet kemeriyle sabitlenir. Ancak iki cocuk varsa o zaman ISOFIX kancasi ile sabitlenebilir. Cunku bebek koltugunu bu kancalara cok iyi oturtalabiliyorsunuz.

Turkiye�de bebek koltuklarina yeterince onem veriliyor mu?
Hayir, bebek koltugu satanlar bile bilincsiz. Zaten ulkemizde cocuk koltugu kullanimi da yeterli degil. Ornegin, Amerika�da dogum yaptiginiz hastaneden cikarken aracinizda ana kucagi yoksa sizi taburcu etmiyorlar, Turkiye�de ise boyle bir sey sozkonusu bile degil.
Turkiye�de bu konuda bilincin ne duzeyde oldugunu anlamak icin seyir halindeki araclara bakmak yeterli oluyor. Bir bakiyorsunuz bir adam kucagina cocugunu almis, ona araba kullandiriyor. Gectigimiz gunlerde boyle bir kaza yasandi ve cocuk hayatini kaybetti. Cocugunu kucagina oturtarak araba kullandiran baba, bu davranisinin bedelini cocugunun caniyla odedi.

Bebek koltugu arka ortaya nasil baglanir?
Teknigine uygun baglamak gerek, aksi halde bu durum, cok daha buyuk tehlike yaratir. Cunku dogru baglanmayan arka orta koltuk, cocugun on cama dogru firlamasina neden olur. Ailelere bebek koltugu satanlar tarafindan egitim verilmeli. Bu egitimlerde cocugun kac yasina kadar on koltuga oturtmamasi gerektigi de anlatilmali. Ailelere uygulamali olarak nasil baglayacaklari ve nelere dikkat etmeleri gerektigi ogretilmeli.

BEBEKTE Montessori Gelisim Evreleri!!!!!

Gelisim Evreleri

Bebeklerde soguk alginligi!!!!

SOGUK ALGINLIGI VEYA UST SOLUNUM YOLU ENFEKSIYONU (USYE) Soguk alginligi bebekler ve cocuklar arasinda en cok rastalanan hastaliklardan biridir. Genelde sanilanin tersine sogukta kalmak yada usutmekle olmaz. Bogaz ve burunda gelisen bir enfeksiyondur ve etkeni genelde virusler olan bulasici bir hastaliktir.
Akcigerlerin yada kulaklarin etkilenme tehlikesi oldugu icin bebeklerde ve cocuklarda gorulen soguk alginligi daha ciddiye alinmalidir. Cocugunuzda siradan grip belirtilerinin yaninda kirmizi lekeler de cikarsa kizamik yada kizamikcik cikariyor olabilir. Bu hastaligin belirtileri akan bir burun, hapsirma, burun tikanikligi, ates, halsizlik, istah kaybi ve kuru bir oksuruktur. USYE butun bir yil boyunca gorulebilir ve sebebi bilinen 100 virusten biridir.


Genelde el temasi veya hava temasi ile gecer. Hastalik genelde uc ile on gun arasi surer, ancak kucuk bebeklerde daha uzun surebilir.
Bilinen kesin bir tedavi yoktur ama asagidaki yontemler uygulanir:
� Bebegin burun ici temizliginin yapilmasi,eger sert ise onceden serum fizyolojik damlatilip yumusatilmasi gereklidir.
� Ortamin havasindaki nemin arttirilmasi faydalidir. Bu hem burun tikanikligini onler hem de bebegin daha rahat nefes almasini saglar.
� Bebegi sirtustu degilde yuzukoyun uyutun. Bebegin daha rahat nefes almasini saglamak icin yastik veya benzeri seyleri yatagin altina koyarak basinin bir miktar havada kalmasini saglayin.
� Burun tikanikligini acicilar (dekonjestan) doktorun tavsiye ettigi sekilde kullanilabilir.
� Vazelin turu urunler burun disina, alt taraflara ve cevresine tahrisleri ve deri kizarikliklarini onlemek icin surulebilir.
� Oksuruk ilaclari sadece uykunun bolunmesine neden olan kuru oksurukler icin kullanilmalidir. Oksuruk giderici bir ilac hic bir zamandoktor recetesi olmadan kullanilmamalidir. Antibiotiklerde baska bir mikrobik durum ortaya cikmadikca sogukalginliginda bir fayda saglamaz.



Bebegi beslerken de sunlara dikkat etmelisiniz:
� Eger sizde gripseniz bebege virus sutunuz ilede gecmis olabileceginden doktorunuza danisarak bir sure bunu azaltabilirsiniz.
� Sivi gidalarin cok miktarda verilmesi ates ve burun salgilari ile kaybedilen siviyi yerine koyacagindan faydalidir.
� Bebek yeteri kadar C vitamini olan gidalar almalidir.


Soguk alginligi bazen bebeklerde kulak enfeksiyonlarina veya bronsite neden olabilmektedir. Bu bebeginizin ilk sogukalginligi ise; bebeginiz uc ayliktan kucuk ve atesi 38 derecenin uzerinde ise; eger atesi aniden cikar ve iki gunden uzun surer ise; kuru oksuruk iki gunden fazla devam ederse; bebeginiz uyuyamaz ve beslenemez durumda ise; nefes alma zorlugunu disardan hissediyorsaniz; koyu yesilimsi bir sumuk olusuyorsa; kulaklarini cekistirerek asiri bir bicimde agliyorsa bebeginizi hemen doktora goturmeniz gereklidir.

Bebegin Beslenmesi

0 - 4 Ay Bebek Beslenmesi

YenI DoGan BebegIn Bakimi.............

yenidogan bebek bakimi - editor: draligus
Yenidogan bebek bakimi - Bebeginizi nasil tutacaksiniz ? Boyun kaslari henuz yeterince gelismedigi icin, bebeginiz uc aylik olana kadar,kucaginizda sirtini ve basini destekleyecek sekilde tutmalisiniz.
GOBEK BAKIMI : Gobek kordonu ve cevresini gunde 2-3 kere alkol ile temizlemelisiniz.Gobegin temiz ve kuru kalmasi gerekmektedir.Gobek bagi kullanmayin.Bebek bezinin gobekle temas etmemesine dikkat edin.
-Bebeginizin atesi yukselirse,
-Gobek cevresinde kirmizilik olusursa,
-Gobekte irin gozlenirse doktorunuza basvurun.

Gobek 10-21 gun icinde duser.Bu sure icinde bebeginizi sunger banyosu ile temizleyebilirsiniz.Gobek dustukten sonra kuvet banyosu yaptirabilirsiniz.

SUNGER BANYOSU : Bebegin soguktan etkilendigini hatirlayarak oda isininin 25�C civarinda olmasini saglayiniz ve banyosunu yaptiracaginiz yerin cereyandan uzak olmasi gerektigini unutmayiniz.


Gereken Malzemeler
-Kaynatilmis su dolu kuvet (36,5� C - 37� C )
-Masrapa
-Bebek termometresi
-Bebek sampuani
-3 adet yumusak bez veya bir yikama sungeri ve 2 yumusak bez
-Pamuk
-2 adet havlu
-Gobek bakimi malzemeleri
-Bebek losyonu
-Bebek sac fircasi
-Bebek bezi
-Bebegin giysileri


Yikama Sekli
-Ilk once,ellerinizi iyice yikayin
-Bebeginizin giysilerini cikarin ve onu bir havluya sarin. Beklenmedik surprizlerden kacinmak icin alt bezini hemen cikarmayin
-Yuzunu yumusak ve nemli bir bezle sadece su kullanarak silin
-Her goze ayri pamuk kullanmak suretiyle,gozleri,burun kenarindan goze dogru silip goz kapaklarini temizleyin.Burun ve kulak cevresini ve kulaklarinin arkasini temizleyin. Kulak arkalarina ve boyundaki cilt bogumlarina ozellikle ozen gosterin.Bebeklerin sadece gorunen kulak kepcesinin ici temizlenmelidir.Kulak deliginden iceriye herhangi bir cisim sokmayin
-Bebeginizi icine sardiginiz havluyu acmadan,basini ve boynunu destekleyerek,bebek sampuanini gozlerine kacirmamaya dikkat ederek, bebeginizin basini yikayin. Durulamayi saf su ile yapin.Sonra bebeginizi sirtustu yatirin ve basini kurulayin. Saclari icin kurutma makinasi kullanmayin.Yumusak bebek fircasiyla hafifce fircalayin.Sicak tutmak icin basini kuru bir havlu ile kapatin.
-Vucuduna sardiginiz havluyu acin.Bir miktar bebek sabunu ile islattiginiz bez ile gobek bagini islatmadan vucudunu silip ayri bir islak bezle durulayin.Ve tum vucudunu kurulayin.Sonra tekrar havluya sarin
-Son olarak,bebeginizin bezini acip(kiz bebekler icin bolgeyi onden arkaya dogru)jenital bolgeyi nemli bir pamukla ya da yumusak bir yikama beziyle temizleyin.Bebegin altini yeniden bezlemeden once pisik kremi surun.
-Gobek bakimini da yaptiktan sonra,(Bebegin cildi kuru olmadikca losyon kullanmaya gerek yoktur.Istiyorsaniz kullanabilirsiniz.) bebeginizi giydirebilirsiniz.

KUVET BANYOSU : Bebeginizi mutlaka karni acken ya da beslenmeden en az 1.5 saat sonra yikayin. Cunku tok karinla yikadiginizda midesine basinc yapip kusmasina neden olabilirsiniz.

Gereken Malzemeler
-Bebek termometresi
-Su dolu kuvet (36,5� C - 37� C )
-Masrapa
-Bebek sampuani
-Yikama sungeri
-Havlu
-Bebek kremi losyonu
-Bebek sac fircasi
-Bebek bezi
-Bebegin giysileri
-Tirnak makasi


Yikama Sekli
-Kuveti yarisina kadar (37�) sicak su ile doldurun.
-Bebeginizi yavas yavas alistirarak suya sokun
-Once bebeginizin on tarafini bebek sabunu kullanarak bebek sungeriyle sabunlayin
-Sirtini sabunlayip vucudunu su ile durulayin
-Basini nazikce sabunlayip kulaklarina su kacirmamaya dikkat ederek basini durulayin
-Jenital bolge temizligini en sona birakin (Kiz bebeklerde jenital organlarin en ic kismi sabunla yikanmamalidir.)
-Bebegin tum vucudunu durulayin
-Bebeginizi havlusuna sarin,kurulayip saclarini fircalayin ve giydirin.El ve ayak tirnaklarini ozel bebek makasiyla kesebilirsiniz.

CILT BAKIMI : Bebegin cildi kuru ise gunde iki kez bebek losyonu surun. Pudra kullanmaktan kesinlikle kacinin.Giysilerini mutlaka bebeklere ozel uretilmis deterjanlarla yikayin.

YATIRMA SEKLI : Bebeginizi yan veya sirtustu yatirmalisiniz. Bebek uyanikken ve siz yanindayken yuz ustu yatabilir.Bu sekilde bebegin omuzlan kuvvetlenir ve bas arkasinda surekli yatmaya bagli duzlesme olmasi onlenebilir.Bebeginizi yatirmak icin sert yataklari tercih edin.Yastik,yorgan gibi yumusak yuzeylere yatirmaktan kacinin. Battaniyenin bebegin yuzunu kapamasini onlemek icin, battaniyeyi gogus seviyesine kadar getirin ve uclanni carsafla birlikte yatagin kenarlarina sikistirin.

GIYIM : Pamuklu veya yunlu kumastan,hava alabilen, terletmeyen, teri emebilen giysileri tercih etmelisiniz.Oda sicakliginin 22-24 (yenidoganlar icin 24-26) derece oldugu durumlarda normal giyinik bir bebek usumez. Gereginden fazla giydirilen sut cocuklarinin solunum yollari rahatsizliklarina yakalanma riskleri artar.


ASilar.....................

asi takvimi hastaliklar korunma - editor: draligus
ASI NEDIR, NICIN GEREKLIDIR , Agir veya hatta bazen olumcul seyredebilen bircok Cocuk Hastaliginin onlenebilmesi rutin asilama ile saglanabilir. Asilar zayiflatilmis canli viruslerden(kizamik, kabakulak, kizamikcik, su cicegi, polio) ya da bakterilerin yada viruslerin inaktive edilmis bagisiklik sagliyan ogelerinden (polio, hepatit b, bogmaca, grip, haemophilus influenza tip b, pnomokok) hazirlanmis olabilirler.

Tum cocuklar icin onerilen asilara ek olarak, yuksek risk tasiyan bircok durum ek asilamalari gerektirebilir. Sadece cocukluk cagina ozgu oldugu sanilan bazi bulasici hastaliklarin genclere ve yetiskinlererede gecebilecegi unutulmamalidir.

Bu nedenle Cocuk ve Genc Doktorlari bulasici tehlikeli hastaliklara onlem olarak asilama yolu ile vucuda bagisiklik kazandirilmasini salik verirler.
.................................................. ......................


asilar uygulama yan etkiler - editor: draligus
ASILAMA PROGRAMLARI
Etkili bir bagisiklik icin, temel asilarin dogru ve eksiksiz yapilmasi esastir. Verilecek asi miktarlari, enjeksiyon sayilari ve aralarindaki sureler, ilk ve daha sonraki tekrarlar gerektigi sekilde uygulanmalidir. Enjeksiyonlar arasindaki ideal sure 1 ay olmakla birlikte cesitli nedenlerle daha erken ya da gec yapilan uygulamalarda programa yeniden baslanmasina ya da enjeksiyonun tekrarlanmasina gerek yoktur.

Rutin Asi Takvimi
Yas Asi
Dogum Hepatit B
1 ay Hepatit B
2 ay BCG
2 ay DTP + TOPV
3 ay DTP (*) + TOPV
4 ay DTP (*) + TOPV
6 ay Hepatit B
9 ay Kizamik
16 ay DTP (*) + TOPV
4-6 yas DTP (*) + TOPV
14-16 yas dT (**)


Hepatit B: B tipi sarilik asisi.
BCG: Verem asisi.
DTP: "Difteri Bogmaca Tetanoz" karma asisi.
TOPV: Agizdan "Cocuk felci" asisi.
dT: Eristin tip difteri asisi iceren "difteri Tetanoz" asisi.

Cocuklarda NOrolojIk GelISIm

Buyume ve gelismenin seyrindeki sapmalar, ciddi tibbi bozukluklarin onemli gostergeleri olabilir. Anne babalar bir sorundan kuskulanmadiklari zaman bile, siklikla birseylerin yanlis oldugunu gosteren ilk ip uclarini verirler. Her saglam cocuk izlenmesinde dogru boy ve agirlik olcumleri yani sira yasamin ilk yilinda her muayenede bas cevresi olcumleri yapilmalidir. Duzenli ve birbirlerini izleyen olcumler tek olcumlerden cok daha yaralidir, cunku belirli bir cocukta saptanan degerler normal sinirlar icinde olsa bile cocugun kendine ozgu buyume grafiginden sapmalar belirlenebilir.

Cocuklarin boy, tarti ve bas cevresi degerlerinin izlenmesiyle buyume degerlendirilirken, sosyal davranislarin ve norolojik ( sinir sistemi ile ilgili ) degisikliklerin takibi, normal gelisme surecinden sapmalari cok gec olmadan tespit etmek icin yararlidir. Buna gore, buyuyen cocugun degisik yaslarda sergiledigi kimi davranis ve becerilerin yasa uygunlugu degerlendirilerek, normalden sapmalar varsa daha ileri arastirmalar yapmak icin harekete gecilmelidir.

Ayni yastaki cocuklarin tarti ve boy degerleri tipatip ayni olamayacagi gibi, ayni norolojik gelisim ozelliklerini sergilemezler. Bu nedenle yasa uygun beceriler degerlendirilirken, her bir cocugun istenen tum hareketleri yapmasi beklenmez.



1. Ay
Oturur durumdayken basini arasira dik tutar. Yuzukoyun yatirildiginda basini kaldirabilir. Seslere tepki gosterir.



2. Ay
Oturtulunca basini dik tutabilir. Yuzukoyun yatirilinca hem basini hem de omuzlarini kaldirabilir. Hareket eden cisimleri gozleriyle izleyebilir. Annesinin kendisiyle konusmasina gulumser ve ses cikararak yanit verir.



3. Ay
Yuzukoyun yatirildiginda kollarina dayanarak dogrulabilir. Hareket eden cisimleri basini cevirerek izler. Eline verilen cingirakla oynayabilir, ancak dusururse alamaz. "A-gu" sesleri cikarabilir.



4. Ay
Elleriyle oynar. Elleriyle nesnelere uzanir, ancak yakalayamaz. Eline verilen kalemi tutabilir. Cagrilinca donup sesin geldigi yone bakar. Kahkaha ile guler.



5. Ay
Yattigi yerde yuvarlanip ters doner, oturtulurken saga sola sallanir. Eliyle uzandigi nesneleri yakalar. Ayagini agzina goturebilir. Aynada kendisini gorunce guler, sevinir.



6. Ay Destekle oturabilir. Eline verilen kasikla masaya vurur. Sevdigi ve sevmedigi yiyeceklere tepki gosterir. Yabancilari ayirt edebilir. "Cee !" yaparak oynar.



7. Ay
Iki elinde de birer nesne tutabilir. Nesneleri bir elinden digerine aktarabilir. Verilen herseyi agzina goturur. Kendi kendine biskuvi yiyebilir. Aynadaki goruntusunu tutmak ister.



8. Ay
Kisa bir sure desteksiz oturabilir. Esyalari yere atarak oynar. Iki heceli sozcukler soyleyebilir.



9. Ay
Uzun sure yalniz basina oturabilir. Bir yere tutnarak ayakta durabilir. Bas parmak ve isaret parmagi arasinda kucuk bir nesneyi tutabilir. "Anne, baba" gibi iki sozcuk soyleyebilir.



10. Ay
Yatarken kendi kendine oturur duruma gecebilir. Yardimsiz ayaga kalkabilir. El cirpar el sallar. Giyidirilirken yardimci olur. Bardaktan su icebilir. Isittigi sozleri yinelemeye calisir.



11. Ay
Cesitli nesneleri kaplar icine koyabilir. Basit emirleri anlamaya baslar.



12. Ay
Elinden tutulunca yuruyebilir. Cevresindekileri gulduren davranislarini tekrarlar. Kitaplardaki resimlere ilgi gosterir. Istenince oper.



13. Ay
Kalemle cizgi cizebilir. Bir elinde iki ayri nesne tutabilir.



15. Ay
Yardimsiz yuruyebilir. Elinden tutuldugunda merdiven cikabilir. Iki kupu ust uste koyabilir. Ayakkabilarini cikarabilir. 6-7 sozcuk soyleyebilir.



18. Ay
Sendeleyerek kosar. Kendi kendine sandalyeye cikarak oturabilir. Uc kupu ust uste koyabilir. Kasik kullanabilir. Bir kitabin sayfalarini karistirabilir. 8-10 sozcuk soyleyebilir. Kakasini soylemeye baslar.



21. Ay
Kendi kendine merdiven cikabilir, elinden tutuldugunda inebilir. 5-6 kupu ust uste koyabilir. Bedeninin cesitli parcalarini gostebilir. Iki sozcuklu tumceler kurabilir.



2 Yas
Kendi kendine merdiven inebilir. Topu atabilir, tekme vurabilir. 7-8 kupu ust uste koyabilir. Corap ve ayakkabilarini giyebilir. Cisini haber vermeye baslar.



2,5 Yas
Ayaklarini birer birer kullanarak merdiven inip cikabilir. 9 kup ust uste koyar. Kapali sekil cizer.



3 Yas
Uc tekerlekli bisiklete biner. Daire seklini kopya eder. Yasini ve cinsini bilir.



5 Yas
Sek sek oynar. Ucgen cizer, dort renk bilir. Ona kadar sayar. Giyinip soyunur. Cogul ifadeler kullanabilir. 6 kisimli adam cizer.



Sevgili anne ve babalar,
Size sundugum norolojik gelisim basamaklari listesinde belirtilen her beceriyi cocugunuzun yapmasini beklemeyiniz. Ancak normalden sapmalar varsa, doktorunuza basvurarak norolojik durumunun degerlendirilmesini saglayiniz.

Sara

Sara nedir?

Sara, beyinde anormal elektrik akimlarinin olusmasiyla gelisen ve havale nobetleri ile seyreden bir hastaliktir. Tedavi edildiginde, cogunlukla ergenlik cagina gelinceye kadar kaybolur. Saranin bir cok turu vardir. Cocuklarda en sik gorulen turleri absans nobetleri ve buyuk sara nobetleridir.

Belirtiler:

Absans nobetleri
- Ani hareket kaybi
- Konusma bozuklugu
- Birkac saniye icinde butunuyle duzelme

Buyuk sara nobetleri
- Ani bilinc kaybi ve buna bagli olarak dusme
- Bacaklarin ve kollarin katilasmasi
- Titreme ve cekilme biciminde hareketler
- Idrar kacirma
- Uyuma ya da kasilmalardan sonra bilincin yavas yavas yerine gelmesi

Ne yapmali?

- Nobet geciren cocugu yan olarak yere yatirin. Kendisini yaralamasini onleyebilmek icin yaninda bulunun, ancak onu tutmaya calismayin.
- Buyuk sara nobetinin ardindan cocugunuzu yuz ustu kafa sagda sag ayak karna cekilmis konumda yatirin. Uykuya dalarsa uyandirmayin, ama duzenli soluk alip almadigini denetleyin.
- Havale gelirse tehlike yaratacak durumlari bastan onlemeye calisin; sozgelimi, merdivenlerin basina gecici bir alcak kapi yaptirin, cocugu banyoda yalniz birakmayin.Ancak bu onlemlerde asiriya kacarak cocugun kendisini anormal gormesine yol acmamalisiniz.

Doktoru ne zaman aramaliyim?

- Cocugunuz ilk kez buyuk sara nobeti geciriyorsa,
- Nobet uc dakikadan uzun surerse,
- Birbirini izleyen nobetler ust uste gelirse,
HEMEN DOKTORUNUZU ARAYIN.

Cocugunuzun absans nobetleri gecirdigini dusunuyosaniz doktorunuza danisin.

Doktor ne yapar?

Doktor, bazi tahliller icin cocugun hastaneye yatmasini isteyebilir. Ayrica, kasilma nobetlerini onlemek icin ilac yazar. Bu ilaci kullanirken cocugun davranislarinda bir degisiklik saptarsaniz doktorunuza bildirin, ama ilaci kesmeyin

Anne adaylari dikkat!

Erciyes Universitesi (EU) Tip Fakultesi Halk Sagligi Ana Bilim Dali tarafindan yapilan arastirmada, gebelerin yuzde 71.9'unun bebek bakimi konusunda bilgi sahibi olmadigi ortaya cikti.



Halk Sagligi Ana Bilim Dali Ogretim Uyesi Prof. Dr. Osman Ceyhan, Kayseri Dogumevi Hastanesi Gebe Poliklinigi'ne basvuran anne adaylari arasinda yaptiklari ankete dayali arastirmaya, gebeliginin 28. haftasini tamamlayan 665 kadinin katildigini soyledi.

Arastirmaya katilan anne adaylarina "bebek bakimi konusunda bilgi sahibi olup olmadiklari ve bu konuda bilgiyi oncelikli olarak kimden aldiklari, anne sutunun onemi" gibi cesitli sorular sorduklarini ifade eden Ceyhan, su bilgileri verdi:

"Arastirmaya katilan gebelerin evlenme yasi ortalamalari 19, yas ortalamalari ise 25.6'dir. Yuzde 76.1'i ilkokul mezunu olan gebelerden, yuzde 36.5'inin 5-11 yillik evli oldugu ve ilk gebeliklerini 14-19 yaslari arasinda yasamis olduklari gorulmustur. Anne adaylarindan yuzde 71.9'u dogum oncesinde bebek bakimi konusunda bilgi sahibi olmadigi, yuzde 62.8'i ise, bilgi edinme kaynaginin annesi oldugunu belirtmistir. Saglik personelinden bilgi edinme orani yuzde 27.7 ile oldukca dusuk duzeydedir."

Anne adaylarinin yuzde 98.3'unun ise anne sutunu en iyi besin olarak belirttiklerini ifade eden Ceyhan, gebelerin yuzde 25.4'unun ilk emzirme zamanini, yuzde 16.2'sinin ise emzirme suresini hic bilmediklerini kaydetti.

Ceyhan, gebelerin yuzde 85.3'unun dogum sonrasi kendisine bebek bakimi konusunda yardimci olacak birinin oldugunu belirttigini dile getirerek, bu kisilerden yuzde 72.9'unun da annesinin kendisine yardimci olacagini ifade ettigini soyledi.

Hamilelik ve Bebek



Hamilelikte "sasirtici" batil inanislar

Hamilelik doneminde dilden dile dolasan batil inanislarin kadinin ruh haline zarar verdigini belirten Ataturk Universitesi'nden Yard. Doc. Dr. Beyhan Bag, �gebe kadin hangi hayvana bakarsa, dogacak cocugu o hayvana benzer� ve hamilelikte tirnak-sac kesilirse cocugun omru kisa olur� gibi batil inanislara sikca rastlandigini ve bunlarin gercek disi oldugunu soyledi. Yard. Doc. Dr. Bag, "Hayatin her alaninda oldugu gibi, kadin sagligi ve ozellikle de hamilelik konusunda batil inanclar, insanlarin hayatlarini etkiliyor. Ancak hamile bayanlar bu tarz gercek disi soylentilere inanmamali ve sagliklarini bozmamali'' dedi.



Yanlis inanislarin geri kalmis toplumlarda daha fazla yaygin oldugunu kaydeden Ataturk Universitesi Hemsirelik Yuksekokulu Ogretim uyelerinden Yard. Doc. Dr. Beyhan Bag, � �Hamilelikte kadin kocasini cok seviyorsa cocuk anneye, aksi halde babaya benzer�, �yedi aylik dogan cocuk yasar ama sekiz aylik dogan cocugun olme ihtimali yuksektir�, �hamilelikte tirnak -sac kesersen cocugun omru kisa olur� gibi inanislar yer aliyor. Aslinda bunlarin gercekle bir ilgisi yoktur'' diye konustu.

Iki ayri mindere makas


�Hamilelik donemindeki kadinin aci ve tatli yerse oglu, eksi yerse kizi� gibi inanislarin da halk arasinda yer aldigini vurgulayan Yard. Doc. Dr. Beyhan Bag, �Kadinin karni sivriyse erkek, degilse kiz cocugu dunyaya gelir. Bir onceki cocugun gobek deligi yukari bakarsa yeni dogacak cocuk erkek, asagi bakarsa kiz olur. Bir kiz cocugu hamile kadinla cok ilgilenirse, dogacak cocuk erkektir. Anne adayinin yuzugu ipe baglanir, ip yatay sallanirsa erkek, dikey sallanirsa kiz cocugunun olacagina inanilir. Ayrica hamile kadindan habersiz 2 ayri minderin altina bicak ve makas konulur. Anne adayi makasa oturursa kiz, bicaga oturursa erkek olur gibi tehlikeli inanislar da yer aliyor'' dedi.

Yard. Doc. Dr. Beyhan Bag, �Ilk 3 aylik donemde, olum korkusu gibi cok ciddi bir korku yasayan kadinlarin, cocuklari eksik parmakli dogar. Cunku bu donemde olum korkusu gibi cok ciddi bir korku yasayan kadinlarda damarlar birden daralir. Tam o sirada bebegin parmaklari olusuyorsa, bebegin damarlarindan biri de tikanabileceginden gelismesi durabilir. Ote yandan ilk aylarinda bulantisi cok olan kadinin kizi olur. Bu inancin bilimsel olarak da gecerliligi vardir. Ilk uc ayda bulantiya sebep olan hormonlar genelde kiz cocugunun salgiladigi hormonlardir'' diye konustu.

BebegInIz Neler YapabIlIr???



Asagidaki gelisim kategorisi cocugunuzun bulundugu gelisim seviyesini daha iyi degerlendirebilmenizi saglasa da, cocugunuzun bu ozelliklerin hepsini tasimasini beklemeyin. Unutmayin, her cocuk birbirinden farklidir! Tavir, davranis ve vucut gelisimi cocuktan cocuga farkliliklar gosterir


IKI HAFTALIK BEBEGINIZ NELER YAPABILIR?
Bebek kollari ve bacaklari hafif bukulmus olarak yatar.
Bu donemde emme, yakalama, arama gibi yeni dogan donemine ait refleksler (otomatik hareketler) bebegin tek hareketleri olabilir.
Zaman zaman bakisinizi yakalayip size bakabilir. Bu durumda ona bakarak, gulumseyerek, basinizi sallayarak yanit vermeye calisin.
Bulanik gorur. 20-25 cm mesafeyi secebildigi icin onu tutani cok rahat gorebilir.
Henuz basini kaldiramaz, yatarken donemez ve oturamaz.
Sakin oldugu kisa donemler olacaktir; bu donemlerde ona sarki soyleyin, konusun, evde gezinin.

BIR AYLIK BEBEGINIZ NELER YAPABILIR?
Gorebilir, duyabilir, tat alabilir, aciyi hisseder!
Basini tutabilir, karin ustu yattiginda basini saga-sola cevirebilir.
Emerek kendini sakinlestirebilir.
Agu- ikinma sesi- kumru sesi-mirildanma gibi sesler cikarmayi dener.
Kisa sureli izleyebilir, yakin tutunca dikkatle bakabilir.
Sizi tanidigini belli edebilir. Sesinizi duyunca sakinlesebilir.
El ve ayaklarinin farkina varmaya baslar.

IKI- UC AYLIK BEBEGINIZ NELER YAPABILIR?
Basini daha uzun sure dik tutabilir, gogsunden destek alip kalkmaya calisabilir.
Ellerini bacaklarini sallamaya, basmaya calisabilir.
Parmaklarini acabilir, ellerini birlestirip agzina goturebilir ama henuz elini butun olarak kullanir.
Gulmeye baslar, tanir. Tek heceli sesler cikarmaya, civildamalara baslar.
90-180 derece izleyebilir.

DORT AYLIK BEBEGINIZ NELER YAPABILIR?
Etrafiyla ilgilenmeye baslar, yatmak degil oturmak ya da dolastirilmak ister. Biraz destekle 1-2 dakika oturabilir.
Karninin ustune yattiginda elleriyle itip minik push-up�lar yapar, hatta bir tarafa donebilir.
Uzanip cisimleri iki eliyle kavrar, biraz inceleyip sonra agzina goturur. Salyasi bollasir.
Kendi kendine oynayabilir.
Tek heceler 4-5 aylarda cikmaya baslayabilir, ancak anlamli degildir.
Ciglik atmayi dener.
Bebeginizin kisiligi belirginlesmeye baslar. Size tum yuzu ve vucuduyla yanit vermesi yakindir.

ALTI AYLIK BEBEGINIZ NELER YAPABILIR?
Artik herseyi gorup izleyebilir.
Destekle oturabilir. Eger ek gidalara gectiyseniz kasikla beslenmeyi bebek otururken yapmalisiniz.
Her iki yone de donebilir. Yuzukoyun yatarken poposunu havaya kaldirmaya bile calisabilir.
Bebek 3 boyutu kavrayabilir ve buyukluk ve sekillerine gore cisimleri gruplandirabilir.
Aynada, arkasinda sizi gorurse, arkasina bakip sizi arayabilir.
Bir eliyle kavradigi cismi diger eline gecirebilir, iki sapli bir bardaktan yardiminizla su icebilir.
Cisimleri birbirine vurur, ellerini birlestirir, oyuncagini tek eliyle tutabilir.
Sesli guler, cigliklar atar.
Bebeginiz artik eglenmeye baslar. Sizinle saklambac oynayabilir.
Yabancilari ayirmaya baslayabilir.
Emme, baloncuklar cikarma, yalama; konusma oncesi hareketlerdir.

DOKUZ AYLIK BEBEGINIZ NELER YAPABILIR?
Bebekler ayaga kalkmak icin kendilerini cekmeye baslarlar.
Ses cikarmak icin bir seyleri birbirine vurmaya bayilirlar. �Baba�, �mama� gibi sesler cikarmaya baslarlar.
Bebeginiz bu donemde esyalari, kaplara koyup cikarabilir.
Bazi 9 ayliklar, destekle birkac adim bile atabilir. Bebeginiz ayrica, dizlerini kirarak egilmeyi ve ayakta durduktan sonra tekrar oturabilmeyi ogrenir.
Bu yastaki bir bebek, hareket etmenin verdigi ozgurluk duygusu ile emekleyerek veya iki ayak uzerinde, hareket etmek, ulasmamasi gereken seyleri almak ister.
Bu yasta, belki de merdivenleri emekleyerek cikabilir ve esyalara tutunarak hareket edebilir.
9-10 aylik olunca bebekler bir sekilde oda icinde surunerek, emekleyerek, esyalara tutunup siralayarak dolasmaya baslarlar.
Bir oyuncagini uzaklastirirsaniz, gittikce daha cok kendine guvenen bebeginiz buna karsi cikacaktir. Aslinda artik kendi istek ve ihtiyaclarini belirtmeyi ogrenmeye basliyor.
Problem cozme yetenegi gelisir ve simdi seffaf bir kabin icinde gordugu oyuncagi almak icin direkt ugrasmak yerine kapagini acmayi dener.

Dil gelisimi:
Kelimeleri kullanmasa da, onlari anlar. ?ba?, ?ma? gibi heceleri tekrarlayarak gercek kelimeleri taklit etmeye ugrasir. (Sakin cok heyecanlanmayin, henuz konusamiyor, ancak heceleri tekrarliyor.)
Kelimelerinizden cok, tonlamanizdan anlam cikarir.
Onunla ne kadar cok konusursaniz-yemek hazirlarken, araba kullanirken, uzerini giydirirken- o kadar cabuk iletisim yeteneklerini gelistirir.
Bir calismada, cocuklarin bir gun icinde ne kadar cok kelime duyarsa, o kadar zeki olduklarini gosterilmis. (Tabiki televizyondan veya arka plandaki sohbetlerden duyulan kelimeler degil; bebeginizin anlamasina yardim etmek icin konusmalar interaktif olmali.)

BIR YASINDA BEBEGINIZ NELER YAPABILIR?
Kendi basina ilk adimlarini bu yasta atabilir. (Aslinda bunu, bundan sonraki birkac hafta veya ay yapamayabilir, yani eger bu ay yuruyemezse uzulmeyin).
Cogu cocuk bu ilk adimlari parmak ucunda, ayaklari disa donuk olarak yapar.
Kasik kullanarak, her ne kadar agzini iskalasa da kendini beslemeye baslayabilir.
�Mama� ve �baba� disinda birkac kelime daha bilebilir.
Uyduruk bir dille konusabilir.
Her seyi itmenin, firlatmanin ve yere carpmanin cok eglenceli oldugunu dusunur.
Oyuncagini size verir, geri alir.
Bloklari bir kaba doldurur, bosaltir. Bu kaplar ve tavalar icin de gecerlidir.
Kucuk olanlari, buyuk olanlarin icine koyar, ayrica onlari birbirine carparak korkunc gurultuler cikarir.

ONBESINCI AYDA COCUGUNUZ NELER YAPABILIR?
Artik yuruyor hatta kosmaya calisiyor olabilir. Egilip yerden bir cismi rahatca alir.
Parmagiyla isaret eder, vucut kisimlarini bilebilir. Cizgi cizebilir.
Ust uste 2 kup koyabilir.
Cocugunuz yeni seyleri kurcalamaktan, arastirmaktan zevk alir.
Yeri supurmek, silmek, camasir yikamak gibi aktiviteleri taklit edecektir.
En az 1 anlamli kelime soyler.

ONSEKIZ AYLIK COCUGUNUZ NELER YAPABILIR?
Kosabilir, topa vurabilir.
Iki basamakli bir komutu yerine getirebilir. Hafizasi gelismeye baslar.
Vucut kisimlarini bilir.
5-10 kelimesi olabilir.
Isteklerini belirtebilir.
3-4 kuple kule yapabilir. Anahtarlari, dugmeleri cevirebilir.
Sacini tutmak, sallanmak, parmak emmek gibi kendini rahatlatici bazi aliskanliklari olusabilir.

IKI YASINDA COCUGUNUZ NELER YAPABILIR?
Iki yasinda fiziksel gelisim
Surekli hareket halindedir.
Kolay yorulur Kosar ve tirmanir.
Tek basina merdiven iner ve cikar.
Ayak ucuna basarak yurumeyi becerebilir.
3-5 kupu ust uste koyar.
Rastgele cizgiler cizerken artik kontrollu yazmaya baslar.
Buyuk butonlari acip kapatabilir
Tuvalet ihtiyacinda daha bagimsizdir. (Hala biraz yardima ihtiyaci olabilir.)
Gece uykuya yatirmak zorlasabilir.

Iki yasinda sosyal gelisim:
Oldukca gercekci taklitler yapar.
Kardesleriyle daha fazla ilgilenir.
Cinsiyetini bilir.
Hayali bir oyun arkadasi yaratabilir.
Diger cocuklarla birlikte olmak ister ama onlarla oyun oynamaz.
Paylasmayi sevmez.
Her seyi �benim� diye sahiplenir.
Diger cocuklari tirmalayabilir, isirabilir, vurabilir veya itebilir.

Iki yasinda duygusal gelisim:
Kolay sinirlenir ve cok sabirsizdir.
Bagirip cagirir, yumruklar atar.
Kendi istediklerini yapmak ister.
Gunluk duzen bozulunca sinirlenir.

Iki yasinda zihinsel gelisim:
Konusmaya ilgisi artmistir.
Cocuk dili kullanir.
3-5 kelimeli cumleler kurar.
Konusabildiginden daha fazla sayida kelimenin anlamini bilir.
Kendi isini kendi yapar.
Ikna etmek giderek zorlasir.
Alternatifler arasinda secim yapamaz.

UC YASINDA COCUGUNUZ NELER YAPABILIR?
Uc yasinda fiziksel gelisim
Kendi kendine yardimsiz yemek yer.
Ziplar, kosar, parmak ucuna basarak yurur.
Uc tekerlekli bisiklet surer.
Merdiven inip cikar.
Kendi soyunabilir, ancak giyinmek icin yardima ihtiyaci vardir.
Buyuk butonlari acip kapayabilir.
Pastel boyalari daha iyi kullanir.
Sut disleri dusebilir.

Uc yasinda sosyal gelisim:
Anne, babasini idollestirir.
Telefona cevap verir.
Buyuklerden onay almak ister.
Sinirlamalari surekli test eder.
Siklikla yalniz oynamayi tercih eder.
Hayali bir oyun arkadasi olabilir.
Diger cocuklarla oyunlar kurar.
Oyunda sirasini bilir.

Uc yasinda duygusal gelisim:
Daha sakin ve uyumludur.
Bazen aglama ve tutturmalari olabilir.
Yabanci oldugu nesne ve faaliyetlerden korkabilir.
Bazen bebek gibi davranabilir.
Ruyalari hakkinda konusmaya baslayabilir.

Uc yasinda zihinsel gelisim:
Yasini, adini, soyadini, oturdugu semti bilir.
Yaklasik 1.000 kelime bilir.
Bazi gramer prensiplerini kavrar.
Bazi hikayeleri tekrar tekrar dinlemekten hoslanir, ogrenebilir.
Temel renkleri taniyabilir.
Bazi cok basit sorumluluk ustlenebilir.
Merak edip sorular sorar.
Dikkat suresi birkac dakikadan uzun degildir.

DORT YASINDA COCUGUNUZ NELER YAPABILIR?
Dort yasinda fiziksel gelisim:
Sicrama,kosma,tirmanma yetenegi artar.
Kolay yorulur.
Sakardir.
Bagirmaktan hoslanir, beklenmedik seslerden korkar.
Kendi kendine tuvalet ihtiyacini karsilar.
Kendi giyinir,soyunur,fermuarini ceker.
Bildigi nesnelerin resmini cizer.

Dort yasinda sosyal gelisim:
20 dakika sureyle televizyon seyreder.
Son karar icin ailesine danisir.
Sinirlamalari test eder.
Tepkinizi gozlemek icin argo sozler kullanir.
Grup aktivitelerine hazirdir.
Farkli cinsiyet rollerini bilir.
Yetiskinlerin aktivitelerini taklit eder.

Dort yasinda duygusal gelisim:
Zaman zaman bebek gibi davranir.
Yeni korkular gosterebilir.
Sakaci olma egilimindedir.

Dort yasinda zihinsel gelisim:
Yaklasik 1.500-2.000kelime bilir;4-5 kelimeli cumleler kurar.
Eglenceli, abartili hikayelerden hoslanir.
Ona kadar sayabilir; bazi sekilleri tanir.
Bazi zaman kavramlarini anlamaya baslar. (dun,bugun,yarin)
Surekli �neden� diye sorar.
Yardimsiz oyuncaklarini toplar.
Basit islerde yardim etmeyi sever.
Dogru ve yanlis arasindaki farki anlamaya baslar.
Hayal ile gercek hayati ayirma yetenegi gelisir.

BES YASINDA COCUGUNUZ NELER YAPABILIR?
5 yasinda Fiziksel gelisim:
Sut disleri dusmeye baslayabilir.
Sag veya sol el tercihi belirginlesir.
Ayrintili yapilari kurar.
Kolay yorulur.
Kendi basina banyo yapar, yemek yer, giyinir, tuvalete gider.
Semistructured oyunlara katilmaya baslar.
Hareketli oyunlardan hoslanir.
Sesli ritim calgilardan hoslanir.
Dogum ve ureme hakkinda sorular sorar.

Bes yasinda duygusal gelisim:
Duygularini kelimelerle ifade etmeye baslar.
Kolayca utanir and cannot yet laugh at self.
Olum hakkinda duygular ortaya cikar.
Asiri yaramazliklar yapar.
Bagimsizliktan hoslanir.
Agir basli ve guvenilirdir.

Bes yasinda sosyal gelisim:
Kurallara daha fazla uyumludur.
Bazen ispiyon (tattle), kotu soz (name-call), vurma, itme gibi davranislar gosterebilir.
Farkli cinsiyet rollerini bilir.
Basit grup odevlerine uyum gosterir.
Buyukleri sevindirmekten hoslanir.
Takes turns during playing and speaking.
Diger cocuklarla daha rahattir.
Aile aktivitelerine cok ilgilidir.

Bes yasinda zihinsel gelisim:
Harf ve kelime farkini anlamaya baslar.
Oyunlari daha fazla sureyle devam ettirir.
Has developed an overall image of self.
Gercekleri ister.
Temel renkleri bilir.
Sag ve sol kavramini anlar.
2.000-2.500 kelime bilir.
Kolay ev islerine yardim edebilir.
Adres ve telefon numarasi ogrenebilir.
10�a kadar sayabilir.
Karsitlik kavramini anlamaya baslar.
6-8 kelimeli cumleler kurabilir.
Paralari ayirt eder.
Sabah, ogleden sonra, aksam, dun, bugun, yarin gibi kavramlari anlar.
Gercek hayat ile hayal urunu arasindaki farki daha iyi ayirt eder.
Tek dusuncenin kendisininki olduguna inanir.

ALTI YASINDA COCUGUNUZ NELER YAPABILIR?
Alti yasinda fiziksel gelisim:
Oyunlarda aktif rol almayi sever.
Bazi motor kabiliyetleri gelismektedir.
Banyo yapmak istemeyebilir.
Mum boyayla iyi boyar ancak yazi yazma ve kesmede zorlanabilir.

Alti yasinda duygusal gelisim:
Ruh hali oynaktir.
Elestirilmekten hoslanmaz.
Yanlis yapmaktan cekinir.

Alti yasinda sosyal gelisim:
Oyun oynarken kurallar koyar.
Arkadaslarini degerlendirebilir.
Yasitlariyla ortak oyunlar kurar.
Ozgurlugune duskundur.

Alti yasinda zihinsel gelisim:
Basit ev islerini yuklenebilir.
100�e kadar sayabilir.
Sekil, zaman, renk, sayi gibi kavramlari daha iyi anlar.
Kaza ve maksatli davranislari artik algilayabilir.
Dikkat suresi 15 dakikayi gecmez.
Fikir farkliliklarinin olabilecegini anlar.

SEKIZ YASINDA COCUGUNUZ NELER YAPABILIR?
Sekiz yasinda fiziksel gelisim:
Yazi ve cizgisi ince motor yeteneginin artmasiyla hizla ilerleyecektir.
Dis gorunumu ve davranislari konusunda rahattir.
Kilosu ve boyuyla ilgilenir.
Sonsuz enerjisi vardir.

Sekiz yasinda sosyal gelisim :
Tartisir, bazen ustunluk taslar.
Ayni zamanda sevgi dolu ve tepkilidir.
Baskalarinin fikirlerine yorumlar getirir.
Arkadaslari arasinda gruplasmalar baslar.
Sir saklar.
Karsi cinse biraz hircindir.

Sekiz yasinda zihinsel gelisim :
Idealistir.
Cesitli projeler gelistirir; koleksiyon yapar.
Verilen isi bitirmekten gurur duyar.

Sekiz yasinda ruhsal gelisim :
Hemen utanir.
Korku, kizginlik, uzuntu gibi duygularin paylasildigini hisseder.
Umudu kolay kirilir.

Cocukluk Cagi Kanserleri (1)








I.U Onkoloji Enstitusu Pediatrik Hematoloji Onkoloji Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Bulent Zulfikar, cocukluk cagi tumorleri ve kanserleri hakkinda ailem.com'un sorularini yanitladi. Prof. Dr. Zulfikar, petrol urunleri, kimyasal maddeler, yanlis ve yersiz kullanilan ilaclarin insan vucudunda hasara yol actiklari gibi, vucudun immun sistemini ve genetik yapisini degistirerek hastaliklarin ortaya cikmasina neden oldugunu vurguladi.

Tumor nedir, nasil gelisir?
Prof. Dr. Bulent Zulfikar: Onkoloji tumor bilimi olarak tarif edilir. Vucutta gerek yuzeysel dokularda, gerekse ic organlarda bir cok tumor gelisebilir. Tumorler dogumdan onceki mevcut hucrelerin kalintilarindan cikabildigi gibi sonradan tesekkul etmis hucrelerden de kaynaklanabilir.


Tumor gelisimini etkileyen unsurlar nelerdir?
Prof. Dr. Bulent Zulfikar: Gunumuzde bilindigi kadariyla vucudumuzda tumor gelismesini etkileyen 3 grup faktor vardir.
Genetik faktorler; Dogumda insanin anne babasindan aldigi, vucudun ic duzenini ve dis gorunusunu belirleyen ozelliklerdir. Genetik yapiyi degistirmek olanaksizdir. Ancak son yillarda genetik muhendisligi adi verilen calisma alani ile bu konuda bazi ilerlemeler saglanmistir. Bugun bircok hastaligin temelinde genetik ozellikler yatttigi biliniyor.
Otoimmunite; Vucutta her olay belirli, ozel sistemlerin kontrolu altindadir. Vucuda zarar veren mikroorganizmalarin, alerjen maddelerin ve tumor uyarilanlarinin etkilerini immun sistem kontrol eder. Bu sistemle vucudun hasar goren dokularinin yenilenmesi saglanir ve kendi dokularina hasar vermesi onlenir.
Cevresel faktorler; Her canli dis dunyanin etkisine aciktir. Buna gunes dahil olmak uzere bircok cisimden sacilan isinlar, radyasyon, gorunen ya da gorunmeyen bircok canli organizma heran vucudumuzun uzerine etki eder. Ayrica, degisik vesilelerle kullanilan sentetik maddeler de saglik sorunlarina yol acarlar. Petrol urunleri, kimyasal maddeler, yanlis ve yersiz kullanilan ilaclar insan vucudunda hasara yol actiklari gibi, vucudun immun sistemini ve genetik yapisini degistirerek hastaliklarin ortaya cikmasina neden olur.




Tumorler iyi ve kotu huylu olabiliyor. Belirtileri nelerdir? Cocuklarda aile bunu nasil anlayabilir?
Prof. Dr. Bulent Zulfikar: Tumorler iyi ve kotu huylu olabilir. Cocukluk caginda gorulen kotu huylu tumorlerin yani kanserlerin cogu vucudun kapali bolgelerinde, derin organlarinda anormal buyumelerle kendini belli eder. Oncelikle karin boslugu, sonra gogus boslugu, sonra da kafa icinde ortaya cikar. Ailelerin cocuklarinin vucudundaki sislikleri, kabarikliklari, kitleleri yakindan takip etmeli ve kisa zamanda doktora basvurmalari gerekir.


Cocukluk cagi tumorlerinin yariya yakin kisminda tumoru dusundurmeyen muhtelif sikayetler gorulur. Bunlarin disinda renk soluklugu, halsizlik, cabuk yorulma, keyifsizlik, istah azalmasi, zaman zaman ateslenme, oyundan kacma, uyku isteginin artmasi gelir. Hemen kotu haberci gibi kabul edilmesi gerekmeyen bu sikayetler, cocukla arkadaslari ve ailesi ile iliskileri bozuk degilse, devamlilik gosteriyorsa, uzman hekimler tarafindan degerlendirilmelidir.

Cocuk kanserlerinin diger grubunda ise tumore bagli ozel belirtiler gorulur. Bunlar arasinda atessiz havale gecirme, iidrarin kanli gelmesi, durdurulmayan oksuruk, ishal, kusma, dusmeyen ates, deride muhtelif renkte kizarikliklar, morluklar onemli ve mutlaka hekime basvurmayi gerektiren sikayetlerdir.

Nasil tani konulur?
Prof. Dr. Bulent Zulfikar: Uzman hekimin hastaligin gecmisi hakkinda aileden bilgi almasi ve cocugu muayene etmesi esastir. Boylece cogu kez hastaligin on tanisi konulabilir.Taniyi kesinlestirmek icin kan, idrar, omurilik sivisi vs. alinir ve incelenir. Kesin tani icin supheli bolgeden biyopsi ile parca alinarak mikroskop altinda incelenmesi gerekebilir. Bu incelemeler tam tesekkulu merkezlerde 1-2 gun icinde tamamlanir.


Tumor teshisi konulduktan sonra aile hekimi, psikolog ve gerekirse diger hekimler biraraya gelerek tedaviyi planlar. Cocugun ailesi bilgilendirilir ve aile tedavi merkezini secer, tedaviye baslanir.

Annelere Ek Besin Onerileri...

Bebeginizi 4-6 ay sadece anne sutu ile besleyin. Bu donemde ona ek gida vermeyin. Bebek 4-6 aydan once ek gida almaya hazir degildir ve bu donemde ek gida baslanmamasi icin cok onemli sebepler bulunur.
4-6 aydan once neden ek gida verilmez?
* Bu donemde agzina verilen yiyecekleri dili ile disari atar. Bu aslinda bebege erken donemde ek gida verilmesini onleyici dogal koruyucu bir reflekstir.
* 4-6 aydan once isirma, cigneme-yutma hareketlerini koordineli olarak yapamaz.
* Tam olarak basini dik tutamaz, oturamaz.
* Bobrekleri ek gida ile alinan proteinlerin artiklarini ve mineralleri yeterince atamaz.
* Nisastali besinleri sindirmekte gucluk ceker.
* Barsagin yeterli olgunluga ulasmadigi bu donemde verilen yiyecekler besin hassasiyeti ve allerjilere yol acar.
4-6 ay
4-6 ay arasinda her bebegin ek gida almaya hazir oldugu zaman farklidir. Bunun icin bebeginizin ek gida almaya hazir oldugunu gosteren ipuclari bekleyin.
* Agiza verilen yiyecekleri dil ile disari atma refleksinin kaybolmaya baslamasi (dudaklarina kasik degdiginde agzini acmasiyla beraber dilini disari dogru cikarmamasi)
* Basini tamamen rahatca dik tutarak oturabilmesi
* Isirma, cigneme-yutma koordine hareketlerinin baslamasi Herhangi bir nesneyi parmaklari ile tutabilmesi
* Baslangictaki emme seklinin daha olgunlasmasi ve emmenin adeta bir sivi iciyormuscasina guclenmesi
* Parmaklari ile tuttugu nesneyi agzina goturebilmesi
* Dis cikarmaya baslamasi Yiyecegi gozleri ile takip edebilmesi ve yiyecek verilince agzini acmasi
Altinci aydan sonra
Altinci aydan sonra her bebek ek gida almaya hazirdir. Ek gidaya baslanmasi, alti aydan sonraya geciktirilmemeli. Altinci aydan sonra bebegin ek gidalari kabul etmesi guclesir.
Ek gidaya baslarken...
* Bebeginize vereceginiz ek gidayi onun gelisim duzeyine gore agzinda kontrol edebilecegi ve yutabilecegi besinlerden yumusak, purtuksuz yari sivi besinler secin.
* Bebeginize vereceginiz her turlu gida dogal ve taze hazirlanmis olmalidir.
* Bebeginiz icin hazirladiginiz besinlere kati yag, seker, tuz ve baharat katmayin. Besinlerin dogal tatlarina alismalarini saglayin.
* Hazirladiginiz gidalari oda isisinda 2 saatten fazla bekletmeyin.
* Konserve, dondurulmus ve paketlenmis yiyecekleri, hazir meyve sulari ve kolali icecekleri, icine boya, tatlandirici veya aroma katilmis besinleri bebeginize asla vermeyin.
* Yeni besinleri bebeginiz ac iken deneyin. Onur yorgun olmadigi ve sakin oldugu bir donem secin.
* Yutmasini kolaylastirmak ve ek gidanin akcigere kacmasini engellemek icin ek gida verirken onu kucaginizda kendini guvende hissedecek sekilde dik olarak tutun.
* Her yeni gidaya tek tek ve yavas yavas baslayin, az miktarda baslayip, miktari zamanla (3-4 gun) artirin.
* Sevmedigi bir gidayi zorla vermeyin, yeniden denemek icin bir sure gecmesini bekleyin.
* Ek gidalari bebege uygun bir kasikla verin, biberon kullanmayin.
* Beslemeden once bebegin kasiktaki yiyecege ilgi gostermesini bekleyin.
* Isterse bebegin yiyecegi elleyerek tanimasina izin verin.
* Ogunlerde alacagi gida miktarini bebeginize birakin, yemek istemedigi takdirde israr etmeyin.
* Yeme hizi bebek tarafindan belirlenmelidir.
* Zamanla bebeginizin kendi kendine yemesine izin verin, bu onun ozguvenini artirir.
* Ek gidalara basladiktan sonra da bebeginizi 2 yasina kadar emzirmeye devam edin.
* Cocugunuza bir yasina gelene kadar mumkunse inek sutu vermeyin. Erken yasta verilen inek sutu cocugunuzda allerji ve kansizlik yapar.
* Cocugunuzu kansizliktan korumak icin demir yonunden zengin (et, yumurta, mercimekli baklagiller, pekmez) ek gidalar verin.
* Cocugunuza vereceginiz ek gidalarin A vitamini acisindan da zengin (taze sebze ve meyve) olmasina dikkat edin. Bu onu hastaliktan koruyacaktir.
* Uc yasin altindaki cocuklar gunde alti ogun beslenmelidir.
* Cocugunuz ile birlikte siz de yiyin. Bu onun istahini artiracaktir. Cocuklar kalabalikta yemek yemeyi severler.
* Bes yasina kadar cocugunuza findik, fistik, cekirdek gibi kucuk kuru yemisler vermeyin. Bunlar nefes borusuna kacarak bogulmaya ve akcigerlerin zarar gormesine neden olabilir.

ONEMLI:::Evcil hayvanlar anne karnindaki ......

Evcil hayvanlar anne karnindaki bebekler icin tehlikeli olabiliyor!


Kedilerden insanlara bulasan toksoplasma gondii adli parazit, anne karnindaki bebeklerde telafisi mumkun olmayan sonuclar dogurabiliyor.

Toksoplasma gondii adli parazit ile hamileligin ilk doneminde enfekte olan bebekler sagirlik, yuksek ates, sarilik, cesitli solunum yolu, goz ve sinir sistemi hastaliklari riskiyle karsi karsiya kalabiliyorlar.

Karadeniz Teknik Universitesi (KTU) Tip Fakultesi Enfeksiyon Hastaliklari Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Iftihar Koksal, toksoplasmanin, kedilerde gelisen paraziter bir hastalik oldugunu ve diger memeli hayvanlar ile insanlara kolaylikla bulasabilecegini belirtti.

Toksoplasmanin, etlerin pismemis yenmesiyle, kedi diskisiyla veya hamilelik sirasinda enfekte olan annelerden kan yoluyla bebege bulasabildigini anlatan Koksal, sunlari soyledi: �Toksoplasma, anne karnindaki bebeklerde telafisi mumkun olmayan sonuclar dogurabilir. Burada en tehlikeli durum ilk 3 ayinda anne karninda toksoplasmayla enfekte olan bebeklerde gorulur. Parazitle, hamileligin bu ilk doneminde enfekte olan bebekler sagirlik, yuksek ates, sarilik, isilik, cesitli solunum yolu, goz ve sinir sistemi hastaliklari riskiyle karsi karsiyadir. Parazit, bebegin olumune dahi neden olabilir.�

ANTIKOR GELISIP GELISMEDIGINI TEST ETTIRIN
Turk kadinlarinin yuzde 60-70�inin bu parazitle bir sekilde enfekte oldugunu, dolayisiyla antikor gelistirdigini dile getiren Koksal, toksoplasmayla enfekte olmamis ve antikor gelistirmemis anne adaylarinin gebelikten once test yaptirmasi gerektigini vurguladi. Enfekte olmamis anne adaylarinin gebelik sirasinda kendilerini bu paraziti yayan kediler basta olmak uzere diger evcil memeli hayvanlara karsi korumalarini gerektigini belirten Kaksal, �Bebek ilk 3 ayinda bu parazitle enfekte oldugu taktirde gebelik sonlandirilir. Aksi halde sakatlik gelisme riski cok yuksektir. Enfeksiyon, hamileligin 2. veya 3. doneminde meydana gelmis ise anne adayina ilac tedavisi uygulanir ve ileri duzeyde tetkikler bebek dogduktan sonra yapilir� diye konustu.

KORUNMAK ICIN...
Toksoplasmanin bagisiklik sistemi bozulmus yetiskin kisilerde de sorun yaratabilecegini kaydeden Prof. Dr. Koksal, parazitin olumsuz etkilerinden kurtulabilmek icin etlerin 70 derece sicaklikta, 15-30 dakika pisirilerek ya da -20 derecede 2 gun boyunca dondurularak yenmesi, pastorize urunler tuketilmesi, toprakla ugrasirken lastik eldiven kullanilmasi ve ozellikle evde beslenen kedilerin toksoplasma enfeksiyonuna karsi test edilmesi gerektigini vurguladi.

ONEMLI:::Evcil hayvanlar anne karnindaki ......

Evcil hayvanlar anne karnindaki bebekler icin tehlikeli olabiliyor!


Kedilerden insanlara bulasan toksoplasma gondii adli parazit, anne karnindaki bebeklerde telafisi mumkun olmayan sonuclar dogurabiliyor.

Toksoplasma gondii adli parazit ile hamileligin ilk doneminde enfekte olan bebekler sagirlik, yuksek ates, sarilik, cesitli solunum yolu, goz ve sinir sistemi hastaliklari riskiyle karsi karsiya kalabiliyorlar.

Karadeniz Teknik Universitesi (KTU) Tip Fakultesi Enfeksiyon Hastaliklari Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Iftihar Koksal, toksoplasmanin, kedilerde gelisen paraziter bir hastalik oldugunu ve diger memeli hayvanlar ile insanlara kolaylikla bulasabilecegini belirtti.

Toksoplasmanin, etlerin pismemis yenmesiyle, kedi diskisiyla veya hamilelik sirasinda enfekte olan annelerden kan yoluyla bebege bulasabildigini anlatan Koksal, sunlari soyledi: �Toksoplasma, anne karnindaki bebeklerde telafisi mumkun olmayan sonuclar dogurabilir. Burada en tehlikeli durum ilk 3 ayinda anne karninda toksoplasmayla enfekte olan bebeklerde gorulur. Parazitle, hamileligin bu ilk doneminde enfekte olan bebekler sagirlik, yuksek ates, sarilik, isilik, cesitli solunum yolu, goz ve sinir sistemi hastaliklari riskiyle karsi karsiyadir. Parazit, bebegin olumune dahi neden olabilir.�

ANTIKOR GELISIP GELISMEDIGINI TEST ETTIRIN
Turk kadinlarinin yuzde 60-70�inin bu parazitle bir sekilde enfekte oldugunu, dolayisiyla antikor gelistirdigini dile getiren Koksal, toksoplasmayla enfekte olmamis ve antikor gelistirmemis anne adaylarinin gebelikten once test yaptirmasi gerektigini vurguladi. Enfekte olmamis anne adaylarinin gebelik sirasinda kendilerini bu paraziti yayan kediler basta olmak uzere diger evcil memeli hayvanlara karsi korumalarini gerektigini belirten Kaksal, �Bebek ilk 3 ayinda bu parazitle enfekte oldugu taktirde gebelik sonlandirilir. Aksi halde sakatlik gelisme riski cok yuksektir. Enfeksiyon, hamileligin 2. veya 3. doneminde meydana gelmis ise anne adayina ilac tedavisi uygulanir ve ileri duzeyde tetkikler bebek dogduktan sonra yapilir� diye konustu.

KORUNMAK ICIN...
Toksoplasmanin bagisiklik sistemi bozulmus yetiskin kisilerde de sorun yaratabilecegini kaydeden Prof. Dr. Koksal, parazitin olumsuz etkilerinden kurtulabilmek icin etlerin 70 derece sicaklikta, 15-30 dakika pisirilerek ya da -20 derecede 2 gun boyunca dondurularak yenmesi, pastorize urunler tuketilmesi, toprakla ugrasirken lastik eldiven kullanilmasi ve ozellikle evde beslenen kedilerin toksoplasma enfeksiyonuna karsi test edilmesi gerektigini vurguladi.

Emzirmek yaralari hizli iyilestiriyor!

Emzirmenin, dogum sirasinda annede olusan yaralarin daha hizli iyilesmesini sagladigi belirtildi. Iyilesme surecinde hormonlarin rol oynadigi tahmin ediliyor.

Dogum sirasinda ve emzirme doneminde seviyesi yukselen prolaktin hormonu, bagisiklik sistemi hucrelerinin uretimini artiriyor. Oxytocin hormonu da yara iyilesme surecine olumsuz etki eden stres hormonlarinin miktarini azaltiyor.

ABD�deki Ohio Universitesi�nde gorevli Courtney DeVries ve ekibinin, sicanlar uzerinde yaptigi arastirma, New Orleans�da duzenlenen Norobilim Birligi�nin yillik toplantisinda aciklandi. Dogum yapan sicanlarin boyunlarini yaralayan bilim adamlari, hayvanlarin yarisini yavrusundan ayirdi, diger yarisinin da yavrularini emzirmesine izin verdi. Emziren sicanlarin yaralarinin, digerlerine gore cok daha cabuk iyilestigini tespit eden bilim adamlari, iyilesme surecinde hormonlarin rol oynadigini tahmin ediyorlar.

Prolaktin ve oxytocin hormonlarinin seviyesinin dogum sirasinda yukseldigini ve sut uretimiyle birlikte yuksek kaldigini belirten bilim adamlari, prolaktinin, yaralarin iyilesmesini hizlandiran bagisiklik sistemi hucrelerinin uretimini artirdigini, oxytocinin de, yara iyilesme surecine olumsuz etki eden stres hormonlarinin miktarini azalttigini kaydettiler.

Bundan sonra, emziren annelerin de yaralarinin daha hizli iyilesip iyilesmedigini arastiracaklarini soyleyen DeVries, sadece sezaryenle dogum yapan annelerin degil normal dogum yapanlarin da yaralandigini kaydetti
.

Anne sutu bebegin ilerde kilolu olma riskini azaltiyor

Anne sutunde bulunan bir proteinin, bebeklerin ilerde fazla kilolu olma riskini dusurdugu belirtildi.
ABD'deki Cincinnati Universitesi'ne bagli cocuk hastanesinde gorevli bir ekip, anne sutunde bulunan "adiponektin" isimli proteinin, vucudun yag ����bolizmasina etki yaptigini kaydetti.

Yag hucreleri tarafindan salgilanan adiponektin proteini, vucudun seker ve yag iceren maddeleri nasil "isledigine" etki ediyor.

A'dan Z'ye Hastaliklarin Adlari Ve Belirtileri

A-
Abse:
Ici cerahat dolu sisliklere verilen isimdir. Vucudun her tarafinda ortaya cikabilir. Nedeni vucuda giren mikroplardir.

Adale romatizmasi: Cogunlukla, siddetli soguk alginliklarindan sonra gorulen ve hareket etmenin zorlasmasina neden olan bir cesit romatizmadir. Tip dilinde Myalgia, Fibrozit denir. Korunmak icin terli camasirlari, en kisa zamanda degistirmek ve usutmemek gerekir.

Adenit: Boyundaki lenf damarlarinin sismesi sonucu meydana gelen iltahapli sislige adenit denir.

Agiz yaralari: Agiz yaralari, "basit" ve "derin" veya "sert kenarli" yaralar olmak uzere iki grupta toplanabilir. Cogunlukla, usutme veya hazimsizliktan kaynaklanir. Yaralarin etrafi, kirmizi bir cizgi ile cevrilidir. Baslangicta, ici su dolu kabarciklar halindedirler. Sonradan patlayarak etrafa yayilir ve sancili agrilara neden olurlar. Cocuklarda; kizamik ve cicek hastaliklari sirasinda da ayni yaralar meydana gelebilir.

Agrili aybasi hali: Tip dilinde dysmenorrhoea/dismenore denilen bu h�l, ozellikle aybasi kanamasinin basladigi ilk gun gorulur. Bazi kimselerde, agrilar aybasi kanamasinin baslamasindan bir kac gun once ortaya cikar ve kanamanin baslamasiyla kesilir. Bir kisminda da kanama baslamadan, kanama gorulen gunlerde ve sonraki birkac gun icinde hissedilir. Bu cesit agrilara, cogunlukla 18-24 yaslari arasindaki kadinlarda rastlanir. Agri, gobek altinda veya bacaklarin ust kisminda kasilmalar seklinde baslar. Kusma gorulebilir. Yuz, sararir ve terleme artar.

Akrep sokmasi: Akrep; sicak ve nemli yerlerde yasayan, kivrik ve kalkik kuyruguyla zehirli bir ignesi olan bocektir. Akrep soktugunda yapilacak ilk is; soktugu yerin altini ve ustunu sikica baglamaktir. Sonra; ignenin bulundugu yer, iki parmak arasina alinip, kan akincaya kadar sikilir ve uzerine amonyak surulur.

Albuminuri: Idrarda, albumin bulunmasina; Tip dilinde Albuminuri; halk arasinda ise, aktutma denir. Bir cok hastaliklarda, ozellikle Bobrek hastaliklarinda, idrarda albumin gorulur. Mumkun oldugu kadar sut icmeli, patates haslamasi ile muhallebiyi sofradan eksik etmemelidir. Baharatli yiyecekler, biber, tursu ve tuz kesinlikle terk edilmeli; kahve ve fazla miktarda su icilmemelidir.

Alerji: Vucudun, bazi madde veya hava sartlarindan etkilenmesi yahut psikolojik etkenler sonucu ortaya cikan bir hastaliktir. Once, alerjiye neden olan etkenleri bulmak gerekir. Alerjinin belirtileri de; sahsa gore degisir. Kiminde kasinti, kiminde kurdesen, kiminde astim gorulur. Hasta, eger bazi maddelerle temasindan dolayi alerji oluyorsa, o maddenin uzaklastirilmasi ile mesele kendiliginden cozumlenmis olur.

Altini islatmak: Tip dilinde Enuresis denir. Altina ve yatagina iseyen cocuklar; genellikle anne ve babasindan yeteri kadar sevgi ve ilgi gormeyen cocuklardir. Hastalik, belli bir nedenden kaynaklanmiyorsa; yapilacak is, cocuga ihtiyaci olan sevgiyi vermektir; ancak altini islatmak, herhangi bir bobrek rahatsizligi veya seker hastaligindan da kaynaklanabilir. Bu nedenle doktora gitmek gerekir.

Anne sutunun azligi: Anne sutunu artirmak icin bol bol sulu gidalar yemek, uzuntulerden siyrilip bir sure dinlenmek faydalidir.

Anus kasintisi: Anus (serc); yani sindirim kanalinin dogrubagirsak denilen son kismindaki cikis deligi veya cevresinde (oturak yerinde) gorulen kasintilarin nedeni cesitlidir. Bunlar arasinda; kilkurtlari, sumuksu akinti, basur, catlak, ishal veya kabizlik, egzama (mayasil), sinir bozuklugu veya yeteri kadar temizlige dikkat edilmemesi sayilabilir.

Apandisit: Korbagirsagin iltahaplanmasi sonucu ortaya cikan bir hastaliktir. Muzmin apandisitte; kat’iyetle ilac verilmez. Ameliyat gerekir. Had apandisit; karnin ortasindan baslayip, sag alt kisma yerlesen bir agri ile kendini gosterir. Hazimsizlik ve gazdan sikayet edilir. Kusma gorulebilir bazen de migde bulantisi olur.

Ari sokmasi: Ari; bal ve balmumu yapan fakat, ignesiyle sokan bir bocektir. Hassas bunyeli kimseleri soktuklari zaman,onlarin sok gecirmelerine neden olabilirler. Esek arilari ise; bal arilarina nazaran daha tehlikelidir. Ari sokmasinda yapilacak ilk is; arinin ignesini, ucu yakilmis bir igne ile cikarmaktir. Sonra arinin soktugu yerin alt ve ustunden sikica bogulur. Uzerine soguk su dokulur.

Arpacik: Halk arasinda it dirsegi de denir. Doktorlarin Hordoleum dedikleri hastaliktir. Goz kapagindaki herhangi bir kilin dibinde; ici dolu bir sislik meydana gelir. Aci ve zonklama vardir. Arpacikla, hicbir sekilde oynamayin, onu sikmayin! Beslenmenize onem gosterin, uzuntulerinizi birakip biraz daha mutlu olmaya bakin.

Astim : Hasta, kriz geldigi zaman soluk almakta zorluk cektigini zanneder, gercekte nefes vermekte zorluk vardir. Bunun nedeni de, akcigerlerdeki kucuk hava borularinin daralmasidir. Buralardan gecen hava, isliga benzeyen bir ses cikarir, ki buna hirilti denir. Astim, bir kac grup nedenden kaynaklanir. Bunlarin basinda da bunye gelir. Yani, bazi kimselerde bas agrisi ne kadar tabi bir seyse, digerlerinde de astim o kadar dogaldir. Bazi kimseler, toz, kil, yumurta, sut, aspirin, cicek tozu ve benzeri seylere karsi hassastirlar. Bu hassasiyet, astim krizleri seklinde kendini gosterir. Tedavi icin, hastayi etkileyecek bu unsurlarin ortadan kaldirilmasi yapilacak ilk istir. Asiri heyecan veya korku da astim krizine yol acabilir. Bu gibi durumlarda hastayi sakinlestirmek yapilacak ilk istir. Bazi kimselerde de, Had Bronsit sonucu astim krizi gorulebilir. Kalp yetmezligi de astim krizine neden olabilir.

Astigmatlik: Goz yuvarlagi caplarinin duzensiz olmasi sonucu ortaya cikan bir cesit goz bozuklugudur. Hasta; noktalari bir cizgi halinde gorur. Cogunlukla dogustandir. Miyopluk veya hipermetroplukla beraber de gorulebilir. Bazi astigmatlar, bas agrilarindan da sikayet ederler. Tedavi icin doktorun verecegi gozlugu kullanmak gerekir.

Asiri aybasi kanamasi: Aybasi gorme arasindaki sure normaldir. Fakat kanama coktur ve normal suresinden fazla devam eder. Nedenleri cesitlidir: rahimde ur, rahim carpikligi, yorgunluk, sinir bozuklugu, atesli hastaliklar veya evlilik hayatindaki uyusmazliklardan kaynaklanabilir.

Ates: Vucut sicakliginin yukselmesine ates denir. Vucut sicakligi bedenin her yerinde ayni degildir. Ornegin; termometre agiza konuldugunda gorulen isi, koltuk altina konuldugunda gosterdigi isidan 0,5 derece daha dusuktur. Diger taraftan, vucut isisi gun boyunca da 0,5 derece oynar. Sabahin erken saatlerinde isi dusuk, aksam saatlerinde yuksektir. Vucut isisi 36,2 - 37,5 arasinda ise normaldir. Atesle birlikte; usutme, titreme, bas agrisi, bunalma, huzursuzluk, vucut kirginligi, istahsizlik, kabizlik, sayiklama, havale veya koyu renkli idrar cikarmada gorulebilir. Atesin nedeni, genellikle soguk alginligi, grip, bademcik iltihabi, bogaz agrisi, bronsit, sinuzit, kulak iltihabi, bagirsak iltihabi veya bobrek hastaliklarindan biri olabilir. Bu nedenle tedaviden once nedeni tespit etmek gerekir.

Ayak agrilari: Cogunlukla yorgunluk, bag yerlerinin burkulmasi, fazla kilo almak veya bazi hastaliklardan kaynaklanabilir. Onemli bir hastaliktan kaynaklanmayan agrilarda yapilacak masaj ve dinlenme cok faydali olur.

Ayak burkulmasi: Yururken, kosarken veya atlarken ayak kaslarinin beklenmedik bir durumla karsilasmasi sonucu gorulur. Burkulmadan hemen sonra agri, sisme ve morarma olabilir.

Ayak cibani: Ayak derisindeki ter bezleri ve kil keselerinin mikroplanmasi sonucu ortaya cikar. Ciban yerinde, ilk once sert ve kirmizi bir kabarti belirir. Agri vardir. Sonra iltihaplanir. Cibani sikmamak gerekir.

Ayak sismesi: Ayak sismesi; uzun sure ayakta durma, dolasim sisteminin yetersiz olmasi, gebelik, uzun sure hareketsiz kalma veya incinme, burkulma sonucu ortaya cikar.

Ayak terlemesi: Ayaklarin normalden fazla terlemesi genellikle ter bezlerinin asiri derecede calismasindan kaynaklanir. Diger taraftan, kalin corap giymek, atesli bir hastalik veya normal vucut sicakliginin dusmesi de ayak terlemesine neden olabilir.

Aybasi duzensizligi: Aybasi kanamasi normal olarak 2-7 gun surer. Normal olarak 28 gunde bir gorulen aybasi kanamasi, bazi hallerde vaktinden once veya sonra da gorulebilir. Nedeni; asabi krizler, hormon dengesizligi veya bunye zayifligi olabilir.

Aybasi kanamasi azligi: Aybasi kaninin normal miktari; saglam kadinlarda 7-77 gram arasinda degisir. Cogunda 27-75 gram arasindadir. Ortalama miktar 50 gram kabul edilir. Aybasi kaninin yukarida belirtilen miktarlardan az olmasi, cogunlukla ruhsal durumla veya kansizlikla ilgilidir.

Aybasi kanamasinin gecikmesi: Normal olarak zamani geldigi halde aybasi kanamasi baslamazsa; gebelik, kansizlik, tiroid veya karaciger hastaliklari akla gelebilir. Ayrica yorgunluk, sinirlilik veya adetten kesilme de dusunulebilir.

Aybasi kanamasinin uzun surmesi: Normal aybasi kanamasi 2-7 gun devam eder. Bazi kimselerde bu sure uzar. O zaman rahimde ur veya kist oldugundan, yumurtaliklarin usutulmus olmasindan, sinir veya kalp hastaligindan suphe edilir. Tedaviye gecmeden once esas nedeni bulmak gerekir. Onemli bir durum yoksa asagidaki recetelerden arzu edilen uygulanir.

Aybasi kanamasi yoklugu: Genc bir kiz bulug cagina geldigi halde, aybasi gormeye baslamamissa, aybasi yoklugundan soz edilir. Bu durum karaciger hastaliklarindan, kansizliktan veya tiroit bezi bozuklugundan kaynaklanabilir. Oncelikle nedeni bulmak gerekir. Normal aybasi goren kadinin da; kansizlik, karaciger rahatsizliklari, beslenme bozukluklari veya tiroid bezi hastaliklari sonucu aybasi kanamalari kesilebilir. Ote yandan aybasi yoklugu, gebeligin veya menapozun isareti olabilir.



-B-

Agiz Kokusunun Sebebi Ne ?



MemoriaL Hastanesi Agiz ve Dis Hastaliklari Bolumu'nden Uzm. Dr. Emek Kurtoglu Kulur, agzi kokusunun nasil olustugunu soyle anlatiyor ''Solunum sisteminden gelen hava, agizdan disari yayilirken agiz boslugundaki kotu kokulu ucucu karisimlarla birleserek disari cikar ve kisilerin kendisini de, cevresini de rahatsiz eden hos olmayan kokular olusturur. Bu konuda yapilan arastirmalar sonucunda agiz kokusu vakalarinin cogunlugunun agiz boslugundan kaynaklandigi tespit edilmistir''

Agiz kokusu olusumu, tukuruk akiminin azalmasi, uzun sure besin ve sivilarin alinmamasina da baglidir. Uyku hali buna iyi bir ornektir. Sabah kalkinca hissedilen agiz kokusu uzun sure tukuruk alis hizinin azalmasi ile ilgilidir. Asiri tutun ve alkol icilmesi de agiz kokusu nedenidir. Sigara yalnizca kotu kokulu nefes olusturmakla kalmayip, bir de killi dil durumuna yol acar ki, bu da besin artiklarinin ve tutun kokusunun tutulmasina neden olur. Dilin arka bolumu mekanik olarak temizlenemedigi icin gida birikimleri orada olusur.

Agiz kokusunun tedavisi icin oncelikle kokunun nedeninin agiz boslugundan mi yoksa sistemik nedenlerden mi kaynaklandigi belirlenmelidir. Bu islem bireyin dudaklarini sikica kapatip, nefesini burun deliklerinden biraktigi takdirde, koku 10 santimetre uzakta duran baska bir kisi tarafindan algilaniyorsa, koku sistemik faktorlerden kaynaklaniyor demektir. Kokunun nedeni agiz boslugundan kaynaklaniyorsa birey dis hekimine, sistemik nedenlerden kaynaklaniyorsa dahiliye uzmanina basvurmalidir.

Lokal faktorlerin neden oldugu agiz kokusu olgularinin yuzde 90'inin basariyla tedavi edilecegi tespit edilmistir. Cogu agiz kokusunun tedavisine dilin fircalanmasi ile baslanir. Agiz kokusunu olusturan bilesenlerin birincil alani dildir. Sabah siddetli agiz kokusundan sikayet eden kisilerde dislerin ve dilin yemek sonrasi fircalanmasi ile sorun kontrol altina alinabilir. Agiz kokusu genellikle agiz hijyeninin duzeltilmesiyle iyilesir. Bu durumda bireyin dis hekiminin tavsiyelerine uymasi yeterlidir.

Klimalar Kilo Aldiriyormus

Soguk havalarda isinmak, sicak havalarda serinlemek icin kullandigimiz klima ve isiticilarin insanlarin kilo artisinda etkisi oldugu belirtildi.

Alabama Universitesi'nin klinik beslenme merkezinde yapilan arastirmaya gore klima ve isiticilar vucudu belirli bir isi noktasinda tutmayi sagladiklari ve vucudun kendi isi dengesini kurmasini engelledikleri icin kiloyu etkileyebiliyor.

Vucut normalde belirli bir isi noktasinin altinda ya da ustunde harcadigi enerjiyi artirarak veya cesitli fizyolojik mekanizmalarla isi dengesini kurmaya calisarak enerji depolarinin azalmasini saglar.

Ancak klima veya isiticilar vucudun kalori yakmasini engelleyerek kilo ve yag artisina yol acabiliyor.

Nikotin Bandini Doktor Kontrolunde Kullanin

Sigara aliskanliginin birakilmasi icin tercih edilen nikotin bantlarini doktor kontrolunde kullanilmali. Bantlarin hangi dozda kullanacagiyla ilgili doktor onerilerine uyulmasi gerektigini vurgulayan Uludag Universitesi Gogus Hastaliklari Ana Bilim Dali Ogretim Uyesi Prof. Dr. Esra Kurt Uzaslan, "Dusuk veya yuksek dozdaki bantlari kullanmak gereksiz riskleri almaya yol acar" uyarisinda bulunuyor. Nikotin bandi takiliyken sigara icilmesinin, bandin olasi yan etkilerini artiracagini belirten Prof. Uzaslan, devam ediyor: "Bant kullanirken sigara icmeye devam etmek; bandin carpinti, bas agrisi, uykusuzluk, kas agrisi ve hazimsizlik gibi olasi yan etkilerinin artmasina neden olabilir. Bandin her gun vucudun kilsiz degisik bolgesine yapistirilmasi gerekir. Ayrica nikotin bantlarini; son bir ay icinde kalp krizi gecirenler, kalp ritm bozuklugu olan kisiler, hamileler ve sut verenler kullanmamali."

Aids'lI KedIler Sokaklarda

Insanlarda AIDS'e yol acan HIV (Human Immodeficiency Virus) ile ayni aileden gelen ve sadece kedilerde gorulen FIV'in (Feline Immodeficiency Virus), ozellikle sokakta yasayan kedilerde giderek yayginlastigi bildirildi. Dunyada 1987 yilindan beri bilinen ve cesitli arastirmalara gore, insanlar icin risk olusturmadigi belirtilen FIV'in, kedilerde isirma ya da ciftlesme
yoluyla gecen, bagisiklik sisteminde tahribat yaratan oldurucu bir virus oldugu bildirildi.

Izmir Veteriner Hekimler Odasi Baskani Serdar Aktop, retrovirus olarak adlandirilan hastaligin, kedilerin bagisiklik sistemine saldirarak, bir sure sonra kansere yol actigini bildirdi. Kedi AIDS'inin, diger memeli hayvanlara ya da insanlara gectigine iliskin bir kanitin bulunmadigini ifade eden Aktop, bu hastaliga yakalanan kedilerin lenf kanserine yakalanma olasiliginin, digerlerine oranla 5 kat fazla oldugunu ifade etti.

Mevcut kedilerin yuzde 30'unu etkiledigi sanilan hastaligin ciftlesme veya isirma yoluyla gectigini bildiren Aktop, FIV'in kediden kediye bulasmasini
onleyecek en radikal cozumun kisirlastirmadan gectigini soyledi.
Aktop, hastaliga yakalandigi tespit edilen kedileri besleyen ailelere, ''Kesinlikle kedilerinizi sokaga birakmayin. Hayvani stresten uzak tutun ve
veteriner denetiminde bagisikligi guclendiren ilaclar kullanmasini saglayin'' dedi.

''AIDS'LE AYNI AILEDEN''

Veteriner Hekim Rauf Tunay ise sadece kedilerde gorulen bu viral hastaligin, kedi losemisi veya insan HIV virusune esdeger oldugunu, ayni sekilde bagisiklik sistemine saldirarak, ciddi saglik sorunlari meydana getirdigini belirtti.

FIV'in dunyada ilk olarak 1987 yilinda tespit edildigini, ancak daha once de var oldugunun sanildigini ifade eden Tunay, bu virusun insanlar icin risk olusturmadigini bildirdi.

Sokakta oldukca yaygin bir hastalik olarak nitelendirdigi kedi AIDS'inin uc asamali olarak seyrettigini ifade eden Tunay, sunlari kaydetti:
''Ilk asamada, kilo kaybi, yuksek ates, lenf bezlerinde sisme ve supheli deri problemleri goruluyor ve bu donem 1 - 1.5 ay suruyor. 2. asamada ise hicbir hastalik emaresi bulunmuyor. 8-10 yil boyunca gizlenebilen bir rahatsizlik. En son bagisiklik ortadan kalktiktan sonra 3. asamaya geliniyor ki bu asamaya gelen kedilere verilen omur 1 yildir.''

''FIV'LI KEDI EVLERI VAR''

Yurt disindaki bazi ulkelerde, ozellikle Danimarka'da sadece bu hastaliga yakalanan kedilerin kabul edildigi FIV'li kedi evlerinin bulundugunu belirten
Rauf Tunay, ''Orada 10-12 yil boyunca yasamis olan hastalikli kediler var'' dedi.Tunay, ABD'de yapilan arastirmada, bu ulkedeki kedilerin yuzde 8-10'unda FIV bulundugunun belirlendigini, ancak Turkiye'de boyle bir calismanin olmadigini bildirdi. Ortagi oldugu hayvan hastanesine son 1 yil icinde 80-90 vaka geldigini bildiren Tunay, bunlarin yarisinin son asamada oldugunu, hala tedavisi suren 20 kadar kedinin bulundugunu soyledi.

Hastaliktan korunmanin asi ile mumkun oldugunu, ancak virusu aldiktan sonra kedinin iyi bakim ve beslenme ile uzun yillar konforlu bir yasam surmesinin saglanabilecegini ifade eden Tunay, ''Hastaligin spesifik bir ilaci yok. Bagisiklik sistemine yonelik hastalik oldugu icin ozel kullanilan ilaclar var. Ama bunlar yuzde 100 cozum degil. Hastaligi kesinlikle iyilestiremiyorsunuz'' dedi.

''SOKAKTAKI YAYILMAYI ONLEMEK'

Veteriner Hekim Tunay, sokaklarda giderek yayginlasan hastalik icin ciftlesme kismina yonelik olarak kisirlastirma isleminin, en onemli onlemlerden birisi oldugunu soyledi. Tunay, sunlari kaydetti:

''Disi, erkek demeden hayvanlari kisirlastirabilirsek, ciftlesme kismini bu sekilde halledebiliriz. Ama bunu yapmadiktan sonra hastalik yayilmaya devam edecektir. Ayrica bu kedilerin tedavi ettirilip sahiplenilmesiyle de sokaktaki yayilmayi bir noktaya kadar kendi capimizda halletmis olabiliriz.