12 Nisan 2007 Perşembe

Agiz kokusuna son !

Agiz kokusuna son !
Kotu agiz kokusunu yenmeye nane sekeri, agiz spreyi yetmez....


24 Subat 2007 09:03


Agiz kokusu kisiyi rahatsiz etmekle kalmiyor, sosyal iliskilerini de etkiliyor. Agiz spreyi, nane sekeri, sakiz, karanfil gibi cozumlerin etkisi dakikalarla sinirli. Yapilmasi gereken, sorunun kokenini bulup buna gore cozum gelistirmek. Agiz kokularinin yuzde 90’i agiz icindeki sorunlardan kaynaklaniyor.

Kotu agiz hijyeni, dis curugu, diseti ve cevre kemik dokusundaki hastaliklar, agizdaki eski dolgu ve kaplamalarin altindaki curukler istenmeyen kokulara zemin hazirliyor.

Agiz kokusunun tibbi adi halitosiz. Dis hekimi Sibel Tezil, ciddi enfeksiyonlardan kaynaklanmayan agiz kokularinin cogunlukla dis ve diseti rahatsizliklarina bagli olustugunu soyluyor. Her ikisinin de nedeni ayni: Disler duzenli fircalanmadiginda agizda olusan bakteri tabakalari. Dis yuzeyi iyi temizlenmediginde bakteriler bu bolgeye yerlesir. Atiklarindaki sulfurlu bilesikler kotu kokuya yol acar. Ayni sekilde dil kokune yerlesen bakterilerin oluleri agizda koku olusturur.

AGIZ KURULUGU DA SEBEP

"Disleriniz Konusuyor" kitabinin yazari dis hekimi Dilsad Dogan Ozdogan, agiz kurulugunun da agiz kokusuna yol actigini belirtiyor. Tukuruk akis hizi ve miktarindaki azalma, agiz kurulugunu artirir. Agiz kurulugunda normalden daha az olan tukuruk, dil uzerindeki artiklari ve maddeleri yeterince yikayamaz. Bu da kokuya sebep olur. Tukuruk azligi, agiz ortaminda oksijen azligi anlamina da gelir. Bu da oksijeni sevmeyen organizmalarin olusmasina olanak saglar.

Ayrica tukuruk bezi hastaliklari, diyabet, hepatit, vitamin eksiklileri, menopoz, duygusal gerilim ve bazi ilaclar tukuruk uretimini azaltabilir. Koku, agiz icindeki mantarlar ve yaralarin sonucunda da meydana gelebilir. Akciger kaynakli enfeksiyonlar, bobrek ve karaciger yetmezligi, ����bolizma bozukluklari, aclik, diyet, oruclu olmak, burun tikanikligi sonucu olusan agiz kurulugu da koku yapar.

GIDALAR DA ETKILI

Soruna yol acan bir baska neden de kronik bademcik iltihaplari, burun ve sinuslerde olusan rahatsizliklar. Kulak burun bogaz hastaliklari uzmani Dr. Senol Civelek’in verdigi bilgiye gore koku olusum sureci soyle gelisiyor: Yuz kemiklerinin icindeki sinuzit adi verilen bosluklarda muzmin iltihap varsa, akinti genize bosaliyor. Genizde meydana gelen kotu koku nefesle yayiliyor. Muzmin bademcik iltihaplari, bademcik dokuntusune yol acarak agiz kokusu seklinde kendini gosteriyor.

Yiyeceklerin de agiz kokusunda rolu var. Yuksek protein icerikli, yani kirmizi et, balik, peynir ve sut urunleri gibi gidalar, sogan, sarimsak, turp gibi koku veren yiyecekler agiz kokusuna yol acan sulfur icermelerinden dolayi nefeste koku olusturur. Alkol, kahve ve sigaranin da etkisi goz ardi edilemez.

DILINIZI DE FIRCALAYIN

Kokunun onlenmesi icin oncelikle agiz hijyenine ozen gostermek gerekiyor. Dis fircalamanin bile kurali var. Alt ve ust cenedekileri ayri ayri olmak uzere, firca tum dislerin on, ust ve arka yuzeylerinden en az uc kez gececek sekilde fircalamak gerekiyor. Bakteriler iyi temizlenmeyen yuzeyler gibi, puturlu yapisi nedeniyle dile de rahatlikla yerlesebiliyor. Dil yuzeyinin ve ozellikle arka kisminin fircalanmasi kokuyu onlemek acisindan onemli. Eger firca ile bu yuzeyi fircalamaktan rahatsiz oluyorsaniz temiz bir plastik kasik kullanarak dili kokunden ucuna kadar siyirarak temizleyebilirsiniz.

Ayrica dilinizi rahat ve duzgun bir sekilde temizleyebilmek icin piyasada bulunan dil fircalari ve dil kaziyicilarindan yardim alabilirsiniz.

KOKU TESTLERI VAR

Sorunun tedavisine baslamadan kokunun kaynagini bulmak gerekli. Once tam bir agiz muayenesi yapiliyor. Koku testleri ile ucucu sulfur gazlari tespit ediliyor. Sonra diseti hastaliklari ve dis curukleri tedavi ediliyor. Agiz enfeksiyonlari yok ediliyor, gomuk, sorunlu disler cekiliyor ve tedavi kisa surede sonuc veriyor. Agiz enfeksiyonlari tedavi edildikten sonra gargaralar ve dis macunlari da yardimci oluyor. Ayrica agiz disi nedenler arastirilip, ona yonelik kontrol programi yapiliyor.

DOC. DR. HASAN TANYERI

Agiz kokusu kotu haber olabilir

Eriskinlerde seyrek rastlansa da, agiz, bogaz ve alt solunum yollari bolgelerindeki tumore bagli olarak agiz kokusu gelisebiliyor. Ulserasyon adi verilen, krater gorunumlu tumorun cok suratli buyumesine ayak uyduramayip olen dokular kotu koku yayabilir. Nefesin kokmasiyla birlikte ses kisikligi, yutma guclugu, kulaga vuran agri, agizdan kan gelmesi ve boyunda sislik gibi sikayetlerle birlikte agiz kokusu ortaya cikarsa tumor ihtimali goz onunde bulundurulmali.

AGIZ KOKUSUNU ONLEYECEK 7 ONLEM

8 Eger agzinizda herhangi bir enfeksiyon, vucudunuzda nefesinizin kokmasina yol acacak herhangi bir saglik sorunu yoksa agiz kokusunu engellemek icin gargara ve dis macunlariyla yapilacak duzenli temizlik yeterli.

8 Agiz kurulugunu onlemek icin gun boyu su icin.

8 Aldiginiz ilaclar agiz kurulugu yapiyorsa, yudum yudum su icin; dislerinizi ve dilinizi fircalamayi aksatmayin.

8 Tukuruk salgisini hareketlendirin. Bakteri olusumunu onlemek icin agzin oksijenlenmesine yardimci olun. Sekersiz sakiz cignemek bunun en kolay yolu. Bu arada mentollu pastillere dikkat! Kokuyu giderir gibi gorunse de kuruluga neden olur.

8 Bol su iceren sebze (domates, kereviz gibi) ve meyveler (elma gibi) tuketin. Yiyeceklerinizin uzerine maydanoz dograyin.

8 Sarmisak, sogan ve baharattan kacinin ya da pisirerek yemeyi tercih edin. Cogunlukla kotu sindirildikleri icin sut urunleri de bu probleme neden olabilir.

8 Alkolu ve sigarayi birakin.

Agiz kokusu fobisi

Agiz kokusu endisesi kimi zaman kisinin psikolojisini etkiliyor ve fobiye donusuyor. Kimsenin fark etmedigi kokuyu zihninde abartan "halitofobi"liler, depresyona surukleniyor, aralarinda intihari dusunenler bile cikiyor. Hayali agiz kokusu, "Olfactory Reference Sendrom" adi verilen psikiyatrik bir durum. Hasta kotu koku yaydigina inaniyor. Agiz ve dis sagliginin dusmani stres, kimi durumlarda agizdaki tukuruk akimini da azaltiyor. Stres altindaki birey, agiz kurumasina bagli koku olusumundan etkilenip halitozis gelistiriyor.

Hurriyet

Oksijen mucizesi !

Oksijen mucizesi !
Ozonla terapi bir cok hastaligin tedavisinde mucize gibi sonuclar veriyor..


27 Subat 2007 10:30


Ikinci Dunya Savasi yillarinda Alman savas pilotlarina uygulanan ozonla terapi kanser, dolasim bozukluklari, hepatit B ve C gibi viral hastaliklarda iyi sonuclar veriyor.

Bagisiklik sistemini guclendiren ve yaslanmayi geciktiren ozonun mikrop oldurucu ozelligi de bulunuyor. Ikinci Dunya Savasi yillarinda da Hitler’in talimatiyla savas pilotlarina uygulanan ozonun, 150 yillik insana yonelik kullanim oykusunde alinan basarili sonuclar, giderek yayginlik kazanmasina yol acti.






Ilk kez 1856’da mikrop oldurucu ozelligi fark edilen, Dr. Albert Wolf tarafindan 1. Dunya Savasinda kangren ve savas yaralarina karsi kullanilan, Turkiye’de de uygulanmasina baslanan “vucudu oksijene bogmak” olarak adlandirilan ozonla terapi, yaslanmayi geciktirici, dolasim hastaliklarini tedavi edici, bagisiklik sistemini aktive ederek kanserle mucadele ile Hepatit B ve C’de olumlu sonuclar veren, iyi bir mikrop oldurucu ozellige sahip.


Ozonun oksijenin bir formu oldugunu soyleyen Genel Cerrahi Uzmani Dr. Sevkullah Bal, Normal sartlarda yeryuzunde az bulunan ve stratosferde gunes isinlarini suzdugu icin cok onemli olan ozonun, dunyada 1980’lerden itibaren tibbi tedavide kullanildigini soyledi. Ozonun insan vucudunda iki onemli etkisi bulunduguna isaret eden Dr. Bal, dokularin fazlasiyla oksijenize edilmesinin yaninda antioksidan sistemi aktive ettigini bildirdi.

BAGISIKLIK SISTEMINI GUCLENDIRIR


Dr. Bal, “Ozonla tedavide en anlamli sonuclardan biri, bir takim zincirleme reaksiyonlar meydana getirerek bagisiklik sistemini guclendirmesidir” dedi. Insan vucudunun cesitli nedenlerle oksijensiz kalmasi durumunda bircok hastaligin olustugunu ifade eden Dr. Bal, sozlerini soyle surdurdu: “1931 yilinda akciger enzimleri uzerine yaptigi arastirmayla Nobel Odulu alan bilim adami Wolfart’in (Oksijensiz ortam, kanseri olusturmaktadir) soyleminde de oldugu gibi, oksijensiz ortamlarda hucreler uzerindeki genetik yapilanmada bozulmaya bagli olarak kanserlesme meyili artmaktadir. Kanser hucrelerinin, yine oksijensiz ortamda yayilim ozelligi fazlalasmaktadir. Dolayisiyla hucreleri ozonla oksijenize ettiginizde, kanseri onleyici durumun meydana gelebilmektedir. Kanser hastalarinin uygulanan tedavinin yaninda ozonla terapiyle daha fazla yarar saglamalarina yol acacak, temel anlamda bagisiklik sistemini guclendirecek ortam olusmaktadir.”

HEPATIT VE DAMAR HASTALIKLARINDA ETKILI
Ozonla tedavinin, damar hastaliklarinda cok yararlari bulundugunun gozlemlendigini, bu anlamda bircok hastaligin tedavisinde yaygin olarak kullanildigini bildiren Dr. Bal, romatizmal, sigara icimi kaynakli bacaklarda olusan hastaliklarla sekerin yan etkilerinde ve buna bagli olusan yaralarin tedavilerinde onemli yararlar saglandigini kaydetti. Dr. Bal, ozonun mikrop oldurucu ozelliginin de bulundugunu, mikrobik yaralarin dezenfeksiyonun yaninda gecmeyen ucuklarda, mesane hastaliklarinda ciddi sonuclar alindigini belirtti.

Dr. Bal, ozellikle B ve C tiplerindeki hepatit hastaliklarinda uygun tedavi dozlari verildiginde, karaciger enzimlerinde dusme, hastalarda iyilesme goruldugunu cok ciddi bilimsel dergilerdeki yayinlardan da teyit ettiklerini kaydetti. Dr. Bal, ozonla tedavinin bir diger olumlu sonucunun, “antiaging” ozelligi nedeniyle yaslanma etkilerinin geciktirilmesi olduguna isaret etti.

KIMLERE UYGULANMALI?
Dogal ortamlar disinda sanayi toplumlarinda yasayan yetiskin insanlarin ucte birinin bu tedaviden yararlanmasi gerektigini bildiren Dr. Bal, ozellikle yonetici hastaligi denilen kronik yorgunluk sendromunda olanlar, kanser hastalari, ailesinde siklikla kansere rastlananlarla romatizmal hastalarda yaygin olarak ozon kullanilmasi gerektigini soyledi ve iyilesmesi cok zor olan yatak yaralariyla bazi seker hastaligi kaynakli yaralarda da basarili sonuclar alindigini bildirdi.

VITAMINLERDEN DAHA ETKILI
Dr. Bal, ozonla tedavinin uzman kisiler tarafindan yapilmasinin onemine de isaret ederken, bu terapinin bilinen bir yan etkisinin olmadigini soyledi. Vitaminlerin bir cogunun sagladigindan daha fazla etki yaratan ozonun, kemoterapi ve radyoterapiyle normal hucrelerin hasar gormesini azaltici etkisinin de bulundugunu ifade eden Dr. Bal, “Bu tedaviyle insan hayatinin uzadigini soylemek biraz iddiali olabilir ama yaslanmayi geciktirdigini soyleyebiliriz. Dogal olarak hastaliklardan uzak ve daha dogal ortamda yasanmasiyla omur uzamaktadir” dedi.




Haber 3

Milyar dolarlik saglik yatirimi yolda..

Milyar dolarlik saglik yatirimi yolda
Cumhurbaskani'nin onaylamasi halinde dev saglik yatirimlarinin Turkiye'ye gelmesii bekleniyor..


22 Subat 2007 11:17


Cumhurbaskani Ahmet Necdet Sezer’in onayinda bekleyen Turkiye’de yabanci doktor calistirilmasina izin veren yasanin onaylanmasi halinde daha once temaslari kurulan Saudi-German Hospital (SGH) ve Dallah Grubu’nun Turkiye’de 1.3 milyar dolarlik saglik yatirimi yapmalari bekleniyor. Grubun Turkiye’de 15 hastaneden olusan bir saglik zinciri kuracagi, en buyuk projeyi de Istanbul’da gerceklestirecegi belirtiliyor. Agustos 2006’da Suudi Arabistan Krali Abdullah Bin Abdulaziz El Suud’un Turkiye ziyaretinde, iki grubun Turkiye’de yatirim planlari oldugu belirtilmisti. Suudi Arabistan ve

Birlesik Arap Emirlikleri yatirimcilarinin Avrupali ortaklariyla Istanbul icin mega projeleri bulunuyor. SGH CEO’su Makarem Batterjee Istanbul’da saglik kenti kurmayi planladiklarini, bu yatirima iliskin gorusmelerinin surdugunu aciklamisti.

Grubun yapacagi yatirim icinde hastane yaninda otel ve tip fakultesi de bulunuyor. Projenin ilk ayaginin Istanbul Kurtkoy’de yapilmasi planlaniyor. Bu arada Avrupa’daki doktorlarin issizlik verileri goz onunde bulunduruldugunda, cikan yasayla Avrupa’daki doktorlardan da Turkiye’ye gelmek isteyenlerin olacagi belirtiliyor. Su anda Italya’da 76 bin, Ispanya’da 20 bin, Almanya sekiz bin issiz hekim bulunuyor.

NEVIN BILGIN
Star

Izleyin ve SIGARAYI Birakin.!!

Bunlari Gordukten Sonra Hala Sigara Icecekmisiniz?! Buyrun Seyredin.




http://www.dosyaupload.net/download.php?file=865624

Gen testiyle hastaliklar baslamadan bitecek!

Beyin Ortadan Ikiye Bolunurse..

Bu baslikta eskiden epilepsi (sara) krizlerini onlemek amaciyla yapilan bir cesit cerrahi mudahale olan beynin corpus callosum’dan ikiye ayrilmasi durumunda ortaya cikan ilginc durumlari ele almak istiyorum.

Corpus callosum icin kisaca “kesildiginde split brain (boluk beyin) durumu ortaya cikan beyindeki sol lob sag lob arasi baglanti maddesi” diyebiliriz. Split brain’e sahip insanlarla yapilan deneylerde bir ornegi de yabanci el sendromu olan ilginc durumlar ortaya cikmaktadir. Bir diger deney soyledir:

(once on bilgiler) Yazmak icin sag elini kullanan insanlarda konusma merkezi %96 oraninda beynin sol lobundadir. Gozlerimizden gelen sinirler ise her insanda contralateraldir, yani sol gozun gordugunu sag lob ile, sag gozun gordugunu sol lob ile algilariz.

Split brain’e sahip (ve sag elini kullanan) kisiden once eliyle sol gozunu kapatmasi istenir ve kendisine bildik bir nesne gosterilir (ornegin cakmak). Cakmagi sag gozuyle goren kisi (bu bilgi sol beyin lobuna yani konusma merkezinin oldugu kisma gittigi icin) kolayca bunun ne oldugunu soyleyebilmektedir. ancak ayni kisiden sag gozunu kapatmasi istendiginde ve gene bildik bir nesne gosterildiginde (ornegin kalem) kisi ikinip sikilmakta, hicbir sey soyleyememektedir. Karsisindaki seyin ne oldugunu gayet iyi bilmektedir, alip yazabilir ornegin kalemle, ama soyleyemez ne oldugunu, cunku gorsel bilgi ile konusma fonksiyonu arasindaki bag kesilmistir. Kisi bunun ne oldugunu sag beyniyle, adinin nasil soylenecegini ise sol beyniyle bilmektedir. Peki sizce ortada gercekten sadece bir kisi mi vardir?

Yabanci el sendromu ise epilepsi hastalarinin krizlerden kurtulmak amaci ile, beyinlerinin iki yarisi arasindaki baglantiyi kesen bir ameliyat gecirdikten sonra, sol ellerinin kontrolden cikmasi durumudur. Hizla giderken arabanin direksiyonuna kirmak, yazi yazan sag eli engellemek ve hatta gece uykuda kisiyi bogmaya calismak gibi garip huylar gelistiyor sol el bu ameliyattan sonra ve ancak sag elin ya da diger insanlarin fiziksel baskisi sonucunda sakinlesebiliyor…

Rahatsiz edici bir goruse gore, beyinlerin baglantisi kesildikten sonra, iki ayri kisilik bir digerinin baskisindan kurtularak kendi yarikuresinde kralligini ilan ederek vucudun farkli bolgelerinin kontrolunu eline geciriyor…


alinti..

Yaygin Anksiyete Bozuklulugi

Panik atakla karistirilan bu rahatsizlik hizla degisen yasan kosullariyla iliskili olabiliyor. Genc yasta olusmasina ragmen gec fark edilebiliyor..

Yaygin anksiyete bozuklugu son yillarda tanimlanmis oldukca sik gorulen ve ozellikle kadinlarda ve genclerde ortaya cikan bir psikiyatrik hastalikdir.
Oncelikle bir kiside yaygin anksiyetenin varligini dusunmek icin asiri bir endise halinin olmasi ve bunun kontrol edilemez olmasi gerekmektedir.

Klinik belirtileri:

-En az alti ay boyunca gunlerinin cogunda belli sayida olay ve faaliyetle ilgili (is ya da okul basarisi gibi) asiri endise ( kotu birsey olacakmis hissi)
-Bu endiseyi kontrol etmede kisinin zorlanmasi
-Huzursuzluk yada ucurumun kenarinda gibi hissetme
-Kolay yorulma
-Yogunlasma zorlugu ya da zihnin bosalmasi
-Irritabilite, cabuk irkilme hali, seslere karsi asiri duyarlilik
-Kas gerginligi
-Uyku bozuklugu (uykuya dalma ya da uykuyu surdurmede gucluk veye huzursuz, verimsiz uyku)
-Carpinti ya da kalp hizinda artma
-Terleme
-Titreme yada segirmeler
-Agiz kurulugu
-Nefes almada zorluk
-Bogulma hissi
-Gogus agrisi ya da rahatsizlik
-Bulanti ya da mide, barsak yakinmalari
-Basta sersemlik hissi, bayilacakmis gibi hissetme
-Kontrolunu yitirme cildirma korkusu
-Sicak ya da soguk basmasi
-Hissizlik ve karincalanma hissi
-Huzursuzluk, yerinde durmama ve gevseyememe

Bu hastalik en fazla panik atagi ile karisabilir. Bu iki hastalik siklikla birlikte gorulebilir ve yaygin anksiyete bozuklugu panik bozuluguna donusebilir.

Bu iki hastaligin birbirinden farklari;
Panik ataginda belirtiler ataklar halindedir ve ataklar beklenmedik bir zamanda aniden ortaya cikabilir. Yaygin anksiyete bozuklugunda bu belirtiler daha yaygindir ve ozellikle huzursuzluk, yerinde duramama, seslere karsi irkilme hali, irritabilite, uykuya dalma bozuklugu, konsantrasyon bozuklugu, gevseyememe hali daha belirgindir. Hayat olaylari ile ilgili asiri endise duyarlar.

Hastaligin gidisati

Yaygin anksiyete bozuklugunun baslangici erken yasda ve sinsidir. Genellikle 20 yas civarinda ortaya cikar. Ayrica cocuklar ve ergenlerde de gorulmektedir. Sinsi baslangicli oldugunda dolayi da hastalik basladikdan yillar sonra doktora basvurulur. Bedensel belirtiler on planda oldugundan dolayi da bu hastalar once dahiliye kliniklerine basvururlar. Hastaligin tanisinin gec ve zor konulmasi, psikiyatri kliniklerine gec basvurulmasi da hastaligin kroniklesmesine ve iyilesme oranlarinin dusuk olmasina sebep olmaktadir.

Nedenleri

Hastaligin genetik, norobiyolojik nedenleri var
Bunlarin disinda psikososyal nedenler de rol oynamaktadir.

Psikososyal nedenler;
-Ebeveyn tutumu: anksiyete bozukluklarinin gelismesinde aile iliskilerindeki bozukluklar onemli rol oynamaktadir.
Anne babanin cocugun ihtiyaclarina duyarsiz kalmasi, anne babanin cocuga karsi heyecan duymamasi, onu reddetmeleri, anne baba cocuk iliskisinin ters olmasi yani cocugun anne babanin duygusal ihtiyaclari icin gorevli olmasi. Bir kiside anksiyetenin fazla olmasinda cocuklugunda aile tarfindan yetersiz bakilmasi kadar asiri koruyucu tutumun da rolu vardir.

Hayat olaylari ve travmalar;
Yaygin anksiyete bozuklugu olan kisilerde anne babanin erken olumune sik rastlanmaktadir.
Bosanma, evlilik sorunlari
Is kaybi
Okul sorunlari
Maddi sorunlar rol oynamaktadir.

Tedavi

Bircok ilac bu hastaligin tedavisinde etkilidir. Hastalik erken yaslarda basladigi icin ve kroniklesmeye meyilli oldugundan uzun sureli tedavi gerekmektedir. Ilac tedavisiyle birlikte psikoterapi ozellikle kognitif davranisci terapi tedavi basarisini artirmaktadir.

Goz sagliginiz ne kadar yerinde? TES za

Goz sagliginiz ne kadar yerinde? TEST...sadece 10 sn...

http://www.herice.com/mail/2042/

ONEMLI::::AIDS Nedir ?


AIDS, bulasici bir hastaliktir. Mikrobu HIV adi verilen virustur. HIV, girdigi vucudun, mikroplara karsi koyma yetenegini saglayan bagisiklik sistemini etkileyip, giderek cokertir. Bunun sonucunda direnci azalan vucutta, HIV'in etkisi yaninda, cesitli mikroplar (bakteri, mantar, virus, protozon) deri, solunum, sindirim, merkez sinir sistemi gibi muhtelif doku ve organlara yerlesip hastaliklar olusturur. Ayrica vucutta bazi kanserler gelisebilir. AIDS'in kesin tedavisi henuz bulunamamistir. AZT, DDI, DDC gibi ilaclarin yararli oldugu bildirilmektedir.

Aids Hastaligi Belirtileri

HIV bulastiktan sonra, kisinin yasam kosullarina ve vucut direncine gore AIDS hastaligi belirtileri 5-10 yil, belki de daha sonra ortaya cikar. HIV infekte kisi, bu surede saglikli gorunustedir. Gerekli onlemleri almazsa hastaligi baskalarina bulastirabilir. HIV, bulastigi vucutta cesitli hucrelere, ozellikle CD4T kan hucrelerine yerleserek cogalir. Zarar goren CD4T hucreleri giderek azalirlar ve bunun sonucu olarak vucudun bagisiklik sistemi yikima ugrar. Vucut direnci zayiflayan hastada, normalde zararsiz olan, hafif gecen ya da ender rastlanan bazi hastaliklar belirir (ucuk, zona, pamukcuk, tuberkuloz, akciger infeksiyonu). Ayrica lenf bezlerinde buyumeler, halsizlik, istahsizlik, nedeni bilinmeyen uzun sureli ates, gece terlemeleri, kilo kaybi, ishal, oksuruk, cinsel organlarda uzun sureli yaralar gibi belirtiler ortaya cikar. Kiside bu belirtilerden ancak birkac tanesinin bir arada bulunmasi durumunda AIDS dusunulmelidir. Kaposi sarkomu, bazi lenfomalar, beyin, akciger ve goz iltihaplari da HIV infeksiyonunu dusunduren onemli belirtilerdendir. AIDS hastasinin ANTI HIV testi pozitiftir.

HIV Nasil Bulasir?

Kan, cinsel iliski ve anneden bebege olmak uzere uc yolla bulasir.

Kan ile Bulasir

AIDS hastasinin ve tasiyicinin kaninda HIV bulunur. HIV'li kanla, cesitli sekillerde bulasma olur. Kontrolsuz kan nakli ile bulasir.

Kullanilmis ve dezenfekte edilmemis siringa, igne, cerrahi aletler, dis hekimligi aletleri, kesici ve delici aletler (jilet, makas), dovme aletleri ve akupunktur igneleri ile bulasir.

Damarici uyusturucu kullananlarin paylastiklari igne, enjektor ve uyusturucu madde eritilen kasiklarla bircok kisiye bulasma olur.

HIV'li erkek ve kadinin cinsel organlarindaki kanamalarin ve adet kaninin penise, vaginaya ve agiza temasi ile bulasma olabilir.

HIV'li organ, doku ve sperm nakli ile de bulasma olur.

Cinsel Iliski ile Bulasir

HIV, kanda bulundugu gibi erkegin sperm sivisinda, kadinin vagina salgisinda da bulunur. Cinsel iliski sirasinda vagina, penis, anus mukozasindan veya agizdaki zedelenmis doku veya catlaklardan vucuda girerek erkekten kadina, kadindan erkege, erkekten erkege, kadindan kadina bulasabilir. AIDS'ten baska cinsel iliski ile bulasan en onemli hastaliklar; belsoguklugu, frengi ve viral hepatit (sarilik) dir. Anneden Bebege Bulasir

HIV, infekte anneden bebegine gebelik, dogum, emzirme sirasinda bulasir. HIV pozitif kadinin doguracagi cocuga HIV'in gecme orani %30 kadardir. Sutle gecebilme orani fazla olmamakla birlikte infekte annelere emzirme onerilmez. Gebelik ve HIV ile ilgili bilgiler icin AIDS Danisma Merkezi'ne basvurun.

HIV'in Bulasmadigi Durumlar

HIV gunluk yasamda, ayni odada bulunma, ayni okulda okuma, ayni havayi soluma ile bulasmaz. HIV saglam deriden gecemez.

Tukuruk, gozyasi, ter, aksirik, oksuruk, idrar, diski El sikma, deriye dokunma, oksama, kucaklama, masum opusme Yiyecekler, icecekler, catal, kasik, bardak, tabak, telefon Tuvalet, dus, cesme muslugu, yuzme havuzu, deniz, sauna, hamam Sivrisinek ve diger boceklerin sokmasi

Hayvanlar

HIV'in bulasmasina neden olamazlar.

Aids'ten Nasil Korunmali?

Kontrolsuz kan nakli ve HIV'li kana bulasmis aletlerin kullanilmasina izin vermeyin.

Kan naklinde, AIDS testi yapilmamis kontrolsuz kan asla kullanilmamali, test sonucu negatif kan kullanilmalidir.

Kullanilmis ve dezenfekte edilmemis siringa, igne, cerrahi aletler, jilet, makas, dis hekimligi aletleri, dovme aletleri, akupunktur ignelerini kesinlikle kullanmayin ve size kullanilmasina izin vermeyin. Boyle islemlerde arac-gerec bir kez kullanilip atilmali ya da kullanilan aletler kesinlikle dezenfekte veya steril edilmelidir.

Bedeniniz sizindir. Size uygulacak islemler sirasinda akliniza takilan sorulari karsinizdakine sormaktan cekinmeyin.

HIV pozitif kisi, test sonucunu ogrendikten sonra kesinlikle kan vermemelidir.

Onlem Almadan Cinsel Iliskiye Girmeyin!

HIV her turlu cinsel iliski ile bulasir. Guvenli cinsel yasam kurallarina uyarak cinsel yolla bulasmadan korunmak mumkundur. Cinsel iliskide koruyucu kilif = prezervatif (kondom, kaput) kullanin. Kurdugunuz iliskinin tehlikeli olmayacagini dusunseniz bile prezervatif kullanimini ihmal etmeyin. HIV infekte kisi kendisini ve cinsel esini korumak icin her turlu cinsel iliskisinde prezervatif kullanilmalidir.

Prezervatif Nasil Kullanilmalidir?

Penis tam diklesmeli, uc kismi iki parmakla tutulan prezervatif diger elle penisin basina fazla gerilmeden gecirilmelidir. Uzerine gliserin gibi suda eritilmis madde surulmelidir (marka adlari: Hyalomiel, Try, Sensilube, Taid, Ky, Premicia). Vazelin ve krem kullanilmaz.

Cogumuz HIV'in fahiselerde, uyusturucu kullananlarda, escinsellerde bulundugunu ve kendimize HIV'in gecmeyecegini saniriz. Ancak AIDS belirli bir sosyal grubun hastaligi degildir. Hastaligin mikrobu olan HIV cins, irk, din, yas farki gozetmeden her birimize bulasabilir. HIV/AIDS'lilere dostluk ve sefkat gosterelim, destek verelim, sevgi ile yaklasalim.
Aids'e Karsi Guvenli Cinsel Yasam Nedir? Cinsel yasamini guvence altina almak isteyenler icin secenekler vardir. HIV tasiyan kisi ile karsilikli sadakate dayali iliski kurmak Vaginal, anal, oral (kadin veya erkek) tum cinsel iliskilerde prezervatif kullanmak Cinsel birlesme yerine oksamak, opmek, masturbasyon, masaj gibi iliskilerle yetinmek. HIV'in Bulasma Firsatlarini Engelle Cinsel es sayisinin fazlaliginin bulasma riskini arttiran bir faktor oldugu bilinmelidir. Cinsel yolla size bulasan bir hastaliginiz varsa guvencesiz iliski ile hastaligin baskasina bulasacagini ve HIV'in size bulasma olasiliginin artacagini unutmayin. Alkol ve uyusturucular dogru ve saglikli dusunmeyi engelleyerek, cinsel iliski sirasinda olumsuz davranislara neden olabilr. Baskasinin ic camasirlarini kullanmakla AIDS bulasmasa da belsoguklugu, mantar hastaliklari, uyuz bocegi, kasik biti gecebilir. Laboratuar Tanisi HIV infekte ettigi vucutta, cesitli hucre ve dokulara yerlesir. HIV enfiksiyonlu kisi yasaminin sonunda dek "HIV TASIYICISI" olarak kalir. HIV tasiyan kisiye "HIV POZITIF" veya "HIV INFEKTE" denir. Bunu belirtmek icin ANTI-HIV (ELISA) testi yapilir. HIV'e karsi vucutta 2-3 ayda antikorlar olusur. Bu antikorlar kan serumunda ANTI-HIV testi ile saptanir. Test yaptirmak isteyen bilgi almali ve kendi iradesi ile test yaptirma karari vermelidir. Testin sonucu pozitif ise (seropozitif) kisi HIV infekte demektir. HIV'in Oldurulmesi HIV dis ortamda birkac saatte, kurudugunda yarim saatte olur. HIV kurumus kanda da kisa zamanda olur. HIV'li maddelerin (kan, sperm, vagina salgisi) bulundugu esyalari birkac dakika kaynatarak ya da 60 derecede 30 dakika isitarak HIV'i oldurebilirsiniz. Sulandirilmis camasir suyu, temas ettigi HIV'i 30 dakika icince oldurur. Sodyum hipeklorit, camasir suyunda bulunan etkili maddedir, icinde klor vardir. Camasir suyu sisesinin uzerindeki tarifeye gore (genellikle 10 kez) sulandirilarak kullanilir. Sulandirilan camasir suyunda klor kokusu bulunmalidir. Camasir suyu kullanilacagi zaman 10 kez sulandirilmalidir, durmakla bozulur. Camasir suyu madensel esyaya zarar verir. Su veya sabunla iyice yikama ile butun mikroplar gibi HIV'de deriden uzaklastirilir. Yikandiktan sonra derinin alkol ile temizlenmesi uygun olur. Yaralanma oldugunda yara yeri once sabun ve su ile yikanmali, ardindan tenturdiyot veya betadin gibi bir antiseptik uygulanmalidir. HIV'I Olduren Diger Maddeler Bacteranios D, Buraton 10F, Cidex, Gigasept, Lysetol V, Presept, Steranios, Virkon'dur. Daha cok hastanelerde kullanilmak uzere uretilmis olan bu maddelerin kullanimlari prospektuslerinde yazilidir. Ultraviyole ile isinlanma HIV'in yok edilmesi icin onerilmeyen bir yontemdir. Ultraviyole isini dogrudan temas ettigi yuzeydeki mikroplari oldurur. Cismin altinda bulunan mikroplari olduremez.


Losemi orta yasi da tehdit ediyor



Turk Hematoloji Dernegi Baskani Prof. Dr. Muhit Ozcan, kemik iliginin kotu huylu bir hastaligi olan Kronik Myeloid Losemi'nin 40 yas ustunde daha sik goruldugunu soyledi.

Prof. Dr. Ozcan, Kronik Myeloid Losemi'nin (KML) 100 yili askin bir suredir bilinmesine ragmen hastalara son ceyrek yuzyilda sifa saglandigini belirtti.

Hastaligi ''dort kardesli bir ailenin en saldirgan kardesi'' olarak tanimlayan Ozcan, ''Kemik iliginin kotu huylu bir hastaligi olan Kronik Myeloid Losemi 40 yas ustunde daha sik goruluyor. 20 ve 30'lu yaslarda ise risk artmaya basliyor'' dedi.

Ozcan, ''Bu hastalik ya rutin bir kontrol sirasinda yapilan kan testi ya dalak buyumesi ya da halsizlik, titreme, ates ve kendini iyi hissetmeme gibi nedenlerle kisinin doktora basvurmasi sonucu ortaya cikiyor. Yani daha cok tesaduf sonucu tani konuluyor'' dedi.

Su ana kadar hastaligin 'sigara ve kanser' benzeri bir baglantisinin gosterilemedigini belirten Ozcan, ''O nedenle yilda bir kez yapilacak kan testi bu hastaligin tanisi icin onemli'' diye konustu.

Turkiye'de yilda yaklasik bin yeni hastanin ortaya ciktigini tahmin eden Ozcan, ''Tanidan sonra tedavisiz ortalama yasam suresi 2.5 yildir. Bu hastalikta sifayi saglayan kok hucre naklidir. Ancak bunun yani sira ilac tedavisi de uygulaniyor. Ilac tedavisi ile 10-15 yilini dolduran hastalarimiz var'' dedi.



Saglik ve guzellik icin su


Su hucre ve kas dokularini guclendiriyor

"Yaglanma kanser riskini artiriyor"


Obeziteyle meme kanseri arasinda dogrudan iliski var

Beyin Kanamasi..

Lutfen cok dikkatle okuyunuz.

Mangal yaparken aniden Sinemin ayagi takildi ve dustu. Hemen Ambulansa haber vermek istedilerse de Sinem buna karsi cikti  kendisini iyi hissettigini ve dusmesine sepeb olarak da ayakkabilarinin yeni oldugunu gosterdi.

Biraz titrek ve solgun gorundugunden, arkadaslari ustunu basini temizlemeye yardimci oldular ve onune dolu bir tabak koydular, cunku elindeki tabagi dusurmustu. Sinem aksama kadar digerleriyle birlikte eglenmeye devam etti.

Esi aksam oldugunda hepimizi arayip Sinemin hastaneye kaldirildigini haber verdi.

Aksam saat 23:00te Sinem vefat etmis. Meger Mangal yaparken Beyin Kanamasi gecirmis.

- Eger herhangi biri bunun bir Beyin kanamasi oldugunu anlasaydi Sinem bugun hayatta olurdu.

Lutfen ekteki yaziyi dikkatle okuyunuz:

Bir Noroloji Uzmani soyle der: Onemli olan Beyin kanamasi teshisini koymak ve 3 saat icerisinde bunu tedavi ettirmek, ki bu hic de kolay degil.

Beyin kanamasi oldugunu anlamak icin asagidaki dort adimi uygulamak gerekir:

Beyin kanamasi semptonlarini anlamak cok zor olabilir. Fakat bu konuda bilgisiz olup beyin kanamasi geciren kisiye mudahale edilmezse, beyini cok ciddi zararlar gorebilir.

Doktorlar, artik herkesin asagidaki 4 adimi uygulamakla, bunu kolayca anlayabilecegini soylemektedir.

" Kisinin gulumsemesini istemek (eger yapamazsa = Felc demektir)

" Kisinin cok basit bir cumle soylemesini istemek (Bugun cok guzel bir gun) gibi.

" Kisiden her iki kolunu birden kaldirmasini istemek.

" Kisiden dilini disari cikartmasini istemek. Eger yamulmussa bu da felc gecirdigine isarettir.

Eger kisi bu dort adimdan birini yerine getiremiyorsa  lutfen derhal acil Servise haber veriniz ve Doktora telefonda durumu izah ediniz.

Unlu bir Kardiyolog  Eger bu aciklama 10 kisiye ulasirsa, emin olun ki en az birkisinin hayati kurtulur demis.


alinti..

Bel Agrilarina 1-2 saat icinde son!...

Bel agrilarina bir-iki saat icinde son
Turkiye'de uygulamaya baslanan 'radyofrekans' yontemiyle, bel agrilari sadece bir-iki saat icerisinde gideriliyor.

Toplumda oldukca yaygin olarak gorulen ve neredeyse tum sosyal hayati etkileyen bel agrilari artik tarihe karisacak. Eger boyle bir rahatsizliginiz varsa, yeni uygulanmaya baslanan 'radyofrekans' yontemiyle tedavi olduktan birkac saat sonra cikabilecek ve ertesi gun isbasi bile yapabileceksiniz.

Dunyada en cok rastlanilan ve kisilerin en fazla sikayetci oldugu rahatsizliklardan biri olan bel agrilari, artik radyofrekans ismi verilen yontemle bir gunde tedavi ediliyor ve hasta ertesi gun isbasi yapabiliyor.

Genellikle gecici olan ancak toplumun %25'sini hayat boyunca huzursuz eden bel fitigi hastaliginda en buyuk sikinti ise ameliyat edilemeyecek kadar kucuk olanlardi. Ancak simdi tum dunyada uygulanan radyofrekans yontemini Turkiye'de Op.Dr.Aybars AKKOR ve Op.Dr.Gokhan OZCINAR'in girisimleri sayesinde yurtdisina gitmeden uygulayarak agrisiz bir hayata kavusabilirsiniz.

Bel fitiginin ilerlemis evrelerinde cesitli mikrodiskektomi yontemleri ile ameliyat ediyor ve hastayi bu istiraptan kurtariyoruz ancak cogu kisi bu kadar sansli olmuyor cunku "bazi bel fitiklari maalesef ince ince hep sizlar ve kisiyi oldukca rahatsiz eder. Ancak bunlar ameliyat edilemeyecek kadar da kucukturler. Biz bunlari simdi radyofrekans yontemiyle cok kisa surede agrisiz gunlere kavusturuyoruz." Bel fitigi sadece agri yada uyusukluk meydana getirdigi takdirde, bu tip hastalara ilac ve istirahat tavsiye ediyoruz. Ancak bununla agrilarindan kurtulamayan kisilere egzersiz veriyoruz.

Nitekim bu da bazi hastalarda etki etmiyor, son olarak da hastalarimiza radyofrekansi tavsiye ediyoruz.

Operasyon icin hastanede kalma gibi bir durum yok hastalarin hepsi ameliyat sonrasinda yuruyerek eve gidebiliyor. Radyofrekansta, hastanin omurgasinda diskin icini isitiyoruz. Bu isitmanin etkisiyle fitik buzusuyor. Buzustugu zaman icindeki agriyi meydana getiren sinirler bloke oluyor ve agri gideriliyor. Ayrica fitik buzustugu icin sinir ve omurilik uzerine baski azaliyor. Operasyon ozel goruntuleme yontemleri altinda 15-20 dakika suruyor ve sadece uygulamayi yaptigimiz bolgeyi hafifce uyusturuyoruz.

MIgren Hakkinda HerSey

Migren nedir, nasil basa cikilir?
B]- Bulanti, kusma, isiga ve sese asiri duyarlilik gibi belirtileri olan bu hastalik, migrenli kisi ve ailesi icin genellikle cok sikinti verir. Migren, ataklar sirasinda kisinin tum faaliyetlerini tamamen durdurabilecegi gibi, ataklar arasindaki donemde de yasam kalitesini azaltabilir.

Kisilerin yasamlarindaki olumsuz etkilerine ragmen, migreni olanlarin cogu tam tedavi edilmezler. Bu, bazen, migreni olanlarin tedavi edilme sanslarinin olmadigina inanmalarindan ve bu konuda doktora gitmemelerinden kaynaklanir. Ancak daha yeni ve daha etkili tedavilerin bulunmasiyla, migreni olan pek cok kisi icin yeni umutlar dogmustur.
Migren ataginin sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte, migreni olan cogu kisi, belli faktorlerin migren ataklarini “tetikledigine” inanir. Bu tetikleyiciler arasinda stres veya stres sonrasi gevseme, cok fazla veya cok az uyku, kuvvetli isik, hava degisiklikleri ve cikolata, peynir, kirmizi sarap, kahve ve cay gibi yiyecekler yer alir. Cogu kadinda hormonal degisiklikler veya adet donemi de migreni tetikleyebilir, ancak ataklar baska zamanlarda da olabilir.

MIGREN ATAGI SIRASINDA NELER OLUR?
Migren atagi dort doneme ayrilabilir, ancak migreni olan insanlarin cogu bu dort donemin hepsini birden yasamaz. Bu donemler sirasiyla:

1. Uyari Donemi
Migrenin ilk donemi genellikle birkac saat surer fakat birkac gun de surebilir. Yorgunluk, esneme, ruh hali degisiklikleri, bazi yiyecekler icin aclik ve isik-ses-kokulara karsi artmis duyarlilik gibi uyarici belirtilerdir. Yaklasik olarak migreni olan her 10 kisiden 6’si uyari donemini yasar.

2. Aura
Auralar beynin icinden kaynaklanan, basagrisi atagindan genellikle 20 dakika ile 1 saat oncesinde olusan belirtilerdir. Migreni olan her 10 kisiden ortalama 2’si aura belirtilerini yasar. Bunlar genellikle gorme ile ilgili, cakan isiklar, zig-zag cizgiler veya gormenin grilesmesi gibi problemlerdir. Ayni zamanda isitme veya konusma problemleri, zihin bulanikligi ve vucudun bazi bolumlerinde veya yuzde karincalanma hissi olabilir. Aura, basagrisi baslamadan once kaybolabilir veya basagrisi donemine dek uzayabilir.

3. Basagrisi Donemi
Cogu insan icin migren ataginin en kotu donemi basagrisidir. Genellikle zonklayici, agrili ve siklikla da basin bir tarafindadir.
Agri her atakta basin bir tarafindan diger tarafina gecebilir veya basin her iki tarfinda olabilir. Agri genellikle yurume veya merdiven cikma gibi fiziksel aktivitelerle siddetlenir.
Ancak migren ’yalnizca bir basagrisi’ degildir. Insanlarin cogu ayni zamanda bulanti hisseder, bazisi da kusar. Migrendeki basagrisina eslik eden ve sik gorulen diger belirtiler arasinda, isiga, sese ve kokulara asiri duyarlilik da yer alir. Migrenli insanlarin cogu ataklari sirasinda karanlik ve sessiz bir oda ararlar. Eger hic tedavi edilmezse, migren tipik olarak 4 saat ile 3 gun arasinda surer, ancak sure ortalama 1 gundur.

4. Agrinin Gecme Donemi
Basagrisi durduktan ya da gectikten sonra, migrenli insanlarda yeniden normal hissedene dek uzun sure baska belirtiler gorulur. Migren ataklari genellikle ayda 1 veya 2 kez olur ancak daha sik olabilir. Ataklarin siddeti degisiktir ve olacagi onceden kestirilemeyebilir. Yukaridaki 4 donemde de her atakta genellikle gorulmez. Siddeti de degisiktir, kisinin aktivitelerini engellemeyecek orta siddette bir basagrisindan, uzun isgoremezlik yaratan siddetli basagrisina dek degisebilir. Siklikla, migreni olan kisi icin iki atak birbirinin aynisi degildir.
Migren, stres yaratici bir durum olmakla birlikte, migren ataginin sonunda gececegini ve daha ciddi bir sey olmayacagini anlamak onemlidir. Migreni olan bazi insanlar, bu belirtilere yol acan daha ciddi bir sey olabileceginden endiselenirler, ancak bu cok nadirdir.

Migren tedavisinde pek cok yol vardir. Bunlar ilac almaktan, yasam bicimi degisikliklerine kadar farklilik gosterir. Migrenin ilac tedavisinde iki yol izlenir:
1. Akut tedavi (atak tedavisi)
Atak tedavisi icin basit agri kesiciler kullanilabilir, ya da migren ataklarina ozel ilaclar alinabilir.
2. Onleme tedavisi
Ozellikle ataklar cok siksa ve yasam kalitesini cok bozuyorsa onleme tedavisi uygulanir. Bu tedavide migren atagi olsun olmasin, her gun ilac alinir. Onleme tedavisi ataklarin sikligini ve siddetini azaltmaya yoneliktir.

YASAM BICIMI DEGISIKLIKLERI
Migren ataklarini onlemek icin yasam biciminizdeki bazi degisikliklerin faydasi olur.
Tetikleyicilerden uzak durun!
Basagrisini tetikleyen faktorler kisiden kisiye degisiklik gosterir. Migren ataklarini onlemek icin alinacak onlemlerden ilki, parlak isik, ruzgar, keskin kokular gibi tetikleyicilerden uzak durmaktir.
Duzenli egzersiz yapin!
Vucudu asiri zorlamayan, yuruyus, yuzme, bisiklet gibi egzersizler kaslarinizdaki gerginligi azaltir, dolasiminizi artirir. Boylece migren ataklarinizin sikligi ve siddeti onemli olcude azalir.
Aliskanliklarinizi surdurun!
Duzenli uyuyun,
Duzenli yemek yiyin,
Hafta ici aliskanliklarinizi hafta sonunda da surdurun.

SAFRA TASI HASTALIGI

SAFRA TASI HASTALIGI

Safra tasi;
karacigerde yapilan safranin herhangi bir nedenle iceriginin (kimyasal yapisi) bozulmasi sonucu cogunlukla safra kesesinde veya safra kanallarinda cokelmesi sonucu olusur. Baslangicta camur seklini alan safra daha sonra daha da katilasarak safra tasi seklini alir. Safra tasi hemen hemen daima safra kesesinde olusur. Hastalarin yaklasik %10 unda beraberinde safra kanallarinda da tas bulunabilir.

Sikligi;
Safra tasi hastaligi denince akla safra kesesi taslari gelir. Safra kesesi taslari toplumda sik gorulen bir hastaliktir. Ulkeden ulkeye degismekle beraber 40 yasini geckin, sisman ve dogum yapmis bayanlarin %10-15 inde safra kesesinde tas saptanabilir. Safra kesesi taslari kadinlar kadar olmasa da erkeklerde de sik gorulen bir hastaliktir.

Nedenleri:
Yukarida da bahsedildigi gibi safranin kimyasal yapisinda ve safranin akiskanliginda degisiklige yol acan olaylar tas olusumuna yol acar. Bunlar cesitli enfeksiyonlar, bazi kan hastaliklari, beslenme aliskanliklari olarak siralanabilir.

Safra tasi olusumunda irsiyetin rolu var midir?
Bazi irklarda daha fazla gorulmesinden dolayi genetik (irsi) faktorlerin safra tasi olusumunda rol oynadigini dusundurmektedir
.

Bulgular ve Teshis :
Safra taslari, safra kesesinin calismasini ve yapisini bozdugundan dolayi ozellikle yemeklerden sonra hazimsizlik, karinda siskinlik, gegirme, karin agrisi gibi rahatsizliklara yol acar. Karin agrisi sag tarafta daha coktur ve kurek kemiginin altina yanisyabilir. Bilindigi gibi safra ozellikle yagli yemekleri sindirmek icin gerekli olan bir salgidir. Bundan dolayi bu tur yemeklerden sonra sikayetler daha da belirginlesir (Cikolata, yumurta ve yagli-kizartmali yiyecekler). Sarilik, ates ve ani baslayan ve de gecmeyen siddetli karin agrisi durumunda safra kesesinin iltihabi dusunulur. Bu tur sikayetleri olan hastalarda ultrasonografi adli bir cihazla safra kesesi ve safra yollarindaki taslar kolayca teshis edilebilir.

Safra Taslarinin Dogal Seyri: Safra kesesindeki taslar yillarca ve hatta omur boyu sessiz, hicbir sikayete yol acmadan kalabilecegi gibi bazi ek rahatsizliklara da yol acabilirler. Safra kesesini iltihaplandirarak delinmesine yol acabilir. Bu durum hayati tehlike yaratabilir. Safra kanallarini tikayarak sariliga sariliga ve kalici karaciger hastaliklarina (siroz gibi) yol acabilir. Pankreas bezini iltihaplandirabilir (Pankreatit). Bu bahsedilen komplikasyonlar seker hastaligi ve ateroskleroz (Damar sertligi) olan hastalarda daha buyuk onem tasir. Genel olarak safra kesesindeki taslarin ne zaman rahatsizlik verecegi onceden tahmin edilemez.


Safra Taslarinin Kanser ile Iliskisi:
Safra taslarinin kansere yol actigi ispatlanmis degildir. Ancak her 100 safra tasi hastaliginda bir safra kesesi kanserine rastlanmaktadir.

Safra taslari ile birlikte olan sarilik ne ifade eder?

Safra kesesindeki taslar safra kanallarina duserek ve kanali tikayarak sarilik yapabilir. Bazen safra taslari safra kesesinden bagimsiz olarak safra kanallarinin kendisinde de olusabilir. Safra kesesindeki yarim cm’den kucuk taslar buyuk taslara gore daha kolay kanallarina duserek sorun yaratabilir (Kucuk taslar buyuk taslara gore daha tehlikelidir). Safra taslari safra kanallarinda iltihap yaparak ta sariliga yol acabilir. Safra taslara bagli sarilik genellikle siddetli degildir, gelip gecicidir ancak tekrarlar.

Safra Kesesi Taslarinin Tedavisi: Safra taslarinin ilac ile tedavisi yoktur. Tedavi ameliyatla yapilmaktadir. Ameliyatta; safra kesesinin tamami icindeki taslarla beraber alinmaktadir (kolesistektomi ameliyati). Safra kesesinin alinmasi sonraki yasam icin hic bir sikinti yaratmaz. Hicbir sikayete yol acmayan ve baska bir nedenle yapilan tahliller sirasinda tesadufen saptanan safra kesesi taslarinda ameliyat onerilemez. Ancak seker hastaligi varliginda ve/veya safra taslarinin kucuk ve cogul sayida olmasi durumunda hekim olasi riskleri de dikkate alarak ameliyat onerebilir.

Safra Kesesi Ameliyati Nasil Yapilir? Iki sekilde yapilir.1- Acik ameliyat tekniginde hastanin karini acilarak safra kesesi alinir. 2-Kapali ameliyat (Laparoskopik teknik) tekniginde karina 3-4 adet 1’er cm’lik delikler acilarak buradan sokulan aletler ile ameliyat gerceklestirilir.

Safra kanali taslari ile birlikte olan safra kesesi taslarinin tedavisi: Hastalarda sarilik veya bazi biyokimyasal tahlillerde anormallik vardir. Bu durumda ameliyattan once veya sonra (genellikle ameliyat once) agizdan sokulan isikli bir alet ile (endoskop) safra kanalindaki taslar basari ile alinir. Daha sonra kapali ameliyat teknigi safra kesesi de cikarilabilir.

Safra Kesesi Ameliyatinin Riskleri Nelerdir?
Safra kesesi ameliyati ister acik yapilsin ister kapali yapilsin ozellikle acil sartlarda yapildiginda bazi riskleri (komplikasyonlar) vardir. Bu komplikasyonlarin orani %1-2 duzeyindedir. Bu komplikasyonlar;Yara yeri iltihabi, zaturre gibi akciger rahatsizliklari, idrar yolu iltihabi, damar iltihabi, kalp krizi ve safra yolu yaralanmalaridir. Suphesiz bunlardan en onemlisi safra yolu yaralanmasidir. Bu durumda ameliyattan sonra sarilik veya yaradan safra gelir. Bereket versin ki bu komplikasyonlar son derece nadir gorulmektedir.

Klinigimizdeki Karaciger ve Safra Yollari Cerrahi Birimi’nde safra taslarinin teshis ve her turlu tedavisi ogretim uyeleri denetiminde guven ve basari ile yapilmaktadir. Her yil yaklasik olarak 300-400 safra kesesi ameliyatinin yapildigi klinigimizde safra yolu yaralanmasi neredeyse hic gorulmemektedir. Bununla beraber herhangi bir nedenle dis merkezlerde olusan safra yolu yaralanmalarin tedavisi de basari ile gerceklestirilmektedir.

Safra kanallarinin yapisi (anatomisi) oldukca degisken olmasi ve onlarca degisik anomalilik olmasi nadir gorulen bir durum degildir. Bunlari ameliyattan once tespit mumkun de degildir. O nedenle cerrahin tecrubesi cok onemlidir.

Reflu Nedir ?

GASTROOZEFAGEAL REFLU



Mide iceriginin (asidinin) patolojik sekilde mideden ozefagusa (yemek borusuna) dogru geri kacisi gastroozefageal reflu dur. Hastalar gogus kafesinin arkasinda yanma (heartburn) sikayeti ile basvurabilirler. Bazen yemek borusunun arkasindaki yanmanin yani sira agza gidalarin ve aci suyun gelmesidir. Ozefageal reflu siklikla yemeklerden sonra olur.

Gastroozefageal reflu hastaligi tum dunyada oldugu gibi ulkemizde de siktir. Ulkemizde yapilan bir calismada toplumun %20 sinde gastroozefageal reflu hastaligi bulunmustur.


NEDENLERI NELERDIR?


Gastroozefageal reflu hastaliginin semptomlarinin (bulgularinin) kokeninde yemek borusunun uzun bir sure, fazla miktarda mide asidik icerigi ile temasi yatmaktadir.


Mide asidik iceriginin yemek borusu ile uzun sureli temasi yemek borusunda hasara yol acar ve bu da yanma hissine sebep olur. Normal olarak yemek borusunun alt ucundaki alt ozefagus sfinkteri dedigimiz kastan olusmus kapak benzeri bir yapi vardir. Bu yapi asidin yemek borusuna geri kacmasini onleyerek midenin icinde kalmasini saglar. Reflu hastaliginda ise bu sfinkter sik araliklar ile gevser ve mide asidik icerigi yemek borusuna geri kacar.


KOPMLIKASYONLARI NELERDIR?


Eger reflu tedavi edilmezse ciddi komplikasyonlarla seyredebilir. Ornegin yemek borusunda darlik, kanama ve mukozada prekanseroz(kanser oncesi ) bir takim degisikliklere (barrett ozefagusu) neden olabilir. Sizi ve doktorunuzu uyarmasi gereken semptomlar sunlardir;


1- Yutma guclugu (disfaji)


2- Kanama


3- Bogulma hissi, oksuruk, ses kisikligi


4- Kilo kaybi


Bircok hastadan asidin yukari gelmesi, yasam tarzi degisiklikleri ve ilaclarla kontrol edilebilir.


YASAM TARZI DEGISIKLIKLERI NELERDIR?


1- Sigara birakilmalidir. Tutun asidi dengeleyen koruyucu mekanizmalara zarar verir.Asit uretimini uyararak ve yemek borusu ile mide arasindaki kaslarin gevsemesine de yol acarak asit reflusune yol acar.


2- Gazli ve asitli iceceklerden uzak durulmalidir.


3- Alkol, cikolata,kafein, kahve, cay, yagli, baharatli yiyecekler ve domates gibi asidi arttiran yiyeceklerden kacinilmalidir.Kilo verilmesi onerilir.Yatmadan en az 3 saat once yemek sona erdirilmelidir.Yatagin bas ucunun kaldirilmasi gece boyunca asit reflusunu onleyecektir.Siki kemer ve giysilerden kacinilmalidir.


ILACLARLA TEDAVI

Gastroozefageal reflu hastaliginin organik bir sebebi vardir. Genelde sadece yasam tarzi degisikligi ile onlenemez gastroozefageal reflu hastaliginda medikal tedavi cok onemli bir yer tutar. Medikal tedavide yer alan anti asit grubu ilaclar yemek borusunu koruyarak ve mide asiditesini bastirarak tedaviye yardimci olurlar. Doktorunuzun onerisi ile alinir. Mide asidini bastiran H2 blokerleri ve proton pompa inhibitorleri denilen ilaclar da doktorunuzun ongorecegi dozlarda kullanilmalidir.


Medikal tedavi ile hastalarin cogunda gastroozefageal reflu hastaliginin bulgulari onlenebilir. Bu ilaclarin yani sira asidin yemek borusundan mideye asagi dogru gecisini kolaylastiran Prokinetik ilaclar da tedavide yer alirlar.

Cilt Hastaliklari

AFT Nedir?

Aft agiz icerisinde siklikla yanak ve dudak mukozasinda, dil uzerinde, yumusak damakta, farenkste, dis eti uzerinde gorulen solgun sari-kirmizi hale ile cevrili oldukca agrili ulserlesmis lezyonlardir. Toplumun %18-20 az ya da cok aft sorunu ile karsi karsiyadir. Bayanlarda daha siklikla rastlanir. Aft genellikle tek olarak seyretse de ayni anda birkac bolgede birden gorulebilmektedir.

Aftin olus nedenini belirlemek icin cesitli arastirma yapilmistir. Ancak aftin olusumunu hizlandirici ve seyrini kotulestirici bircok faktor faktor saptanmasina karsin olus nedeni tam olarak belirlenememistir.

Bu nedenle aft olusumunu hizlandiran ve iyilesmesini geciktiren faktorlerden bahsetmek mumkundur.
Aft olusumunda hangi faktorler onemlidir?

STRES
Gunumuzde migren, yuksek tansiyon ve gastrit gibi bircok hastaligin nedenleri arasinda kabul edilen stres aft olusmasinin en onemli nedenlerinden birisidir.
Hanimlarda premenstural gerginlik(adet oncesi donem) de aft olusumunu hizlandiran faktorlerdendir.

YIYECEKLER
Turuncgiller, sirke, tursu, patates cipsi, tuzlu ve baharatli cerezler gibi agiz mukozasini tahris edebilen yiyecekler aft olusumunu hizlandiran onemli faktorler arasinda sayilmaktadir.Bunlarin yani sira bazi bunyeler icin alerjik olabilen kara bugday, cavdar, arpa, cikolata, findik, kabuklu deniz hayvanlari, soya, domates, bazi patlican, elma, incir, peynir gibi yiyecekle.de aft olusumunu hizlandirirlar.
TRAVMA
Yanak dil dudak isirma, sert yiyeceklerin tahrisi ve yumusak olmayan dis fircalama islemleri ve iyi adapte olmayan protezlerin neden oldugu vuruklar aft icin uygun zeminin olusmasina yardimci olurlar.
DIS MACUNU
Dis macunlarinin temizleme ozelligini artirmak icin kopuk yapici olarak yapilarina katilan "sodyum lauryl sulhate" ( SLS ) mukoza hucrelerinin yikimini artiran tahris edici bir kimyasaldir. SLS bu ozelligi ile aft olusumu uzerine direkt etkili olan bir maddedir.
Ozellikle aft sorunu olan kisilerin kullanabilmesi icin gunumuzde daha az oranda (%1.25) SLS iceren dis macunlari uretilmektedir. (Tom's of Maine Natural Toothpaste , Oral-B Sensitive Fluoride

SISTEMIK HASTALIKLAR
Behcet Hastaligi: Genital ulser, konjuktivit, retinit, lokositoz gibi, bircok sistemik belirtiler yaninda agiz icerisinde olusan tekrarlayici aftlarla kendini gosteren bir hastaliktir.
Bircok malign ve otoummin hastaliklarla birlikte de tekrarlayici aftlar gorulebilmektedir.
DIGER NEDENLER
B12 vitamini ve demir noksanligi,sigara icme, tutun cignemenin gibi aliskanliklarin de aft olusumuna katkida bulunan onemli faktorler oldugu bilinmektedir.

Tedavi
Aftlar herhangi bir tedavi uygulanmasa da genellikle 7-10 gun sonra kendiliginden iyilesmektedir. Aft sorunu ile karsi karsiya olanlarin asagida siralanan islemlerden birini yada birkacini uyguladiklarinda daha rahat bir periyot gecirmeleri mumkundur:
Agriyi azaltmak ve iyilesme periyodunu kisaltmak icin:
Sicak, asidik ve tahris edici gidalardan kacinilmalir.
"2% hydrogen peroxide" solusyonuna batirilan pamuk yada gazli bez ile aft bolgesi temizlenebilir.
Su ile karbonat karisimindan hazirlanan ince yapili bir krem aft uzerine surulebilir.
Yarim bardak suya yarim kasik tuz ilavesi ile elde edilen solusyonla gunde uc kez gargara yapilabilir,
Yemeklerden once aft bolgesine "xylocaine" solusyonu ya da agiz icin hazirlanmis anestezik kremler uygulanabilir.
Aft uzerine uygulanacak "orabase", "Gly-oxide", "Cankaid","Ambesol" gibi agiz ici kremler uygulanabilir.
"sucralfate" tableti ilik suda eritip gargara yapilabilir.
Ozellikle afti baslangic asamasinda "tetrasiklin" tableti suda eriterek elde edilen solusyon ile gargara yapmak aftin fazla buyumesini engeller ve agriyi azaltir.
Gene aftin baslangic safhasinda bolgeye bir topikal steroid "%0.1 lik triamcinalone" uygulanmasi ya da steroidli bir gargara "betamethasone syrup" ile gargara yapmak aftin fazla buyumesini engeller ve agriyi azaltir.
"Chlorhexadine" gargaralar iyilesme periyodunu kisaltir.
"Tetrasiklin" surup la hazirlanan 12,500 unite "nystatin", 1.25 mg "diphenhydramine", ve 0.25 mg/m "hydrocortisone" karisimi 'shotgun' solusyonu olarak kullanilabilir.

Akne Vulgaris Sivilce
Akne ( Sivilce) derideki yag bezlerinin,erkeklik hormonu (Androjen) tarafindan uyarilmasi ile olusan,ici cerahat dolu veya siyah noktalar ihtiva eden,nadiren nedbe dokusu ile iz birakarak iyilesen bir deri hastaligidir.

Gorulme sikiligi:
Adolesanlarin yaklasik 100 %'u az ya da cok derecede etkilenir ancak, sadece% 15'i doktora basvurur.
Cinsiyet:
Erkek= Kadin (erkeklerde daha agir seyretme egilimi vardir.)

BELIRTI VE BULGULAR
• Kapali komedonlar (beyaz noktalar)
• Acik komedonlar (siyah noktalar)
• Kizariklik ve odemin eslik ettigi ya da etmedigi pustuller (kistler)
• Nedbe dokulari
• Lezyonlar, alin, yanak ve burun uzerinde ortaya cikar ancak sirt ve gogus ortasina kadar yayilabilir.

NEDENLERI
Erkeklik hormonu yag bezlerinin ucunun siyah noktalarla tikanmasina yol acan keratin dongusunu uyarirlar. Yag bezlerinin urettigi peynirsi madde (sebum) tikacin ardinda birikmeye baslar.Bakteri varliginda, biriken muhteva iltihaplanarak sivilce olusur.

RISK FAKTORLERI
• Ergenlik cagina giris.
• Erkek
• Bazi ilaclar( Dogum kontrol haplari,iodidler, bromidler, lityum, fenitoinler, kortizon)
• Temizleyici kremler, nemlendiriciler, yagli fondotenleri iceren birtakim yagli kozmetikler.
• Deri yuzeyinin herhangi bir sekilde kapatilmasi.
• Sicak , nemli iklimler
TEDAVI
• Siyah noktalarla tikanmis alanlarin bosaltilmasi
• Temizleme- yumusak bir sabunla gunde birkac defa hafifce yikamak yuzeyel yaglanmayi kontrol edecektir. Daha sik yikanmasi deriyi tahris eder.
• Yagsiz gunes koruyuculari- bazi tedavi olmayan vakalarda ultraviole isinlari ile bir miktar iyilesme saglanmakla birlikte, tedavide kuilanijan ilaclar Ultraviole ile ters etkilesim gosterir. Uzun donem Ultraviole ye maruz kalmak kalici deri hasarina neden olur.

DIYET
• Iyi beslenmeye yonelik oneriler
• Akneyi (Sivilceleri) iyileslirebilen ozel bir diyet tarii edilmemistir. Cikolata ve yagli yiyecekler akneyi(Sivilceleri) artirmazlar.

HASTANIN EGITILMESI
• Hastanin aknenin kesin bir tedavisinin olmadigini, tedavilerin sadece hastaligi ve lezyonlari kontrol altina almak icin yapildigini bilmesi onemlidir.
• Tum tedavi sekillerinde etkinin ortaya cikmasi en az 4 hafta surer.
• Topikal ajanlar yuzun kizarmasina ve kurumasina sebep olurlar, bu yuzden bir cok kisinin bu ilaclarin kullanimina devam etme konusunda tesvik edilmesi gerekir.

TERCIH EDILEN ILACLAR
• Ozellikle haifi derecedeki sivilcelerde deriye uygulanan krem ve losyonlar en iyisidir.
• Benzoyl peroxide % 5 kuru cilde gece yatarken surulur.
• Retinoik asid % 0,025 oranlarindaki konsantrasyonlardan baslayarak gece yatarken kuru cilde surulur. Jel formu da (Retinojel % 0,025, % 0.05)0 vardir ve oldukca kurutucudur. Baslangic asamasinda lezyonlarin artmasina neden olur.
• Kislik lezyonlara eritromisin yada Klindamisin % 2 solusyon uygulanmasi
• Tetrasiklin 250 mg gunde dort defa 7-10 gun kullanilmasi ve dozun en dusuk etkin doza kadar azaltilmasi.
GEBELIK:
• Akne lezyonlarinda remisyon ya da artisa sebep olabilir.

DIGER NOTLAR
• Akne (Sivilce), genellikle hasta icin, doktora ifade ettiginden daha ciddi bir sorundur
• Akne (Sivilce) zamanla geriler.

Sinuziti balon cozdu


Turkiye`de 15 milyon sinuzit hastasi var. Bircok hasta ameliyat sonrasi uzun sure ise gidemeyecegini dusunup tedaviyi erteliyor.

Yapilacak islemde beyin, goz hasari, kanama riski olabiliyor. Ulkemizde de uygulanan balon yontemiyle, sinusler 20 dakikada aciliyor. Ayni gun taburcu ediliyo

Sinuzit ulkemizde 15 milyon insanin hayatini felc ediyor. Burun tikanikligi, halsizlik, yorgunluk, alin bolgesinde agri, horlama ve agzi acik uyuma sikayetleriyle kendini gosteren hastalik, ileri asamada mide, bagirsak ve akciger problemlerine yol aciyor. Buna ragmen bircok kisi ya ameliyat korkusundan ya da uzun sure ise gidememe endisesiyle tedaviyi erteliyor. Cunku, ameliyatin beyin, goz hasari ve kanama riski var. Oysa, gunumuzde sadece 20 dakikada uygulanan balonla sinuzit tedavisi ile bu sikintidan kurtulmak artik cok kolay...

SISEN BALON SINUSU ACIYOR

Kulak Burun Bogaz Hastaliklari Uzmani Op. Dr. Sureyya Seneldir, Amerika`da 1.5 yil, tum Avrupa`da da son 8 aydir yogun olarak uygulanmaya baslayan `balonla sinuzit tedavisini` anlatti: `Sinuslerimizin burnumuza acildigi bir kanal var. Bu kanal cesitli nedenlerle tikandiginda sinuslerin ici iltihaplaniyor ve boylece sikayetler basliyor. Sinuzit erken teshis edildiginde ilacla tedavi edilebilirken, gec donemde cerrahi yonteme basvuruluyor. Endoskopi yontemiyle yapilan ameliyatlarda ise saglam dokulara da zarar verilebiliyor. Beyin ve gozde hasar, kanama riski var. Ulkemizde 4 aydir uygulanan balonla sinuzit ameliyatinin en buyuk faydasi ise, sinusler acilirken cevre dokulara zarar verilmemesi. Sadece 20 dakika suren islem sirasinda burundan ince bir katater yardimiyla girilerek tikali sinuse ulasiliyor. Tipki kalp damarlarinin acilmasinda oldugu gibi, tikali bolgede de bir balon sisirilerek, sinusler aciliyor. Islemin ardindan hasta ayni gun taburcu ediliyor. Ertesi gun gunluk hayatina donebiliyor. Herhangi bir kesi acilmadigindan kanama riski de yok.` Ulkemizde Hacettepe Universitesi ve Istanbul`daki birkac merkezde uygulanan balonla sinuzit tedavisi yuzde 90 oraninda basari vaat ediyor.

KIMLERE UYGULANMAZ?
Balonla sinuzit tedavisi, et buyumesi ile birlikte sinuzit de bulunan hastalara, kucuk sinusleri tikali olanlara ve 17 yasindan kucuk kisilere uygulanmiyor.

Kucuk yaranin buyuk izdirabi


Aft, yanagimizin veya dudagimizin icinde, bazen de agiz tabani ve dil altinda ortaya cikan ve yaklasik bir hafta on gun boyunca canimizi acitip yemek yemeyi izdirap haline getiren minik ulserler seklindeki yaralardir Cikacagi bolgede bir iki gun oncesinde kasinti ve kizariklik seklinde kendini gosterir, daha sonra ortasi beyaz etrafinda kirmizi bir haresi olan, hafif cukur, 2-3 mm capina bir yara haline gelir. Bu yaralarin 1 hafta -15 gun kadar devam ettiginin altini cizen agiz ve dis sagligi uzmani Mehmet Coskun, `Aftlar kesinlikle agiz icerisinde olusurlar ve bulasici degildirler` aciklamasini yapiyor.

Coskun, aft olusumunda bir cok faktorun etkili oldugunu belirtti.

STRES

Gunumuzde migren, yuksek tansiyon ve gastrit gibi bircok hastaligin nedenleri arasinda kabul edilen stres aft olusmasinin en onemli nedenlerinden birisidir.

YIYECEKLER

Turuncgiller, sirke, tursu, patates cipsi, tuzlu ve baharatli cerezler gibi agiz mukozasini tahris edebilen yiyecekler aft olusumunu hizlandirir.

TRAVMA

Yanak dil dudak isirm ve kotu yapilmis dolgular aft icin uygun zeminin olusturur.

DIS MACUNU

Dis macunlarinin temizleme ozelligini artirmak icin kopuk yapici olarak yapilarina katilan `sodyum lauryl sulhate` bu ozelligi ile aft olusumu uzerine direkt etkilidir.

SISTEMIK HASTALIKLAR

Bircok malign ve otoummin hastaliklarla birlikte de tekrarlayici aftlar gorulebilmektedir.

DIGER NEDENLER

B12 vitamini ve demir noksanligi, sigara gibi aliskanliklar aft olusumuna katkida bulunur.

Tuzlu suyla gargara...

Tedavisi mumkun olmayan aftlar herhangi bir tedavi uygulanmasa da genellikle 7-15 gun sonra kendiliginden iyilesmektedir. Yapilacak islemler sadece agriyi azaltir. Son donemlerde dis hekimliginde teknolojik gelismeler de aft tedavisinde alternatifler olusturmustur. Aftin cikma asamasinda 2 seans uygulanan laser aftin kisa surede iyilesmesi saglanabilmektedir.

Aft sorunu ile karsi karsiya olanlarin asagida siralanan islemlerden birini ya da birkacini uyguladiklarinda daha rahat bir periyot gecirmeleri mumkundur:

Sicak ve tahris edici gidalardan kacinin.

Oksijenli suya batirilan pamuk ya da gazli bez ile aft bolgesi temizlenebilir.

Su ile karbonat karisimindan hazirlanan ince yapili bir krem aft uzerine surulebilir.

Yarim bardak suya yarim kasik tuz ilavesi ile elde edilen solusyonla gunde uc kez gargara yapilabilir,

n Yemeklerden once aft bolgesine agiz icin hazirlanmis anestezik kremler uygulanabilir.

Kucuk bIr not:
Agizda bir cok hastaligin belirtisi olarak degisik tipte yaralar gorunse de, aftlar saglikli insanlarda da gorulur. Sadece cok sik tekrarlayan veya 1 cm yakin buyukluge ulasip bogazda sislere neden olan major tipteki aftlar sistemik bir hastaligin habercisi olabilir. Bu durumda bir doktora gorunmekte fayda var.

Kis oksurugu bronsitin belirtisi olabilir

Karadeniz Teknik Universitesi Tip Fakultesi Gogus Hastaliklari ve Tuberkuloz Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Tevfik Ozlu, kis mevsiminde ortaya cikan oksurugun, kronik bronsit hastaliginin bulgusu olabilecegini soyledi.

Ozlu, yaptigi aciklamada, kronik bronsitli hastalarda, ozellikle kis aylarinda ortaya cikan, 3-4 ay suren, her yil tekrarlayan oksurukler oldugunu belirterek, ''Bu hastalar, ozellikle kis mevsiminde, ayin cogu gunlerinde ve gunun degisik zamanlarinda ara ara oksurdukleri gibi, bazi geceler uykudan uyandiran oksurukten yakinirlar'' dedi. Kis mevsiminde ortaya cikan oksurugun, kronik bronsit hastaliginin bulgusu olabilecegine isaret eden Ozlu, ''Kronik bronsitte, oksuruk balgamla birliktedir. Kronik bronsitli hastalarin bazisinda nefes darligi ve hiriltili solunum varsa da bazilarinda oksuruk ve balgam disinda bir yakinma olmayabilir'' diye konustu. Kronik bronsitin, genellikle sigaraya bagli olarak gelisen bir hastalik olduguna dikkati ceken Ozlu, ''Zamaninda teshis edilip tedavi edilmez ve ozellikle hasta sigara icmeye devam ederse ilerleyicidir. Yasla birlikte solunum yetmezligine yol acip hastayi kisitlayabilir'' dedi.

''UC HAFTADAN UZUN SUREN OKSURUK ARASTIRILMALI''
Prof. Dr. Ozlu, uc haftadan daha uzun suren ve tekrarlayan oksuruk yakinmasinin onemsenmesi ve mutlaka sebebinin arastirilmasi gerektigini vurgulayarak, uzun suren ve sik sik tekrarlayan oksurugu olan hastalarin, ilgili bir uzman hekime basvurmalari gerektigini soyledi. Kronik oksurugun altinda astim, reflu, sinuzit, KOAH ve kanser gibi hastaliklarin yatabilecegini ifade eden Ozlu, ''Eger oksuruk ciddiye alinip gereken muayene ve tetkikler yapilmazsa, bu hastaliklarin teshisinde gecikilmis olur. Bu nedenle, 3-4 haftadir devam eden oksuruk, rastgele oksuruk suruplari veya haplariyla tedavi etmeye kalkisilmamalidir. Dogru olan oksurugu degil, oksuruge neden olan hastaligi tedavi etmektir'' diye konustu.

Turkiye'deki Sigara Gercegi..!!

TURKIYE'DE SIGARA GERCEGI

Turkiye Toraks Dernegi Tutun ve Saglik Calisma Grubu Baskani Esra Uzaslan, Turkiye'de gunde 200-250 kisinin sigaradan kaynaklanan nedenlerle oldugunu belirtti.Sigaraya baslama yasi 12 ye dusen Turkiye'de sigara icen 17 milyon kisinin gunde 40 milyon dolari, yilda ise yaklasik 15 milyar dolari sigaraya verdikleri tesbit edildi. Dunyada 1.3 milyar kisi sigara iciyor ve her yil 4.9 milyon kisi sigara nedeniyle hayatini kaybediyor.Sigara icenlerin yuzde 15'inin gelismis, yuzde 85'inin de gelismekte olan ulkelerde yasadigi tesbit edildi.Turkiye'nin tutun ureten, ihrac-ithal eden ve tuketen bir ulke oldugunu animsatan Uzaslan, ulkede eriskin nufusun yuzde 51'inin sigara ictigini belirtti.



“DENEYEN 4 KISIDEN 3'U TIRYAKI OLUYOR”

Sigaraya baslama nedenleri, “akran etkisi, ulasilabilirlik, rol modeller, gorsel basin, film, klip, gizli reklam ve promosyonlar”dir.sigarayi bir kez deneyen 4 kisinin 3'unun sigara tiryakisi oldugu tesbit edilmistir.Fiyatinin ucuz olmasi, tane ile satilmasi, genclerin aile ve arkadas ortamindan rahatca edinebilmelerinin sigara tuketiminde etkili oldugunu , kirsal alandaki kadinlar arasinda sigara iciminin cok az oldugunu ancak kentlerde kadinlarin sigara icim oraninin yukseldigi, hatta egitimli ve kulturlu kadinlar arasinda sigara icme aliskanliginin arttigi bir gercektir.Turkiye'nin 1990-1999 yillari arasinda Bulgaristan ve Pakistan'dan sonra sigara tuketiminin en fazla arttigi ucuncu ulkedir. Turkiye'nin dunya tutununun yuzde 4'unu uretmektedir.Kapali mekanlarda sigara icilmesine devam edilmesinin buyuk bir sorun oldugu ve pasif icicilerinden bundan olumsuz olrak etkilendigi, kansere yakalanma olasiligininda arttigi bir gercektir.



“OLUMLER 6 KAT ARTTI”


Tutun endustrisinin sigarayi populer kulturun bir parcasi haline getirmek icin filmleri, televizyonu, muzikleri ve interneti arac olarak kullandigini dile getiren Uzaslan, soyle devam etti:“Ulkemizde sigara icen 17 milyon kisi gunde 40 milyon dolari, yilda ise yaklasik 15 milyar dolari sigaraya vermektedir. Bu, 17 milyon kisinin 4 milyonu hayatindan 7 yil, 4 milyonu ise 22 yil kaybederek olecektir. Ulkemizde her yil yaklasik 100 bin kisi sigarayabagli hastaliklar nedeniyle yasamini yitirmektedir. Sigaranin yol actigi hastaliklar nedeniyle ulkemize verdigi yillik ekonomik zarar ise 2.7 milyar dolardir. Sigara yetiskin kisileri erken yasta verimli caglarinda oldurerek de ulke ekonomisine zarar vermektedir. Turkiye'de 3 milyon KOAH hastasi bulunmaktadir. Her yil 50 bin yeni akciger kanseri olgusu ortaya cikmaktadir. Turkiye'de 1965-1997 yillari arasinda sigara icimi ile ilgili hastaliklardan olumler 6 kat artmistir. Pnomoni, astim, tuberkuloz hastaliklarinin artisi ve alevlenmelerinde de sigara rol oynar. Ulkemizde sigaranin olusturdugu 24 hastaligin tani ve tedavi maliyeti bir milyar dolar olarak hesaplanmaktadir.”



BAGIMLILIK - Nikotin maddesinin bagimlilik yapici ozelligi eroine cok benzer.
Sirt ve Bel Agrisi -Sigara icmek, belle ilgili hastaliklarin tedavisini engelleyen faktorlerden biridir. Bunun yaninda normal insanlarda da zaman zaman siddetli sirt ve bel agrilarina yol acabilir. Bunun nedeni, sigara
icen kisilerde vucudun, omurilikteki disklere cok zayif miktarda oksijen gondermesidir.
ILACA KARSI BAGIMLILIK- Sigara
icenler belli bir ilacin etkili olmasi icin cok daha buyuk dozlarda o ilaci kullanmak zorunda kalir.
KISIRLIK- Ciftlerden sadece birinin sigara
icmesi cocuk olmamasi riskini 3 kat artrir.
MENEPOZ - Sigara
icen kadinlarda beklenenden 5-10 yil daha erken menopoz gorulur. Bu da kemiklerin erkenden incelmesine ve de erimesine neden olur.
ERKEN YASLANMA- Duzenli bir sekilde sigara
icilmesi, deri yapisini bozar, kirisikliklara yol acar. Bunun yaninda disler sararir ve de kararir, tirnaklar sagliksizlasir.


Prostat Kanseri - Sigara
icmek prostat kanserinin %40'indan sorumludur.
Gogus Kanseri - Sigara
icen kadinlar icmeyenlere gore %75 daha fazla gogus kanserine yakalanma riski tasir.
Rahim Kanseri - Sigara
icen kadinlar icmeyenlere gore 4 kat daha fazla rahim kanserine yakalanma riski tasir.
Bogaz Kanseri - Bogaz kanseri vakalarinin %80'ine sigara
yol acar.
Mide Kanseri - Sigara
icenlerin mide veya bagirsak kanserine yakalanma riski icmeyenlere gore 2 kat daha fazladir.
Karaciger Kanseri - Karaciger kanseri vakalarinin % 80'i sigara
yuzunden olur.
Girtlak Kanseri- Gunde 25 tane sigara
iciyorsaniz 30 kat daha fazla girtlak kanserine yakalanma riski tasirsiniz. Bu da ilk baslarda konusma zorlugu ilerleyen safhalarda tamamen konusamamaya sebebiyet verir.
Amfizrem - Bu hastaligin yol actigi olumlerin %85'i sigara
yuzunden olur. (Akcigerlerdeki alveoller zamanla esnekligini kaybeder. Ilerleyen safhalarda, yogun bir bicimde solunum zorlugu olur ve hasta solunum makinasina baglanmak zorunda kalir.)
Agiz Kanseri - Agiz kanseri vakalarinin tamamina sigara
yol acar.
Yemek Borusu Kanseri - Bu kanserden olenlerin hemen hemen hepsi sigara ictikleri icin olmuslerdir

Bugun DeneyelimMI ne Dersiniz, Sigarasiz Bir Gun Ve Yarinlar Dilerim ..

Ailenizde bobrek tasi varsa dikkat!

Bobrek taslari idrardaki kristallerin ustuste birikmesi nedeniyle olusur. Ulkemizdeki en yaygin saglik problemlerinin basinda gelmektedir.

Bobrek tasi nedir?

Yasamsal faaliyetlerimizin devami icin gerekli olan bio kimyasal islemlerin sonunda oluAilenizde bobrek tasi varsa dikkat!san atik maddelerin vucuttan atilma yerlerinden biri de bobreklerdir. Ayrica vucut icin gerekli bazi maddelerin seviyesinin ayarlanmasi da bobrekler tarafindan yurutulur. Bobrek taslari idrarda cozulemeyen ve atilamayan kristallerin biraraya gelmesiyle olusur. Normalde idrarda kristal ve tas olusumunu engelleyecek bazi kimyasal maddeler vardir. Fakat bazi insanlarda bu engelleyici mekanizma tam olarak calisamayabilir ve bu kisilerde tekrar edici idrar yollari taslari gorulur. Taslarin olculeri oldukca degisken olabilir ve bobrekten mesaneye dogru ilerleme egilimindedirler. Tasin idrar akisini tikamasi ve hareket etmesi durumunda agri kanama ve enfeksiyon gelisebilir.

Bobrek taslari kimlerde olusur?

Her insanda tas olusma riski vardir. Siklikla 20 – 50 yaslarinda gorulurken 30’lu yaslar hastaligin en sik goruldugu yas grubudur. Erkekler kadinlara gore 3 kere daha fazla risk altindadir.

Tasi olusturan sebepler nelerdir?

Tasi olusturan kesin neden bilinmemekle beraber risk faktorleri sunlardir:
-idrar yolu enfeksiyonu
-bobrekteki yapisal bozukluklar
-bobrek hastaligi olanlar (renal tubuler asidoz, kistik bobrek hastaligi...)
-beslenme aliskanliklari
-yetersiz sivi alimi
-sicak iklim kusaginda yasamak
-hiperkalsiuri, sistinuri, hiperokzaluri, hiperurikozuri
-bazi ilaclar (asetazolamide, anti viral ilaclar....)
-bazi bagirsak hastaliklari (inflamatuar bagirsak hastaligi...)
-genetik faktorler
-gecirilmis bagirsak ameliyatlari ( jejono ileal by-pass )
-����bolik hastaliklar (orn. Hiperparatiroidizm, gut hastaligi...)

Tasli hastalarda belirtiler nelerdir?

Idrar yolu taslari hicbir bulgu vermeden gelisebilecegi gibi bazen ciddi bulgularda vermektedir.

En sik gorulen yakinma agridir. Bu agri bazen cok siddetli olabilecegi gibi bazen rahatsizlik vermeyen agrilar seklinde de olabilir. Karakteristik agri, kolik diye adlandirilan ve bogur bolgesinden baslayip one dogru ilerleyen, kasik ve testislere de yayilabilen agrilardir. Agri tasin hareket etmesine veya uriner sistemin tikanmasina bagli olarak gelisir.

Kan: Bazen gozle gorulebilecek kadar olurken bazen de sadece mikroskopik incelemede gorulur.

Bulanti ve kusma: Tas’in yaptigi agriya bagli gelisen mide-bagirsak sistemindeki hareket azalmasina bagli olarak gelisir.

Idrar yapma da zorluk gorulebilir.

Teshis yontemleri nelerdir?

Hastanin sikayetleri belli bir olcude tani koymaya yardimci olur. Ayrica tasin goruntulenmesi yapilmalidir. Bu amacla;

-DUSG grafisi: Yatarak cekilen karin ve pelvik bolge grafisi
-Ultrason
-I.V.P (Ilacli bobrek filmi)
-Spiral uriner sistem komputer tomografilerinden faydalanir. Bazen kan analizlerine de ihtiyac duyulur.

En sik gorulen taslar hangileridir?

Bobrek taslari cesitli kimyasal kombinasyonda olabilirler. En sik gorulen kalsiyum taslaridir. Kalsiyum taslari siklikla okzalat veya fosfat ile kombinasyon halinde bulunurlar. Daha az siklikla enfeksiyon taslari (magnezyum amonyum fosfat taslari) ve daha da az oranlarda urik asit ve sistin taslari gorulur.

Bobrek taslarinda tedavi nelerdir?

Bobrek taslarin cogu kendiliginden dusme egilimindedir. Tum idrar yolu taslarinin yaklasik %80’i ilac tedavisi ile duser. Tasin dusmesini etkileyen en onemli faktor tasin buyuklugudur. 4 mm’nin altinda tasin dusmesi beklenirken 6 mm’nin uzerindeki taslar‘a mudahale gereklidir. Ayrica taslarin sekli ve idrar yolundaki yerlesimi de dusmeyi etkileyen onemli faktorlerdir.

1.Kendiliginden yada ilac yardimiyla tasin dusurulmesi

2
.ESWL ( sok dalgasi ile taslari kirmak)

Bir odaktan cikan sok dalgalari tasin uzerine yonlendirilerek tas kirilir. X-ray ve ultrason ile odaklama yapan ESWL cihazlari mevcuttur. Kirilan tas parcalari idrar yoluyla vucuttan atilir. ESWL butun taslarda basari saglayamaz. Basari tasin cinsine, sertligine, buyuklugune ve idrar yolunda yerlestigi yere gore degisir. Tek bir seansta kirilabilen taslar olabilecegi gibi tekrarlayici seanslara da ihtiyac duyulabilir. ESWL seansi sirasinda rahatsizlik hissi ve agri duyulabilir. Bu nedenle tedavi oncesi agri kesiciler kullanilir. Islem sonrasinda cogunlukla hastanede kalmaya ihtiyac olmaz.

3.Minimal invaziv girisimler ( Perkutan Nefrolitotomi, Ureterolitotripsi):

Bu girisimlerde amac uriner sistemi tehdit eden tastan kurtulmayi saglamak ve hastanin en kisa zamanda gunluk hayata donmesini saglamaktir.

Perkutan nefrolitotomi ve Ureterolitotripsi bu grupta yer alan girisimlerdir.
Tas, uygulanan tedaviye ragmen dusmuyorsa, dusmeyecek boyutlarda ise, idrar yolunda idrarin akmasini engelleyecek tam bir blok olusturuyorsa, tekrarlayici idrar yolu enfeksiyonuna yol aciyorsa, bobreklerde hasara yol acmissa girisim gereklidir.
Onceleri, tas icin acik cerrahi yapilirken artik gunumuzde minimal invaziv girisimler diye adlandirilan yeni yaklasim mevcuttur. Bu girisimlerde amac, en kisa zamanda hastaligin ortadan kaldirilmasi ve hastanin en erken donemde gunluk hayatina donmesini saglamaktir. Minimal invaziv girisimlerde hasta erken donemde normal yasamina doner. Endoskopik bobrek tasi ameliyatinda sirt bolgesinde bobrek hizasina 0,5 - 1 cm boyutunda bir kesi yapilir. Rontgen kontrolu altinda bobrege iki ucu acik ince bir tup yerlestirilir. Bu tupten yerlestirilen optik cihaz yardimiyla tas video sistemi ile monitorde gorulur ve ozel aletler yardimiyla cikartilir. Perkutan ameliyatinin en onemli ustunlugu vucut dokularinin normal yapisinin korunmasidir. Bunun sonucunda iyilesme sureci hizlidir. Hastalar ameliyat sonrasi donemi acik ameliyata gore cok daha rahat gecirmektedir. Hastalarimiz genellikle 2 - 3 gunde taburcu edilerek gunluk aktivitelerine hizla kavusurlar. Bu, acik bobrek tas ameliyati ile karsilastirildiginda oldukca kisa bir suredir.

4.Klasik acik ameliyat yontemi

Bu yaklasimlardan hangisinin uygulanilacagi tasin yerine, buyuklugune, idrar yollarina verdigi veya verebilecegi zararina ve tasin cinsine baglidir. Gunumuzde minimal invaziv tekniklerin gelismesi sonucu klasik acik cerrahi, enaz basvurulan ve enaz tercih edilen metod olarak kalmistir

ONERILERIMIZ:

-Tas hastaligi olanlar varsa sizde de tas hastaligi olabilir.
-•Tas olusumunu engellemek icin bol miktarda sivi, ozellikle su aliniz.
-Birden fazla tas dusurduyseniz ya da tas tedavisi gorduyseniz duzenli kontrol cok onemlidir.

Taslarin olusumu onlemek mumkun olabilir mi?

Tekrarlayici bobrek tasi olanlarda bazi tavsiyelere dikkat edilerek tasin yeniden olusumu engellenebilir yada yeniden olusmasi geciktirilebilir. Bu nedenle 24 saatlik idrar analizi ve kan analizini iceren bir degerlendirme yapilir. Ayrica daha onceki taslarin kimyasal yapisi arastirilarak taslarin kimyasal yapisi anlasilir. ����bolik degerlendirme denilen bu islemlerle idrarda tas olusumuna yol acabilecek maddelerin duzeyleri olculup sonuca gore diyet yada ilac verilebilir.

RenK KoRLugu TeSti

KendiNi teSt eTmeK iSteyen aRkadaSLaR buyRun tiKLayin...






http://www.cihannet.com/cnet/yasam/s...test/test1.htm

Gozumuzle ilgili dogrular ve yanlislar!

Goz sagligiyla iligili neleri dogru biliyoruz?Aslinda dogru bildiklerimizin cogu yanlis,yanlis bildiklerimiz ise bazen ilactan daha etkili...

Goze cayla pansuman yapmak dogru mu?

DOGRU
Dogru, ben cayla pansumani hep tavsiye ederim. Demlendikten sonra uzun sure beklemis cayin icinde antiseptik maddeler olusur. Bunlar neredeyse bir antibiyotik gorevi gorur. O yuzden goz arpacigi, kirpik dibi iltihabi ve goz nezlesine cayla pansuman cok iyi gelir. Aksam demlenmis cayi bekletip, sabah pansuman yapmak en dogrusu.

Ya goz altlarinda olusan morluklar, onlardan kurtulmak icin hemoroid kremleri ise yarar mi?

YANLIS
Bagimli olursunuz. Hemoroid kremlerinin damar buzucu etkisi vardir. Tipki goz damlasi gibi. Gozunuz kizarir, damlayi damlatirsiniz ve gozunuz bembeyaz olur. Yalniz bu kremleri kullanmaya baslarsaniz, devamli surmeniz gerekir. Cunku siz damari buzdukce damar acilacaktir. Yani hemeroid kremine bagimli kalabilirsiniz. Buz kompresi de goz alti morluklarini giderir.

Cok okumak, cok calismak gozu bozar.

YANLIS
Gozun temel islevi gormektir. Dolayisiyla, goz asli gorevini yaparken zarar gormez. Yeter ki; bu sirasinda ultraviyole isik, lazer isigi, demir kaynagi gibi guclu isiklara maruz kalmasin.

Acik renk gozler, isiga cok hassastir.
DOGRU

Acik renk gozler koyu renk gozlere oranla daha az pigment icerdiginden, isiga karsi daha hassastir.

Uzun sure bilgisayar karsisinda calismak gozu bozar.
YANLIS
Bilgisayardan yayilan isinlarin goze zarari yoktur. Gozunde kirma kusuru olan kisilerde; kizariklik, ense ve bas agrisina neden olabilen bilgisayar saglikli goze negatif etki etmez.

A vitamini gozu kuvvetlendirir. Bol havuc yemek gormeyi keskinlestirir.
YANLIS


Sadece yaslilarda makula dejenerasyonunun onlenmesinde A,C, E vitaminleri ile cinko ve bakir minerallerinin faydali oldugu kanitlanmistir.

Havuc goz icin cok iyidir
YANLIS


Oyle olsaydi ben her gun havuc yerdim... Kayisi yiyin cok iyi gelir, havuc yiyin daha iyi gorursunuz gibi bir sey bugune kadar bilimsel olarak kanitlanmamistir. Tek yonlu gida almadiginiz surece vucudun ihtiyaci olan tum vitaminleri yediklerinizden zaten alirsiniz.

Gozu bozuk kisilerin cocuklarinin gozlerinin bozuk olma riski yuksektir.
DOGRU

Miyop, hipermetrop, astigmat, presbiyopi ve goz tansiyonunda genetik faktorun cok onemli oldugu kanitlanmistir.

Televizyonu yakindan izlemek gozu bozar.
YANLIS


TV'yi yakindan izleme gereksinimi olan kisilerin gozunde zaten kirma kusuru vardir. Ozellikle cocuklarda, bu durum goz bozuklugunun onemli bir isaretidir.

Gozde isik cakmalari ve leke goz bozuklugunun belirtisidir.
DOGRU

Mutlaka ciddiye alinmali ve bir uzmana basvurulmali.

Isli cam gunese veya gunes tutulmalarina karsi gozleri korur.
YANLIS


Bu tip materyaller goz bebegini buyuttugunden, goze zararli isinlarin daha fazla girmesine neden olur. Gunese veya gunes tutulmasina ultroviyole isinlari ve belli dalga boyunu absorbe eden camlarla bakilmasi gerekir.

Atari oyunlari gozu bozar.
YANLIS


Gorme pasif bir eylemdir. Gozunde kirma kusuru olanlarda bas ve boyun agrilarina neden olabilen atari tipi oyunlarin saglikli goz uzerinde olumsuz etkisi yoktur. Hatta, goz tembelliginin tedavisinde olumlu etkileri olur.

Cok aglamak goz yaslarini kurutur.
YANLIS


Goz yasi goz cevresindeki cesitli dokularda surekli uretilir. Aglamakla kurumaz.

Sigarayla ilgili korkunc sir

Calismada, her bir sigara iciminde solunan nikotin oraninin, 1998-2005 yillarinda yuzde 11 arttiginin goruldugu ve bu artisin sigarayi birakmayi daha zor hale getirecegi belirtildi.

Harvard Halk Sagligi Okulu'nda, belli basli sigara markalarinin Massachusetts Halk Sagligi Dairesine verdikleri bilgilerden yararlanilarak hazirlanan calismada, sigaradaki nikotin miktarinin arttirilmasi icin tutundeki nikotin yogunlugunun fazlalastirildigi ve sigaralarin gorunumlerinin de bu artisi kamufle edecek sekilde degistirildigi ortaya cikti.

"Sigara inceden inceye, tutun bagimliligini yayginlastirmak uzere tasarlanmis bir uyusturucu aktarma aracina donusturuluyor" diyen okulun dekan yardimcisi Howard Koh, sigara ureticilerinin, musterilerini artan nikotin miktari konusunda uyarmadiklarinin da altini cizdi.

(Kardesim ben gunde 3 pakede ciktiktan sonra mi acikliyosunuz,simdi icerken bogazima diziliyo )
Bugune kadar icmeyenler,icmeyi akillarinin ucundan bile gecirmesin; icip de tiryaki olmayanlar, birakmaya calissin; tiryakiler,bizim icin cozum yok Allah taksiratimizi affetsin.Bu arada espri deil hakkaten igrenc bisey...

Bel agrisina onlem alin

* Esya tasirken belinizin egik degil de dik bir pozisyonda olmasina dikkat edin. Cok agir bir yuku asla kendi basiniza tasimaya calismayin. Yerden bir cismi alirken dizlerinizi kirip, comelerek alin, belden egilmeyin.
* Yuk elinizde iken donmeniz gerekiyorsa belinizle degil, ayaklarinizin yerini degistirerek donun. Ayakta iken belinizi saga, sola dogru egerek yerden birsey almaya calismayin.
* Yumusak, alcak ve derin koltuklarda oturmayin. Kol konacak yeri olan, arkaligi en az omuz hizasina kadar uzanan ve belinizi destekleyen sandalyeleri tercih edin.
* Televizyon seyrederken veya herhangi bir gosteriyi izlerken koltukta sirtinizi kamburlastirmak rahatsizliklara yol acar. Bu yuzden sirtinizi yaslayarak seyredin. Sandalyeden kalkarken bir ayaginiz digerinin onunde olmali, bacak kaslarinizin ve kollarinizin yardimiyla kendinizi yukari dogru iterken sirtiniz dik pozisyonda olmalidir.
* Bacaklariniz duz pozisyondayken ayakta dimdik uzun sure hareketsiz kalmayin. Ayaklarinizi oynatarak pozisyon degistirin.
* Yataktan kalkarken once tam yan donun. Daha sonra ellerinizle yandan destek alarak oturur pozisyona gecin ve oyle kalkin.
* Araba kullanirken koltugunuz sert olsun, arkaya dayandiginizda koltuk belinizi desteklesin, adeta kavrasin. Uzun yola cikarken de belinizi ince bir yastikla destekleyin.
* Sacinizi yikarken one dogru iki buklum egilmeyin. Yere diz coktukten sonra dirseklerinizi kuvetin kenarina dayayip, basinizi yikayabilirsiniz.

Bademcikler ne zaman alinmali?

Halk arasinda geniz eti denilen "adenoid" dokusu da aslinda ayni bademcik gibi lenf yapisindadir ve ust solunum yolunun savunmasinda rol oynar. Yuksek atesle seyreden sik iltihaplanma durumlarinda cocuklari kalp ve eklem romatizmasi riski altinda birakiyorsa bademcik ve geniz eti ameliyatlari uygulanabilir. Bademcik, gerektiginde alinabilir bir organdir. Ergenlikten sonra bademcik ve geniz etinin bir fonksiyonu kalmaz. Bademcik ve geniz eti sorunlari en sik cocukluk doneminde gorulur. Gorulme sikligi cocuklarin anaokulu, kres ya da ilkokul gibi toplu yerlerde bulunduklari donemlerde zirve yapar. Bademcik dokusu yasla beraber giderek geriler ve kuculen bir doku halini alir. Bu yuzden yirmili yaslardan sonra enfeksiyonlari azalma gosteriyor.

Ust solunum yolu, bademcik ve geniz eti buyuklugune bagli olarak sik sik tikaniyorsa, bademcik etrafinda apse olusuyorsa, kotu huylu tumor suphesi varsa, cene yapisini bozan geniz eti ve bademcik buyumesi goruluyorsa, konusma bozukluguna sebep oluyorsa, uyku apnesine yol aciyorsa bu durumlar kesin ameliyat gerektiren durumlar olarak karsimiza cikiyor. Okul cagi cocuklarinin derslerinden geri kalmamalari icin somestir tatili, uzmanlar tarafindan en uygun zaman olarak nitelendiriliyor. Bademcik ameliyatlarinda yeni bir yontem olan Thermal welding hem doktor icin hem de hastalar icin cok buyuk kolaylik sagliyor.

Beyin Krizi ve nedenleri

Osmangazi Universitesi Tip Fakultesi Noroloji Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Gazi Ozdemir, “Turkiye’de olum nedenleri arasinda beyin kanamasi ya da beyinde damar tikanmasi sonucu olusan beyin krizi, kalp krizinden sonra ikinci sirada geliyor”dedi.

Prof. Dr. Gazi Ozdemir, beyin krizinin, beyindetemiz veya kirli kani tasiyan bir damarin beyne gelen bir pihti veya damar sertligi parcacigi ile tikanmasi, bir damarin ileri derecede buzusmesi sonucu olusan beynin kansiz, dolayisiyla oksijensiz kalmasi,beyin kanamasiyla olustugunu bildirdi.

Beyin enfarktusunun aniden olusabildigi gibi bazen de birkac saat veya birkac gun icinde yavas yavas gelisebildigini anlatan Ozdemir, subilgileri verdi:
“Beyin krizi kisiyi sakat birakmada ilk sirada gelen hastalik. Ulke genelinde beyin krizinin gorulme sikligi 100 bin kiside 175. Ulkemiz genel nufusuna gore yilda ortalama 125 bin yeni beyin krizi vakasi olmaktadir. Beyin krizi her yasta gorulebilse de yuzde 25 kadari 65 yasindan once, yuzde 72’si 65 yasindan sonra olusmaktadir. Beyin krizi olan hastalarin ucte biri ilk krizleri sirasinda olmekte, ucte biri sakat olarak baskalarina bagimli yasamakta, ucte biri de tamolmasa bile baskasina muhtac kalmayacak sekilde normale yakin hale gelebilmektedir. Turkiye’de beyin krizi vakalarinin yuzde 71’ini damar tikanmasi, yuzde 29’unu beyin kanamasi olusturuyor.”


RISK FAKTORLERI VE NEDENLERI

Beyin krizi nedenlerinin yuzde 70’inin hipertansiyon oldugunu ifade eden Prof. Dr. Gazi Ozdemir, genel risk faktorlerini soyle acikladi: “65 yasin uzerinde olma, kalp, seker hastaligi, damar sertligi, ailede beyin krizi olmasi, horlama, asiri sigara alkol ve uyusturucu kullanma, yuksek kolesterol, hareketsiz yasam, menopoz ve sismanlik risk unsurlaridir.”

Sigara kullanmayanlarda beyin krizinin 60 yas uzerindeki kisilerdede gorulebildigini dile getiren Ozdemir, soyle devam etti:
“Kani sulandirmak icin bol su icilmesi ve arada kan verilmesi beyin krizini korur. Stres ve telastan uzak durulmali, yuruyus ve egzersiz yapilmali, yagsiz dana eti, bol sebze, meyve salata bitkisel yag ve az tuzlu yemekler tercih edilmelidir.”

Hastanin kriz sirasinda ilk saat icinde hastaneye goturulmesinin onemli olduguna deginen Ozdemir, beyin krizinin baslangic ve uyarici belirtilerini soyle siraladi:
“Gecici veya kalici vucudun bir yarisinda uyusma, karincalanma kuvvet azalmasi veya kaybi, bir veya iki gozde ani gorme bulanmasi veya kaybi, konusma ve anlamada duraklamalar, bilincin koordinasyonun veya denge halinin ani bozulmasi, siddetli sersemlik ve dusme halleri.”


_