12 Ocak 2008 Cumartesi

8 dakikada Baþbakan’ýn resmini yaptý

İSTANBUL - Etiler Dünya Göz Hastanesi’nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir törenle açıldı. Açılışının ardından sahneye çıkan Amerikalı ressam Daniel Dunn, 2X2 metre ebatındaki özel bir tuval üzerine, aşağıdan yukarıya hızlı bir şekilde resim yaptı. Sanatçı çalışmasını tamamladığında Başbakan Erdoğan’ın portresini yapmış olduğu anlaşıldı.Başbakan Erdoğan da ressamın eseri ortaya koyma biçiminin çok farklı olduğuna dikkati çekerek, “Adeta bir rekor” dedi.

Ýsrail’den Gazze’ye füze saldýrýsý: 2 ölü, 6 yaralý

KUDÜS - Görgü tanıkları, uçaklardan, en az 3 füze atıldığını belirtti. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’na bağlı Acil Servis ve Ambulans Hizmetleri Genel Müdürü Muaviye Hasaneyn, Mansur Albreym ve Ayid Ebu Abid adlı El Kassam Tugayları üyelerinin öldüğünü doğruladı. Cesetlerin, doğrudan üzerlerine atılan füzenin etkisiyle, Han Yunus’taki En Nasır hastanesine parça parça getirildikleri ve büyük ölçüde yanmış oldukları belirtildi.Ölenlerin her ikisinin de 20’li yaşlarda oldukları kaydedildi. Yaralananlardan birinin durumunun ciddi olduğu bildirildi.

İsrail ordusu da saldırıyı doğruladı. İsrail ordu sözcüsü, Gazze Şeridi’nin güneyinde Hamas örgütünün mevzilerine hava saldırısı düzenlendiğini, saldırının, Necef’in batısındaki toplumlara yönelik devam eden havan mermilerine karşı olduğunu belirtti. Ordu sözcüsü, 1 Ocak’tan bu yana Filistinlilerin 215 roket ve havan mermisi saldırısı düzenlediğini de kaydetti.

Sözcünün açıklamasında, ordunun, İsrail toplumlarına (Gazze’den) saldırılar devam ettiği sürece, Hamas terör örgütünü hedef almayı sürdüreceği de vurgulandı.

Clinton’dan siyahlara: Hillary’yi destekleyin

NEW YORK - ABD’nin eski başkanı Bill Clinton, siyah seçmenlerin, Demokrat Parti adayları eşi Hillary Clinton ve seçilmesi durumunda ilk siyah başkan olacak Obama arasında bir tercih yapmakta zorlanacaklarını kaydetti.“Eğer Senatör Obama’ya oy vermeyi tercih ederseniz, buna saygı duyarım çünkü bu Afro-Amerikan toplumda büyük bir gurur kaynağı olacak, olmalı. O, etkileyici bir adam” diye konuşan Bill Clinton, yine de siyah seçmenlerin, politikaları ve Senato’daki çalışmaları nedeniyle eşini desteklemesi gerektiğini söyledi.

Bill Clinton, eşi Hillary Clinton’la ilgili olarak, “Onun, yaşamınız ve geleceğiniz için daha iyi olacağını iddia ediyorum. Ve şimdi, başkan olmaya en hazır kişiyi seçmeliyiz” diye konuştu.

Clinton, daha önce Barack Obama’nın başkanlık kampanyasındaki sözlerini “peri masalı” olarak nitelemesinin yanlış anlaşıldığını belirterek, “Kampanyasında, peri masalı olan hiçbir şey yok. Kampanyası son derece gerçek, güçlü ve kazanabilir” dedi.

Clinton, geçtiğimiz hafta dile getirdiği, Obama’nın sözlerinin tamamen “peri masalı” olduğu yönündeki eleştirisiyle Obama’nın “Irak savaşı hakkındaki görüşleri ve Irak’ı herkesten daha doğru değerlendirdiği yönündeki iddiasını” kastettiğini, bunun onun şahsına yönelik bir saygısızlık işareti olmadığını kaydetti.

Bill Clinton, gazetecilerin Obama’yı savaşa karşı çıkan tek Demokrat adaymış gibi sunmalarına karşı çıktığını belirtti.

Galatasaray hýzlý baþladý: 2-5

RİZE - Turkcell Süper Lig’in 18. haftasında Çaykur Rizespor’a konuk olan Galatasaray, sahadan 5-2 galip ayrılarak 3 puanın sahibi oldu.
Haberin devamı www.ntvspor.net’te

En büyük hastane Ýkitelli’ye yapýlacak

İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Etiler Dünya Göz Hastanesi’nin açılışında yaptığı konuşmada “Sağlıkta Dönüşüm” projesiyle ilgili çeşitli bilgiler verdi. Proje kapsamında son beş yılda hastanelerdeki yatak sayısının 10 binden 22 bine yükseltildiğinin altını çizen Başbakan Erdoğan, 305’i hastane ve ek bina olmak üzere 912 sağlık yatırım hizmeti yapıldığını belirtti.Herkesin istediği hastaneye gitmesini hedeflediklerini söyleyen Erdoğan, “Hedefimiz şu; Bu ülkede herhangi bir sosyal güvence kartı elinde olsun olmasın, biri doğum mu yapacak, hemen istediği hastaneye gidecek, orada bu çocuk İnşallah dünyaya gelebilecek. 18 yaşına kadar da Türkiye Cumhuriyeti Devleti bakacak. Bunu batılı yapıyor da Türkiye Cumhuriyeti niye yapmasın?” dedi.

’REHİN ALANIN ALNINI KARIŞLARIM’
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ”(Parası olana bakarız, parası olmayan başının çaresine baksın”, yok böyle bir şey. Göreve geldik, hastanelerden rehine toplanıyordu. Ama şu anda bir tane böyle rehine gösteremezsiniz. Niye? Benim vatandaşımı hastanede rehin alacak olanın alnını karışlarım.”

KENT HASTANESİ DÖNEMİ
Kent hastaneleri kurmak istediklerini belirten Erdoğan, “En büyük sağlık kenti İstanbul’da Atatürk Stadının yanında, İkitelli’de 1 milyon 400 bin metre karelik alanda Türkiye’nin en büyük hastanesini kuracağız. Şu anda projesi hazırlanıyor” dedi.

Türkiye’nin sağlık mimarisinin pek ileri durumda olmadığını belirten Erdoğan, bu konuda özel bir hassasiyetle bu işi yaptıklarını ve orada devasa bir hastane kuracaklarını kaydetti.

Bunun Ankara’da da aynı şekilde yapılacağını, iki ayrı yerde arazi tespitlerinin yapıldığını, proje çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Erdoğan, İstanbul’un Anadolu yakasına da yine büyük bir hastane kuracaklarını bildirdi.

‘SEN HASTANEYİ YAP, BİZ KİRALAYALIM’
İşadamlarına sağlık sektörüne yatırım yapma çağrısında da bulunan Erdoğan, şöyle konuştu: “Müteahhit firmalarımız, girişimcilerimiz, eğer sağlık sektöründe çalışma yapmak istemiyor, ama imkanın var yatırım yapmak istiyorsan, gel bir hastane kur. Biz devlet olarak senden burayı 25-30 yıllığına kiralayalım. ‘Sadece binayı yapayım’ dersen, biz sana proje verelim, gel sen binayı yap, biz donanımını yaparız. Senden 25-30 yıllığına burayı kiralayalım.”

‘BENİM VALİM GEREKİRSE HASTAYLA DA İLGİLENECEK’
Erdoğan, daha önce yaptığı “Benim valim gerekirse kömür dağıtacak” şeklindeki açıklamasını sağlık için de yineleyerek, şunları söyledi: “Herkes belki Tayyip Erdoğan ulaşamayabilir. Onun için bazen söylüyorum, yazılı ve görsel medyamız da bizi bu konuda dalgaya alıyor. Ben de diyorum ki, ‘Gerekirse benim valim, kömür kamyonunun şoför mahalline oturup, fakiri fukarayı bulacak, kömürü dağıtacak.’ Gerekirse benim valim, kaymakamım, il sağlık müdürüm, atlayacak arabasına, nerede acaba rahatsız bir hasta var, onunla teke tek ilgilenecek.”

Nobre Beþiktaþ’a hayat verdi: 1-2

KONYA - Beşiktaş, Turkcell Süper Lig’de ikinci yarının ilk haftasında Konyaspor’u deplasmanda son dakikada bulduğu golle 2-1 yendi.Kupa maçlarına sergilediği futbolla umut veren Beşiktaş, tutuk bir görüntü çizdiği karşılaşmada, galibiyete Nobre ile ulaştı. İlk yarıyı Sedat’ın golüyle yenik kapayan siyah-beyazlılar, önce İbrahim Toraman ile beraberliği yakaladı, sonra ise Nobre’nin 90+3’te attığı golle galibiyete ulaştı.
Haberin devamı www.ntvspor.net’te

Telekom, Kartal’ý durdurdu: 65-86

- Beko Basketbol Ligi’nin 16. haftasında şampiyonluk adaylarından Beşiktaş Cola Turka ile Türk Telekom, Akatlar BJK Cola Turka Arena’da karşı karşıya geldi. Bu zorlu deplasmandan 21 sayı farkla 86-65 galip ayrılan Türk Telekom, siyah-beyazlıların ligdeki 7 maçlık serisine son vermiş oldu.
Haberin devamı www.ntvspor.net

Ýtalya’da çöp krizi týrmanýyor

ROMA - Napoli’den 22 kamyon çöpün adaya getirilmesini protesto eden eylemciler, gece Sardinya Bölge Başkanı Renato Soru’nun Cagliari kentindeki ikametgahını da kuşattı. Güvenlik güçleriyle eylemciler arasında çıkan çatışmalarda, 8 polis hafif yaralanırken, 7 gösterici gözaltına alındı. Sardinya Adasının başkenti Cagliari’deki emniyet müdürlüğü tarafından bugün yapılan açıklamada, “Olaylar, bir grup holiganın şiddete başvurması nedeniyle çıkmıştır. Şu an itibarıyla 7 kişi gözaltına alınmıştır” denildi.Olaylar, Soru’nun Cagliari şehir merkezindeki ikametgahının gece yarısına doğru eylemciler tarafından kuşatılmasıyla başladı. Soru’nun da içeride olduğu sırada ikametgahı taş ve çöp torbası yağmuruna tutan eylemciler, çevredeki trafik işaretlerini ve çiçek vazolarını da tahrip etti.

Polislerle göstericeler arasında yaklaşık dört saat süren arbede esnasında, Soru’nun ikametgahına yakın bir noktada bulunan Bonaria Bazilikasının da zarar gördüğü öğrenildi. Sardinya Bölge Başkanı Soru, olayların ardından İtalyan Sky televizyonuna yaptığı değerlendirmede, bölge olarak Napoli’deki çöp krizinin çözümüne katkı sağlamayı sürdüreceklerini yineledi.

Soru, Her siyasi kararın, destekleyicileri de olur muhalifleri de. Ancak yönetici konumundaki kişiler doğru olanı yapmak durumundadırlar. Ben Anayasanın 2. maddesine sadakat yemini etmiş biri olarak, Campania bölgesiyle dayanışmamızı göstermek istedim” diye konuştu.

İtalya’nın Napoli kentindeki çöp sorununun dayanılmaz boyutlara ulaşmasının ardından merkezi hükümet, hafta içerisinde, orduyu da devreye sokarak çözüm için kolları sıvamıştı. Başbakan Romano Prodi, İtalya’daki diğer bölge yönetimleri de Napoli’nin başkent olduğu Campania bölgesindeki çöp sorununun ortadan kaldırılmaya yönelik katkıda bulunmaya çağırmıştı.

Sardinya Bölge Yönetimi, merkezi hükümetin bu çağrısının ardından, Napoli’den 22 kamyon çöpü adadaki arıtma tesislerine alabileceğini belirterek harekete geçmişti.

Bill Clinton’dan siyahlara çaðrý

NEW YORK - ABD’nin eski başkanı Bill Clinton, siyah seçmenlerin, Demokrat Parti adayları eşi Hillary Clinton ve seçilmesi durumunda ilk siyah başkan olacak Obama arasında bir tercih yapmakta zorlanacaklarını kaydetti.“Eğer Senatör Obama’ya oy vermeyi tercih ederseniz, buna saygı duyarım çünkü bu Afro-Amerikan toplumda büyük bir gurur kaynağı olacak, olmalı. O, etkileyici bir adam” diye konuşan Bill Clinton, yine de siyah seçmenlerin, politikaları ve Senato’daki çalışmaları nedeniyle eşini desteklemesi gerektiğini söyledi.

Bill Clinton, eşi Hillary Clinton’la ilgili olarak, “Onun, yaşamınız ve geleceğiniz için daha iyi olacağını iddia ediyorum. Ve şimdi, başkan olmaya en hazır kişiyi seçmeliyiz” diye konuştu.

Clinton, daha önce Barack Obama’nın başkanlık kampanyasındaki sözlerini “peri masalı” olarak nitelemesinin yanlış anlaşıldığını belirterek, “Kampanyasında, peri masalı olan hiçbir şey yok. Kampanyası son derece gerçek, güçlü ve kazanabilir” diye konuştu.

Clinton, geçtiğimiz hafta dile getirdiği, Obama’nın sözlerinin tamamen “peri masalı” olduğu yönündeki eleştirisiyle Obama’nın “Irak savaşı hakkındaki görüşleri ve Irak’ı herkesten daha doğru değerlendirdiği yönündeki iddiasını” kastettiğini, bunun onun şahsına yönelik bir saygısızlık işareti olmadığını kaydetti.

Bill Clinton, gazetecilerin Obama’yı savaşa karşı çıkan tek Demokrat adaymış gibi sunmalarına karşı çıktığını belirtti.

Rapor parasý artýk PTT Bank’tan ödenecek

BURSA - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “Yatarak Tedavi Gören Hastalara Kullanılacak Tıbbi Malzemelerin ve İlacın Hastaneler Tarafından Karşılanmasına Dair Tebliğ”le ilgili olarak, “Genelinde birçok üniversite hastanesinde ve devlet hastanelerinde problem yaşanmıyor” dedi.Bakan Çelik, Emekli Sandığı, SSK ve BAĞ-KUR şeklinde 3 ayak üzerine kurulan sosyal güvenlik sisteminin bugün itibariyle 70 milyon insana hizmet sunduğunu belirtti. Faruk Çelik, SSK’dan emekli olan yaklaşık 4,5 milyon vatandaşa karşı “ayıp bir uygulama olan” sağlık karnesini, yılbaşından itibaren çöpe attıklarını, yerine kimlik kartıyla hastanelerde muayene olabilme imkanı sunduklarını belirtti.

Raporlu olan vatandaşın geçici iş göremezlik ödeneği almak için SSK’larda kuyruğa girmek zorunda kalmasından da yakınan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“O kuyruğa giren birisi olarak biliyorum; hasta olarak bir hafta rapor alan vatandaş, yeniden bir hastalığa yakalanma pahasına ödeneği almak için kuyruğa giriyor. Bu uygulamayı da 18 Ocak 2008 itibariyle sonlandırıyoruz. Vatandaşlarımız artık PTT Bank’a gidip, geçici iş göremezlik ödeneğini alacak. Artık kuyruklar da bu şekilde ortadan kalkmış olacak.

BAĞ-KUR’luların da vergiyle ilgili tüm işlemleri sosyal güvenlik kurumundan görülecek. Ama şimdi de başka sorunlar var. Emekli olmak isteyen vatandaş 5-6 ay bekliyor ve emekli olamıyor. 3 ay, 5 yıl, 7 yıl başka başka yerlerde çalışmış. Toplamada bir sürü sıkıntı oluyor. Hayatın içinden geldiğimiz için bunları biliyoruz. Bu sorunların çözümünü de bir bir takvime bağlamış durumdayız. Bunlardan tek amacımız vatandaşımızın mutluluğu.”

CİDDİ FONLAR OLUŞTURULDU
Sosyal güvenlik sisteminin, geçmiş yıllarda, emekli olan insan sayısının bugünlerdeki gibi üst seviyelerde bulunmadığı dönemlerde çok ciddi fonlar, imkanlar oluşturduğunu bildiren Çelik, bu imkanların birçok gayrimenkule, yatırıma ve sağlık kuruluşuna dönüştürüldüğünü söyledi.

Çelik, geçmişte ülkenin güzel idare edilmesi için millet tarafından kendilerine yetki verilen siyasetçilerin, genç nüfus potansiyelini bir avantaj olmaktan çıkarıp, Türkiye için bir dezavantaj durumuna getirdiklerini belirtti.

Dünya insanlığının genç nesil arayışı içindeyken, Türkiye’deki mevcut potansiyelin sosyal güvenlik sistemine bir artı haline dönüştürülemediğini, negatif bir unsur haline getirildiğini anlatan Çelik, şunları kaydetti:

“Gelişen ve değişen dünya şartları çerçevesindeki hizmet sunumu anlayışı açısından olaya bakacak olursak, Türkiye’nin derlenip toparlanması gerekiyordu. Biz de 22. dönem içinde birçok reformu hayata geçirdiğimiz gibi sağlık alanında da birçok önemli reforma imza attık. Bunlardan bir tanesi de hastanelerin birleştirilmesiydi. Türkiye’nin, imkanlarını en rasyonel şekilde kullanması gerekiyordu, biz de bu imkanların rasyonel şekilde kullanılması konusunda atılması gereken adımları bir bir attık.

Amaç, vatandaşımızın gündelik yaşamını, sosyal devlet olmanın gereği olarak kolaylaştırmaktı. Bu konuda önemli adımlar atıldığını zaten vatandaşlarımız da tepkisiyle ortaya koydu. Dedi ki; ‘doğru yoldasınız, doğru şeyler yapıyorsunuz o halde yola devam’ dedi. Biz de sağlık konusundaki reformlarımızı ve yürüyüşümüzü sürdürmeye devam edeceğiz.”

SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİ
Bakan Çelik, 1 Ocaktan itibaren yürürlüğe giren “Yatarak Tedavi Gören Hastalara Kullanılacak Tıbbi Malzemelerin ve İlacın Hastaneler Tarafından Karşılanmasına Dair Tebliğ”in tartışıldığını, ancak uygulamanın bütün hastalara bir norm ve standart birliği getirdiğini, hastanın her hastaneye gidebildiğini, her hastaneden ilacını alabildiğini bildirdi.

Amaçlarının, hastayı başka girdaplara itmemek, vatandaşın hastasıyla ilgilenmesini sağlamak olduğunu ifade eden Çelik, “Al reçeteyi tıbbi cihaz ara, medikalci ara, ilaç ara” anlayışının bitmesi gerektiğini, zaten hasta olan insanın tıbbi malzeme ve ilaç arayarak canından bezdirilmesinin bir anlamı olmadığını söyledi.

Çelik, bu uygulamayı ilgililere aylar öncesinden duyurduklarını ve 1 Ocak 2008’den sonra geri dönüş olmadığını bildirdiklerini kaydederek, şöyle devam etti:

“Çok şükür, genel itibariyle özellikle devlet hastanelerinde bir sorun yaşamıyoruz. Açık ihaleyle alamıyorsanız başka türlü ihale yöntemleriyle bu malzemeleri, ilaçları temin etme imkanınız var. Kaldı ki ilaçlarla ilgili provizyonları da kapatmış değiliz. Yani yine eczanelerden alabilirsiniz. Ama tıbbi cihazlarla ilgili mutlaka ihale gerekiyor, eğer yetiştirememişseniz diğer yöntemlerle, doğrudan teminle bu sorunu halledip, hastanın çilesine bir an önce son vermemiz gerekiyor.

Bu, gayret ve fedakarlık gerektiriyor. Hepimiz biraz terleyeceğiz. İnsanımızın huzurlu yaşaması için hepimiz gayret göstereceğiz. Bahanelere sığınmaya gerek yok. Genelinde birçok üniversite hastanesinde ve devlet hastanelerinde problem yaşanmıyor. Gerçi biraz da biz abartıyı çok seviyoruz. Ufak meseleleri çok büyütmememiz lazım. Bunu doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum. Bu uygulamadan geri dönüş olmadığına göre herkes gardını alsın, çalışmalarını bu uygulamaya uydursun. Bu, hastanın lehinedir, sosyal devlet olmanın gereğidir.”

GENEL SAĞLIK SİGORTASI
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’nın şu anda TBMM gündeminde olduğuna işaret eden Çelik, bu konuyu sivil toplum örgütleri, sendikalar ve diğer bütün sosyal taraflarla enine boyuna tartıştıklarını ve tartışmaya da devam edeceklerini kaydetti.

Bakan Çelik, gelecek nesilleri ilgilendiren konularda, geçmişte hoyratça kullanılan zamanı gelecekte pozitif anlamda kullanmak için çok yoğun bir mesai harcadıklarını ifade ederek, şunları söyledi:

”(Ben değil, benim neslim) anlayışıyla yasal düzenlemeyi TBMM gündemine gönderdik. Bunun en önemli ayaklarından birisi de Genel Sağlık Sigortası’dır. Türkiye’de 18 yaşın altında 24 milyon 300 bin nüfus var. Düzenlemeyle bu nüfus direkt olarak genel sağlık sigortası kapsamına alınıyor. Çok önemli bir rakam. Nüfusun üçte birinin biraz üzerindeki bir oran, genel sağlık sigortası kapsamına alınıyor. Asgari ücretin 3’te birinden daha az gelir olan vatandaşlarımız, direk olarak genel sağlık sigortası kapsamına alınıyor. Zaten prim ödeyen vatandaşlarımız da bundan yararlanıyor. Bu düzenlemeler son derece önemli. Lafta sosyal devlet değil, özde ve icraatta sosyal devlet olma özelliklerimizi yaşamanız ve yaşatmanız gerekiyor. Önemli açılımlar yapmaya devam edeceğiz.”

Tayvan’da seçim zaferi Çin yanlýsý partinin

TAİPEİ - Tayvan’da yapılan parlamento seçiminde ana muhalefet partisi, oyların yüzde 72’sini alarak ezici bir üstünlük sağladı. Tayvan’ı kendi toprağı sayan Çin’le birleşme yanlısı Milliyetçi Parti, 113 üyeli parlamentoda 81 milletvekiliyle temsil hakkı kazandı.İktidardaki Demokratik İlerleme Partisi’nin oy oranı ise yüzde 24’te kaldı. Parti, bu sonuçla meclise sadece 27 milletvekili sokabiliyor.

Ağır seçim yenilgisi, aynı zamanda Demokratik İlerleme Partisi’nin de lideri olan Devlet Başkanı Çen Şui-bian’ı istifaya zorladı. “Bütün sorumluluğu üstleniyorum” diyen Çen, utanç içinde olduğunu söyledi.

Bu sonuçların, Tayvan’ı Çin’e daha da yaklaştırması bekleniyor. Bu da Tayvan’ın bağımsızlık idealinden uzaklaşması anlamına geliyor.


Depresyon kalp krizi riskini artýrýyor

NEW YORK - Montreal Üniversitesi’nden Dr. Nancy Frasure-Smith, majör depresyon ve anksiyete şikayetlerine, kalp hastaları arasında genele göre daha yaygın olarak rastlandığını belirtti. Dr. Frasure-Smith, bu iki rahatsızlığın da, iki yıl içinde ciddi bir kalp sorunu yaşama riskini neredeyse ikiye katlayan belirtiler olabileceğini kaydetti.

Dr. Frasure-Smith, araştırmalarının, daha önce yapılanlardan farklı olarak sadece sürekli kalp hastalığı olan kişileri değil, kalp krizi gibi acil bir kalp sorunu nedeniyle hastaneye kaldırılan hastaları da kapsadığını belirtti.

“Archives of General Psychiatry” dergisinde yayınlanan araştırma sonuçlarının, anksiyete ve majör depresyonun, ani kalp sorunları yaşanması riskini açık biçimde artırdığını gösterdiği, bu hastaların kalp hastalıkları ve psikiyatrik sorunları için en uygun tedaviyi almaları gerektiğinin altını çizdiği belirtildi.

Ege Denizi’de 4,8 büyüklüðünde deprem

İSTANBUL - Saat 17.06’da, İzmir’e yaklaşık 118 kilometre uzaklıkta 4,8 büyüklüğünde, orta şiddette deprem oldu.Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünden alınan bilgiye göre, Ege Denizi açıklarında saat 17.00’de 3,9, saat 17.22’de 3 ve saat 17.24’te de 3,3 büyüklüğünde depremler kaydedildi.

Halil Altýntop: Gelecek yýl ayrýlabilirim

ANTALYA - Türk Milli Takımı’nın başarılı oyuncusu Halil Altıntop, İngiltere ve İspanya’dan transfer teklifleri aldığını söyledi.Almanya’nın başarılı kulüplerinden Shalke 04’de futbol oynayan Halil Altıntop, Shalke 04 ile 2010 yılına kadar sözleşmesinin sürdüğünü hatırlattı.
Haberin devamı www.ntvspor.net’te

Fenerbahçe son anda yýkýldý: 68-67

BURSA - BEKO BASketbol Ligi’nde şampiyonluk mücadelesi veren Fenerbahçe Ülker, OYAK Renault deplasmanında hiç beklemediği bir mağlubiyet aldı.Kümede kalma mücadelesi veren rakiibi karşısında, ilk yarı bir ara 17 sayı gireye düşen Fenerbahçe, Solomon, Preldzic ve Rasim’in sayılarıyla devre sonunda farkı 6’ya indirdi.
Haberin devamı www.ntvspor.net’te

Nobre Kartal’a hayat verdi: 1-2

KONYA - Beşiktaş, Turkcell Süper Lig’de ikinci yarının ilk haftasında Konyaspor’u deplasmanda son dakikada bulduğu golle 2-1 yendi.Kupa maçlarına sergilediği futbolla umut veren Beşiktaş, tutuk bir görüntü çizdiği karşılaşmada, galibiyete Nobre ile ulaştı. İlk yarıyı Sedat’ın golüyle yenik kapayan siyah-beyazlılar, önce İbrahim Toraman ile beraberliği yakaladı, sonra ise Nobre’nin 90+3’te attığı golle galibiyete ulaştı.
Haberin devamı www.ntvspor.net’te

Liverpool’dan rekorluk transfer

İSTANBUL - Liverpool, Rusya şampiyonu Zenit'in Slovak milli oyuncusu Martin Skrtel’i, 6.5 milyon Pound karşılığında 4.5 yıllığına kadrosuna kattı.23 yaşındaki futbocu için Zenit’e ödenen miktar, Liverpool tarihinde bir defans oyuncusu için verilen en yüksek bonservis ücreti olarak tarihe geçti.
Haberin devamı www.ntvspor.net’te

Ankara derbisinde gülen yok: 1-1

ANKARA - Gençlerbirliği OFTAŞ Spor ile Gençlerbirliği, Turkcell Süper Lig’in ikinci devresinin ilk maçında 1-1 berabere kaldılar.Gençlerbirliği, 19 Mayıs Stadı’nda oynanan mücadelenin ilk yarısında, daha üstün bir görüntü çizse de OFTAŞ, Bülent Kocabey’in golüyle soyunma odasına önde girdi.
Haberin devamı www.ntvspor.net’te

Jason Kidd tarihe geçti

İSTANBUL - New Jersey Nets'in başarılı oyuncusu Jason Kidd, Boston Celtics’e 86-77 yenildikleri maçta yaptığı 9 asistle tüm zamanların en çok asist yapan oyuncuları sıralamasında bir basamak yükseldi.34 yaşındaki Kidd, 1990’lı yıllarda Detriot Pistons ile efsaneleşen Isiah Thoması’ı geride bırakarak, NBA’de tüm zamanların en çok asist yapan 5. ismi oldu.
Haberin devamı www.ntvspor.net’te

Gaziantepspor þen döndü: 0-1

İSTANBUL - Gaziantepspor, Turkcell Süper Lig’in 18. haftasında Atatürk Olimpiyat Stadı’nda Kasımpaşa’ya konuk oldu.İlk yarısında gol sesi çıkmayan mücadelenin 67. dakikasında, Ekrem Dağ, Gaziantepspor’u 3 puana taşıdı. Mesut Bakkal’ın ayrılışından sonra Bünyamin Süral’ı takımın başına getiren Gaziantepspor, ligde üst üste 3. galibiyetini alarak 24 puana yükseldi.
Haberin devamı www.ntvspor.net’te

Trabzon’da sürpriz karar

TRABZON - Turkcell Süper Lig’de hafta sonu deplasmanda Sivasspor ile karşılaşacak olan Trabzonspor’da, 2 futbolcu kadro dışı bırakıldı. Kulüp profesyonel şube menajeri Necmi Perekli, kulübün internet sitesine yaptığı açıklamada, Ceyhun Eriş ve Celaleddin Koçak ile kulüp olarak yollarının ayrıldığını açıkladı.
Haberin devamı www.ntvspor.net’te

NBA’de tarihi karar

İSTANBUL - 19 Aralık’ta oynanan ve Atlanta Hawks’ın Miami Heat’i uzatmada 117-111 yendiği karşılaşmada yapılan kural hatası nedeniyle NBA yönetimi maçın tekrarı kararını vererek tarihi bir olaya imza attı. Maçın uzatma dakikalarının bitimine 51.9 saniye kala Atlanta Hawks 114-111 öndeyken Shaquille O’Neal’ın yaptığı faul sonrasında tecrübeli pivotun kaçıncı faulü aldığı tespit edilmemişti. Normalde 5. faulle oyunda kalması gereken Shaquille O’Neal, skorboardda 6. faulü aldığı gözüktüğü için oyuna devam edememişti.
Haberin devamı www.ntvspor.net’te

Tayvan’da

TAİPEİ - Tayvan’da yapılan parlamento seçiminde ana muhalefet partisi, oyların yüzde 72’sini alarak ezici bir üstünlük sağladı. Tayvan’ı kendi toprağı sayan Çin’le birleşme yanlısı Milliyetçi Parti, 113 üyeli parlamentoda 81 milletvekiliyle temsil hakkı kazandı.İktidardaki Demokratik İlerleme Partisi’nin oy oranı ise yüzde 24’te kaldı. Parti, bu sonuçla meclise sadece 27 milletvekili sokabiliyor.

Ağır seçim yenilgisi, aynı zamanda Demokratik İlerleme Partisi’nin de lideri olan Devlet Başkanı Çen Şui-bian’ı istifaya zorladı. “Bütün sorumluluğu üstleniyorum” diyen Çen, utanç içinde olduğunu söyledi.

Bu sonuçların, Tayvan’ı Çin’e daha da yaklaştırması bekleniyor. Bu da Tayvan’ın bağımsızlık idealinden uzaklaşması anlamına geliyor.


Gazze’de Amerikan okuluna 2 günde 2 saldýrý

KUDÜS - Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahiya’daki Amerikan okulu, 48 saat içinde ikinci kez kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğradı.Maskeli, silahlı saldırganların okula girerek, çocukların servis araçlarından bazılarıyla bir özel aracı yaktığı, servis araçlarından birkaçını ve okuldaki bilgisayarları götürdüğü bildirildi.

Okul Müdürü Ribhi Salim, maskeli ve silahlı militanların, sabaha karşı girdikleri okulda, bir saat kalarak büyük zarar verdiklerini söyledi. Salim, saldırganların giderken, okul servis araçlarından 6’sını ateşe verdiklerini, okula yerleştirdikleri bir patlayıcınınsa etkisiz hale getirildiğini belirtti. Ribhi Salim, bunun eğitime yönelik bir saldırı olduğunu vurguladı.

Hamas hükümetinin İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İhab Hüseyin, saldırıyı kınadıklarını belirterek, bunun ABD Başkanı George Bush’un ziyaretiyle ilgili olabileceğini söyledi. Hüseyin, sebebi ne olursa olsun, bunun tepki göstermenin bir yolu olmadığını ve suç oluşturduğunu kaydederek, olayla ilgili soruşturma açtıklarını bildirdi.

Bush’un İsrail’e geldiği günün gece yarısı okul yine kimliği belirsiz saldırganlara hedef olmuş; saldırganlar, okula RPG mermisi atarak, büyük zarar vermiş ve tüm camların kırılmasına neden olmuştu.

Okul, yaklaşık 9 ay önce de yine saldırıya uğramıştı.12.01.2008 15:56:33

Müþerref: Halk isterse iktidarý býrakýrým

BERLİN - Almanya’da yayımlanan Der Spiegel dergisine açıklamalarda bulunan Müşerref, “Son 7 ya da 8 aydır yaşanan olaylardan sonra çekilmek en kolayı olurdu. Halkın çoğunluğunun beni istemediğine ikna olduğum gün, bir dakika durmam, giderim” ifadesini kullandı.1999’daki darbeyle iktidara gelen Müşerref, 6 Ekim 2007’deki tartışmalı seçimde yeniden seçilmişti.

Uluslararası Kriz Grubu ise yayımladığı raporda, Müşerref’i desteklemeye devam eden ABD’den de eski başbakanlardan Benazir Butto’nun ölümünde Pakistan liderinin sorumluluğu bulunduğunu kabul etmesi istenmiş, grubun Asya müdürü Robert Templer da, yapay olarak desteklenen bir generalin değil demokrasinin istikrarı sağlama ihtimalinin daha yüksek olduğunu kabul etmenin zamanının geldiğini söylemişti.

Templer, “Müşerref istifa etmezse gerilim artacak ve uluslararası toplum nükleer silahlara sahip bir Müslüman ülkenin iç savaşa sürüklendiği bir kabusla karşılaşabilecektir” demişti.

3 milyon Ýngiliz novovirüsle boðuþuyor

LONDRA - İngiltere Kamu Sağlığını Koruma Ajansı, geçen kış görülen vaka sayısının bu ayın başı itibarıyla ikiye katlandığını, novovirüsten etkilenen kişilerin 48 saat evlerinden çıkmamasının, virüsün yayılmasını önleme açısından büyük önem taşıdığını bildirdi.Ajans, bu yıl virüsün etkisini erken göstermeye başladığını, virüsün etkilediği kişi sayısının aslında üç milyonun da çok üzerinde tahmin edildiğini, rapor edilmiş her 1922 vakaya karşılık 1500 vakanın hastane kayıtlarına yansımamasının, gerçek rakamın ortaya çıkmasına engel teşkil ettiğini açıkladı.

Hastaneleri de zor durumda bırakan virüsün yayılmasını engellemek amacıyla birçok kentte hastanelerin bazı bölümlerinin kapalı olduğu bildirildi.

Kusma ve ishalle ortaya çıkan, kimi vakalarda ateşe de yol açan norovirüsün, özellikle bebeklerde ve yaşlılarda vücudun susuz kalmasına yol açarak tehlike yaratabildiği uyarısı da yapıldı.

Clooney ve Jolie Medeniyetler Ýttifaký’nda

MADRİD - 15-16 Ocak’ta Madrid’te yapılacak forumun açılışını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İspanya Başbakanı Jose Luis Zapatero, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun ve Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Jorge Sampaio yapacak.Dışişleri Bakanı Babacan, forumda kültürler arası diyalogun geliştirilmesine yönelik atmayı öngördükleri adımları içeren “bir ulusal plan” açıklayacaklarını söyledi.

İspanya ve Türkiye’nin eşbaşkanlığında ortaya atılan ve BM nezdinde yürütülen Medeniyetler İttifakı Projesinin 1. forumuna, 70’in üzerinde ülkeden 350 konuk katılacak.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi
Jorge Sampaio’nun açılışını yapacağı foruma, birçok ülkeden devlet ve hükümet başkanları, Dışişleri Bakanları, dini liderler, siyasetçiler, iş adamları, gazeteciler, kültür ve sanat dünyasından önemli isimler katılacak.

İspanya Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Medeniyetler İttifakı Dostluk Grubunda 70’in üzerinde ülkenin bulunduğunu kaydederek, ABD ve İsrail’in bu grubun içinde olmadığını, Vatikan’ın da foruma davet edilmediğini bildirdi.

Foruma katılacağı kesinleşenler arasında AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Cezayir Devlet Başkanı Abdülaziz Buteflika, Slovenya Cumhurbaşkanı Danilo Turk, Finlandiya Cumhurbaşkanı Tarja Halonen, Fas Dışişleri Bakanı Taib Fassi Fihir, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, İslam Konferansı Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu bulunuyor.

Medeniyetler İttfakı projesinin yayılması için medyatik isimleri çekmeyi amaçlayan foruma ayrıca, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, yazar Paulo Coelho, Nobel barış ödüllü Şirin Ebadi, Ürdün Kraliçesi Nur ile sinema dünyasından Antonio Banderas, George Clooney ve Angelina Jolie’nin de katılması bekleniyor.

CHP’li Küçük hastaneye kaldýrýldý

ÇANAKKALE - Partisinin kongre süreci nedeniyle kente gelen Küçük, parti binasında aniden rahatsızlanarak dengesini kaybetti.Diğer partililer tarafından hastaneye götürülen Küçük, orta kulak iltihabı şüphesiyle tedavi altına alındı.

Hastanenin Nöroloji Uzmanı Dr. Sıddık Baş, Küçük’ün tedavisinin sürdüğünü söyledi.

Baş, Küçük’ün sağlık durumunun iyi olduğunu ve pazartesi günü taburcu edileceğini kaydetti.

Komutan, Daðlýca’daki baskýn gecesini anlattý

VAN - Tabur komutanı Albay Dirik, baskın gecesi ve sonrasında yaşananları anlattı. Dirik ifadesinde, teröristlerin sızmasının her türlü çabaya karşı engellenemediğini ve göğüs göğüse çarpışma yaşandığını söyledi.21 Ekim’deki saldırıyla ilgili İdari Tahkik Heyeti’ne ifade veren tabur komutanı Kurmay Albay Onur Dirik, baskın gecesi ve sonrasında yaşananları anlattı. İfadesinde 20 Ekim gecesi saat 23.55’te termal kamera ile bölgede 5-6 kişilik terörist grubun görüntülendiğini, bunun üzerine teröristlerin havan ve topçu ateşi altına alındığını söyledi.

Albay Dirik, böylece baskının önlendiği ve terör örgütünün sızma yerlerini alamadığını anlattı. 21 ve 23 Ekim tarihleri arasında tabur ana üs bölgesi ve 2 ileri üs bölgesinin tümünü kapsayan ısrarlı taciz ve sızma girişimlerinin olduğunu kaydeden Albay Dirik, “Sızma girişimleri bertaraf edilmiştir. Keri Tepe’deki sızma ise her türlü çabalara karşın engellenemeyerek kayıplar verilmiştir” dedi.

Albay, Keri Tepe’deki askerlerin göğüs göğüse muharebe ettiğini, tepenin teröristler tarafından tamamen kontrol altına alınması üzerine sağ kalan askerlerin büyük çoğunluğunun gizlenerek “teslim ol” çağrılarına uymadığı, bir kısmının ise teslim olduğunu ifade etti.

Tabur Komutanı Dirik, olay öncesinde telsiz dinlemelerinde çok sayıda yeni telsiz kodunun kullanıldığı ve yeni grupların bölgeye girmeye çalıştığının tespit edildiğini aktardı.

Albay, bunun üzerine belirlenen 10 hedefin havan ve obüslerle bombalandığını söyledi.

ER YÜCE SORUMLU TUTULUYOR
12 askerin şehit olduğu hakkari Dağlıca baskınının ardından PKK tarafından kaçırılan 8 askerin tabur komutanı tarafından hazırlanan raporda, kaçırılma olayından Mardinli er Ramazan Yüce sorumlu tutuluyor.

Raporda, Yüce’nin kendi rızası ile silahıyla birlikte teröristlere teslim olduğu, arkadaşlarına da ‘teslim olun’ çağrısı yaptığı kaydedildi. Raporda, Er Yüce’nin baskından önce arkadaşlarıyla yaptığı konuşma da kanıt olarak yer alıyor.

Yüce konuşmalarında, “PKK bizden daha iyi, benim yerim burası değil dağlardır, ben onları çok seviyorum” diyor. Ayrıca olaydan bir gün önce terhis olan 4 askerin tabur merkezine indiği sırada “İnşallah gidemezsiniz, havaya uçarsınız” diye bağırdığı belirtiliyor.

Raporda, piyade uzman çavuş Halis Çağan için ‘mevzi değiştirme veya geri çekilme’ şansı bulunmasına rağmen teröristlerle birlikte gittiği kanaati yeralıyor. Yine er Fuat Başoda’nın da gönüllü olarak gittiği belirtiliyor. Askerler hakkında Van Askeri Mahkemesi’nde 6 ayrı suçtan dava açılmıştı.

Baykal’dan ilk ders: Ayný kaderi paylaþýyoruz

İSTANBUL - Baykal, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nca, parti üyesi gençlerin ideoloji ve politik donanımlarını güçlendirmek amacıyla hayata geçirdiği “Parti Okulu”nda ilk dersi verdi.Baykal, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nca, parti üyesi gençlerin ideoloji ve politik donanımlarını güçlendirmek amacıyla hayata geçirdiği “Parti Okulu”nda ilk dersi verdi. Konuşmasının ilk bölümünde siyaset ve Türkiye Cumhuriyeti kavramları üzerinde duran Baykal, siyasetin, insanoğlunun çok saygın, en temel ve çok önemli bir uğraşısı olduğunu söyledi.

Baykal, siyaset yapan kişinin, başkalarının sorunlarından kendini sorumlu tutması gerektiğini ifade ederek, “Eğer siz başkalarına bakarak bana ne diyorsanız, siyasette yeriniz yoktur. Başkalarının derdi sizinde derdiniz oluyorsa, o zaman siyaset dünyasına hoş geldiniz” dedi.

Siyasetteki “biz”in bilinçle ortaya çıktığını ve bu yönüyle diğer “biz”lerden ayrıldığını anlatan Baykal, sözlerine şöyle devam etti:

“Siyasetteki ‘biz’, bilinçle ortaya çıkan ‘biz’dir. Sizin içinize sindirdiğiniz, kendi kararınızla sahiplenme iradenizi ortaya koyduğunuz bir ‘biz’dir.

Türkiye Cumhuriyeti, bizim anlayışımıza göre bir ırk, kan, kafatası cumhuriyeti değildir. Türkiye Cumhuriyeti bir siyasi bilinç cumhuriyetidir. Ne demek siyasi bilinç cumhuriyeti? Bunu içine sindiriyorsan, bilinçli olarak bunu tercih etmişsen, bunun bir parçasıysan, sen Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçasısın. Kimse sana Türkiye Cumhuriyeti’ni dayatma durumunda değildir. Kimse Türkiye Cumhuriyeti’ni din, mezhep kriterlerine indirmek hakkına da sahip değildir.

Burada ortaklaşa yaşamayı kararlaştırmış olduğumuz bütün insanlar, hangi inançtan, mezhepten, etnik kökenden gelirse gelsin, hepimiz eşit hukuki statüde, eşit haklara, eşit kuruculuk gücüne sahip olarak ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçasıyız’ diyoruz. O nedenle Türkiye Cumhuriyeti, siyasi bir bilinç cumhuriyetidir. Burada hiç kimse, etnik kimliğinden dolayı bir mahcubiyet içine girmeden herkes kadar gururlu, başı dik bir biçimde, ‘ben Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçasıyım’ diyebilmektedir.”

CUMHURİYET’İN KURULUŞU
CHP Lideri Deniz Baykal, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranların bu dikkat ve duyarlılık içinde olduğunu belirterek, Cumhuriyet’in ortaya çıkış sebebinin, her açıdan dersler alınacak olağanüstü bir serüven olduğunu söyledi.

Bu projenin 80 yıla aşkın bir süredir Türkiye’yi bugünlere getirdiğini ifade eden Baykal, “Bugünlerde sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Bunu görüyoruz. Buna karşı da herkesin büyük bir görev ve bilinç duygusu içinde olması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Baykal, Türkiye Cumhuriyeti’nin efsanedeki “Anka Kuşu” gibi küllerinden yeniden doğduğunu ve büyük bir mucizenin gerçekleştiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

“Çok sıkıntılar, çileler çekilmiştir. Şimdi o sıkıntılar önümüze bambaşka kimliklerle, bambaşka niteliklerle ortaya çıkmakta ve şu anda karşı karşıya bulunduğumuz sorunların temelinde, bu büyük muhteşem yeniden inşa hareketinin o süreç içinde yarattığı sıkıntılar çok önemli bir yer tutmaktadır. Bunları biliyoruz.

Burada ‘bağımsız bir devlet kurmak üzere mücadele eden halka Türk Milleti denilir’ diyerek Mustafa Kemal yola çıkmıştır. Burada mücadele eden grubun içinde Arap’ı, Çerkez’i, Laz’ı var. Türk milleti tarifi, etnik ve ırki kimliklere indirgemeyi reddetmiştir. Ve bu tanımın içinde herkese yer var demiştir. Bunun sonucu bugün geldiğimiz noktada, hepimiz memnuniyetle görüyoruz, gerçekten Türk milleti tarifi içinde yer alan bir çok insan, gururla bu kimliği sahiplenmektedir.”

AYNI ACILARI ÇEKİYORUZ
Deniz Baykal, “bu kimliklerin içinde Kürt kimliğinin de bulunduğunu anımsatarak, Kürt soyundan geldiği halde kendini Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçası sayan milyonlarca insan bulunduğunu” söyledi. Baykal, sözlerine şöyle devam etti:

“Onlarla aynı hukuku, devleti paylaşıyoruz. Aynı fırsatları ve aynı güçlükleri paylaşıyoruz. Aynı acıları çekiyoruz. Siyasi bilinç devleti olarak bunu oturmak durumundayız. Cumhuriyet’in projesi budur. Bugün her kökenden insan, Türkiye’nin her yerinde yaşıyor. Bu anlayış Cumhuriyet’in anlayışıdır. Cumhuriyet’in özü budur. Kimsenin kimliğini ortadan kaldırmaya yönelik değil. Kimlikleri inkar etmek değil, tam tersine kimliklere bir saygı anlayışı içinde bir millet inşa etmek projesi, cumhuriyet projesidir ve bu proje çok büyük ölçüde oturmuştur. Bunu en son aşamasına taşımak hepimizin görevi ve sorumluluğudur bunu başaracağız. Devlet bir dinin devleti, bir etnik kimliğin devleti, bir ırkın devleti kesinlikle olmayacaktır.”

Milyonerlerden ses yok, kayýp büyüyor

ANKARA - Yılbaşı milyonerlerinin 10 günlük kaybı 65 bin 510 YTL’ye ulaşırken, Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü Recep Biçer, “Talihlilerimizin herhalde paraya ihtiyacı yok” diye espri yaptı.Büyük ikramiyenin 25 milyon YTL olduğu yılbaşı özel çekilişinde, çeyrek bilete isabet ederek, dörde bölünen büyük ikramiye İstanbul’da 2, Gaziantep ve Mersin’de de birer kişiye 6 milyon 250 bin YTL kazandırdı.

İstanbul’daki talihlilerden biri, 3 Ocak’ta, banka kanalıyla ikramiyesini tahsil ederken, diğer 3 talihli ise bugüne kadar ortaya çıkmadı.

PİYANGOCULAR DA ŞAŞKIN
Büyük ikramiye talihlilerinin bu kadar uzun sürede ikramiyelerini almaması, Milli Piyangocuları da şaşkına çevirdi.

Talihlilerden en fazla birinin ikramiyesini geç aldığı dönemler görüldüğünü, ancak ilk defa 4 talihliden 3’ünün belli olmadığı bir süreç yaşandığını kaydeden Milli Piyango yetkilileri, bu durumun sahte talihlilerin ortaya çıkmasına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Yetkililer, daha önce Yozgat’ta kendisini büyük ikramiye talihlisi olarak tanıtan kişiyi de buna örnek gösteriyor.

Bu arada büyük ikramiyenin sürekli olarak çeyrek bilete çıktığı 2002 yılından bu yana talihliler, ikramiyelerini şu tarihler itibariyle aldılar:
-2002 çekilişi: 2 Ocak (3), 3 Ocak (1).
-2003 çekilişi: 2 Ocak (2), 5 Ocak (1), 7 Ocak (1).
-2004 çekilişi: 4 Ocak (1), 6 Ocak (3).
-2005 çekilişi: 2 Ocak (1), 3 Ocak (3).
-2006 çekilişi: 4 Ocak (1), 5 Ocak (2), 8 ocak (1).
-2007 çekilişi: 3 Ocak (1).

KAYIP BÜYÜYOR
Öte yandan Milli Piyangoda büyük ikramiye kazanan talihlilerin henüz çeklerini almaması nedeniyle uğradıkları toplam kayıp 65 bin 510 YTL’yi buldu.
1 yıllık mevduata verilen faize göre yapılan hesaplama çerçevesinde, 1 Ocak’ın resmi tatil olması nedeniyle tahsilat yapılamayacağı dikkate alındığında, takip eden 10 günlük sürede, her talihli 21 bin 837 bin YTL faiz gelirinden oldu.
Pazartesi gününe kadar bu tutar, toplamda 78 bin 612 YTL’ye, her talihli için de 26 bin 204 YTL’ye ulaşacak.

GENEL MÜDÜRDEN UYARI
Bu arada 3 talihlinin henüz ikramiyelerini almamasına, “Talihlilerimizin herhalde paraya ihtiyaçları yok” şeklinde esprili bir yaklaşım gösteren Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü Recep Biçer, yılbaşı çekilişi için bilet alanları, listelere yeniden bakmaları konusunda da uyardı.

Biçer, İdarenin, büyük ikramiyeleri, talihlilerine biran önce ödemek istediğini, ancak şu ana kadar idareye sadece 1 kişinin başvurduğunu vurguladı.

Recep Biçer, “Bu şartlarda ikramiye kazananların listelere doğru dürüst bakmadıkları için büyük ikramiye kazandıklarını bilmediklerini düşünüyoruz. Bu nedenle yılbaşı bileti alanlar ve biletlerini muhafaza edenler, listeleri tekrar kontrol etsinler. Milli Piyangonun internet sitesine de girerek, ikramiye kazanıp, kazanmadıklarına ilişkin sorgulamada bulunabilirler. Bizim, talihlilerimizi beklemekten başka yapacak bir şeyimiz yok” dedi.

Irak gazý Türkiye üzerinden Avrupa’ya gidecek

ANKARA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Bağdat’ın kuzeyindeki 5 sahadan üretilecek 280 milyar metreküp rezerve sahip Irak gazının, Türkiye üzerinden Avrupa’ya ihraç edilmesinin planlandığını bildirdi.Bakan Güler, CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek’in yönelttiği soru önergesine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan adına yazılı yanıt verdi. Güler, Irak gazının Türkiye’ye taşınmasıyla ilgili İstanbul’da 9 Mart 2007’de yapılan “Türkiye-ABD-Irak Üçlü Enerji Çalışma Grubu” toplantısına, TPAO ve BOTAŞ temsilcilerinin de katıldığını, Türk heyetine kendisinin, ABD heyetine ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matthew Bryza, Irak heyetine ise Irak Doğalgaz Boru Hattı Şirketi Genel Müdürü Salah Aziz Karım’ın başkanlık ettiğini kaydetti.

Toplantıda, öncelikli olarak Irak enerji güvenliğinin önemi üzerinde durulduğunu, tarafların, enerji alanında işbirliğinin geliştirilmesinde mutabık kaldığını belirten Güler, “Toplantılar sonucunda TPAO ve SHELL’in birlikte doğalgaz üretmesi tartışılmıştır. Ancak, toplantıya SHELL şirketinden temsilci katılmamıştır” dedi.

Bağdat’ın kuzeyindeki 5 sahadan üretilecek toplam 280 milyar metreküp rezerve sahip Irak gazının, Türkiye üzerinden Avrupa’ya ihraç edilmesinin planlandığını bildiren Güler, şunları kaydetti:

“TPAO, BOTAŞ, TEKFEN ve SHELL şirketleri arasında, Irak’ta bazı gaz sahalarının üretimi ve Avrupa’ya gaz ihracatı projesi üzerinde çalışmak üzere, 7 Haziran 2005’te bir mutabakat zaptı imzalandı. Devletler arası olması nedeniyle bu toplantıya SHELL şirketi katılmadı, Çalık Enerji’nin söz konusu projeye ortaklığı da gündeme gelmedi. Türkiye, toplantıda, merkezi Irak hükümetinin muhatap alınacağını ısrarla vurguladı.”

Ýstanbul’da 7, Çukurca’da 6 PKK’lý yakalandý

ANKARA - İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele şube müdürlüklerine bağlı ekipler, Ümraniye, Küçükçekmece ve Bağcılar’da 3 ayrı adrese operasyon yaptı.Terör örgütü PKK/Kongra-Gel’in kamplarında bomba ve sabotaj eğitimi alarak, sansasyonel eylem yapmak için İstanbul’a gönderildikleri bildirilen kişilere yönelik İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele şube müdürlüklerine bağlı ekiplerince çalışma başlatıldı.

Çalışmalar çerçevesinde Ümraniye, Küçükçekmece ve Bağcılar’daki 3 ayrı adrese operasyon yapan ekipler, terör örgütüyle bağlantılı olan ve bombalı eylem yapmak istedikleri öne sürülen 7 kişiyi gözaltına aldı.

Şüphelilerin üstlerinde ve yakalandıkları evlerde yapılan aramalarda, çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildi.

PKK GENÇLİK SORUMLUSU YAKALANDI
Hakkari’nin Çukurca ilçesinde aralarında terör örgütü PKK’nın sözde gençlik yapılanması bölge sorumlusunun da bulunduğu 6 kişi yakalandı.

Hakkari Emniyet Müdürlüğü ile Hakkari ve Şırnak İl Jandarma Komutanlığı, “Hakkari, Şırnak, Mersin ve İstanbul başta olmak üzere yurdun çeşitli bölgelerinden lise ve üniversite çağındaki gençleri kandırarak terör örgütü PKK’ya katılmaya teşvik eden, kamplarına eleman gönderen ve propagandasını yapan örgüt mensuplarına yönelik” ortaklaşa bir operasyon düzenlendi.

Operasyon sonucunda Çukurca’da aralarında PKK terör örgütünün sözde gençlik yapılanması bölge sorumlusunun da bulunduğu 6 kişi yakalandı. Yakalananlardan adli makamlara sevk edilen F.O, N.B ve G.Y “Terör örgütüne üye olmak, yardım ve yataklık yapmak’ iddiasıyla tutuklandı, N.K ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. R.Y. ve D.K. hakkındaki soruşturma devam ediyor.

Şırnak’ta 2 terörist teslim oldu, Şırnak ve İstanbul’da 2 terörist yakalandı. Böylece son iki gün içinde yakalanan ve teslim olan PKK’lı sayısı 18’e yükseldi.

Bu arada, İstanbul’un Ümraniye ilçesinde, Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist (TKEP/L) terör örgütü mensubu bir terörist yakalandı.

Norovirüs salgýný: 3 milyon hasta var

Baasçýlardan arýndýrma dönemi kapanýyor

BAĞDAT - Yasanın yürürlüğe girmesiyle, çoğu Sünni olan eski Baas Partisi üyeleri, geçmişteki tecrübeleri gözönünde bulundurularak, eski görevlerine dönebilecek. ABD, ulusal uzlaşma çabaları çercevesinde, Sünnilerin siyasi sürece dahil olmaları için, Maliki hükümetine bu yasayı Meclis’ten geçirmesi için baskı yapıyordu. 2003 yılındaki işgal sonrası çıkarılan Baas’tan arındırma yasası ile, Baas Partisi üyesi oldukları gerekçesiyle binlerce Sünni’nin ordu ve hükümetteki görevlerine sona verilmişti.

Birkaç tuþla gizli numaradan kurtulun

ADANA - GSM operatörleri tarafından 1 Ocak 2008’den itibaren “gizli numaradan aranmayı engelleme servisi” ücretsiz olarak hizmete sunuldu. Ancak, servisten yararlanmak için hattın kullanıcısı tarafından aktif hale getirilmesi gerekiyor. Bu nedenle çok sayıda hat kullanıcısı, halen gizli numaradan aranabiliyor.Servisi aktif hale getirmek için Turkcell ve Avea’da, aranacak numara olarak *253# yazıp, arama tuşuna basmak yeterli oluyor. Servisi iptal etmek için ise #253# yazarak işlemi tekrarlamak gerekiyor.

Vodafone’da ise önceden alınmış olan 6 haneli şifre, ardından bir boşluk ve “GIZLINUMARAYAKAPALI AC” yazıp, 7048’e kısa mesaj göndermek gerekiyor. Servis iptali ise aynı işlem “GIZLINUMARAYAKAPALI KAPAT” yazarak yapılıyor.

Servis ayrıca, üç GSM operatörünün internet sitelerinde kullanıcı girişi yapılarak veya satış noktalarına başvurularak da aktif hale getirilebiliyor.

Adam&Eve en iyi dizayn oteli seçildi

ANTALYA - Antalya’nın Belek beldesinde 2 yıl önce açılan Adam&Eve Hotel, 14. Dünya Seyahat Ödülleri (World Travel Awards-WTA) sıralamasında, “Dünyanın En İyi Dizayn Oteli” (World’s Leading Design Hotel) ödülüne layık görüldü.Turks&Caicos Adaları’nda gerçekleşen organizasyonda çok sayıda ülkedeki seyahat acentelerinin oylarıyla belirlenen ödül, World Travel Awards yetkilisi Khalil El-Mouelhy tarafından, Kayı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Talha Görgülü’ye teslim edildi.

“Dünyanın en seksi oteli” sloganıyla tanıtılan ve 88 metreyle “Dünyanın en uzun barı”na sahip olan Adam&Eve Hotel, Fashion TV tarafından “Dünyanın En İyi Dizayn Oteli” ve The Times gazetesince “Avrupa’nın En Cool Oteli” seçilmişti.

Otel, Conde Nast Traveller dergisinin “Dünyanın en popüler otelleri” listesinde de yer almıştı.

Adam&Eve resimleri için tıklayın

‘Acele’ kamulaþtýrmaya iptal davasý

İZMİR - Ege Çevre ve Kültür Platformu Dönem Sözcüsü Avukat Arif Ali Cangı, kamulaştırma kararından etkilenen 35 parselden 14’üne sahip olan köylülerin, kararın iptali için Danıştay’da iptal davası açtığını bildirdi.Cangı, Bakanlar Kurulunun kararının, dosya üzerinden yürütmesinin durdurulmasının talep edildiği dava dosyasında, şu ifadelere verildiğini belirtti:

“Kamulaştırmanın anayasa ve Kamulaştırma Yasasına aykırı olarak devlet ve kamu tüzel kişisi lehine değil, özel bir şirket lehine yapılmış olması, İzmir’in su havzasını kirletme riski taşıyan altın madeninin işletilmesi amacıyla alınmış olması ve dolayısıyla kamu yararı olmadığı, mülkiyet hakkının özüne dokunur nitelikte olması nedeniyle açıkça hukuka aykırı olması ve kararın uygulanmasının giderimi olanaksız zararlar doğuracağından, davalı idarenin savunması alınmadan, dosya üzerinden
yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesi istenmiştir.

Efemçukuru yöresini yaşanmaz hale getirecek, İzmir’i susuz bırakacak, içme suyu havzasını kirletecek olan Eldorado Gold’un (Tüprag Metal Madencilik AŞ) Efemçukuru Altın Madenini işletmesinin, Milli Müdafaa Mükellefiyetleri Yasasının uygulanmasındaki yurt savunmasıyla hiçbir ilgisi olamaz. Acele bir hal de bulunmamaktadır.

8 yıldan bu yana başvurulmayan kamulaştırma işleminin acele yapılması, acele kamulaştırma kurumunun amacına aykırıdır. Öngörülen faaliyetle ilgili özel yasadaki kamulaştırma acele değil, olağan kamulaştırmadır.

Ayrıca anayasada ve yasada yazıldığı gibi kamulaştırmadan yararlanacak olan devlet ve kamu tüzel kişisi değil, bir özel hukuk tüzel kişisidir. İşlemin uygulanması halinde yapılacak işletme sonunda, İzmir’in su havzasının, Çamlı Barajı’nın kirleneceği bilirkişi raporlarıyla kanıtlanmıştır. İşlem kamu yararına aykırıdır.”

Cangı, açıklamasında kalan parsellerin sahiplerinin de gelecek hafta içinde dava açmalarının beklendiğini de kaydetti.

Alevilerin Baþbakanlýk’a açtýðý dava reddedildi

ANKARA - Ankara 6. İdare Mahkemesi, Cem Vakfının, “Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi, ibadet için genel bütçeden pay ayrılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Alevi inanç önderlerine kadro tahsis edilmesi” taleplerini reddeden Başbakanlık kararının iptal istemini oy birliğiyle reddetti.Kararda, uyuşmazlıkta “Alevilerin din ve inançlarını açıklama özgürlükleri bakımından engellendikleri veya bir başka inanç biçimini benimseme yönünde baskıya maruz kaldıklarını gösteren güncel ve somut olayları ortaya koyamadıklarına” yer verildi. Kararda, “Dinsel normla, hukuksal norm arasında kurulmaya çalışılan dengenin giderek laik devlet ilkesinden uzaklaşmaya, farklı inanç biçimlerinin törpülenmesine ve nihayet din ve inanç özgürlükleri de sınırlandırmalara yol açabilir” denildi.

Cem Vakfı avukatları, 2 bin kişi adına, “Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi, ibadet için genel bütçeden pay ayrılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Alevi inanç önderlerine kadro tahsis edilmesi taleplerini” reddeden 19 Ağustos 2005 tarihli Başbakanlık kararının iptali istemiyle Ankara 6. İdare Mahkemesi’nde dava açmıştı.

6. İdare Mahkemesi davayı esastan karara bağladı. Mahkeme, Başbakanlık kararının iptal istemini oy birliğiyle reddetti.

Ankara 6. İdare Mahkemesi’nin kararında, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ve Anayasa’nın 128. maddeleri delaletiyle çıkarılan kamu görevlilerine ilişkin mevzuat hükümleri uyarınca, cami ve mescit dışında bir yerin ibadethane olarak kabul edilmesi ve Alevi inancının gereği olan ibadetin icrası için kamu görevlisi istihdam edilmesi ve bu konuda verilecek hizmetler için genel bütçeden ödenek ayrılmasının mümkün olmadığını kaydetti.

ÇÖZÜMLENMESİ MÜMKÜN DEĞİL
Kararda, dava konusu taleplerin yeni yasal düzenlemeler yapılmaksızın salt iç hukukta yürürlükte olan mevzuata göre çözümlenmesinin mümkün bulunmadığı vurgulandı.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “Düşünce, Vicdan ve Din Özgürlüğü” başlıklı 9. maddesine yer verilen kararda, genel hatlarıyla, “bir din ve inanca sahip olmak (içsel) ve bu din, inancın gereklerini tek başına veya toplu olarak kamu düzenine aykırı olmamak üzere dilediği yerde icra etmek (dışsal)” olarak tanımlanabilen din ve inanç özgürlüğünün, Anayasa’nın 10, 14. ve 24. maddelerinde düzenlendiği ve bu maddelerin uluslararası antlaşma hükümlerine paralellik içerdiği belirtildi.

Aleviliğin, AİHS’nin 9. maddesi kapsamına girdiği konusunda herhangi bir tartışma bulunmadığı ve Türkiye’deki uygulamalar bakımından bu konuda tereddüt bulunmadığı ifade edilen kararda, şunlar kaydedildi:

“Mahkeme içsel ve dışsal alan boyutunda bir din ve inanca yönelik eleştiri ve tacizlerin din ve inanç özgürlüğünü tehlikeye sokacak bir düzeye ulaşması halinde kamu güçlerinin bu duruma kayıtsız kalmasının devletin sorumluluğunu gerektirdiğini ve dışsal boyutta din ve inancını açıklama özgürlüğü sınırlandırılmalarının ise müdahalenin varlığı, yasallık, meşru amaç ve demokratik toplumda zorunluluk kriterleri bakımından incelediğini benimsemektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda devletin dinine ilişkin bir hükme yer verilmemiştir. Uyuşmazlıkta Alevilerin din ve inançlarını açıklama özgürlükleri bakımından engellendikleri veya bir başka inanç biçimini benimseme yönünde baskıya maruz kaldıklarını gösteren güncel ve somut olaylar da ortaya koyulmamaktadır.”

VERGİ VE HİZMET İLİŞKİSİ
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin üyesi olmadıkları bir kilisenin dinsel faaliyetlerinin finansmanına katkıda bulunmaları konusunda, doğrudan doğruya bir kilise için toplanan verginin o kiliseye üye olmayan kişilerden alınmasını AİHS’in 9. maddesinin ihlali olarak gördüğü, ancak kilisenin seküler (ölüm, evlendirme... gibi) faaliyetlerine katkıda bulunmayı (Kurtannus-Finnlandiya) veya nerede harcanacağı belli olmaksızın genel mahiyette vergi toplanmasını ihlal niteliğinde görmediği vurgulanan kararda, şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye Cumhuriyeti’nde de Diyanet İşleri Başkanlığına vatandaşlardan genel mahiyette toplanan vergilerden pay ayrılmaktadır ki bu haliyle mahkeme kararlarına aykırılıktan bahsedilemez. Kaldı ki aksi görüşün benimsenmesi halinde silahlanmaya, savaşa, nükleer enerjiye, teknolojiye karşı olan kişilerin bu inançları çerçevesinde ayrı ayrı vergilendirilmeleri gerekebilir ki, bu durumda vergi toplanması gerekenlerin tespiti bakımından çözümsüzlük oluşturacağı ve kamu düzeninin sağlanamayacağı aşikardır.”

POZİTİF AYRIM TALEP EDİLİYOR
Din ve inanç özgürlüğü bakımından esas ve ideal olanın, söz konusu özgürlüklere mümkün olduğunca müdahale etmemek olarak tanımlandığı ve bunun “devletin negatif ödevi” olduğu vurgulanan kararda, şu değerlendirme yapıldı:

“Bir başka deyişle ideal olan nötr bir devlet düzeninin varlığıdır. Bu anlamda eşitlik ilkesi ile amaçlanan, farklılıkların yok edilmesi değil, farklı gruplara tanınan imtiyazların önlenmesidir.

Oysa dava konusu uyuşmazlıkta davacılar, İslam inancına sahip olmakla birlikte İslam’ın farklı bir yorumu ve uygulamasını benimseyen Alevi topluluğu adına pozitif bazı ayırımlar talep etmekte ve Diyanet İşleri Başkanlığınca Sünnilere tanındığını iddia ettikleri ayrıcalıkların kendilerine de tanınmasını istemektedirler. Aleviliğin ciddi, tutarlı bir dini inanç ve İslam’ın bir yorumu olduğu ve geniş kitleler tarafından benimsendiği hususunda duraksama bulunmamaktadır.

Ancak, Din ve İnanca Dayalı Her Türlü Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılığın Kaldırılması Bildirgesi’nde belirlenen genel prensipler bakımından da olaya bakıldığında, Aleviler arasında da inanç ve uygulama biçimleri ve kendilerini tanımlamada farklılıklar bulunduğu, bu durumun davacılar tarafından da kabul edildiği gerçeği karşısında davacıların uyuşmazlığa konu olan taleplerinin tüm Aleviler tarafından benimsendiğine ilişkin somut veriler de mevcut değildir.”

TEMYİZ HAKKI VAR
Kararda, davacı Cem Vakfı’nın beklenti ve taleplerinin ayrı ayrı devlet eliyle kamu hizmeti olarak sunulması halinde bu konularda, “Diyanet İşleri Başkanlığınca kamusal alan düzenlemeleri bakımından kullanılan kamu gücü ve takdir yetkisinin farklı inanç sahibi gruplar açısından manevi anlamda ne ölçüde tatmin edici olduğu noktasında tartışmalara yol açabileceği” kaydedildi.

“Dinsel normla, hukuksal norm arasında kurulamaya çalışılan dengenin giderek laik devlet ilkesinden uzaklaşmaya, farklı inanç biçimlerinin törpülenmesine ve nihayet din ve inanç özgürlükleri de sınırlandırmalara yol açabileceği” ifade edilen kararda, davacı Cem Vakfı’nın, farklılıklarından yola çıkarak açtıkları bu davanın amaçlarıyla çelişeceği sonucuna varıldığı belirtildi.

Alevi vatandaşlara din hizmetlerinin kamu hizmeti olarak sunulması, ayrıca devlet kamu hizmetlerine atanacaklar hakkında belirlenen genel ve objektif kriterler dışında cemevlerine Alevilerce yetkinliği kabul edilen kişilerin kamu görevlisi olarak atanması, Alevilerin Diyanet İşleri Başkanlığı’nda temsil edilmesi ve genel bütçeden cemevi yapımı ve diğer hizmetler için ödenek ayrılması yolundaki istemlerin karşılanmasına ilişkin taleplerinin reddi yolundaki dava konusu işlemin mevzuata aykırı olmadığı ifade edilen kararda, davanın oy birliğiyle reddine karar verildiği kaydedildi.

Cem Vakfının kararı temyiz etmesi halinde dosya Danıştay’a gidecek.

Nijerya’da tanker faciasý: 30 ölü

LAGOS - Polis ve görgü tanıkları, Nijerya’nın güneyindeki Port-Harcourt’ta petrol yüklü tankerin patladıktan sonra yanmaya başlaması yüzünden ilk belirlemelere göre 30 kişinin öldüğünü aktardı. Yetkililerse henüz olayla ilgili ayrıntılı bilgiye sahip olmadıklarını duyurdu.Petrol tankerinin patlamasının, dün yine aynı limanda demirli bir petrol tankerinde çıkan yangının ardından meydana geldiğine dikkat çekiliyor. Dünkü patlamanın sorumluluğunu, Nijer Deltasını Özgürleştirme Hareketi (MEND) adlı örgüt üstlenmişti.

Malatya’da ihbar mektubu skandalý

İSTANBUL - Malatya Cumhuriyet Savcılığı, Emre Günaydın’ın, İl Jandarma Komutanı ve Günaydın’ın hastanede tedavi gördüğü sırada görevli üsteğmen ile telefonda görüştüğü şeklindeki ihbar mektubunu, gereğinin yapılması için 20 Eylül 2007’de 2. Ordu Komutanlığına gönderdi.İhbar mektubuna, 3 ay sonra adli müşavirlikten yanıt geldi. Dilekçeyi gönderen kişinin adı, soyadı ve adresinin belli olmaması nedeniyle mektubun işleme konulmadığı hatta askeri savcılığa dahi gönderilmediği ortaya çıktı.

Bu duruma tepki gösteren müdahil avukatlar, suç ihbarına dilekçe muamelesinin yapılamayacağını belirttiler ve sanık Emre Günaydın ile ihbarda adı geçen kişilerin telefon dökümlerinin istenmesi halinde ihbarın ciddi olup olmadığının ortaya çıkartılabileceğini vurguladılar.

Ýstanbul’da 7 PKK’lý yakalandý

ANKARA - İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele şube müdürlüklerine bağlı ekipler, Ümraniye, Küçükçekmece ve Bağcılar’da 3 ayrı adrese operasyon yaptı.Terör örgütü PKK/Kongra-Gel’in kamplarında bomba ve sabotaj eğitimi alarak, sansasyonel eylem yapmak için İstanbul’a gönderildikleri bildirilen kişilere yönelik İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele şube müdürlüklerine bağlı ekiplerince çalışma başlatıldı.

Çalışmalar çerçevesinde Ümraniye, Küçükçekmece ve Bağcılar’daki 3 ayrı adrese operasyon yapan ekipler, terör örgütüyle bağlantılı olan ve bombalı eylem yapmak istedikleri öne sürülen 7 kişiyi gözaltına aldı.

Şüphelilerin üstlerinde ve yakalandıkları evlerde yapılan aramalarda, çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildi.

Emniyette sorguları tamamlanan 7 kişi Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesine sevk edildi.

Şırnak’ta 2 terörist teslim oldu, Şırnak ve İstanbul’da 2 terörist yakalandı. Böylece son iki gün içinde yakalanan ve teslim olan PKK’lı sayısı 6’ya yükseldi.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan terörle mücadeleye ilişkin duyuruya göre, Şırnak’ın İdil ilçesinde, 1 terörist dün güvenlik güçlerine teslim oldu.

Şırnak’ın Silopi ilçesinde ise dün 1 terörist teslim oldu.

Mardin’in Dargeçit ilçesi dağlık arazi kesiminde dün arama ve tarama faaliyeti icra eden güvenlik güçlerince, teröristlerce kullanılan 3 ayrı sığınakta 1 adet el bombası muhtelif gıda maddesi ve yaşam malzemesi ele geçirildi.

Batman’da dün 1 terörist teslim olmuş, Hakkari’de de 1 terörist yakalanmıştı.

Batman’ın Gercüş ilçesinde bir terörist dün güvenlik güçlerine teslim olmuştu. Güvenlik güçleri, Hakkari’nin Çukurca ilçesinde de bir teröristi yakalamıştı.

Bu arada, İstanbul’un Ümraniye ilçesinde, Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist (TKEP/L) terör örgütü mensubu bir terörist yakalandı.

Bush: Irak’ta baþarýmýz Ortadoðu için önemli

KUVEYT - Bush, çıktığı Ortadoğu gezisi çerçevesinde geldiği Kuveyt’te 9 bin Amerikan askerini barındıran Arifcan kampını ziyaret etti.ABD Başkanı, askeri kampı ziyaretinde, Irak’taki Amerikan birliklerinin komutanı General David Petraeus ve Büyükelçi Ryan Crocker’den brifing aldı.

Bush, Kuveyt’teki bu en büyük askeri kampta yaptığı konuşmada, 2008 yılının daha büyük bir gelişme getirmesi için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini söyledi.

Başkan Bush, Irak’a bir yıl önce yapılan Amerikan askeri yığınağının Irak’ı “ümidin geri döndüğü bir yer” haline getirdiğini söyledi ve “ABD’nin dostlarına arkasını dönmemesi gerektiği” uyarısında bulundu.

Irak’tan Temmuz’a kadar 30 bin askerin çekilmesi planlarına atfen Bush, açıkladıkları planları uygulayacaklarını ifade etti. Irak’tan daha fazla Amerikan askerinin çekilmesi konusunda henüz karar verilmediğini belirten Bush, Irak’taki asker sayısının azaltılmasının, bu bölgenin durumuna bağlı olacağını ve bu kararı martta tavsiyede bulunacak General Petraeus’a bırakacağını söyledi.

Irak’taki en üst düzey iki yetkili olan Petraeus ve Büyükelçi Crocker, Kongreye martta Irak’taki savaşla ilgili rapor sunacak. İkilinin geçen yıl eylülde sunduğu rapordan sonra Bush, temmuza kadar askerlerin bir bölümünü geri çekebileceğini, ancak bu ülkedeki asker sayısını yaklaşık 130 binde tutumaya devam edeceğini söylemişti.

Irak hükümetinin kaydettiği ilerlemeleri de savunan Bush, ancak hükümetin daha yapması gereken çok iş bulunduğunu belirtti. Bush, İran ve Suriye’den de, Irak’taki şiddetin önüne geçilebilmesi için daha fazlasını yapmalarını istedi.

IRAK’TAKİ SALDIRILAR İÇİN İRAN’A SUÇLAMA
Irak’taki ABD güçlerinin komutanı Orgeneral David Petraeus da, “Irak’ta İran kökenli patlayıcılarla düzenlenen saldırıların son günlerde hızla arttığını” söyledi.

Petraeus, İran’dan Irak’a sokulan silah miktarında toplamda düşüş olduğunu, ancak Tahran ile bağlantılı patlayıcılarla düzenlenen şiddet eylemlerinde son günlerde 2-3 kat artış olduğunu ifade etti. Orgeneral Petraeus, “Açıkçası bunun neden olduğunu belirlemeye çalışıyoruz” dedi.

ABD İran’ı, bu tür patlayıcılar arasına giren ve yüzlerce Amerikan askerinin ölümüne sebep olan yol kenarı mayınları (EFP) konusunda sürekli suçluyor.

Başkan George Bush da kamptaki konuşmasında İran’ı suçlayarak, “İran’ın şiddet kışkırtıcılığını ortaya çıkardık. İranlı ajanlar elimizde gözaltında. Bunlardan, İranlıların aşırı gruplara yaptığı eğitim ve silah yardımı konusunda hayli bilgi aldık” dedi.

PKK iki günde 6 fire verdi

ANKARA - Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan terörle mücadeleye ilişkin duyuruya göre, Şırnak’ın İdil ilçesinde, 1 terörist dün güvenlik güçlerine teslim oldu.Şırnak’ın Silopi ilçesinde ise dün 1 terörist teslim oldu, 1 terörist güvenlik güçlerince yakalandı. İstanbul’un Ümraniye ilçesinde, dün, Türkiye Komünist Emek Partisi/Leninist (TKEP/L) terör örgütü mensubu bir terörist yakalandı.

Mardin’in Dargeçit ilçesi dağlık arazi kesiminde dün arama ve tarama faaliyeti icra eden güvenlik güçlerince, teröristlerce kullanılan 3 ayrı sığınakta 1 adet el bombası muhtelif gıda maddesi ve yaşam malzemesi ele geçirildi.

Batman’da dün 1 terörist teslim olmuş, Hakkari’de de 1 terörist yakalanmıştı.

Batman’ın Gercüş ilçesinde bir terörist dün güvenlik güçlerine teslim olmuştu. Güvenlik güçleri, Hakkari’nin Çukurca ilçesinde de bir teröristi yakalamıştı.

‘Kanla boyanan bayrak’a inceleme

İSTANBUL - Taraf gazetesinin haberine göre, Kırşehir’de bir grup lise öğrencisinin kendi kanlarıyla çizdiği Türk Bayrağı’nı Genelkurmay’a göndermeleri ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın da bunu “Biz böyle büyük bir milletiz” diyerek onaylaması tartışma yarattı. Kırşehir Valiliği konuyu incelemeye aldı.Kırşehir İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Kazım Kaya, Taraf’a kendilerinin de valiliğin de konuyu incelemeye aldığın belirterek şunları söyledi: “Biz derhal konuya el attık ve soruşturduk. Şimdi elimizde bununla ilgili rapor var. Öğrenciler bu işi okul dışında yapmışlar. Her iki okulun müdürü de dinlendi. Her iki idarecimize de bundan neden üst yönetimin bilgisi olmadığı soruldu. Müdürlerimizin ikisi de bu olaydan kendilerinin de haberleri olmadığını söyledi. Sayın valimiz Ankara’da ama konuyla ilgili bilgisi var. Ve her iki okul yöneticisiyle telefonla da görüştü.”

YÖNLENDİREN VAR MI?
Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Kaya, “Öğrencilerin ifadesine başvuruldu mu?” sorusu üzerine de “Henüz değil. Ancak sadece iki okul değil, başka okullardan da çocuklar varmış. Ama sadece çocukların kendi kararları mı yoksa onları yönlendiren olmuş mu, bu önem kazanır. Tüm bunlar hafta başından itibaren netleşir”.

VAHİM OLAY
Kanla yapılmış bayark olayına, özellikle Genelkurmay Başkanı’nın tutumuna Prof. Dr. Baskın Oran şu tepkiyi gösterdi:

“Bu çocukların kendi vücutlarını kanatarak böyle bir şey yapmış olmaları ürpertici. Ama asıl vahim olan Genelkurmay Başkanı’nın kanla yapılmış bayrağı çok makbul sayması. Çünkü kan meselesi daha önce her fırsatta çokça gündeme getirildi ve buna şimdi de devam ediliyor.

Bu konu, “Türk milleti” dediğimiz olayın kan üzerine oturup oturmadığı meselesini de akla getiriyor. Kürt’e, Ermeni’ye, Yahudi’ye hakaret ettiğinde 301’den yargılanmıyorsun. Bu son olay bu anlayışın da şaşmaz göstergesi. Genelkurmay Başkanı’nın yol açtığı bu vehamet, aslında milliyetçi şartlandırmanın nasıl ilkokul çocuklarına kadar yaygınlaştığını gösteriyor.”

Kırşehir’de bir grup öğrenci, Hakkari Dağlıca’da şehit edilen 13 askerin anısına, parmaklarından akıttıkları kanlarla yaptıkları Türk bayrağını Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a göndermişti.

ÇERÇEVELETİP BÜYÜKANIT’A GÖNDERDİLER
28 Kasımda bir araya gelen Anadolu Öğretmen Lisesi ve Hacı Fatma Erdemir Anadolu Lisesi öğrencileri, Türkiye’de meydana gelen terör olaylarına tepki göstermek amacıyla parmaklarından akıttıkları kanlarla Türk bayrağı yaptılar. Gençler daha sonra kanlarından yaptıkları Türk bayrağını çerçeveleterek Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a gönderdiler.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, bir televizyon kanalı tarafından düzenlenen “Terörle Mücadele Kahramanlarına Destek Kampanyası”nın finalinde yaptığı konuşmada, öğrencilerin kanlarıyla yaptığı Türk bayrağından söz etmişti. Orgeneral Büyükanıt, duygularını şöyle dile getirmişti:

“Bakın şimdi size bir şey göstereceğim. Bu bir Türk bayrağıdır. Bir özelliği var. Bir grup genç tarafından kanlarıyla yapılmıştır. Biz büyük bir milletiz. Ve gerçekten şehitlerimiz kutsal amaç uğruna şehit olmuşlardır, yaşadığımız ülkenin birlik ve bütünülüğünü koruyabilmek için... Onların aileleri bizlere emanettir. Onlara gözümüz gibi bakmamız lazım.”

Diyarbakýr failinin Kandil fotoðraflarý

DİYARBAKIR - Diyarbakır’da 6 kişinin öldüğü, 67 kişinin de yaralandığı bombalı saldırının faili olarak yakalanan E.P’nin PKK’nın Kandil kampında çekilmiş fotoğrafları Anadolu Ajansı tarafından medyaya dağıtıldı.Operasyonlar çerçevesinde gözaltına alınan, olayın faili olduğu ileri sürülen E.P.’nin de aralarında bulunduğu 8 kişi dün akşam saatlerinde nöbetçi mahkemeye sevk edildi. 10 saatlik ifadenin sonunda 7 zanlı tutuklandı. Gözaltındaki bir kişinin sorgusu sürüyor.

Yakalanan kişilerin üzerinde ve gösterdikleri yerlerde yapılan aramalarda, hazır halde 2 bomba, 2 kilo 815 gram TNT patlayıcı, bir el bombası, bomba yapımında kullanılan malzeme ve elektronik devreler, 2 elektrikli fünye, bir Glock marka tabanca, 51 dolu fişek ve bir şarjör, bir dizüstü bilgisayar, 5 hard disk, kamera kasetleri ve CD’ler, cep telefonları ve sim kartları, hafıza kartları, terör örgütü elebaşına ait bir poster, 2 sahte nüfus cüzdanı, 8 kilo gram esrar, çok örgütsel dokümanın da ele geçirilmişti.

SALDIRI İÇİN HAZIRLANMIŞ BOMBA DÜZENEĞİ
Diyarbakır Valisi, bombalı saldırının ardından düzenlenen operasyona, saldırıda ölen öğrencilerden Melek İpek’in anısına ‘Melek’ adı verildiğini, operasyonda saldırı için hazırlanmış bomba düzeneği bulunduğunu açıkladı. Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu, ele geçirilen bombalı düzenekle ilgili “Böylece, başka bir facia da önlenmiş oldu” dedi.

Vali Mutlu, düzenlediği basın toplantısında, kentte 3 Ocak tarihinde askeri servis aracına yönelik düzenlenen saldırının ardından gerçekleştirilen operasyon hakkında bilgi verdi.

Sivil plakalı askeri personel taşıyan otobüsün geçişi sırasında, daha önceden özel bir dershane önündeki yola park edilen ve içine patlayıcı madde yerleştirilen aracın uzaktan kumandayla patlatılması sonucu 6 kişinin öldüğünü, 67 kişinin de yaralandığını belirten Vali Mutlu, ölenlerden 5’inin öğrenci olduğunu söyledi.

Operasyonda, başka bir olay için hazırlanmış bomba düzeneğinin de ele geçirildiğini belirten Mutlu, “Başka bir eylemde kullanılmak üzere hazırlanmış bomba düzeneği ele geçirilerek başka bir facia önlenmiş oldu. Eylem için her türlü istihbarat çalışması yapılmış, sadece talimat beklenilen ve eylemde kullanılmak için hazırlanmış bomba ve bu bombaya ait düzenekler imha edilmiştir. Ayrıca 5 Aralık 2007 günü Huzur Polis Merkez Amirliği’ne yapılan el bombalı saldırı eylemi de aydınlatılmış oldu” dedi.

Saldırıda yaşamını yitirenler arasındaki tek kızın öğrenci Melek İpek olduğunu hatırlatan Mutlu, “Operasyonun ismi Melek. 6 yurttaşımızdan 5 tanesi öğrenciydi. Bunlardan bir tanesi kız çocuğumuz. Onun adına ithafen, ancak bu saldırıda hayatını yitirmiş olan diğer vatandaşlarımızın, çocuklarımızın adına operasyonun ismi Melek olarak kondu”diye konuştu.

HASAR TESPİTİ
Saldırıda 5 aracın yanarak kullanılmaz hale geldiğini, 25 araç, 5 apartman ve 14 iş yerinde maddi hasar oluştuğunu ifade eden Mutlu, maddi hasarlarla ilgili olay sonrasında 5 komisyon oluşturulduğunu belirtti.

Mutlu, “Hasar tespiti tamamlanmış, bedellerin ödenmesine en kısa sürede geçilecek” dedi.

Ýz býrakmadan sivilce tedavisi

Ýran’dan doðalgaz gelemeyebilir

TAHRAN - İranlı yetkililer, ülkenin zorlu bir kış yaşadığına dikkat çekti. İran’ın kuzeyinde doğalgaz akışının tamamen kesildiğini söyleyen yetkililer, şiddetli soğuklar nedeniyle İran’da doğalgaz iç tüketiminin arttığını vurguladı. İranlı yetkililer bu nedenle, doğalgazda önceliğin iç tüketime verileceğini bildirdi.

Þiþmanlýðýn 8 gizli nedeni

İSTANBUL - Bugüne kadar hesap basitti: Çok fazla yemek ve az hareket etmek kocaman bir göbek demekti. Ancak bu bilgiyi küçücük çocukların bile bilmesine rağmen değişen bir şey olmadı. Dünyada genel olarak baktığımızda obezite azalmıyor tersine artıyor.Ancak endokrinoloji uzmanları şişmanlığa sebep olan yeni faktörler de keşfettiler. Bilimadamları ‘elbette ki insanların yakabileceğinden daha fazla kalori edinmesi her zamanki gibi en büyük problemimiz’ diyor ancak işin içinde başka faktörlerin de olduğunu belirtiyorlar. İşte şişmanlığa sebep olan gizli düşmanlar:

1. UYKU PROBLEMLERİ
Yapılan araştırmalar, günde 12 saatten az uyuyan okul çağı çocuklarının, 12 saat ve daha çok uyuyanlara göre 3.5 kat daha fazla obezite riskine sahip olduklarını ortaya koyuyor. İşin en ilginci anne-babanın obez olması, hareketsizlik, uzun saatler TV seyretmek gibi faktörlerin hiçbir bu çocuklarda uyku kadar etkili olmuyor! Bilimadamları bunu uyku sırasında leptin hormonunun seviyesinin düşmesine bağlıyor.

Çünkü leptin vücutta metabolizmanın hızlanmasına yardımcı oluyor ve açlık hissini önlüyor. Bu süreç yetişkinlerde de aynı şekilde işlediği için gece uykusuna özellikle dikkat etmeniz gerekiyor. Uyku öncesinde yapacağınız ılık bir duş ve içeceğiniz bir bardak sıcak süt sizi daha da rahatlatacak. Eğer kronik bir uyku probleminiz varsa mutlaka bir doktora danışmalısınız.

2. GENETİK MİRAS
Gen araştırmaları şimdilerde şişmanlıkla ilgili araştırmaların en önemli ayağını oluşturuyor. Çünkü açlığın sorumlusunun bazı genler olduğu düşünülüyor. Tek yumurta ikizleriyle yapılan araştırmalar gösteriyor ki vücut ağırlığının yüzde 70’ine kadar olan kısmını genlerimize sadece yüzde 30’luk bir bölümünü ise çevre faktörlerine borçluyuz. Bilimadamları şişmanlığa yol açan gen sayısının 30-100 arasında olduğunu söylüyor.

Hepsinin tek başına çok küçük bir etkileri var. Ancak bir araya geldiklerinde tartının ibresini fırlatıveriyorlar. Buna göre iştahı artıran genler, vücuda elma veya armut formunu veren genler, metabolizmayı yöneten genler belirlenmiş durumda. Yuvarlak genlere sahip olanların maalesef yediklerine çok dikkat etmesi gerekiyor. Her şeyden önce özellikle yaşamın belli dönemlerinde özellikle dikkat etmeniz gerekiyor. Örneğin hamilelik döneminde veya menopoza girerken. Doktorlar gelecekte bu gen durumunu dengeleyecek ilaçların çıkacağını söylüyor. Ama o zamana dek yapılacak şey beslenme alışkanlıklarına dikkat etmek.

3. İLAÇLARIN ETKİSİ
Pek çok kadın bazı doğum kontrol ilaçlarının yarattığı kilo problemlerinden haberdar. Aslında sadece doğum kontrol ilaçları değil genel olarak pek çok ilaç fazla kiloya sebep olabiliyor. O yüzden hastasına ilaç yazan bir doktorun bu konuda hassas davranması gerekiyor. Örneğin bazı depresyon ilaçları 3-4 kiloya kadar artışa sebep olabiliyor. Tansiyon için kullanılan kimi ilaçlarsa ekstra 2 kilo anlamına gelebiliyor. Diyabet ilaçlarının 3-4, insülin şırıngalarının ise uzun vadede 10-15 kiloya kadar artışa sebep olduğu biliniyor.

Bu yüzden özellikle diyabet problemi olanların erkenden spor yapmaya başlamaları tedavi sırasında gelebilecek kilolara karşı koymaları açısından önemli. Eğer ilaç kullanımında kilo alma gibi bir endişeniz varsa bunu mutlaka doktorunuzla paylaşmalısınız. Belki de daha ince bir alternatifiniz olabilir.

4. KLİMALAR
Üşüdüğümüzde veya terlediğimizde vücudumuz ısıyı ayarlamak zorunda kalır ve bunun içinde enerjiye ihtiyacı olur. Klimalar ise işte bu görevi üstlenirler. Hayvanlar üzerinde yapılan bir deneyde sıcakta veya soğukta kilo verdikleri gözlemlenmiş. Gün boyunca sabit olarak ısıtılan veya klimayla soğutan mekanlarda yaşıyoruz. Bu ısı ortalama 26 derece civarında. Ve tam da bu ısıda ekstra hiçbir şey yakmak mümkün değil. Bu yüzden vücudunuza rahat vermeyin ve onu zaman zaman ısı değişimlerine maruz bırakın. Mesela saunaya girin ardından buz gibi havuzda yüzün. Hatta bazı geceler pencereler açık olarak uyumaktan korkmayın. Bu sizin bağışıklık sisteminizi de harekete geçirecek emin olun.

5. EVLENMEk
Sadece kişisel tecrübeler değil bilimsel araştırmalar da evliliğin yemek alışkanlıklarını hem kadın hem de erkek açısından bilinçsizce değiştirdiğini ortaya koyuyor. İngiltere Newcastle Üniversitesi bilimadamları, yaptıkları çalışmalarda evlendikten sonra erkeklerin daha sağlıklı beslendiklerini, kadınlarınsa yemelerine çok fazla dikkat etmeyip kilo aldıklarını ortaya çıkarmış. Uzmanlar bunun sebebini kadınların daha fazla et ve büyük porsiyonlarda yemek yemesine, evlilikle ilgili strese daha yatkın olmalarına ve genel olarak sağlıksız beslenmelerine bağlıyor.

Peki bu konuda ne yapılabilir? Bilimadamları esprili bir cevap veriyor ya bekar kalacaksınız ya da eski sabit beslenme alışkanlığınızı devam ettireceksiniz.

6. NİKOTİN
Her geçen gün daha çok insanın sigaradan vazgeçmesi sağlık açısından çok güzel bir şey. Ancak bunun etkilerini sadece ciğerlerde ve deride değil maalesef tartıda da görüyorsunuz. Amerika’daki Michigan Üniversitesi bilimadamları sigarayı bıraktıktan sonra sanıldığından da çok kilo alındığına dikkat çekiyor. Diyelim sigara içerken 2-6 kilo fazlanız varsa sigarayı bıraktıktan sonra bu fazlalık rahatlıkla 7-8 kiloyu bulabiliyor. Çünkü nikotin iştahı kesiyor ve metabolizma çalışmasını hızlandırıyor. Ancak kilo bile alsanız yine de değer çünkü sağlığa nikotinden daha fazla zarar veren bir şey yok.

Uzmanlar sigarayı bırakanların özellikle ilk 6 ay çok dikkat etmeleri gerektiğini söylüyor. Kilo alımını önlemek, kilo almaktan daha kolay. Önemli olan bunun bilincine içtiğiniz son sigarada varmak ve buna göre bir bilanço yapmak. Yani daha az yemek ve daha çok spor yapmak.

7. YAŞ
Araştırmalar, insanoğlunun 20 yaşının ortasına kadar her ay 300 gram aldığını gösteriyor. Yaşlandıkça da kas grubundan kaybediyoruz. Ancak bu kas grubu önemli çünkü tek başlarına bile kalori yakmak için onlara ihtiyacımız var. 25-30 yaşlarında kilo daha da çok artıyor. Bu 40 yaşına kadar böyle gidiyor. Menopoz döneminde östrojen azaldığı için ekstra kilolar alınıyor. Bu yüzden yaşlandıkça kas egzersizlerine önem vermelisiniz. Ayrıca protein tüketimini de artırmalısınız. Çünkü kas gücünü artırmak için proteine ihtiyacınız var.

8. STRES
Bütün bir gün etrafta koşuşturursak aslında kilo vermemiz gerek değil mi? Ancak Amerika’daki Chicago üniversitesi’nde yapılan bir araştırma bunun aksini gösteriyor. Özellikle kadınlar stres zamanlarında lüzumsuz bir şekilde kilo alıyorlar. Üstelik stres faktörleri ne kadar artarsa o kadar çok kilo alıyorlar. Çünkü stres sırasında kortizol denilen bir madde salgılıyoruz. Bu da yağ hücrelerini harekete geçiriyor ve enerjinin görevini yapmasını engelliyor.

Bu stres yükü haftalar boyu sürerse o zaman vücut, yağ deposu rezervini artırıyor. Bu yüzden kendinize zaman zaman mutlaka özel vakit ayırın. Stresinizin üstesinden gelebilmek için birileriyle konuşmak ya da düşüncelerinizi yazıya dökmek de iyi gelebilir. Boston Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre gerilimden en kolay kurtulmanın yolu onun üzerine gitmek.



8 askerin kaçýrýlmasýndan er Yüce sorumlu

VAN - Raporda, Yüce’nin kendi rızası ile silahıyla birlikte teröristlere teslim olduğu, arkadaşlarına da ‘teslim olun’ çağrısı yaptığı kaydedildi. Raporda, Er Yüce’nin baskından önce arkadaşlarıyla yaptığı konuşma da kanıt olarak yer alıyor.Yüce konuşmalarında, “PKK bizden daha iyi, benim yerim burası değil dağlardır, ben onları çok seviyorum” diyor. Ayrıca olaydan bir gün önce terhis olan 4 askerin tabur merkezine indiği sırada “İnşallah gidemezsiniz, havaya uçarsınız” diye bağırdığı belirtiliyor.

Raporda, piyade uzman çavuş Halis Çağan için ‘mevzi değiştirme veya geri çekilme’ şansı bulunmasına rağmen teröristlerle birlikte gittiği kanaati yeralıyor. Yine er Fuat Başoda’nın da gönüllü olarak gittiği belirtiliyor. Askerler hakkında Van Askeri Mahkemesi’nde 6 ayrı suçtan dava açılmıştı.