16 Nisan 2007 Pazartesi

Sinek kovucu losyonlar zararsiz....

Sinek kovucu losyonlarin sagligi olumsuz etkilemedigi belirtilerek, bu nedenle sineklerin artis gosterdigi yaz mevsiminde gonul rahatligiyla bu losyonlarin kullanilabilecegi ifade edildi.
Sinek kovucu tablet ve likitlerin sinekleri uzaklastirdigini soyleyen Trakya Universitesi (TU) Tip FakultesiDermatoloji Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Adnan Gorgulu, evlerin pencerelerine tel ve yataklara cibinlik takilmasiyla da sineklerin olumsuz etkilerinden korunulabilecegini belirtti.


Prof. Dr. Adnan Gorgulu, bocek sokmalarinin yaz aylarinda en fazla karsilasilan sorunlardan birisi oldugunu soyledi. En sik sivrisinek isiriklarinin goruldugunu ifade eden Gorgulu, bu isiriklarin bazi hastaliklarin yayilmasina ve salgin hastaliklarin ortaya cikmasina neden olabildigini belirtti. Bu yuzden kisisel tedbirlerin onemli oldugunu bildiren Gorgulu, �Yazin rutubetli yerlerden kacinilmali, gunes battiktan sonra disari cikarken sik dokunmus uzun kollu giysilerle, pantolon ve corap giyilmelidir� dedi.

Sinek kovucu losyonlarin sagliga olumsuz bir etkisi olmadigini ifade eden Gorgulu, bu nedenle sineklerin artis gosterdigi yaz mevsiminde gonul rahatligiyla losyon kullanabilecegini soyledi.

Evlerin pencerelerine tel ve yataklara da cibinlik takilmasiyla sineklerin olumsuz etkilerinden korunulabilecegini belirten Gorgulu, sinek kovucu tablet ve likitlerin de sinekleri uzaklastirdigini kaydetti.

Sineklerin besin atiklarina geldiklerinden etrafin temiz tutulmasina dikkat edilmesi gerektigini ifade eden Gorgulu, �Sivrisinegin isirdigi bolgede kasinti, agri ve sislik olusabilir. Kasintiyi hafifletmenin en iyi yolu ise antihistaminik iceren krem ve losyonlardir. Siddetli durumlarda da saglik kurulusuna gidilmelidir� diye konustu.

Balik yemek yaslilikta gozu koruyor!!!

Massachutestts-Boston Goz ve Kulak Hastanesi ile arastirmanin oncusu Dr. Johanna Seddon, 75 yasin ustunde artan goz lekelerinin (makula yozlugu) balik yagi ile azaldiginin kanitlandigini soyledi.

ABD Ulusal Goz Kurumu�ndan Dr. Emily Chew da iki arastirma sonuclarina katilarak, balikta omega-3 ile �lutein� maddesinin hem gozu hem kalbi korudugunu belirtti.

Arastirma, ABD�de 5-6 yil boyunca 680 yasli kisiyle Avustralya�da 2335 kisi uzerinde yapildi.

Haftada iki kez balik yiyen yaslilarda gorme bozuklugunun yuzde 36 azaldigi goruldu.

Uzmanlar, balik tadina aliskin olmayanlarin alisabilecegini yahut imkan varsa hap olarak alabilecegini belirttiler.





Balik yemek yaslilikta goze iyi geliyor. Haftada iki kez balik yiyen yaslilarda gorme bozuklugunun yuzde 36 azaldigi goruldu.




ABD�de yayimlanan �Archives of Ophthalmology� dergisinde yayimlanan iki yeni arastirmada, balik etinde, ozellikle sombaliginda bulunan omega-3 yaginin ilerleyen yasta gozde gorme kaybini azalttigi belirlendi.


Yaz meyvelerinin kiymetini bilin!!!


Iste kahvenin insan sagligina yararlari...



Bunlari Biliyor Musunuz?
Italya'da yapilan arastirmalar sonucunda, cogunlukla zararli oldugu belirten kahvenin sagliga 17 yarari ortaya cikti. Basta kanser olmak uzere kahvenin binbir derde yarari var.


* Kolesterolu dusuruyor.


* Agri kesicilerin etkisini yuzde 40 oraninda artiriyor.


* Seker hastaliginin erken uyari sinyali olarak kabul ediliyor.


* Gogus kanseri riskini azaltiyor.


* Gunde 3 fincan kahve, astim tehlikesini azaltiyor.


* Kahve giriskenligi arttiriyor.


* Siroz hastaligi riskini yari yariya dusuruyor.


* Nefesi aciyor.


* Kemikleri guclendirir, ancak yaslilar fazla tuketmemeli.


* Menopoz sorununu giderir.


* Tip 2 diyabeti ve Parkinson hastaligindan koruyor.


* Selulit gibi cilt sorunlarina karsi etkili oluyor.


* Yuksek tansiyonu onluyor.


* Pankreas kanserini azaltiyor.


* Kalp rahatsizliklarini buyuk oranda onluyor.


* Bagirsaklari duzenliyor.


* Depresyona karsi etkili.

Ah Su BaSaGrilari...





Yorgun bir gunun ardindan ya da kotu bir haber veya uykusuz bir gecenin ertesinde beliren bas agrisi hayati cekilmez hale getirir cogu zaman. Gozleriniz yeserir, gormekte zorlanir, hicbir sey dusunmek veya yapmak istemez ve en onemlisi de basinizi koparmak istersiniz. Aslinda bas agrilari vucudun verdigi birer isarettir. Cogu za



man fiziksel veya ruhsal bir yukun ifadesidir. Agrinin nasil ve nereden basladigina gore de cesitlere ayrilir; Basit bas agrisi, bas bolgesine darbeler vurarak ve artarak belli eder kendisini. Beynin icinde



sanki sesler yankilanir. Basit bas agrisinin nedeni daha cok stress, hava durumu, tansiyon ve kanda oksijenin azalmasidir.

En sik gorulen bas agrisi tipi, gerilim tipi bas agrisi'dir. Sabit olmaktan cok zonklayici bir agri sozkonusudur. Agri genellikle boyundan veya alin bolgesinden baslayarak yukari dogru cikar ve tum basa yayilir. Bu basagrisina etken daha cok gerilimli ortamlar ve strestir.

Kume bas agrisi, en agir ve nadir gorulenidir. Yilin belirli zamanlarinda, sonbahar veya ilkbahar gibi ve kumeler halinde ortaya ciktigi icin kume bas agrilari denilir. Oldukca siddetli ve delici bir agri turudur. Genellikle tek goz cevresinde veya alnin sadece bir tarafinda belirir. Gozde belirdigi takdirde, kizariklik, goz yesermesi veya goz bebeklerinin kuculmesi gibi belirtiler olusabilir. Nedeni tam olarak bilinmemektedir.

Migren, tek tarafli bir agridir. Yani basin tum bolgesinde hissedilmekten cok sadece bir bolgesinde hissedilir. Bir migren krizi, gelecegini bazi oncu isaretlerle haber verebilir. Ornegin yorgunluk, sinirli olmak veya yerinde duramama migren krizinin belirtileri olabilir. Migren ortaya cikarken de kusma, bulanti, gurultu ve isiga karsi asiri hassasiyet tepkiler ortaya cikabilir. Kusma durumundan sonra agrida bir azalma olmasi migrene has bir belirtidir. Migreniniz tuttugu sirada karanlik ve sessiz bir odada yatarak krizin atlatmayi tercih etmelisiniz.

Tedavi olanaklari

Bas agrisiyla savasirken mumkunse ilac kulanmamaya ya da olabildigince gec ilac almaya calisin. Bas agrisini yenmek icin dogal yontemleri deneyin. Gevseme hareketleri, masajlar ve bitki kurleri en etkili yontemlerdir.

Cok onemli; agri ne oranda ve nasil ortaya cikarsa ciksin onu ciddiye alin! Bunun vucudunuzdan gelen bir isaret oldugunu ve bir seylerin eksikligini haber verdigini unutmayin. Bu eksiklik sadece kisa bir sure dinlenmek bile olsa onemsemez ve hayatiniza ayni sekilde devam ederseniz bas agriniz kroniklesebilir.



Gevseme: Gerilimden uzak bir ortamda dinlenmeye calisin. Odanizi iyice havalandirin, ardindan tum isiklari kapatin. Gurultuden olabildigince uzaklasarak sessiz ve karanlik odanizda yoga yaparak gevseyin.

Masaj: Her iki kulak memenizi de iyice ovun. Bas ve isaret parmagi ile burun deliklerinin uzerinden baslayarak goz kenarlarina kadar cildi gererek masaj yapin.

Ayak banyosu: 35�C sicak suda ayaklarinizi dinlendirin. Ayaklarinizi suda 5 dakika kadar tutun ve ardindan su ilik olana kadar soguk su ekleyin. Ayak banyosundan sonra yun coraplar giyip, en az 20 dakika kadar dinlenmek uzere yatin. Beyinde yukselen kan akisi bu sekilde ayaklara aktarilir. Bu da bas agrisinin sonu olabilir.

Serinletici kompres: Bir bezi soguk suyla hafifce islatin ve uzerine 2 damla nane yagi damlatip, 15 dakika kadar agriyan bolgenin uzerinde tutun. Ya da bez olmadan sadece nane yagini agriyan bolgeye damlatmak da agriya iyi gelebilir.

Dayanikli midelere: Aci kahveye bir iki damla taze limon suyu damlatip, karistirip icin. Her ne kadar kotu bir tadi olsa da buyuk ihtimalle agrinizin gecmesinde faydali olcaktir.



Kiskancligin dozu kacmamali!!!!!!


Kiskanclik dozunda oldugunda iliskiye faydali olabilir. Ancak asiri kiskanclik en mutlu ciftlerin bile sonunu hazirlar..


Kari koca arasindaki kavgalarin en onemli sebeplerinden biridir kiskanclik... Ancak uzmanlar kiskancligin temelinde kaybetme korkusunun oldugunu ifade ediyor.

Kiskanclik kadin ve erkekte farkli sekillerde ortaya cikmakla birlikte sonucta kaybetme korkusu baskin... Kiskanclik ayrica tek bir duygudan olusmuyor. Intikam, korku, endise, ofke hatta bazen siddet gibi duygular da kiskancliga eslik ediyor. Gunluk hayattaki ufak tefek kiskancliklar her iki taraf icin de pek bir sorun olusturmamakla birlikte ust uste geldiginde ya da kisitlayici bir hal aldiginda profesyonel yardim almak en dogrusu...

Kiskanclik surekli sevdiginiz insani dusunmek, onun hakkinda bazi senaryolar uretmek, her an 'acaba beni aldatiyor mu' seklinde kendi kendinizi yemek haline geldiyse, durum ciddi demektir.

Kiskanclik dozunda oldugu surece, var olan iliskinin korunmasini bile saglayabilir. Kisi karsindakine emek vermeye, onun kendisini degerli hissetmesi icin caba gostermeye yonelir. Ancak rahatsiz edici ve mantik disi boyutlara ulastiginda, cok zarar verici olabilir. Kiskancligin etkilerini hafifletmek icin yapilabilecekler var. Iliski terapisti Paula Hall, kiskancligin etkilerini azaltmanin sabir ve caba gerektirdigini soyluyor.

Gecmisin etkileri
Cogu zaman kiskancligin altinda gecmiste yasanmis kotu tecrubeler, cocuklukta meydana gelen olaylar yatiyor olabilir. Hatta bazen siz bile farkina varmayabilirsiniz. Bu durumda bir uzman psikolog yardimi onem kazanir. Cocuklugunuzla ilgili baglanti kuramiyorsaniz o zaman su noktalari gozden gecirmeniz faydali olabilir: Kiskancliginizin gercekci olup olmadigini gozden gecirin. Onu neden kiskandiginizi dusunun. Gercekten iliskinize yonelik bir tehdit soz konusu mu? Sizin tavirlariniz iliskinizi kotulesmesine neden mi? Kendi kendinize telkin edin. Kiskanclik belirtileri hissettiginizde partnerinizin sizi sevdigini, size bagli oldugunu ve size saygi duydugunu hatirlayin.

ESInIzle Yatmayin!

Bilim adamlari, sorunlu olan eslerin geceyi ayni yatakta, hatta ayni odada gecirmemesini oneriyor. Horlama, dis gicirdatma, yorgani cekistirme, tuvalete kalkma vb., digerinin uykusunu boldugu icin, sabah yorgun, huzursuz ve huysuz kalkmasina neden oluyor. Sonucta da en kucuk olay, kavgaya yol aciyor. Almanya'da 600 evli cift arasinda yapilan arastirma, 150'sinde ciddi sorunlar bulundugunu ortaya koydu. Doktorlar ayri yatak, ayri oda onerdiler. 135'inin sorunu kalmadi ve evlilikleri kurtuldu!

aman sicaklara dikkat !!!

Sicaklar artiyor, kalbinizi koruyun
Ozellikle sicaklarda hayvansal gidalarin cok tuketimi, asiri yagli yemekler, yeterli meyve-sebze tuketilmemesi, fiziksel aktivite yetersizligi, yuksek tansiyon, sigara ve alkol kullanimi, sismanlik ve diyabet, kalp-damar hastaliklarina davetiye cikariyor.


ANKARA - Saglik Bakanligi, kalp damar hastaliklarindan olumlerin Turkiye�deki olumler arasinda ilk sirada yer aldigini belirterek, vatandaslari ozellikle yaz aylarinda daha dikkatli olmalari yonunde uyardi.

Acil - Ambulans ve Kan Merkezleri

Acil - Ambulans

BMI (Vucut Kitle Indeksi) Hesaplama

BMI (Vucut Kitle Indeksi) ; Eriskin insanlar icin Kilo ve Boy oranlarina gore hesaplanan ve bu oranin saglikli olup olmadigini belirlemeye yarayan bir rakamdir Ve vucut agirliginin (kg), boy uzunlugunun metre cinsinden karesine bolunmesiyle hesaplanir.


Ornegin : 65 kg agirliginda ve 173 cm uzunlugunda olan birinin BMI sini hesaplayacak olursak,

BMI = Agirlik (kg) / ( Boy (m) )�

BMI = 65 / (1,73)� = 22 (Yaklasik) Sonuca gore bu kisi ideal BMI araligindadir.



< 20 Boylarina oranla agirliklari dusuk olan bu kisilerde bazi saglik sorunlari gorulmesi muhtemeldir.

21 - 25 Ideal BMI araligidir. 21-22 civarinda olan kisilerin estetik acidan cekici olduklari soylenebilir.

25 - 27 Boya oranla agirligin yuksek oldugu ve saglik risklerinin basladigi bolgedir.

> 27 Ciddi risklerin basladigi bolgedir. Kilo problemi konusunda tedbir alinmalidir.

Infertilite

INFERTILITE NE DEMEKTIR

Ciftlerin bir yillik sure icerisinde cocuk istemeleri ve korunma yontemi kullanmamalarina ragmen gebeligin olmamasina infertilite denir.
Turkiye'de ve dunyadaki ciftlerde yaklasik %15 oraninda infertilite sorunu vardir.

EN YAYGIN OLARAK GORULEN INFERTILITE NEDENLERI

KADINA AIT NEDENLER
Ciftlerin %40-50'sinde infertilite nedeni kadina aittir.

a. Yumurtlamaya ait nedenler: Olgun yumurta hucresinin gelismemesi, yumurtlama olmamasi, yeterli kalitede yumurta uretilememesi.
b. Rahim agzina ait nedenler: Enfeksiyon, tumor, salgi yetersizligi.
c. Rahime ait nedenler: Rahmin olmayisi, rahmin sekil bozuklugu ( rahim icinde perde olmasi) , bazi myomlar.
d. Tuplere ait nedenler: Tuplerin olmamasi, dogustan tikanikligi, gecirilmis enfeksiyon, ameliyat, endometriozis gibi nedenlere bagli yapisikliklar sonucunda meydana gelen tikanikliklar gibi yumurta iletimini bozan nedenler.
e. Diger nedenler: Endometriozis olarak adlandirilan rahim icini doseyen hucrelerin rahim disinda bulunmasi, bagisiklik problemleri, ureme organlari bozukluklari, psikolojik ve cinsel problemler.

ERKEGE AIT NEDENLER:
Ciftlerin %40-45'sinde infertilite nedeni erkege aittir.
sperme ait bozukluklar :
a. spermde sayi ve hareket azligi, sekil bozuklugu ( sayi 20 milyonun, ileri hareket % 50'nin, normal yapida speri7i % 14'un uzerinde ise sperm normal kabul edilebilir)
b. Erkek ureme sisteminde erkek tohum hucrelerinin gecisini etkileyen bir tikaniklik
c. Varikosel, hidrosel, torbalara inmis fitik, inmemis test.is.
d. Diger nedenler: Enfeksiyonlar, travmalar, hastaliklar, psikolojik ve cinsel problemler .

HEM KADIN HEM ERKEGE AIT NEDENLER:
Ciftlerin %20-25'inde infertilite nedeni hem kadina hem erkege aittir.

a. Yumurtlama sorunu & sperm sayisi azligi
b. Tuplerde enfeksiyon & spermin yapi bozuklugu ve benzeri durumlar.

ACIKLANAMAYAN INFERTILITE:
Infertil ciftlerin yaklasik %10-15'inde infertilite nedenini aciklayacak herhangi bir neden bulunmamaktadir. Kadin ve erkek arastirildiginda, gebeligin olusmasina engel olabilecek herhangi bir problemin saptanamadigi olgulardir .

YARDIMCI UREME TEKNIKLERI:
Cocuk sahibi olma konusunda herhangi bir problemle karsilasan ciftlerde cesitli tetkikler ile bu olumsuzlugun nedeni arastirilir. Belirlenen nedene yonelik cesitli ilac tedavileri ya da cerrahi tedavi uygulanir. Bu girisimlerden sonuc alinamadigi taktirde, yardimci ureme teknikleri olarak da bilinen Tup Bebek mikroenjeksiyon veya TESE yontemlerine basvurulur. Ciftlerin cogu icin bu yontem en son ve en iyi umit kaynagidir.

IN VITRO FERTILIZASYON VE EMBRIYO TRANSFERI (IVF-ET) NEDIR ?
In vitro fertilizasyon; kadinin yumurtaliklarindan bir ya da daha cok sayida olgun yumurta hucresinin alinarak, bunlarin kadinin esinden alinan sperm ile vucut disinda ozel bir ortamda dollenmesidir. Embriyo transferi ise dollenen bu yumurtalarin rahime yerlestirilmesidir.

IVF ET YONTEMININ UYGULANDIGI DURUMLAR
� In-vitro fertilizasyon � Herhangi bir nedenle tupleri tikali ya da hasar gormus kadinlarda,
� spermleri sayica az ya da sperme ait yapisal bozukluklarin oldugu durumlarda,
� Erkek ya da kadina ait bagisiklik problemlerinde, �
� Bazi endometriozis olgularinda,
� � Nedeni aciklanamayan infertil ciftlerde uygulanir.

IVF ET YONTEMININ UYGULANMADIGI DURUMLAR
� Rahmi herhangi bir nedenle olmayanlara (Dogustan yada ameliyat ile)
� Yumurtaliklari olmayan ve yumurtlamasi imkansiz olan kadinlara uygulanmaz

MIKROENJEKSIYON (ICSI) ve TESE YONTEMI NEDIR ?
Yumurtaliklardan alinan yumurtanin icerisine tek bir spermin laboratuarda enjekte edilerek dollenmenin saglanmasi islemidir. Eger erkek sperm uretemiyor ise testislerden sperm alinmasi (biopsi ile) islemine TESE denir.

MIKROENJEKSIYON YONTEMININ UYGULANDIGI DURUMLAR
� IVF -ET yontemi ile dollenmenin gerceklesmedigi durumlar
� Sperm sayisi ve hareketinin az oldugu durumlar
� Sperme ait yapi bozukluklarinin oldugu durumlarda uygulanir

IVF-ET YADA MIKROENJEKSIYON YONTEMI KAC DEFA DENENMELIDIR?
10 -12 defa deneme yapilabilir. Eslerin fizyolojik ve psikolojik acidan hazirlanmalarini saglamak ic in 2-4 ay ara verilerek uygulanmaktadir.

IVF-ET YADA MIKROENJEKSIYON YONTEMINDE BA,SARI SANSI NEDIR ?
Her bir denemede basari sansi %20-25'dir. Yani bu yontemi deneyen 100 ciftten sadece 20-25 tanesi gebe kalabilir. Basarida en onemli etken, yontemlerin bu konuda yeterli bilgi, tecrube ve istege sahip personel ile yeterli donanima sahip ve her turlu yeniligi uygulayabilecek bir merkezde yapilmis olmasidir.

IVF - ET YADA MIKROENJEKSIYON YONTEMINDE COGUL GEBELIK OLASILIGI NEDIR?
Cogul gebelik sansi az da olsa artmaktadir. Ikiz ve ucuz olasiligi normal gebelige gore daha fazladir. Cunku gebelik sansini arttirmak icin, birden fazla (ortalama 3-4 ) dollenmis yumurta (embriyo), rahime yerlestirilir.

IVF -ET MIKROENJEKSIYON YONTEMININ BEBEK UZERINE ZARARLI BIR ETKISI VAR MIDIR?
Bu yontem ile gebe kalanlar ile normal yolla gebe kalan kadinlarin cocuklarinda anomali olasiligi acisindan bir fark olmadigi belirlenmistir.

IVF - ET YADA MIKROENJEKSIYON YONTEMININ MALIYETI NEDIR?
Bu yontemlerin uygulanmasi pahalidir. Klinigimizde bir hastaya maliyeti ortalama 1000-1500 Amerikan dolarina mal olmaktadir.

IVF -ET YADA MIKROENJEK5IYON YONTEMLERINDE BASKA ERKEGIN SPERMI YADA BASKA KADININ YUMURTASI KULLANILABILIR MI?
Ulkemizde yasalar buna izin vermemektedir, bu acidan baska kadinin yumurtasi ve baska erkegin sperminin kullanilmasi soz konusu degildir.
  • IVF -ET yontemi ile dollenmenin gerceklesmedigi durumlar
  • Sperm sayisi ve hareketinin az oldugu durumlar
  • Sperme ait yapi bozukluklarinin oldugu durumlarda uygulanir
IVF-ET YADA MIKROENJEKSIYON YONTEMI KAC DEFA DENENMELIDIR?
10 -12 defa deneme yapilabilir. Eslerin fizyolojik ve psikolojik acidan hazirlanmalarini saglamak ic in 2-4 ay ara verilerek uygulanmaktadir.



IVF-ET YADA MIKROENJEKSIYON YONTEMINDE BASARI SANSI NEDIR ?
Her bir denemede basari sansi %20-25'dir. Yani bu yontemi deneyen 100 ciftten sadece 20-25 tanesi gebe kalabilir. Basarida en onemli etken, yontemlerin bu konuda yeterli bilgi, tecrube ve istege sahip personel ile yeterli donanima sahip ve her turlu yeniligi uygulayabilecek bir merkezde yapilmis olmasidir.

IVF - ET YADA MIKROENJEKSIYON YONTEMINDE COGUL GEBELIK OLASILIGI NEDIR?
Cogul gebelik sansi az da olsa artmaktadir. Ikiz ve ucuz olasiligi normal gebelige gore daha fazladir. Cunku gebelik sansini arttirmak icin, birden fazla (ortalama 3-4 ) dollenmis yumurta (embriyo), rahime yerlestirilir.

IVF -ET MIKROENJEKSIYON YONTEMININ BEBEK UZERINE ZARARLI BIR ETKISI VAR MIDIR?
Bu yontem ile gebe kalanlar ile normal yolla gebe kalan kadinlarin cocuklarinda anomali olasiligi acisindan bir fark olmadigi belirlenmistir.

IVF - ET YADA MIKROENJEKSIYON YONTEMININ MALIYETI NEDIR?
Bu yontemlerin uygulanmasi pahalidir. Klinigimizde bir hastaya maliyeti ortalama 1000-1500 Amerikan dolarina mal olmaktadir. IVF -ET YADA MIKROENJEK5IYON YONTEMLERINDE BASKA ERKEGIN SPERMI YADA BASKA KADININ YUMURTASI KULLANILABILIR MI?
Ulkemizde yasalar buna izin vermemektedir, bu acidan baska kadinin yumurtasi ve baska erkegin sperminin kullanilmasi soz konusu degildir.

Laboratuvar Tetkiklerinin NORMALl Degerleri

Dislerinizi tuvalet ovar gibi fircalamayin

Size bu yazida dislerimizle ilgili dogru bildiginiz bazi yanlislari aciklamak istiyorum



Disleri ova ova sert fircayla fircalamak gerekir.

Yanlis, dislerimizi sert fircalarsak disetlerimize ve dislerimize kronik yani uzun sureli darbeler yaptigimiz icin zarar vermis oluruz. Sert ve tuvalet ovar gibi fircalamak dislerin asinmasina ve disetlerinin cekilmesine neden olur. Bunlarin sonucunda da diste hassasiyet ve diseti problemleri meydana gelir. Bu asamadan sonra hem bu aliskanligimizdan kurtulmamiz hem de dishekimine gitmeniz gerekir. Ayrica, yumusak veya orta sert firca kullanmanizi ve gene bir dishekiminden dogru fircalama tekniklerini ogrenmenizi tavsiye ederim.


Disim sisince antibiyotik alirim gecer.

Ulkemizde recetesiz ilac kullanimi oldukca yuksek, tabi bu yaklasim daha cok ulkemiz insaninin kendi kendinin dokturu olma egiliminden geliyor. Disimiz sistiginde genellikle abse yapmis oldugunu soyleyebiliriz ama bu asamada yapmaniz gereken tek sey derhal bir dis hekimine gitmektir. Size en uygun tedaviyi hic suphesiz hekiminiz uygulayacaktir. Belki antibiyotik de verecektir. Ama vucuttaki diger enfeksiyon hastaliklarinin aksine sadece ilac kullanilmasi yeterli degildir. Kisa bir sureligine gecen sislik ve agri bir sure sonra mutlaka tekrar edecektir. Sislik ve agri tekrar olmasa bile bu problemin gectigini gostermez. Bir kere disiniz abse yapmissa artik bir dis hekimine gorunme vaktiniz gelmis de geciyor demektir. Akut enfeksiyon kronik hale gecebilir ve bir sure hic belirti vermeden agzinizda disiniz durabilir. Fakat; problem sizi rahatsiz etmeden sinsi sinsi ilerleyerek disinize ve dis cevresine zarar vermeye devam eder. Bu nedenlerden dolayi, siz ilac aldiginizda probleminiz gecse bile dis hekimine giderek nedeni ogrenmeniz ve gerekli tedaviyi yaptirmaniz gerekir.

Disim abse yapti, yapacak bir sey yok, cekilecek.

Yanlis, tedavi teknikleri artik cok gelisti. Ozellikle, kanal tedavisi dedigimiz ve endodontik tedavi dedigimiz yontemlerle, abse yapmis disin kanal bolumu temizlenerek ilaclarla dezenfekte edilir ve daha sonra kanal icin ozel yapilmis maddelerle doldurularak bitirilir. Tabi ki bazi durumlarda kanal tedavisi yapilmayabilir ya da tedavi basarisiz olabilir. Buna gene dis hekimi karar verecektir. Kanal tedavisi yapildiktan sonra 6 ay 1 yil iyilesme suresi vardir, ancak bu sureler gectikten sonra kanal tedavisinin basarili olacagi konusunda yorum yapilabilir.

Sut disi nasilsa dusecek fircalamaya ve tedavi ettirmeye gerek yok.

Kesinlikle yanlis, ozelikle yeni neslin dislerini korumak biz dishekimleri icin cok onemli. Sut disleri tabi ki dusecekler ama bu dislerin de mutlaka fircalanmasi gerekiyor. Normal sartlar altinda agzimizda bakteriler yasiyorlar. Dis fircalamayla biz bu bakterilerin sayisini azaltiyoruz. Yemeklerden sonra agzimizda kalan yiyecek artiklariyla beslenen bakteriler asit olustururlar ve bu asit dislerin yumusamasina neden olarak curugun olusmasini saglar. Sut disleri curudukleri zaman hemen altinda gelen daimi yani kalici disi de etkiler. Curuk yapan bakteriler ve curuk bu dise de gecerek burada curuk olusturmaya devam ederler. Boylece kalici dislerde ki ilk hasar da meydana gelmis olur. Sut disleri cok onemlidir, kalici diselrin sagligi sut dislerinin saglikli gelisimine baglidir.

Yere dusen emzigi agzima sokarak temizlerim tekrar bebegime veririm.

Bunu ozellikle yazmak istedim cunku etrafta bunu yapan bircok anne gordum. Yere dusen emzigi kendi agizlarina sokarak temizlediklerini zannediyorlar. Oysaki bazi durumlarda yer bizim agzimizdan cok daha temizdir. Agzimiz aslinda en pis yerimizidir. Fircaladigimiz zaman bakteri sayisini azaltiyoruz ama bir sure sonra tekrar cogaliyorlar. O nedenle gunde 3 kere fircalanmasini tavsiye ediyoruz. Cocugumuzun emzigini, kasigini ya da baska bir seyi agzimiza sokarsak; kendi agzimizdaki bakterileri ve curuk potansiyelini cocugumuza gecirmis oluruz. Bu kesinlikle cok dikkat edilmesi gereken bir davranis seklidir. Yere dusen emzigi ideal sartlarda steril etmeniz gerekir, (suda 20 dakika kaynatabilirsiniz) bunu yapamiyorsaniz bile en azindan suyla yikayarak kullanabilirsiniz ama kesinlikle kendi agziniza sokmayin

Saglikli gulusler dilerim...

El kurutma makinalari mikrop saciyor

Alisveris merkezleri, restoran, kafe, hastane, okul gibi yerlerde sikca kullanilan sicak hava ufleyerek calisan el kurutma makinelerinin kurallarina uygun dezenfekte edilmedigi taktirde tam hijyenik olmadigi belirlendi.



GATA Halk Sagligi Anabilim Dali�ndan Uzman Dr. Recai Ogur, Umut Ozcan, Doc.Dr. Omer Faruk Tekbas ve 1.Ordu GKMK�ligindan Vet. Tek. Osman Hanci�nin yaptiklari "El Kurutma Makinelerinden Uflenen Havanin Mikrobiyolojik Ozellikleri" baslikli arastirma yapti.

Sicak hava ufleyerek calisan el kurutma makinelerinin yaydigi mikrobik havanin incelendigi arastirmada, Ankara�da toplum tarafindan yogun olarak kullanilan 13 farkli yerdeki (alisveris merkezleri, restoranlar ve hastaneler) tuvaletlerden ve tuvaletlerdeki elektrikli el kurutma makinelerinden alinan hava orneklerinde mikrobiyolojik kirlilik incelendi ve bu makinelerin yerlestirildikleri yerlerdeki kapali ortam havasi karsilastirildi.

Makineler ekonomik oldugu icin tercih ediliyor


Arastirmada, sicak ufleyen makinelerle, el kurutma makinelerinin isletmelere getirdigi ekonomik yukun dusuk olmasi nedeniyle, okul, otel, restoran, kafe, alisveris merkezi, havaalani gibi toplu yasam yerlerinde tercih edildigine dikkat cekildi. Bu tur makinelerin hastane ve gida ile iliskili yerlerde de yaygin olarak kullanildigina isaret edildi.

Restoran ve kafelerin tuvaletleri kirli


Arastirma sonuclarina gore, cikan havanin 46-55 derece arasinda degistigi el kurutma makinelerini kisiler, 22-6 saniye arasinda kullaniyor. Alisveris merkezi, restoran/kafe ve hastanelerden alinan numunelerde bakteri, virus gibi mikroorganizmalara rastlandi. Arastirmada, restoran ve kafelere ait tuvaletlerin mikrobiyolojik acidan en kirli bolgeler oldugu belirlendi.

Hastanedeki kurutma makinelerinde de kirlilik yuksek


Elektrikle calisan ve sicak hava ufleyerek el kurutma islemi gerceklestirilen makinelerden cikan hava incelendiginde ise, en kirli cihazlarin hastanelerde bulundugu ortaya cikti. Arastirmayla, Ankara�da numune alinarak incelenen yerlerdeki sicak hava ufleyen el kurutma makinelerinden cikan havadaki mikrobiyolojik uremenin, makinenin bulundugu kapali ortamdaki uremeden daha fazla oldugu goruldu.

Klimalarda ureyen mikrop benzeri mikrop ureten el kurutma makinalarinin bu sakincasinin ortadan kaldirilmasi icin, hava kanallarinin kurallarina uygun bicimde periyodik olarak dezenfekte edilmesi gerekiyor.

Baharda mantar hastaligina dikkat

Erciyes Universitesi (EU) Tip Fakultesi Dermatoloji Anabilim Dali Ogretim Uyesi Prof. Dr. Ekrem Aktas, bakteri ve virus gibi enfeksiyon ajani olan mantarlarin, havalarin isinmaya baslamasiyla birlikte daha sik gorulebilecegini bildirdi.



Aktas, mantarin deride, tirnakta ve mukoza bolgesinde hastalik yapabilen bir canli oldugunu belirtti.

Havada, suda ve toprakta binlerce cesit mantar bulundugunu ve bu mantarlarin havanin isinmasiyla birlikte harekete gectigini kaydeden Aktas, mantarin yayilmasinda iklim kosullarinin buyuk etkisi bulundugunu soyledi.

Hava sicakliginin artmasi ile nemli ortamin mantarin uremesine ve cabuk yayilmasina neden oldugunu ifade eden Aktas, sunlari soyledi:

"Iklim kosullari mantar hastaligi icin belirleyici etkendir. Havalarin isinmasi ve artan nemlilik orani mantarin uremesine ve cabuk yayilmasina zemin hazirlar. Insan ve hayvanlarda siklikla gorulmeye baslar. Insan daha sik terlemeye basladigi ve vucudun asit yapisi bozuldugu icin mantar, deride kendine daha kolay yer bulur. Ozellikle ayak ve kasik bolgelerinde yogun gorulur." Insan vucudunda cogunlukla sutlu kahve renginde beliren ve zamanla kepeklenerek dokulmeye baslayan mantarlarin, bulasici oldugunun unutulmamasi gerektigine isaret eden Aktas, "Kasintiyla gorulen hastalik sosyal yasami olumsuz etkilediginden onemsenmesi gereken bir hastaliktir."

Prof. Dr. Aktas, mantardan korunmak icin sik sik banyo ve dus yapmak gerektigine dikkat cekerek, ozellikle ayak parmaklarinin cok iyi kurulanmasi gerektigine isaret etti.

OnemlI::::sIgara Hakinda...



C vitamini, zehirlenmis E vitaminini tekrar hayata dondurme gucune sahip.
C vitamini tiryakiyi koruyor
Iki hafta boyunca fazladan alinan gunde 1 gram C vitamini, sigara tiryakilerinin vucudundan E vitamininin kaybolma hizini yuzde 25 ila 45 oraninda azaltiyor. ABD'li beslenme uzmani Maret Traber'in arastirmasinin sonucu boyle diyor. Hucrenin temel antioksidani E vitamini tiryakiler icin hayati onem arz ediyor cunku akcigerleri koruyan o: Sigara dumanindan oksitlenmis serbest radikalleri notralize ediyor, yeterli derecede bulunmazsa bu radikaller zehirli hale geliyor. C vitamini, zehirlenmis E vitaminini tekrar hayata dondurme gucune sahip. Traber'in arastirmasiyla C ve E vitaminleri arasindaki hayati iliski de ilk kez ispatlanmis oluyor.

SIgarayi Birakirsaniz Daha Fazla YaSam Hakki!!!



Sigarayi birakmak, egzersiz yapmaya baslamak gibi hayat tarzi degisiklikleri sizi 11-12 yil genclestirebilir

Giden 12 yil geri donebilir
Sigarayi birakmak, egzersiz yapmaya baslamak ve daha iyi beslenmek gibi hayat tarzinizda yapacaginiz kucuk degisiklikler, sizi 11-12 yil genclestirebilir! 10 Avrupa ulkesinde yaklasik 500 bin insanla gerceklestirilen arastirmaya gore gunde bes porsiyon sebze-meyve yemenin omre katkisi uc yil. Sigara icmemek, saati dort-bes yil geriye aliyor. Daha fazla egzersiz yapmanin katkisi ise uc yila kadar cikabiliyor. Ancak egzersizin suresi yapilan ise gore degisiyor.


Spor suresi
Ornegin kuaforde calisanlar gibi orta derecede aktif isler yapanalar gunde yarim saatlik spora ihtiyac duyarken, bir ofis calisaninin her gun bir saat yuzme ya da jogging gibi sporlar yapmasi gerekiyor. Hemsirelik gibi aktif isler ise ekstra egzersiz gerektirmiyor.


Neden su icmeliyiz?

Vucudumuzun yuzde 50 - 60�ini olusturan su, ayni zamanda su vucut isimizi dengeler, solunumumuza yardimci olur, besinleri tasir, atiklari bosaltmak ve kaslari calistirmaya yardimci olur. Susuz gecen 3 gun sonunda sorunlar yasamaya baslanir. Bu da suyun ne kadar onemli bir konu oldugunu gosterir. Su hepimizin bildigi gibi vucudumuz icin vazgecilmezdir ve ayni zamanda da cok onemli bir kilo verme faktorudur. Buna ragmen su diyetlerin en cok ihmal edilen kismi olur. Cogumuz bazen butun gunu bir bardak su icmeden geciririz. Oysa vucudumuzun suya ihtiyaci vardir. Beynimizin yuzde 75�i kanimizin yuzde 82�si ve akcigerlerimizin neredeyse yuzde 90�i sudan olusmustur. Ne kadar cok su icerseniz ����bolizmaniz o kadar hizli calisir. Susamaya baslamadan dahi dehidre oldugunuz andan itibaren karacigeriniz, bobreklerinizin calismasina yardimci olmaya baslar ve yagi kisa surede ����bolize edemezsiniz.



Su icmedigimiz takdirde ����bolizmaniz yavaslar ve istemeyen yaglarin kalici olmasina sebep olur. Eger vucudunuz susuzluga alismissa vucuttaki su daha cok ayak bilekleri, kalcalar ve uyluklarda toplanir. Baska bir deyisle vucudunuz size guvenmediginden mevcut olan butun suyu susuz kalmis bir kaktus gibi tutmaya calisir. Vucudunuz bir kere suyun duzenli olarak saglanacagini fark ettiginde depolamis oldugu suyu birakarak kilo vermenize izin verir. Ayrica gun icinde aldiginizi kontrol etmede gucluk cekiyorsaniz su icmek tokluk hissi icin hizli ve saglikli bir yoldur. Atistirmalariniz icin yemekten once ve sokaga cikmadan once bir bardak su icmekte buyuk fayda vardir. Kahve ve soda gibi icecekler sizin su kaybetmenize yol acar ve dehidre olmaniza neden olur.

Gunluk onerilen su miktari gunde 10-12 bardaktir. Eger cok miktarda kahve ve soda tuketiyorsaniz basit degisikliklerle diyetinizdeki su miktarini artirabilirsiniz. Iste gun icinde daha cok su almanizi saglayacak bazi oneriler:

  • Arabanizda bir sise su bulundurun.
  • Is yerinde sigara molasi yerine su molasi verin.
  • Su bardaginiza bir kural koyun, �bosaldigi anda dolacak�
  • Biri is, biri ev icin 2 sise su alin .Birini her gun isten cikmadan, digerini de her gece uyumadan once doldurun.
  • Restoranda soda yerine su ismarlayin. Icecek baska bir ceviriniz varsa dahi mutlaka su isteyin.
  • Hafta sonlari dolabinizda daha cok su bulundurun.

Zona Hastaligina Dikkat!.....




Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmani Dr. Halil Algan ve Dr. M. Anil Suzer, su cicegi gecirmis hastalarda virusun, sinir koklerinde gizlenip vucut direnci dustugunde tekrar aktif hale gelmesiyle ortaya cikan Zona hastaligini anlatti

Zona Hastaligi nedir, kimlerde gorulur?
Dr. H. Anil Suzer: Zona su cicegi gecirmis hastalarda gorulen bir hastaliktir. Su cicegi virusu, sinir koklerinde gizlenir ve vucut direnci dustugunde tekrar aktif hale gelir. Sinirin yayildigi bolgede agri dokuntu, kizariklikla ortaya cikar. Ileri yaslarda Zona'dan sonra kalici agri olusma riski artar. 50 yasindaysa % 50, 60 yasindaysa % 60 oraninda yasla beraber artan oranda Zona gectikten sonrada agrilarin devam etme orani bulunuyor.


ABD'de yapilan arastirmalara gore Zona agrilari nedeniyle intihar eden bircok kisi vardir. Zona'ya ilk bir ay icinde mudahale edilmezse agrilar kalici olur ve yasam kalitesini olumsuz etkiler. Kivrandirici, yanici, batici, kivrandirici bir agridir. Hastalarin bazen kiyafet agriyi arttirdigi icin evde ciplak gezer, bolgeye buz koyarlar, sik dus alirlar.

Zona Hastaligini nasil tedavi ediyorsunuz?
Dr. H. Anil Suzer: Erken donemde Zona basladigi zaman Sempatik Sinir Sistemi Blokaji enjeksiyonu yapiyoruz. Zona sinir koku uzerinden yayilir yani virus sinirin gittigi yere kadar yayilir. Sinir nereye gidiyorsa o bolgede gorulur. Ilk once cizgi seklinde ya da bolgesel bir kizariklik ve dokuntu ile ortaya cikar. Hastaligi teshis etmek cok kolaydir. Hastalar ilk once Cildiye ve Dahiliye uzmanlarina gorunuyorlar. Bu alandaki uzmanlar elbetteki teshis ve tedavi de hastalara yardimci olabilirler ancak ellerindeki imkanlar cok sinirli. Cunku Zona sinirlerine yapilan enjeksiyonlar agri uzmanlari tarafindan ozel cihazlarla Sempatik Sinir Sistemi Blokaji adi altinda yapilabilir.




Zona hastaligi tedavi edilmediginde hastanin yasamini nasil etkiler?
Dr. Halil Algan: Zona Hastaligina yakalanan bir hastanin genellikle gitmedigi hasta ve merkez kalmaz ve care bulamaz. Gunluk yasantisi tamamen alt ust olur. Hem sosyo ekonomik hem ailesel sorunlar cikartir. Bizim fabrikasini kapatan, isinden istifa eden ya da emekli olan bir cok hastamiz var. Zona ABD'de hastalarin % 13'unun intihar etmesine neden olur.


Hastalik ne kadar sure icinde tedavi edilmelidir?
Dr. Halil Algan: Zona'nin aktif oldugu ilk bir ay icerinde tedavisi cok kolay. Tek bir igne ile % 95 iyilesme saglaniyor. Bazen ilk 6 hafta icinde de tedavi edilebilir ancak bu surec gectikten sonra hastanin yasami zorlasir. Bazen bize gelen hastalar dokuntu gectikten sonra bize gelir ama uzerinden zaman gectigi icin hastalar icin yapabileceklerimiz sinirlidir.




En sik hangi bolgelerde ortaya cikar?
Dr. Halil Algan: En sik sirt omurlarindan cikan sinirlerde ortaya cikar ve arkadan gogus bolgesine dogru dokuntulu bir kizarik cizgi olusturur. Bazen yuzde goz ve kas uzerinde kizariklik ve dokuntu ortaya cikar ve cok felaket gorulebilir.


Zona cok agrilidir, bu yuzden hastalar doktora giderler. Doktor hastanin hemen teshisi koyup onu dogru yere yonlendirilse hasta bu sorundan hemen kurtulur. Ilk bir ay onemlidir.

Bu tur hastaliklarin zamaninda teshis ve tedavi edilemem nedeni nedir?
Dr. Unal Tutak: Ulkemizde Tip ogrencilerine hastaliklarin temeli olan agri disinda her turlu bilgi ogretiliyor. En agir hastaliklar hakkinda bilgi sahibi olan Tip ogrencileri agrilar hakkinda 3 haftalik bilgi ile mezun oluyor. Ornegin, Tip ogrencisi tum kalp ameliyatlari hakkinda her turlu bilgiyi biliyor, mudahaleler hakkinda her ayrintiyi biliyor ancak bunu hayati boyunca uygulamiyor. Bize kalp hakkinda her seyi ogrettiler, alanim olmadigi icin hic uygulamadim. Ders programlarinin yeniden gozden gecirilmesi gerekiyor.


Dr. Halil Algan: Anestezi uzmanlari, enjeksiyonlari ve agri tedavisi hakkinda bilgi sahibidirler. Anestezi uzmanlarinin agri uzmanligina yoneltilmesi gerekir. Ulkemizde anestezi uzmani acigi oldugu icin hakli olarak, uzmanlar ameliyathanelere yonlendiriliyorlar. Bu acigin kapatilarak, agri uzmanlari sayisinin artmasi gerekiyor.

Zona Hastaligina Dikkat!.....




Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmani Dr. Halil Algan ve Dr. M. Anil Suzer, su cicegi gecirmis hastalarda virusun, sinir koklerinde gizlenip vucut direnci dustugunde tekrar aktif hale gelmesiyle ortaya cikan Zona hastaligini anlatti

Zona Hastaligi nedir, kimlerde gorulur?
Dr. H. Anil Suzer: Zona su cicegi gecirmis hastalarda gorulen bir hastaliktir. Su cicegi virusu, sinir koklerinde gizlenir ve vucut direnci dustugunde tekrar aktif hale gelir. Sinirin yayildigi bolgede agri dokuntu, kizariklikla ortaya cikar. Ileri yaslarda Zona'dan sonra kalici agri olusma riski artar. 50 yasindaysa % 50, 60 yasindaysa % 60 oraninda yasla beraber artan oranda Zona gectikten sonrada agrilarin devam etme orani bulunuyor.


ABD'de yapilan arastirmalara gore Zona agrilari nedeniyle intihar eden bircok kisi vardir. Zona'ya ilk bir ay icinde mudahale edilmezse agrilar kalici olur ve yasam kalitesini olumsuz etkiler. Kivrandirici, yanici, batici, kivrandirici bir agridir. Hastalarin bazen kiyafet agriyi arttirdigi icin evde ciplak gezer, bolgeye buz koyarlar, sik dus alirlar.

Zona Hastaligini nasil tedavi ediyorsunuz?
Dr. H. Anil Suzer: Erken donemde Zona basladigi zaman Sempatik Sinir Sistemi Blokaji enjeksiyonu yapiyoruz. Zona sinir koku uzerinden yayilir yani virus sinirin gittigi yere kadar yayilir. Sinir nereye gidiyorsa o bolgede gorulur. Ilk once cizgi seklinde ya da bolgesel bir kizariklik ve dokuntu ile ortaya cikar. Hastaligi teshis etmek cok kolaydir. Hastalar ilk once Cildiye ve Dahiliye uzmanlarina gorunuyorlar. Bu alandaki uzmanlar elbetteki teshis ve tedavi de hastalara yardimci olabilirler ancak ellerindeki imkanlar cok sinirli. Cunku Zona sinirlerine yapilan enjeksiyonlar agri uzmanlari tarafindan ozel cihazlarla Sempatik Sinir Sistemi Blokaji adi altinda yapilabilir.




Zona hastaligi tedavi edilmediginde hastanin yasamini nasil etkiler?
Dr. Halil Algan: Zona Hastaligina yakalanan bir hastanin genellikle gitmedigi hasta ve merkez kalmaz ve care bulamaz. Gunluk yasantisi tamamen alt ust olur. Hem sosyo ekonomik hem ailesel sorunlar cikartir. Bizim fabrikasini kapatan, isinden istifa eden ya da emekli olan bir cok hastamiz var. Zona ABD'de hastalarin % 13'unun intihar etmesine neden olur.


Hastalik ne kadar sure icinde tedavi edilmelidir?
Dr. Halil Algan: Zona'nin aktif oldugu ilk bir ay icerinde tedavisi cok kolay. Tek bir igne ile % 95 iyilesme saglaniyor. Bazen ilk 6 hafta icinde de tedavi edilebilir ancak bu surec gectikten sonra hastanin yasami zorlasir. Bazen bize gelen hastalar dokuntu gectikten sonra bize gelir ama uzerinden zaman gectigi icin hastalar icin yapabileceklerimiz sinirlidir.




En sik hangi bolgelerde ortaya cikar?
Dr. Halil Algan: En sik sirt omurlarindan cikan sinirlerde ortaya cikar ve arkadan gogus bolgesine dogru dokuntulu bir kizarik cizgi olusturur. Bazen yuzde goz ve kas uzerinde kizariklik ve dokuntu ortaya cikar ve cok felaket gorulebilir.


Zona cok agrilidir, bu yuzden hastalar doktora giderler. Doktor hastanin hemen teshisi koyup onu dogru yere yonlendirilse hasta bu sorundan hemen kurtulur. Ilk bir ay onemlidir.

Bu tur hastaliklarin zamaninda teshis ve tedavi edilemem nedeni nedir?
Dr. Unal Tutak: Ulkemizde Tip ogrencilerine hastaliklarin temeli olan agri disinda her turlu bilgi ogretiliyor. En agir hastaliklar hakkinda bilgi sahibi olan Tip ogrencileri agrilar hakkinda 3 haftalik bilgi ile mezun oluyor. Ornegin, Tip ogrencisi tum kalp ameliyatlari hakkinda her turlu bilgiyi biliyor, mudahaleler hakkinda her ayrintiyi biliyor ancak bunu hayati boyunca uygulamiyor. Bize kalp hakkinda her seyi ogrettiler, alanim olmadigi icin hic uygulamadim. Ders programlarinin yeniden gozden gecirilmesi gerekiyor.


Dr. Halil Algan: Anestezi uzmanlari, enjeksiyonlari ve agri tedavisi hakkinda bilgi sahibidirler. Anestezi uzmanlarinin agri uzmanligina yoneltilmesi gerekir. Ulkemizde anestezi uzmani acigi oldugu icin hakli olarak, uzmanlar ameliyathanelere yonlendiriliyorlar. Bu acigin kapatilarak, agri uzmanlari sayisinin artmasi gerekiyor.

OnemlI::hepImIzIn Korkusu BaSaGrisi..



Bas Agrisinin Nedeni Dogru Belirlenmeli
Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmani Dr. Halil Algan ve Dr. M. Anil Suzer'e agri dizi roportajimizda, 'Neden basimizin bu kadar cok agridigini, bas agrilarinin tedavisini' sorduk.

Bas agrilarini genel olarak anlatir misiniz?
Dr. H. Anil Suzer: Bas agrilari en sik karsilasilan agrilardir. Bas agrisinin cok ufak kisminda tumore bagli nedenler yatar. Siniflandirmak gerekirse migren, gerilim tipi, kume bas agrisi, kronik gunluk bas agrisi, boyundan kaynaklanan bas agrisi, asiri ilac kullanimina bagli bas agrisidir. Migren hakkinda bilgi verir misiniz?
Dr. H. Anil Suzer: Migren 4 ile 72 saat arasinda surebilen , tekrarlayici, zonklayici nitelikli, genellikle basin bir yarisinda olmakla beraber bazen iki tarafli da olabilen, gunluk fiziksel aktivitelerle artabilen, genellikle bulanti, kusma, isik ve gurultuden rahatsiz olmanin eslik ettigi bir bas agrisi tipidir.




Belirtileri nelerdir?
Dr. H. Anil Suzer: Migren sikayeti olan hastalarin yaklasik %10' unda agridan 5-25 dakika once, agrinin baslayacagini hissettiren, aura denen, gozun onunde cizgiler, parlak renkli isiklar, bulanik gorme, buzlu cam arkasindan bakma, daha seyrek olarak da konusma bozukluklari gibi sikayetler bulunur. Bu aura doneminden sonra zonklayici bas agrisi baslar ve 1 saat icinde artar.


Migren atagi sirasinda neler yasanir?
Dr. H. Anil Suzer: Basin bir tarafinda, bazen iki tarafli da olabilen, zonklayici tarzda bas agrisi ortaya cikar.
Agrinin siddeti kisinin isini yapmasini engeller veya tamamen durdurur.
Agri, 4 ile 72 saat arasinda surer, genellikle uyumakla gecer.
Hastalarin cogunda bulanti, bir kisminda kusma olur.
Isiktan rahatsiz olma hissi cogu zaman ortaya cikar ve pek cok hasta karanlik ve sessiz bir yerde yatmak ister.
Gurultuden rahatsiz olurlar.


Migreni neler tetikler?
Dr. H. Anil Suzer: Hormonal degisiklikler (adet donemi, hormon kullanimi, menopoz baslangici)
Uyku duzeninde degisme (az ya da cok uyuma)
Iklimsel degisiklikler, ruzgar
Alkol (kirmizi sarap, bira)
Kokular (parfum, kimyasal maddeler)
Bazi gidalar (MSG (monosodium glutamate) iceren besinler, eski peynirler, nitrat ihtiva eden islenmis yiyecekler, deniz urunleri, salam, sucuk, sosis, findik, fistik, cikolata,...)
Strese maruz kalma
Stresten ani kurtulus (tatil, basarili bir sunum sonrasi, proje bitimlerinde )
Parlak isik
Sigara dumani
Yuksek rakim
Ogun atlama
Bazi ilaclar
Asiri yorgunluk




Nasil bir tedavi uygulanir?
Dr. H. Anil Suzer: Migren tedavisi, atak tedavisi ve onleme tedavisi olarak siniflandirilabilir. Atak tedavisinde basit agri kesiciler ve migrene ozel agri kesiciler kullanilirken onleme tedavisinde daha farkli ilaclara yer verilir. Agriyi baslatan madde ve durumlardan mumkun oldugunca uzak kalmak ve agri kesici ilaclarin agrinin basladigi hissedildigi anda alinmasi, cogu zaman bu sikintili durumun gelismesini onler.

Gerilim tipi bas agrilari ve tedavisi hakkinda bilgi verir misiniz?
Dr. H. Anil Suzer: Gerilim tipi bas agrisi en sik rastlanan bas agrisi turudur. Eriskinlerin % 90 'i hayatlari boyunca en az 1 kez bu agriyi hisseder. Gerilim tipi bas agrisinin , stres, gerginlik, bastirilmis ofke gibi durumlarin ortaya cikardigi bas, boyun bolgesindeki kaslarin istem disi kasilmasi sonucu ortaya ciktigi dusunulmektedir. Cogu zaman enseden baslayan, basinc, sikistirma tarzinda kunt bir agridir. Genellikle basin iki tarafinda olan, gunluk aktivitelerle cok fazla degismeyen, genellikle bulanti- kusmanin eslik etmedigi, hafif veya orta siddetteki bas agrisidir. (Gunluk aktiviteleri azaltabilir ama engellemez)


Gerilim tipi bas agrisi genellikle; Enseden baslayan, gerilme, mengene ile sikistirma tarzinda olan bir agridir. Gunun ilerleyen saatlerinde ortaya cikar, uykusuzluk etkendir.

Tedavide genelde basit agri kesiciler ilaclar verilir. Sik gelen agrilarda gerilim de on plandaysa anti-depresan ilaclar tedaviye eklenir.



Bas agrilari birbirine cok yakin belirtiler gosteriyor. Birbirinden nasil ayirt ediyorsunuz?
Dr. H. Anil Suzer: Hasta ile konustugumuzda % 95 tanimizi koyariz. Cift gorme, denge bozuklugu, bayilma gibi belirtiler yoksa MR'a gerek yoktur. Agriya gore tedavi uygulariz. MR cekilmesi kesin teshis icin yeterli degil o halde?
Dr. H. Anil Suzer: 50 yasindan sonra hastanin en kuvvetli yasadigi bas agrisi ise beyin kanamasindan suphe edilir. Hastanin bas agrisi ile beraber atesi varsa menenjiti incelemek icin MR cekilmesini oneririz. Basit bas agrisina eslik eden sikayetler disinda buyuk belirtiler yoksa MR gereksizdir. Boyundan kaynaklanan bas agrisinda enjeksiyon tedavisi, gerilim tipi veya migren hastaliklarinda ilac tedavisi uyguluyoruz.
Migreni onleme de beslenme onemli mi?
Dr. Halil Algan: Migreni onleme tedavileri, ilaclarin zamaninda alinmasi onemli. Daha onceleri beslenme migren olusumunda etkili deniliyordu ancak son zamanlarda bu goruslerin kesinligi olmadigi dusunuyor. Cunku karniniz aciktiginda, halsizlik hissettiginizde hemen cikolata yersiniz. Durumunuzu iyilestirir, enerji verir. Bu nedenle son zamanlarda cikolata gibi gidalarin, beslenmenin migrene etkisi olmadigi dusunuluyor. Dunya Bas Agrisi Dernegi de Migren'i nasil siniflandiracaginiz bilemiyor. Belki de migren diye bir sey yok diyorlar. Agrilar cok karisti artik. Boyundan mi kaynaklaniyor yoksa baska seylerden mi bunu bilerek yasamlarini duzenlerlerse daha kaliteli yasama sahip olurlar.




Migren genetik gecis gosterir mi?
Dr. Halil Algan: Elimizde bu tur bir veri yok. Ailesinde migren olan kisinin de migreni olacak diye bir sey yok.


Agrisiz basim dertsiz asim lafina katiliyor musunuz yani sehirde yasayanlarin basi daha mi cok agriyor?
Dr. Halil Algan: Sehir hayatinin yogunlugu bas agrisi sorununun daha fazla gorulmesine neden olabilir. Tarlada calisan biri veya balik tutan kisinin hayati boyunca basi agrimamistir. Zaman gectikce, hayat sartlari cogaldikca tum agrilari tetikliyor.


Bas agrisi nedeniyle psikologlara gidenler oluyor. Psikoterapi ilaclari bas agrisinin tedavisinde etkili mi?
Dr. H. Anil Suzer: Etkilidir elbette. Bazen ozel sorunlar, stres bas agrisina neden olabilir. Psikoterapi ilaclari beyindeki eksik maddeleri yerine koymak, biyokimyasal eksikligi gidermek icin kullanilir.




Antidepresan o halde insani surekli uyutan kotu bir ilac degil...
Dr. H. Anil Suzer: Elbette degil... Antidepresan ilaclari kisilere cok dusuk dozda verilir. Antidepresan kullanan kisilerin illaki depresyonda olmasi da gerekmiyor. Farkli rahatsizliklar icin de zaman zaman onerebiliyoruz.


Dr. Halil Algan: Psikolojik agri diye bir agi yoktur. Hicbir hastanin agrisi psikolojik degildir. Mutlaka bir kaynagi, nedeni vardir. Agrinin nedeni kesin olarak anlasilamadigi icin, hastalara bu konuda haksizlik ediliyor. Bazi agri turlerinde, tedavi icin hastalardan Epilepsi ya da Antidepresan ilaclarini kullanmalarini isteriz. Tedavide basari orani yuksek olan dusuk dozdaki bu ilaclar, beyindeki eksik kimyasal maddeleri tamamlar ve agriyi ortadan kaldirir.

Cok hasta senin agrin psikolojiktir etiketini alir ve sonra bir daha da iyilesemez. Gercek bir depresyon hastasi agrisini fark etmez, baska sorunlari vardir.

Bazi kisiler agriyi kullanarak isyerinde ya da evinde yeni kazanimlar elde etmek icin zaman zaman 'Migrenim tuttu' gibi seyleri neden olarak one surebilirler.

Hastalarin ilaclarla uyumunun bozulmasina biz bozuyoruz. Ilaci sadece yazip verince yan etkilerini anlatmadigimizda hasta bunu kendi kendine okuyor ve 'Ilac beni uyutuyor' diyerek kullanmiyor. Hastaya ilaci ve tedavisini cok iyi anlatmak gerekiyor.Ilac kullaniminda cogu zaman prospektuslerde yan etkilere baktiginizda ciddi guven sorunu yasiyor insanlar ve ilaci almayi birakiyor. Bu konuda neler soyleyeceksiniz?
Dr. Halil Algan: Bircok ilacin prospektusunde yan etkiler yazar. Ornegin cogu ilacin prospektusunde bobrek sorunlarina neden olabilir diye yazar. Burada onemli olan ilaclarin doktor kontrolunde, yeterince kullanilmasidir.

"Ya sigarayi birakmak kilo aldirmiyorsa..."



Ya sigarayi birakmak sandiginiz gibi tartinin ibresinde buyuk olcekli siddetli kaymalara sebep olmuyorsa?



Belki de bu zamana kadar bosuna beklediniz, "Aman da sigarayi birakirsam kilo alacagim..." diye. Belki alacaginiz kilo 1-2 kiloyu asmayacak bile. Belki bu isin de bir sirri var, sigarayi birakip, kilo almamanin... Bir goz atin isterseniz...

Sigarayi birakirsam kilo alir miyim?
Sigarayi birakan herkes kilo almaz. Yapilan bazi arastirmalar da, sigara birakildiktan sonra, ortalama olarak 4,5 kg alindigini gosteriyor. Eger gunde bir veya daha fazla paket sigara iciyorsaniz, ya da 10-20 yil kadar sigara ictikten sonra sigarayi birakma karari aldiysaniz, kilo alma olasiliginiz daha yuksek. Ancak kilo alma durumunuzu, dengeli bir beslenme programi ve bedensel aktiviteyle kontrol altina almaniz mumkun. Belki baslangicta bir iki kilo alirsiniz, ama unutmayin ki sigarayi birakma kararinizin getirisi alacaginiz kilolardan cok daha fazla.


Sigarayi biraktiktan sonra kilo almanin sebebi nedir?
Sigara icmeyi biraktiginizda, nikotin de vucudunuzu terk eder. Bu durumda sunlari yasayabilirsiniz:

  • Kisa sureli kilo alma durumu. Nikotin, kiloyu dusuk tutar ve sigarayi biraktiginizda, kilonuz sigara icmediginiz zaman olmasi gereken normal haline doner.
  • Sigarayi biraktiginizin ilk haftasi, suyun vucutta tutulup siskinlik yapmasi nedeniyle 1 ila 3 kilo kadar alabilirsiniz.
  • Daha az kalori alma ihtiyaci.
Sigarayi biraktiktan sonra alacagim kilo sagligimi etkiler mi?
Sigara icmenin zarari alacaginiz 2-3 kilodan cok daha fazladir. Alacaginiz kilolarin zararinin, sigaraninkine ulasmasi icin, 50-60 kilo gibi anormal boyutlarda kilo almaniz gerekir.

Sigarayi biraktigimda kilo almamak icin ne yapmaliyim?
Sigarayi biraktiginizda kilo almamak icin, beslenmenize dikkat etmek ve egzersiz yapmaya baslamak oldukca iyi sonuclar verecektir. Boylece aldiginiz kalorileri dusuk tutup, egzersizle de bunlari yakabilir ve boylece kilo almaktan kurtulabilirsiniz. Etkili bir sonuc icin; beslenme ve bedensel aktivitelerinizdeki degisiklige, sigarayi birakmadan once baslayin.

  • Bedensel aktivite: Kendinizi fiziksel anlamda mesgul etmeniz, hem kilonuzu kontrol etmek acisindan, hem de dusuncelerinizi sigaradan uzaklastirmak acisindan yardimci olacaktir. Sigarayi birakan kadinlar uzerinde yapilan bir arastirmada, sigara yerine gunde 45 dakikalik yuruyuse baslayan kadinlardaki kilo artisinin 1,5 kilodan dusuk oldugu saptanmis. Egzersiz, kilo kontrolune yardimci olmasinin yani sira, enerji verir, kendinize olan guveninizi artirir, nikotin alamamanin sebep olacagi stres ve depresyondan kurtulmanizda etkili olabilir.

    Her gun en az yarim saatinizi egzersize ayirmaya calisin. Belli bir spor dalina yonelebileceginiz gibi, evde kendi kendinize jimnastik yapabilir, disari yuruyuse cikabilir, hatta ev isiyle bile ugrasabilirsiniz. Tabii biraz daha fazla enerji harcayacaginiz sekilde. Ornegin, dans da hos bir egzersiz yontemi olabilir. Hem farkli bir sey ogrenip, hem eglenip hem de dusuncelerinizi sigaradan uzaklastirabilir. Ustelik de vucudunuzu zinde tutar. Ayrica egzersiz yapmaniz gereken 30 dakikayi bolerek de kullanabilirsiniz. Mesela 10 dakika simdi 20 dakika sonra ve farkli bir aktiviteyle gecirebilirsiniz.

  • Beslenme aliskanliklari: Beslenme aliskanliklarinizi adim adim degistirin. Bir anda radikal degisiklikler yapmak, stresinize stres eklemekten baska ise yaramaz ve sonuc almaniz da zorlasir. Beslenme piramidinde yer alan besinlerin hepsinden tuketmeniz, sagliginiz icin olumlu bir gelisme olacaktir. Tabii bu besinleri abartmadan, gunluk ihtiyacinizi karsilayacak oranda tuketmelisiniz. Tahil, sebze ve meyve yemeye ozen gosterin. Yagsiz ya da az yagli urunleri tercih edin. Seker ve yag orani yuksek besinlerden kacinin. Bol su icin.

Sigarayi birakmaya hazir oldugunuzda...
Sigarayi birakmak istiyorsaniz; stres altinda olmadiginiz bir donemi tercih edin ve bir gun secin. Ornegin sigarayi birakmak icin tatil zamanini secmek iyi bir secim olmayabilir. Cunku insan tatildeyken ve eglence ile rahatlama modundayken, daha istahla yemek yiyebilir. Bunun ustune bir de sigarayi birakacak olursaniz, hincinizi yemeklerden cikarabilirsiniz. Gene stresli bir zamanda sigarayi birakmaya calismak, ya sizi daha stresli yapar, ki bu durumda tekrar sigaraya baslamaniz cok muhtemeldir; ya da surekli atistirmaya baslarsiniz ki bu da kilonuzu olumsuz sekilde etkiler.

Unutmayin, ilk amaciniz sigarayi birakmak ve vucudunuzu nikotinin etkilerinden arindirmak. Bunu basardiginizda ve kendinizi daha iyi hissettiginizde ise, beslenmenizi ve fiziksel aktivitelerinizi daha siki bir sekilde kontrol edebilirsiniz. Zaten sigarayi birakmayi basardiktan sonra alacaginiz 1-2 kilodan kurtulmak cocuk oyuncagi.

Korkuyu yenemeyen hapi yutacak!!!!




Yuksekten asagi baktiginizda basiniz donup mideniz mi bulaniyor? Toplum icinde konusmak size cok zor mu geliyor? Orumcek gordugunuzde havaya ziplayip hemen oradan uzaklasiyor musunuz? Yoksa daha ilginc korkulariniz mi var? Oyleyse artik korkmaniza gerek yok.



Cunku korkuyu yenmek icin de ilac hazirlaniyor. Fobilere karsi bir ilac gelistirmenin esiginde olan arastirmacilar, stres ya da korku aninda vucudun salgiladigi kortizol hormonunu takibe aldi. 40 kisi uzerinde yapilan arastirma, kortizol iceren hap kullanan kisilerin plasebo (sahte ilac) verilen kisilere gore daha az korku yasadigini ortaya koydu. Calismanin daha kalabalik bir grup uzerinde yapilmasi gerektigini belirten arastirmacilar yakin bir zamanda fobileri yenmek icin hap kullanilabilecegini belirtiyor. Vucuda verilen kortizol miktarinin dengede tutulmasi gerektigini belirten uzmanlar bu ilacin gunluk olarak kullanilan bir ilac olamayacagi gorusunde.

Tartiyla Savasmayin......



Kilo verdiniz, simdi veremiyorsunuz. Sevkinizi yitirmek ve yemeklerin basina cokmek uzeresiniz ama once yazimizi okuyun

Bir suredir saglikli bir sekilde kilo vermeye devam ediyorsunuz. Ancak, ayni yeme ve egzersiz aliskanliklarinizi devam ettirseniz de, tartinin ibresi son gunlerde bir turlu oynamiyor. Tamam, her diyet ve egzersiz programinda, bir an gelir ki, eski hizla kilo verilemez hale gelir ama bu durum gene de caninizi sikiyor degil mi? Yapilan arastirmalar sonucu ortaya atilan bazi teorilere bakilirsa, tekrar kilo vermeye baslamadan once, vucudunuzun once dustugunuz kiloya alismasi gerekiyor. Bu duraklama donemleri, bir haftadan birkac aya kadarki bir doneme yayilabilir. Ustelik en sabirli insani bile zivanadan cikarip, sevkini kirabilir.

Eger su an boyle bir donemdeyseniz, su noktalara bir goz atin:

Kendinizi fazla mi kisitliyorsunuz?
Kendini yemeye ve ardindan da diyete adayan bazi arkadaslar, kilo vermenin yolunun az yemekten gectigini dusunup yediklerini azaltip dururlar. Oysa bu, sadece ����bolizma hizinizi dusurur ve belli bir noktadan sonra kilo vermeniz zorlasir. Ayrica aclik duygusu guclu oldugundan, sizi mutsuz ve sinirli yapar. Ustelik de patlama ani yakindir ve kendinizi bir anda yiyeceklere saldirirken bulmaniz an meselesidir. Ogun atlamayi birakin, eger acsaniz hafif bir seyler atistirin ve bol bol su icin.

Egzersiz programinizi kontrol edin.
Ne kadar egzersiz yapiyorsunuz? Cok mu fazla, yoksa gereginden az mi? Optimal kilo kaybi icin, haftada 5-7 kez, birer saatlik kardiyovaskuler egzersizler yapmayi hedefleyin. Ince kas kutlesini ve ����bolizma hizini korumak icin haftada iki kere de agirlik calismasi ekleyin. Uzun sureli oturmaktan kacinin. Ornegin, arabanizi uzaga park edip, merdivenleri asansore tercih ederek daha hareketli olabilirsiniz.Ne siklikta tartiliyorsunuz?
Tarti, basarinin tek olcusu degildir. Eger cok sik tartiliyorsaniz, kafanizi iyice takmissiniz demektir ve bu durumda da bunalmaniz normal. Kilonuz gun icinde, yediklerinize, hormonlariniza ve vucutta bulunan sivilarin durumuna gore farklilik gosterir. Basarinizi olcmek icin baska yollara da basvurabilirsiniz. Ornegin, giysilerinizin uzerinizde nasil durduguna, enerji seviyenize bakin. Haftada sadece bir kez tartilin.

Daha ne kadar kilo vermek istiyorsunuz ve ne hizda kilo verdiniz?
Bu diyet isi eziyetli bir is. Sadece eziyet de degil. Bir an geliyor, yetti artik diyorsunuz, kendinizi rejime adiyorsunuz. O kadar iradelisiniz ki, deli gibi kilo vereceginize olan inanciniz yuksek. Ama iki gun gecip de, iradeniz bilendikce basta yaptiginiz bir haftada su kadar, bir ayda bu kadar kilo veririm hesaplari gumluyor. Diyete basladiginizda, gecmis tecrubelerinizi animsamaya calisin. Hedefleriniz gercekci mi? Saglikli kilo vermek demek, haftada ortalama yarim kilo, ayda da 2 kilo kadar vermektir. Yani yavas ve saglam adimlar en iyisi.

Kendinize iyi davranin.
Belki de yanlis yaptiginiz hicbir sey yok ama sadece kendinize zaman tanimaniz gerekiyor. Ayni kiloda kalmaniz, denge gostergesidir. Bu ana kadar verdiginiz kilolar icin kendinizi tebrik edin. Ama bundan da iyisi, bunu korumayi basardiniz. Boyle devam edin, cunku bu daha sonra vereceginiz kilolarin habercisidir.

SISmanlamamak ICIn.....

Teknolojinin gelismesi, yasam sartlarinin gun gectikce agirlasmasi ebeveynlerin daha fazla calismalarinin yaninda sagliklarina da gerekli onemli gostermemeleri sonucunda hem gorsel, hem de fizyolojik olarak sagliklarini kaybetmelerine neden olmaktadir. Duzenli beslenmeyen ve dogru egzersiz yapmayan insanlarin hormonlari duzenli salgilamayacagindan kendilerinin de mutlu olmasinin mumkun olmadigi gibi cevresindeki insanlarda yeterli ilgiyi gosteremeyeceklerdir.

Bu insanlarin vucutlarindaki yag orani arttikca sismanlik psikolojisinin urunu olan kendine guvensizlik, begenilmeme, cevresine mutlu gozuken fakat kendi icinde sorunlari artarak devam eden, agri, stres gibi uyaranlara daha fazla uyarilma ornegi gosteren kisilerden biri olacaklardir. Ebeveynler her yonuyle cocuklarina ornek olmalidir. Hem kendi sagliklarini hem de cocuklarinin sagliklarini dusunerek dogru beslenme yaninda bedensel egzersiz programlarini ihmal etmemelidirler.

Sevgisizlik

Insanlarda meydana gelen fazla yag, yani sismanlik genetik, cevresel ve psikolojik faktorlerin disinda aile bireylerinin yanlis tutumlarindan da kaynaklanmaktadir. Sismanlik egilimi bulunan insanlarin aileleri incelendiginde aile bireylerin birinin veya ikisinin birden sevgiden veya ictenlikten mahrum olarak buyudukleri, sevginin karsiligi olarak da yiyecege yoneldikleri gorulmustur.

Cocuga dikkat

Bu tur ailelerde annelerin genellikle yetisme caglarinda sosyal veya ekonomik zorluk cekmis kisiler oldugu gozlenmistir. Bu tur aile bireyleri, dengesiz beslenmis cocuklariyla ozdesleserek, kendilerinin gelisme cagindaki ekonomik veya psikolojik eksikligi telafi yoluna gitmektedirler. Tabii cocugun gelisme caginda, aile bireylerinin calismasindan dolayi cocuklarla ilgilenen aile buyuklerinin sevgi ve ilgiyi yemek yedirme gibi gormeleri, cocugun sismanlama egilimini artirmaktadir.

Cocukluk doneminde uygulanacak beslenme programinin yetersiz olmasi da cocugun gelisimini kotu yonde etkiler. Bu yuzden bilincli bir beslenme programi uygulanmalidir. Beslenme programi uygulamalari sirasinda olcu annenin tabaga koydugu yiyecek olmamali cocugun gunluk aktivitelerine, yasina, cinsiyetine gore yemek miktari ayarlanmalidir. Kucuk yaslardan itibaren kazanilacak egzersiz aliskanliklari cocugun hayati boyunca dogru beslenmesiyle birlikte daha faal ve kendini daha iyi kontrol eden saglikli bir insan olmasini saglayacaktir.

Fast food

Fast food urunleri, besleyici degeri daha fazla olan ev yemeklerinden daha ilgi cekici olmaktadir. Cocuklarin bu tur yiyeceklere karsi ilgileri artarken temel besin maddelerine olan ilgileri azalmaktadir. Boylece sagliksiz bir beslenmeye dogru gidilmektedir. Temel gida maddelerinin kullanimi bir disiplin icinde cocuklara verildikten sonra tabii ki belirli araliklarla fast food urunlerine, cikolatalara dogru ve yeterli beslenme programinin icinde yer verilebilir.

Saglikli bir vucuda sahip olmanin ve dengeli beslenmenin sartlarindan biri de yeterli su alinmasidir. Cocukluk caginda baslayan ve ileriki yaslarda da devam eden sivi ihtiyacini mesrubattan saglama istegi ����bolizma icin dogru bir davranis degildir. Cocuklara su icme aliskanliklari kazandirilmali, haftada belirlenecek sayida gazli veya gazsiz mesrubatlara izin verilmelidir. Cocuklarin mesrubatsiz yemek yememeleri cocugun anlayacagi duzeyde telkinlerle saglanmalidir. Amacimiz saglikli, egitimli bir nesil yetistirmekse aile bireylerinin

Alternatif Tip Bioenerji..............












AMIGDALA(duygu repertuari)

Her gun medyada karsilastigimiz alisilageldik olaylardan birisi daha. ; Bir hirsiz, Istanbul�;un luks semtlerinden birinde soymak icin bos bir ev ararken, kendince uygun oldugunu dusundugu, penceresi aralikli bir eve sinsice girer. Bir vakit sonra yasli ev sakini tarafindan hirsiz, evinde gorulur. Bunu fark eden hirsiz, bir anda buyuk bir korkuya kapilarak onu etkisiz kilmak amaciyla uzerine atlar. Hemen onu sandalyeye baglar. Yuzu maskeli olmayan hirsiz taninacagi endisesiyle bir anda mutfaktan kaptigi bicakla yasli ev sahibini dusunmeden oldurur. Hirsiz, kontrolunu tamamen kaybetmis, bir ofke ve korku nobetine kapilarak bu cinayeti islemisti. Daha sonra mahkemede verdigi ifadesi dusundurucuydu. �;�;Bunu nasil yaptim hala anlayamiyorum. Bir anda tum kontrolumu kaybettim, beynim beni yonlendiriyordu sanki �;�;.

Anlik kontrol kayiplari ile yasadigimiz olaylar hayatimizin farkli donemlerinde farkli derecelerde karsimiza cikmakta. Norolojide bu tarz duygusal patlamalar sinirlerin korsan fonksiyonu olarak degerlendirilir. Bir anda olusan bir durumdur ve dusunen beynin yani korteksin, olayi irdelemek bir yana, ne olup bittigini anlamadan bir dizi tepkileri koymasidir. Bu tepkiler insanda gizli kalmis, icgudusel davranislardir. Bu korsanlik anlarinin en onemli ozelligi kisinin o olayi atlattiktan sonra kendisinin neye ugradigini bilememesidir. Yukaridaki ornek haberde buyuk ihtimalle boyle bir isleyisin neticesinde gelisen bir olay.

Duyu organlari araciligi ile beynimize akan bilgilerin %80 lik ; payi gorme organimiz araciligi ile gerceklesmektedir. Gorsel sinyaller retinadan sinirler araciligi ile beynimizin talamus bolumune iletilir. Talamusa ulasan ham bilgi beynin anliyabilecegi dile cevrilir ve hemen gorsel kortekse iletilir. Bu bolumde uygun bir tepki belirlenir. Tepki duygusal ise duygu repertuvarinin kaynagi olan amigdalaya bas vurulur. Retinadan iletilen bilginin potansiyeli ( sok edici durumlar) yuklu ise bu defa talamusa ulasan bilgilerden bir kismi direk amigdalaya sizar ve hemen duygusal tepkinin baslamasina neden olur. Bu noktada gorsel korteksin ne olup bittigini anlamasina firsat yoktur. Bundan sonra korteksin yapabilecegi tek sey amigdalanin emrettigi tepkileri olusturmaktir.

Amigdala insanlarda limbik halkanin altinda, beyin sapinin uzerinde bulunan ve birbirleri ile baglantili yapilardan olusan badem seklinde bir kutledir. Sag ve sol olmak uzere iki lobtan olusmustur. Evrimsel yakin akrabamiz olan maymunlara oranla daha buyuk bir amigdalaya sahibiz.

Amigdalanin beynimizdeki ana fonksiyonunu kesfeden ve bu gune kadar uzerinde bir cok deney yapmis Norolog Joseph LeDoux bize bu konuda isik tutmaktadir. Yaptigi deneylerden biri amigdalanin beyin uzerindeki etkisini keserek beynin diger kisimlarindan ayirmasidir. Amigdalasi alinmak zorunda kalan genc bir insanin yasami keskin bir degisime girmis, olaylarin duygusal anlamini degerlendirmekte bir yetersizlik, bir anlamda duygusal bir korluk olusmustu. Insanlarla ic ice yasamayi seven, cok iyi konusabilen bir yapiya sahip iken, yakin arkadaslarina karsi kayitsiz hatta anne ve babasini taniyamaz bir halde, herkesten uzak yapayalniz yasamayi tercih etmisti. Bu kayitsizligina karsi yakinlarinin cektigi acilara bile duyarsiz kalmistir. Hissetmeyi hatta hissettiklerini hissetmeyi unutmus gibiydi. Tum tutkularin, korkularin,uzuntulerin yerini buyuk ; bir sessizlik ve duygusuzluk almisti. Aglamayi bile unutmustu.

Insanlara ozgu bir duygusal isaret olan gozyasi, amigdala ve yakinindaki cingulate gynus denilen yapi tarafindan baslatilir. Teselli, kucaklama ve oksama beynin bu merkezini etkileyerek hickiriklari durdurur. Amigdala yoksa dindirilecek uzuntu gozyaslari da yoktur.

Bizlerdeki fevri davranislarin arkasinda amigdala oldugunu soylememiz yanlis olmaz. Bir tehlikeye maruz kaldigimiz zaman amigdalanin duygusal repertuvari beyin tarafindan ilkel sorularla tetiklenir. Bu benim nefret ettigim bir sey mi?. Bu bana zarar verir mi? Bu benim korktugum bir sey mi? gibi. Eger bu sorularin cevabi bir sekilde �;�;evet�;�; ise , amigdala sinirsel bir alarm seklinde aninda tepkiler verir ve beynin geriye kalan kisimlarina, kriz var mesajini iletir. Amigdalanin beyinle zengin bir iletisim agi mevcuttur. Acil bir durumda beynin akilci zihin dahil buyuk bir bolumunu kontrol eder ve yonlendirir. Limbik sistemdeki yapilar ogrenme ve hatirlama sureclerinin, amigdala ise duygusal ; durumlarin uzmanidir.

Beynin hatirlama ile ilgili ana merkezlerinden hipokampus ile amigdala arasinda bir iliski vardir. Hipokampus kuru gercekleri hatirlarken, amigdala ise bir takim baglantilar kurarak hatirlama yoluna gider. Mesela bir insan ile karsilastiginizda, o insani daha once taniyip tanimadiginizi Hipokampus yoluyla hatirlarsiniz, o insandan hoslandiginizi yada hoslanmadiginizi ekleyen amigdaladir. Duygusal repertuvardan bir cesniyi bilgiye katar. Ayrica korkularinizin kaynagi da amigdaladir. Gecmiste yasadiginiz korku dolu bir ani tekrar yasadiginizda ayni korku ve endiseyi hissetmeniz amigdalanin fonksiyonudur. Ornegin ucakta seyahat ederken hava bosluguna girdiginizde yasadiginiz sarsintida bir korkuya kapilirsaniz, daha sonra ; yaptiginiz tum ucak seyahatlerinde, en ufak sarsinti, sizin endiseye kapilmaniza ; sebep olacaktir.

Yasamimizdaki olaylarin bir kismi, o anda yasadiginiz heyecan, korku, sevinc ; gibi duygularla harmanlanarak beynimizde kayitlanir. Bu olaylari unutmamiz neredeyse imkansizdir. Bir deprem aninda ne yaptigimizi hatirlamaya daha yatkinizdir. Bunun yani sira beynimizde siradan olaylarin depolanmasi da muhtemeldir. Beyinde iki tur bellek mekanizmasi vardir. Birincisi duygusal anilarla yuklu olanlar icin, digeri de siradan olan olaylar icin.

Amigdalanin devreye girdigi durumlarda cesitli dezavantajlar yasamak soz konusu. Amigdala; yasanan ani daha onceden yasanmis olaylarla karsilastirma prensibine gore islevini yurutur. Bu olay bunun aynisidir yada degildir gibi. Son derece dikkatsiz bir degerlendirme sistemine sahiptir. Onemli ; detaylari gozden kacirdigi icin yersiz fevri tepkilerin cikmasina imkan verir.

Talamustan amigdalaya bilginin nakledilmesinde iki yol vardir. Dolayli ve dolaysiz yol. Dolayli yol dusunen beyin yani korteksin tasarrufunda olan yoldur. Neticede akilci cozumler uretilir. Dolaysiz yol ise direk amigdalaya bilginin nakledildigi (sizdigi) yoldur. Bu yol aslinda elektriksel bir devrenin kisa devre yapmasi misali illegal bir durumdur. Bu yol saniyenin birkac binde biri olarak hesaplanan beyin zamaninda gerceklenir. Dolayli yol bunun tam iki kati kadardir. Ote yandan evrimsel acidan degerlendirildiginde bir kac milisaniyenin hayatta kalabilmek acisindan onemi cok buyuktu. Evrimsel surecte kritik bir kac milisaniyenin kazanilmasi hizli bir cevap alternatifini beraberinde getiriyordu.

Dolayli yoldan amigdalaya gecen sinirsel impalslarin dogurdugu ilkel-durtusel ; tepkilerin onune gecebilmek mumkun mu?

Iste bu devrede prefrontal korteks tampon gorevi yapmaktadir. Beynin neokorteksine ait olan bu bolge amigdala ve limbik bolgedeki ilkel durtuleri yumusatarak duygularin daha analitik yada makul tepkilere donusmesine imkan verir. Bir anlamda hisleri bastirir, endiselerimizi dindirir. Amigdalanin yonlendirdigi bilginin tafsiye edilmesi neokorteks ile gerceklesir. Hayatimizdaki onemli kararlarin verilebilmesi icin bu bolume mutlaka ihtiyacimiz var.

Prefrontal korteks ; isleyen bellekten sorumludur. Bellegin saglikli ve suurlu bir sekilde isleyisini denetler. Prefrontal bellek ile limbik sistem (alt beyin) arasinda devreler mevcuttur ve bu devrelerin varligi ile prefrontal korteks denetimi saglar. Korku, ofke, endise gibi guclu duygular denetimi olumsuz yonde etkiler ve saglikli dusunmeye engel olur.

Her haluk�rda duygularin kontrolsuz cikislari gerek beyin ����bolizmamizi gerekse yasamimizi olumsuz yonde etkilemekte .Bu nedenle duygularin bizlerdeki baskisini akil yolu ile frenlemeye calismak yapilabilecek en makul yol gibi gorunuyor.

Basiniz niye agiriyor?



Basiniz agiriyor. Bir agri kesici alip gecici onlemlerle mi yetinmelisiniz yoksa doktora gitmek zamani geldi mi? Asagidaki teste yanitlayin...




A tipi 1-Yarim ya da tum bas agrisi mi cekiyorsunuz?


  • Evet
  • Hayir

    2-Orta ya da siddetli bir agri mi soz konusu?
  • Evet
  • Hayir

    3-Gundelik islerinizi etkiliyor mu?
  • Evet
  • Hayir

    4-Merdiven cikarken veya baska bir faaliyette bulunurken mi basliyor?
  • Evet
  • Hayir

    5-Mide bulantisi bas agrisina eslik ediyor mu?
  • Evet
  • Hayir

    6-Bas agrisiyla birlikte kusuyor musunuz?
  • Evet
  • Hayir

    7-Bas agrisinin yani sira isiga duyarlilik soz konusu mu?
  • Evet
  • Hayir

    8-Gurultuye asiri duyarli olmaktan kaynaklanabilir mi?
  • Evet
  • Hayir

    9-Bu turde en azindan 5 bas agrisi cektiniz mi?
  • Evet
  • Hayir

    10-Hic ilac almazsaniz bas agriniz 4 - 72 saat arasi suruyor mu?
  • Evet
  • Hayir

    11-Bas agrilari goz rahatsizliginizdan kaynaklanabilir mi?
  • Evet
  • Hayir

    B tipi 12-Agri basinizin iki yaninda mi suruyor?
  • Evet
  • Hayir

    13-Bas agriniz hafif mi seyrediyor?
  • Evet
  • Hayir

    14-Bas agrisina karsin, gundelik islerinizi yapiyor musunuz?
  • Evet
  • Hayir

    15-Agri, merdiven cikmak gibi bir fizik hareketle artiyor mu?
  • Evet
  • Hayir

    16-Mideniz bulaniyor mu?
  • Evet
  • Hayir

    17-Kusuyor musunuz?
  • Evet
  • Hayir

    18-Isiga duyarli misiniz?
  • Evet
  • Hayir

    19-Gurultuye asiri duyarli misiniz?
  • Evet
  • Hayir

    20-Bu turde en az 10 bas agrisi cektiniz mi?
  • Evet
  • Hayir

    21-Ayda kac gun bas agrisi cekiyorsunuz? Gun sayisi:
  • 15 gunden az
  • 15 gunden cok

    22-Yilin 6 ayi bu tur bas agrisindan yakiniyor musunuz?
  • Evet
  • Hayir

    23-Ilac almazsaniz agri en az 30 dakika, en cok 7 gun suruyor mu?
  • Evet
  • Hayir

    C tipi 24-Ayda 15 gun agri kesici aliyor musunuz?
  • Evet
  • Hayir

    25-Agriya karsi 3 ay duzenli agri kesici aliyor musunuz?
  • Evet
  • Hayir

    26-Bir ay boyunca agri kesicinizi degistiriyor musunuz?
  • Evet
  • Hayir


    Degerlendirme A tipi
  • 1-5 arasi en az uc evet
  • 6-9 arasi en az iki evet
  • 10 Evet
  • 11 Evet
    SONUC Normal bir bas agrisindan yakiniyorsunuz

    B tipi
  • 12-15 arasi uc evet
  • 16-17 arasi bir hayir
  • 18-19 arasi bir hayir
  • 19 Evet

    SONUC Kronik bas agrisindan sikayetcisiniz. 15 gunden azsa gerilimli bas agrisi soz konusu.

    22-23 Evet
    SONUC Kronik bas agrisi cekiyorsunuz. Doktordan yardim almalisiniz.

    C tipi
    Iki soruya evet yaniti verdiseniz basagrilarinizin nedeni buyuk olasilikla agri kesiciler. Ilac kullanmayi kesin.
  • Alkolizm


    Neden mutlulugu sisede ariyorsunuz? Gunde bir kadeh sarap, kan dolasimi icin yararlidir. Ama olcuyu kacirirsaniz karaciger ve sinir sisteminiz zarar gorur. Alkolle nasil bir iliskiniz var? Neden iciyorsunuz? Mutluluk arayisi mi, bagimsizliginizin ispati mi? Asagidaki testi yapin ve bu sorularin yanitini bulun.

    1- Hergun alkol alir misin?
  • Evet 1 puan
    2- Icmeye ara vermek guc mu?
  • Evet 1 puan
    3- Gunde 60 ml'den (erkekler icin 75 ml), ayda 120 ml'den (erkekler icin 150ml) fazla alkol tuketiyor musun? (Unutmayin ki bir litre bira 40 ml alkol, bir sise sarap 70 ml ve bir kadeh likor 16 ml alkol icerir).
  • Evet 2 puan
    4- Karacigeriniz ya da sinir sisteminizle ilgili nedeni bilinmeyen rahatsizliklariniz var mi?
  • Evet 2 puan
    5- Son bir yilda, birkac kez, bir meyhane aksaminin ertesinde, gece neler yaptiginizi hatirlamadiginiz
    oldu mu?
  • Evet 1 puan
    6- Sabahlari el titremesi, mide bulantisi ya da kusma gibi sikayetleriniz var mi?
  • Evet 1 puan
    7- Cok sarhos olup da gurultu yaptiginiz ya da yuksek sesle guldugunuz icin basiniz hic polisle derde girdi mi?
  • Evet 1 puan
    8- Alkol nedeniyle iste sorunlar yasadiniz mi?
  • Evet 1 puan
    9- Alkol, esiniz, aileniz ya da arkadaslarinizla iliskinizi surekli kavga, ayrilik ya da bosanmaya varan olcude etkiledi mi?
  • Evet 1 puan
    10- Alkolikliginizi paylasanlar
    oldu mu?
  • Evet 1 puan
    11- Alkolizm nedeniyle hastaneye yattiniz mi?
  • Evet 1 puan
    12- Alkolun hic aklinizdan cikmadigi oluyor mu?
  • Evet 1 puan
    13- Alkol nedeniyle evde ya da iste bir seyi iki gun devamli takip edemediginiz oldu mu?
  • Evet 1 puan

    Sonuclar 4 puan
    Tam olarak alkolik degilsiniz, ama alkolizme egilimiz var. Doktorunuza danismakta fayda var. Alkolizm once tedavi edilir, daha sonra yenilir.
    6 puan
    Alkol bagimlisisiniz. Bir norolog ya da psikiyatristle gorusun.
  • Diyabete yatkin misiniz?


    Seker hastaligi kendini kolay belli etmez. Seker hastasi olup olmadiginizi veya bu hastaliga yakalanma olasiliginizi ogrenmek icin asagidaki sorulari yanitlayin.

    Risk faktorleri
  • 1- Yakin akrabalarinizda seker hastalari var mi?
  • 2- Ailede hipertansiyonlular var mi?
  • 3- Isinizde ve gundelik hayatinizda az hareket eden, spora zaman bulamayan biri misiniz?
  • 4- Mesleginiz geregi, surekli bir mucadele ve gerilimli bir kosturmaca icinde misiniz?
  • 5- Kilolu musunuz?

    Baslangic asamasinda diyabetin belirtileri
  • 6- Nedensiz yere kilo kaybettiniz mi?
  • 7- Enfeksiyonlara daha sik yakalaniyor musunuz?
  • 8- Cildiniz kuru mu?
  • 9- Gormenizle ilgili sorunlar var mi?
  • 10- El ve ayaklariniz karincalanir mi?
  • 11- Cok susuyor musunuz?
  • 12- Kolay yorulur musunuz?

    Sonuclar 6'nin uzerinde evet yaniti verdiyseniz doktorunuzdan su testleri yapmasini isteyin:
  • Kanda glisemi orani.
  • Idrarda glikoz orani.
  • Kanda kolesterol ve diger yaglar.
  • Bobreklerin faaliyeti ve kandaki ure miktari.
  • Damar tansiyonunun olcumu.
  • Dogru besleniyor musunuz?



    Sofranin basina gectiginizde acaba ne kadar saglikli besleniyorsunuz? Testi yapin ve sonucta beslenme duzeninizi degistirmeniz gerekiyorsa hemen harekete gecin.


    C vitamini
  • Gunde en az iki kere taze meyve yer misiniz? (Hayir)
  • Her gun taze sebze yer misiniz? (Hayir)
  • Sebze ve meyveleri, pismis ya da konserve mi yersiniz? (Evet)
  • Sigara icer misiniz? (Evet)

    SONUC: 3 sorudan fazlasina parantez icinde yer alan cevabi verdiyseniz, yeterince C vitamini almiyorsunuz. C vitamini bagisiklik sistemi uzerinde onemli bir rol oynar. Narenciye, kivi, cig brokoli ve sivri biber C vitamini deposudur.

    Iyod
  • Duzenli olarak iyodlu tuz kullanir misiniz? (Hayir)
  • Iyodlu tuz iceren urunler alir misiniz? (Hayir)
  • Haftada en az bir kere deniz urunleri yer misiniz? (Hayir)

    SONUC Iki sorudan fazla hayir yaniti verdiyseniz yeterli iyod almiyorsunuz. Iyod yetersizligi, guatra neden olur. Yeterince iyod almayanlar, iyodlu tuz kullanmali ya da bol balik yemelidir.

    Demir
  • Yetiskin bir kadin misiniz? (Evet)
  • Sporla ugrasir misiniz? (Evet)
  • Yalniz meyve mi yersiniz? (Evet)
  • Sebzeyi az mi yersiniz? (Evet)
  • Haftada bir balik yersiniz? (Evet)
  • Yalniz et mi yersiniz? (Evet)
  • Favoriniz ispanak mi? (Evet)
  • Gunde dort bardaktan cok cay-kahve icer misiniz? (Evet)

    SONUC 6'dan cok soruya evet dediyseniz demir acisindan yetersizsiniz. Demir eksikligi anemiye neden olur. Belirtileri, solgunluk, yorgunluk ve istahsizliktir. Cok cay ve kahve icmek, fazla miktarda ispanak da demir eksikligine neden olur.

    Kalsiyum
  • Her gun ceyrek litre sut icer, peynir yer misiniz? (Hayir)
  • Haftada iki gun yogurt yer misiniz? (Hayir)
  • Peyniri eritip yemeklerde kullanir misiniz? (Hayir)
  • Kolali iceceklerden sakinir misiniz? (Hayir)
  • Gunde alti fincan kahve, dort bardak cay icer misiniz? (Hayir)
  • Her gun taze sebze yer misiniz? (Hayir)
  • Kalsiyum bakimindan zengin su icer misiniz? (Hayir)

    SONUC 4'un uzerinde hayir yaniti verdiyseniz kalsiyum acisindan sorunlariniz var. Kalsiyum kemikler icin en temel mineraldir. Dengede tutulmasi kadinlarda menopoz sonrasi gozlenen osteoporozu onler. Sut, yogurt ve peynir kalsiyum bakimindan zengindir.

    Lifler
  • Haftada uc kez pilav ya da makarna yer misiniz? (Hayir)
  • Haftada en az iki kere bakliyat yer misiniz? (Hayir)
  • Gunde iki porsiyon taze meyve yer misiniz? (Hayir)
  • Gunde uc porsiyon taze sebze yer misiniz? (Hayir)
  • Sikca kuruyemis yer misiniz? (Hayir)
  • Sikca sebze yer misiniz? (Hayir)

    SONUC 4'un uzerinde hayir dediyseniz lifli besinleri daha cok yiyin. Cunku bunlar bagirsagin duzenli calismasinda etkilidir. Kabizligi da cozer.

    Kolesterol
  • Her gun et yer misiniz? (Evet)
  • Tercihiniz kizartma mi? (Evet)
  • Her gun salam ve benzeri etler yer misiniz? (Evet)
  • Haslanmis patates ve sebze yemeklerini az mi yersiniz? (Evet)
  • Haftada uc gun tatli, patates kizartmasi yer misiniz? (Evet)
  • Her gun peynir yer misiniz? (Evet)
  • Haftada bir gun fast food tarzi yer misiniz? (Evet)
  • Sakatat yer misiniz? (Evet)
  • Haftada uc gun salata yer misiniz? (Evet)
  • Her 15 gunde bir balik yer misiniz? (Evet)
  • Haftada 5 yumurtayi asar misiniz? (Evet)

    SONUC Eger 7'den cok evet yaniti verdiyseniz, vucudunuz fazla miktarda kolesterol depoluyor. Kolesterol, hem yag ����bolizmasini yukseltir, hem de damarlar icin tehlikelidir.