15 Nisan 2007 Pazar

Saglikli urunlere egilim artiyor

Uluslararasi Arastirma kurulusu ACNielsen�in 38 ulkede gerceklestirdigi son arastirmaya gore, saglikli ve fonksiyonel urunler, tuketicilerin en az ucte biri tarafindan duzenli olarak satin aliniyor.



Faydali bakteriler iceren mayali icecekler ve soya sutu, Latin Amerika ve Asya Pasifik bolgelerindeki tuketici tercihlerinde en on sirada yer aliyor. Tuketicilerin buyuk kismi, organik urunlerin zor bulunmasindan ve fiyatinin yuksek olmasindan sikayetci...
ACNielsen�in 38 ulkede gerceklestirdigi, ek vitaminlerle takviye edilmis ve saglikli icerige sahip �fonksiyonel gidalar� ve organik urunler arastirmasina gore soz konusu urunler, sagladiklari fayda nedeniyle tuketicileri satin alma noktasinda ikna ediyor.

Saglikli gidalar ve organik urunlerin pazardaki buyumelerinin devam edecegine isaret edilen arastirmaya gore, tuketiciler tarafindancogunlukla tercih edilen baslica saglikli gida urunleri arasinda sunlar yer aliyor:
�Kolestrolu azaltan yag ve margarinler, faydali bakteriler icerenmayali icecekler, yogurt ve acidophilus kulturleri, probiyotikler, soya sutu, vitamin ve ek maddelerle takviye edilmis sut ve ekmek, vitamin ve ek maddelerle takviye edilmis ekmek, tam bugday, yuksek lifli urunler, katkili tahillar, vitamin ve ek maddelerle takviye edilmis meyve sulari, iyotla zenginlestirilmis sofra tuzu.�

Arastirmaya gore, sik tuketilen 10 temel gida tipi arasindan sadece dordu alisveris yapanlarin en az ucte biri tarafindan duzenli olarak satin aliniyor.

Dunya genelinde ozellikle Guney Afrika, Brezilya, Sili ve Meksika�daki tuketiciler, saglik acisindan faydali gidalarin gercekten deger sunduklarina inaniyor. Faydali bakteriler iceren mayali icecekler ve soya sutu Latin Amerika ve Asya Pasifik Bolgelerindeki tuketici tercihlerinde en on sirada yer aliyor.

BAZI TUKETICILER SAGLIKLI URUNLERDEN BIHABER
Arastirmaya gore, bircok saglikli gida urunun global olarak bircoktuketici tarafindan bilindigi ve bu konudaki alginin yayginlastigi hakkindaki genel bulgulara ragmen, ozellikle Avrupa�daki tuketicilerden bazilari, bu gidalardan hic satin almamis veya hic duymamis durumda.

Ornegin, arastirmanin gerceklestirildigi ulkeler arasinda Danimarka�daki tuketicilerin yuzde 94�u soya sutunu, vitamin ve ek maddelerle takviye edilmis sutu, yuzde 83�u vitamin ve ek maddelerle takviye edilmis ekmegi, yuzde 60�i vitamin ve ek maddelerle takviye edilmis meyve sularini, yuzde 90�i iyotla zenginlestirilmis sofra tuzunu hic kullanmadiklarini ve hatta bu gidayi daha once hic duymadiklarini belirtiyor.

ACNielsen Asya Pasifik Bolgesi Baskani Bienvenido Niles, soz konusu bulgular sonucunda fonksiyonel gidalarin satisinin onundeki en buyuk engellerin bu konudaki bilinc eksikligi, tedarik ve guvenilirlik oldugunu kaydetti.

Ortalama olarak arastirmanin gerceklestirildigi ulkelerdeki tuketicilerin ucte biri ise soz konusu gidalarin gercekten saglik acisindan faydali olduklarina inanmadiklarini ifade ediyorlar.

ORGANIK GIDALAR
Arastirmaya gore, ankete katilanlarin ucte ikisinden fazlasi organik gidalarin kendileri ve cocuklari icin daha saglikli oldugunu dusunuyor. Avrupalilarin ozellikle organik urunler konusundaki algisi, saglikli olmanin yani sira cevreyi korumalari acisindan da onem kazaniyor.

Organik urunlerin satin alma asamasindaki fiyatlarinin yuksek olmasi, Avrupa ve Kuzey Amerika�nin yani sira Asya Pasifik ureticilerinin buyuk cogunlugunun belirttigi en onemli sorun. Ayrica Latin Amerika ve Guney Afrika�da tedarik de ayri bir sorun olarak belirtiliyor. Global olarak tuketicilerin buyuk kismi organik urunlerin zor bulundugu, bulundugunda ise fiyatinin yuksek olmasindan sikayetci.

En fazla tercih edilen organik gida urunlerini yuzde 32 ile yumurta, yuzde 29 ile sebze ve yuzde 28 ile meyve olustururken, en az tercih edilen organik urunler arasinda icecekler, sarkuteri ve cay urunleri yer aliyor.



Kis depresyonu kapida!!!!!

Surekli yorgun mu kalkiyorsunuz? Caniniz yemek yemek istemiyor mu? Hic sebep yokken agliyor musunuz? Cok mu cabuk sinirleniyorsunuz? O halde depresyonda olabilirsiniz... Iste sizi mutlu edecek birkac oneri

Kis mevsiminde zamanimizin cogunu evde ya da kapak alanlarda gecirmek depresyonu tetikler. Amerikali uzmanlar ozellikle yilin bu doneminde cok sayida kisinin kis depresyonuna girdigini soyluyor. Arastirmalar, sadece Amerika'da depresyona girenlerin sayisinin her yil 25 milyon kisi olduguna dikkat cekiyor. Kapali ve kasvetli havalar kadinlari erkeklerden daha cok etkiliyor. ABD'deki San Francisco Hastanesi bir ay sureyle 100 kadin uzerinde kis depresyonunu arastirdi. Gonullu olarak arastirmaya katilan kadin deneklerin yuzde 80'ninin gun isigini yetersiz buldugu icin yorgunluktan, uykusuzluktan ve istahsizliktan sikayet ettigi tespit edildi. Bu durumdan kurtulmak icin ne yapmak gerekiyor? �ste San Francisco Hastanesi uzmanlarinin tavsiyeleri... Bu tavsiyelere uyun kis depresyonundan kurtulun:

Gun isigina cikin
Gunde uc kez 20 dakika mutlaka gun isigina cikin ya da bu sure icerisinde aydinlik ortamlarda bulunmaya ozen gosterin.

Spor yapin. Spor yapmak sadece vucut sagligi icin degil ayni zamanda ruh sagligi icin de gerekli. Haftada uc gun yarim saat yuruyun. Spor yapmak icin zaman bulamamaktan sikayet edenlerdenseniz o zaman evde en sevdiginiz dans parcasini acin. 20 dakika dans edin.

Renkli giyinin
Makarna gibi karbonhidrat iceren gidalar tuketin ya da tatli yiyin. Tatli vucutta mutluluk hormonu seratonin salgilanmasina yardimci olur. Ancak abartmayin. Cunku fazlasi
obeziteye yol aciyor.

Haftalik monunuzde birkac gun balik olsun. Ozellikle yagli baliklardaki omega-3 yag asitlerinin depresyon tedavisinde yeri var.

B vitamini yipranan sinirlerin yeniden onarilmasina saglar.

Cok uyumayin. Zorla da olsa kendinizi sabah erken kaldirmaya bakin.

Kahverengi, gri ya da siyah renkler giymeyin. Hava kapali ya da yagmurluysa depresif duygularin artar.

Uc haftadan fazla bu durumdaysaniz profesyonel yardim alin.


4 haftada bastan asagi yenilenin

Hayatanizda yapacaginiz kucuk degisikliklerle 1 ay icerisinde kilo verip hem istediginiz goruntuye hem de saglikli bir hayata kavusabilirsiniz. Amerikan Self Dergisi'nde yaymlanan "Jump-Start" diyeti soyle:

Tabakta yemek birakin
1.Hafta

Tum yediklerinizi ayrintili olarak not edin. Bu yontem sayesinde 8 haftada iki kilo verebilirsiniz.

Gunde iki adet (34 gram) lifli gida tuketin. Boylece yuzde 6 daha az kalori alirsiniz.

Her zaman yediklerinizin yuzde 80'ini yemeye baslayin. Boylece yilda 15 kilo verebilirsiniz.

Cok kalorili gidalari genellikle sabahlari
yiyin. Sabah yediklerinizi aksama kadar yakmaniz daha kolay.

Uc saatte bir yiyin.

Her zamankinden 30 dakika daha fazla hareket edin.

Is yerinde yemeklerinizi masanizda yemeyin. Oglen arasinda mutlaka disari cikin.

Aciktiginiz zaman kendinizi telkin edin
2.Hafta

Cips, cola gibi kalorili gidalari tuketmeyi birakin.

Protein agirlikli beslenin. Yogurt ve sutlu gidalar gibi...

Cola makinelerinden uzak durun. Bu parayi kumbaraya atin ve onunla kuafore gidin.
Yemek icin 20 dakika ayirin. Hizli yemeyin. Bu sizin daha cok kilo almaniza ve doydugunuzu anla-
mamaniza neden olur.

Yemek istediginiz zaman kendinizle konusun. Aynanin karsisina gecip kendi kendinize bunu yapmamaniz gerektigini soyleyin.

Gun arasinda atistirdiklarinizdan biri mutlaka meyve olsun. Meyve yiyenlerin obez olma riski yuzde 24 azaliyor.

Gunde yarim saat spor yapin.

Bes saatten az uyumamaya calisin
3.Hafta

Az uyuyanlarin ����bolizmasi daha yavas calisiyor. Alinan kalorileri daha zor yakiyor. Gunde 5 saatten az uyuyanlarin obez olma riski yuzde 50 daha fazla...

Seker yerine kuru gidalar tuketin (kuru kayisi gibi)

Gunde bir avuc findik yiyin.

Salataya kullandiginiz yag ve soslari yuzde 50 azaltin. Boylece ayda 133 kalori daha az almis olursunuz.

Cevrenizdeki en saglikli beslenen arkadasinizin yeme aliskanliklarini ornek alin.

Sevdiginiz urunlerin "light" olanlarini tercih edin.

Kucuk tabak kullanin. Buyuk tabaklar daha cok yeme arzusu uyandirir.

Stresten uzak durun.

Bir hafta icki icmeyin 1000 kalori verin
4.Hafta

Kendinizi zayiflamis hayal edin. Bu motivasyonunuzu arttirir.

Istediginiz kadar tatli yiyin. Saka degil. Ancak serbetli tatlilar yerine sutlu olanlari tercih etmelisiniz. 143 kalori verebilirsiniz.

Aksam 20.00'den sonra mutagin kapisini kapatin.

Televizyonu kapatin. Televizyon basinda gecirdiginiz iki saat obez olma riskinizi yuzde 23 arttiriyor.

Check-up yaptirin. Her yil duzenli olarak check-up yaptirmak kalp krizi basta olmak uzere diger hastaliklardan olme riskini yuzde 50 azaltiyor.

Ickiyi birakin. Her kadehte 115 kalori aldiginiz unutmayin, ickisiz gecen bir haftada 1000 kalori almaktan kurtulursunuz.


Sigara bagimliligi , sigaranin etkileri!!!!

Sigara bagimliligi , sigaranin etkileri - editor: draligus

Sigara icmek toplumsal bir sorundur. Son gunlerde ozellikle Bati ulkelerinde ve ulkemizde sigara birakma kampanyalari duzenlenmekte ve sigara icmeyenlerin haklari korunmak istenmektedir. Tum dunyada oldugu gibi ulkemizde de sigara icmek, ozellikle erkekler arasinda yaygin bir aliskanliktir. Yapilan bilimsel calismalar, sigaranin zararlarini ve hayati kisalttigini gostermektedir. Kalp krizi, kanser ve beyin damarlarinin tikanmasi dunyada ilk uc olum nedenini olusturmaktadir. Kalp krizi gecirilmesinde sigara, yuksek tansiyondan daha fazla rol oynayan bir risk faktorudur.

Sigaranin kalp, damar ve diger sistemlere etkisi � Sigara, sempatik sinir sistemini aktive eder. Saglikli kisilerde bu etki kalp hizinin, kan basincinin (tansiyon), kalp atim hacminin ve kalp damarlarinda kan akiminin artmasina neden olur.
Bu kisilerde; ciltteki damarlar kasilir, vucut isisi artar, toplardamarlar genisler, kan akimi artar, kan dolasimindaki yag asitleri ve seker yukselir.
� Sigara icen kadinlarin hormon duzeyleri dusuktur. Daha erken menapoza girerler.
� Sigaranin kalp kasi hucrelerini bozdugu gosterilmistir. Kalp kasi hucreleri oldugunden, giderek kalp yetmezligi ortaya cikar.
� Sigara kanin pihtilasmasini da etkiler. Sigara icenlerin kani daha kolay pihtilasir. Cabuk pihtilasma damar tikanmasini hizlandirir.
� Sigara kalpte ritm bozukluguna (duzensiz kalp atislari) neden olur.
� Sigara yuksek tansiyona zemin hazirlar.




Sigara bagimliligi nedir?

Sigara bagimliligina yol acan, icindeki nikotindir. Nikotin, bazi sinir reseptorlerine baglanir. Kolayca kan-beyin bariyerini asar, beynin her bolgesini etkiler. Dusuk dozda nikotin beyin hucrelerini uyarir, yuksek dozda ise bloke edici etki gosterir. Nikotinin uyarisi ile sempatik sinir sistemi harekete gecer. Kalp hizi ve kan basinci yukselir. Asiri nikotin alindiginda ise tansiyon duser ve kalp hizi azalir. Sigara icmeye yeni baslayanlarda kalp hizinin arttigi ve tansiyonun yukseldigi hemen gorulur. Ayrica bu kisiler sigara icerken genellikle bulanti, kusma, basdonmesi ve kizarma olusur. Bagimlilik baslayinca doz artar. Bir iki sigara bazen uc dort pakete cikar, yani tolerans gelisir ve akut etkiler kaybolur. Sigarada nikotin disinda insan sagligina zararli dort binden fazla madde de bulunur.

Sigara icen kisilerde koroner kalp hastaligi ve damar hastaliklarinin gelisme riski, sigara icmeyenlere gore belirgin derecede yuksektir. Ayrica beyin kanamasina bagli felc ve felc sonrasi olum tehlikesi sigara icenlerde belirgin derecede yuksektir.

Asagidaki belirtilerden biri ya da birkaci birarada bulundugunda nikotin bagimliligindan soz edilebilir:

� Sigara icme istegini durduramama,
� Sigarayi kesememe ve azaltamama,
� Sigarayi kesince fiziksel belirtilerin ortaya cikmasi (sigara icme istegi, gerginlik, sinirlilik, yorgunluk, konsantrasyon guclugu, basagrisi, basdonmesi, hazimsizlik gibi).
� Bir gunde icilen sigara sayisinin giderek artmasi,
� Kalp hastaligi ve astim gibi onemli bir bedensel hastaliga ragmen sigarayi birakamama.


Sigaranin davranis uzerine etkisi Tiryakiler, icilen sigaranin sikintilari azalttigini, daha rahat konsantre olmayi sagladigini soylerler. Aslinda, soylenen dogrudur. Soyle ki, nikotin hizla bagimlilik yapan bir maddedir. Dolayisiyla, sigara bagimliligi olan kisiler sigara icmedikleri donemde nikotin yoksunlugu belirtileri gosterirler. Bahsedilen sikinti ve gerginlik hali, konsantrasyon guclugu, yorgunluk ve depresyon aslinda nikotin yoksunlugudur. Bu kisilerde cekilen beyin grafileri beyin aktivitesinin senkronizasyonunda bozulma oldugunu gostermektedir. Sigaranin kesildigi ilk gunlerde yogun olarak hissedilen ve zaman icinde azalan nikotin yoksunlugu belirtileri kontrol altina alindiginda sigara bagimliligindan kurtulmak kolaylasir. Bu amacla ilac tedavilerinden, nikotin bantlarindan ve bazi psikoterapik yontemlerden yararlanilir. En iyi sonuc, ilac tedavisi ile psikoterapi birlikte yurutuldugunde alinir.

Akdeniz diyeti omre omur katiyor

Cok OnemLi DikkaT!

T.C.

Zayiflamak icin en saglikli yol elma

Diyet furyasi cocuklari da sardi

Ergenlikte diyet yapmak buyume ve gelismeyi engelliyor




Yeni bir yontem: 'Tas devri diyeti'

Cilek de bolca tuketilmesi onerilen meyvelerden

Tuz yerine maydanoz, nane ya da kekik

Gunluk sodyum ihtiyaci yaklasik 5 gram tuzla karsilanabiliyor

Gune istekli baslamak icin kahvalti sart



Kahvaltida protein icerigi yuksek besinler oneriliyor

!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Anoreksiya Nervosa:

Asagidakilerin varligi halinde bu rahatsizliktan bahsedilmektedir.

1-Bulundugu yas grubu ve boy uzunlugu acisindan normal kabul edilen en az kilo ya da bu agirligin uzerindeki bir kiloyu kendisi icin uygun bulmayip,kabul etmeme.

2-Yas ve boy goz onune alindiginda beklenenden daha dusuk bir kilosu olmasina ragmen kilo almak veya sismanlamaktan asiri derecede korkma.

3-Kisinin kilosu ya da vucut seklini algilayisinda bozukluk vardir. Kisinin kendini degerlendirisinde kilo ya da vucut seklinin ,olagandan cok daha fazla ve anlamsiz olcude bir yer kaplamasi veya o anki kilosunun dusuk olmasinin oneminin farkina varmama.

4-Bayanlarda birbirini izlemesi gereken en az 3 adet doneminin olmamasi

Bu rahatsizligin kisitli ( bu durum yasanirken kiside bir anda "patlayincaya dek" yeme ya da kendini kusmaya ya da lavman- idrar sokturuculer ile yediklerini cikarma davranisinin olmadigi) tip ya da bu sayilan davranislarin oldugu tiksinircesine yeme/ cikartma tipi olarak 2 sekli vardir.

Hastalarin cogunun dusunce icerigi yemek ile iliskilidir. Kimileri kalan, artan, yiyemedikleri yiyecekleri birakamayip, biriktirir, bazilari da hic yapamayacagi yemek tariflerini edinmeye calisabilir. Topluluk icinde yemek yeme konusunda isteksiz davranabilirler. Baslangic ta cevrelerinden ilgi ve begeni gormek icin , kendileri uzerinde kontrol sagladiklarini gormek amaciyla alinan besinleri kisitlamaya baslarlar. Eski kilolarina ya da cevrelerinde gorunum olarak begeni kazanan kisilerin kilosuna inmek icin hedef belirler. Kendileri gun icinde farkli zamanlarda tekrar tekrar tartar
Tikinircasina yeme-cikartma tipine ait grubun alkol-madde kotuye kullanimi, daha cok duygusal durumda dalgalanmalar ve cinsel aktivitelere sahip olup, durtulerini kontrollerinin daha zor oldugu gozlenmistir.

Kisiler kilo kayiplarini arttirmak icin fiziksel egzersizler yapar ya da yorucu fiziksel ugrasilar icine girerler. Oyle ki kisi daha cok enerji harcayip, kilo verebilmek icin oturmayip, ayakta durmayi yegleyebilir ya da durdugu yerde el ve ayaklarini hareket ettirebilir. Kisinin toplumsal iliskileri azalabilir. Sadece is, fiziksel egzersiz ve kilo dusunceleri ile ilgilidir. Bir deri bir kemik kalsa bile kilolu oldugu dusuncesindedir. Kisiler kendilerine listeler hazirlayarak kendilerine yasakladiklari yiyecekleri belirterek, bunlari yemeyeceklerine yeminler ederler. Yarim kilo bile almalari onlari zayifliktan sismanliga gectikleri seklinde dusundurur. Uzun sure bir konuya dikkatlerini veremezler . Kendilerine guvensizlik yogun bir sekilde kendini hissettirmektedir. Gitgide sosyal cevrelerini kisitlarlar.

Cocuk gelisiminin erken evrelerinde, anne-cocuk iletisiminde cocugun kendi basina,ozgur davranislari uzerine yapilan mudahalelerin onemine dikkat cekilmektedir.

Anoreksia baslangici sonrasinda genellikle obsesif- kompulsif davranislar baslayabilir. Ozellikle temizlik saplantilari ( ev temizligine yonelik asiri aktiviteler gibi) ve ders calisma ile ilgili saplantilara rastlanabilir. Cinsel gelisimlerinde sorun oldugu gibi , cinsel isteksizlik ve diger cinsel sorunlar da beraberindedir.

Bu kisilerde hastaligin yol actigi vucutsal degisimler:


Hastalarda kansizlik, vucut su- tuz dengesinin bozulmasi, kanda kolesterol ve ure duzeylerinin artisi, karaciger enzimlerinin yukselmesi, tiroid bezi hormonlarinin dusmesi, kadinlarda ostrojen dedigimiz kadinlik hormonu ,erkeklerde testesteron denen erkeklik hormonu duzeylerinde dusme sonucu cinsel islevlerde azalma, kalp atiminda azalma ve duzensizlikler, beyin bosluklarinin beyin dokusuna oranla kapladigi hacmin artisi olusabilmektedir.

Kimlerde gorulmektedir:

Bu rahatsizlik duzenli ve bol cesitli yemek yeme olanaklarinin olup, goze hos gorunmenin zayif bir vucut yapisi ile paralel dusunuldugu bati toplumlarinda, kentsel alanlarda daha cok gozlenmektedir. Hastalarin % 90-95 i kadindir. Anoreksia nervosa genc kizlarda % 0,5 oraninda saptanmakta, genellikle 12-25 yas arasinda rastlanmaktadir.

Son yillarda yurt disinda yapilan calismalara gore hastaligin yuz bin kiside 15-20 arasinda goruldugu saptanmistir.

Rahatsizligin olusumunda etkili risk faktorleri:

- Yasanilan sosyo-kulturel cevrenin etkisi ile zayifligin kesin guzellik olcutu olmasi durumu yayginlastirmaktadir. Bazi mesleki alanlar ( hosteslik, modellik, dans ve muzikle ugrasanlarda) bu yuzden ozellikle risk altindadir.

-Bu rahatsizligi olanlarin ailelerinde depresyon, alkolizm, sismanlik ve gene bir yeme bozukluguna daha cok rastlanmaktadir. Bu kisilerin annelerinin daha cok diyet yapip,yeme bozuklugunun oldugu, surekli diyet yapma dusunceleri ile hasir nesir olduklari, kizlarinin da diyetleri konusunda yogun dusunceler icinde olabildikleri gozlenmistir.

- Aile yapilari itibariyle, bagimsiz hareket serbestisinin verilmedigi ve aile isleyisi acisindan yeterli keyif alinmayan doyum saglanamayan iliskilerin varligi.

-Oncesinde var olan asiri sisman beden yapisi

-Cocukluk cagi baslangicli diabet ( seker hastaligi) varligi

- Gecmiste yasanan cinsel, fiziksel tacizler.

Rahatsizliktaki kisisel dusunce yapilari:

- Kisisel acidan kendilerini yardima muhtac ama yardim edilemez gorurler

- Kendi ve cevreleri uzerindeki denetimi kaybetme korkulari vardir.

- Asiri bir sekilde baskalarinin goruslerine bagimli olarak ozguvenlerini koruyabilen, onlarin yeterli ya da olumlu destegi olmadiginda kendilerini bir hic olarak gorurler

- Bir sey ya tam olmali ya da hic olmamali seklinde bir dusunce yapisi olan kisilerdir.

Hastaligin seyri:

Hastalarin yarisinin ilerleyen donemde iyilestigi, dortte bir oraninda hastanin kismen iyilestigi, ancak bir miktar yakinmalarinin surdugu belirlenmistir. Hastalik sonucu olum oraninin % 5 civarinda oldugu gozlenmistir.

Hastaligin gidisine olumsuz etki yapan faktorler:

-Ailede asiri gecimsizlik, tartismali ortam

-bulimianin hastaliga eslik etmesi

-Kusma, diskilamayi arttirici ilac kullanimlari

-Obsesif-kompulsif, histerik, depresif, norotik davranis yapilari, zeminde bulunan psikiyatrik sorunlar nedeniyle, kiside vucutsal yakinmalarin fazlaca gundeme gelmesi (gastrit, kolit vb.)

-Hastaligi inkar eden davranislar icine girilmesi.

Hastaligin gidisini olumlu etkileyen etmenler arasinda ise erken baslangic yasi, hastaligi kabul etmek ve kendine guvenen bir kisilik yapisinin bulunmasi sayilmaktadir.

Tedavi:

Psikoterapide hastanin kendi duygularini uygun bir sekilde ifade edebilmesi, yeme davranisi uzerine kurulu yanlis dusunce tarzinin degistirilmesi, vucuduna yonelik olumsuz algilamalarin duzeltilmesi, ozguvenin olusturulmasi, kisilerarasi sorunlarin belirlenip, cozumune yonelen bir yaklasimin olusturulmasina calisilir.Tedavide davranisci terapi, aile terapisi ve grup terapisi kullanilabilir.

Hafiza Canlandirma Egzersizleri!!!!LUTFEN OKUMAYI DENEYIN YAYDIMCI OLACAKTIY

Hayatinizin normal akisini aksatmadan yapabileceginiz 10 egzersiz ;

1.Yatagin tersinden kalkin

Evet yanlis okumadiniz yatagin tersinden kalkin yani normal hayatinizda yatkin oldugunuz alistiginiz davranislarinizi degistirin.Mesela sag elinizle yaziyorsaniz sol elinizle yazma calismasi yapin ya da telefonun tuslarini diger elinizin parmaklariyla tuslayin.Bu sayede beyninizin kullanmadiginiz bolumlerini kullanmis olacaksiniz.

2.Cocuklugunuzu yasayin

Bilirsiniz cocuklar surekli cevrelerini kesfetmeye calisirlar.Duyu organlari devamli cevredeki olup biteni algilamaya calisir.Siz de cocuklugunuzda biraktiginiz bu aliskanliginiza geri donun.Duyularinizi yeniden dinamik bir sekilde kullanmanin hafizanizi guclendirdigini goreceksiniz.

3.Harflerle saklambac

Bir yaziyi sakin bir ortamda karsiniza alin.Yaziyi bastan sona gozunuzle tararken ne yazildigina dikkat etmeksizin ornegin cift yazilmis harfleri bulun.ORN;BAKKAL,UMMAN..bir kalemle altlarini cizebilirsiniz.Sonra ayni kelime icinde tekrarlanan harfleri bulun..nalan,madam,.vb Konsantrasyon gucunuzun gelistigini ve hafizaniza olumlu etkisini kisa surede fark edeceksiniz.

4.Kendini sorgulama

Kendinize surekli yakin ve uzak gecmisle ilgili soru sorun.

5.Garip hareketler

Asker yuruyusu gibi yerinizde sayin.Sol bacaginizi her kaldirdiginizda once sag elinizle sag dizinize sonrada sol elinizle sol dizinize dokunun.Bacaginizi indirirken de kolunuzu bas hizasina kadar kaldirin.Bu hareketi gunde birkac kez tekrarlayin.Hem kan dolasiminiz hizlanir hem de koordinasyon ve hatirlama yeteneginiz artar. Boyle caprazlama hareketlerle beynin her iki lobu da es zamanli kullanilmis olur.

6.Hayali resim

Burnunuzun ucunda bir firca oldugunu hayal edin..Bununla havaya en sevdiginiz renkte yatay bir sekiz cizin.
Bu hareketi gevsek ve dengeli yapin.Kendinizi bir ressam yerine koyun.Bu cizim hareketleri yorgun zihnizi canlandiracaktir.

7.Kelime oyunu

Cevrenizde bulunan arabalarin plakalarina bakin ve plakalarda bulunan harflerden kelimeler ,cumleler olusturun.

8.Semboller

Daha cok alisveriste alinacaklarin listesini unutmamak icin kullanabilirsiniz.Bir kagit ve kalem alin.Kagidin uzerine cesitli resimler cizin (mum,kugu,uc kollu kaktus,dort yaprakli yonca..gibi)Her resim bir sayiyi sembolize edecek sekilde numaralara yerlestirin.Ardindan sayilari sembollere gore ezberleyin.
mum_1
kugu_2
uc kollu kaktus_3
.
.
.
Bu siralamaya hakim oldugunuzda,sembollere aklinizda tutmaniz gereken bir listeyi yukleyebilirsiniz.
Ornegin mumun sut sisesi ustunde durdugunu hayal ederseniz ilk sirada sut alacaksiniz
kugunun boynunda portakal filesi hayal ederseniz ikinci sirada portakal alacaginizi unutmazsiniz.

9.Gecmisiniz

Gecmisinizdeki insanlari ve olaylari tum ayrintilariyla hatirlamaya calisin.En yakin ilkokul arkadasinizi hatirlarken onunla hangi oyunu oynadiginizi anne ve babasinin meslegini ,apartmanlarinin rengini ve bunun gibi bilgileri hatirlamaya calisin.Bu sayede kisilerle ilgili hafizaniz guclenecek.

10.Hipnoz

Stresin hafizanizin en buyuk dusmani oldugunu asla unutmayin.Ve kendinizi stresli anlarinizda telkin etmeyi ,kulaginiza guzel seyler fisildamayi unutmayin

UtangaClik

Mahcup bir insan misiniz? Bir toplulukta, insanlarin ilgisi sizin uzerinize cevrildiginde kalbiniz hizli hizli carpmaya basliyor ya da solugunuz daraliyor mu? Yeni girdiginiz bir is ortaminda, ayaga kalkip kendinizi tanitmaniz istendiginde, yuzunuz kizariyor, sesiniz titriyor mu? Bu ozelliklerinizi bildiginiz icin, kalabalik onunde konusmanizi gerektirecek durumlardan uzak duruyor, ancak tum cabaniza ragmen bos bulunup yakalandiginizda, bir iki laf edip siranizi savincaya kadar kan ter icinde kaliyor musunuz?
Eger boyleyse, sizde 'asiri utangaclik hastaligi' var demektir. Toplumdaki her on kisiden birinin kapisini calan bu hastaliga yakalanmissaniz, buyuk bir olasilikla, kendinizi asiri utangaclik krizlerinden koruyacak bazi onlemler de gelistirmissinizdir. Henuz bir cozum yolu bulamadiysaniz, baskalarinin neler yaptigina, birlikte bir goz atabiliriz.
Asiri utangaclikla basetme yollari:
En sik basvurulan yollardan birisi alkol kullanimi. Bir cok kisi, utangacligini alkolle eritmeye calisiyor. Yapilan arastirmalar, asiri utangac kisilerde, boyle olmayanlara gore en az iki kat daha yuksek bir oranda alkolizme ve alkol kullaniminin yol actigi diger sorunlara rastlandigini gosteriyor.
Sik basvurulan bir diger cozum yolu, topluluk karsisinda duyulan sikintiyi azaltacak uyusturucu maddelerin kullanilmasi. Bu kisilerin yaklasik yuzde onbesi yasamlarinda en az bir kez bir uyusturucu maddeye bagimli duruma geliyorlar.
Ucuncu bir yontem, utangaclik krizine yol acabilecek toplumsal etkinlikleri tumuyle dislayan bir yasam tarzi gelistirmek. Is ve okul ortaminda on plana cikmayi ve kendini gostermeyi gerektiren durumlardan uzak durmak, basit ve goze batmayacak islere yonelmek bu yasam tarzinin temel taktikleri arasinda sayilabilir Boylece, asiri utangacliginiz surse de, bu sorunla yuzlesmekten kurtulmus oluyorsunuz.
Ancak, her uc yontem de kucumsenmeyecek bireysel kayiplara yol aciyor. Alkolizmin ve madde bagimliliginin neden oldugu sorunlar herkes tarafindan biliniyor. Cok sayida toplumsal etkinlikten uzak durmaya dayali bir yasam tarzinin sonucuysa, dusuk toplumsal ve mesleki basari ve yalnizlik. Asiri utangac kisiler, icinde bulunduklari toplumun ortalamasina gore, daha dusuk bir egitim goruyor, daha az para kazaniyor ve karsi cinse uzak durmalarina bagli olarak, es bulmakta daha fazla gucluk cekiyorlar. Bu kisilerin yuzde otuza yakin bir bolumu hic evlenmiyor ve tek basina yasiyor.
Asiri utangacligin tedavisi:

Eger sorun yalnizca topluluk onunde konusmakla sinirliysa, genellikle, kisiyi uc dort saatligine asiri utangacligin bedensel belirtilerinden kurtaran ilaclar kullaniliyor. Beta bloker adi verilen bu ilaclar, yasanan icsel karmasayi kalp carpintisi, soluk soluga kalma, ses titremesi ve yuz kizarmasi gibi yollarla disa vuran sinirsel ileti sistemini bloke ediyor. Beta blokerlerin sahne sanatcilari arasinda yaygin bir kullanimi oldugu biliniyor.
Daha uzun sureli bir rahatlama icinse, beyindeki sinirsel iletimi saglayan maddeler uzerinde etkili bazi ilaclar kullaniliyor. Yapilan calismalar, soz konusu ilaclarin, asiri utangaclik hastaligi olan kisilerin yuzde yetmisinde onemli bir duzelme saglayabildigini gosteriyor. Ilacin yanisira bazi psikoterapi teknikleri de uygulandiginda, bu oran daha da yukseliyor.

TedavI YOntemlerI...............



1) ILAC TEDAVILERI

Gunumuzde ilac sektoru hizla gelismekte ve bir cok ilac tedavisi uretmektedir. Bunlardan ancak bir kaci yan etkileri ve guvenilirligi acisindan Saglik otoriteleri tarafindan onaylanmistir. Kisilerin anatomik yapilari birbirinden farkli oldugu icin bu tedaviler sonuc garantisi verememektedir. Sonuc adi altinda bahsedilen ise genellikle var olan saclarin dokulmesini geciktirmek ya da bazi durumlarda ise sac derisinde tuylenmelere sebep olabilmektedir. Bu tuyler ise tedavi araci birakildigi zaman tekrar dokulecektir. Haricen sac derisine uygulanan friksiyon tedavilerin fazla yan etkisi bulunmazken oral yolla alinan hap bicimindeki ilac tedavilerinin ise erkeklerde gogus buyumesi ve cinsel isteksizlik gibi hormonal dengesizliklere sebep oldugu ispat edilmistir. Vucudumuzda bulunan 5 Alfa reduktoz adli enzim erkeklik hormonu testosteron ile karsilasinca DHT (dihydrotestosteron) adini verdigimiz bir turev uretir bu hormon ise sac folikulunu daraltarak kan dolasimini zayiflatir; bu aktivite sac folikulu sac uretemeyecek kadar kuculunceye dek surer. DHT hormonunu bloke etmek icin agiz yoluyla alinan hormonlar ise salgilanan erkeklik hormonu (testosteron) duzeyini etkileyerek maalesef yukarida bahsedilen hormon dengesizliklerine bagli sorunlara yol acabilir.

2) SAC EKIMI AMELIYATI

Sac ekimi ameliyatlari genellikle saclari yogunlastirmada ve viral ya da strese bagli yamali dokulmelerde devreye girebilmektedir. Alinan sac hucreleri sinirli sayida olacagi icin ameliyat hicbir zaman saclarini kaybetmis bir hastanin, saclarina tamamen geri kavusmasini saglayamaz. Ayrica ekilen saclarin sorunsuz bir sekilde buyuyecegini de hicbir doktor garanti edememektedir. Bu, kisinin savunma mekanizmasinin ekilen saclari ne olcude kabul edecegine baglidir ve maalesef ameliyat oncesi tespit edilememektedir. Ameliyat hicbir komplikasyon olmadan sonuclansa da hastanin basinda sadece ameliyat izleri kalabilir. En kotusu, saclarina kavusmayi hayal eden hasta, artik daha cok sapkaya ihtiyac duyarak yasamini surdurmek durumunda olabilir.

3) SAC YERLESTIRME SISTEMLERI

Sac yerlestirme sistemi, yari yuzyili askin suredir insanligin sac sorununa en ideal cozumu getirebilmis tek yontemdir. Eger Sac Ekimi ve ilac tedavileri insanligin uzun zamandir yuz yuze oldugu sac problemlerini cozebilseydi bugun dunyada SAC UNITESI adini verdigimiz yerlestirme sistemleri bu kadar ilgi gormez hatta boyle bir alternatif dunya piyasasinda yasam bulmazdi.

Sac Yerlestirme Sistemleri kisinin kaybettigi saclarinin tamamini sorunsuz-ameliyatsiz bir sekilde kisiye geri kazandirir. Ulkemizde oldugu kadar dunya piyasalarinda da her tur urune sadece ticari acidan yaklasilarak her urunun fason uretimi yapilabilmektedir. Konunun uzmani olmayan ara kuruluslar ucuz-kalitesiz ve seri uretim sac uniteleri pazarlayarak kisilerin sac sorunu cozmekten cok onlari yeni sorunlarla tanistirmis oldu. Bu ticari zeka, maalesef Hipokrat yemini olan doktorlarin bile gozlerinde parlayarak sac ekimi uygulamanin hicbir sonuca ulastirmayacagi hastalarin umutlarini karartmistir. Hatta sac ekimi ameliyatlarinda konunun uzmani olmayan doktorlarca olumun esigine goturulmus hastalarin sayilari azimsanamayacak derecede fazladir. Aslina bakarsaniz musterilerimizin %50 sinden fazlasi sac ekimi ameliyatlarindan yadigar kalan yara izlerini kamufle etmek amaciyla sac sistemi kullanmaya baslamislardir. Bu olumsuzluklarin yarattigi yanlis onyargilar, dunya capinda bizim gibi piyasa lideri kuruluslari yormasina ragmen, Sac Yerlestirme Sisteminin profesyoneller tarafindan uygulandiginda saclarini kaybetmis ve kaybetmekte olan yaklasik 6 milyar 314 milyonluk dunya nufusunun yuzde yirmisini olusturan 1 milyari askin kisi icin tek cozum oldugu gercegini degistirememektedir.

Elbette bilim adamlari kok hucreler uzerinde calisarak saglikli sac hucresini kopyalama islemleri uzerinde hala calismalarini surdurmektedirler. Fakat bu devrim, bilim adami laboratuarlarindan tum insanligin hizmetine mutlak cozum olarak sunulana dek; Hairex, sizlerle bilim adamlari arasinda bir koPage Ranku olmayi teklif ediyor. Su anda tedavi olarak gosterilen cozumler ancak BAZI kisilerde sac derisinde belirsiz tuylenmelere sebep olabilmektedir. Oyleyse neden mutlak cozum gelene dek sacsiz dolasasiniz? Insan omrun kisitli oldugu goz onunde bulundurulursa en akilli ve hesapli cozum bu koPage Rankunun uzerinde olmaktir. Ayrica yapacaginiz sac ekimi ameliyatlarinin ve degisik ilac tedavilerinin sac derinizde olusturabilecegi hasardan dolayi, ileride kok hucre calismalari sonucu bilim adamlarinin bizlere sunacagi mutlak tedavi yontemlerinin uygulanamayacagi bir aday olma ihtimalini elbette siz de dusunmek istemezsiniz.

SonuC,servIs,fIat..............


dunyanin en gelismis sac teknolojisi Matrix Saclar...


Tasarimda ilk olarak, dokulen ve dokulebilecek olan bolumler incelenerek saclarin kivrim noktasindan itibaren buyume yonleri tespit edilir ve bu sinirlari kapsayan bir kalip cikarilir.


GidalarimizdakI HIleler!!!!!

Temel gida maddeleri basta olmak uzere sofralara konan bircok gidanin icine insan sagligina da zarar verecek nitelikte maddeler katildigi, yiyeceklerin kimyasal isleme tabi tutuldugu belirtildi.


Beyaz eti klora batirip taze goruntusu veriliyor. Kuflu kasarlar eritme peyniri yapiliyor. Baharatlara kurutulmus ot ve sap karistiriliyor. Sutun yagi alinip yerine margarin katiliyor. Soya baharatla karistirilip sucuk imalatinda kullaniliyor. Tavuk donerin icine deri ve bagirsak konuyor...
Gida hijyeni ve guvenligi konusunda ev kadinlarina yonelik konferansta konusan Sivas Il Saglik Mudurlugu Bulasici Hastaliklar Sube Muduru Dr. Seza Avunduk, �Gidada teknoloji, hilenin hizina yetisemiyor. Hile teknolojiden hizli gelisiyor� dedi.

Dr. Avunduk, bazi gida maddelerinde yapilan hileleri soyle siraladi:
�Ufalanmis peynir birlestirilip yeniden kalip peynir yapiliyor. Dana kiymaya tavuk sakatati katiliyor. Sutun yagi alinip yerine margarin konuluyor. Kuflu kasarlar eritme peyniri yapiliyor. Tavuk donerin icine tavuk derisi, bagirsak, paca ve sakatatlar baharatlanarak karistiriliyor. Kirmizi bibere kiremit tozu ekleniyor. Kalitesiz bulgura boya katip ayip ortuluyor. Zeytinyagina rafine aycicek, kanola, findik ve tereyagi karistiriliyor. Son kullanma tarihi gecmis sucuklar yeni yapilan sucuklarin icine katilip yeniden imal ediliyor. Salam ve sosislerin icine hayvansal etsel atiklar katiliyor. Soya baharatla karistirilip sucuk imalatinda kullaniliyor. Baharatlar arasina kurutulmus ot ve sap karistiriliyor. Depolarda iyi muhafaza edilmedigi icin kuflenen caylar da soframiza geliyor.�

Turkiye�de sahte gida piyasasinda urun yelpazesinin bir hayli genis oldugunu dile getiren Avunduk, �Turkiye�de 27 bin gida sanayii isletmesinin 10 bini denetlenemiyor. Cunku bunlardan sadece 17 bini Tarim ve Koyisleri Bakanligi�nin gida siciline kayitli� diye konustu.

PATATESIN ICINDE KARARMALAR VARSA
Tescilli ve guvenilir urunleri secmenin buyuk onem tasidigini vurgulayan Dr. Avunduk, gidalarda hormon konusuna dikkat edilmesi gerektigini kaydetti.

Hormon konusunda hazirlanan bir raporla bazi puf noktalarin belirlendigini kaydeden Avunduk, soyle devam etti:
�Bu rapora gore, domates cekirdeksiz ve ici civiksa, patlicanin ici sungerimsi ve cekirdeksizse, kabak cekirdeksizse, biber asiri iri ve buyukse, patates sekilsiz ve icinde kararmalar varsa, karpuzun cekirdek yerleri bossa bu yiyeceklerin hormonlu oldugu anlamina geliyor. Bu raporda 15 Ekim-10 Kasim, 10 Nisan-5 Mayis tarihleri arasinda domates yenmemesi oneriliyor. 15 Kasim-15 Mayis arasinda patlican, 1 Kasim-15 Mayis tarihleri arasinda da kabak yenmemesi gerektigi ifade ediliyor.�

Kadinlara cocuklarini dogal gidalarla beslemelerini oneren Avunduk, �Vitamin alacagini dusunerek belki de bu tarihler arasinda bu tip seyleri yediriyoruz ama hata ediyoruz� diye konustu.

KafeIn Ile Zayiflayin!!!!

Bir arastirmaya gore, gunde 1,5 su bardagi kahve alanlarda, kafeinin vucuttaki yag yakimini hizlandirdigi ortaya cikti. Cay, kahve, kolali iceceklerin yani sira yesil cay ve cikolata da kafein bulunuyor.



Erciyes Universitesi (EU) Ataturk Saglik Yuksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bolumu Baskani Doc. Dr. Neriman Inanc, cay, kahve ve kola gibi icecekler ile hergun alinan kafeinin zayiflama uzerine olumlu etki yaptiginin bilimsel olarak kanitlandigini soyledi. Kafeinin etkisine yonelik yapilan arastirmanin �Obesity Research� adli dergide yayinlandigini ve bilim camiasinda gorus birligine varildigini kaydeden Inanc, bunun bazi kriterlere ve dozlara bagli oldugunu belirtti.

����BOLIZMAYI HIZLANDIRIYOR

Kafeinin ����bolik hiz uzerinde etkili oldugunu ve vucutta yag yakimini hizlandirdigini, bunun da kilo kaybina yol actigini ifade eden Inanc, sunlari soyledi:
�Kafein enerji harcamasinda artis saglar, bu etkiyi seker ve yagin daha cok yakimiyla olusturur. Hayvanlarda, belirli bir miktarda verilen kafeinin agirlik kaybina yol actigi gorulmustur. Kafein yag hucresini kucultmekte, trigliserit miktarini azaltmaktadir. Bir arastirmada, 76 sisman bireye 3 ay sureyle zayiflama diyeti ile dusuk ve yuksek doz yesil cay ve kafein birlikte (270 mg epigallokatesin + 150mg kafein) verilmistir. Sonucunda yuksek kafein alanlarda vucut agirligi, yag dokusu, bel cevresi olcumlerinde daha fazla azalma oldugu saptanmistir.�

Inanc, gunde 1.5 su bardagi sekersiz icilen filtre kahvenin fiziksel aktivite ile birlikte uygulanan zayiflama diyetlerinde destek olabilecegini ifade etti.

ASIRIYA KACMAMAK GEREK

Ancak, asiri kafein tuketiminin uykusuzluk, mide rahatsizligi, kanbasincinda artis ve kemik yogunlugunda azalmaya neden oldugunun unutulmamasi gerektigine dikkat ceken Inanc, yaslilar ve kroner kalp hastalarinin bu konuda dikkatli olmasi gerektigini vurguladi.

Doc. Dr. Inanc, cay, kahve, kolali iceceklerin yani sira yesil cay ve cikolata da kafein bulundugunu sozlerine ekledi.

Gencler de unutmaya basladi!!!!!

Yaslilarda gorulen unutkanlik, 65 yas sinirindan 20�ye geriledi. Uzmanlar, kucuk unutkanliklarin Alzheimer�e zemin hazirladigini belirtiyor
Daha cok yaslilik belirtisi olarak bilinen unutkanligin, gencler arasinda da yogun bicimde yasanmaya basladigi bildirildi.

Ozel Baskent Universitesi Adana Hastanesi doktorlarindan Psikiyatr Ibrahim Bilgen, yogun is temposu, stres, fiziksel ve ruhsal yorgunluk gibi sorunlarin unutkanlik belirtilerinin basladigi yasi dusurdugunu ifade etti.

Bilgen, stresli yasamin kisinin beyinsel fonksiyonlarini yavaslattigini, bu nedenle kisilerin cevrelerinde yasanan olaylari gecalgilandigi veya unuttugunu belirterek, sunlari kaydetti:

�Onceden, yasla birlikte ilerleyen ve basit gundelik islerin bileyerine getirilmesinde sorunlar yaratan unutkanligin simdi gencler uzerinde etkili olmasi aslinda aci bir tablo. Yaptigimiz gozlemler, unutkanligin 65 yas sinirindan 20�ye kadar dustugunu ortaya koyuyor.�

Genclerin buyuk cogunlugunun depresyonda oldugunu vurgulayan Bilgen, bunalimda olan kisilerin cevreye karsi duyarsizlastigini ve bu dogrultuda ilgi azligi ve konsantrasyon bozuklugu yasadigini soyledi.

Ibrahim Bilgen, unutkanligin ciddiye alinmasi ve bir hastalik olarak gorulmesi gerektigini vurgulayarak, soyle dedi:

�Unutkanlik, yaslilikta dogal kabul edilebilir. Ancak bunun genc yaslarda yasanmasi, kisi icin ciddi bir problem teskil edebilir. Ayrica kucuk unutkanliklari goz ardi edenler, halk arasinda �bunama� diye bilinen alzheimer hastaligina da davetiye cikariyorlar.�


YAPILMASI GEREKENLER


Bilgen, unutkanligini ciddi problemlere yol acacagini ve kisinin ailesiyle ya da cevresiyle olan iliskilerini de zedeleyebilecegini vurgulayarak, konusmasini soyle surdurdu:

�Daha guclu bellek icin, duzenli ve dengeli bir yasam surdurun. Yeterli ve dengeli beslenin, iyi uyuyun, alkolu azaltin, sigara kullanmayin. Sik sik temiz havada, parklarda, ormanda yuruyus yapin, unutkanlik yasayanlar, zihninizi zorlayin, hayatinizda onemli olan olaylari planlayin, isinizle eglenceyi dengeleyin, egzersiz yapin.�

Bilgin, ayrica duzenli uyku aliskanliginin beyin fonksiyonlarinin daha iyi calismasini sagladigini belirterek, bu nedenle gunde ortalama 8 saat uykunun onemli bir ihtiyac oldugunu sozlerine ekledi.

Ogrencilerin cogu kahvalti yapmiyor!!!

Yrd. Doc. Dr. Gulhan Samur, Turkiye genelinde yapilan arastirmada elde edilen sonuclara gore ogrencilerin yuzde 60-85�inin sabah kahvaltisi yapmadigini soyledi.
Hacettepe Universitesi Beslenme ve Diyetetik Bolumu Ogretim Uyesi Yrd. Doc. Dr. Gulhan Samur, �Sabah kahvaltisi onemli bir ogundur. Ogrencilerin yuzde 25 ile 43 arasinda degisen bir orani, sokak saticilari ve kantinlerden karinlarini doyurmaktadir� dedi.
Hacettepe Universitesi Beslenme ve Diyetetik Bolumu Ogretim Uyesi Yrd. Doc. Dr. Gulhan Samur, ayakustu beslenme aliskanliginin cocuklar ve genclerde yaygin goruldugune dikkati cekti. Ayakustu beslenmede enerjinin yuzde 40-50�sinin yagdan geldigini belirten Yrd. Doc. Dr. Samur, kalp ve damar hastaliklarinin temellerinin cocukluk caginda atildigini vurguladi. Turkiye�deki ogrencilerin yuzde 60-85�inin sabah kahvaltisi yapmadigini belirten Samur, �Sabah kahvaltisi onemli bir ogundur. Ogrencilerin yuzde 25 ile 43 arasinda degisen bir orani, sokak saticilari ve kantinlerden karinlarini doyurmaktadir� dedi.

Samur, ogrenciler arasinda cay, kolali ve kolasiz iceceklerin tuketiminin yuzde 50 oldugunu, buna karsin sut ve ayran tuketiminin yuzde 15-25 oraninda kaldigini belirtti. Buyume ve gelisme surecinin temelinin okul oncesi doneme dayandigini belirten Samur, sunlari soyledi:
�Okul oncesi cocuklarin Turkiye genelinde yuzde 16�sinin beslenmesi bozuktur. Bu cocuklarin yuzde 2.1�inde ileri derecede yapisal bozukluklar bulunmaktadir. Enerji yetersizligi sonucu yuzde 14-25 zayiflik ve kisa boyluluk kirsal ve gecekondu bolgelerinde yuksek orandadir. Anemi, okul cagi cocuklarinin yuzde 17-35�inde bulunmaktadir. A vitamini, B kompleks vitaminlerinin yetersizligi yuzde 15-37, D vitamini yetersizligi yuzde 19.8, C vitamini yetersizligi yuzde 27, B2vitamini yetersizligi yuzde 25-40, iyot yetersizligi sonucu gelisen basit guatr orani yuzde 30.3, dis curugu yuzde 43-85, kalsiyum yetersizligi yuzde 44-72, sismanlik gorulme durumu ise yuzde 4.8-6� dir.�

OGRENCILERIN BESLENMESINDE KANTINLER ONEMLI

Samur, okul kantinlerinin toplum sagligi acisindan buyuk onem tasidigina da deginerek, hamburger, pizza, soguk sandvic, kizarmis patates gibi hizli tuketilen yiyeceklerin ogrencilerin besin gereksinimlerini karsilamadigini kaydetti. Turkiye�de okul oncesi, ilkogretim ve ortaogretimde egitim goren ogrenci sayisinin 12 milyonu gectigini belirten Samur, soyle devam etti:
�Bu sayi genel nufusun beste birinden fazladir. Okul saglik hizmetleri tum bu hedef kitleye ulastirildiginda ulke nufusunun beste birinin yeterli ve dengeli beslenmeyi de iceren saglik hizmetlerinden yararlanmasi soz konusudur. Aileler de daha cok cocuklarinin okul basarilariyla ilgilenmekte buyume, gelisme ve diger sorunlar goz ardi edilmektedir�

Okul kantinlerinde satisa sunulan yiyeceklerin ogrencilerin besin gereksinimlerini karsilamasi gerektigini belirten Samur, �Et, sut, yumurta urunleri ile hazirlanan ve satisa sunulan yiyeceklerin hijyenik acidan da degerlendirilmesi ve herhangi bir besin zehirlenmesine sebep vermeyecek sekilde uretilmeleri gerekmektedir� dedi.

KANTINLERDE HIJYENE DIKKAT EDILMELI

Samur, kantinlerde calisanlarin temizlik ve hijyene dikkat etmesi,personelin en az iki takim acik renkte formasi bulunmasi ve duzenli olarak bu formalarin temizlenmesi gerektigini kaydetti. Personelin kantinde sigara icmemesi gerektigini ifade eden Samur, sakiz cignenmemesinin damlacik yoluyla bulasan hastaliklari engellemek icin onemli oldugunu ifade etti.

ONEMLI::::LUTFEN OKUYUN VE DENEYIN...Bitki preperatlari!!

ADI

ACIKLAMASI

BItkIlerle TedavI!!!!!!!!!!!!!!

HASTALIKLAR
VE
BITKILERLE TEDAVI



BItkI TedavIsI!!!!!

ACI BAKLASemen LupiniSeker hastaligina karsi kullanilir.ACI YONGALignum QuassiaeIstah acici, kuvvet verici, kurt ve ates dusurucuADACAYISalvia officinalisGaz sokturucu, antiseptik, kuvvet verici ve uyariciALICFructus CrataegiOzellikle kalp uzerinde etkili, idrar sokturucu, kabizALTINOTUHerba CeterachiIdrar sokturucu ve kabiz etkileri vardir. Basura karsi, haricen kullanilir.AMBERAmbra GriseaKasalot baligindan elde edilir. Kalbi kuvvetlendirir, istah acar ve cinsel arzuyu artirir.ANASONFructus Anisi VulgarisGaz sokturucu, istah acici, sut artirici ve uyku vericidir.ANDIZ KOKURadix HeleniiSafra sokturucu, oksuruk kesici, gogus yumusatici,kuvvet verici ve kurt dusurucudur.ARDIC TOHUMUFructus JuniperiIdrar artirici, terletici, midev� ve antiseptik ozellikleri vardir.ASPIRFlos CarthamiRomatizma agrilarina karsi etkilidir. Dahilen terletici, kurt dusurucu ve adet getiricidir.BALIKOTUFructus Cocculi indiciDahilen kurt dusurucu, sara nobetlerini azaltici olarak kullanilir. Tehlikeli bir drogdur.BAMYA CICEGIFlos HibisciDahilen gogus yumusatici, lapa halinde haricen cibanlari olgunlastiricidir.Kabizliga karsi etkili ve zararsiz bir drogdur.BESBASERhizoma PolypodiiMushil, safra ve balgam sokturucu ve kurt dusurucu etkilere sahiptir.BIBERIYEFolium RosmariniDahilen kabiz, hazim sistemi uyaricisi, safra artirici ve idrar sokturucu, haricen ise iltihapli yaralarin tedavisinde kullanilir.BOGURTLENFolium RubiKabiz, kuvvet verici, idrar sokturucu ve seker hastaligina karsi kullanilir. Bademcik iltihaplarinda da gargara yapilir.CIVAN PERCEMIHerba MillefoliiIdrar artirici, istah acici, gaz sokturucu, adet sokturucu ve yara iyilestiricidir.CAKSIROTU KOKUFerulae meifoliaeCinsel kudreti artirici olarak etkilidir.CAM SAKIZITerebenthina CommunisSolunum ve idrar yollari hastaliklarinda kullanilan etkili bir antiseptiktir.CEKEMFructus Visci albiKabiz, idrar artirici, kusturucu, kuvvet verici ve tansiyon dusurucu etkileri vardir. Romatizma agrilarinda kullanilir.COREKOTUSemen NigellaeIdrar ve sut artirici, istah acici ve adet sokturucudur.COVEN KOKURadix Saponariae albaeTedavide nadiren kullanilir. Bilhassa tahin helvasi yapiminda kullanilir. Idrar ve balgam sokturucudur.DAGCAYISideritisUyarici, gaz sokturucu, istah acici ve mide agrilarini kesici ozelliklere sahiptirler.DEFNE YAPRAGIFolium LauriTerletici, antiseptik ve midevi etkilere sahiptir.DEVE COKERTENFructus TribuliTas dusurucu, idrar sokturucu ve kuvvet verici olarak kullanilmaktadir.DEMIR HINDIPulpa TamarindorumMushil ve muleyyin bir etkiye sahiptir. Hicbir tahris edici etkisi yoktur.DENIZ KADAYIFICarrageenDahilen, cok kullanilan bir gogus yumusatici ve oksuruk kesicidir.DEVE DIKENIHerba Cardui mariaeKaraciger hastaliklarina karsi ve safra artirici olarak kullanilir.DUT MEYVASIFructus Mori nigriMeyvalardan hazirlanan surup, gargara halinde, agiz ve bogaz hastaliklarina (pamukcuk) karsi kullanilir.EGIR KOKURhizoma Calami aromaticiGaz sokturucu, terletici ve antispazmotiktir. Dahilen Prostat, haricen ise romatizma icin kullanilir.FESLEGENHerba BasiliciYatistirici, midevi, idrar artirici ve gaz sokturucudur.FUNDAHerba EricaeIdrar yollari dezenfektani, idrar sokturucu ve kabiz etkilere sahiptir.GELINCIKFlos RhoeadosYatistirici, oksuruk kesici, gogus yumusatici ve hafif uyutucu etkilere sahiptir.GINSENGGinsengKalp kuvvetlendirici ve yorgunlugu gidericidir. Cinsel gucu artirici etkileri vardir.GUNLUKGummi OlibanumDahilen kuvvet verici, yatistirici, kabiz, idrar artirici, adet sokturucu, adet getirici ve romatizma agrilarini dindiricidir.HALILE (Kara-Sari)Fructus MyrobalaniSari halile mushil, Kara halile ise kabiz olarak kullanilir. Haricen ise yara iyilestiricidir.HARDAL TOHUMUSinapis nigraeHaricen lapasi, yakisi ve banyosu yapilir. Kani cilde toplamak ve agri kesmek icin kullanilir.HATMI CICEGIFlos AltheaeGogus yumusatici ve tahrisleri gidericidir.HAVACIVARadix AlkannaeKabiz ve yara iyilestiricidir.HAVUC TOHUMUDauci carotaeMidevi, gaz sokturucu, gebeligi onleyici ve cinsel gucu artiricidir.HAYIT TOHUMUAgni-Castiidrar artirici, gaz sokturucu ve yatistiricidir.HUNNAPJujubaeGogus yumusatici, oksuruk kesici, mushil ve kan temizleyicidir. Seker hastaligina karsi da kullanilir.IHLAMURFlos TiliaeIdrar artirici, terletici, yatistirici, uyutucu ve gogus yumusaticidir.ISIRGANFolium UrticaeYaprak veya kok, dahilen kan temizleyici, idrar artirici ve istah acicidir.IGDE CICEGIFlos ElaeagniKabiz, kuvvet verici ve antiseptiktir. C vitamini deposudur. Gribe karsi etkilidir.KAFURCamphoraSinir sistemi, solunum ve kalp uzerinde uyarici etkileri vardir.KAKULECardamomiIstah acici, gaz sokturucu ve midevi etkilere sahiptir. Kahveye konur.KEBABIYECubebaeSolunum sistemi antiseptigidir. Belsoguklugunda kullanilir.KARANFILCaryophyllusUyarici, midevi ve antiseptik etkileri vardir.KEKIKHerba ThymiMidevi, yatistirici, antiseptik etkileri vardir.KEREVIZ TOHUMUApii graveolentusUyarici ve istah acicidir. Prostat icin kullanilir.KETEN TOHUMUSemen LiniMushil, sindirim sistemi iltihaplari ve tahrislerine karsi koruyucudur. KINAKINACortex Chinaemidevi, sitma ve gribal enfeksiyonlara karsi koruyucu, kalp yatistiricidir. KISA MAHMUTChamaedrysmidevi, uyarici, seker hastaligina karsi etkilidir.KIZILCIKCorni marisEtkili ve zararsiz bir ishal kesicidir.KITRETragacanthaBogaz hastaliklari ve iltihaplarinda koruyucudur.KUDRET NARIMomordicae charantiaeMide ve barsak ulserine karsi dahilen kullanilir. Yara, ciban ve ekzemalarda haricen kullanilir. KUSBURNURosae caninaeBilhassa C vitamini bakimindan zengindir. Kabiz ve kuvvet vericidir. Seker hastaligina karsi da kullanilir.LAVANTAFlos LavandulaeIdrar artirici, romatizma agrilarini dindirici, antiseptik, sinir ve kalp kuvvetlendiricidir.MAHLEPPruni mahalebAfrodizyak, balgam sokturucu, nefes darligi ve prostat icin, ayrica seker hastaligina karsi kullanilir.MENENGICTerebinthina ChiaDahilen idrar ve solunum yollari antiseptigi olarak kullanilir.MEYAN KOKURadix LiquiritiaeGogus yumusatici, balgam sokturucu, tad duzeltici ve oksuruk kesici etkileri vardir.MISIR PUSKULUStylus MaydisIdrar sokturucu ve tas dusurucudur.MUSKATMyristicaeGaz sokturucu ve antiseptik olarak bilhassa karin agrilari icin kullanilir.MURSAFIGummi MyrrihaeAntiseptik ve uyaricidir. Bilhassa solunum yolu hastaliklarina karsi kullanilir.NANEFolium MenthaeOzellikle sinirsel kaynakli mide bulantilarini kesici olarak etkilidir.OGULOTUFolium MelissaeYatistirici, midevi, terletici ve antiseptiktir.PAPATYAChamomillae vulgarisIdrar artirici, yatistirici, safra sokturucu, bogaz iltihaplarinda ve iltihapli yaralara karsi etkilidir.PELINOTUHerba AbsinthiiMidevi, ates dusurucu, adet getirici etkileri vardir.REZENEFoeniculiMidevi, gaz sokturucu ve sut artiricidir. SAFRANCrocus StigmataUyarici, istah acici, adet sokturucu, koku ve renk vericidir. Degerli bir baharattir.SALEPTuber SalepAfrodizyak, kuvvet verici, cocuk ishallerini kesicidir.SANDALOSSandaracaHaricen ve dahilen romatizma agrilarini dindirici olarak etkilidir.SARI SABIRAloeKalin barsaga etkili bir mushildir.SARI KANTARONHerba HypericiDahilen antispazmotik, kabiz, yatistirici, haricen ise antiseptik ve yara iyilestiricidir.SERVI KOZALAGICupressiCocuklarin gece isemelerinde, haricen basura ve kokulu ayak terlemelerine karsi kullanilir.SINAMEKIFolium SennaeKalin barsak uzerinde etkili olan, kuvvetli bir mushildir.SAHTEREHerbe FumariaeIdrar artirici, yatistirici, zayiflatici ve tansiyon dusurucudur.SEYTAN TERSIGummi Asa foetidaSinir sistemi yatistiricisi, hazmi kolaylastirici ve gaz sokturucudur.UZERLIK TOHUMUSemen PeganiKurt dusurucu, adet sokturucu, uyusturucu, terletici ve yatistiricidir.ZAHTERSaturejae hortensisSeker hastaligina karsi kullanilir.ZENCEFILRhizoma ZingiberisYatistirici ve gaz sokturucudur.ZERDECALCurcuma longaeMidevi, gaz sokturucu ve safra artiricidir.ZULUMBARhizoma Zedoariae

Siyah ve yesil cay!!!!!!

Siyah ve yesil cay yumurtalik kanserine yakalanma riskini azaltiyor

Isvecli bilimadamlarinin yaptigi arastirma, her gun bir ya da iki fincan siyah veya yesil cay icmenin yumurtalik kanserine yakalanma riskini azalttigini ortaya koydu. Stockholm Karolinska Enstitusu'nden Susanna Larsson ve Alicja Wolk, her gun bir ya da iki fincan cay icen kadinlarin yumurtalik kanserine yakalanma riskinin, icmeyenlere gore yuzde 46 oraninda dusuk oldugunu belirttiler.


Archives of Internal Medicine adli dergide yayimlanan arastirma, Isvec'te yaslari 40 ila 76 arasinda degisen 61 bin 57 kadin uzerinde yapildi. Beslenme aliskanliklarina dair titizlikle hazirlanmis
sorulari yanitlamalari istenen kadinlar, 2004 yilina kadar ortalama 15 yil boyunca incelendi. Bu kadinlarin 301'inde yumurtalik kanserine rastlandi.

Bilimadamlari, arastirmada, yesil ya da siyah cay ayrimi yapmayarak, iki cay cesidinin de hucreleri koruyan ve kanser gelisimini onleyen polyphenol ile antioksidan maddeler icerdigini soylediler.

Arastirmada, gun icinde bir yada iki fincan caya ek olarak icilen her fincan cayin da yumurtalik kanserine yakalanma riskini yuzde 18 oraninda azalttigi kaydedildi.

ABD'de yumurtalik kanseri, kadinlarda olume sebep olan kanser hastaliklari arasinda dorduncu sirada yer aliyor. 2005'te yumurtalik kanserine yakalanan 22 binden fazla kadindan 16 bininin oldugu belirtiliyor. Teshisi zor olan yumurtalik kanserinden olum orani 50
yildir degismiyor.

En masum fast-food: Simit!!!



Hizla yayginlasan fast-food (hizli-hazir yemek) beslenme bicimi icinde, en masum yiyecegin simit oldugu bildirildi. Hacettepe Universitesi Beslenme ve Diyetetik Bolumu Toplu Beslenme Sistemleri Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Yasemin Beyhan, hizli-hazir yemek olan fast-food'un, insanlari tek yonlu beslenmeye ittigini, bu tur beslenmenin, diger besinlerle takviye edilmemesi halinde, saglikli yasam icin gerekli olan protein, vitamin ve mineral eksikligine neden olabilecegini belirtti.


Fast-food tarzi yiyeceklerin tek yonlu beslenmenin yani sira, pisirme yontemleri yonunden de olumsuzluklari bulunabilecegine isaret eden Beyhan, saglikli pisirme kosullari uygulanmadiginda bu tur besinlerde kanser yapici molekullerin olusabilecegini soyledi.

Ozellikle proteinli urunlerde, pisirme ilkelerinin saglik acisindan daha da on plana ciktigini vurgulayan Beyhan, kanserojen risk acisindan, komur atesine yakin yapilan doner ve kofte ile yanmis yagda kizartilan yiyeceklerin tuketilmemesi gerektigini bildirdi.

Buna karsin, geleneksel yiyeceklerden olan simitte, pisirme yontemi acisindan, yagda kizartma ve etlerin komur atesine yakin izgara edilmesine kiyasla bir olumsuzluk bulunmadigini dile getiren Beyhan, ''Sokak fast- food'u tarzi bir gida urunu olan simitte,
pisirme yonunden digerlerinde yasanan olumsuzluklar yok. Simit, ayran,peynir, sebze veya meyveyle tuketilirse, tuketildigi ogune ve tuketim miktarlarina bagli olarak bireyin besin gereksinimlerini karsilama acisindan iyi bir besindir'' dedi.

Simidin tek basina tuketilmesi durumunda digerleri gibi tek yonlu beslenmeye neden olabilecegine isaret eden Beyhan, sadece cayla tuketilmesi halinde protein, vitamin ve mineral acisindan eksiklige neden olduguna da sozlerine ekledi.

''Turk fast-food'u daha masum''

Akdeniz Universitesi Tip Fakultesi Diyet Uzmani Seyhan Ince de, ayakustu beslenme olarak tarif edilen fast-food beslenmenin insan sagligi acisindan zararlari bulundugunu, bunlar icinde en zararsizininise simit oldugunu kaydetti.

Seyhan Ince, Turkiye'deki fast-food beslenmenin, batidan kopya edildigini belirtirken, Turk kulturundeki fast-food turu yiyeceklerin, batidakilere oranla daha masum oldugunu vurguladi. Ince, soyle konustu:

''Bizde kizartmadan daha cok izgara, firinda pisirme usulu yaygin. Batida ise daha cok yagda kizartma yapilir. Ornegin Avrupa'da tavuga oyle islemler yapiliyor ki saglikli bir yiyecek diye nitelendirdigimiz tavuk, zararli hale gelebiliyor. Turk kulturunde fast-food olarak doner, lahmacun, balik ekmek, simit, tost sayilabilir. Doner, atese cok yaklastirilmadan yapildiginda, sagliga cok zararli degildir. Hattayagi akitilarak yapildigi icin donmus yag miktari da azalmis oluyor. Tostun da kotu yag kullanilmamasi halinde zararli olmayacagini dusunuyorum.''

''Simit, fast-food tarzi yiyecekler icerisinde en zararsizi'' diyen Ince, simidin yaninda yenilecek biraz peynirle birlikte gunluk protein ve enerjinin bir kisminin saglandigi kaydetti. Surekli fast-food beslenmenin bircok rahatsizligi beraberinde getirdigine isaret eden Ince, ''Bu tur yiyeceklerde ozellikle yag kullanimi fazla oldugu icin kanser, hipertansiyon, kardivaskuler hastaliklara yakalanma riski yukseliyor. Fast food yiyeceklerde yagda kizartma yontemi cok fazla kullanildigi icin sindirim sistemi de olumsuz yonde etkileniyor'' seklinde konustu. Ince, yapilan arastirmalarda, onceleri 40 yas uzeri olan kalp krizi riskinin de cok sik tuketilen fast-food yiyeceklerle 20'li yaslara indigini sozlerine ekledi.

Hastanelerde 2007'ye randevu

Hastaneler, tedavi olmayi bekleyen vatandasa 2006-2007 yillari icin randevu veriyor. Turkiye�nin dort bir yanindan gelen vatandaslar, devlet ve universite hastanelerinde bulamadigi sifayi ozel saglik kuruluslarinda ariyor. Ozel hastanelerde tedavi ucretleri ise el yakiyor.

Vatandas ameliyat gunu icin seneye randevu veriliyor. Hastanelerdeki yogunluk bir turlu giderilemiyor. Ozellikle Ankara ve Istanbul�daki devlet ve universite hastanelerinde randevu tarihi 2007�ye kadar uzayabiliyor. Turkiye�nin dort bir yanindan daha tesekkullu olduklari icin tercih edilen Ankara ve Istanbul�daki hastaneler yogunluga cevap veremiyor. Acil ameliyat olmasi gereken vatandas ise mecburen ozel hastanelerin yolunu tutuyor.

SSK hastanelerini devralarak kuyruk cilesini bitirmek isteyen Saglik Bakanligi, yine de bir sonraki yila randevu verilmesinin onune gecemedi.

Hacettepe Universitesi Tip Fakultesi Endokrin Bolumu�nde 2005�in tum randevulari doldugundan 2006 yilina atilan muayene gunleri henuz belli olmadi. Cunku 2006 randevulari icin yeni yilin gelmesi bekleniyor. Ankara Numune Egitim ve Arastirma Hastanesi Noroloji Bolumu�nde, Ibni-Sina Hastanesi�nde, Ankara Universitesi Tip Fakultesi�nin ic hastaliklar Bolumu�nde de durum farksiz. Ya aylar sonraya gun veriliyor ya da hasta baska hastanelere sevk ediliyor. Olan bu donemde tedavi olmayi bekleyen ve sehir disindan gelen vatandaslara oluyor. Hastane bahceleri tedavi olmayi bekleyen hastalara ev sahipligi yapiyor.

Ozel hastane el yakiyor

SSK ve Emekli Sandigi guvencesine sahip hastalara ozel hastane kapilarinin acilmasiyla ozel hastaneler ek gelir kaynagina sahip oldu. Ancak, bazi ozel hastaneler, yaptiklari hizmetin onemini unutarak, suistimal yapabiliyor. Ozel hastaneleri tercih eden hastalar, faturanin yukselmesi icin kendilerinden gereksiz taleplerde bulunuldugunu iddia ediyor. Doktor parasi, oda parasi, dosya parasi gibi bazi ekstralarla karsi karsiya kaldiklarini ifade eden hastalar, ozel hastanelerin sosyal guvenceyi onemsemedigini belirtiyor. Ozel bir hastanede Emekli Sandigi, SSK ya da Bag-Kur�lu bir vatandasin muayenesi icin 15-25 YTL arasinda degisen rakamlarla ucret aliniyor. Ancak tedavi muayene ile sinirli kalmiyor. Tum tetkikler icin de ayrica para isteniyor. Yani SSK�liya ozel hastane yolunun acilmasi demek, ucretsiz tedavi anlamina gelmiyor.

Bu arada ozel hastanelerin 09.00�dan once SSK hastalarina bakmamasi da ciddi problemler yasanmasina yol aciyor. Ustelik eger hasta sevk zincirine uymayip, ozel poliklinik veya saglik ocagi yerine direkt ozel hastanede muayene olmaya giderse, muayene icin resmi fiyat tarifesinde belirlenen ucretlerin yuzde 30 fazlasi aliniyor. Hasta, bu parayi cebinden oduyor.

�Bu bir anlayis sorunu''

Saglik ve Sosyal Hizmet Emekcileri Sendikasi Baskani Koksal Aydin, Turkiye�nin dort bir yanindan hastalarin Ankara, Istanbul gibi buyuk sehirlere akin ettigini belirterek, �Cagdas saglik anlayisina gore sorunun yerelde cozumu gerekiyor. Ancak bircok ilden Ankara�ya geliyor vatandas, cunku yerelde sorunun cozumune yonelik adim atilmiyor. Sevk zincirinin bozulmasi, birinci basamak saglik hizmetinin terk edilmesi nedeniyle bu sorun hem devlet hastanelerinde hem de universite hastanelerinde yasaniyor. Aslinda yapisal bir sorun bu'' dedi

Anadolu kadininda koah tehlikesi...

Anadolu'da halen yayginligini surduren tandir geleneginin kadinlarda KOAH (Kronik Obstriktuf Akciger Hastaligi) riskini artirdigi bildirildi. Erciyes Universitesi Tip Fakultesi Gogus Hastaliklari Ana Bilim Dali Ogretim Uyesi Prof. Dr. Inci Gulmez, solunum yollarinda daralmaya bagli olarak, havanin akcigerden cikmasini onlemek seklinde kendini gosteren KOAH'in oldukca yaygin olmasina ragmen yeterince taninmadigini kaydetti.

KOAH'in akciger ve ozellikle kalbin sag bolumunu, daha sonra tum kalbi etkileyerek kalp yetmezligine neden olan bir hastalik oldugunu ifade eden Gulmez, hastaligin daha cok 40 yas uzerinde sigara icenlerde tespit edildigini vurguladi. 20 yil sigara icen kiside, yuzde 50 ihtimalle kronik bronsit hastaliginin meydana geldigini, bu olgularin onemli kisminda da KOAH'a donustugunu bildiren Gulmez, su bilgileri verdi:

''Bilinenden cok daha fazla KOAH'li hasta var. Cunku bu hastalik orta derecede oldugu zaman cok ileri seviyeye gelene kadar belirgin sikayet vermiyor. Sigara tiryakileri, oksuruk ve balgami sigaraya bagliyor. Bu nedenle KOAH olduklarini fark edemiyorlar. Ozellikle kis aylarinda, fazla miktarda hastaneye yatacak kadar oksuruk ve balgam sikayetiyle geldiklerinde hastaliklarinin farkina variyorlar. Ama o zaman da solunum kapasiteleri en az yuzde 30 azalmis oluyor. Bundansonra hekim olarak, hastaligi iyilestirmemiz mumkun olmuyor. Sadece hastaligin ilerlemesiniyavaslatabiliyoruz.''

Tandir tehlikesi

KOAH'i tetikleyen sebeplerin basinda sigara aliskanliginin geldigini hatirlatan Gulmez, sigara kullaniminin erkeklerde yaygin olmasi nedeniyle hastaligin erkeklerde daha cok goruldugunu soyledi. Hastaligin gorulme sikligini belirlemek icin Kayseri'de yaptiklaribir arastirmanin, hastaligin kadinlarda gorulme sikligi acisindan onemli sonuclar ortaya koyduguna dikkati ceken Gulmez, soyle devam etti:

''Yaptigimiz arastirmada, kirsal kesimde erkeklerin yuzde 17'sinde, kadinlarin ise yuzde 10'unda; kent merkezinde ise erkeklerin yuzde 12'sinde kadinlarin yuzde 5'inde KOAH goruldugunu belirledik.Burada dikkati ceken konu, kirsal kesimdeki kadinlarin sehir merkezinde sigara icen erkekler kadar hastaliga yakalaniyor olmasi. Ustelik, bu kadinlarin hicbiri sigara icmiyor. Bunun nedeni ise Anadolu'da yaygin olarak yasatilan tandir gelenegi. Tandirda yakilan biyolojik yakit adini verdigimiz gazel, cali cirpi ve tezek gibi yakitlar, kadinlarin cesitli gazlara ve partikullere maruz kalmasina, hava yollarinda KOAH'in gelismesine neden oluyor. Hayatinda agzina sigara almamis kadinlar, bu nedenle KOAH hastasi olabiliyor.''

Tandirda calisan kadinlarin yanlarinda genellikle cocuklarinin da bulundugunu ifade eden Gulmez, tandirda bebeklerin dumana maruz kalmalarinin erken bebek olumleri ve solunum yolu enfeksiyonlarina yol actigini kaydetti. Gulmez, ''KOAH dunyada 3. en buyuk olum nedeni. Akciger hastaliklari ve kalp hastaliklari son 30 yilda yuzde 50 oraninda azalirken, KOAH yuzde 163 oraninda artti'' diye konustu.

Kalp hastalarina uyari...


Dunya Saglik Orgutu (WHO) Kalp Damar Hastaliklarini Onleme Projesi Turkiye Koordinatoru Doc. Dr. Bulent Gorenek, kalp hastalarinin ilac alir gibi antioksidan vitamin ya da mineral almalarinin yarari olmadigini soyledi.


Eskisehir Osmangazi Universitesi Kardiyoloji Anabilim Dali Ogretim Uyesi de olan Doc. Dr. Bulent Gorenek, koroner kalp hastalarinin beslenmesinde sorun bulunmadigi surece antioksidan vitamin ya da minerallerin dogal yolla, besinlerle alinmasi gerektigini belirtti.

Tum vitaminlerin ve antioksidanlar ile Omega 3 yag asitlerinin dengeli beslenildigi surece besinlerden alinabildigini anlatan Doc. Dr. Gorenek, soyle konustu:

'Yapilan arastirmalar, antioksidanlarin, vitaminlerin ya da Omega 3 yag asitlerinin ilac gibi ilave olarak alinmasi kalp hastalarinda ek bir yarar saglamadigini ortaya koymustur. Selenyum, cinko gibi minerallerin dogal olmayan yollardan almasinin kalbe ek bir yarari
yoktur. Yani kisi (ben uzum cekirdegi yiyeyim, balik yagi iceyim, cinko, selenyum ya da bazi vitaminleri ve antioksidanlari hap seklindealayim bunlar beni koroner arter hastaligindan korur) diye dusunurse yanlis yapar.'

Kalp krizinden korunmak icin yasam biciminin degistirilmesi gerektigini vurgulayan Doc. Dr. Gorenek, soyle devam etti:

'Vitamin, mineral ve antioksidanlarin ilac olarak alinmasi belki kisiyi psikolojik olarak rahatlatir ama kalp krizinden korumaz. Hastalarin aklini karistiracak onerilere gerek yoktur. Hekim olarak bizim bile telaffuzunda zorlandigimiz minarelerin ilac gibi hastalara tavsiye edilmesi dogru degildir. Kalp hastalarina onerdigimiz yasam bicimi degisiklikleri son derece acik ve nettir. Bunlar, bol yesillik ve meyve sebze, bol balik eti. Yagsiz tavuk etini kirmizi ete tercih eden bir diyet, kati yaglardan ve hamur iserinden uzak kalmak, sigara icmemek ve duzenli spordur.'

Doc. Dr. Gorenek, bunlari yapmayan kisilerin isin kolayina kacarak 'Ben su antioksidani, selenyumu, cinkoyu mutlaka besinlere ek olarak almaliyim. Bunlar beni koroner arter hastaligindan korur' dusuncesinin dogru olmadigini ifade ederek, bunlarin kisinin kendisini kandirmasinin yani sira para ve zaman kaybi oldugunu kaydetti.Kalp hastaliklarinda zaman kaybinin neticesinin kalp krizi oldugunu bildiren Doc. Dr. Gorenek, bu bakimdan 'magazin yonu agir basan arayislar' yerine bilimsel veriler cercevesinde yasam bicimi degisiklikleri yapmanin, duzenli hekim takibinde kalmanin kalp hastasi icin sart oldugunu sozlerine ekledi.

Doga cocuklarin ilaci!!!!!!

Doga cocuklarin ilaci

Cocuklarin fiziksel ve ruhsal sagligi icin haftada, en az 4-5 saat dogayla ic ice olmasi gerektigi bildirildi. Cukurova Universitesi Tip Fakultesi Halk Sagligi Anabilim Dali ogretim uyesi Yrd. Doc. Dr. Ferdi Tanir, cocuklarin vucutlarina oranla, eriskinlerden iki kat fazla havayi teneffus ettiklerini, bu nedenle cevresel kirlilikten en fazla onlarin etkiledigini soyledi.


Cocuklarin fiziksel ve ruhsal sagligi icin yasadiklari ortamin onemli olduguna dikkati ceken Tanir, sunlari kaydetti: ''Toksit etkiler, endustriyel, medikal atiklardan kaynaklanan cevre kirliligi ilk olarak cocuklarimizi etkiliyor, cunku onlarin cevreye karsi vucutlari eriskinlerden daha duyarli. Bu nedenle
ebeveyinler firsat buldukca cocuklarini piknik alanlarina, gol, nehir ve deniz kiyilarina goturmeli ve gun icerisinde vucudunda topladigi kirliligi bir nebze de olsa atmasina yardimci olmali. Ayrica, unutulmamali ki cocuklar da yetiskinler gibi dogada kendilerini daha guvende hissederler. Ruhsal olarak da bir dinginlige kavusurlar. ''Tanir, cocuklarin ic ve dis mekanlarda yasadigi hava kirliliginin solunum yollarinda da rahatsizliklara neden olabilecegini hatta olumle sonuclanabilecegini belirtti.

Gun icinde evde oynayan cocugun kimyasal kullanilarak imal edilmishalilar veya ev aletleri ile temas icinde oldugunu ifade eden Tanir, soyle devam etti:

''Cocuklarin endokrin, norolojik, hormonsal ve bagisiklik gibi bircok biyolojik sistemlerinin gelismesi, ergenlik donemine kadar devam eder. Iste bu kimyasal maddelerin bazilarina gelisim surecinde cocuklarin maruz kalmasi onun ruhsal ve fiziksel sagligini tehdit altina sokar. Bu noktada cevre kirliliginin sorun oldugu dunyada bize dusen gorev ise onlari haftada en az 4-5 saat dogayla bulusturmak, firsat buldukca yesillerin arasinda oynamasini ve gun icinde vucudundatopladigi enerjiyi oksijenin bol oldugu bir ortamda atmasini saglamaktir.''

Cocuklar icin saglik kentlesme

Tanir, ayrica kentlesmenin cocuk sagligi uzerindeki olumsuz etkisini azaltmak icin, onlarin oynayacagi guvenilir oyun alanlarinin bilimsel ve bilincli olarak yapilmasi gerektigini belirtti. Parklarin kurulma asamalarinda ise degisik sorunlarin gundeme geldigini ifade eden Tanir, sunlari kaydetti:

''Cocuklarin oyun alanlarinda oynamalari icin gelistirilen ve kurulan oyuncaklar, onlarin yaralanmasina neden olabilir. Bu nedenle parklarda yer alan oyuncaklarin cocuklarin yaslarina uygun olarak yapilmasi gerekir. Onlarin temiz hava ile ic ice yasamasi icin de alanlara bol agac dikilmelidir.''

'Savasmayacak cocuklar yetistirelim'


Ege Universitesi Rektoru Prof. Dr. Ulku Bayindir; �Toplum olarak cocuklarimiza savasmanin ne kadar kotu oldugunu anlatmamiz gerekmektedir. Yurtseverlik duygusunu ve bati dunyasinin cagdas normlarini asilayarak bunu basarmaliyiz'' dedi.


Ege Universitesi Tip Fakultesi Cocuk Sagligi ve Hastaliklari Anabilim Dali tarafindan duzenlenen �Savas ve Cocuklar'' konulu sempozyumun acilisinda konusan Saglik Bakanligi Temsilcisi Hatice Kaplan, �Dunyada son sekiz yilda gerceklesen savaslarda 2 milyon cocuk yasamini yitirirken, 12 milyon cocuk ebeveynsiz kaldi. Bunun temel nedeni gunumuzde savaslarin savas alanlarinda degil koylerde kentlerde yasaniyor olmasidir'' diye konustu.

Sivil insanlarin artik siddetin dolayli degil kesin hedefleri oldugunu soyleyen Kaplan, �Savaslarda siviller artik kesin hedeflerdir ve bu durumdan en fazla etkilenenler cocuklardir. Cocuklar her an gelisen bir organizmaya sahiptirler. Savastaki besin yoksunlugu cocuklari etkiler. Ya da sudaki pislikten dolayi herkesten once cocuklar ishal olur'' dedi.

Ege Universitesi Tip Fakultesi Cocuk Sagligi ve Hastaliklari Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Sevgi Mir ise tip egitiminde sosyal pediatrinin onemini vurguladi. Turkiye�de ilk defa Sosyal Pediatri dersinin Ege Universitesi�nde okutuldugunu belirten Prof. Dr. Mir, �Avrupa Birligi�ne gecis surecinde en iyi asamalari yapacak olan dallardan biri bilimdir.

Anabilim dalimizda bu derslerin okutuluyor olmasi cok buyuk bir asamadir. Savaslarda en buyuk zarari alan cocuklarin beyinlerinde buyuk izler kalmaktadir. Bunu engelleyebilmek icin mutlaka her doktor pediatri egitimi almalidir'' diye konustu.

Tip Fakultesi Cocuk Sagligi ve Hastaliklari Anabilim Dali kurucusu Prof. Dr. Sabiha Ozgur ise savaslarda ve gosterilerde cocuklarin bilerek kullanildigini hatirlatarak, �Bu son derece zararlidir. Toplum ve cocuk egitilirse savaslarin zararlari azaltilabilir. Bu noktada psikolog doktor ve halk isbirligi halinde olmalidir. Bu olmazsa tehlike canlari calar. Sosyal pediatriye inanmis hekimler olarak bizler cocugun tedavi edilirken sosyal bir yaklasima sahip olunmasi gerektigine inaniyoruz. Eger cocuk hekimi sosyal pediatriyi bilirse ulkesindeki cocuklari bekleyen tehlikeleri de gorerek onlemlerin alinmasini saglar'' dedi.

Savasmayacak cocuklar yetistirmenin bir toplumun en buyuk kazanclarindan biri olacagini belirten Rektor Prof. Dr. Ulku Bayindir ise, �Toplum olarak cocuklarimiza savasmanin ne kadar kotu bir sey oldugunu anlatmamiz gerekmektedir. Yutseverlik duygusunu ve Bati dunyasinin cagdas normlarini asilayarak bunu basarmaliyiz. Fazla sayida genc nufusumuz oldugu icin dunyanin en sansli ulkelerinden biriyiz. Ancak bu genc nufusa savasin zararlarini idrak ettirmeliyiz'' diye konustu.

Petek DURGEC - Izmir