Uluslararasi Arastirma kurulusu ACNielsen�in 38 ulkede gerceklestirdigi son arastirmaya gore, saglikli ve fonksiyonel urunler, tuketicilerin en az ucte biri tarafindan duzenli olarak satin aliniyor.
Faydali bakteriler iceren mayali icecekler ve soya sutu, Latin Amerika ve Asya Pasifik bolgelerindeki tuketici tercihlerinde en on sirada yer aliyor. Tuketicilerin buyuk kismi, organik urunlerin zor bulunmasindan ve fiyatinin yuksek olmasindan sikayetci...
ACNielsen�in 38 ulkede gerceklestirdigi, ek vitaminlerle takviye edilmis ve saglikli icerige sahip �fonksiyonel gidalar� ve organik urunler arastirmasina gore soz konusu urunler, sagladiklari fayda nedeniyle tuketicileri satin alma noktasinda ikna ediyor.
Saglikli gidalar ve organik urunlerin pazardaki buyumelerinin devam edecegine isaret edilen arastirmaya gore, tuketiciler tarafindancogunlukla tercih edilen baslica saglikli gida urunleri arasinda sunlar yer aliyor:
�Kolestrolu azaltan yag ve margarinler, faydali bakteriler icerenmayali icecekler, yogurt ve acidophilus kulturleri, probiyotikler, soya sutu, vitamin ve ek maddelerle takviye edilmis sut ve ekmek, vitamin ve ek maddelerle takviye edilmis ekmek, tam bugday, yuksek lifli urunler, katkili tahillar, vitamin ve ek maddelerle takviye edilmis meyve sulari, iyotla zenginlestirilmis sofra tuzu.�
Arastirmaya gore, sik tuketilen 10 temel gida tipi arasindan sadece dordu alisveris yapanlarin en az ucte biri tarafindan duzenli olarak satin aliniyor.
Dunya genelinde ozellikle Guney Afrika, Brezilya, Sili ve Meksika�daki tuketiciler, saglik acisindan faydali gidalarin gercekten deger sunduklarina inaniyor. Faydali bakteriler iceren mayali icecekler ve soya sutu Latin Amerika ve Asya Pasifik Bolgelerindeki tuketici tercihlerinde en on sirada yer aliyor.
BAZI TUKETICILER SAGLIKLI URUNLERDEN BIHABER
Arastirmaya gore, bircok saglikli gida urunun global olarak bircoktuketici tarafindan bilindigi ve bu konudaki alginin yayginlastigi hakkindaki genel bulgulara ragmen, ozellikle Avrupa�daki tuketicilerden bazilari, bu gidalardan hic satin almamis veya hic duymamis durumda.
Ornegin, arastirmanin gerceklestirildigi ulkeler arasinda Danimarka�daki tuketicilerin yuzde 94�u soya sutunu, vitamin ve ek maddelerle takviye edilmis sutu, yuzde 83�u vitamin ve ek maddelerle takviye edilmis ekmegi, yuzde 60�i vitamin ve ek maddelerle takviye edilmis meyve sularini, yuzde 90�i iyotla zenginlestirilmis sofra tuzunu hic kullanmadiklarini ve hatta bu gidayi daha once hic duymadiklarini belirtiyor.
ACNielsen Asya Pasifik Bolgesi Baskani Bienvenido Niles, soz konusu bulgular sonucunda fonksiyonel gidalarin satisinin onundeki en buyuk engellerin bu konudaki bilinc eksikligi, tedarik ve guvenilirlik oldugunu kaydetti.
Ortalama olarak arastirmanin gerceklestirildigi ulkelerdeki tuketicilerin ucte biri ise soz konusu gidalarin gercekten saglik acisindan faydali olduklarina inanmadiklarini ifade ediyorlar.
ORGANIK GIDALAR
Arastirmaya gore, ankete katilanlarin ucte ikisinden fazlasi organik gidalarin kendileri ve cocuklari icin daha saglikli oldugunu dusunuyor. Avrupalilarin ozellikle organik urunler konusundaki algisi, saglikli olmanin yani sira cevreyi korumalari acisindan da onem kazaniyor.
Organik urunlerin satin alma asamasindaki fiyatlarinin yuksek olmasi, Avrupa ve Kuzey Amerika�nin yani sira Asya Pasifik ureticilerinin buyuk cogunlugunun belirttigi en onemli sorun. Ayrica Latin Amerika ve Guney Afrika�da tedarik de ayri bir sorun olarak belirtiliyor. Global olarak tuketicilerin buyuk kismi organik urunlerin zor bulundugu, bulundugunda ise fiyatinin yuksek olmasindan sikayetci.
En fazla tercih edilen organik gida urunlerini yuzde 32 ile yumurta, yuzde 29 ile sebze ve yuzde 28 ile meyve olustururken, en az tercih edilen organik urunler arasinda icecekler, sarkuteri ve cay urunleri yer aliyor.
15 Nisan 2007 Pazar
Kis depresyonu kapida!!!!!
Surekli yorgun mu kalkiyorsunuz? Caniniz yemek yemek istemiyor mu? Hic sebep yokken agliyor musunuz? Cok mu cabuk sinirleniyorsunuz? O halde depresyonda olabilirsiniz... Iste sizi mutlu edecek birkac oneri
Kis mevsiminde zamanimizin cogunu evde ya da kapak alanlarda gecirmek depresyonu tetikler. Amerikali uzmanlar ozellikle yilin bu doneminde cok sayida kisinin kis depresyonuna girdigini soyluyor. Arastirmalar, sadece Amerika'da depresyona girenlerin sayisinin her yil 25 milyon kisi olduguna dikkat cekiyor. Kapali ve kasvetli havalar kadinlari erkeklerden daha cok etkiliyor. ABD'deki San Francisco Hastanesi bir ay sureyle 100 kadin uzerinde kis depresyonunu arastirdi. Gonullu olarak arastirmaya katilan kadin deneklerin yuzde 80'ninin gun isigini yetersiz buldugu icin yorgunluktan, uykusuzluktan ve istahsizliktan sikayet ettigi tespit edildi. Bu durumdan kurtulmak icin ne yapmak gerekiyor? �ste San Francisco Hastanesi uzmanlarinin tavsiyeleri... Bu tavsiyelere uyun kis depresyonundan kurtulun:
Gun isigina cikin
Gunde uc kez 20 dakika mutlaka gun isigina cikin ya da bu sure icerisinde aydinlik ortamlarda bulunmaya ozen gosterin.
Spor yapin. Spor yapmak sadece vucut sagligi icin degil ayni zamanda ruh sagligi icin de gerekli. Haftada uc gun yarim saat yuruyun. Spor yapmak icin zaman bulamamaktan sikayet edenlerdenseniz o zaman evde en sevdiginiz dans parcasini acin. 20 dakika dans edin.
Renkli giyinin
Makarna gibi karbonhidrat iceren gidalar tuketin ya da tatli yiyin. Tatli vucutta mutluluk hormonu seratonin salgilanmasina yardimci olur. Ancak abartmayin. Cunku fazlasi
obeziteye yol aciyor.
Haftalik monunuzde birkac gun balik olsun. Ozellikle yagli baliklardaki omega-3 yag asitlerinin depresyon tedavisinde yeri var.
B vitamini yipranan sinirlerin yeniden onarilmasina saglar.
Cok uyumayin. Zorla da olsa kendinizi sabah erken kaldirmaya bakin.
Kahverengi, gri ya da siyah renkler giymeyin. Hava kapali ya da yagmurluysa depresif duygularin artar.
Uc haftadan fazla bu durumdaysaniz profesyonel yardim alin.
Kis mevsiminde zamanimizin cogunu evde ya da kapak alanlarda gecirmek depresyonu tetikler. Amerikali uzmanlar ozellikle yilin bu doneminde cok sayida kisinin kis depresyonuna girdigini soyluyor. Arastirmalar, sadece Amerika'da depresyona girenlerin sayisinin her yil 25 milyon kisi olduguna dikkat cekiyor. Kapali ve kasvetli havalar kadinlari erkeklerden daha cok etkiliyor. ABD'deki San Francisco Hastanesi bir ay sureyle 100 kadin uzerinde kis depresyonunu arastirdi. Gonullu olarak arastirmaya katilan kadin deneklerin yuzde 80'ninin gun isigini yetersiz buldugu icin yorgunluktan, uykusuzluktan ve istahsizliktan sikayet ettigi tespit edildi. Bu durumdan kurtulmak icin ne yapmak gerekiyor? �ste San Francisco Hastanesi uzmanlarinin tavsiyeleri... Bu tavsiyelere uyun kis depresyonundan kurtulun:
Gun isigina cikin
Gunde uc kez 20 dakika mutlaka gun isigina cikin ya da bu sure icerisinde aydinlik ortamlarda bulunmaya ozen gosterin.
Spor yapin. Spor yapmak sadece vucut sagligi icin degil ayni zamanda ruh sagligi icin de gerekli. Haftada uc gun yarim saat yuruyun. Spor yapmak icin zaman bulamamaktan sikayet edenlerdenseniz o zaman evde en sevdiginiz dans parcasini acin. 20 dakika dans edin.
Renkli giyinin
Makarna gibi karbonhidrat iceren gidalar tuketin ya da tatli yiyin. Tatli vucutta mutluluk hormonu seratonin salgilanmasina yardimci olur. Ancak abartmayin. Cunku fazlasi
obeziteye yol aciyor.
Haftalik monunuzde birkac gun balik olsun. Ozellikle yagli baliklardaki omega-3 yag asitlerinin depresyon tedavisinde yeri var.
B vitamini yipranan sinirlerin yeniden onarilmasina saglar.
Cok uyumayin. Zorla da olsa kendinizi sabah erken kaldirmaya bakin.
Kahverengi, gri ya da siyah renkler giymeyin. Hava kapali ya da yagmurluysa depresif duygularin artar.
Uc haftadan fazla bu durumdaysaniz profesyonel yardim alin.
4 haftada bastan asagi yenilenin
Hayatanizda yapacaginiz kucuk degisikliklerle 1 ay icerisinde kilo verip hem istediginiz goruntuye hem de saglikli bir hayata kavusabilirsiniz. Amerikan Self Dergisi'nde yaymlanan "Jump-Start" diyeti soyle:
Tabakta yemek birakin
1.Hafta
Tum yediklerinizi ayrintili olarak not edin. Bu yontem sayesinde 8 haftada iki kilo verebilirsiniz.
Gunde iki adet (34 gram) lifli gida tuketin. Boylece yuzde 6 daha az kalori alirsiniz.
Her zaman yediklerinizin yuzde 80'ini yemeye baslayin. Boylece yilda 15 kilo verebilirsiniz.
Cok kalorili gidalari genellikle sabahlari
yiyin. Sabah yediklerinizi aksama kadar yakmaniz daha kolay.
Uc saatte bir yiyin.
Her zamankinden 30 dakika daha fazla hareket edin.
Is yerinde yemeklerinizi masanizda yemeyin. Oglen arasinda mutlaka disari cikin.
Aciktiginiz zaman kendinizi telkin edin
2.Hafta
Cips, cola gibi kalorili gidalari tuketmeyi birakin.
Protein agirlikli beslenin. Yogurt ve sutlu gidalar gibi...
Cola makinelerinden uzak durun. Bu parayi kumbaraya atin ve onunla kuafore gidin.
Yemek icin 20 dakika ayirin. Hizli yemeyin. Bu sizin daha cok kilo almaniza ve doydugunuzu anla-
mamaniza neden olur.
Yemek istediginiz zaman kendinizle konusun. Aynanin karsisina gecip kendi kendinize bunu yapmamaniz gerektigini soyleyin.
Gun arasinda atistirdiklarinizdan biri mutlaka meyve olsun. Meyve yiyenlerin obez olma riski yuzde 24 azaliyor.
Gunde yarim saat spor yapin.
Bes saatten az uyumamaya calisin
3.Hafta
Az uyuyanlarin ����bolizmasi daha yavas calisiyor. Alinan kalorileri daha zor yakiyor. Gunde 5 saatten az uyuyanlarin obez olma riski yuzde 50 daha fazla...
Seker yerine kuru gidalar tuketin (kuru kayisi gibi)
Gunde bir avuc findik yiyin.
Salataya kullandiginiz yag ve soslari yuzde 50 azaltin. Boylece ayda 133 kalori daha az almis olursunuz.
Cevrenizdeki en saglikli beslenen arkadasinizin yeme aliskanliklarini ornek alin.
Sevdiginiz urunlerin "light" olanlarini tercih edin.
Kucuk tabak kullanin. Buyuk tabaklar daha cok yeme arzusu uyandirir.
Stresten uzak durun.
Bir hafta icki icmeyin 1000 kalori verin
4.Hafta
Kendinizi zayiflamis hayal edin. Bu motivasyonunuzu arttirir.
Istediginiz kadar tatli yiyin. Saka degil. Ancak serbetli tatlilar yerine sutlu olanlari tercih etmelisiniz. 143 kalori verebilirsiniz.
Aksam 20.00'den sonra mutagin kapisini kapatin.
Televizyonu kapatin. Televizyon basinda gecirdiginiz iki saat obez olma riskinizi yuzde 23 arttiriyor.
Check-up yaptirin. Her yil duzenli olarak check-up yaptirmak kalp krizi basta olmak uzere diger hastaliklardan olme riskini yuzde 50 azaltiyor.
Ickiyi birakin. Her kadehte 115 kalori aldiginiz unutmayin, ickisiz gecen bir haftada 1000 kalori almaktan kurtulursunuz.
Tabakta yemek birakin
1.Hafta
Tum yediklerinizi ayrintili olarak not edin. Bu yontem sayesinde 8 haftada iki kilo verebilirsiniz.
Gunde iki adet (34 gram) lifli gida tuketin. Boylece yuzde 6 daha az kalori alirsiniz.
Her zaman yediklerinizin yuzde 80'ini yemeye baslayin. Boylece yilda 15 kilo verebilirsiniz.
Cok kalorili gidalari genellikle sabahlari
yiyin. Sabah yediklerinizi aksama kadar yakmaniz daha kolay.
Uc saatte bir yiyin.
Her zamankinden 30 dakika daha fazla hareket edin.
Is yerinde yemeklerinizi masanizda yemeyin. Oglen arasinda mutlaka disari cikin.
Aciktiginiz zaman kendinizi telkin edin
2.Hafta
Cips, cola gibi kalorili gidalari tuketmeyi birakin.
Protein agirlikli beslenin. Yogurt ve sutlu gidalar gibi...
Cola makinelerinden uzak durun. Bu parayi kumbaraya atin ve onunla kuafore gidin.
Yemek icin 20 dakika ayirin. Hizli yemeyin. Bu sizin daha cok kilo almaniza ve doydugunuzu anla-
mamaniza neden olur.
Yemek istediginiz zaman kendinizle konusun. Aynanin karsisina gecip kendi kendinize bunu yapmamaniz gerektigini soyleyin.
Gun arasinda atistirdiklarinizdan biri mutlaka meyve olsun. Meyve yiyenlerin obez olma riski yuzde 24 azaliyor.
Gunde yarim saat spor yapin.
Bes saatten az uyumamaya calisin
3.Hafta
Az uyuyanlarin ����bolizmasi daha yavas calisiyor. Alinan kalorileri daha zor yakiyor. Gunde 5 saatten az uyuyanlarin obez olma riski yuzde 50 daha fazla...
Seker yerine kuru gidalar tuketin (kuru kayisi gibi)
Gunde bir avuc findik yiyin.
Salataya kullandiginiz yag ve soslari yuzde 50 azaltin. Boylece ayda 133 kalori daha az almis olursunuz.
Cevrenizdeki en saglikli beslenen arkadasinizin yeme aliskanliklarini ornek alin.
Sevdiginiz urunlerin "light" olanlarini tercih edin.
Kucuk tabak kullanin. Buyuk tabaklar daha cok yeme arzusu uyandirir.
Stresten uzak durun.
Bir hafta icki icmeyin 1000 kalori verin
4.Hafta
Kendinizi zayiflamis hayal edin. Bu motivasyonunuzu arttirir.
Istediginiz kadar tatli yiyin. Saka degil. Ancak serbetli tatlilar yerine sutlu olanlari tercih etmelisiniz. 143 kalori verebilirsiniz.
Aksam 20.00'den sonra mutagin kapisini kapatin.
Televizyonu kapatin. Televizyon basinda gecirdiginiz iki saat obez olma riskinizi yuzde 23 arttiriyor.
Check-up yaptirin. Her yil duzenli olarak check-up yaptirmak kalp krizi basta olmak uzere diger hastaliklardan olme riskini yuzde 50 azaltiyor.
Ickiyi birakin. Her kadehte 115 kalori aldiginiz unutmayin, ickisiz gecen bir haftada 1000 kalori almaktan kurtulursunuz.
Sigara bagimliligi , sigaranin etkileri!!!!
Sigara bagimliligi , sigaranin etkileri - editor: draligus
Sigara icmek toplumsal bir sorundur. Son gunlerde ozellikle Bati ulkelerinde ve ulkemizde sigara birakma kampanyalari duzenlenmekte ve sigara icmeyenlerin haklari korunmak istenmektedir. Tum dunyada oldugu gibi ulkemizde de sigara icmek, ozellikle erkekler arasinda yaygin bir aliskanliktir. Yapilan bilimsel calismalar, sigaranin zararlarini ve hayati kisalttigini gostermektedir. Kalp krizi, kanser ve beyin damarlarinin tikanmasi dunyada ilk uc olum nedenini olusturmaktadir. Kalp krizi gecirilmesinde sigara, yuksek tansiyondan daha fazla rol oynayan bir risk faktorudur.
Sigaranin kalp, damar ve diger sistemlere etkisi � Sigara, sempatik sinir sistemini aktive eder. Saglikli kisilerde bu etki kalp hizinin, kan basincinin (tansiyon), kalp atim hacminin ve kalp damarlarinda kan akiminin artmasina neden olur.
Bu kisilerde; ciltteki damarlar kasilir, vucut isisi artar, toplardamarlar genisler, kan akimi artar, kan dolasimindaki yag asitleri ve seker yukselir.
� Sigara icen kadinlarin hormon duzeyleri dusuktur. Daha erken menapoza girerler.
� Sigaranin kalp kasi hucrelerini bozdugu gosterilmistir. Kalp kasi hucreleri oldugunden, giderek kalp yetmezligi ortaya cikar.
� Sigara kanin pihtilasmasini da etkiler. Sigara icenlerin kani daha kolay pihtilasir. Cabuk pihtilasma damar tikanmasini hizlandirir.
� Sigara kalpte ritm bozukluguna (duzensiz kalp atislari) neden olur.
� Sigara yuksek tansiyona zemin hazirlar.
Sigara bagimliligi nedir?
Sigara bagimliligina yol acan, icindeki nikotindir. Nikotin, bazi sinir reseptorlerine baglanir. Kolayca kan-beyin bariyerini asar, beynin her bolgesini etkiler. Dusuk dozda nikotin beyin hucrelerini uyarir, yuksek dozda ise bloke edici etki gosterir. Nikotinin uyarisi ile sempatik sinir sistemi harekete gecer. Kalp hizi ve kan basinci yukselir. Asiri nikotin alindiginda ise tansiyon duser ve kalp hizi azalir. Sigara icmeye yeni baslayanlarda kalp hizinin arttigi ve tansiyonun yukseldigi hemen gorulur. Ayrica bu kisiler sigara icerken genellikle bulanti, kusma, basdonmesi ve kizarma olusur. Bagimlilik baslayinca doz artar. Bir iki sigara bazen uc dort pakete cikar, yani tolerans gelisir ve akut etkiler kaybolur. Sigarada nikotin disinda insan sagligina zararli dort binden fazla madde de bulunur.
Sigara icen kisilerde koroner kalp hastaligi ve damar hastaliklarinin gelisme riski, sigara icmeyenlere gore belirgin derecede yuksektir. Ayrica beyin kanamasina bagli felc ve felc sonrasi olum tehlikesi sigara icenlerde belirgin derecede yuksektir.
Asagidaki belirtilerden biri ya da birkaci birarada bulundugunda nikotin bagimliligindan soz edilebilir:
� Sigara icme istegini durduramama,
� Sigarayi kesememe ve azaltamama,
� Sigarayi kesince fiziksel belirtilerin ortaya cikmasi (sigara icme istegi, gerginlik, sinirlilik, yorgunluk, konsantrasyon guclugu, basagrisi, basdonmesi, hazimsizlik gibi).
� Bir gunde icilen sigara sayisinin giderek artmasi,
� Kalp hastaligi ve astim gibi onemli bir bedensel hastaliga ragmen sigarayi birakamama.
Sigaranin davranis uzerine etkisi Tiryakiler, icilen sigaranin sikintilari azalttigini, daha rahat konsantre olmayi sagladigini soylerler. Aslinda, soylenen dogrudur. Soyle ki, nikotin hizla bagimlilik yapan bir maddedir. Dolayisiyla, sigara bagimliligi olan kisiler sigara icmedikleri donemde nikotin yoksunlugu belirtileri gosterirler. Bahsedilen sikinti ve gerginlik hali, konsantrasyon guclugu, yorgunluk ve depresyon aslinda nikotin yoksunlugudur. Bu kisilerde cekilen beyin grafileri beyin aktivitesinin senkronizasyonunda bozulma oldugunu gostermektedir. Sigaranin kesildigi ilk gunlerde yogun olarak hissedilen ve zaman icinde azalan nikotin yoksunlugu belirtileri kontrol altina alindiginda sigara bagimliligindan kurtulmak kolaylasir. Bu amacla ilac tedavilerinden, nikotin bantlarindan ve bazi psikoterapik yontemlerden yararlanilir. En iyi sonuc, ilac tedavisi ile psikoterapi birlikte yurutuldugunde alinir.
Sigara icmek toplumsal bir sorundur. Son gunlerde ozellikle Bati ulkelerinde ve ulkemizde sigara birakma kampanyalari duzenlenmekte ve sigara icmeyenlerin haklari korunmak istenmektedir. Tum dunyada oldugu gibi ulkemizde de sigara icmek, ozellikle erkekler arasinda yaygin bir aliskanliktir. Yapilan bilimsel calismalar, sigaranin zararlarini ve hayati kisalttigini gostermektedir. Kalp krizi, kanser ve beyin damarlarinin tikanmasi dunyada ilk uc olum nedenini olusturmaktadir. Kalp krizi gecirilmesinde sigara, yuksek tansiyondan daha fazla rol oynayan bir risk faktorudur.
Sigaranin kalp, damar ve diger sistemlere etkisi � Sigara, sempatik sinir sistemini aktive eder. Saglikli kisilerde bu etki kalp hizinin, kan basincinin (tansiyon), kalp atim hacminin ve kalp damarlarinda kan akiminin artmasina neden olur.
Bu kisilerde; ciltteki damarlar kasilir, vucut isisi artar, toplardamarlar genisler, kan akimi artar, kan dolasimindaki yag asitleri ve seker yukselir.
� Sigara icen kadinlarin hormon duzeyleri dusuktur. Daha erken menapoza girerler.
� Sigaranin kalp kasi hucrelerini bozdugu gosterilmistir. Kalp kasi hucreleri oldugunden, giderek kalp yetmezligi ortaya cikar.
� Sigara kanin pihtilasmasini da etkiler. Sigara icenlerin kani daha kolay pihtilasir. Cabuk pihtilasma damar tikanmasini hizlandirir.
� Sigara kalpte ritm bozukluguna (duzensiz kalp atislari) neden olur.
� Sigara yuksek tansiyona zemin hazirlar.
Sigara bagimliligi nedir?
Sigara bagimliligina yol acan, icindeki nikotindir. Nikotin, bazi sinir reseptorlerine baglanir. Kolayca kan-beyin bariyerini asar, beynin her bolgesini etkiler. Dusuk dozda nikotin beyin hucrelerini uyarir, yuksek dozda ise bloke edici etki gosterir. Nikotinin uyarisi ile sempatik sinir sistemi harekete gecer. Kalp hizi ve kan basinci yukselir. Asiri nikotin alindiginda ise tansiyon duser ve kalp hizi azalir. Sigara icmeye yeni baslayanlarda kalp hizinin arttigi ve tansiyonun yukseldigi hemen gorulur. Ayrica bu kisiler sigara icerken genellikle bulanti, kusma, basdonmesi ve kizarma olusur. Bagimlilik baslayinca doz artar. Bir iki sigara bazen uc dort pakete cikar, yani tolerans gelisir ve akut etkiler kaybolur. Sigarada nikotin disinda insan sagligina zararli dort binden fazla madde de bulunur.
Sigara icen kisilerde koroner kalp hastaligi ve damar hastaliklarinin gelisme riski, sigara icmeyenlere gore belirgin derecede yuksektir. Ayrica beyin kanamasina bagli felc ve felc sonrasi olum tehlikesi sigara icenlerde belirgin derecede yuksektir.
Asagidaki belirtilerden biri ya da birkaci birarada bulundugunda nikotin bagimliligindan soz edilebilir:
� Sigara icme istegini durduramama,
� Sigarayi kesememe ve azaltamama,
� Sigarayi kesince fiziksel belirtilerin ortaya cikmasi (sigara icme istegi, gerginlik, sinirlilik, yorgunluk, konsantrasyon guclugu, basagrisi, basdonmesi, hazimsizlik gibi).
� Bir gunde icilen sigara sayisinin giderek artmasi,
� Kalp hastaligi ve astim gibi onemli bir bedensel hastaliga ragmen sigarayi birakamama.
Sigaranin davranis uzerine etkisi Tiryakiler, icilen sigaranin sikintilari azalttigini, daha rahat konsantre olmayi sagladigini soylerler. Aslinda, soylenen dogrudur. Soyle ki, nikotin hizla bagimlilik yapan bir maddedir. Dolayisiyla, sigara bagimliligi olan kisiler sigara icmedikleri donemde nikotin yoksunlugu belirtileri gosterirler. Bahsedilen sikinti ve gerginlik hali, konsantrasyon guclugu, yorgunluk ve depresyon aslinda nikotin yoksunlugudur. Bu kisilerde cekilen beyin grafileri beyin aktivitesinin senkronizasyonunda bozulma oldugunu gostermektedir. Sigaranin kesildigi ilk gunlerde yogun olarak hissedilen ve zaman icinde azalan nikotin yoksunlugu belirtileri kontrol altina alindiginda sigara bagimliligindan kurtulmak kolaylasir. Bu amacla ilac tedavilerinden, nikotin bantlarindan ve bazi psikoterapik yontemlerden yararlanilir. En iyi sonuc, ilac tedavisi ile psikoterapi birlikte yurutuldugunde alinir.
Cok OnemLi DikkaT!
T.C.
Yeni bir yontem: 'Tas devri diyeti'
Cilek de bolca tuketilmesi onerilen meyvelerden
Tuz yerine maydanoz, nane ya da kekik
Gunluk sodyum ihtiyaci yaklasik 5 gram tuzla karsilanabiliyor
Gune istekli baslamak icin kahvalti sart
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Anoreksiya Nervosa:
Asagidakilerin varligi halinde bu rahatsizliktan bahsedilmektedir.
1-Bulundugu yas grubu ve boy uzunlugu acisindan normal kabul edilen en az kilo ya da bu agirligin uzerindeki bir kiloyu kendisi icin uygun bulmayip,kabul etmeme.
2-Yas ve boy goz onune alindiginda beklenenden daha dusuk bir kilosu olmasina ragmen kilo almak veya sismanlamaktan asiri derecede korkma.
3-Kisinin kilosu ya da vucut seklini algilayisinda bozukluk vardir. Kisinin kendini degerlendirisinde kilo ya da vucut seklinin ,olagandan cok daha fazla ve anlamsiz olcude bir yer kaplamasi veya o anki kilosunun dusuk olmasinin oneminin farkina varmama.
4-Bayanlarda birbirini izlemesi gereken en az 3 adet doneminin olmamasi
Bu rahatsizligin kisitli ( bu durum yasanirken kiside bir anda "patlayincaya dek" yeme ya da kendini kusmaya ya da lavman- idrar sokturuculer ile yediklerini cikarma davranisinin olmadigi) tip ya da bu sayilan davranislarin oldugu tiksinircesine yeme/ cikartma tipi olarak 2 sekli vardir.
Hastalarin cogunun dusunce icerigi yemek ile iliskilidir. Kimileri kalan, artan, yiyemedikleri yiyecekleri birakamayip, biriktirir, bazilari da hic yapamayacagi yemek tariflerini edinmeye calisabilir. Topluluk icinde yemek yeme konusunda isteksiz davranabilirler. Baslangic ta cevrelerinden ilgi ve begeni gormek icin , kendileri uzerinde kontrol sagladiklarini gormek amaciyla alinan besinleri kisitlamaya baslarlar. Eski kilolarina ya da cevrelerinde gorunum olarak begeni kazanan kisilerin kilosuna inmek icin hedef belirler. Kendileri gun icinde farkli zamanlarda tekrar tekrar tartar
Tikinircasina yeme-cikartma tipine ait grubun alkol-madde kotuye kullanimi, daha cok duygusal durumda dalgalanmalar ve cinsel aktivitelere sahip olup, durtulerini kontrollerinin daha zor oldugu gozlenmistir.
Kisiler kilo kayiplarini arttirmak icin fiziksel egzersizler yapar ya da yorucu fiziksel ugrasilar icine girerler. Oyle ki kisi daha cok enerji harcayip, kilo verebilmek icin oturmayip, ayakta durmayi yegleyebilir ya da durdugu yerde el ve ayaklarini hareket ettirebilir. Kisinin toplumsal iliskileri azalabilir. Sadece is, fiziksel egzersiz ve kilo dusunceleri ile ilgilidir. Bir deri bir kemik kalsa bile kilolu oldugu dusuncesindedir. Kisiler kendilerine listeler hazirlayarak kendilerine yasakladiklari yiyecekleri belirterek, bunlari yemeyeceklerine yeminler ederler. Yarim kilo bile almalari onlari zayifliktan sismanliga gectikleri seklinde dusundurur. Uzun sure bir konuya dikkatlerini veremezler . Kendilerine guvensizlik yogun bir sekilde kendini hissettirmektedir. Gitgide sosyal cevrelerini kisitlarlar.
Cocuk gelisiminin erken evrelerinde, anne-cocuk iletisiminde cocugun kendi basina,ozgur davranislari uzerine yapilan mudahalelerin onemine dikkat cekilmektedir.
Anoreksia baslangici sonrasinda genellikle obsesif- kompulsif davranislar baslayabilir. Ozellikle temizlik saplantilari ( ev temizligine yonelik asiri aktiviteler gibi) ve ders calisma ile ilgili saplantilara rastlanabilir. Cinsel gelisimlerinde sorun oldugu gibi , cinsel isteksizlik ve diger cinsel sorunlar da beraberindedir.
Bu kisilerde hastaligin yol actigi vucutsal degisimler:
Hastalarda kansizlik, vucut su- tuz dengesinin bozulmasi, kanda kolesterol ve ure duzeylerinin artisi, karaciger enzimlerinin yukselmesi, tiroid bezi hormonlarinin dusmesi, kadinlarda ostrojen dedigimiz kadinlik hormonu ,erkeklerde testesteron denen erkeklik hormonu duzeylerinde dusme sonucu cinsel islevlerde azalma, kalp atiminda azalma ve duzensizlikler, beyin bosluklarinin beyin dokusuna oranla kapladigi hacmin artisi olusabilmektedir.
Kimlerde gorulmektedir:
Bu rahatsizlik duzenli ve bol cesitli yemek yeme olanaklarinin olup, goze hos gorunmenin zayif bir vucut yapisi ile paralel dusunuldugu bati toplumlarinda, kentsel alanlarda daha cok gozlenmektedir. Hastalarin % 90-95 i kadindir. Anoreksia nervosa genc kizlarda % 0,5 oraninda saptanmakta, genellikle 12-25 yas arasinda rastlanmaktadir.
Son yillarda yurt disinda yapilan calismalara gore hastaligin yuz bin kiside 15-20 arasinda goruldugu saptanmistir.
Rahatsizligin olusumunda etkili risk faktorleri:
- Yasanilan sosyo-kulturel cevrenin etkisi ile zayifligin kesin guzellik olcutu olmasi durumu yayginlastirmaktadir. Bazi mesleki alanlar ( hosteslik, modellik, dans ve muzikle ugrasanlarda) bu yuzden ozellikle risk altindadir.
-Bu rahatsizligi olanlarin ailelerinde depresyon, alkolizm, sismanlik ve gene bir yeme bozukluguna daha cok rastlanmaktadir. Bu kisilerin annelerinin daha cok diyet yapip,yeme bozuklugunun oldugu, surekli diyet yapma dusunceleri ile hasir nesir olduklari, kizlarinin da diyetleri konusunda yogun dusunceler icinde olabildikleri gozlenmistir.
- Aile yapilari itibariyle, bagimsiz hareket serbestisinin verilmedigi ve aile isleyisi acisindan yeterli keyif alinmayan doyum saglanamayan iliskilerin varligi.
-Oncesinde var olan asiri sisman beden yapisi
-Cocukluk cagi baslangicli diabet ( seker hastaligi) varligi
- Gecmiste yasanan cinsel, fiziksel tacizler.
Rahatsizliktaki kisisel dusunce yapilari:
- Kisisel acidan kendilerini yardima muhtac ama yardim edilemez gorurler
- Kendi ve cevreleri uzerindeki denetimi kaybetme korkulari vardir.
- Asiri bir sekilde baskalarinin goruslerine bagimli olarak ozguvenlerini koruyabilen, onlarin yeterli ya da olumlu destegi olmadiginda kendilerini bir hic olarak gorurler
- Bir sey ya tam olmali ya da hic olmamali seklinde bir dusunce yapisi olan kisilerdir.
Hastaligin seyri:
Hastalarin yarisinin ilerleyen donemde iyilestigi, dortte bir oraninda hastanin kismen iyilestigi, ancak bir miktar yakinmalarinin surdugu belirlenmistir. Hastalik sonucu olum oraninin % 5 civarinda oldugu gozlenmistir.
Hastaligin gidisine olumsuz etki yapan faktorler:
-Ailede asiri gecimsizlik, tartismali ortam
-bulimianin hastaliga eslik etmesi
-Kusma, diskilamayi arttirici ilac kullanimlari
-Obsesif-kompulsif, histerik, depresif, norotik davranis yapilari, zeminde bulunan psikiyatrik sorunlar nedeniyle, kiside vucutsal yakinmalarin fazlaca gundeme gelmesi (gastrit, kolit vb.)
-Hastaligi inkar eden davranislar icine girilmesi.
Hastaligin gidisini olumlu etkileyen etmenler arasinda ise erken baslangic yasi, hastaligi kabul etmek ve kendine guvenen bir kisilik yapisinin bulunmasi sayilmaktadir.
Tedavi:
Psikoterapide hastanin kendi duygularini uygun bir sekilde ifade edebilmesi, yeme davranisi uzerine kurulu yanlis dusunce tarzinin degistirilmesi, vucuduna yonelik olumsuz algilamalarin duzeltilmesi, ozguvenin olusturulmasi, kisilerarasi sorunlarin belirlenip, cozumune yonelen bir yaklasimin olusturulmasina calisilir.Tedavide davranisci terapi, aile terapisi ve grup terapisi kullanilabilir.
Asagidakilerin varligi halinde bu rahatsizliktan bahsedilmektedir.
1-Bulundugu yas grubu ve boy uzunlugu acisindan normal kabul edilen en az kilo ya da bu agirligin uzerindeki bir kiloyu kendisi icin uygun bulmayip,kabul etmeme.
2-Yas ve boy goz onune alindiginda beklenenden daha dusuk bir kilosu olmasina ragmen kilo almak veya sismanlamaktan asiri derecede korkma.
3-Kisinin kilosu ya da vucut seklini algilayisinda bozukluk vardir. Kisinin kendini degerlendirisinde kilo ya da vucut seklinin ,olagandan cok daha fazla ve anlamsiz olcude bir yer kaplamasi veya o anki kilosunun dusuk olmasinin oneminin farkina varmama.
4-Bayanlarda birbirini izlemesi gereken en az 3 adet doneminin olmamasi
Bu rahatsizligin kisitli ( bu durum yasanirken kiside bir anda "patlayincaya dek" yeme ya da kendini kusmaya ya da lavman- idrar sokturuculer ile yediklerini cikarma davranisinin olmadigi) tip ya da bu sayilan davranislarin oldugu tiksinircesine yeme/ cikartma tipi olarak 2 sekli vardir.
Hastalarin cogunun dusunce icerigi yemek ile iliskilidir. Kimileri kalan, artan, yiyemedikleri yiyecekleri birakamayip, biriktirir, bazilari da hic yapamayacagi yemek tariflerini edinmeye calisabilir. Topluluk icinde yemek yeme konusunda isteksiz davranabilirler. Baslangic ta cevrelerinden ilgi ve begeni gormek icin , kendileri uzerinde kontrol sagladiklarini gormek amaciyla alinan besinleri kisitlamaya baslarlar. Eski kilolarina ya da cevrelerinde gorunum olarak begeni kazanan kisilerin kilosuna inmek icin hedef belirler. Kendileri gun icinde farkli zamanlarda tekrar tekrar tartar
Tikinircasina yeme-cikartma tipine ait grubun alkol-madde kotuye kullanimi, daha cok duygusal durumda dalgalanmalar ve cinsel aktivitelere sahip olup, durtulerini kontrollerinin daha zor oldugu gozlenmistir.
Kisiler kilo kayiplarini arttirmak icin fiziksel egzersizler yapar ya da yorucu fiziksel ugrasilar icine girerler. Oyle ki kisi daha cok enerji harcayip, kilo verebilmek icin oturmayip, ayakta durmayi yegleyebilir ya da durdugu yerde el ve ayaklarini hareket ettirebilir. Kisinin toplumsal iliskileri azalabilir. Sadece is, fiziksel egzersiz ve kilo dusunceleri ile ilgilidir. Bir deri bir kemik kalsa bile kilolu oldugu dusuncesindedir. Kisiler kendilerine listeler hazirlayarak kendilerine yasakladiklari yiyecekleri belirterek, bunlari yemeyeceklerine yeminler ederler. Yarim kilo bile almalari onlari zayifliktan sismanliga gectikleri seklinde dusundurur. Uzun sure bir konuya dikkatlerini veremezler . Kendilerine guvensizlik yogun bir sekilde kendini hissettirmektedir. Gitgide sosyal cevrelerini kisitlarlar.
Cocuk gelisiminin erken evrelerinde, anne-cocuk iletisiminde cocugun kendi basina,ozgur davranislari uzerine yapilan mudahalelerin onemine dikkat cekilmektedir.
Anoreksia baslangici sonrasinda genellikle obsesif- kompulsif davranislar baslayabilir. Ozellikle temizlik saplantilari ( ev temizligine yonelik asiri aktiviteler gibi) ve ders calisma ile ilgili saplantilara rastlanabilir. Cinsel gelisimlerinde sorun oldugu gibi , cinsel isteksizlik ve diger cinsel sorunlar da beraberindedir.
Bu kisilerde hastaligin yol actigi vucutsal degisimler:
Hastalarda kansizlik, vucut su- tuz dengesinin bozulmasi, kanda kolesterol ve ure duzeylerinin artisi, karaciger enzimlerinin yukselmesi, tiroid bezi hormonlarinin dusmesi, kadinlarda ostrojen dedigimiz kadinlik hormonu ,erkeklerde testesteron denen erkeklik hormonu duzeylerinde dusme sonucu cinsel islevlerde azalma, kalp atiminda azalma ve duzensizlikler, beyin bosluklarinin beyin dokusuna oranla kapladigi hacmin artisi olusabilmektedir.
Kimlerde gorulmektedir:
Bu rahatsizlik duzenli ve bol cesitli yemek yeme olanaklarinin olup, goze hos gorunmenin zayif bir vucut yapisi ile paralel dusunuldugu bati toplumlarinda, kentsel alanlarda daha cok gozlenmektedir. Hastalarin % 90-95 i kadindir. Anoreksia nervosa genc kizlarda % 0,5 oraninda saptanmakta, genellikle 12-25 yas arasinda rastlanmaktadir.
Son yillarda yurt disinda yapilan calismalara gore hastaligin yuz bin kiside 15-20 arasinda goruldugu saptanmistir.
Rahatsizligin olusumunda etkili risk faktorleri:
- Yasanilan sosyo-kulturel cevrenin etkisi ile zayifligin kesin guzellik olcutu olmasi durumu yayginlastirmaktadir. Bazi mesleki alanlar ( hosteslik, modellik, dans ve muzikle ugrasanlarda) bu yuzden ozellikle risk altindadir.
-Bu rahatsizligi olanlarin ailelerinde depresyon, alkolizm, sismanlik ve gene bir yeme bozukluguna daha cok rastlanmaktadir. Bu kisilerin annelerinin daha cok diyet yapip,yeme bozuklugunun oldugu, surekli diyet yapma dusunceleri ile hasir nesir olduklari, kizlarinin da diyetleri konusunda yogun dusunceler icinde olabildikleri gozlenmistir.
- Aile yapilari itibariyle, bagimsiz hareket serbestisinin verilmedigi ve aile isleyisi acisindan yeterli keyif alinmayan doyum saglanamayan iliskilerin varligi.
-Oncesinde var olan asiri sisman beden yapisi
-Cocukluk cagi baslangicli diabet ( seker hastaligi) varligi
- Gecmiste yasanan cinsel, fiziksel tacizler.
Rahatsizliktaki kisisel dusunce yapilari:
- Kisisel acidan kendilerini yardima muhtac ama yardim edilemez gorurler
- Kendi ve cevreleri uzerindeki denetimi kaybetme korkulari vardir.
- Asiri bir sekilde baskalarinin goruslerine bagimli olarak ozguvenlerini koruyabilen, onlarin yeterli ya da olumlu destegi olmadiginda kendilerini bir hic olarak gorurler
- Bir sey ya tam olmali ya da hic olmamali seklinde bir dusunce yapisi olan kisilerdir.
Hastaligin seyri:
Hastalarin yarisinin ilerleyen donemde iyilestigi, dortte bir oraninda hastanin kismen iyilestigi, ancak bir miktar yakinmalarinin surdugu belirlenmistir. Hastalik sonucu olum oraninin % 5 civarinda oldugu gozlenmistir.
Hastaligin gidisine olumsuz etki yapan faktorler:
-Ailede asiri gecimsizlik, tartismali ortam
-bulimianin hastaliga eslik etmesi
-Kusma, diskilamayi arttirici ilac kullanimlari
-Obsesif-kompulsif, histerik, depresif, norotik davranis yapilari, zeminde bulunan psikiyatrik sorunlar nedeniyle, kiside vucutsal yakinmalarin fazlaca gundeme gelmesi (gastrit, kolit vb.)
-Hastaligi inkar eden davranislar icine girilmesi.
Hastaligin gidisini olumlu etkileyen etmenler arasinda ise erken baslangic yasi, hastaligi kabul etmek ve kendine guvenen bir kisilik yapisinin bulunmasi sayilmaktadir.
Tedavi:
Psikoterapide hastanin kendi duygularini uygun bir sekilde ifade edebilmesi, yeme davranisi uzerine kurulu yanlis dusunce tarzinin degistirilmesi, vucuduna yonelik olumsuz algilamalarin duzeltilmesi, ozguvenin olusturulmasi, kisilerarasi sorunlarin belirlenip, cozumune yonelen bir yaklasimin olusturulmasina calisilir.Tedavide davranisci terapi, aile terapisi ve grup terapisi kullanilabilir.
Hafiza Canlandirma Egzersizleri!!!!LUTFEN OKUMAYI DENEYIN YAYDIMCI OLACAKTIY
Hayatinizin normal akisini aksatmadan yapabileceginiz 10 egzersiz ;
1.Yatagin tersinden kalkin
Evet yanlis okumadiniz yatagin tersinden kalkin yani normal hayatinizda yatkin oldugunuz alistiginiz davranislarinizi degistirin.Mesela sag elinizle yaziyorsaniz sol elinizle yazma calismasi yapin ya da telefonun tuslarini diger elinizin parmaklariyla tuslayin.Bu sayede beyninizin kullanmadiginiz bolumlerini kullanmis olacaksiniz.
2.Cocuklugunuzu yasayin
Bilirsiniz cocuklar surekli cevrelerini kesfetmeye calisirlar.Duyu organlari devamli cevredeki olup biteni algilamaya calisir.Siz de cocuklugunuzda biraktiginiz bu aliskanliginiza geri donun.Duyularinizi yeniden dinamik bir sekilde kullanmanin hafizanizi guclendirdigini goreceksiniz.
3.Harflerle saklambac
Bir yaziyi sakin bir ortamda karsiniza alin.Yaziyi bastan sona gozunuzle tararken ne yazildigina dikkat etmeksizin ornegin cift yazilmis harfleri bulun.ORN;BAKKAL,UMMAN..bir kalemle altlarini cizebilirsiniz.Sonra ayni kelime icinde tekrarlanan harfleri bulun..nalan,madam,.vb Konsantrasyon gucunuzun gelistigini ve hafizaniza olumlu etkisini kisa surede fark edeceksiniz.
4.Kendini sorgulama
Kendinize surekli yakin ve uzak gecmisle ilgili soru sorun.
5.Garip hareketler
Asker yuruyusu gibi yerinizde sayin.Sol bacaginizi her kaldirdiginizda once sag elinizle sag dizinize sonrada sol elinizle sol dizinize dokunun.Bacaginizi indirirken de kolunuzu bas hizasina kadar kaldirin.Bu hareketi gunde birkac kez tekrarlayin.Hem kan dolasiminiz hizlanir hem de koordinasyon ve hatirlama yeteneginiz artar. Boyle caprazlama hareketlerle beynin her iki lobu da es zamanli kullanilmis olur.
6.Hayali resim
Burnunuzun ucunda bir firca oldugunu hayal edin..Bununla havaya en sevdiginiz renkte yatay bir sekiz cizin.
Bu hareketi gevsek ve dengeli yapin.Kendinizi bir ressam yerine koyun.Bu cizim hareketleri yorgun zihnizi canlandiracaktir.
7.Kelime oyunu
Cevrenizde bulunan arabalarin plakalarina bakin ve plakalarda bulunan harflerden kelimeler ,cumleler olusturun.
8.Semboller
Daha cok alisveriste alinacaklarin listesini unutmamak icin kullanabilirsiniz.Bir kagit ve kalem alin.Kagidin uzerine cesitli resimler cizin (mum,kugu,uc kollu kaktus,dort yaprakli yonca..gibi)Her resim bir sayiyi sembolize edecek sekilde numaralara yerlestirin.Ardindan sayilari sembollere gore ezberleyin.
mum_1
kugu_2
uc kollu kaktus_3
.
.
.
Bu siralamaya hakim oldugunuzda,sembollere aklinizda tutmaniz gereken bir listeyi yukleyebilirsiniz.
Ornegin mumun sut sisesi ustunde durdugunu hayal ederseniz ilk sirada sut alacaksiniz
kugunun boynunda portakal filesi hayal ederseniz ikinci sirada portakal alacaginizi unutmazsiniz.
9.Gecmisiniz
Gecmisinizdeki insanlari ve olaylari tum ayrintilariyla hatirlamaya calisin.En yakin ilkokul arkadasinizi hatirlarken onunla hangi oyunu oynadiginizi anne ve babasinin meslegini ,apartmanlarinin rengini ve bunun gibi bilgileri hatirlamaya calisin.Bu sayede kisilerle ilgili hafizaniz guclenecek.
10.Hipnoz
Stresin hafizanizin en buyuk dusmani oldugunu asla unutmayin.Ve kendinizi stresli anlarinizda telkin etmeyi ,kulaginiza guzel seyler fisildamayi unutmayin
1.Yatagin tersinden kalkin
Evet yanlis okumadiniz yatagin tersinden kalkin yani normal hayatinizda yatkin oldugunuz alistiginiz davranislarinizi degistirin.Mesela sag elinizle yaziyorsaniz sol elinizle yazma calismasi yapin ya da telefonun tuslarini diger elinizin parmaklariyla tuslayin.Bu sayede beyninizin kullanmadiginiz bolumlerini kullanmis olacaksiniz.
2.Cocuklugunuzu yasayin
Bilirsiniz cocuklar surekli cevrelerini kesfetmeye calisirlar.Duyu organlari devamli cevredeki olup biteni algilamaya calisir.Siz de cocuklugunuzda biraktiginiz bu aliskanliginiza geri donun.Duyularinizi yeniden dinamik bir sekilde kullanmanin hafizanizi guclendirdigini goreceksiniz.
3.Harflerle saklambac
Bir yaziyi sakin bir ortamda karsiniza alin.Yaziyi bastan sona gozunuzle tararken ne yazildigina dikkat etmeksizin ornegin cift yazilmis harfleri bulun.ORN;BAKKAL,UMMAN..bir kalemle altlarini cizebilirsiniz.Sonra ayni kelime icinde tekrarlanan harfleri bulun..nalan,madam,.vb Konsantrasyon gucunuzun gelistigini ve hafizaniza olumlu etkisini kisa surede fark edeceksiniz.
4.Kendini sorgulama
Kendinize surekli yakin ve uzak gecmisle ilgili soru sorun.
5.Garip hareketler
Asker yuruyusu gibi yerinizde sayin.Sol bacaginizi her kaldirdiginizda once sag elinizle sag dizinize sonrada sol elinizle sol dizinize dokunun.Bacaginizi indirirken de kolunuzu bas hizasina kadar kaldirin.Bu hareketi gunde birkac kez tekrarlayin.Hem kan dolasiminiz hizlanir hem de koordinasyon ve hatirlama yeteneginiz artar. Boyle caprazlama hareketlerle beynin her iki lobu da es zamanli kullanilmis olur.
6.Hayali resim
Burnunuzun ucunda bir firca oldugunu hayal edin..Bununla havaya en sevdiginiz renkte yatay bir sekiz cizin.
Bu hareketi gevsek ve dengeli yapin.Kendinizi bir ressam yerine koyun.Bu cizim hareketleri yorgun zihnizi canlandiracaktir.
7.Kelime oyunu
Cevrenizde bulunan arabalarin plakalarina bakin ve plakalarda bulunan harflerden kelimeler ,cumleler olusturun.
8.Semboller
Daha cok alisveriste alinacaklarin listesini unutmamak icin kullanabilirsiniz.Bir kagit ve kalem alin.Kagidin uzerine cesitli resimler cizin (mum,kugu,uc kollu kaktus,dort yaprakli yonca..gibi)Her resim bir sayiyi sembolize edecek sekilde numaralara yerlestirin.Ardindan sayilari sembollere gore ezberleyin.
mum_1
kugu_2
uc kollu kaktus_3
.
.
.
Bu siralamaya hakim oldugunuzda,sembollere aklinizda tutmaniz gereken bir listeyi yukleyebilirsiniz.
Ornegin mumun sut sisesi ustunde durdugunu hayal ederseniz ilk sirada sut alacaksiniz
kugunun boynunda portakal filesi hayal ederseniz ikinci sirada portakal alacaginizi unutmazsiniz.
9.Gecmisiniz
Gecmisinizdeki insanlari ve olaylari tum ayrintilariyla hatirlamaya calisin.En yakin ilkokul arkadasinizi hatirlarken onunla hangi oyunu oynadiginizi anne ve babasinin meslegini ,apartmanlarinin rengini ve bunun gibi bilgileri hatirlamaya calisin.Bu sayede kisilerle ilgili hafizaniz guclenecek.
10.Hipnoz
Stresin hafizanizin en buyuk dusmani oldugunu asla unutmayin.Ve kendinizi stresli anlarinizda telkin etmeyi ,kulaginiza guzel seyler fisildamayi unutmayin
UtangaClik
Mahcup bir insan misiniz? Bir toplulukta, insanlarin ilgisi sizin uzerinize cevrildiginde kalbiniz hizli hizli carpmaya basliyor ya da solugunuz daraliyor mu? Yeni girdiginiz bir is ortaminda, ayaga kalkip kendinizi tanitmaniz istendiginde, yuzunuz kizariyor, sesiniz titriyor mu? Bu ozelliklerinizi bildiginiz icin, kalabalik onunde konusmanizi gerektirecek durumlardan uzak duruyor, ancak tum cabaniza ragmen bos bulunup yakalandiginizda, bir iki laf edip siranizi savincaya kadar kan ter icinde kaliyor musunuz?
Eger boyleyse, sizde 'asiri utangaclik hastaligi' var demektir. Toplumdaki her on kisiden birinin kapisini calan bu hastaliga yakalanmissaniz, buyuk bir olasilikla, kendinizi asiri utangaclik krizlerinden koruyacak bazi onlemler de gelistirmissinizdir. Henuz bir cozum yolu bulamadiysaniz, baskalarinin neler yaptigina, birlikte bir goz atabiliriz.
Asiri utangaclikla basetme yollari:
En sik basvurulan yollardan birisi alkol kullanimi. Bir cok kisi, utangacligini alkolle eritmeye calisiyor. Yapilan arastirmalar, asiri utangac kisilerde, boyle olmayanlara gore en az iki kat daha yuksek bir oranda alkolizme ve alkol kullaniminin yol actigi diger sorunlara rastlandigini gosteriyor.
Sik basvurulan bir diger cozum yolu, topluluk karsisinda duyulan sikintiyi azaltacak uyusturucu maddelerin kullanilmasi. Bu kisilerin yaklasik yuzde onbesi yasamlarinda en az bir kez bir uyusturucu maddeye bagimli duruma geliyorlar.
Ucuncu bir yontem, utangaclik krizine yol acabilecek toplumsal etkinlikleri tumuyle dislayan bir yasam tarzi gelistirmek. Is ve okul ortaminda on plana cikmayi ve kendini gostermeyi gerektiren durumlardan uzak durmak, basit ve goze batmayacak islere yonelmek bu yasam tarzinin temel taktikleri arasinda sayilabilir Boylece, asiri utangacliginiz surse de, bu sorunla yuzlesmekten kurtulmus oluyorsunuz.
Ancak, her uc yontem de kucumsenmeyecek bireysel kayiplara yol aciyor. Alkolizmin ve madde bagimliliginin neden oldugu sorunlar herkes tarafindan biliniyor. Cok sayida toplumsal etkinlikten uzak durmaya dayali bir yasam tarzinin sonucuysa, dusuk toplumsal ve mesleki basari ve yalnizlik. Asiri utangac kisiler, icinde bulunduklari toplumun ortalamasina gore, daha dusuk bir egitim goruyor, daha az para kazaniyor ve karsi cinse uzak durmalarina bagli olarak, es bulmakta daha fazla gucluk cekiyorlar. Bu kisilerin yuzde otuza yakin bir bolumu hic evlenmiyor ve tek basina yasiyor.
Asiri utangacligin tedavisi:
Eger sorun yalnizca topluluk onunde konusmakla sinirliysa, genellikle, kisiyi uc dort saatligine asiri utangacligin bedensel belirtilerinden kurtaran ilaclar kullaniliyor. Beta bloker adi verilen bu ilaclar, yasanan icsel karmasayi kalp carpintisi, soluk soluga kalma, ses titremesi ve yuz kizarmasi gibi yollarla disa vuran sinirsel ileti sistemini bloke ediyor. Beta blokerlerin sahne sanatcilari arasinda yaygin bir kullanimi oldugu biliniyor.
Daha uzun sureli bir rahatlama icinse, beyindeki sinirsel iletimi saglayan maddeler uzerinde etkili bazi ilaclar kullaniliyor. Yapilan calismalar, soz konusu ilaclarin, asiri utangaclik hastaligi olan kisilerin yuzde yetmisinde onemli bir duzelme saglayabildigini gosteriyor. Ilacin yanisira bazi psikoterapi teknikleri de uygulandiginda, bu oran daha da yukseliyor.
Eger boyleyse, sizde 'asiri utangaclik hastaligi' var demektir. Toplumdaki her on kisiden birinin kapisini calan bu hastaliga yakalanmissaniz, buyuk bir olasilikla, kendinizi asiri utangaclik krizlerinden koruyacak bazi onlemler de gelistirmissinizdir. Henuz bir cozum yolu bulamadiysaniz, baskalarinin neler yaptigina, birlikte bir goz atabiliriz.
Asiri utangaclikla basetme yollari:
En sik basvurulan yollardan birisi alkol kullanimi. Bir cok kisi, utangacligini alkolle eritmeye calisiyor. Yapilan arastirmalar, asiri utangac kisilerde, boyle olmayanlara gore en az iki kat daha yuksek bir oranda alkolizme ve alkol kullaniminin yol actigi diger sorunlara rastlandigini gosteriyor.
Sik basvurulan bir diger cozum yolu, topluluk karsisinda duyulan sikintiyi azaltacak uyusturucu maddelerin kullanilmasi. Bu kisilerin yaklasik yuzde onbesi yasamlarinda en az bir kez bir uyusturucu maddeye bagimli duruma geliyorlar.
Ucuncu bir yontem, utangaclik krizine yol acabilecek toplumsal etkinlikleri tumuyle dislayan bir yasam tarzi gelistirmek. Is ve okul ortaminda on plana cikmayi ve kendini gostermeyi gerektiren durumlardan uzak durmak, basit ve goze batmayacak islere yonelmek bu yasam tarzinin temel taktikleri arasinda sayilabilir Boylece, asiri utangacliginiz surse de, bu sorunla yuzlesmekten kurtulmus oluyorsunuz.
Ancak, her uc yontem de kucumsenmeyecek bireysel kayiplara yol aciyor. Alkolizmin ve madde bagimliliginin neden oldugu sorunlar herkes tarafindan biliniyor. Cok sayida toplumsal etkinlikten uzak durmaya dayali bir yasam tarzinin sonucuysa, dusuk toplumsal ve mesleki basari ve yalnizlik. Asiri utangac kisiler, icinde bulunduklari toplumun ortalamasina gore, daha dusuk bir egitim goruyor, daha az para kazaniyor ve karsi cinse uzak durmalarina bagli olarak, es bulmakta daha fazla gucluk cekiyorlar. Bu kisilerin yuzde otuza yakin bir bolumu hic evlenmiyor ve tek basina yasiyor.
Asiri utangacligin tedavisi:
Eger sorun yalnizca topluluk onunde konusmakla sinirliysa, genellikle, kisiyi uc dort saatligine asiri utangacligin bedensel belirtilerinden kurtaran ilaclar kullaniliyor. Beta bloker adi verilen bu ilaclar, yasanan icsel karmasayi kalp carpintisi, soluk soluga kalma, ses titremesi ve yuz kizarmasi gibi yollarla disa vuran sinirsel ileti sistemini bloke ediyor. Beta blokerlerin sahne sanatcilari arasinda yaygin bir kullanimi oldugu biliniyor.
Daha uzun sureli bir rahatlama icinse, beyindeki sinirsel iletimi saglayan maddeler uzerinde etkili bazi ilaclar kullaniliyor. Yapilan calismalar, soz konusu ilaclarin, asiri utangaclik hastaligi olan kisilerin yuzde yetmisinde onemli bir duzelme saglayabildigini gosteriyor. Ilacin yanisira bazi psikoterapi teknikleri de uygulandiginda, bu oran daha da yukseliyor.
TedavI YOntemlerI...............
1) ILAC TEDAVILERI
Gunumuzde ilac sektoru hizla gelismekte ve bir cok ilac tedavisi uretmektedir. Bunlardan ancak bir kaci yan etkileri ve guvenilirligi acisindan Saglik otoriteleri tarafindan onaylanmistir. Kisilerin anatomik yapilari birbirinden farkli oldugu icin bu tedaviler sonuc garantisi verememektedir. Sonuc adi altinda bahsedilen ise genellikle var olan saclarin dokulmesini geciktirmek ya da bazi durumlarda ise sac derisinde tuylenmelere sebep olabilmektedir. Bu tuyler ise tedavi araci birakildigi zaman tekrar dokulecektir. Haricen sac derisine uygulanan friksiyon tedavilerin fazla yan etkisi bulunmazken oral yolla alinan hap bicimindeki ilac tedavilerinin ise erkeklerde gogus buyumesi ve cinsel isteksizlik gibi hormonal dengesizliklere sebep oldugu ispat edilmistir. Vucudumuzda bulunan 5 Alfa reduktoz adli enzim erkeklik hormonu testosteron ile karsilasinca DHT (dihydrotestosteron) adini verdigimiz bir turev uretir bu hormon ise sac folikulunu daraltarak kan dolasimini zayiflatir; bu aktivite sac folikulu sac uretemeyecek kadar kuculunceye dek surer. DHT hormonunu bloke etmek icin agiz yoluyla alinan hormonlar ise salgilanan erkeklik hormonu (testosteron) duzeyini etkileyerek maalesef yukarida bahsedilen hormon dengesizliklerine bagli sorunlara yol acabilir.
2) SAC EKIMI AMELIYATI
Sac ekimi ameliyatlari genellikle saclari yogunlastirmada ve viral ya da strese bagli yamali dokulmelerde devreye girebilmektedir. Alinan sac hucreleri sinirli sayida olacagi icin ameliyat hicbir zaman saclarini kaybetmis bir hastanin, saclarina tamamen geri kavusmasini saglayamaz. Ayrica ekilen saclarin sorunsuz bir sekilde buyuyecegini de hicbir doktor garanti edememektedir. Bu, kisinin savunma mekanizmasinin ekilen saclari ne olcude kabul edecegine baglidir ve maalesef ameliyat oncesi tespit edilememektedir. Ameliyat hicbir komplikasyon olmadan sonuclansa da hastanin basinda sadece ameliyat izleri kalabilir. En kotusu, saclarina kavusmayi hayal eden hasta, artik daha cok sapkaya ihtiyac duyarak yasamini surdurmek durumunda olabilir.
3) SAC YERLESTIRME SISTEMLERI
Sac yerlestirme sistemi, yari yuzyili askin suredir insanligin sac sorununa en ideal cozumu getirebilmis tek yontemdir. Eger Sac Ekimi ve ilac tedavileri insanligin uzun zamandir yuz yuze oldugu sac problemlerini cozebilseydi bugun dunyada SAC UNITESI adini verdigimiz yerlestirme sistemleri bu kadar ilgi gormez hatta boyle bir alternatif dunya piyasasinda yasam bulmazdi.
Sac Yerlestirme Sistemleri kisinin kaybettigi saclarinin tamamini sorunsuz-ameliyatsiz bir sekilde kisiye geri kazandirir. Ulkemizde oldugu kadar dunya piyasalarinda da her tur urune sadece ticari acidan yaklasilarak her urunun fason uretimi yapilabilmektedir. Konunun uzmani olmayan ara kuruluslar ucuz-kalitesiz ve seri uretim sac uniteleri pazarlayarak kisilerin sac sorunu cozmekten cok onlari yeni sorunlarla tanistirmis oldu. Bu ticari zeka, maalesef Hipokrat yemini olan doktorlarin bile gozlerinde parlayarak sac ekimi uygulamanin hicbir sonuca ulastirmayacagi hastalarin umutlarini karartmistir. Hatta sac ekimi ameliyatlarinda konunun uzmani olmayan doktorlarca olumun esigine goturulmus hastalarin sayilari azimsanamayacak derecede fazladir. Aslina bakarsaniz musterilerimizin %50 sinden fazlasi sac ekimi ameliyatlarindan yadigar kalan yara izlerini kamufle etmek amaciyla sac sistemi kullanmaya baslamislardir. Bu olumsuzluklarin yarattigi yanlis onyargilar, dunya capinda bizim gibi piyasa lideri kuruluslari yormasina ragmen, Sac Yerlestirme Sisteminin profesyoneller tarafindan uygulandiginda saclarini kaybetmis ve kaybetmekte olan yaklasik 6 milyar 314 milyonluk dunya nufusunun yuzde yirmisini olusturan 1 milyari askin kisi icin tek cozum oldugu gercegini degistirememektedir.
Elbette bilim adamlari kok hucreler uzerinde calisarak saglikli sac hucresini kopyalama islemleri uzerinde hala calismalarini surdurmektedirler. Fakat bu devrim, bilim adami laboratuarlarindan tum insanligin hizmetine mutlak cozum olarak sunulana dek; Hairex, sizlerle bilim adamlari arasinda bir koPage Ranku olmayi teklif ediyor. Su anda tedavi olarak gosterilen cozumler ancak BAZI kisilerde sac derisinde belirsiz tuylenmelere sebep olabilmektedir. Oyleyse neden mutlak cozum gelene dek sacsiz dolasasiniz? Insan omrun kisitli oldugu goz onunde bulundurulursa en akilli ve hesapli cozum bu koPage Rankunun uzerinde olmaktir. Ayrica yapacaginiz sac ekimi ameliyatlarinin ve degisik ilac tedavilerinin sac derinizde olusturabilecegi hasardan dolayi, ileride kok hucre calismalari sonucu bilim adamlarinin bizlere sunacagi mutlak tedavi yontemlerinin uygulanamayacagi bir aday olma ihtimalini elbette siz de dusunmek istemezsiniz.
dunyanin en gelismis sac teknolojisi Matrix Saclar...
|