12 Kasım 2007 Pazartesi

Kolestrolle savaþ için...

Kalp krizi açısından önde gelen risk faktörlerinden biri olan kolestrol, sigara kadar zararlı.

Be Better Sağlık Merkezi kurucusu Dr. Burak Başarır, kolestrolden korunmanın  yollarını anlattı:

"Kolesterol problemi olan kişilerin sayısı 30'lu yaşlardan itibaren sıklıkla ve artarak gündeme gelmektedir. Medikal yönden ise kolesterol yüksekliği neredeyse sigara ile eşdeğerde tutulmaktadır.

Kolesterol aldığımız besinlerle, genetik faktörlere ve yaşam tarzına bağlıdır. Görüldüğü gibi genetik dışındaki faktörler insanların elindedir.

Kolesterolün sık rastlanan sağlık sorunlarından biri olmasında, giderek artan hazır gıda, fast food ve bisküvi, çikolata, şekerli gıda tüketimi en önemli etkendir."
 
Yüksek lif tüketin!

Kolesterol düzeyini düşürmek için ilaç ve beslenme düzenlemesine ihtiyaç olduğuna değinen Dr. Burak Başarır, "Kolesterol seviyesinin düşürmenin anahtarı yüksek lif tüketmektir" dedi.
 
Dr. Burak Başarır, kolestrolü düşürmek için neler tüketmek gerektiğini anlattı:

"Lif oranı yüksek gıdalar ise entegral ekmek, makarna ve buğday ürünleri, sebze ve meyveler, kuru baklagiller olarak özetlenebilir.

Özellikle baklagiller (mercimek, nohut, kurufasulye, bezelye, barbunya) içindeki bazı maddeler kolesterol karşıtı çalışırlar ve hızla kolesterol seviyesini düşürürler.

Sportif aktivite ve egzersiz iyi kolesterol olarak bilinen HDL'nin yükselmesine yardımcı olarak çok önemli bir rol oynar.

Bayanlarda menapoz sonrası iyi kolesterol hormonal sebeplerle hızla düşmeye başlar ki bu da bayanların kalp krizi riskinin en çok arttığı dönemdir.

Bitkisel ve hayvansal Omega 3 tüketimi kolesterol seviyesinin düşmesine yardımcıdır fakat tek başına yeterli değildir.

Bir başka faktör yemeklerin hazırlanış şeklidir, tercih edilmesi gereken, sadece bitkisel yağların tüketilmesi (özellikle zeytinyağı), kızartmalardan uzak durulması, yemeklere, yağı yemek piştikten sonra eklenmesi, buğulama fırın ve haşlamanın tercih edilmesi olmalıdır.

Tekli (zeytinyağı, badem, ceviz, avokado, fındık) ve çoklu doymamış yağ asitleri(mısır, soya, balık, ayçiçeği) ile doymuş (hayvansal yağlar, süt ve süt ürünleri, çikolata) ve transyağlar (margarin, fast food, bisküvi, şekerleme) tüketimi dışardan alınan kolesterol miktarını kontrol için ana kriteri teşkil etmektedir.
 
Tekli ve çoklu doymamış yağlar kolesterol seviyesini olumlu yönde etkiler. Trans ve doymuş yağlar ise olumsuz etkirler ve kolesterolü yükseltirler. Besinlerdeki gizli kolesterol süt ürünleri, hazır gıdalar ve bisküvi ve türevlerinde saklıdır. Sadece kırmızı eti keserek çözüme ulaşmak mümkün değildir."
 
Kahvaltıda:

Peynir tercihleri her zaman az yağlı olanlardan yana yapılmalıdır. Lor peyniri ve keçi peyniri doğru tercihlerdir.

Şarküteri tutkunu iseniz  vazgeçemiyorsanız, en masumları hindi füme ve rozbif denebilir.

Sucuk, salam, sosis ve benzerlerinden kolesterol sıkınıtınız var ise uzak durmanız gerekir.
 
Balıkçıda:

Deniz ürünleri karides, kalamar, istiridye yoğun kolesterol kaynaklarıdır. Balık tercihi büyük balıklardan ve ızgara olarak yapılmalı.
 
Kebapçıda:

Kebap yerine terbiyeli dana şiş, tavuk şiş, tavuk göğüs ızgara gibi tercihler daha doğrudur. Tavuk derisi de en az kuzu eti kadar sakıncalıdır ve yenmemelidir. Burada gözden kaçanlar genellikle tulum peynir ve süzme yoğurttur.
 
Kafede:

Karışık soslardan özellikle mayonezden sakınmak gerekir. Yağ, balzamik ve limon dışında sos kullanmamanız doğru olacaktır. Yemek tercihlerinde balıklı, tavuklu salatalar en iyi tercihlerdir. Makarna için sebze veya domates sosluları tüketmeniz tavsiye edilir.
 
Kolestrol Diyeti:

Haftada en az 2 öğün baklagil tüketilecek, mümkün is etsiz hazırlanacak.

Her gün 2 porsiyon meyve ve 2 porsiyon sebze türevleri, aralarda 5-10 adet fındık veya ceviz veya badem alınabilir. Çerez, cips ve tatlılardan uzak durulmalı.

Diyabet hastasýna 'etkin kontrol' yok

Türkiye'nin de dahil olduğu uluslararası diyabet araştırmasına göre diyabet hastaları tedavi süresince etkin biçimde kontrol edilmiyor. Hastalar için güvenli ve kaliteli yaşam hedefi tutturulamıyor.

Sonuçlar, 5 yıl boyunca Türkiye, Çin, Hindistan gibi gelişmekte olan 28 ülkede yapılan çalışmaya dayanıyor.
 
Dünyada yaklaşık 180 milyon diyabet hastası bulunuyor ve tahminler, hasta sayısının, 2025 yılı itibariyle 300 milyona ulaşacağını öngörüyor.
 
Türkiye'de ise şeker hastalarının sayısı yaklaşık 5 milyon.  Her 100 kişiden 7'si şeker hastası.

Bin 200 hasta izlendi, yaklaşık yüzde 80'inde kan şekeri ortalama değerlerin üzerinde çıktı.

Oysa tedavideki hastalarda kandaki şeker düzeyinin en fazla yüzde 7 olması gerekiyor.
 
İnsülin başlama zamanı gecikiyor

Tedavide insülin çok etkili ve erken insülin tedavisi son derece önemli ancak Türkiye'de insülin başlama zamanı gecikiyor.
 
Cerrahpaşa Tıp Endokrinoloji Öğretim Üyesi Prof. Hasan İlkova, "Diyabetli bir hastayı iyi tedavi etmekse amacınız, fazla zaman ayırmak zorundasınız. Sağlık Bakanlığı mantığıyla diyabetli bir hastaya 5 dakikada birşey yapamazsınız.
Türkiye'de hastaların yaşam biçimi ve beslenme alışkanlıkları da diabetin kontrolünü güçleştiriyor" dedi.