4 Mayıs 2007 Cuma

Balik zehirlemelerine dikkat

Balik zehirlemelerine dikkat

Balik ve diger su urunlerinin zehirlenerek olume sebep oldugunu belirten uzmanlar, bu konuda vatandaslari uyardi.
Samsun Veteriner Kontrol ve Arastirma Enstitusu Muduru Uzman Veteriner Hekim Ismail Aydin, kurumlarinda balik ve diger su urunleri hastaliklariyla ilgili kapsamli arastirma ve teshis yaptiklarini belirterek, vatandaslarin balik zehirlenmelerine karsi dikkatli olmasini istedi. Balik hastaliklarinin Turkiye icin yeni bir konu oldugunu ve bu konuda bilgi birikimi bulunmadigini kaydeden Aydin, bu alandaki calismalara hiz verilmesi gerektigini soyledi.


Enstitu hizmet bolgesinde kultur balikciliginin diger bolgelere nazaran daha hizli gelistigini ve bolgede yaklasik 170 isletme bulundugunu ifade eden Aydin, "Bu isletmeler, enstitu uzmanlarinin kontrolunde. Kurum uzmanlari, balik hastaliklari konusunda arastirma yapiyor. Balik isletmelerinin sorunlarinin cozulmesinde bilimsel verilere gore hareket ediyoruz. Bugune kadar yapilan arastirmalara gore, balik ciftliklerinde ozellikle Yersiniozis hastaligi cok yaygin. Bununla birlikte Vibrio, Aeromonas, Pseudomas, Edwardsiella ve Mixobacter infeksiyonlari da tespit edildi. Suya karisan sanayi atiklari suyun kalitesini bozarak ozellikle bakir, cinko ve civa zehirlenmesine yol aciyor. Yagmur sulari, suda kursun birikimine sebep oldugu icin kursun zehirlenmesi meydana getiriyor. Saglikli beslenmek icin beyaz et tuketimi onemli. Ancak, ozellikle balik ve deniz urunlerinin bilincli tuketilmesi, saglikli muhafaza edilmis ve ambalajlanmis, orijini bilinen, kontrolu yapilmis, hijyenik su urunlerinin tuketilmesi gerekiyor" dedi.

"MIDYE ZEHIRLEMESI OLDURUYOR"
Kirli sularda avlanan balik, midye ve diger su urunlerinin insan sagligina zarar verdigini ifade eden Ismail Aydin, "Kabuklu deniz hayvanlari, insanlarda ishalle birlikte seyreden tehlikeli yiyecek zehirlenmelerinin ortaya cikmasina neden olabilir. Havalarin isinmasiyla birlikte risk faktoru daha da artmaktadir. Bu durum halk nazarinda bu urunlere karsi guvenin sarsilmasina ve tuketimin azalmasina sebep olmaktadir. Yeterince islem gormemis ya da cig olarak tuketilen deniz kabuklularinin tuketimini takiben zehirlenme belirtileri ortaya cikabilmektedir. Bu deniz canlilarinin besinleri suzerek, agir agir yemesi nedeniyle, lagim sulariyla kirlenmis sulardan yuksek miktarda mikrop ve atik madde (toksinleri) almalarina ve vucutlarinda biriktirmelerine yol acar. Kabuklu deniz hayvanlari, iyi pisirilmesine ragmen ic organlardaki patojenler yeterli sekilde yok edilemeyebilir. Toksin birikimi de yuksek isiyla yok edilemez. Cok dusuk miktarlarda, mide ve bagirsaklar icin zararli urunler gidalarda kalabilir ve bu urunler tuketimi takiben hastaliklara neden olurlar. Bazi midye turleri de yendikleri zaman toksik etki gosterebilir (Mytilus edulus ve Modiola modiolus cinsi midyeler)" dedi.


Midye zehirlenmelerinde, zehirlenme belirtisi olarak asiri duyarlilik ve felc, parmak uclarinda igne batmasi gibi karincalanma hissi, dudaklarda sizlama ve uyusukluk hissedildigini soyleyen veteriner hekim Aydin, "Sersemlik, uyuklama, bogazda sikisma ve kuruluk, bazi vakalarda konusmada bozukluk vardir. Agir vakalarda olum solunum yetersizliginden kaynaklanmaktadir. Toksin ihtiva eden midyelerden 4-5 tanesinin yenmesiyle bile olum meydana gelebilir. Bu toksinin cok kuvvetli bir zehir olan potasyum siyanurden 50 kez daha guclu oldugu bildirilmistir. Midye yendikten sonra bir rahatsizlik hissedilmesi halinde, gecikmeden en yakin saglik kurulusuna basvurulmalidir. Midye zehirlenmesi olaylari ABD, Fransa, Irlanda, Ingiltere ve Almanya gibi gelismis ulkelerde sik meydana geliyor. Ulkemizde midye zehirlenmesinin gelismis ulkelere oranla daha az gorulmesinin sebebi, dini inanis boyutuna paralel olarak daha az tuketilmesinden kaynaklanmaktadir" diye konustu.

"BOZULAN BALIKTA 12 SAAT ICINDE 68 MILYAR BAKTERI OLUSUYOR"
Sahillerde yasayan bircok deniz hayvaninin toksin ihtiva ettigini ifade eden Aydin, "Insanlar bazi baliklara temas etmekle de zehirlenebilir. Bu baliklarin yuzgecleri birtakim dikenler ihtiva eder. Dikenin kaidesindeki kesede bulunan zehir, kesenin kanali vasitasiyla dikenin actigi yaraya bosaltilir. Memleketimizde bulunan bu nevi baliklar: tarakonya, carpan balik, kum tarakonyasi, varsan baligi, rina baligi, igneli vatoz baligi, tirpana baligi, kazik kuyrugu baligi, folya baligi, tatli su levregi gibi baliklardir. Dogal olarak toksin ihtiva eden bir tek baligin bile yenmesi, olume sebep olabilir. Balikcilik sektorundeki sorunlardan bir tanesi de ciftliklerde bilincsiz kimyasal madde ve ilac kullanimi sonucu olusan ilac kalintisi birikimidir. Avrupa Birligi ulkeleri, ithal ettikleri su urunlerinde ilac kalintisi icin belli bir standart getirmislerdir. Baliklarin yasadiklari ortamda yeterli sayida hastalik etkeni bulunursa, baliklarda yaralanma, organ bozukluklari, zayiflama ve stres gibi faktorlerle birlikte hem baligin kendi sagligini bozan, hem de kesim sonrasi balik etinin degerini dusuren hastaliklar meydana gelir" seklinde konustu.
Balik etinin protein yonunden zengin oldugunu vurgulayan, ancak balik ciftliklerinin hijyenik olmasi gerektigini vurgulayan Aydin, "Uygun sartlarda balik vucudunda bir bakteri her 20 dakikada bir cogalmaktadir. Periyodik olarak cogalan bir bakteri hucresinden 12 saat sonra 68 milyar adet bakteri meydana geldigi dikkate alinirsa, bozulmaya ugramis bir balik etini yiyen kisinin ne kadar risk altinda oldugu anlasilir" dedi.


Deniz urunleri pisirilirken ortaya cikan dumanin solunmasinin, astim, rinitis, larenks odemi veya rinokonjuktivitise sebebiyet verdigini hatirlatan Ismail Aydin, daha sonra sunlari soyledi:


"Balik alerjileri, sindirimi takiben en erken 2 dakikada ortaya cikabilir. Deniz urunleri alerjilerinin belirtileri de genellikle 1 saat icinde ortaya cikar. Insanlarda deniz urunleri anafilaktik soka sebep olabilir. Bazi bakteriler orkinos, uskumru, palamut gibi balik turlerinde toksin olusturur. Bu baliklarin yenmesiyle balik zehirlenmesi meydana gelir. Bazi deniz kamcililari da toksin uretebilirler. Baliklarin bazi turleri, bu toksik kamcililari tukettikten sonra insanlar icin zehirli hale gelir. Bu toksinler baligin ic organlarinda, kafasinda ya da merkezi sinir siteminde depolanir. "

Samsun Veteriner Kontrol ve Arastirma Enstitusu'nun bolge enstitusu oldugunu kaydeden Ismail Aydin, Samsun, Sinop, Amasya, Tokat, Sivas, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize'den olusan toplam 9 ile hizmet goturduklerini, balik hastaliklariyla ilgili kapsamli arastirma ve teshis yapilabilen bir alt yapiya sahip olduklarini sozlerine ekledi.

Domates

Yemek, salata ve sandviclerimizin yararli ve lezzet verici ogesi Domates'i veren bitkisi, Patlicangiller'dendir. Anayurdu Amerika kitasi ve ozellikle Guney Amerika'daki (And daglarinda) Peru olan domates, bir-yillik otsu bitkidir. Tum dunyada ve ulkemizde cok yaygin bicimde yetistirilmektedir.

50-200 cm. boylanabilen, pek cok cesidi bulunan domates bitkisinin, genellikle desteklenmeden buyuyemeyen dik, etli, uzeri purtuklu ve cok dalli, kalinca bir govdesi vardir. Bu govde, bitki gencken yumusak ve uzeri tuylerle kapli olur. Gelismesi ilerleyen bitkide govde koselesir, sertlesir ve odunsulasir.

Bitkinin govde, dal, yaprak ve cicek saplarinin uzerinde, bastirilip ezildiginde kendine ozgu degisik bir koku salgilayan bezeleri vardir. Domates bitkisinin bilesik yapraklari, bitki cesitlerine gore bicim, buyukluk, dilim ve dislilik bakimindan farkliliklar gosterir. Yapraklarin uzeri degisik tonlarda yesil, alti mavimsi kul rengindedir.

Bitkinin erselik ozellikler tasiyan sari renkli kucuk cicekleri kendi kendisini dolledigi gibi, bitki, balansi ve diger bocekler tarafindan yabanci domates cicekleriyle de dollenir. Bu ciceklerde olgunlasan domates meyvesi de cesitlere gore bicim, renk, irilik, kabuk kalinligi, etinin ozellikleri, etinin duz ya da dilimli olusu, cekirdek evlerinin yapisi ve cekirdek sayisi bakimindan farklilik gosterir.

Genelde kirmizi diye bilinen domates bitkisinin sari ve beyaz meyveli cesitleri de vardir. Bu meyveler bahcelerde uretildigi gibi, gunumuzde gelisen seracilik sayesinde butun yila yayilarak seralarda da yetistirilir. Taze olarak bol bol yenilip salata ve yemeklere katilan domates, salcasi yapilarak da yemeklerde kullanilir.

Meyve suyu gibi icilen suyu cikarilir. Yesil domatesin tursusu ve bazi yorelerimizde receli yapilir. Domates, her haliyle cok sevilen ve bol bol tuketilen sebzelerin basinda gelmektedir.

BESIN DEGERLERI

100 gr. taze ve olgun domatesin icerdigi ortalama besin degerleri soyledir: 17-22 kalori; 1,1 gr. protein; 4,7 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,2 gr. yag; 0,5-1 gr. lif; 27 mgr. fosfor; 13 mgr. kalsiyum; 0,5 gr. demir; 3 mgr. sodyum; 244-250 mgr. potasyum: 900 IU A vitamini; 0.06 mgr. B1 vitamini; 0,04 mgr. B2 vitamini; 0,7 mgr. B3 vitamini; 0,1 mgr. B6 vitamini; 6.4 mcgr. folik asit: 17-23 mgr. C vitamini ve 1.2 mgr. E vitamini.

SAGLIGIMIZA YARARLARI

Yukarida gorulen ve bazilari gercekten onemli olan besin degerlerinin yani sira;

o Domates, zengin oranlardaki A, C ve E vitamin gibi antioksidan icerigiyle, kansere yakalanma rizikosunu azaltir: Bu baglamda, basta meme ve prostat kanserlerini sayabiliriz.

o Ayni nedenle domates, kalp hastaliklarina yakalanma, felc gecirme ve katarakt illetine tutulma tehlikesini de azaltmaktadir.

o Icerdigi flavon bilesikleri ve lisopen adli maddeyle sagligimizi koruyucu bazi etkiler yapar: Yapilan bazi arastirmalar, domatesin akut apandisiti onledigini ortaya koymustur.

Sagligimiza pek yararli bu etkilerinden yararlanilmak uzere domates, gunluk diyetimize katilmasi ve bol bol tuketilmesi uzmanlarca ogutlenmektedir.

BITKISININ URETILMESI

Domates bitkisi, tohumlariyla (cekirdekleriyle) cogaltilir. Uretim iki asamada gerceklestirilir: Birinci asamada tohumlar sicak yastiklara 25-30 derece sicaklikta ekilir. Cimlenme icin en uygun sicaklik derecesi 29'dur. ikinci asamada, sicak yastiklarda yetistirilen fideler ozenle yerlerinden sokulur ve bahcemizde hazirlanan yerlerine sasirtilir. Bizim icin dogru olan, ilkbaharda profesyonel ureticiler tarafindan hazirlanan saglikli fideleri alip bahcemizde, siralar uzerinde 60 cm. araliklarla dikmek ve gerekli bakimlarini yapmak olacaktir.

BITKISININ YETISTIRILMESI

Iklim istegi: Domates, ilik ve sicak iklimlerin bitkisidir. Soguklardan cok korkar. Yetistirildigi donemde sicaklik -2, -3 derecelere dustugunde bitki donar ve olur. Fidelerinin ekim doneminde don tehlikesi ortadan kalkmis olmali ve yorede 5-6 ay sureyle bitkiye uygun iklim hukum surmelidir. Dort aydan kisa sureli uygun iklim yasanmasi halinde, bitkiden beklenen sonuc alinamaz.

Domates bitkisinin iyi gelismesi icin 18-19 derece sicaklik idealdir. Sicaklik 15 derecenin altina indiginde, bitkide gelisme yavaslar. Domates bitkisi asiri nemli havalari sevmez, nemli havada yaprak curumeleri baslar. Cok kuru havalarda da bitki ciceklerini doker.

Toprak istegi: Domates bitkisi, toprak tipi bakimindan pek secici degildir. Hemen her tipteki toprakta yetistirilebilirse de en iyi sonuc tinli topraklarda alinir. Cunku bitki derin, gecirgen ve su tutma yetenegi yerinde olan topraklari yegler. Bitki, toprakta asiri olmamak kosuluyla asiditeye karsi dayaniklidir.

Toprak pH'i 5 olan yerlerde iyi sonuc alinir. Ancak pH 5'in altina duserse, toprakta kirecleme yapilmalidir. Domates bitkisi, gene asiri olmamak kosuluyla tuzlu topraklarda dahi yetistirilebilir.

Toprak isleme: Fideler asil yerlerine dikilip gelismeye baslayinca, iki hafta sonra birinci capalama isi yapilir. Bundan 2-3 hafta sonra da ikinci capalama gerceklestirilir. Daha sonra domates bitkisinin sira aralarinda, gelisen dallarini izin verdigi olcude 2-3 kez daha capa isi yapilarak yabani otlarla mucadele, topragi kabartma ve topragin kaymak tabakasini kirma isleri gerceklestirilir.

Sulama: Bitki gelisirken asiri sulanirsa boya kacar ve urun vermesi gecikir. Bu nedenle cicek acip ilk meyveleri gorulene kadar bitkinin sulanmasindan kacinilir. Bunun yerine capalama yapilir. Ancak bu donemde havalar cok kurak ve sicak gidiyorsa o zaman asiriya kacmadan bitkiye bir-iki kez su verilir.

Bitkide ilk meyveler gorulunce sulama isi onem kazanir. Bu kez belirli araliklarla yeterince su verilerek bitkinin gelismesine ve meyvelerinin irilesmesine katkida bulunulur. Domates bitkisi olgunluk donemine girince, her urun toplanisindan sonra kesenkes sulanmalidir.

Gubreleme: Domates bitkisi, uzun gecen bir gelisme donemini yasamasi ve bol urun vermesi nedenleriyle organik madde yonunden zengin bitek bir toprakta yetistirilmeyi ister. Yapilacak toprak analizi sonuclarina gore, bitkinin topragi hazirlanirken ve gelisme donemlerinde verilecek iyi yanmis ciftlik gubresi ile azot, fosfat ve potas iceren fenni kompoze gubrelerden ne miktarlarda atilacagi saptanir. Ayrica, urun verme doneminin sonlarina dogru sulama suyuna katilarak verilen serbet de domates bitkisine buyuk yararlar saglamaktadir.

Herekleme: Domates bitkisi, 30-35 cm. boya erismesinden baslanarak, herek denilen agac dallari, kargi kamisi ya da demir direklerle askiya alinarak desteklenir. Bu yapilmazsa, ozellikle agirlasan meyvelerini tasimayan bitkinin formu bozulur; bitki yere yigilir, gelismesi ve urun verimi durur.

Budama: Domateste bitki govdesi ile ana yapraklarin birlestigi koltuk denilen kisimlarda olusan surgunler alinirsa, yeni dallarin meydana gelmesiyle bitkinin orta bolumunun sikilasmasi ve urun veriminin dusmesi onlenir. Boylece bitki daha erken olgunlasir ve verimi artar. Ancak koltuktaki surgunleri kesip almanin, bitkide gunes yanikligi olusturmasi vb. sakincalari da vardir.

Yarar ve sakincalari dusunulup dengelenerek bu tur budamanin yapilip yapilmayacagina karar verilir. Ayrica domates bitkisinin olusturdugu 6 ila 12'nci salkimlardan sonra tepesinden uc alma denilen bir budama islemi daha uygulanabilir. Boylece bitki, yeni dallarina harcayacagi gucunu meyvelerine ve var olan gelisimine yogunlastirmis olur.

Hasat (Derim): Domates bitkisinin hasadi, meyvelerinin tuketilecegi yere gore tam olum doneminde ya da biraz erken zamanda yapilir. Yurdumuzda yorelere gore ilkbahar mevsiminde dikilen domates fidelerinden urun hasadina, mayis-temmuz arasindaki donemde baslanmaktadir.

Domateslerin hasadinda meyveler dikkatsizce bitkiden cekilerek koparilmamalidir. Cunku bu sekilde koparilan sapta meyvenin etli bolumunden bir parca kalir ve olusan cukur domatesin degerini dusurur. Domates meyvesi, avcun icine alinip hafifce bukulerek sapli ya da sapsiz olarak orselenmeden koparilmalidir.

Hastalik ve zararlilariyla mucadele: Domates bitkisine dadanacak zararli ve hastaliklarla, uzmanlara danisilarak ve uygun tarim koruma ilaclari kullanilarak zamaninda, eksiksiz ve aksatilmadan mucadele surdurulmelidir.

Borulce

Buyuk kentlerde ev hanimlarimizca pek tutulmayan ama Anadolu'nun bazi yorelerinde sevilip yaygin sekilde tuketilen Borulce'yi veren bitkisi, Baklagiller'dendir. Birkac onemli turu olan ve bunlarin kokeni dunyanin cok farkli bolgelerinde bulunan borulcelerden ulkemizde yetistirilen adi borulcenin (V. unguicilata) anayurdu Afrika kitasidir. Turkiye'de Bati ve Guney Anadolu'da yetistiriciligi yapilan bu borulce turu, 30-300 cm. kadar boylanabilen, biryillik sarilici otsu bitkidir.

Yakin zamanlara kadar fasulyeler arasinda sayilan ama gunumuzde kendi ozel cinsi icinde tanimlanan borulcenin govde ve yapraklari fasulyeninkine benzer. Beyaz, pembe ya da kirmizi renklerde acan ciceklerinden olusan badiclarinin kesiti degirmidir (yani yuvarlaktir). Bu badiclarin icinde gelisip fasulyeye benzeyen ve sayilari degisen borulce tohumlarinin (cekirdeklerinin) gobegi kara renkli olur.

Borulcenin taze badiclariyla sadeyagli yemegi ve salatalari yapilir. Tohumlarinin suda kaynatilip ezilmesi, bolca limon ve zeytinyagiyla terbiye edilmesiyle fava adi verilen ozel bir yemegi hazirlanir. (Borulcenin bulunmadigi zamanlarda fava yapilirken yerine bakla ici kullanilmaktadir.) Buyuk kentli hanimlarimizin, borulceyle yapilan yemekleri bilmediginden, bu cok besleyici sebzeyi kullanmadiklarini dusunuyoruz.

BESIN DEGERLERI

Ortalama 100 gr. kuru borulcenin icerdigi onemli besin degerleri sunlardir: 343 kalori 22.8 gr. protein: 20 gr. karbonhidrat: 0 kolesterol; 1,5 gr. yag; 2 gr. lif: 138 mgr. fosfor: 74 mgr. kalsiyum; 5.8 mgr. demir; 6,7 mgr. sodyum; 260 mgr. potasyum: 30 IU A vitamini; 1.05 mgr. B1 vitamini: 0,21 mgr. B2 vitamini ve 2.2 mgr. B3 vitamini.

SAGLIGIMIZA YARARLARI

Cok gosterissiz ve tutulmayan bir sebze olmasina karsin, yukarida gorulen ve dikkatleri cekecek kadar onemli besin degerlerini iceren borulcenin sagliga yararli su etkileri bulunmaktadir:

o Tum baklagiller gibi borulce de kandaki yuksek kolesterol duzeyini dusurur.

o Icerdigi yuksek lif oraniyla kandaki ensulin ve sekeri duzene sokar, bu nedenle seker hastalari icin iyi bir besin olusturur.

o Ayni nedenle peklige (kabizliga) hemoroite ve diger bazi kalinbagirsak rahatsizliklarina iyi gelir.

o Demir minerali yonunden zengin bir besin oldugu icin kansizliga da iyi gelir.

o Potasyum yonunden zengin oldugundan, yuksek tansiyonu dusurur.

Sagliga yararli butun bu pek onemli etkilerinden faydalanilmak uzere borulcenin diyetimize sokulmasi ve diger baklagillerle donusumlu olarak tazesinden gunde 100-120 gr. ya da kurusundan gunde 55-60 gr. yenilmesi uzmanlarca ogutlenmektedir.

KISACA URETILMESI VE YETISTIRILMESI

Tohumlariyla (kuru taneleriyle) cogaltilan borulce, sicak ve ilik iklimli yerlerin bitkisidir. Yurdumuzda genellikle Ege ve Akdeniz bolgelerinin kiyi kesimlerinde yetistirilmektedir. Bitkinin istekleri, fasulyeninkine benzer sekilde, sicak bir toprak ve yetistirilme doneminin ilik ve uzun gecmesidir. Baklagillerden oldugu icin yetistiriciliginin yapildigi topragi yesil gubreleme yoluyla zenginlestiren borulce, fasulyeye cok benzer bicimde yetistirilir.

Biber

Turk mutfaginin vazgecilmez sebze ogelerinden biri olan Biber'i veren bitkisi, Patlicangiller'dendir. Anayurdu Guney Amerika' dan tum dunyaya yayilip ulkemizde de bol bol yetistirilen biberin, 700 kadar turu vardir. 50-100 cm. kadar boylanan biryillik otsu bitki biberin sap ve dallari zamanla odunsulasir. Bazi yerlerde ikiyillik bitki olarak gelismekte ve calmisi gorunus kazanmakta; hatta tropik bolgelerde agaccik haline gelmektedir.

Biber bitkisinin turlere gore degismekle birlikte, uzunca oval bicimli, kenarlari duz yapraklarinin rengi, yesilin aciktan koyuya kadar degisen tonlarinda olur. Yaz aylarinda acan kucuk cicekleri, beyaz ve ender olarak menekse rengindedir. Biber meyveleri renk, bicim, buyukluk ve tat bakimindan turlerine gore buyuk farkliliklar gosterir. Meyvenin kabugu, disk bicimindeki kirli beyaz renkli ufak tohumlarinin kumesinden bir boslukla ayrilir.

Ulkemizde dolmalik, sivri, carliston, domates, sus vb. turleri yetistirilmektedir. Biber meyvesi taze olarak salatalara katilir, oylece yenilir; dolmasi ve tursulari yapilir. Aci biberler baharat olarak sikca kullanilir. Domates biberinin salcasi yapilmakta ve ayrica biberler, turlu yemeklere katilmaktadir.

BESIN DEGERLERI

100 gr. dolmalik ya da sivri taze biberin icerdigi besin degerleri sunlardir: 22 kalori; 1,2 gr. protein; 4,8 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,2 gr. yag; 1.4 gr. lif: 22 mgr. fosfor; 9 mgr. kalsiyum; 0,7 mgr. demir; 13 mgr. sodyum; 213 mgr. potasyum: 420 IU A vitamini; 0,08 mgr. B1 vitamini; 0,08 mgr. B2 vitamini; 0,5 mgr. B3 vitamini; 0.26 mgr. B6 vitamini; 9.8 mcgr. folik asit; 128 mgr. C vitamini ve 0,7 mgr. E vitamini.

Aci kirmizi biberlerin bazi besin degerleri daha da yuksektir. Soyle ki: 32 kalori; 3.840 mcgr. A vitamini kaynagi betakaroten: 140 mgr. C vitamini ve 0,8 mgr. E vitamini.

SAGLIGIMIZA YARARLARI

Yukarida gorulen ve bazilari oldukca yuksek olan besin degerlerinin yani sira;

o Biberler, icerdikleri antioksidan ve diger maddelerle bedenin bircok kanser turune ve kalp hastaliklarina yakalanma rizikosunu azaltir; felc gecirme ve katarakt illetine tutulma tehlikesini en aza indirger.

o C vitamini yonunden zenginligi sayesinde biberler, bedenin hastaliklara direncini artirir, soguk alginliginin ilk asamasinda iyilestirici olur.

o Biberler, icerdigi yuksek orandaki lif nedeniyle peklige (kabizliga) iyi gelir.

o Ozellikle aci biberler akcigerlerin ilaci olur: Balgam sokturucu islevleri vardir; kronik bronsit ile anfizemi onler ve hafifletir; solunum zorluklarini giderir.

o Gene aci biber, damarlarda pihtilasmis kani cozer, agri gecirir ve hastalarin kendisini iyi duyumsamalarini saglar.

o Ayrica tum biberler mideyi uyarir, sindirim salgilarini artirir. Istahi acar ve sindirimi kolaylastirir. Idrari artirir, tum bedeni uyana olurlar.

Butun bu onemli etkilerinden faydalanmak icin biber turleri gunluk diyete katilmali ve bol bol tuketilmelidir.

Dikkat: Aci biber asiri olarak alinirsa, mide ve bagirsaklarda tahrislere yol acabilir, hatta bobreklerde, karacigerde rahatsizlanmalara neden olabilir.

BITKISININ URETILMESI

Tohumlariyla cogaltilan biber bitkisinin uretimi iki asamada gerceklestirilir. Birinci asamada, tohumlari sicak yastik ya da kasalara sirali olarak veya serpme yoluyla ocak-mart aylarinda ekilir. Iki hafta icinde cimlenen fideler, gerekiyorsa seyreltilir.

Ikinci asamada, bu sekilde elde edilmis fideler, bahcemizde once derin kazilarak gubrelenmis ve sonra tirmikla duzeltilmis yerlerine, sira uzerinde araliklari 20-30 cm. ve hatta elverisli olan yerlerde 30-50 cm. araliklarla ve don tehlikesi tumuyle atlatildiktan sonra, hava sicakligi 15 dereceye ulastiginda dikilir.

BITKISININ YETISTIRILMESI

Iklim istegi: Biber, ilik ve sicak mevsim bitkisidir. Soguklardan cok korkar. Yetistirilme evrelerinde sicaklik -2, -3 derecelere dustugunde bitki tumuyle yok olur. ilkbaharda fidelerin dikimi don tehlikesi ortadan kalktiktan, toprak ve hava kosullari bu bitkiye uygun sicakliga eristikten sonra yapilmalidir. Ayni sekilde sonbaharda biber yetistiriciligi de, bitkinin hasadi ilk donlardan once bitirilecek bicimde planlanmalidir. Biberin en iyi gelisme gosterdigi ve en bol urun verdigi sicakliklar 15,5 ila 32,2 derecelerdir.

Toprak istegi: Biber bitkisi en iyi sonucu, derin, gecirgen, su tutma yetenegi yuksek, besin ve organik madde bakimindan zengin, tinli bahce topraklarinda verir. Kumlu-tinli ya da kumlu-killi topraklarda da turfanda (erkencil) ve iyi urun almak uzere biber bitkisi yetistirilebilir. Bitkinin istedigi toprak pH'i 6-6,5'tur.

Toprak isleme: Biber fideleri yerlerine dikildikten yaklasik 20 gun sonra birinci, bundan 3-4 hafta sonra ikinci ve olanaklar elverirse 3 hafta daha sonra ucuncu capalama yapilir. Boylece yabani ot mucadelesi ve topragin kabartilmasi da gerceklestirilmis olur.

Sulama: Biber bitkisi topraginin nemli olmasini ister. Iyi gelismesi ve urun veriminin yuksek olmasi icin duzenli olarak sulanmasi gerekir. Bununla birlikte biberlerin asiri sulanmasindan da kacinilmalidir. Fazla kurak ve sicak donemlerde bitki, mumkunse 2-3 gunde bir sulanmalidir.

Gubreleme: Biber bitkisi, yetistirildigi topragin besin maddesi yonunden zengin olmasini ister. Yapilacak toprak analizi sonuclarina gore, yetistirilecegi topraga iyi yanmis ciftlik gubresi ile azot, fosfat ve potas iceren kompoze fenni gubreler verilir. Bitkinin gelismesinde bir durgunluk goruldugunde, serbet verilmesi de yararli olmaktadir.

Hasat (Derim): Tohumlarinin ekiminden hasat edilmeye baslanmasina kadar gecen suresi 18 hafta olan biber bitkisi, bolge kosullarina gore mayis-haziran aylarindan baslanarak hasat edilir. Cok verimli bir bitki olan biber, hasat edildikce yeni urunler verir.

Bakim ve sulama islemleri duzenli olarak surdurulurse, bitki 5-6 ay sureyle urun vermektedir. Biberler elle toplanarak hasat edilirler. Kirmizi toz biber elde edilmek isteniyorsa, biberler tumuyle kizarana kadar bitkinin uzerinde birakilir. Sonra toplanan kirmizi biberler gunes altina serilip birkac gun kurutulur. Ozel degirmenlerde cekilerek kirmizi toz biber elde edilir.

Hastalik ve zararlilariyla mucadele: Biber bitkisine dadanan zararli ve hastaliklarla, uzmanlara danisilarak ve uygun tarim koruma ilaclari kullanilarak zamaninda, eksiksiz ve aksatilmadan mucadele surdurulmelidir.

Bamya

Aslinda yaz sebzesi oldugu halde tazesi, konservesi, kurutulmusu ya da dondurulmusuyla her mevsimde sofralarimizda layik oldugu yeri bulan Bamya'yi veren bitkisi, Ebegumecigiller'dendir.

Anayurdunun Amerika ve Asya kitalari oldugu bazi kaynaklarda belirtilmekteyse de, Afrika'da simdiki Etyopya ile Sudan'da cok uzun yillar ve hatta Amerika kitasinin kesfinden once bamyanin taninip yetistirildigi bilinmektedir. Bamya, iliman iklimlerde biryillik; tropik ve astropik iklimlerde cokyillik bir kultur bitkisidir.

Biryillik bamyalar 60-90 cm. boylanirken cokyillik olanlar 1,5-2 m'ye kadar boylanip agaccik haline gelmektedir. Gelismesinin ilk asamasinda pamuk bitkisine benzeyen bamyanin yapraklari da pamugunkileri andirir. Bitkinin yaprak, dal ve meyveleri oldukca sik tuyludur. Bu tuylerin diplerindeki bezelerde kasindirici bir madde bulunur. Bamyanin pek gosterisli cicekleri kukurt sarisi rengindedir.

Kendi kendilerini dolleyen erselik ozellikli bu ciceklerden olgunlasan meyveler, bamyanin cesidine gore farkli boylarda, piramit ya da yuvarlaga yakin tombulca bicimli ve uzerleri koseler olusturan cizgili gorunuste olur. Meyvelerin icinde, sacma iriliginde yuvarlak ya da hafif basik, cok koyu yesil renkte tohumlari bulunur. Ulkemize ozgu ustun nitelikli cesitleri bulunan bamyalarin, sicak yemek olarak kiymali bastisi ile asidesi ve zeytinyagli yemegi yapilir.

BESIN DEGERLERI

100 gr. taze sebze olarak bamyanin besin degerleri sunlardir: 30 kalori; 2,2 gr. protein; 8,7 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,2 yag; 1 gr. lif- 5 mgr. fosfor; 17 mgr. kalsiyum; 0,1 mgr. demir; 20 mgr. sodyum; 18 mgr. potasyum; 5 mgr. magnezyum; 60 IU A vitamini; 0,02 mgr. B1 vitamini; 0,02 mgr. B2 vitamini ve 5 mgr. C vitamini. Bamyanin, baska mineral ve vitaminler icerip icermedigi bilinmemektedir.

SAGLIGIMIZA YARARLARI

Yukarida sayilan besin degerlerinin yani sira;

o Sindirimi kolay oldugu icin bamya hasta, yasli ve diyet yemegi yemek zorunda olan kisilere onerilmektedir.

o Lif orani yuksek oldugu icin bamya peklik (kabizlik) ceken kisilere iyi gelir.

o Bamyanin ciceklerinin suyla karistirilip ezilmesiyle elde edilen sivinin icilmesi gogsu yumusatir.

o Ayni sivi, cibanlara distan surulerek onlarin olgunlasmalarini saglar.

BITKISININ URETILMESI

Bamya bitkisi tohumlariyla cogaltilir. Bahcelerde derince kazilip 2-3 kez kabartilarak duzeltilen ve gubrelenen yerine tohumlar dogrudan dogruya ekilir. 15-20 cm. araliklarla acilan cukurlara ilkbaharda, nisan-mayis aylarinda, 2-3 tohum bir arada 2-3 cm. derinlikteki topraga konmak uzere ekim yapilir. Tohumlarin bir gece onceden suya yatirilmasi ya da islak bezle sarilmasi ve buradan cikarilir cikarilmaz ekilmesi bitkinin cimlenmesini kolaylastiracaktir.

BITKISININ YETISTIRILMESI

Iklim istegi: Sicak mevsim sebzesi olan bamya, soguklara karsi cok duyarlidir. Ozellikle geceleri serin olan yorelerde bitki iyi gelisme gosteremez ve istenilen sekilde urun veremez. Yaz mevsimi kisa suren yerlerde, bodur boylu ve erkenci cesitleri yetistirilebilir. Ulkemizde Akdeniz ve Ege bolgeleri basta olmak uzere Marmara ve Karadeniz bolgelerinde, bir de soguklarin etkilemedigi yorelerde bamya yetistiriciligi yapilmaktadir. Bamya tohumlari, hava sicakligi 16 derece, toprak sicakligi 15 derece oldugunda uygun yetisme ortami bulur.

Toprak istegi: Bamya bitkisi, agir karakterli toprak disinda diger topraklarda rahatlikla yetisir. Ama bitki, iyi gelisme ve olumlu urun verimi icin yumusak, derin, gecirgen ve kumlu-tinli olan topraklari yegler. Toprakta asiri nem olmamalidir. Ozellikle tohumlarinin ekimi doneminde, asiri nem tohumlari curutur.

Toprak isleme: Bamya bitkisinin tohumlun cimlenerek 3-4 yaprakli olduklarinda, birinci capalama yapilir. Ayni cukura ekimi yapilan tohumlardan hepsi cimlenmisse, en guclusu yerinde birakilip otekiler sokulur ve seyreltme yapilmis olur. Bitki 15-20 cm. boylaninca ikinci, bundan 2-3 hafta sonra da ucuncu capalama yapilir. Boylece yabani otlar temizlenmis, toprak kabartilmis ve varsa kaymagi kirilmis olur.

Sulama: Bamya bitkisi bahcede yetistirilirken ilk capalamanin ardindan sulama islemine baslanir. Bitkiye haftada 1-2 kez duzenli olarak su verilir.

Gubreleme: Bamya, sebzeler arasinda gubreyi fazla istemeyen bir bitki olarak taninir. Ulkemizde bazi yorelerde hic gubreleme yapilmadan bamya yetistirilmektedir. Ancak, bamyanin ekildigi topraga, bir onceki sonbaharda iyi yanmis ciftlik gubresi ile mumkunse dusuk yuzdeli azot, potas ve fosfor iceren kompoze fenni gubre verilmesi yararli olur. Ciftlik gubresi bulunamazsa, yesil gubrelemeyle topraga gereksindigi organik maddeler saglanir.

Hasat (Derim): Bamya bitkisinin hasat zamani, meyvelerin cesit iriliginin 1/3'une eristigi zamandir. Cunku, cogu tuketici, minik bamyalari yeglemektedir. Ustelik, hasatta gecikilirse bamya sertlesir. Icindeki tohumlari agza gelecek bicimde irilesir ve bamya yemeklik degerini yitirmis olur. Bamyalar elle hafifce asagi dogru cekilerek hasat edilir. Yana dogru cekilirse, bitkinin sapi kirilip zarar gorebilir. Bamya cok verimli bir bitkidir.

Her toplamadan sonra yeni meyveleri olgunlasir. Bu nedenle bitkinin hasadinda gecikilmemeli; ciplak elle urun toplama bitkinin bezelerinde bulunan bir madde nedeniyle kisinin ellerini rahatsiz edeceginden, hasat yapan kisi ellerine eski bir eldiven takmali ya da bir bez sarmalidir.

Hastalik ve zararlilariyla mucadele: Bamya bitkisine dadanacak zararli ve hastaliklarla, uzmanlara danisilarak ve uygun tarim ilaclari kullanilarak zamaninda, eksiksiz ve aksatilmadan mucadele surdurulmelidir.

Bal

100 grami 304 kalori iceren bal, hamileler, soguk havada disarida calisanlar, sporcular ve emzikli anneler icin de essiz bir enerji ve besin kaynagi. 100 gram bal, 82,3 gram karbonhidrat, 0.3 gram protein, 5 miligram kalsiyum, 6 miligram fosfor, 0,5 miligram demir, 51 miligram potasyum, 0,04 miligram vitamin B2, 1 miligram vitamin C ve 0.3 miligram niasin iceriyor.

Ancak sahte bal, dogal balda olmasi gereken ozellikleri tasimiyor. Bal denilince animsanan dogal baldir ve bu bal bozulmaz. Kristallesme ile sekerlenme karistirilmamalidir. Kristallesen bal rahatlikla tuketilebilir. Kristallesen bal, tenekesi ya da kavanozu ile ilik suda bekletilerek dogal gorunumune kavusturulabilir.

Avokado

Bolca yagli avokado adli meyvelerini sonbaharda veren Avokado agaci, Defnegiller'dendir. Anayurdu Orta Amerika olan, ulkemizde Guney Ege ve Akdeniz bolgelerinin kiyi kesimlerinde yetistirilen, genellikle yayvan, bazen dikine gelisen, hepyesil (yapraklarini dokmeyen) avokado agaci, 6-20 m. kadar boylanabilir.

Koyu yesil renkli, derimsi dokulu; oval, eliptik ya da mizragimsi bicimli bol sayida yapragi olan gosterisli bir taci vardir. Yesil, sarimtirak renkli kucuk cicekleri, salkimlar halinde, agacin cesitlerine gore sonbahardan yaz baslarina kadar olan donemde acar. Bu cicekler 10 ila 18 ay sonra olgunlasarak koyu yesil renkli, 200-600 gr. kadar agirlikta armut bicimli sert meyvelere donusur.

Meyvenin eti, acik sari-yesilimsidir. Her meyvede, iri tek cekirdek bulunur. Meyveler, orselenmeden yapilan hasattan sonra oda sicakliginda ya da soguk yerde bekletilir ve tam olgunlasmalari saglanir. Normal oda sicakliginda (21 derecede) 6-12 gun, soguk hava depolarinda (4-7 derecede) 30-40 gun bekletilen meyveler olgunlasip yumusar, rengi siyaha yakin mora doner ve tuketilmeye hazir hale gelir. Genellikle meze olarak yenilen salatalar ile bazi yemeklere katilan bu meyvelerin tatlisi ve recelleri de yapilir. Ayrica kozmetik ve ilac endustrilerinde kullanilir.

BESIN DEGERLERI

100 gr. taze avokado meyvesinin icerdigi besin degerleri sunlardir: 167 kalori: 2,1 gr. protein; 6,3 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 26,3 gr. yag: 3 gr. lif: 42 mgr. fosfor; 10 mgr. kalsiyum; 0,6 mgr. demir; 4 mgr. sodyum; 604 mgr. potasyum; 45 mgr. magnezyum; 290 IU A vitamini: 0,11 mgr. B1 vitamini; 0,2 mgr. B2 vitamini; 1,6 mgr. B3 vitamini; 0,42 mgr. B6 vitamini; 56.7 mcgr. folik asit: 14 mgr. C vitamini ve 1,2 mgr. E vitamini.

SAGLIGIMIZA YARARLARI

Yukarida sayilan degerleriyle avokadonun cok onemli bir besin oldugu gorulmektedir. Bu yonden ulkemizde alisilmamis bir meyve sayilan avokadonun sikca yenilmesinin beden icin pek yararli olacagi anlasilmaktadir. Bunun yani sira;

o Lif orani yuksek olan avokado, peklik (kabizlik) giderici etki tasir; ayrica kalinbagirsak sorunlari ve hemoroit rahatsizligi cekenler icin yararli olur.

o Yuksek oranda potasyum icerdiginden, yuksek tansiyonu dusurucu etkiler yapar.

o Avokado agacinin yaprak ve tomurcuklari tanen yonunden zengindir: Yilin her zamaninda korpe olan yaprak ve tomurcuklari alinip bunlarin uzerine kaynamis su dokulerek 10-15 dakika bekletilip hazirlanan infuzyon icildiginde, diyareyi kesmede yararli olur.

AGACININ URETILMESI

Avokado agaci, tohumuyla (yani meyvesinin icindeki tek iri cekirdegiyle) cogaltilir. Tohumun ekimiyle topraktan cikan cogurleri tuplere alinip gelistirilir. Daha sonra bunlar asilanarak istenilen nitelikte fidanlar uretilir.

AGACININ YETISTIRILMESI

Iklim istegi: Avokado agaclari, kislari ilik gecen tropik ve astropik iklimli bolgeleri sever. Kis donlarindan, ciceklenme ve meyve baglama zamaninda dusuk sicakliktan, ani sicaklik dalgalanmalarindan ve sert ruzg�rlardan kotu etkilenir. Dusuk sicakliklarda etkilenme, turlerine gore -1 ila -6 dereceler arasinda degisir. Avokado turleri bu bakimdan limon, portakal gibi narenciye agaclarinin iklim isteklerine uyar. Yani, guclu ruzg�rlardan nispeten korunmus, fazla soguk olmayan yerler avokadoya pek uygundur.

Toprak istegi: Avokado agaci, hafiften agira kadar yapisi degisen bircok toprak tipi uzerinde yetistirilebilir. Ancak, avokado icin en iyi toprak, derin, suyu iyi akitilmis (suzek), ozellikle kumlu-tinli, aluvyonlu, notre yakin ya da hafif asit reaksiyonlu (pH 5-7 olan) topraklardir. Taban suyu yuksekligi 1,5-2 m. kadar olmalidir. Boyle toprakta 60 cm. derinlikte acilan cukurlara ilkbahar basinda ve donlar bitince 6 y� da 7 m. aralikla fidanlari dikilir.

Sulama: Yagmurlarin yetersiz oldugu mevsimlerde, avokado agaclarinin sulanmasi gerekir. Sulama suyu tuzlu ve klorlu olmamali, sacak kokleri 60-90 santime kadar inen avokadonun yil boyunca bu koklerinin nemli kalmasi saglanmalidir.

Ruzg�rkiran: Avokado agacinin odunu gevrektir. Guclu ruzg�rlarda, hele meyveyle yukluyse kolayca kirilabilir. Yaz mevsiminde kuru ve sicak ruzg�rlar fazla terlemeye neden olacagindan meyve dokulmeleri de ortaya cikar. Bu sakincalarin giderilmesi icin, agaclari ruzg�rdan koruyan ruzg�rkiranlar kurulmalidir. Ulkemizde bu is icin servi (andiz) agaclari kullanilmaktadir.

Gubreleme: Avokado agaclarina ilkbaharda azotlu gubre, daha sonra toprak islemeleri sirasinda fosforlu ve potasli gubreler verilir. Ayrica bu agaclarin cinko ve demir istegi de ortaya cikabilir. Agaclara cinko haziran -temmuz aylarinda, demir ise mayis-haziran aylarinda verilir.

Toprak isleme: Avokado agaclarinin cevresindeki l m. capindaki alanda, yabani otlar sik sik temizlenmelidir. Bu otlar, her 1-2 sulamadan sonra capayla temizlenir. Ancak narenciye agaclari icin yapildigi gibi, bahce kesinlikle derin kazilmamalidir. Topraga azot kazandirmak icin avokadonun cevresinde kisin bakla yetistirilmesi iyi olur.

Budama: Bahceye dikilen avokado fidani, birinci yili sonunda tepe ucunun 5-7 cm. altindan kesilir. Boylece fidanin govde ve dallari daha iyi gelisir. Dikimin ucuncu yilindan baslayarak iyi gelisen fidanlarda, gereksiz obur dallarin kesilip cikarilmasiyla agacin daha iyi gelismesi saglanir. Daha sonra agaci iyi taniyan kisiler tarafindan gerekli gorulen fazla dallar kesilerek agacin gelisimine uygun budama yapilir. Budama yapilan yerlere 1-2 gun sonra asi macunu surulur.

Meyve seyreltme: Avokado agacinin cok sik meyve verdigi mevsimlerde, meyve capi 2,5 santime erisince daha iyi urun elde etmek icin meyvelerin bir kismi koparilip seyreltilmelidir.

Hasat (Derim): Avokado meyvelerinin hasadi, yani meyvelerin agactan toplanma zamani, normal boyutlarina erismis yesil renkli meyvelerin sapinin sarimsi bir gorunus kazanip da parlakliginin azaldigi donemdir. Meyveler toplama sirigiyla orselenmeden hasat edilirken saplarinin uzun olmasina dikkat edilir. Sapsiz toplanan avokadolarda, sap cukurundan baslayan curumeler gorulur. Toplanan meyveler, yukarida anlatildigi gibi oda sicakliginda ya da soguk hava deposu veya buzdolabinda bekletilerek tam yenme olgunluguna ulastirilir.

Hastalik ve zararlilariyla mucadele: Avokado agaclarina dadanan zararli ve hastaliklarla, uzmanlara danisilarak ve uygun tarim ilaclari kullanilarak zamaninda, eksiksiz ve aksatilmadan mucadele surdurulmelidir.

DENGELI BESLENEREK ZAYIFLAMAK ISTERMISINIZ?

Niye kilo veremiyorum?"

Kilo vermek icin elinizden geleni yapiyor ve hala kilo veremiyorsaniz, bir yerlerde yanlis giden bir seyler var demektir.

Sonu gelmeyen haftalar boyunca sadece salata ve meyve yiyerek kilo vermeye calisip basarili olamadiysaniz, yalniz degilsiniz. Bu aslinda herkesin yasadigi bir problem. Hatta bazilarimiz bunun sonucunda o kadar uzuluyoruz ki, tum kilo verme planlarimizdan vazgecmeye karar verebiliyoruz.
Iste 10 klasik diyet hatasi ve bunlardan kacinma yontemleri:
Kisa vadeli dusunmek
Kilo vermede basarili olmanin tek yolu bunu, yasam tarzinizda yapacaginiz bir degisiklik olarak gormektir. Kisa bir donem boyunca ac kalmayi diyet olarak algilayanlarin elde edecegi tek sey, kisa zamanda diyeti birakmak olacaktir. Cunku zor gelecektir. Bu nedenle de saglikli ve dengeli bir beslenme programi uygulamak en iyisidir. Cogu diyetisyen kadinlarin, gunde 1300-1500 kalori almasi gerektigini belirtiyor. Eger ornegin 1000 ya da alti kalorilik bir diyet uygulamaya kalkarsaniz, surekli ac kalmaktan oturu o diyeti birakmaniz cok muhtemeldir. Ustelik dengeli bir diyetle pek cok farkli besinden de faydalanabilirsiniz.
Unlulerin diyetlerini takip etmek
Jennifer Aniston gibi gorunme fikri cekici gelebilir ama pek cok diyetisyen, bu sene cok moda olan unlulerin diyetlerini elestiriyor. Jennifer Aniston ve Geri Halliwell'in favori diyetler olan Atkins diyeti suphesiz ise yariyor. Ancak bu diyet, alinan karbonhidrati ciddi sekilde kistigi ve proteini artirdigi icin ideal olmaktan uzak. Cunku karbonhidratlar dengeli beslenmenin onemli bir parcasi ve bol protein-az karbonhidratli beslenme vucudun kalsiyum kaybetmesine neden oluyor. Unlulerin yaptigi cogu diyet, belli bir besin ya da besin grubunu programin disinda tutmaya yonelik oldugundan, bagli kalinmalari ve basarili olunmasi zor diyetlerdir. Bunun yerine hem karbonhidrat, hem de protein iceren az yagli bir diyet tercih edilmelidir.
Yedikleriniz konusunda kendinizi aldatmak
Diyetinizi harfiyen uyguladiginizi dusunuyor olabilirsiniz. Ancak eger hala kilo vermiyorsaniz, o zaman yedikleriniz konusunda kendinizi kandiriyor olabilirsiniz. Ornegin cayin yaninda yediginiz o 2 tane biskuviyi, ya da dogum gunu partisinde elinize tutusturulan pastayi, agziniza attiginiz bir avuc fistigi, ya da yerdiginiz grissinileri saymayi unutuyorsunuzdur belki, ya da kendinizden bile sakliyorsunuzdur. Ama bunlar biriktikce kilo verememenizin sebebi olup cikiveririler. Eger kilo verememekten sikayet ediyorsaniz, bir beslenme gunlugu tutun ve yiyip ictiginiz her seyi yazin. Haftanin sonunda, eger durustce her yiyip ictiginizi yazdiysaniz, niye kilo veremediginizi goreceksiniz.
Egzersizi programinizin disinda birakmak
Pek cok insan zayiflamak istediginde, aldigi kalori miktarini azaltiyor ama egzersizi bu programa dahil etmeyi dusunmuyor. Tabii ki egzersiz olmadan kilo verebilirsiniz. Ama egzersiz ����bolizmanizi hizlandiracagindan, sadece diyetle vereceginizden fazla kaloriyi yakabilirsiniz. Bir cogumuz haftada bir kez aerobik bir egzersiz yapmanin yeterli oldugunu dusunuyor. Ancak ����bolizmayi hizli tutmanin en iyi yolu gunde 20-30 dakikayi egzersize ayirmak. Yapabilecekleriniz arasinda ise, asansor yerine merdiveni kullanmak, toplu tasima araclarindan erken inmek ve eve/ise yurumek, bisiklete binmek yer aliyor. Tabii secenekleri cogaltabilirsiniz. Uzaktan kumandayi kullanmak yerine yerinizden kalkip kanali degistirmek bile haftada fazladan 200 kalori demektir.
Bir cogumuz haftada bir kez aerobik bir egzersiz yapmanin yeterli oldugunu dusunuyor. Ancak ����bolizmayi hizli tutmanin en iyi yolu gunde 20-30 dakikayi egzersize ayirmak. Yapabilecekleriniz arasinda ise, asansor yerine merdiveni kullanmak, toplu tasima araclarindan erken inmek ve eve/ise yurumek, bisiklete binmek yer aliyor. Tabii secenekleri cogaltabilirsiniz. Uzaktan kumandayi kullanmak yerine yerinizden kalkip kanali degistirmek bile haftada fazladan 200 kalori demektir.

Bazi besinleri tamamen liste disi tutmak
Cogumuzun kafasinda diyet, cok sevdigimiz cikolata, kizartma vb gibi bazi besinleri kesinlikle yememekle es deger.Ancak eger uzun vadeli bir diyet yapmak istiyorsaniz, sevdiginiz besinleri hic yemeden o diyete devam edebilmeniz mumkun degil. Aslinda isin hilesi su: Sevdiginiz besinlerden ufak bir porsiyonu arada bir yemek. Eger diyetinize sadiksaniz ve kilo veriyorsaniz, haftada bir kendinize sevdiginiz bir besinden bir porsiyon yeme hakki taniyin.
Ogun atlamak
Diyettesiniz. Diyelim ki bugun o kadar mesguldunuz ki, kahvalti ya da ogle yemegini yiyecek vaktiniz bile olmadi. Belki o ogunun yememis olmanin kilo verme cabalariniza katkida bulunacagini dusunebilirsiniz. Bu durumda sadece kendinizi aldattiginizi belirtmeme izin verin. Ogun atladigimizda, kan sekeri seviyesi duser. Bu da, tatli besinlere olan ihtiyaci artirir. Bunun anlami da, gunun ileriki saatlerinde caninizin tatli cekmesi demektir. Eger kacirdiginiz ogunu yeseydiniz, yiyeceginiz tatlidan cok daha az bir kalori alacaktiniz. Arastirmalar, kahvalti etmeyenlerin, gunun ileriki saatlerinde daha cok kalori aldiklarini kanitliyor.
Dusuk kalorili besinlerin hep saglikli oldugunu dusunmek
En sik yapilan hatalardan biri de, dusuk kalorili gidalarin saglikli gidalar oldugunu dusunmek. Cunku cogu saglikli besin aslinda oldukca kalorilidir. Ornegin zeytinyagi, findik gibi yemisler, ya da peynir, icerdigi yuksek miktardaki kaloriye oranla saglikli besinlerdir. Burada onemli olan bunlari sinirli miktarda tuketebilmeyi ogrenmektir. Ornegin sadece tek bir corba kasigi zeytinyaginda 100 kalori vardir, veya bir avuc fistikta 150 kalori vardir ve bunun 13 grami yagdir. Diger bir sikca yapilan hata da, tavugu derisiyle yemektir. Sevilen bir diyet yemegi olarak un yapan tavugun tum yagi derisindedir ve tavugu bu deriyle yemek demek 3 kati fazla kalori almak demektir. Salata soslari ve mayonezli sandvicler de diger riskli besinlerdendir.
Buyuk porsiyonlar
Porsiyon olcmek insani diyetten sogutan bir baska konu. Buradaki problem su: Diyet birkac hafta siki sikiya uygulandiktan sonra, diyeti yapan kisi porsiyonlarin miktarini artik bildiginden emin olarak, buna eskisi kadar ozen gostermemeye basliyor. Tabii bu arada, porsiyon miktari farkina varilmadan giderek artiyor. Bunun onune gecmek icin, markette alisverisinizi yaparken, ihtiyac duydugunuzdan fazlasini satin almayin. Eger ekmegi kalin dilimlemek gibi bir egiliminiz varsa, o zaman da tost ekmegi alin. Biz evde oyle yapiyoruz. :)
Iceceklerin de kalori icerdigini unutmak
Saglikli bir sekilde beslenip, abur cubura itibar etmiyor olabilirsiniz ama ozellikle sodali icecek ve meyve sularindan tuketip, kremali kahve icip, kahve ve caya seker kokuyorsaniz, kilo vermede gene problem yasayacaksiniz demektir. Ornegin soyle bol cikolatali nefis bir cappucino’nun size getirisi 120 kalori ve 8 gram yag. Ancak cikolatali yerine tarcinli icmeniz, yag oranini hemen hemen sifira indirirken, kaloriyi de 60'a dusuruyor. Alkollu ve gazli icecekler de cappucino'dan beter kalorili. Alkol hem yag kadar kalori iceriyor, hem yag gibi enerji saglamaiyor, hem de istahi aciyor. Bu nedenle alkol alimini haftada 1-2 kez sinirlayip, saraba donmekte fayda var. Ornegin sarabi da maden suyuyla karistirip kalorisini azaltabilirsiniz.
Cok sik tartilmak
Diyetin en zevkli kismi, tartildiginizda ibrenin sola dogru kaydigini gormektir. Ancak bunu abartarak sik tartilmak kilo kaybini zorlastirir. Cogu kadinin kilosu, vucuttaki su tutulmalarindan dolayi iner cikar. Bu nedenle zaman zaman kilo almadiklari halde, almis gibi hissederek endiselenirler. Bu da isi zorlastirir. Basarili bir diyette kilo kaybi yavas ve daha kalicidir. Ayrica kas kutlenizin artmasi da yaniltici olabilir. Cunku kas, yagdan agirdir. Bu nedenle haftada bir kez gunun ayni saatlerinde tartilmak faydali olacaktir.
DAHA DETAYLI BILGI ICIN UZMANIMIZA BASVURUNUZ.
serkan2245@hotmail.com www.dengelibeslen.com