10 Nisan 2007 Salı

Omzunuz mu agriyor?



Kalin Bagirsak Hastalarina Mujde

Ince bagirsaktan kalin bagirsak yapilarak torba derdine son veriliyor.

Ege Universitesi (EU) Tip Fakultesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalinda uygulanan yontemle, ince bagirsaktan kalin bagirsak olusturularak, hastalarin omur boyu torba tasimasi engelleniyor.

EU Tip Fakultesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dali Proktoloji Bilim Dali Ogretim Uyesi Prof. Dr. Erhan Akgun, yaptigi yazili aciklamada, kalin bagirsagin yaygin iltihabi hastaliklarinda (ulseratif kolit), kalin bagirsagin cikarilarak, ince bagirsagin karina baglandigini ve hastalarin yasam boyu torba tasimak zorunda kaldiklarini belirtti.

Akgun, uyguladiklari bir yontemle kalin bagirsagi cikardiktan sonra, ince bagirsaktan kalin bagirsak benzeri bir hazne yaptiklarini, bunu makata bagladiklarini ve bu sayede hastalari torba tasima zorunlulugundan kurtardiklarini kaydetti.

Kalin bagirsak iltihaplarinin, ABD ve Bati toplumlarinda yaygin olarak goruldugunu ifade eden Akgun, hastaligin tedavi edilmedigi taktirde kansere donusebilecegini, hastaligin ilk once ilacla tedavi edilebildigini, ancak ileri safhalarda mutlaka cerrahi operasyona ihtiyac duyuldugunu anlatti.

Akgun, "Operasyon 4-5 saat kadar suruyor. Bu teknik 55 yasina kadar olan hastalarda uygulanabiliyor. Hastalik daha cok 25-30'lu yaslardan sonra ortaya cikiyor" gorusunu bildirdi.

Gazli icecekler kemik erimesi yapiyor

Isvec'in onde gelen gazetelerinden Svenska Dagbladet'te yayinlanan bir habere gore, gazli icecekler kadinlarda kemik erimesine sebep oluyor.

ABD'de yapilan kapsamli bir arastirmaya yer veren gazete, gazli iceceklerin ozellikle kadinlarda kemik erimesi riskini arttirdigina dikkat cekti. Yarisi erkek ve yarisi kadin olmak uzere 60 yasin altinda 2 bin 500 kisinin katildigi deneyler sonucu, her gun gazli icecek tuketen kadinlardaki kemik yogunlugunun ayda bir kez bu tur icecek tuketenlere gore, yuzde 3.5 daha dusuk oldugu tespit edildi.

Ote yandan, arastirma 1960'tan 1990 yilina kadar gazli mesrubat turu iceceklerin satisinin 3 misli arttigini belirtiyor. Arastirmada ayrica, bu iceceklerin yuksek dozda kafein ve fosfor asidi icerdigine de yer veriliyor.


Strese karsi esinizin elini tutun

ABD'nin Virginia Universitesi'nde yapilan bir arastirma mutlu bir evliligi olan kadinlarin, kocalarinin elini tuttugunda gunun stresinden buyuk olcude kurtuldugunu ortaya cikardi.

Arastirmaya katilan 16 gonullu kadin beyin tarama cihazlari ile incelendi. Bilim adamlari testlerde eslerinin elini tuttuklari andan itibaren kadinlarda stresin azalmaya basladigini tespit etti. Arastirmayi yuruten Dr. James Coan, "Mutlu bir beraberlik yasayanlar hastalandiklarinda daha cabuk iyilesiyorlar, hatta daha uzun yasiyorlar. Bu arastirma da kadinlarin sevdigi erkegin elini tuttugunda daha iyi hissettigini kanitliyor" dedi.

Sifa bulayim derken hayatiniz kararmasin!

Bitkisel ilaclarin bazilari, ameliyattan birkac gun once alinmasi halinde, hastayi olduruyor.

Dokuz Eylul Universitesi (DEU) Tip Fakultesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dali Ogretim Uyesi Doc. Dr. Leyla Iyilikci, son yillarda kullanimi artis gosteren bitkisel ilaclarin bazilarinin, ameliyatlardan birkac gun once alinmasi halinde, hastayi olum tehlikesiyle karsi karsiya birakabildigini belirtti.

Doc. Dr. Iyilikci, AA muhabirine yaptigi aciklamada, son zamanlarda bitkisel ilaclarla tedaviye ilginin giderek arttigini, bitkilerin dunyanin pek cok ulkesinde geleneksel olarak halk ilaci, gida destegi ve bitkisel ilac olarak yaygin bir sekilde kullanildigini anlatti.

Kisilerin ozellikle bu urunlerin dogal olduklari icin ''guvenli ve zararsiz ''olduklarina inandigini, Turkiye'nin de herbal tedavi acisindan ����ryali oldukca zengin bir ulke oldugunu belirten Iyilikci, bu urunlerin bilincsiz sekilde kullanilmasi durumunda, ozellikle de ameliyat surecinde kisinin ciddi risklerle karsi karsiya kalabildiklerini kaydetti.

OLUME DAVETIYE

Ameliyat oncesinde hastalarin bu tur urunleri alip almadiginin doktorlar tarafindan sorgulanmasi gerektigini vurgulayan Doc. Dr. Iyilikci, sorgulama yapilmadigi icin bazi ulkelerde olumlerin yasandigini ifade etti.

Bu tur urunlerin ameliyattan birkac gun once kesilmesi gerektiginin altini cizen Doc. Dr. Iyilikci, ''Sarimsak gibi kimi herbal urunler kan basincini dusurdugu icin ameliyat esnasinda ve sonrasinda olumsuz etkilerle karsilasilabilir. Ameliyat oncesinde kullanilan bu tur urunlerin olum ve bircok ciddi komplikasyona yol acabilecegi gozardi edilmemelidir'' dedi.

Iyilikci, ''Hastalarin kullandiklari herbal urunler sorgulanmamakta, anestezi uygulamalarinda ve cerrahi islem sirasinda ortaya cikan beklenmedik komplikasyonlar cerrahi zor durumda birakabilmektedir. Anestezi uygulamalarindan once bu ilaclar mutlaka sorgulanmalidir'' diye konustu.

BITKISEL ILACLARIN TEDAVIYE ETKISI

Ekinezya bitkisinin cerrahi yaklasimdan mumkun oldugunca erken kesilmesini
oneren Doc. Dr. Iyilikci, bu urunun kullanilmasi halinde hastanin tedaviye ve ilaclara gec yanit verebilecegi uyarisinda bulundu. Sarimsagin kan basincini ve kolesterolu dusurdugunu kaydeden Iyilikci, bu urunun de cerrahiden en az bir hafta once kesilmesi gerektigini ifade etti.

Doc. Dr. Iyilikci, ordek ayagi, baldirikara, gumus kayisi gibi urunlerin cerrahi mudahaleden 5 gun once, gingseng gibi urunlerin ise en az 36 saat once kullanimimin kesilmesi gerektigini sozlerine ekledi. Doc. Dr. Iyilikci, herbal urunlerle ilgili su bilgileri verdi:

''Tarcin, yasliligin getirdigi hasarlari onlemektedir. Kan sekerini dusurur. Meyan koku, ameliyat oncesi kan basinci artisi, aritmiye neden olur. Operasyon sirasinda EKG degisiklikleri ortaya cikabilir. Bircok ilacin ����bolizmasini
degistirebilir. Isirgan otu, ulkemizde oldukca sik bulunan tohum, kok veya yaprak
cayi seklinde tuketilmektedir. Idrar artirici, odem cozucu, demir eksikligini gidermek, anemiyi onleyici, prostat buyumesine karsi kullanilir. Agir kalp ve
bobrek hastaliklarinda diuretik etkisi nedeniyle elektrolit degisikliklerine neden olabilir. Yesil cay, antioksidan, kolesterol ve yag asitlerini dusurur. Kilo kaybi, kan basinci ve kan sekerini dusurebilir.''

Saglik icin dogal beslenme

Forever Living Products’in duzenledigi ‘Bitkiler ve Saglik’ konulu ‘Yasam Enerjisi’ paneli uzman katilimcilari ve konulariyla gundeme oturdu. Uzmanlardan dogal urunlerin tuketimi ile ilgili carpici uyarilar geldi:


Diyet ve beslenme uzmani Taylan Kumeli, Dr. Ayfer Altinok, Doc. Dr. Mehmet Gursel ve Prof. Dr. Okan Yillar’in katildigi panelde, dogal urunlerin sagligimiza faydalari, besin tamamlayici ve destekleyicilerinin dogru kullanimi, fitoterapi ile sentetik ilaclarin vucudumuzca emilim farki, fonksiyonel besinler ve omega 3 yag asitlerinin yararlari islendi.



Akilda kalici ve yasam kalitemizi yukselmeye odakli bircok ipucunun verildigi panelde, uygulanis kolayligiyla goze carpan bazi uyarilar ise soyle:



Kolali icecekler yerine nar suyu



Taylan Kumeli, bagisiklik (immum) sistemini baz alan konusmasinda fonksiyonel besinlerin iyilestirici degil, yasam kalitesini artirici besinler oldugunun ozenle altini cizdi. Hastalik riskini azaltici besinleri probiotikler, flavonidler, fitoostrojenler, glukozinotlar ve katesinler olarak bolumlere ayiran Taylan Kumeli, nar ve nar suyu ekstresi ile uzum cekirdegi ekstresinin faydalarini saymakla bitiremedi.

Soya, keten tohumu, kiraz, cilek, elma, ceviz ve kerevizin menepoz belirtilerini azaltmada birebir oldugunu anlatan Kumeli, sogan, elma ve yesil cayin ise bagisiklik sistemini guclendirdigini vurguladi. Dogal bir antioksidan olan nar ve nar suyu ekstresinin ise kanser riskini azaltici etkisini anlatti. Kalp ve damar sagligini koruyan, bagirsak mikro florasini guclendiren, enerji veren ve tansiyonu dengeleyen nar suyunun 1 bardaginin ise;

2 kadeh kirmizi sarap, 10 bardak yesil cay ile esit antioksidan barindirdigini belirtti. Uzum cekirdegi ekstresinin ise hucre zarlarini guclendirmesi, kotu kolestrolu (LDL) dusurup iyi kolestrolu (HDL) artirmasi ayrica cilt ve goz sagligi (katarakt) uzerinde ki etkileri hakkinda bilgi verdi.

Brokolinin kanser riskini buyuk olcude azaltici ve ����bolizmayi guclendirici etkilerinden de soz etti. Sozlerini ‘doga vucudun mucizesidir’ diyerek noktalayan Kumeli, bitkilerin hayatimizdaki her sirrin anahtari oldugunu vurgulayarak buyuk alkis aldi.



Gereksiz ilac kullanimi mi, bizi hasta ediyor?



Fitoterapi konusunda calismalarini surduren Doc. Dr. Med. Dent. Mehmet Gursel, besinlerin uretilmesinden, korunmasina kadar kimyasal yontemlerle yapilmis sentetik maddelerin hayatimizi buyuk olcude etkiledigini ve bu gelismenin olumlu yonlerine karsin, bilincsiz kullanilmasi sonucunda, da geriye donusunun tamiri zor zararlar olusturdugunu anlatti.

Son zamanlarda oldukca yayginlasan bir goruse gore; eskiden daha seyrek gorulen ya da bilinmeyen bircok hastaligin insan yasamini tehdit etmesinin nedeninin, kullanilan sentetik ilaclar oldugunu soyledi.

Gunumuzde beslenmeden, giyime tum yasantimizda giderek yayginlasan ‘Dogaya donus’ akimindan ilac sektorude nasibini aldigini ve Avrupa ulkeleri basta olmak uzere tum dunyada gecen yuzyilda insanlara zorla empoze edilen bu sentetik urunlerden kacisin hizlandigini belirtti. Avrupa ulkelerinde yillarca once baslayan, ancak Turkiye’de henuz burokrasi engelini asamamis olan bitkisel droglarin kullanilma gerekliliginden bahseden Gursel, binlerce yillik lokman hekim tarihimize ragmen dogal besin dengeleyicilerine pek onem vermedigimizi anlatti. Bu konuda cagdas anlamda yapilan "Fitoterapi" ve "Homeopati" uygulamalarina buyuk onem veren Almanya'da piyasa da bulunan ilaclarin en az % 33 unde bitkisel drog veya ekstre bulunurken bu oran Fransa'da % 22 ve Turkiye’de % 5’lik bir oranla onlari takip etmesinden duydugu buyuk uzuntuyu dile getirdi.

Bitkilerdeki aktif biyolojik maddeler, canli bir organizmanin ����bolizmasindan kaynaklanan urunler olduklari icin insan vucudu tarafindan sentetik ilaclara oranla daha kolayca ozumlendigi ve biyolojik yararlarinin daha iyi oldugunu ama fitoterapi ve sentetik ilaclarin birbirinin karsiti degil ancak tamamlayicilari oldugunu da vurguladi.



Hamsi hayat kurtariyor



Dr. Ayfer Altinok, meme, kolon kanseri, prostat, depresyon, kalp, Alzheimer, diyabet gibi hastaliklarin omega 3 ve 6 yag asitlerinin vucudumuzda ki dengesinin bozulmasiyla ortaya ciktigini belirtti. Noronal ve retinal gelisimde oldukca onemli olan omega 3’un dogum oncesi ve sonrasinda kullaniminda hem anne hem de bebek icin buyuk onem tasidigini da sozlerine ekledi. Gunluk alinmasi gereken 3 gram balik yaginin bizi tum risklerden uzak tutmada buyuk katkisi olacagini vurgularken balik yagi icemeyenler icin tuketilebilecek besinleri ise hamsi, uskumru, sardalya, somon baligi, keten tohumu yagi, kabuklu yemisler, yesil renkli sebzeler ve misir olarak siraladi.



Hastaligin En Guzel Ilaci, O Hastaliktan Korunmanin Carelerini Ogrenmektir. / Hipokrat



Konusmasinda dogal besinlerin alimini kolaylastiran bir yenilik olan Forever Living Products urunlerine genis yer ayiran Prof. Doc. Dr. Okan Yillar, besin dengeleyici ve tamamlayicilarinin yukselen bir trend oldugunu belirtti.

Yillar ‘Besinsel Destekleyiciler, isminden de anlasilacagi gibi, yalnizca saglikli insanlarin yasamlarini saglikli bir sekilde surdurmek amaciyla kullandiklari ozel hazirlanmis ek besin maddeleridir. Herhangi bir hastaligin tanisini koymak, bir hastaligi tedavi etmek veya bir hastaligi engellemek icin kullanilmazlar, kullanilmamalidirlar. Hastalik sirasinda kullanilmak istenildiginde, mutlaka hekime danisilmalidir. Aksi takdir de, hasta icin yarar yerine zararli sonuclar ortaya cikabilir’ diyerek hipokratin ‘hastaligin en guzel ilaci o hastaliktan korunmanin carelerini ogrenmektir’ sozunu hatirlatarak, Forever Living Products firmasinin aloe vera jeli ile besin tamamlayicilarinin onemini anlatti.



Aloe vera yapraginin 75 besleyici bilesen, 20 mineral ve 12 vitamin icerdigini, patentli aloe sitabilizasyon sisteminin bir urunu olan jelin saglikli bir sindirim sistemine sahip olmak ve dogal yoldan zinde kalmak isteyenler icin birebir oldugunu soyledi.



Aloe’nin 8 degisik besin tamamlayicisinin en gozdesi Forever Garlic Thyme’dan da bahseden Yillar, sarimsak ve kekigin faydalarinin binlerce yil geriye uzandigini hatirlatarak bu paha bicilemez gidanin kokusuz aliminin tek yolunun Forever tabletleri oldugunu da ekledi.

Antioksidan, damar-ici pihtilasmalarinda etkili, kolesterol dusurucu, damar genisletici, kan basincini belli miktarlarda dusurucu, antiaterosklerotik ozellikleri olan sarimsak ve ozellikle guclu antiseptik olan kekik ile yapilan kombinasyonun, organizmayi koruyucu ve yararli ozelliklerinin uzerinde duran Yillar, bagisiklik sistemini destekleyen Forever Living Products urunlerinin gunumuzun hizli temposunda bize saglikli kalma alternatifi sundugunu belirtti. Ayrica, farkli besin tamamlayicilarinin ayni gun icerisinde kullaniminin bir zarar teskil etmedigini de ekleyerek konusmasini tamamladi.

Aile hekimligi seneye 20 ilde

Saglik Bakani Recep Akdag, 4 ilde baslattiklari aile hekimligi uygulamasini 2007 yilinda 20 ile cikarmayi istediklerini soyledi.


Akdag, Jasmin Otel'de meslek temsilcileriyle duzenleyecegi toplanti oncesinde gazetecilere yaptigi aciklamada, Saglik Bakanliginin 2007 yili hedefleriyle ilgili bilgi verdi.

Bakanlik olarak 2007 yili hedeflerini uc baslikta degerlendiren Akdag, ''Ulkemizde su anda aile hekimligi uygulamasi 4 ilde yapilmaktadir. Bu uygulamayi 2007 yilinda 20 ile cikarmayi istiyoruz'' dedi. Akdag, 2007 hedefleri arasinda aile hekimligi uygulamasinin ilk sirada geldigini kaydederek, soyle devam etti: ''Aile hekimligi, bakanligimizin 2007 yili hedeflerinden bir tanesiydi.

Digeri ise hastanelerimizi, merkeze daha az bagimli olan kamu ozerk isletmeleri haline getirmektir. Bunun icin bir kanun tasarisi hazirlamaktayiz. Bunlar kamunun isletmeleri olacak. Kamu tarafindan yonetilecek, kamu ozerk isletmeleri olacak. Bir digeri ise butun hastanelerimizin ihtiyaci olan cihazlarin envanterini cikaracagiz. Bunlari yeniden gozden gecirecegiz. Bu calismada hicbir kamu hastanesinde hastanin ihtiyaci olan cihazlar acisindan eksiklik kalmamasini amacliyoruz. Ayrica bu hususta yoneticilerimizi de uyarmis olacagiz.''

Gecmis donemlerde vatandaslarin kamudan hakki olan saglik hizmetini alabilmesi icin muayenehanelere yonlendirildigini ancak bu tur uygulamalara kesinlikle karsi olduklarini vurgulayan Akdag, ''Kamu hastanesine giden iscinin, isci emeklisinin, esi ve cocugunun, esnafin, Bag-Kur'lunun, devlet memurunun ya da yesil kartlinin gittigi devlet hastanesinde, hizmet yeterince verilmiyorsa, saglik hizmeti icin adres muayenehane gosteriliyorsa, biz bunu kabul etmiyoruz'' diye konustu.

Ozel sektore ait bir takim kuruluslarin oldugunu, insanlarin, cebindeki parayla bu hizmeti alabilecegini, buna bir sey demediklerini ifade eden Akdag, sunlari soyledi: ''Yani vatandasimizin kamudan saglik hizmeti almasi hakki iken onu almak icin bir baska adrese yonlendirilmesini dogru bulmuyoruz. 4-5 sene once hastanelerden hizmet almak icin muayenehanenin yolunu tutmaktan baska hicbir care yoktu. Bu konu genellikle halinin altina supurulen bir konuydu.

Yani bunu herkes gormuyormus, bilmiyormus gibi davraniyordu. Biz bu meselelerin uzerine gittik. Hekimlerimize ek odemeler yaparak saglik hizmetini tesvik ediyoruz. Dolayisiyla bazi sehirlerimizde hem muayenehaneler, hem de bu tur aliskanliklar azaldi. Bu bazi sehirlerimizde orta derecede, bazi sehirlerimizde zayif derecede oldu. Giresun'un hangi derecede oldugunu soylemiyorum. Ama vatandasimizi da devleti onun arkasindadir diye bilgilendirmis olalim.''

81 milyon kisi gripten olebilir

Ispanya'da 1918-1920 yillarinda gorulen turden bir grip salgininin hortlayabilecegi ve 81 milyon kisinin olumune yol acabilecegi bildirildi

Harvard Universitesinden Christopher Murray ve calisma arkadaslari, Ispanya'da 1918-1920 yillarinda gorulen turden bir grip salgininin dunyada 81 milyon kisinin olumune yol acabilecegi konusunda uyardi. Arastirmacilar, Ispanya'daki gibi bir salginin yuzde 96'si gelismekte olan ulkelerde olmak uzere 51 ila 81 milyon kisinin olumune neden olacagini tahmin ediyor. Arastirma, Ingiliz tip dergisi The Lancet'in bugunku sayisinda yer aliyor.

Murray ve arkadaslari, Ispanya'daki salgin nedeniyle Danimarka'da olum oraninin yuzde 0,20, Fransa ve Almanya'da 0,75, Italya'da 1,4, Hindistanda ise 4,39 oraninda oldugunu hatirlatti. Bu sonuclarin, salginin gelismekte olan ulkeleri etkileyecegini gosterdigi vurgulaniyor. Erken tedavinin gelismis ulkelerde etkiyi azaltacagina, salgina hazirlanamayan ulkelerin ise fazla etkileneceklerine dikkat cekiliyor.

Kalp hastalarina bayram uyarisi

Kalp hastalari ve yaslilar dikkat. Onumuz Kurban Bayrami ve birbirinden cazip ikramlar mutlaka istahinizi kabartacak. Bayrama bu haberi okuduktan sonra girmenizde yarar var.


Dunya Saglik Orgutu (WHO) Kalp Damar Hastaliklari Onleme Projesi Turkiye Koordinatoru Prof. Dr. Bulent Gorenek, kalp hastalarinin yag dusurucu gidalara ve ilaclara guvenip Kurban Bayrami'nda diyetlerini bozmamalari gerektigini soyledi.

Eskisehir Osmangazi Universitesi (ESOGU) Tip Fakultesi Kardiyoloji Ana Bilim Dali ogretim uyesi de olan Prof. Dr. Gorenek, yaptigi aciklamada, kalp krizlerinin en onemli sebeplerinden birinin kan yaglarinin yuksekligi oldugunu belirterek, ozellikle "LDL" olarak bilinen kotu huylu kolesterolun yukselmesinde hastalarda kalp, damar rahatsizliklari ve kalp krizlerinin daha sik yasandigini bildirdi.

Kalp hastalari icin saglikli beslenmenin son derece onemli olduguna dikkat ceken Prof. Dr. Gorenek, soyle konustu: "Bu hastalar siviyaglarla hazirlanmis gidalari tuketme aliskanligi edinmeli ve kirmizi etten mumkun oldugunca uzak durmalidirlar. Cunku, kirmizi etin kolesterol icerigi oldukca fazladir. Maalesef yil icerisinde diyetine cok dikkat eden hastalarin bile Kurban bayramlarinda diyetlerine uymadiklarini, oldukca fazla miktarda kirmizi et tukettiklerini gormekteyiz. Sadece artan kirmizi et tuketimi degil, ayni zamanda tatli ve seker tuketimindeki artis da bu hastalarda ciddi bir sorun olarak karsimiza cikmaktadir."

"DIYETI BOZMANIN FATURASI AGIR OLUR"

Prof. Dr. Gorenek, hastalarda maalesef yanlis bir anlayisi siklikla tespit ettiklerini belirterek, "Kurban Bayrami'nda diyetlerini bozan hastalar son zamanlarda populer hale gelen bazi gida urunlerini tuketerek kolesterollerini dusurebileceklerini dusunmektedirler. Hatta kullandiklari yag dusurucu ilaclarin sayisini artirarak bir yerine birkac ilac alan hastalarin varligina siklikla sahit olmaktayiz" dedi.

Diyetini siklikla bozan, bol kirmizi et, karbonhidrat ve kati yag tuketen bir hastada "kolesterolu dusurdugu" one surulen urunlerin, hatta ilaclarin fayda saglayacagini beklemenin bir yanilgi olduguna isaret eden Prof. Dr. Gorenek, sunlari kaydetti:

"Bu nedenle kalp hastalarinin Kurban Bayrami'nda ve ozel gunlerde diyetlerini kesinlikle bozmamalari cok onemlidir. Eger uzun cabalar sonrasi dusurulen ve kontrol altina alinan kolesterol seviyesi yanlis beslenme sonrasi yukselirse bunun faturasi oldukca agir olur ve bu hastalar kalp kriziyle karsi karsiya kalir."

saglikli olmak icin 30 ipucu


SAGLIKLI OLMAK ICIN 30 IPUCU

Kalp Krizi Riski Olcumleri.

Riski kesin olcen sihirli bir formul yok. Geleneksel yontem gecerli...

Amerika Birlesik Devletleri'nde yapilan bir arastirma, kalp krizi riskini olcmek amaciyla gelistirilen yeni kan testlerinin, bilinen geleneksel yontemlerin onune gecemedigini ortaya koydu.

Framingham Kalp Arastirmalari kurulusu tarafindan yapilan arastirmaya gore, kanda "homocysteine" olcumu ya da CRP ve BNP olarak tanimlanan yeni testler de kalp krizi riskini tahmin etmede kesin sonuclar vermiyor.

Kalp krizi riskini olcmek amaciyla uygulanan on testle ilgili yapilan arastirma, kolesterol duzeyleri, yuksek tansiyon, asiri kilolu olma, aile icinde kalp krizi gecirenlerin bulunmasi gibi cok uzun suredir bilinen geleneksel risk olcum yontemlerinin yerini korudugunu ortaya cikardi.

1990'li yillarda baslanan arastirmaya 3 bin 209 kisi katildi deneklerden cesitli zamanlarda alinan kan ornekleri incelendi ve bu kisilerin saglik durumlari gozlendi.

New England Tip Dergisi'nde yayinlanan arastirmaya katilan Dr. Thomas Wang, soz konusu kan testlerinin risk olcmede kayda deger bir katkisi olmadiginin goruldugunu belirterek "En iyi yontem zaman icinde kendini dogrulayan ve uzun zamandir bildigimiz risk degerlendirme yontemleri" dedi.

ABD'de saglik sigorta sirketleri tarafindan karsilanmayan bu kan testlerinin maliyeti de 25 ila 150 Amerikan dolari arasinda degisiyor.

Bu arada kalp krizi konusunda 10 kisinin katildigi ve 500 bin genetik degisimin incelendigi bir arastirmanin da gelecek yil sonuclanmasi bekleniyor

Alzheimeri erken teshis eden molekul

Chicago - Amerikali arastirmacilar, Alzheimer hastaliginin daha belirtiler ortaya cikmadan tespit edilmesini saglayan yontem gelistirdi.

Los Angeles ve California universitelerinin uzmanlari, Alzheimer hastaliginin anormal proteinlerine yapisan bir molekulu, goruntuleme teknigiyle tespit etmeyi basardi. New England tip dergisinde yayinlanan makaleye gore, yeni yontem, birkac yila kadar Alzheimer hastaligi gelistirecek deneklerde hastaligin iki onemli
emaresini "gercek zamanli olarak beyinde gorme imkani veriyor."

Arastirmacilardan Dr Garry Small, "Arastirmamiz, Alzheimer'a yatkinligi tespit edebilmek amaciyla yeni teshis yontemi gelistirilebilecegini gosterdi. Belki de daha hastalik belirtileri ortaya cikmadan cok once teshis koyabilecegiz ve risk altindaki insanlarin ciddi tahribat gormesini onleyebilecegiz" dedi. Alzheimer; dikkat, algilama, hafiza, zeka, konusma gibi bilissel fonksiyonlari zamanla yok ediyor. Hastalik ortaya cikmadan anlasilamiyor.Arastirmacilar, yeni yontemi 83 kisi uzerinde denedi ve PET adi verilen tarayici ve MR teknigini kullanarak, risk altindaki kisileri saglikli olanlardan ayirmayi basardi. Yontemin, hastaligin seyrini de takip etme imkani verdigi kaydedildi.

En buyuk stres kaynaklari

Associated Press (AP) ajansi, uluslararasi arastirma sirketi Ipsos'un destegiyle 10 ulkede, insanlarin en cok neleri kendileri icin gerginlik kaynagi olarak gordugune iliskin kamuoyu arastirmasi yapti.

AP'nin haberine gore, arastirma, Avustralya, Kanada, Fransa, Italya, Almanya, Meksika, Guney Kore, Ispanya, Ingiltere ve ABD'de 1000'er kisiyle yapildi.

Arastirma sonucuna gore Avustralya'da halkin yuzde 35'i, isi en buyuk stres kaynagi olarak goruyor.

Kanada'da da halkin yuzde 76'si gunluk hayatinda sik sik ya da zaman zaman gerginlik yasadigini soylerken, en buyuk stres kaynagi olarak yuzde 32'si islerini, yuzde 28'i mali durumu gosterdi.

Fransa'da da katilimcilarin yuzde 45'i, zaman zaman ya da sik sik hayatlarinin kontrolleri disina ciktigini hissettigini soyledi. Fransizlar da yuzde 30'ar oranla isi ve maddi durumu en onemli stres kaynaklari olarak gosterdi.

Almanlarin da yuzde 51'i gunluk hayatlarinda sik sik ya da zaman zaman stres hissettiklerini soyledi.

Italyanlarin da yuzde 34'u islerini, yuzde 20'si mali durumu en buyuk stres kaynagi olarak gosterdi.

Ingiltere'de ise halkin yuzde 32'si mali durumu, yuzde 26'si isi en onemli stres kaynagi olarak isaret etti.

ABD'de de katilimcilarin dortte ucu gunluk hayatlarinda sik sik ya da zaman zaman stres hissettiklerini ifade ederken, yuzde 34'u mali durumu, yuzde 26'si isi en onemli stres kaynagi olarak gosterdi.

Arastirma yapilan ulkelerden, gunluk hayatta stres yasadiklarini soyleyenlerin oraninin yuzde 81 ile en yuksek ciktigi yer olan Guney Kore'de de yuzde 33 oranla is, yuzde 28 oranla da mali durum en onemli stres kaynagi olarak ortaya kondu.

Bas agrisini ilacla gecistirmeyin

Basiniz her agridiginda agri kesici alarak sonurunu cozdugunuzden emin olmayin. Cunku siddetli bas agrilari beyin kanamasi habercisi olabilir ve siz o haberciyi susturuyor olabilirsiniz..

Siddetli bas agrilari beyin kanamasinin habercisi olabildigi icin bu tur agriyla karsilasanlarin ilac alip agriyi gecirmek yerine, en yakin saglik kurulusuna basvurmalari gerekiyor.

Bilinen bas agrilarindan farkli olarak gelisen, siddetli bas agrisi, goz kapaginda dusme, suur bozuklugu ve kusmanin beyin kanamasinin belirtileri olabilecegini anlatan Prof. Dr. Ibrahim Bora, beyin kanamasi geciren hastalarin yuzde 30-50'si oldugunu kurtulanlarin ise sakat kalma riski oldugunu belirtiyor.

Hastalar bazen beyin kanamasi gecirdiklerinin farkina bile varmiyorlar. Beyin kanamasi gecirdikleri daha sonra yapilan tetkiklerde anlasiliyor.

ONEMLI::Tansiyon (Kan Basinci)hakindaki tum bilinmesi gerekenler..

Tansiyon (Kan Basinci) Nedir?

Kalbimiz atar damarlarimiza duzenli ve surekli olarak kan pompalar. Kan once buyuk atar damarlara (arterler), daha sonra kucuk atar damarlara (arterioller) ve oradan da kilcal damarlara (kapillerler) gecer. Kapillerler araciligiyla kan tum dokulara dagilir ve boylece dokularin oksijen ve gida gereksinimleri karsilanir. Dokularda olusan atik maddeler ve karbondioksit yine kapillerler araciligiyla kana gecer ve bu kirli kan toplar damarlar (venler) araciligi ile kalbe doner. Bu sirada kalp, geri donen kani toplamak icin gevsemistir. Daha sonra kalp kasilir ve kirli kani temizlenmek uzere akcigerlere gonderir. Akcigerlerde temizlenen kan yeniden kalbe doner ve ardindan yeniden arterlere pompalanir.
Bu surec dakikada ortalama 80 kez tekrarlanir.
Kan her defasinda kalbin kasilmasindan dogan bir basinc ile arterlere gonderilir. Bu basinc, damarlarimizin duvarinda da devam eder ve kan akisinin surdurulmesi icin gereklidir. Kanin damar duvarina yaptigi basinc, kan basinci olarak adlandirilir. Kan basinci kalbimizin kasilmasi sirasinda artar ve gevsemesi sirasinda azalir. Kasilma sirasinda, artmis olan kan basincina sistolik kan basinci ya da buyuk tansiyon, gevseme sirasinda azalmis olan kan basincina ise diyastolik kan basinci olculebilir ve mmHg (civa basinci) olarak ifade edilir.


Horlama ve uyku apnesinde yeni tedavi yontemi

Horlama; kisiyi ve cevresindekileri etkileyen sadece bir saglik sorunu olmayip, ayni zamanda sosyal bir sorun olarak karsimiza cikmaktadir.

Uyku apnesi ise; uyku esnasinda nefes kesilmeleri anlamina gelen, gunduz yorgunluk ve uyku hali, otururken uyuklama veya uykuya dalma hali, sabah basagrisi, cinsel isteksizlik, huzursuzluk gibi sikayetlerle kendisini belli eden daha ciddi bir sorundur.

Uyku bozuklugu ve horlama sorunu yasayan bir hasta veya bu dertten muzdarip dunyadaki milyonlarca esten biriyseniz, bu en son gelisme hakkindaki yazimi mutlaka dikkatlice okuyacaksinizdir.

Horlama ve uyku apnesinin tedavisi icin gunumuze dek bir cok yontem kullanilmistir. Bunlar kilo vermeden baslayarak kucuk dil, yumusak damak ve bademciklerin alindigi daha komleks cerrahilere kadar uzanan bir cok tedavi yontemini icerir. Bunlara kabaca deginecek olursak;

LAUP denilen yontem, havayolunu acmak icin lazerle yumusak damagin bir kisminin cikarilmasidir.

UPPP havayolunu acmak icin yumusak damagin bir kisminin, kucuk dilin ve bademciklerin cikarilmasidir.

Yumusak damaga ya da dil kokune radyofrekans uygulanmasi bu bolgelerin termal harabiyetini amaclayan baska bir tedavi yontemidir.

Skleroterapi; yumusak damagi sertlestirmek icin, irritan bir maddenin yumusak damagin icine verilmesidir.

CPAP ise yatarken takilan, uyku esnasinda akcigerlere hava gondermek icin burun uzerine oturan bir maskenin yerlestirilmesi islemidir.

Horlama ve uyku apnesinin tedavisinde gelistirilen en son teknik ise PILLAR IMLANT uygulamasidir ve bu yontem etkin, guvenilir ve cok kolay uygunabilen bir yontemdir.

Pillar implant uygulamasi; yumusak damagi sertlestirerek, horlamaya neden olan titremeyi azaltacak ve yumusak damagin havayolunu tikamasina mani olacak uc minik implantin, yumusak damaga yerlestirilmesi islemidir.

Pillar imlant uygulamasi sonrasi, implantlar damak icinde onlari sabitleyen dogal bir doku etkisi meydana getirerek, yumusak damagin kas tabakasina yapisal destek olurlar; boylece yumusak damaga bagli horlama ve uyku apnesinin ortadan kalkmasini saglarlar.

UYGULAMAYLA ILGILI SIKCA SORULAN SORULAR

Uyku apnesi sik gorulen bir hastalik midir?

Sadece Amerika'da 12 milyon kisi uyku apnesinden sikayetcidir. Isin ilginc olan bir yani da bu hastalarin 10 milyonunun hastaliginin farkinda olmamalaridir.

Uyku apnesinin farkinda olunmamasi veya bunun tedavi edilmemesi ne gibi sonuclar dogurabilir?

Sadece sunu bilmemiz bile, bizleri bu hastaligin onemi ve ortaya cikarabilecegi problemlerin ciddiyeti hakkinda dusundurmeye sevk ediyor; her sene malesef 38 bin kisi uyku apnesi ve bunun yol actigi kotu sonuclardan dolayi olmektedir!!!

Uyku apnesi ve horlama tedavi edilmezse baska nelere yol acabilir?

Kisilerin normal uyku duzeninde olusan huzursuzluk yuzunden, uyku apnesi olan kisiler gun icerisinde kendilerini uykulu hissederler ve konsantrasyon ve performanslarinin azalmasindan sikayet ederler.

Bu hastalarda depresyon, sinirlilik, cinsel fonksiyon kaybi, kilo alma, kalp rahatsizliklari, yuksek tansiyon, bas agrilari, ogrenme ve hafiza zorlugu, gunluk aktiviteler sirasinda uykuya dalma gibi sikayetler olusabilir.

Tedavi edilmemis uyku apneli hastalarda kaza yapma oranlari normal kisilere gore 3 kat daha fazladir.

Pilar implant nasil uygulanir?

Islem muayenehane kosullarinda yapilabilen, basit, neredeyse agrisiz, yaklasik 15 dakika suren kisa bir bir girisimdir. Damagin lokal anestezi ile uyusturulmasi sonrasi 3 adet kucuk implant ozel bir alet yardimiyla damaga yerlestirilir. Islem sonrasi hastalarin cogu ayni gun isine devam edebilirler. Kulak Burun Bogaz Doktoru Sureyya Seneldir, Mynet okurlari icin yazdi.

Pillar imlant uygulamasinin diger yontemlerden ustunlugu nedir?

Bu yontemin en onemli ustunlugu; kimyasal ajanlar icermemesi, isitma ve doku cikartilmasi gerektirmemesidir. Bu nedenle hastalara minimal rahatsizlik verir. Bir cok hasta ayni gun normal diyetine ve gunluk aktivitelerine geri donebilmektedir.

Diger tedavi yontemlerine gore minimal risk icermektedir. Diger tedavi yontemleri ameliyathane kosullari gerektirirken pillar implant uygulamasi muayenehane kosullarinda yapilabilen basit bir yontemdir.

Pillar implant uygulamasi diger tedavilerle kombine edilebilir mi?


Bu uygulama ile birlikte diger tedavi yontemleri de birlikte kombine edilebilir.

Islemin maliyeti diger tedavi yontemlerine gore nasildir?

Muayenehane kosullarinda yapilabilen basit bir girisim olan pillar implant uygulamasinin maliyeti diger yontemlerden daha ucuzdur.

Kullanilan implantlarin ozelligi nedir?

Yaklasik 18 mm uzunlugunda, 2 mm genisliginde polyesterden yapilmis, yillardir imlant olarak cesitli yerlerde kullanilan FDA onayli bir materyaldir.

Implantlar damakta ne kadar kalirlar?

Yerlestirilen implantlar vucutla uyumlu olduklari icin omur boyu kalirlar ve hic bir sorun cikarmazlar.

Saglikli beslenmede 12 adim

Besin ogelerinin yeterli miktarda alinip vucutta kullanilmasi gerekiyor.

Bu ogelerin herhangi biri alinmadiginda veya gereginden az yada cok alindiginda, buyume ve gelisme engelleniyor, saglikta bozulmalar yasaniyor.

Vucudun buyume ve gelismesi, verimli calismasi, dis etkenlere ve hastaliklara karsi direncli olabilmesi icin dengeli ve yeterli beslenmeye dikkat edilmesi gerekiyor. Bununla birlikte dikkat edilecek 12 adimla saglikli beslenme mumkun.

Vucudun buyumesi, dokularin yenilenmesi ve calismasi icin gerekli olan besin ogelerinin herbirinin yeterli miktarda alinmasi ve vucutta uygun sekilde kullanilmasi, yeterli ve dengeli beslenme anlamina geliyor. Besin ogeleri vucudun gereksinimleri duzeyinde alinmazsa, yeterli enerji olusmadigi ve vucut dokulari yapilamadigindan, yetersiz beslenme durumu olusuyor.

Saglik Bakanligi'ndan edinilen bilgiye gore, saglikli beslenmede dikkat edilmesi gereken 12 adim bulunuyor. Buna gore,

-Gunluk tuketilen besinlerin cok cesitli olmasi gerekli. Besinlerin cogunlugu hayvansal gidalar yerine bitkisel gidalardan secilmeli. Gunde; sabah-ogle ve aksam olmak uzere 3 ogun beslenilmeli. Ogun atlamamaya ozen gosterilmeli. Daha cok dogal ve taze besinler tercih edilmeli.

-Gunluk beslenmede bulgur, misir, pirinc, makarna gibi ekmek ve tahil grubu besinlerin bulunmasina ozen gosterilmeli. Gunluk enerji gereksiniminin en az yuzde 55'i karbonhidratlardan saglanmali.

-Gunde 5-7 porsiyon taze sebze ve meyve yenilmeli. Sebze ve meyveler vitamin, mineral ve posa gereksinimlerini karsiliyor. Posa ozellikle barsak hareketlerini duzenliyor, kan sekeri ve kolestrol duzeylerinin dusmesine yardimci oluyor.

-Her gun orta duzeyde fiziksel aktivite yapilarak, vucut agirligi tavsiye edilen sinirda tutulmali. Duzenli olarak yuruyusler yapilmali. Besinlerle alinan enerji miktari ile harcanilan enerji miktari dengelenerek vucut agirligi korunabilir. Yeterli ve dengeli beslenme ile birlikte duzenli yapilan fiziksel aktivite, kalp ve solunum fonksiyonlarini duzenliyor, osteoporozu onluyor.

-Gunluk tuketilen yag miktari kontrol edilmeli. Yagdan gelecek enerji miktari toplam enerjinin yuzde 30'unu gecmemeli. Yemeklerde hayvansal kaynakli yaglar yerine, zeytinyagi, aycicek yagi, misirozu gibi sivi yaglar tercih edilmeli. Yemekler pisirilirken haslama, izgara ve firinda pisirme yontemleri kullanilmali. Kizartma ve kavurmalardan uzak durulmali. Etli pisirilen yemeklere ayrica yag ilave edilmemeli.

-Sucuk, salam, sosis gibi yagli et ve et urunleri yerine; balik, tavuk, hindi eti veya kuru fasulye, nohut, mercimek gibi kurubaklagiller tercih edilmeli.

-Yagsiz veya az yagli sut ve sut urunleri tercih edilmeli.

-Az sekerli besinler tercih edilmeli. Tatlilar ve sekerli iceceklerin tuketimi sinirlanmali.

-Gunluk tuz alimi, ortalama 1 cay kasigi olacak sekilde azaltilmali. Salamura, konserve, zeytin ve tursu gibi tuz iceren besinlerin tuketimi azalmali.

-Alkol kullanilmamali.

-Besinlerin hazirlanmasi, pisirilmesi sirasinda hijyen kurallarina dikkat edilmeli. Yiyecekler pisirilirken haslama, firinda ve buharda pisirme yontemleri tercih edilmeli. Kizartmalardan kacinilmali.

-Bebekler ilk 6 ay sadece anne sutuyle beslenmeli ve 6 aydan sonra uygun besinlere baslayarak yeterli ve dengeli beslenmeleri saglanmali.

Kalp Hastaligina Yakalanmamak Icin

Prof. Dr. Ramazan Ozdemir uyardi: Kalbinizde sorun olmamasi icin...

Turk Kardiyoloji Invazif Dernegi Baskan Yardimcisi ve Inonu Universitesi Tip Fakultesi Turgut Ozal Tip Merkezi Kardiyoloji Anabilim Dali Ogretim Uyesi Prof. Dr. Ramazan Ozdemir, kalp hastaligina yakalanmamak icin sebze meyve yemenin ve egzersizin onemli oldugunu soyledi.

Toplantida yapilan bilimsel calismalarda genelde kalp hastasi olmamak icin nelerin yapilabileceginin ele alindigini soyleyen Prof. Dr. Ozdemir, kalp hastaligina yakalanmamak icin sebze meyve yemenin oneminin anlatildigini belirtti.

Kuru uzum, ceviz ve bademin ise belli miktarda onerildigini aktaran Prof. Dr. Ramazan Ozdemir, insanlarin son zamanlarda fazla hareket yapmamasi nedeniyle daha fazla kalp rahatsizliginin goruldugunu belirterek, kalp hastasi olmadan onlemini almanin daha kolay ve onemli oldugu vurguladi. Gunde yarim saat kadar ritmik yurumenin kalp hastasi olmama ve damar tikanikligi yasamamada onemli oldugunu dile getiren Prof. Dr. Ozdemir, "Mahalli deyimle, kan devir daim olursa kanda cokelme olmaz ve kan devir daim olunca da kalp hastasi olunmaz. Duzenli hareket, duzenli sebze meyve yemek, saglikli hayata sebep olur" dedi.

Kalp rahatsizliklarinin genclere kadar inmesinin sebebinin hareketsizlik olduguna parmak basan Prof. Dr. Ozdemir, "Bunun da nedeni fazla hareket etmemekten kaynaklaniyor. Bu nedenle, eger is yogunlugundan yurume imkani olmayanlar evlerinde bir yuruyus bandiyla bunu zamanlari musait oldukca kullanilirlarsa, kan hareket eder ve kanda cokelme olmaz ve dolayisiyla kalp hastaligi ortaya cikmaz. Onemli olan kalp hastasi olmamak icin kendimize iyi bakmamizdir. Gunluk egzersizleri ihmal etmemeliyiz. Yoksa kalp hastasi olduktan sonra tedavisi daha masrafli ve daha zor oluyor" aciklamasini yapti.

Bagirmak ses tellerini yipratiyor

Kocaeli Universitesi (KOU)Tip Fakultesi Kulak Burun Bogaz Hastaliklari Ana Bilim Dali Bas Boyun Cerrahisi Uzmani Prof. Dr. Emre Ustundag, surekli bagirarak konusmanin, ses teli icinde kanamalara ve ses teli sisliklerine neden olabildigini, tedavisi icin cerrahi mudahale gerektigini bildirdi.

Ustundag, soguk alginligi ve ust solunum yolu enfeksiyonlarinin yani sira asiri bagirmanin da ses kisikligina neden oldugunu soyledi.

Ince, uzeri mukozayla kapli hassas kas dokusu olan ses telinde asiri yuklenmeye bagli "nodul" adi verilen ve ses kisikligina neden olan kucuk sisliklerin ortaya cikabildigini belirten Ustundag, nodullerin basta ogretmenler olmak uzere seyyar saticilar, mubasirler, imamlar ve sesini kullanarak is yapan diger kesimlerde siklikla goruldugunu ifade etti.

Tum nodullere cerrahi mudahale gerekmedigini ifade eden Ustundag, "Bu tur hastalara oncelikle ses istirahati ve dogru ses kullanma aliskanligi kazanmasini oneriyoruz. Gerekirse ses terapistlerine yonlendiriyoruz" dedi.

Nodullerin yani sira asiri bagirmaya bagli olarak ses teli icinde kanamalar ve "polip" adi verilen tek tarafli ses teli sisliklerinin olusabilecegine deginen Ustundag, "Bu durumda tedavi icin cerrahi mudahale gerekiyor" dedi.

Ustundag, sigara kullaniminin ses kisikliginin nedenleri arasinda oldugunu, girtlak ve bogaz kanserlerinin gelismesinde onemli bir risk faktoru olusturdugunu, sigara icip de duzelmeyen ses kisikligi olan kisilerin vakit kaybetmeden kulak burun bogaz hastaliklari uzmanina muayene olmasi gerektigini vurguladi.

ONEMLI... MELATONIN HORMONU

Melatonin denilen hormon beyinde ve sadece 23:00 ile 05:00 saatleri
arasinda salgilanan bir hormondur.
Hormonun temel gorevi vucudun biyolojik saatini koruyup ritmini ayarlamak.
Jetlag denilen hadisenin sebebi de bu hormon. Hormon diger aktioksidan
tesirlerini guclendiriyor, kanserli hucrelere karsi koruma sagliyor, ureme
sistemiyle baglantisindan tutun da yorgunluk , isteksizlik gibi
durumlarin nedenlenleri olusturabiliyor.Su anda bu hormon yaslanmayi
geciktirici etkisinden dolayi da uzerinde onemle durulan bir hormon.


Isin can alici noktalarindan birisi hormonun cocuklar
uzerindeki tesiri idi:
Avrupada losemili ve kanserli cocuk sayilarinin artmasindan oturu yapilan
arastirmalar sonucunda ailelerden istenen bir hususda cocuklarin
kesinlikle karanlik ortamlarda yatirilmalari. Cunku melatoninin guclu
salgilanmasinin kansere karsi koruyucu etkisi oldugu biliniyor. Ancak bu
hormon isiga duyarli. Deneylerde uyuyan kisinin hormon salgisi izlenirken
isigin acildiginda hormonun azaldigi , karanlikta yogun olarak
salgilandigi tesbit edilmis.

Bilimsel bir gercek "Lutfen karanlikta yatin
ve cocuklariniz uyurken isigi kapatin "

Sivi yagin fazlasi vucuda zararli

Vucudumuzun fonksiyonlarini yerine getirmesinde onemli payi olan yaglarin en sagliklisi sivi yaglardir. Fakat sivi da olsa, yagin fazlasi insan vucuduna zarar veriyor.

Vucudumuzun fonksiyonlarini yerine getirmesinde onemli payi olan yaglarin fazlasi, sivi da olsa zarar veriyor. 1 gram sivi veya kati yag 9 kkal. enerji iceriyor. 1 kilo sebze yemeginde 2 yemek kasigi, salatalarda ise kisi basi 1 tatli kasigi sivi yag kullanmak yeterli

Hemen hepiniz saglikli beslenme icin doymus yaglardan uzak durmaniz, doymamis yaglari tercih etmeniz gerektigini duymussunuzdur. Zeytinyagi ise genelde ‘mucize yag’ olarak tanitilir. Peki, doymus -doymamis yaglarin arasindaki fark nedir? Saglik acisindan ustun ozellikler tasiyan yaglar hangileri? Acaba zeytinyagi mucize bir yag midir?.. Iste, Etik Diyet Danismanlik'in sahibi Beslenme Uzmani Turgay Kose 'den vucudumuz icin 'azi yarar, cogu zarar' denilebilecek yaglar hakkinda merak ettikleriniz... Ic organlarin dis darbelerden korunmasi, vucut isisinin denetimi, eklemlerin kayganliginin saglanmasi acisindan vucut icin gerekli olan yaglarin azi karar, cogu zarar. Dunya Saglik Orgutu, enerji vermelerinin yani sira, yagda eriyen vitaminlerin kullanimi ve elzem (esansiyel) yag asitlerinin vucuda temini icin gunluk enerjinin yuzde 25-30'unun yaglardan karsilanmasi gerektigini vurguluyor. Bu yaglar besinlerin icerisinde bulunan ve yiyecek hazirlanirken eklenen yaglar olmak uzere ikiye ayriliyor.

BUNLAR KOTU YAGLAR

Et, sut, yogurt, peynir, yumurta gibi hayvansal kaynakli besinlerde gorunmeyen yaglar mevcut. Bu yaglar doymus yani 'kotu yaglar' olarak kabul ediliyor. Etin gorunen yaglarini, tavuk ve hindinin derisini ayirmali, sut, yogurt ve peynirin yarim yagli hatta yagsiz (light) olanlarini tercih etmelisiniz. Tereyagi, margarin, ic yagi, kuyruk yagi, kuruyemisler, sakatatlar ve et urunleri de doymus yag icerdigi icin, bunlardan da mumkun oldugunca kacinmak gerekiyor.

TAVSIYELER...

Uzmanlar beslenmede omega 3, 6 ve 9 yag asitlerinin tuketilmesini oneriyor. Bunun icin, haftada 2-3 kere balik yemeli, karisim yaglari tercih etmelisiniz. Ideal yag karisimi icin evinizde bulunan herhangi bir kap veya yagdanliga, ucte iki oraninda zeytinyagi / findik yagi veya kanola yagi koyarak, uzerini misirozu / aycicek veya soya yagi ile tamamlayabilirsiniz. Elde edilen karisim yagi salata ve yemeklerde kullanabilirsiniz. 1 kilo sebze yemeginde 2 yemek kasigi, salatalara ise kisi basi 1 tatli kasigi siviyag eklenmesi tavsiye edilir.

KILO DA ALABILIRSINIZ...

Doymamis yag asitleri iceren sivi yaglar ise 'kotunun iyisi' olarak tanimlaniyor. Sonucta kati da olsa sivi da olsa 1 gram yag 9 kkal. enerji iceriyor. Bu yuzden kullandiginiz yagin miktarina dikkat etmekte yarar var. Yaglarin enerji icerikleri cok yuksek oldugundan kullanilan zeytinyagi da olsa, mucize yag degil. Fazla tuketilmesi durumunda kisi kilo alimina bagli olarak sorunlar yasayabiliyor. Ote yandan kati margarinlerde kalp -damar sagligi acisindan son derece zararli olan trans yag asitleri ve kolesterol bulunurken, sivi yaglarda kolesterol bulunmadigi gibi kan lipitleri uzerinde olumlu etkiler yaratiyor. Sivi yaglar ayrica beyin gelisimi, gorme ve kanin pihtilasmasi ile ilgili olarak da onemli roller ustleniyor.

Herkes sizofreni olabilir

Ondokuz Mayis Universitesi (OMU) Tip Fakultesi Psikiyatri Anabilim Dali Ogretim Uyesi Yrd. Doc. Dr. Omer Boke, "Hic kimse sizofreni hastaligina yakalanma konusunda direncli degildir" dedi.

Tip Fakultesi ve Surekli Egitim merkezi tarafindan OMU Hemodiyaliz ve Onkoloji Merkezi'nde duzenlenen Sizofreni konulu toplantida sunum yapan Yrd. Dr. Omer Boke, sizofrenin, insanin dusunce, duygu ve davranislarinda bazi degisikliklere sebep olan bir beyin hastali oldugunu soyledi.

Genel siklik verilerine gore Samsun ilinde yaklasik 5 bin sizofreni hastasi oldugu tahmin edildigini dile getiren Boke, sizofreni hastaligi butun sosyokulturel seviyelerde, irklarda, dinlerde, cinsiyetlerde esit olarak goruldugunu kaydetti.

"Herkes sizofreni hastaligina yakalanabilir" diyen Boke, "Hic kimse bu hastaliga yakalanma konusunda direncli degildir. Buna ragmen sizofreni hastalari toplum icinde ayrimciliga, dislanmaya, damgalanmaya maruz kalmaktadir. Bu tavirlarin hastalar ve aileler uzerinde cok sayida olumsuz etkileri vardir. Hasta ve yakinlarinin benlik saygisi zedelenir, aile iliskileri bozulur, arkadas edinme ve surdurmeleri guclesir, is bulmalari zorlasir. Sizofreni hastaligi tedavi edilemez bir hastalik degildir. Hastaligin bazi belirtileri surse bile kisi calisabilir ve sosyal iliskilerini surdurebilir. Calismak ve sosyal iliskileri surdurmek hastaligin gidisini olumlu etkiler. Bu nedenle tedavi toplum icinde yapilmalidir. Toplumun olumsuz ve yanlis yargilarini degistirmek icin sivil toplum orgutlerine, basina, ozellikle yerel basina onemli gorevler dusmektedir" diye konustu.

Boke, Samsun'da sizofreni hastalari, yakinlari ve ruh sagligi calisanlari tarafindan Sizofreni Dostlari Dayanisma Dernegi'nin kuruldugunu, dernegin temel amacinin hastalarin ve ailelerin birbirleriyle iletisimini artirmak, toplumun sizofreni hastaligiyla ilgili olumsuz, yanlis yargilariyla mucadele etmek oldugunu kaydetti.

ONEMLI::SISTIT NEDIR?


SISTIT NEDIR?

Sistit, genellikle bir enfeksiyon sonucunda idrar kesesi (mesane) nin iltihaplanmasidir. Terim, Yunanca cyst: Mesane kelimesinden gelmektedir. Idrar yollari ve ureme sisteminde en sik gorulen hastaliklardan biridir. Zamaninda tedavi edilmezse hastalik bobrekleri de etkileyecek bicimde yayilabilir ve mesane ve bobreklerde kalici hasarlar olusturabilir.


BELIRTILERI

Idrar yaparken yanma ve sizi.Idrar yaptiktan sonrada surebilir.
Sik idrara cikma.
Agri kasiklara ve makata yayilabilir.
Ates.
Terleme.
Yorgunluk.
Kusma ve bulanti.
Idrar bulanik, kotu kokulu olabilir.
Cinsel iliski esnasinda agri hissi olabilir.


HEPATIT NEDIR ???

Karacigerde meydana gelen iltihabi reaksiyon tip bilimimde hepatitis olarak tanimlanir. Turkiye de yaygin olarak hepatit olarak tanimlanir. Ancak ulkemizde de hepatit denilince yaygin olarak hepatit B kavrami anlasilir. Ancak hepatitin tek sebebi virusler ve hepatit B degildir. Hepatite virusler(hepatit B ,hepatit C ...), bakteriler, cesitli ilaclar, uzun sureli alkol kullanimi ve cesitli endustriyel maddelere maruz kalmak yol acabilir. Ne sebeple olursa olsun ortaya cikan hepatit karaciger hucrelerinde hasara sebep olur. Karacigerde hassasiyet sisme ve iltihap ortaya cikar. Karaciger de yaygin bir hassasiyet ortaya cikar. Hepatit bazi durumlarda kalici hasarlara sebep olur. Burada onemsenmesi gereken en onemli durum viruslerle ortaya cikan hepatitin bulasabilmesidir. Yukarida sayilan diger hepatit tiplerinin insandan insana bulasmamasidir

Detox Nedir???

Detox ile Rahatlayin.

Detox dokularda bulunan toksinlerin vucuttan atilmasina yardimci olan sistematik bir yaklasimdir. Bu surec dogal bir sekilde vucut icinde kusursuzca meydana gelir.

Ne yazik ki cevre kirliligi, stres, alinan ilaclarin yan etkileri, hormonlu gidalar, tek tip ve ozellikle fast food agirlikli beslenme, dusuk kalorili diyetler, egzersiz yapilmamasi, duzensiz ve kalitesiz uyku, serbest radikaller, sigara, alkol ve madde bagimliliklari pek cok insanin vucudunun toksinlerle dolmasina neden olur. Bu belirtilen hususlar daha anne karnindayken bile bebeklerin toksinlerden etkilenmesine neden olmaktadir. Korfez savasi ve Cernobil gibi kitleleri etkileyen bu olaylar kisa surede yuksek duzeyde toksinlere maruz kalinmasina neden olurlar.

Yukarida belirtilen nedenlerden farkli olarak vucudun kendi icinde urettigi CANDIDIASIS adi verilen toksinler de vardir. Nedenleri ne olursa olsun bu toksinler vucudumuz acisindan pek cok olumsuz sonucu beraberinde getirirler ve vucut bu toksinleri olusum surecleri kadar hizli bir surede yok edemedigi icin hastaliklara karsi vucut direncimiz ve bagisiklik sistemimiz zayiflar. Asiri yorgunluk, stres, bilincaltimizi mesgul eden huzursuzluklar ve HIV virusu gibi faktorler candidiasis adi verilen toksinlerin vucut tarafindan uretimini kolaylastirirlar.

Bizler kendimize ozgu detox programi uygulayarak sagligimizi koruyabilir, hatta iyilesebiliriz. Amacimiz icin oncelikle alkol ve ilaclardan uzak durmamiz gerekmektedir. Fakat en dogrusu bu konuda bir doktora muracaat ederek kendi bunyemize uygun bir detox programini uygulamaktir.

DETOX-C Nedir?

Detox - C, vitamin CI' nin saf halidir. Vucut icindeki besinsel yukselmesi pazarlarda satilmakta olan CI'larin en yuksegidir. Mideye karsi naziktir ve dogal olarak vucudun ph'ini dengeler. Vitamin C alindigi sirada daha az Detox - C alinmalidir. Detox - C nin icinde ascorbate asit, kalsiyum ascorbate ve kusburnu ozlerinden gelen acerola bulunur. Hassas mideler, yaslilar ve cocuklar icin guvenlidir.

Asagida bir fikir vermesi acisindan Suzannah Oliver tarafindan hazirlanan Detox diyeti ornegini inceleyebilirsiniz. Detox rejimi vucudumuza iyi hizmet eden yiyecek ve iceceklerin arttirilmasidir. Fakat unutulmamalidir ki bu belirtilen diyet sadece bir ornektir ve insanlar doktorlarina danisarak kendi vucut ozellikleri ve ����bolizma yapilarina gore detox programlari uygulamalidirlar.

1.GUN
Sabah: Soya sutu, muz, bogurtlen
Ogle: Sarmisakli, mantarli tost
Aksam: Taze sebze corbasi, firinda somon baligi ve buharda sebze

Not: Bir hafta boyunca televizyon ve gazetesiz yasayin. Bunlar yerine dinlendirici muzik dinleyin.

2. GUN
Sabah: Sekersiz musli, koyun yogurdu, cilek
Ogle: Sogus tavuk, domates ve bezelye salatasi
Aksam: Firinda patates, kabak yemegi ve havuc salatasi

Not: Yorucu egzersizlerden uzak durun ve bunun yerine yarim saatlik hafif yuruyusler yapin

3.GUN
Sabah: Pirinc sutu, mango, papaya
Ogle: Bezelye yemegi, sogus domates ve salatalik
Aksam: Guneste kurutulmus domates ( 1 avuc kadar), domates soslu makarna

Not: Hergun evinizde belirli bir sure ayirarak uzun zamandir yapamadiginiz bir is yapin. Cekmecelerinizi duzeltmek gibi.

4.GUN
Sabah: Karpuz, yesil elma suyu, az yagli findik ezmeli biskuvi
Ogle: Peynir, zeytin, salatalik, domates, uzum, nane iceren Yunan Salatasi
Aksam: Buharda tam pirinc, soya soslu ince dogranmis nane

Not: Mumlu, kokulu, kopuklu banyo yapin. Gozlerinize ilik papatya cayi posetleri koyun ve erken yatin.

5.GUN
Sabah: Vanilyali pirinc sutu, iyi dogranmis ceviz
Ogle: Domates corbasi, zeytinyagli misir
Aksam: Ton baligi, marul, haslanmis patates, sogan, havuc, bezelye

Not: Evde ya da disarida dilediginiz bir yerde belirli bir sure kitap yada dergi okuyun

6.GUN
Sabah: Soya sutu, elma, bogurtlen
Ogle: Kuskonmaz, kirmizi biber, jambon, permasan peyniri
Aksam: Kahverengi pirinc, korili sebze

Not: Uzun suredir gormediginiz bir yakininizi veya arkadasinizi ziyaret edin.

7. GUN
Sabah: Haslanmis yumurta, pirinc keki, portakal suyu
Ogle : Bezelye salatasi, 1/ 4 tavuk
Aksam: Kirmizi biber dolmasi

Not: Dolabinizdan size uymayan ve uzun suredir giymediginiz 10 parcayi atin.


DIKKAT:
Unutmayin ki cok hizli detox yaparsaniz bas agrisi ve zor nefes alma gibi yan etkilerle karsilasabilirsiniz. Dogru olan daha yavas ve uzun sureli saglikli aliskanliklar kazandiran sureci secmektir. Ayrica doktor kontrolundeyseniz, herhangi bir hastalik nedeniyle tedavi goruyorsaniz, diabetikseniz, yeme bozukluklariniz varsa, hamileyseniz, yada emziriyorsaniz asla detox uygulamamalisiniz.

Dogru bir donemde saglikli detox uygulamak icin ve tam anlamiyla sizin bunyenize uygun programi belirlemek icin doktorunuza danismaniz gerekmektedir.

Not: Bu yazi bir ceviri ve derlemedir.


Hava yolu ile bulasan hastaliklar

Hava Yoluyla Bulasan Hastaliklar.

Memorial Hastanesi'nden Gogus Hastaliklari Uzmani Dr. Fusun Soysal klimalar yoluyla bulasan hastaliklarla ilgili su bilgileri verdi:

'Akciger dokusunun iltihaplanmasi olarak tanimladigimiz zaturrenin,havalandirma sistemleri yoluyla bulasan seklini ‘Legionella Pnomonisi' olarak adlandiriyoruz.

Bu hastalik ilk kez,1976 senesinde Pensilvanya lejyonerlerinin yaptiklari bir toplantida bulunan kisilerde gorulmus ve toplanti salonundaki havalandirma sisteminden kaynaklandigi anlasilmistir.Hastaligin taninmasi ile birlikte, bu zaturre tipinin, alisilagelmis yuksek ates, oksuruk, balgam gibi bulgularin goruldugu tipik zaturreden farkli oldugu anlasilmistir.

Hastaliga neden olan, Legionella Pneumophilia denen bir bakteridir. Bu bakteri,klimalarin filtre sistemlerinde, uygun nem ve isida kolonize olmakta ve buradan ortam havasina dagilmaktadir. Siklikla otel ve hastanelerden kaynaklanan salginlar yapa,ancak tek tek vakalar da nadir degildir. Insandan insana bulastigi gorulmemistir. Akcigerlere girisi icin saptanmis en onemli yollar, solunum cihazlari, havalandirma sistemleri ve hastanelerde solunum yollarina uygulanan birtakim islemlerdir. Dolayisiyla, klimatize buyuk otel ve is yerlerinde calisanlar, havalandirma iscileri ve saglik personeli riskli gruplardir. Bu arada bakteriyi alan kisinin vucut direnci de cok onemlidir. Seker hastalari, alkolikler, yaslilar ve bebekler, kortizen tedavisi altinda olanlar, kemoterapi gorenler, bobrek yetersizligi ve kronik akciger hastaliklarina sahip kisilerde hastaligin olusumu daha yuksek orandadir. En yaygin, kolaylastirici faktor ise sigara icimidir.

Hastalarda, tipik zaturreden farkli olarak, akcigere ait sikayetler on planda degildir. Yaygin kas agrilari, bas agrisi, halsizlik, ates, huzursuzluk vardir. Ilk iki gunde yogun olmak uzere kuru oksuruk gorulur. Bulanti, kusma, ishal, karin agrisi gibi sindirim sistemi bulgulari olabilir. Hastalarin %20 sinde sinir sistemi bulgulari, ajitasyon, konsantrasyon bozukluklari, hatta koma gorulebilir. Bu belirtiler arasinda solunum sistemini aklimiza getirecek en onemli bulgu, kuru oksuruktur.

Hastanin muayenesi ve akciger filminde, kesin taniyi koydurabilecek ozel bulgular yoktur. Grafide akcigerlerin alt kisimlarinda iltihapli alan gorulebilir, akciger zarinda sivi birikimi olabilir. Hastalik genellikle tek taraflidir. Akcigerlerin bilgisayarli tomografisi, daha detayli incelemeye olanak verir. Laboratuar olarak, serolojik birtakim testler taniya yardimcidir.

Hastaligin tedevisinde, 15-21 gun sureyle, bu bakterilere yonelik antibiotiklerin kullanimi onemlidir. Uygun zamanda ve dozda kullanilan antibiotiklerle hastaligin iyilesmesi tamdir.

Klimalari yogun olarak kullandigimiz su gunlerde ates ve oksuruk sikayeti olan kisiler, bu bulgularin basit bir gripal enfeksiyon olmayip, zaturre baslangici da olabilecegini akilda bulundurmali ve hastaneye basvurarak tetkiklerini yaptirmalidir.'


Uzun Yasamanin 10 yolu

Uzun Yasamanin 10 Yolu
Omre omur katan tavsiyeler

Iyimser olun, evlenin, hayvan besleyin, stres ve sigaradan uzak durun gibi 10 maddelik liste bircogumuzun yabancisi degil. Ancak Amerikali bilimadamlari uykunun azi oldugu gibi fazlasinin da zararli oldugunu iddia ediyor.

Uzun bir yasam mi istiyorsunuz? O zaman ise dusunce biciminizi degistirmekle baslayin. Cunku Amerika'daki Mayo Clinic uzmanlari optimist yani iyimser dusunmenin erken olum riskini yuzde 50 azalttigini soyluyor. Amerika'daki California Universitesi'nin yaptigi bir baska arastirmada ise iyimser dusunmenin yani sira sosyal iliski, fiziksel aktivite, egitim ve maddi durumun da yasam suresini uzatan onemli birer faktor oldugunu gozler onune serdi. "100 yil yasamak hayal degil" diyen uzmanlara gore uzun bir hayatin sirri 10 adimda gizli. Iste yapmaniz gerekenler:

1. Optimist olun: Optimist (iyimser) olmak yasamin yuzde elli uzamasina neden oluyor. Pesimistler ise stresin yol actigi yuksek tansiyon gibi hastaliklar yuzunden hayata daha erken veda etmek zorunda kaliyor.

2.Cok fazla uyumayin: Uzun uykulari seviyorsaniz bundan hemen vazgecin. Cunku arastirmalarda cok fazla uykunun omru kisalttigi ortaya cikti. Ancak az uyumaktan da kacinmalisiniz. Eger dort saatten az uyuyorsaniz yine erken olum riskiniz fazla demektir. Uzmanlara gore en ideal uyku saati6 ya da 7 saat olmali.

3. Sigarayi birakin: Artik sigaranin saglik icin zararli oldugunu cocuklar bile biliyor. Fakat halen milyonlarca kisi bu konuda vurdumduymaz davranmaya devam ediyor. Sigara icenlerin kansere yakalanma riskinin icmeyenlere oranla iki kat daha fazla oldugu unutulmamali.

4. Bol bol seks yapin: Duzenli bir seks hayati olan insanlar daha saglikli ve daha az stresli oluyor. Haftada besten cok seks yapan erkeklerde prostat kanseri, kadinlarda meme kanseri riski azaliyor. Migren agrilarini yok etmeye yardimci oluyor. Daha genc gosteriyor. Depresyona iyi geliyor. Kalp krizi riski yari yariya azaliyor. Bagisiklik sisteminin guclenmesine yardimci olarak hastaliklara karsi vucudun direncini arttiriyor.

5. Hayvan sahibi olun: Arastirmalarda hayvan sahibi olanlarin olmayanlara oranla yuzde 12 daha uzun bir hayata sahip oldugu ortaya cikti. Ozellikle de kopek sahibi olanlar. Hayvanlar insanlarin mutsuzlugunu azaltiyor. Ayrica kendini yalniz hissetmemesini de sagliyor.

6. Duzenli kontrole gidin: Duzenli kontrol hastaliklarin erken teshisi anlaminageliyor. Uzmanlar saglik kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiginin altini ciziyor.

7. Zengin olmak: Zengin olanlar fakirlere gore daha uzun yasiyor. Cunku daha saglikli kosullarda yasiyorlar ve daha iyi besleniyorlar. Ayni zamanda daha iyi sartlarda tedavi olma imkanina sahip oluyorlar.

8. Stresten uzak bir hayat: Cok stresli bir hayata sahip olanlarin 55 yasina geldiginde kalp krizi gecirme riski daha az stresli bir hayat surenlerle kiyaslandiginda 6 kat daha fazla. Bu yuzden hayatinizdan stresi cikarin.

9.Antioksidan degeri yuksek besinler: Ispanak, domates, brokoli gibi kanser riskini azaltan sebze ve meyvelerle beslenin.

10. Evlenin: Evlenin ancak evlenirken buyukannesi ya da buyukbabasi halen hayatta olan kisileri kendinize es olarak secmeye ozen gosterin. Cunku uzun bir yasamda genler de cok buyuk rol oynuyor. Bu belki size yardimci olmayabilir. Ancak cocuklarinizin daha uzun omurlu olmasini saglar. Ote yandan evli erkeklerin yalniz yasayanlara oranla daha uzun yasadiklari da ortaya cikmisti.

Uzun Yasamanin 10 yolu

Uzun Yasamanin 10 Yolu
Omre omur katan tavsiyeler

Iyimser olun, evlenin, hayvan besleyin, stres ve sigaradan uzak durun gibi 10 maddelik liste bircogumuzun yabancisi degil. Ancak Amerikali bilimadamlari uykunun azi oldugu gibi fazlasinin da zararli oldugunu iddia ediyor.

Uzun bir yasam mi istiyorsunuz? O zaman ise dusunce biciminizi degistirmekle baslayin. Cunku Amerika'daki Mayo Clinic uzmanlari optimist yani iyimser dusunmenin erken olum riskini yuzde 50 azalttigini soyluyor. Amerika'daki California Universitesi'nin yaptigi bir baska arastirmada ise iyimser dusunmenin yani sira sosyal iliski, fiziksel aktivite, egitim ve maddi durumun da yasam suresini uzatan onemli birer faktor oldugunu gozler onune serdi. "100 yil yasamak hayal degil" diyen uzmanlara gore uzun bir hayatin sirri 10 adimda gizli. Iste yapmaniz gerekenler:

1. Optimist olun: Optimist (iyimser) olmak yasamin yuzde elli uzamasina neden oluyor. Pesimistler ise stresin yol actigi yuksek tansiyon gibi hastaliklar yuzunden hayata daha erken veda etmek zorunda kaliyor.

2.Cok fazla uyumayin: Uzun uykulari seviyorsaniz bundan hemen vazgecin. Cunku arastirmalarda cok fazla uykunun omru kisalttigi ortaya cikti. Ancak az uyumaktan da kacinmalisiniz. Eger dort saatten az uyuyorsaniz yine erken olum riskiniz fazla demektir. Uzmanlara gore en ideal uyku saati6 ya da 7 saat olmali.

3. Sigarayi birakin: Artik sigaranin saglik icin zararli oldugunu cocuklar bile biliyor. Fakat halen milyonlarca kisi bu konuda vurdumduymaz davranmaya devam ediyor. Sigara icenlerin kansere yakalanma riskinin icmeyenlere oranla iki kat daha fazla oldugu unutulmamali.

4. Bol bol seks yapin: Duzenli bir seks hayati olan insanlar daha saglikli ve daha az stresli oluyor. Haftada besten cok seks yapan erkeklerde prostat kanseri, kadinlarda meme kanseri riski azaliyor. Migren agrilarini yok etmeye yardimci oluyor. Daha genc gosteriyor. Depresyona iyi geliyor. Kalp krizi riski yari yariya azaliyor. Bagisiklik sisteminin guclenmesine yardimci olarak hastaliklara karsi vucudun direncini arttiriyor.

5. Hayvan sahibi olun: Arastirmalarda hayvan sahibi olanlarin olmayanlara oranla yuzde 12 daha uzun bir hayata sahip oldugu ortaya cikti. Ozellikle de kopek sahibi olanlar. Hayvanlar insanlarin mutsuzlugunu azaltiyor. Ayrica kendini yalniz hissetmemesini de sagliyor.

6. Duzenli kontrole gidin: Duzenli kontrol hastaliklarin erken teshisi anlaminageliyor. Uzmanlar saglik kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiginin altini ciziyor.

7. Zengin olmak: Zengin olanlar fakirlere gore daha uzun yasiyor. Cunku daha saglikli kosullarda yasiyorlar ve daha iyi besleniyorlar. Ayni zamanda daha iyi sartlarda tedavi olma imkanina sahip oluyorlar.

8. Stresten uzak bir hayat: Cok stresli bir hayata sahip olanlarin 55 yasina geldiginde kalp krizi gecirme riski daha az stresli bir hayat surenlerle kiyaslandiginda 6 kat daha fazla. Bu yuzden hayatinizdan stresi cikarin.

9.Antioksidan degeri yuksek besinler: Ispanak, domates, brokoli gibi kanser riskini azaltan sebze ve meyvelerle beslenin.

10. Evlenin: Evlenin ancak evlenirken buyukannesi ya da buyukbabasi halen hayatta olan kisileri kendinize es olarak secmeye ozen gosterin. Cunku uzun bir yasamda genler de cok buyuk rol oynuyor. Bu belki size yardimci olmayabilir. Ancak cocuklarinizin daha uzun omurlu olmasini saglar. Ote yandan evli erkeklerin yalniz yasayanlara oranla daha uzun yasadiklari da ortaya cikmisti.

Bel ve boyun fitiklarina egzersizler

Gunumuzun en yaygin, belki de moda hastaligi "bel ve boyun fitigi" yakinmalari, basit egzersiz hareketleri ile kontrol altina alinabiliyor. Ameliyat gerektirmeyen duzeydeki fitiklarin tedavisinde klasik fizik tedavi yontemlerinin cogu zaman yetersiz kaldigini soyleyen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmani Dr. Vildan Cerci, "Mc Kenzie tedavi teknigi ve egitimi, ciddi olarak rahatsizlik veren boyun ve bel fitiklarinin tedavisinde oldukca etkin ve son derece guvenilir bir yontemdir" diyor.

Bel ve boyun fitiklari, hastalarin buyuk kisminda, yeterince iyilesememe, hastaligin tekrarlamasi veya durumun daha kotulesmesi nedeniyle ameliyata kadar gidebiliyor. Mc Kenzie teknigi ise, varolan sikayetleri iyilestirmekle kalmiyor, tekrarlama riskini en aza indirerek, fitik riskine karsi da koruyor. Bu teknigi uygulamayi ogrenen kisi, bel ve boyun hakimiyetini eline geciriyor ve en ufak bir agri, tutulma durumunda kendi kendine tedavi eder hale gelebiliyor.

Mc Kenzie teknigini ogrenen ve uygulamaya baslayan hastalarin, kendindeki iyilik halini ilk seanstan itibaren hissedecegini soyleyen Dr. Vildan Cerci, su bilgileri veriyor:

"Hasta hizla eski hareketliligini kazanmaya baslar.Bu teknigin en buyuk avantaji 10-15 gunluk istirahat donemlerine gerek kalmamasi, agri kesici ve kas gevsetici kullanma ihtiyacinin olmamasidir. Hasta doktorundan aldigi egitimde, omurgasinin nasil calistigini ogrenir.Egitim icin zaman, ozel bir zaman ayrilmakta ve gorsel dokumanlar esliginde yapilmaktadir. Mekanik nedenlerle olusmus bel boyun problemlerini nasil kendi kendine cozecegini ogrenmek hastayi buyuk olcude doktordan, saglik kurumlarindan bagimsiz hale getiriyor. Bu teknigi, hicbir yakinmasi olmayan ancak bel ve boyun fitigi riski yuksek olan meslek gruplarinda calisan insanlarin koruyucu amacli ogrenmesi de son derece faydalidir. Ornegin; oturarak calisan, uzun sure bilgisayar kullanan, sik sik seyahat eden, uzun sureli araba kullanan, yuk kaldirmayi ve egilip dogrulmayi gerektirecek, agir islerde calisan insanlar gibi."

Dr. Vildan Cerci, hasta gruplarina gore egzersiz programlari olusturduklarini belirtiyor. Hastaya en uygun egzersiz programi beirlendikten sonra, hastanin egitimden gectigini soyleyen Dr. Cerci, soyle devam ediyor:

"Omur eklemi cevresindeki yumusak dokularin deforme olmasi halinde (disfonksiyonel sedrom), omurlar arasindaki disklerin yirtilmasi ve kaymasi durumunda (derangement sendrom), yanlis durus aliskanligina bagli omurga cevresindeki dokularda asiri gerilmesi sonucunda (postural sendrom) olusan bel ve boyun fitiklari Mc Kenzie ile tedavi edilebiliyor. Belirlenen egzersizler hastaya ogretiyor ve belli siklikta yapmasini istiyoruz. Ertesi gun kontrole cagirip, durumu degerlendiriyoruz.24 saatin sonundaki ilk degerlendirme cok onemlidir.Verilen egzersizlerin degerlendirmesi yapilir. Hastayi 3 gun takip ediyor ve uygun egzersizleri kesinlestiriyoruz. Belli bir sure sonra tekrar cagiriyor, durumuna gore yeni egzersiz programi veriyoruz. Hastanin bu programi evinde kendi kendine uygulamasi ve gunluk yasaminda McKenzie teknigine uygun omurga koruma programina gore davranmasi, yeterli olacaktir. Yaklasik 8 hafta sonunda hasta saglikli bir bel veya boyun omurgasina kavusacaktir. % 10-20'lik hasta grubunda ise kendi kendine tedavi yeterli olmayabilir. Bu grup hastalarda elle yapilacak biraz daha zorlayici teknikler gerekli olmaktadir. Bu durumda hastanin 1-2 hafta tedavi klinigine gelmesi gerekebilmektedir."

McKenzie tedavi teknigi pasif bir teknik degil, hasta katilim ve sorumlulugunu gerektiren aktif ve bilinclendirmeye dayali bir teknik olarak uygulaniyor.


Mc Kenzie teknigine kimler uygun?

Gun icinde 10 dakika bile olsa agrisiz aniniz var mi?
Agri diz uzerindeki bolgede sinirli kaliyor mu?
Uzun sure oturduktan sonra veya oturdugunuz yerden kalkarken agriniz oluyor mu?
Uzun sure egik pozisyonda kalinca agri oluyor mu?
Genellikle sabah agri daha fazla oluyor. Daha sonra iyiye gidiyor mu?
Agri genellikle hareketle iyi, hareketsiz kotu oluyor mu?
Yurumekle daha iyi hissediyor musunuz?
Genellikle yuzustu yatmak mi daha iyi, bunu test ederken once agri artabilir, daha sonra azalacaktir.
Gecmis yillarda bel- boyun atagi gecirdiniz mi?

-4 veya daha fazla soruya cevap evet ise sansiniz yuksektir.

-evet cevabiniz 3 veya daha az ise tedaviniz riskli ve ozel teknikler gerektirmektedir.

Strese Cozum

Strese Cozum !
Sabahlari bes dakika

Gulumseyerek beyninizi uyarin. Gulmek hem bedeniniz, hem de ruhunuz icin etkili bir ilactir. Gerildiginizi hissettiginiz anda bir kahkaha atin. Bu sizi daha mutlu etmekle kalmaz, ayni zamanda endorfin seviyenizi yukselterek bagisiklik sisteminizi de guclendirir. Entelektuel performanizini artirmasi da cabasi.

Toplantidan once 10 dakika

Vucudunuza masaj yaparak tansiyonunuzu dusurun. Aromaterapi uzmanlarina gore, aninda ise yarayan iki temel kendi kendine masaj teknigi mevcut. Ilkinde bas parmaginizi kas kemiginizin alti ile gozkapaginizin ustune yerlestirip, isaret parmaginizla elmacik kemiklerinizin uzerine bastiriyor ve her iki parmakla birkac dakika boyunca 8 ciziyorsunuz. Ikincisinde ise elinizde, bas ve isaret parmaklariniz aarsinda bulunan akupresur noktasina bastirip, hafifce masaj yapiyorsunuz. Gevsemenizi ve daha enerjik olmanizi saglayan, agrilari ve stresi azaltan bu ternigi gun icin icinde her iki elinize de uyggulayin.

Ogle yemeginden sonra 15 dakika

Meditasyonla konsantrasyonunuzu artirin ve genclesin. Akliniz surekli, yetistirmeniz gereken raporlar ve sabahki toplantida alinan kararlarla mesgulken, icinde bulundugunuz ana odaklanmaniz pek kolay olmaz. Bu durum, ogle yemeginin ardindan ortaya cikan enerji dususuyle daha da zorlasir. Cozum mu? Herkese bir stres savas olan medistasyon sayesinde, basit bir egzersizle bile zihin yukunuzu bosaltabilir, zekanizi keskinlestirebilirsiniz. Ustelik bunun icin yoga matina ve los bir odaya da ihtiyaciniz yok. Sandalyenizde rahat bir pozisyona gecmeniz, gozlerinizi kapamaniz ve derin bir nefes almaniz yeterli. Bu esnada, nefesinizin vucudunuzun iinde diyaframa kadar yol alisini ve sonra agzinizdan geri cakisini gozunuzun onunde canlandirmayi deneyin. Sonra midenizde bir mum yandigini hayal edin; aldigniz her nefeste alevi titresin. Bu alevin guclu bir sekilde parladgigini dusunun ve ona bakarak, “ben basarili ve guclu biriyim” deyin. Ardindan derin bir nefes alin ve mumu ufleyin. Gozlerinizi actiginizda kendinizi daha tetikte ve tazelenmis hissedeceksiniz.



Kalp krizi sirasinda oksurun.

Tek basinayken kalp krizi geciren birisinin bilincini kaybetmeden onceki 10 saniye icerisinde derin derin oksurmesi hayatinin kurtulmasi icin buyuk onem tasiyor.

SABAH-'Hayat oksurugu' diye adlandirilan bu oksurmeler sayesinde alinan derin nefes akcigerleri havayla doldurdugu icin gogus ici basinc artiyor. Kalp masaji yerine gecen bu basinc nedeniyle kalbin normal ritmine donmesi kolaylasiyor. Acil Tip Uzmani Dr. Ertan Bakoglu, kalp krizi ile ilgili akilda tutulmasi gereken ilginc ayrintilarin bulundugunu ifade etti. Ilk yardim kurslarina katalinlara genellikle kendi basina bir sey geldiginde ne yapacaginin ogretilmedigini belirten Bakoglu, ayni sekilde televizyondaki ilk yardim programlarinda da bu bilginin verilmedigini soyledi. Bakoglu, pek cok kisinin kalp krizi gecirirken tek baslarina oldugunu ve yaninda yardim edecek kimse bulunmadigi bilgisini verdi.

Goguste aniden cok siddetli bir agri baslamasiyla kalp krizi belirtilerinin kendini gosterdigini belirten Bakoglu, "Gogsunuz yaniyor, sikisiyor, nefes almakta zorlandiginizi hissediyorsaniz; agri kollariniza, cenenize ve karniniza yayiliyorsa; kollarinizi kaldiracak gucunuz kalmadiysa; tum vucudunuzdan soguk bir ter bosalip, giysileriniz terden islandiysa; kendinizi cok kotu hissediyorsaniz; kalp atislarinizin duzensizlestigini fark ediyorsaniz; muhtemelen kalp krizi geciriyorsunuz demektir" diye uyardi.

Kalp atislari duzensizlesen, kendini bayilacakmis gibi hisseden, kalp krizi geciren birinin bilincini kaybetmeden once on saniye kadar zamani oldugunu hatirlatan Bakoglu, "Bu durumda panige kapilmayin. Sakin olmaya calisin. Derin bir nefes alip kuvvetlice oksurmeye baslayin. Oksurukleriniz derin olsun ve uzun sursun. Sanki gogsunuze birikmis balgami sokuyormus gibi. Iki saniyede bir derin nefes alip siddetlice oksuruge, yardim gelinceye yada kalp atislariniz duzelinceye kadar devam edin. Oksuruk sayisi dakikada 30 civarinda olmali. Bu sekilde oksurmeye devam etmeniz, yardimin erisimi icin gerekli olan altin zaman dilimleri kazanmanizi saglayacaktir." dedi.

Derin nefes alindiginda akcigerlerin hava ile dolacagini hatirlatan Bakoglu, boylece gogus ici basincin artacagini ve oksurukle olusan bu basinc artisinin kalp masaji ile benzer etkilere sahip oldugunu vurguladi. Basinc artisinin gogus icinde bulunan damar yataginin da basincini artirarak sistemik dolasimin surdurulmesini saglayacagini dile getiren Bakoglu, "Aort ve koroner arterlerdeki tansiyon yukselir. Balbin kanlanmasi artar. Kalbin normal ritme donmesi kolaylasir. 'Hayat oksurugu' dedigimiz bu oksurmeler hastanin hayatinin kurtulmasina vesile olur" ifadelerini kullandi.

DENGELI BESLENIN, BOL EGZERSIZ YAPIN

Konya Vakif Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmani Dr. Tamer Bakalim, kalbin karunmasi icin tuketim aliskanliklarinin yeniden gozden gecirilmesinin de faydali alacagini soyledi. Zeytinyagiyla yapilan yemeklerin tercih edilmesi tavsiyesinde bulunan Bakalim, yapilan egzersizlerin cesitlendirilmesini de onerdi. Bakalim, "Egzersizleri tek tipe indirmek size zamanla sikici gelecegi gibi vucudunuzun yeteri kaiyi calismasina engel olur. Bu nedenle yuzme ve kosma gibi tum vucudunuzu caistiracak egzersizler tercih edin ve bir gun birini yapiyorsaniz obur gun digerini secin. Yuzerken vucudunuzdaki tum kaslar ayni anda calisir. Bir dakika yuzerek bir dakika bisiklete binmis kadar kalori yakarsiniz. Ustelik bibinmenin veya kosmanin neden oldugu ekrahatsizliklari da yasanmaz. Egzersiz kalbin boyutlarini yuzde 30-40 daha buyutur. Bu, daha az enerji harcanarak vucudunuza daha cok kanin yollanacagi anlaina gelir, kalp atis hiziniz azalir." tavsiyelerinde bulundu.

Ayrica saunaya girmenin dolasim sistemine iyi geldigini ve kan akisini duzenledigini bildiren Bakalim, daha az oturup daha cok gezmenin de kalbin korunmasi acisindan onemli oldugunu sozlerine ekledi.

Bal, dogal ilac

Balin bircok hastaligin yani sira yara ve yaniklarin iyilesmesinde de kullanildigi bildirildi.

Samsun Tarim Il Mudurlugu Ziraat Yuksek Muhendisi Dr. Ali Korkmaz, balin binlerce yildan beri hem enerji saglayan degerli bir besin maddesi olarak hem de yara ve yaniklarin tedavisinde ve bircok hastalikta ilac niyetine kullanildigini soyledi.

"Bal bir dogal enerji kaynagidir" diyen Dr. Korkmaz, bu nedenle bir yasindan buyuk bebekler, yaslilar, sporcular, hasta ve duskunlerle birlikte normal saglikli insanlar tarafindan sevilerek ve bilincli olarak tuketildigini, bu besinin istah arttirdigini, enerji verdigini ve hastaliklara karsi direnc kazandirdigini kaydetti.

Dr. Korkmaz, balin sindirim sistemi enfeksiyonlarinda, kabizligin giderilmesinde, onikiparmak bagirsagi ulserlerinde ve karaciger rahatsizliklarinda yaygin olarak kullanildigini, ilik suyla icilirse mushil etkisi gosterip kabizligi onledigini, soguk suyla icilirse ishali durdurdugunu ifade etti. Dr. Korkmaz, karasal iklime sahip ve gun ici sicaklik farkinin fazla oldugu bolgelerde soguga ve soguk alginligina karsi, agiz, bogaz ve bronslardaki rahatsizliklarda dogal bir ilac olarak kullanilan balin doku ve kaslari yumusatici ve gevsetici ozelligi bulundugunu vurguladi. Balin gunumuzde modern tipta besleyici ve nemlendirici ozelligi nedeniyle bircok kozmetik kremlerinde, ulserlerde, acik yaralarda ve yaniklarda dogrudan surulen ilaclarin yapiminda kullanildigina da isaret eden Dr. Korkmaz, sunlari soyledi:

"Bal enfeksiyonlari onlemekte, doku olusumunu hizlandirmakta, yara ve yanik izlerini azaltmaktadir. Balin uzerinde en cok durulan, antimikrobiyel aktivitesidir. Dogal bal icinde mikrop ureyemez. Ancak, bir yasin altindaki bebeklerin besinlerine bal eklenmemeli ve bu gruba ilac yerine bal yedirilmemeli. Cunku bal clostridium botulinum sporlari icermekte olup, bir yasin altindaki bebeklerde sinir sistemi uzerine etkide bulunarak ciddi hastalanmalara neden olabilmektedir. Ayrica balin seker hastaligina iyi geldigi soylentilerinin bilimsel dayanagi yoktur. Bal da kan sekerini yukseltir ve fazla alinirsa hastayi komaya sokabilir."

Dunyada ilk kez bir insana ayni anda 2 kol ve el nakli yapildi.

Ispanya'da Inanilmaz Ameliyat

Basariyla gerceklestirilen organ nakli operasyonu sonucu yeni kol ve ellere sahip olan sansli hasta ise, Ispanya'nin Valencia kentindeki bir kadin.

47 yasindaki Ispanyol kadin dunyada ayni anda ilk 2 kol ve el nakli yapilan insan oldu.

Hasta, kollariyla ellerini, 28 yil once okuldaki kimya deneyi sirasinda meydana gelen patlamada kaybetmis.

Organ nakli yapilan Ispanyol kadin, yeni bir hayata basladigini ve degisik bir yasam surme olasiliginin kendisini cesaretlendirdigini soyledi.

Hasta, ameliyat sonrasi nakil yapilan organlari "cok guzel" sozleriyle degerlendirdi.

Ameliyati yapan doktor, rehabilitasyona hemen baslanacagini belirtti.

Organ nakli yapilan hasta, ellerini,10-12 gun sonra kipirdatabilecek, tam anlamiyla kullanmaya ise ancak 5-6 ay sonra baslayabilecek.

Sigara tiryakilerine spor tavsiyesi

ABD'de yapilan bir arastirma, fiziksel aktivite yapan sigara tiryakisinin, hareketsiz bir tiryakiye gore akciger kanserine yakalanma riskinin yuzde 35 oraninda daha dusuk oldugunu gosterdi.

Kadinlarin 1986 yilindan itibaren sigara kullanimi ve fiziksel aktiviteyi iceren saglik anketlerini doldurduklari, 2002 yilinin sonunda bu kadinlarin 36 bin 410'undan 777'sinin akciger kanserine yakalandigi goruldu.

Akciger kanserine yakalanan kadinlardan 125'inin sigara icmedigi, 177'sinin eski tiryaki ve 475'inin sigara tiryakisi oldugu belirtildi.

Tiryakiler arasinda akciger kanserine en fazla yakalanan grup, 324 kisiyle hareketsizler olarak tespit edilirken, fiziksel aktivite yapan tiryakiler arasinda akciger kanserine yakalanan kisilerin sayisi 151'de kaldi.

Eski tiryakilerde de fiziksel aktivite yapanlardan kansere yakalananlarin sayisi 85 iken, hareketsiz eski tiryakilerde bu sayi 95'e cikti.

Akciger kanseri riskini en fazla azaltan fiziksel aktiviteler, haftanin dort gununden fazla hafif ya da haftanin iki veya daha fazla gunu kuvvetli idman olarak belirlendi.

Fiziksel aktivitenin akciger kanseri uzerinde koruyucu etkiye sahip olabilmesinin nedeni ise henuz acikliga kavusmadi.
Arastirmanin yazari doktor Kathryn Schmitz, akciger kanserine yakalanma riskini azaltmak icin yapilacak en onemli seyin sigarayi birakmak oldugunu vurguladi.

ONEMLI::Hayatinizi Kurtaracak 16 Ipucu

Londra'daki King College Hastanesi Yaslanma Bilimi Enstitusu tarafindan yapilan bir arastirma, vucudumuzun bize hayatimizi kurtaracak tam 16 ipucu verdigini ortaya koydu.
Saglikli yasam konusunda bircok arastirmaya imzasini atan; Londra'daki King College Hastanesi Gerontoloji (yaslanma bilimi) Enstitusu'nde arastirmalarini yuruten Prof. Dr. Robert Wale, "Sadece parmaklarinizin uzunlugu bile sizin sagliginiz hakkinda kayda deger bilgi sahibi olmamizi sagliyor aslinda. Siz de vucudunuzla ilgili onemli detaylara; dikkat ederek sagliginizi koruyabilirsiniz " diyor ve ekliyor: "Vucudunuz; siz fark etmeden sagliginizla ilgili en onemli ipuclarini veriyor.
"Prof. Wale'ye gore, tirnaktan gozlere, dogum kilosundan avuc icine kadar vucuttaki her sey birer gosterge. O halde bir test yaparak ne kadar saglikli oldugumuzu anlamak mumkun. Wale'nin "Iste hayatinizi kurtaracak 16 ipucu" dedigi test soyle:
1.Tirnaklar :
Tirnaklariniza dikkatle bakin. Eger hafif mavilik yada; morluk gorurseniz bu bir kalp hastaligiyla karsi karsiya oldugunuz anlamina gelebilir. Tirnaklarinizin asiri kalin olmasi ya da ustlerinde tumsekler olmasi da nefes alma hatta akciger sorunlariyla karsi karsiya oldugunuzu gosterebilir.
2. Nefeslerinizi sayin :
Eger dakikada 15 kez ve daha altinda nefes alip veriyorsaniz saglikli cigerlere sahipsiniz demek... Eger 25 kez nefes alip veriyorsaniz o zaman sagliginiza dikkat etmelisiniz.
3. Gozler :
Aynada gozlerinizden birine bakin. Iris'in etrafinda beyaz bir daire varsa kolesterol seviyeniz yuksek anlamina geliyor. Bu ayni sekilde yaklasan kalp sorunlarinin da en buyuk habercisi.
4. Avuc icinize bakin :
Avuc iclerinize dikkatle bakin. Eger kirmizi ve lekelilerse karacigerinizde sorun var demek.
5. Hafiza kontrolu :
Bir tepsinin ustune rasgele 10 esya koyun. Tepsiye sadece 10 saniye bakin. Kac tanesini hatirlayabildiniz? Iyi bir hafizanizin olmasi Alzheimer'le karsilasma riskinizin daha az olacagi anlamina geliyor.
6. Kas kontrolu :
Sirt ustu yatin. Bacaklariniz dumduz olsun. Bir bacaginizi havaya kaldirin. Bir kisinin ayaginiza bastirmasini isteyin. Eger bacaginiz yere dusuyorsa,kaslariniz da bir zayiflik oldugu anlamina geliyor.
7. Gorunus :
Gozunuzun hemen altinda elmacik kemiginiz uzerine bir cetvel yerlestirin. Sonra cetvelin ustune bir kredi karti yerlestirin karti en rahat okudugunuz uzakligi olcun.
Ne kadar yakina gelirse gelsin karti rahat okuyabiliyorsaniz goz sagliginizin iyi oldugu anlamina geliyor.
8. Tiroit misiniz? :
Kollarinizi yere paralel olarak tam karsinizda birseye uzaniyormus gibi uzatin. Ellerinize dikkat edin. Eger elleriniz bu pozisyonda titriyorsa o zaman tiroit olma riskiniz cok.
9. Duz yurumek :
Yere bir metre uzunlugunda bir cizgi cizin. Uzerinde rahat rahat yuruyebiliyorsaniz, vucudunuzun koordinasyonu iyi isliyor demektir.
10. Dogum kilonuz :
Annenize kac kilo dogdugunuzu sorun. 3 kilonun altinda dogmussaniz kalp sorunlariyla karsi karsiya kalabilirsiniz.
11. Beliniz kalin mi? :
Vucut sekliniz elmaya benziyorsa, yani yaglariniz belinizin cevresinde toplaniyorsa, kalp sorunu yasama riskiniz daha fazla.
12. Tuvalet sikligi :
Her 3 saatte bir tuvalete birden cok gitme ihtiyaci mi hissediyorsunuz? Diyabetin en erken alarmlarindan biri sik sik tuvalete gitmektir.
13. Nabiz kontrolu :
Nabziniz ne kadar yavas atiyorsa o kadar uzun yasayacaksiniz demektir. Yani nabziniz 70'in altindaysa sagliklisiniz anlamina geliyor.
14.Dislerinizi fircalayin :
Eger disleriniz kaniyorsa, kalbiniz tehlikede demektir.
15. Parmak uzunlugu :
Isaret ve yuzuk parmaklari ayni uzunlukta olan kisilerin kalp krizi gecirme riski daha fazla.
16. Ayak bilekleri :
Bas parmaginizla ayak bileginizin arka kismina bastirin. Eger bastirdiginiz noktada cok fazla cukurluk olusuyorsa, o zaman kalp, akciger, bobrek sorunlariyla karsi karsiya kalabilirsiniz.


Nefes kokusu hastalik habercisi

Nefes kokmasi sorunu yasamanin hic de hos bir durum olmadigini, ancak zamaninda hekime basvuruldugunda ve dogru sebep tespit edildiginde bu hastaliga cozum bulmanin kolay oldugunu belirten Abdullah Ilker, halk arasinda agiz kokusu olarak bilinen nefes kokusunun, eriskinlerin bir cogunda omurlerinin bir bolumunde ya da surekli olarak goruldugunu kaydetti. Agiz kokmasinin cocukluktan baslayan bir rahatsizlik olmadigini dile getiren Ilker, "Hastalik daha cok yetiskin donemde ortaya cikiyor. Iste yasamin bu evresinde karsilasilan agiz kokusu, bireylerin sosyolojik ve psikolojik hayatlarini olumsuz etkiliyor. Insanin hayatini cekilmez kilan bu rahatsizliktan bircok vatandasimiz ve o kisiyle muhatap olanlar sikayetcidir. Agiz ve dis sagliginin onemini her zaman soyluyoruz, ama kisilere rahatsizlik veren bu sorunun altinda onemli hastaliklar olabilir" dedi.

Agiz kokusu sikayeti olan hastalarin mutlaka kulak burun bogaz muayenesinden gecmesi gerektigine dikkat ceken Ilker, "Cunku sikayetin nedeni cogunlukla bu bolgelerden kaynaklanir. Bu problemin bircok farkli sebebi olabilir. Sinuzit, bademcik iltihabi, dis ve dis eti hastaliklari, mide ve bagirsak sistemi hastaliklari, dil kokundeki mantar enfeksiyonlari, tumore bagli nedenler koku olusumu yapabilir. Bunun icin agiz kokusu olan vatandaslarimiz mutlaka doktora basvurmalidir. Agiz ve dis sagligi her zaman onemsenmelidir" seklinde konustu.


Dis agrisi ihmale gelmez

Dis agrilarinin nedenlerine bakarsak;
Dis curukleri ve dis abseleri
Dis minesinin asinmasi
Diseti hastaliklari
Gomulu Disler
Sinuzit gibi agiz disi hastaliklar siralanabilir.
Ulkemizde ozellikle kotu veya yetersiz agiz hijyeninden dolayi bir cok kisinin agzinda curuk bulunur.

Dis agrilari nedenleri arasinda en sik gorulen dis curukleridir. Agiz icine yerlesen bakteriler sekerli ve unlu yiyecek kalintilari ile asit olusturur ve bu da disin koruyucu tabakasini zayiflatarak curuklere neden olur.
Dis agrilari genellikle zonklama seklinde ve oldukca rahatsiz edici olarak duyulur. Agri gittikce siddetlenir ve bazen dayanilmaz bir hal alir. Ozellikle abse gibi iltihabi bir durum varsa disaridan farkedilecek kadar sisliklere neden olabilir. Sicak - soguk hassasiyeti ve dise bastirinca hassasiyet artar. Dislerde minik kirilmalar gorulebilir.
Dis agrisi basladiginda vakit kaybetmeden bir dis hekimine gitmekte fayda vardir. Zira dis agrisi nedenlerinden de anlasilacagi gibi, agri kendi kendine gecme ozelligi genellikle gostermez ve tedavi gerektirir.

DIS SAGLIGINI KORUMAK ICIN
Ancak dis sagligini korumak ve dis agrilarinda en iyi tedavinin yapilmasini saglamak icin bazi noktalara dikkat edilebilir:
Agiz hijyenine dikkat etmek
Dis agrisi basladiginda, dis aralarinda kalmis yemek artigi, vb olup olmadigi kontrol etmek; varsa dise zarar vermeden ve agriyi artirmadan temizlemek
Bilincsiz ve asiri agri kesici kullanimindan kacinmak
Bilincsiz agri giderme yontemlerinden kacinmak ( agriyan dis uzerine agri kesici konmasi, alkollu pamuk uygulamasi, vb.)
Dis hekimine agri ile ilgili ayrintili bilgi vermek ve varsa daha once gecirilen dis operasyonlarindan haberdar etmek.


Usutmeyim’ derken hasta olmayin

Selcuk Universitesi Meram Tip Fakultesi Kulak Burun Bogaz Hastaliklari Ana Bilim Dali Ogretim Uyesi Yrd. Doc. Dr. Bahar Keles, yaptigi aciklamada, genelde "soguk alginligi" olarak adlandirilan enfeksiyonlarin, aslinda cesitli viruslerin yol actigi ust solunum yolu enfeksiyonlari oldugunu soyledi.

Keles, soguk alginliginin en sik gorulen belirtilerinin burun tikanikligi, burun akintisi, hapsirma, bogazda yanma hissi ve oksuruk oldugunu, zaman zaman hafif sekilde atesin de belirtiler arasinda yer alabildigini ifade etti.

Usutme korkusu

"Soguk alginligi" olarak bilinen rahatsizliklarin, sanilanin aksine vucudun soguga maruz kalmasindan cok, kisilerin, ozellikle kisin, viruslerin havalandirmayan mekanlar gibi uremeye uygun ortam bulduklari yerlerde uzun sure kalmasindan kaynaklandigini anlatan Keles, sunlari kaydetti:

"Kis aylarinda kisilerin, havalandirmasi yetersiz kapali mekanlarda bulunmalari, soguk alginligi olarak da bilinen ust solunum yolu hastaliklarina neden olan viruslerin bulasmasini kolaylastirmaktadir. Bu ozelliginden dolayi soguk alginligina cogunlukla, okullar, is yerleri gibi, (Kisin usumeyelim) diye dusunulerek havalandirilmayan mekanlarda yakalanilir.

Insanlarimizin en buyuk yanlisi, 'solunum yolu enfeksiyonlari soguk havadan kaynaklaniyormus' gibi dusunulmesidir. Soguk alginliginin bulasmasi ise burun akintisi, aksirik, oksuruk ya da elden ele temasla viruslerin aktarilmasi gibi insandan insana seklinde olmaktadir."


Hava kirliligi hangi hastaliklari korukluyor?

Akciger hastaliklarinin sonbahar ve kisin artmasi surpriz degil. Havalar degismeye, sogumaya basladi mi hastaneler oksurenlerle, atesi cikanlarla, gogsu hirildayanlarla, nefesi tikananlarla dolup tasmaya baslar. Su gunlerde bir gogus hastaliklari kliniginde yatak bulmak icin mutlaka kuvvetli bir torpile ihtiyac oldugunu soyleyeyim, siz anlayin. Cerrahpasa Tip Fakultesi Gogus Hastaliklari Bolumu Ogretim Uyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Kucukusta yazdi.

Bizim hasta sayimizdaki bu mevsimlik artisin pek cok nedeni var, ama iclerinde en onemlisi hava kirliligi.

Hava kirliligi ayni trafik yogunlugu gibi, bir buyuk sehir problemi. Nasil koylerde, kasabalarda, kucuk sehirlerde trafik dert degilse, hava kirliligi de oralarda problem degil.

ESAS DERT KISIN BASLIYOR

Hava kirliliginin asil olumsuzluklari kisin ortaya cikiyor. Cunku, bir kere yazin Istanbul gibi, Ankara gibi buyuk sehirler adeta bosaliyor. Parasi olanlar deniz kenarlarina, otellere motellere pansiyonlara, garibanlar da koylerine, kasabalarina gidiyor. Buralarin havasinin suyunun Istanbul'a hic mi hic benzemedigini soylemeye gerek yok sanirim.

Yazlari, insanlarin zengini de fakiri de zamanlarinin cogunu denizlerde, baglarda, bahcelerde, yaylalarda yani acik ve temiz havada geciriyor.

Havalar sogumaya basladi mi… bavulunu, cantasini toplayan tekrar yollara dusuyor. Cunku, izinler bitiyor, okullar aciliyor. Insanlar sehirlere dolusmaya basliyor.

Fabrikalar tam kapasite faaliyete geciyor, bacalari daha cok tutuyor. Trafik her gecen gun yogunlasiyor. Havalar sogudukca kaloriferler, sobalar yanmaya basliyor.
Ve, soludugumuz hava, sinsi sinsi kirleniyor.

COCUKLAR ICIN TEHLIKE DAHA BUYUK

Cocuklar hava kirliliginden buyuklere gore daha cok etkileniyorlar, cunku akcigerlerimizdeki hava keseciklerinin %80' i dogumdan sonra olusuyor ve gelisme ergenlige kadar da devam ediyor. Bu yuzden, ozellikle hayatin ilk yillarinda maruz kalinan olumsuzluklar akcigerleri daha fazla etkiliyor.

Cocuklar ayrica, eriskinlere gore daha cok nefes alip verdikleri ve fiziksel aktiviteleri daha fazla oldugu icin de hava kirliliginden daha cok zarar goruyorlar. Bir de bunlara cocuklarin zamanlarinin daha cogunu disarida gecirdiklerini de eklemek l�zim.

Hava kirliligi kurbanlari listesinde bebek ve cocuklari yaslilar ile kalp ve akciger hastaligi olanlar takip ediyorlar.

PEK COK KIRLETICI VAR

Kursundan karbon monoksite ozondan kukurt dioksite partikullerden azot oksitlerine pek cok kirletici olabiliyor soludugumuz havada.

Bunlar icinde ozellikle ozonun, azot oksitlerinin ve partikullerin solunum yollarimiz icin ne kadar toksik, yani zararli oldugunu cok iyi biliyoruz.

Hava kirliligi, cocuklarda akciger gelisimini geciktiriyor ve solunum fonksiyonlarinda azalmalara yol aciyor. Ayrica, astim krizlerinin, KOAH ataklarinin, bronsitten zaturreeye kadar cesitli solunum yollari enfeksiyonlarinin, kalp ve akciger hastaliklari nedeniyle hastaneye yatislarin, bu hastaliklara bagli olumlerin ve akciger kanserinin olusumunda hava kirliliginin onemli rolu var.

NELER YAPMALI

Hava kirliliginden olabildigi kadar az etkilenmek icin en azindan kirliliginin ve sisin yogun oldugu saatlerde mumkun ise disari cikmayin. Bunun bebekler, yaslilar ile kalp ve akciger hastalari icin daha da onemli oldugunu unutmayin. Disari cikmaniz kacinilmaz ise fazla efor harcamayin. Agizdan degil, daima burundan nefes alip verin. Evinizin, arabanizin kapi ve pencerelerini siki kapatin. Kapali mekanlarin havasinin temiz olmasina dikkat edin; hava temizleyici aletlerden yararlanin.

Yan etkisiz agri kesici

Buyuk Set Kayaligi’nda (The Great Barrier Reef) yasayan bir cins deniz salyangozunun (coral marmerous – mermer gorunuslu salyangoz) toksininin agri kesici tedavilerinde kullanilabilecegi aciklandi.

Devrim niteliginde olacak bu bulus, Avustralya’nin Queensland Universite’sinde yapilan arastirmalar sonucu bulundu. Bilim adamlari, denizde yasayan koni seklindeki bilimsel adi coral marmeruos olan salyangozlardan alinan toksinlerin yan etkisi olmadan kronik agrilarin dindirilmesinde etkili oldugunu soylediler.

Arastirmaci Dr Jenny Ekberg, toksinin morfin ve lokal anesteziler gibi ilaclarinyerine kullanilabilecegini acikladi.

“ Morfin ve lokal anestezilerin bircok yan etkisi var ve ustelik cok da etkili degiller veya baska sorunlari da beraberinde getirebiliyorlar” diyen Dr Ekberg, “Ama buldugumuz bu yeni toksin, gerilim kapili (voltage-gated) sodyum kanallarini hedef aliyor ve vucuttaki baska kanallari degil sadece bu kanali hedef aldigi icin agrilari herhangi bir yan etki olmadan. dindirebiliyor.” aciklamasini yapti.

Dr Ekberg, ancak bunun eczanelerde bulunmasi icin zamanin daha erken oldugunu belirtti ve su aciklamayi yapti: “Her seyden once, coklu uretim icin bu toksinin sentezinin yapilmasini ogrenmeliyiz. Ayrica bu salyangozlarin bulunduklari yere su an icin gitmek oldukca zor.”

Dr Ekberg, toksinin piyasada bir ilac olarak kullanimindan once bir takim klinik testlerden gecmesi gerektigini ve bunun yillar alacagini belirtti. Ancak gelecekte bir devrim niteliginde olacagindan suphesi olmadigini soyledi.

Toksin, su ana kadar sadece fareler uzerinde denendi.

Antidepresan Ilaclara Dikkat!

Antidepresanlar genclerde intihar dusuncesini artiriyor.

‘Kara kutu’ olarak adlandirilan antidepresan ilaclarinin intihari tetikledigini biliyor muydunuz?

ABD Ilac ve Gida Idaresi (FDA) tarafindan yapilan aciklamaya gore, antidepresan ilaclar genclerde intihar dusuncesini artirma riski tasiyor.

100 bin hasta ve 11 farkli ilacla yapilan arastirmaya gore, Lexaro, Zoloft, Prozac ve Paxil gibi antidepresan ilaclar, 18-25 yas grubunda intihar riskini yukseltiyor.

'Kara kutu' olarak adlandirilan ve temkinli yaklasilmasi gereken bu ilaclar, ozellikle cocuklar ve ergenler icin tehlike olusturuyor.