4 Ağustos 2009 Salı

Bir teğmen daha tutuklandı

bir-temen-daha-tutukland.jpgDeniz Kuvvetleri'nde görevli iki amirale suikast düzenleneceği iddiasıyla ilgili olarak daha önce 5 teğmenin tutuklandığı soruşturmayla ilgili olarak ( namına ) bir teğmen daha gözaltına alındı. Adliyeye çıkartılan teğmen T.A, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Serdar KULAKSIZ / AHT

Gölcük'teki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda gözaltına alındıktan sonra Merkez Komutanlığı'nda tutulan teğmen T.A, buradaki işlemleri tamamlandıktan sonra sabah saatlerinde Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne sevkedildi. Hakim ve savcıların giriş yaptığı kapıdan jandarmaya ait Kocaeli plakalı bir minibüsle içeri alınan T.A, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan tarafından sorguya alındı. Savcılık ve hakimde yaklaşık 9 saat ( vakit, sayaç, zaman ) süreyle ifade veren teğmen, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
TNT kalıpları ile uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği, üst düzey komutanlara suikast iddialarının yer aldığı operasyon kapsamında yürütülen soruşturmada, daha ( elan, henüz ) önce gözaltına alınan teğmenler A.E, S.E.N, F.A, B.D. ile B.M. tutuklanmıştı.




Midesine arı saplandı!

midesine-ar-sapland.jpgUğur USLUBAŞ / BURSA (AHT)

Bursa'da bir hastanın midesine yapışan arı, operasyonla çıkarıldı. Arının yaklaşık 2 ay ( kamer ) midede nasıl kaldığı anlaşılamazken, vakanın tıp tarihne geçtiği ve dünya literatüründe 4. vaka olduğu belirtildi.




İki aydır kusma ve ağrı şikâyetleriyle yaşayan C.H. adlı hastanın Özel Bursa Doruk Hastanesi'ne başvurması, örneğine çok az rastlanan bir vakayı ortaya çıkardı. Hastaya endoskopi uygulayan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Nejat Gülgör, hastasının midesinden arı olduğunu görünce gözlerine inanamadı. Doktor Gülgör, mideye yapışılı arıyı çıkardı.

Mide rahatsızlığı ve kusma şikâyetleri nedeniyle kendilerine başvuran C.H. isimli hastanın, midesine endoskopik inceleme yaptıklarını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Nejat Gülgör, hastasının midesinde, midenin çıkış kısmına yakın bir bölümde, sabit bir şekilde gördükleri arı karşısında çok şaşırdıklarını ve endoskopik ( iç görümlü ) yolla çıkardıklarını ifade etti. Meslek yaşamında böyle bir olayla daha önce hiç karşılaşmadığını belirten ( tamlayan ) Gülgör, tıp literatür sitesi "pubmed"den yaptıkları araştırma sonrasında, daha önce dünyada bildirilmiş toplam 4 vakaya rastladıklarını açıkladı.

KUSMA ŞİKAYETLERİ ANINDA KESİLDİ
Arıyı çıkardıktan sonra hatanın kusma şikâyetlerinin tamamen düzeldiğini söyleyen Op. Dr. Nejat Gülgör, "İşin ilginç yönü arının gerçekten 2 ay süre ile orada kalması pek mümkün değil. Kuvvetli mide asidi karşısında, protein yapısında olan arının sindirilmesi gerekirdi. Veteriner arkadaşlara da danıştık. onlar da çok şaşırdı" dedi.

Gülgör, arı iğnelerinin, çentikli olması nedeniyle, arı soktuktan sonra, iğnenin kolay çıkmadığını, muhtemelen arının mideyi sokması sonucu, iğnesi saplandığı için burada hareketsiz biçimde kalıp vücuttan atılamadığını söyledi. Arı sokmalarına normalde sık olarak rastlanıldığını ve alerjisi olmayan kişilerde bir tehlike oluşturmadığını, fakat alerjisi olan kişilerde ölüme dahi sebebiyet verebileceğini belirten Gülgör, "Eğer arı hastanın boğazına saplansaydı, gelişen ödeme bağlı, nefes alamama sonucu ölüm olabilirdi" şeklinde konuştu.

Arının cildi sokması durumunda da, arının tutup çekilmesi şeklinde değil, kredi kartı gibi künt bir cisimle kazınmasının önerildiğini belirten Gülgör, "Suyla ve tahriş edici olmayan sabunlarla yıkanarak, buz tedavisi uygulamalıdır. Yara yerine karbonat veya amonyak sürülerek alerji ve steroid kremleri faydalı olacaktır. Boğazın içinden arı sokulması durumunda, doktora gidene kadar ( derecede, dek, genişliğinde ) sirke ile sık sık gargara yapılmadır" dedi.

Otoyol gişesinde feci ölüm

otoyol-giesinde-feci-lm.jpgNEŞET DİŞKAYA / İZMİR (AHT)

İzmir'deki bir alışveriş merkezinde birim şefi olarak ( namına ) görev yapan Ali Sünger'in, Çeşme'ye giderken otoban gişesinden geçtikten sonra unuttuğu fişi almak istemesi canına mal ( emtia, esrar, dünyalık ) oldu. Yol kenarında park ettiği otomobilinden inip gişeler arasından geçerek cihazdan fişini almak isteyen Sünger'e, otomatik geçiş sistemini kullanıp gişelerden geçen başka bir ( tek, eş, yalnız ) otomobil ( makine ) çarptı. Yaklaşık 3 metre havaya fırlayan Sünger, düştüğü yerde yaşamını yitirdi. Kazanın, gişelerdeki güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri izleyenleri şok etti.

KARE KARE KAZA ANI! FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN


Kaza, bugün (salı) saat 11.00 sıralarında, İzmir Çeşme Otobanı'nın Narlıdere İlçesi'ndeki Şehitlik Gişeleri'nde meydana geldi. Gaziemir ilçesi'ndeki bir alışveriş merkezinde (Metro) bulunan nalburiye kısmının şefi Ali Sünger (32), eşi Gülay, yeni doğan bebeği Mehmet Gülay ve yakınları Sedef ve Sevda Şener'i yanına alarak otomobiliyle Çeşme ilçesinde denize girmek için yola çıktı. Dokuz yıl sonra dünyaya gelen bebeğine kavuşmanın sevincini yaşayan Sünger, otoyolu kullanmak ( içmek, istimal etmek, değerlendirmek ) istedi. Giderken otomatik geçiş sisteminin bulunduğu gişeden geçen Sünger, fiş almadan geçtiğini farketti. Otomobili hemen yolun sağına parkeden Sünger, unuttuğu fişini almak için gişelere doğru yöneldi. Cihazların otomobil olmadan fiş vermediğini bilmeyen Sünger, birkaç denemede bulundu.

YANLIŞ YERİ KONTROL ETTİ

Bir türlü fişini alamayan Sünger, başka bir gişeye doğru ilerlerken, İzmir'den gelip otobana giriş yapan otomobilleri kontrol etti. Ancak, fiş almak için yöneldiği gişenin, Çeşme'den gelip çıkış yapan otomobillerin güzergahı olduğunu farketmeyen Sünger'e, otomatik geçiş sistemini kullanarak otobandan çıkan Ş.Ç.'nin (43) (Şenol Çallak) kullandığı 35 EFL 53 plakalı otomobil çarptı.

HAVAYA FIRLADI

Çarpmanın etkisiyle Sünger, yaklaşık 3 metre havaya fırlarken, sigorta eksperi S.Ç., otomobilini güçlükle durdurdu. Beton zemine düşen Sünger, ileride ( ötede, gitgide ) kendisini bekleyen eşi ve bebeğinin gözleri önünde olay yerinde yaşamını yitirdi. Sünger'in şok geçiren eşi, yakınları tarafından güçlükle teskin edildi. Olay yerine gelen ( mevrut ) polis, otomobil sürücüsü Ş.Ç.'yi gözaltına alırken, kazayla ilgili soruşturma başlattı.

SON GÖRÜNTÜSÜ KAMERALARDA

Fiş almasa bile aynı ücret olan 1.75 TL'yi ödeyecek olan Sünger'in, hiç uğruna yaşamını yitirdiği kaza, gişelerdeki güvenlik kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi. Sünger'in, gişeler arasında dolaşması, otomobilin hızla gelip çarpması ve havaya fırlatmasıın yer ( mekân, vaziyet, arsa ) aldığı görüntüler, izleyenleri şok etti.

Otoyol gişesinde  feci ölüm

2010 sonunda kesintisiz metro ulaşımı

2010-sonunda-kesintisiz-metro-ulam.jpgŞişhane ile Hacıosman yerin 31 metre altından metro tünelleri ile birleşti. Tünelin birleşmesi için son ( uç, hitam, olanca ) hamleyi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Başkan Topbaş iş makinasını kullanarak yaptı. Topbaş, Şişhane-Atatürk Oto Sanayi Metrosu'nun 2010 yılı sonunda Hacıosman'a uzayacağını belirterek, "Metroyla Hacıosman'dan Şişhane'ye 27 dakikada gidilebileceğiz" dedi.

Ercan SARIKAYA / AHT

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Darüşşafaka ile Hacıosman Mahallesi arasındaki bin 348 metrelik son tünel kazısını yaparak tünelleri birleştirdi. Tarabya kavşağında yerin 31 metre altına inen Başkan Kadir Topbaş, iş makinesini kullanarak Şişhane-Hacıosman Metro Hattı'nın son kazısını yaptı. Darüşşafaka Hacıosman tünellerinin binleşmesi ile Şişhane-Taksim hattı yeraltından Hacıosman'a kadar uzadı.

2010'DA ÇALIŞMAYA BAŞLAYACAK

Hacıosman-Atatürk Oto Sanayi hattı arasında 2010 yılının Temmuz ayında test sürüşlerinin başlayacağını ve hattın 2010 yılı sonunda hizmete gireceğini açıklayan Başkan Topbaş, "Sizleri 2010 Temmuz'unda test sürüşü yapmaya davet ediyorum. 2010 sonlarına doğru da buradan bindiğimiz zaman 12 dakikada 4. Levent'e, 24 dakikada Taksim'e, 27 dakikada Şişhane'ye gidilebilecek. Şişhane-Yenikapı hattı tamamlandığında ise yine Hacıosman'dan 32 dakikada Yenikapı'ya, 49 dakikada Kadıköy'e ve 63 dakikada Atatürk Havalimanı'na gidebileceğiz" diye konuştu.

ARACINI PARK ET METROYLA DEVAM ET

Bu hattaki son metro kazısıyla tarihi bir olaya tanıklık ettiklerini vurgulayan Kadir Topbaş, şöyle konuştu; "Yüzyıllar sonra bizler burada olmayacağız ama burasını binlerce insan kullanacak. Bu hat daha sonra Sarıyer Çayırbaşı'na devam edecek. Hacıosman Metro İstasyonu'nun yanında 420 araçlık otoparkımız ve transfer merkezimiz olacak. Buraya gelen vatandaşlar araçlarını bırakarak metroya binebilecek. Yüzeyde birçok çalışma yaptık ve zaman zaman İstanbullular'ı rahatsız ettik. Yoğun çalışma tempomuza gösterdikleri hassasiyete çok teşekkür ediyorum. Ama bizim en ağrılıklı çalışmalarımız yerin altında devam eden metro çalışmaları. Yerin altında binlerce insan 24 saat boyunca bu kentin ulaşım sorununu çözmek için çalışıyor. Bu metro hatları tamamlanınca binlerce insan hızlı, konforlu ve güvenli ulaşım imkanına kavuşacak."

KESİNTİSİZ SEFERLER BAŞLAYACAK

Daha önce Şişhane-Taksim ile 4. Levent Atatürk Sanayi Sitesi hatlarını aktarmalı olarak hizmete açtıklarını hatırlatan Kadir Topbaş, bunun daha önce yapılan metro hatlarındaki elektronik sistemlerin yenilenme çalışmalarından kaynaklandığını ve yıl sonundan itibaren bu hatta kesintisiz seferlerin başlayacağını kaydetti. Gelişmiş bir elektronik sistem kullanarak metronun vagon aralıklarını 70-80 saniyeye kadar indirdiklerini ifade eden Topbaş, "Ancak daha önce yapılan hat 4,5 dakika aralığıyla çalıştığı için entegrasyonda sıkıntı yaşanıyor. İnşallah bu yıl sonundan itibaren 600 bin yolcuyu Şişhane'den Atatürk Sanayi Sitesi'ne kadar sabah 06.00 ile gece 21 saatleri kesintisiz seferlerle taşımayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu.

STAD BİTMEDEN METRO GİDECEK

Bu yılsonuna doğru Seyrantepe triyaj alanımıza doğru olan test sürüşlerimiz de başlayacak. Oradan Galatasaray'ın yeni stadının altına 1620 metrelik üç tünel yaparak metroyu Seyrantepe'ye getiriyoruz. İstasyonunu bu yılın sonuna doğru hizmete sokacağız. Şu anda Levent'te peronlardan bir tanesi vagon depolama alanı gibi kullanılıyor. Bu hat açılınca o sıkıntı da ortadan kalkacak. İstanbullulara da buradan bu müjdeyi veriyorum. İstanbul için hayırlı olsun. Ancak ulaşım adına daha yolun çok başındayız. Çok işimiz var. Şu anda 51,5 kilometre inşaatı yer altında devam ediyor. Burada bir şeye özellikle dikkat çekmek istiyorum. 6 Aralık 1994'te bu hat üzerindeki Taksim-4.Levent arasında ilk tünel bağlantısı işlemi yapılmıştı. Yüzde 80'ini Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın döneminde yaptığı o hatta 8 kilometreydi, bizde o hattın devamı olarak 8 kilometre daha yaptık. Yani önceki birkaç dönemde yapılan metro 8 kilometreydi. Buz kendi dönemimizde 8 kilometreyi bitirdik."

VİNÇLE İNDİ

Yerin yaklaşık 31 metre altında Hacıosman istasyonu içinde gerçekleştirilen tünel birleşme törende, tünele özel bir vinç ile inen ( nazil ) Topbaş, basın mensupları ile birlikte tünel birleşme noktasına kadar 310 metre yürüdü. Her iki yönde sürdürülen ve yaklaşık 20 dakika süren çalışmanın sonunda tünelin iki ucu birleştirildi.Topbaş, her iki yönde çalışmayı yürüten işçilerle ve basın mensuplarıyla hatıra fotoğrafı çektirdi. Topbaş'a 1994 yılında çekilen bir fotoğraf hediye edildi.

6 İSTASYON YER ALIYOR

Başlangıçta yaklaşık 8,5 kilometre olarak inşa edilen Taksim ? 4. Levent Metrosu, kuzeyden Hacıosman'a, güneyden de Şişhane'ye kadar toplam 18 kilometrelik bir sistem olacak. Yenikapı'ya kadar gidildiğinde ise Marmaray'ın da tamamlanmasıyla ulaşımda ciddi bir rahatlama ve entegrasyon sağlanacak.

4. Levent?Hacıosman arasında 5'i ana ( velinimet, anne, temel ) hat, 1'i de Seyrantepe Stadyum bağlantısı olmak üzere Sanayi, İTÜ-Ayazağa, Atatürk Oto Sanayi, Darüşşafaka, Hacıosman ve Seyrantepe istasyonlarından oluşacak.

4. Levent?Hacıosman metro hattının toplam maliyeti Seyrantepe istasyon bağlantısı ve triyaj alanı dahil 487,3 milyon euro, Atatürk Oto Sanayi-Hacıosman arası ise 316,3 milyon euroya mal olacak.

Seyrantepe istasyonunda Eylül 2009, Darüşşafaka istasyonunda Kasım 2009, Darüşşafaka-Hacıosman arasında da Temmuz 2010'da başlanması hedeflenen test sürüşlerinden yaklaşık 4 ay sonra ise yolcu taşınması planlanıyor.

Taksim-4. Levent arasında 9 yıldan beri 32 vagonla hizmet verilen metro hattında, Yenikapı?Hacıosman arasında hizmete girmek üzere 92 vagonun daha alımı için ihale yapıldı ve ilk vagonlar 2008 yılı Eylül ayında teslim alındı.

İhale kapsamında bugüne kadar 44 vagon İstanbul'a gelirken, geriye kalanı yıl sonuna kadar tamamlanacak ve böylece toplam vagon sayısı 124'e çıkacak.

HSYK'dan açıklama

hsykdan-aklama.jpgHSYK Başkanvekili Kadir Özbek ve yüksek yargıdan seçilmiş 9 üyesi tarafından yapılan açıklamada, kurulun devam ( kesilmeme, bitmeme, ek ) eden davayla (Ergenekon) ilgili ( ilişkin, alakadar, ait ) ''yargı bağımsızlığının korunması amacıyla azami ( maksimal, maksimum ) hassasiyeti gösterdiği'' belirtilerek, ''Bir kısım basında haksız bir şekilde yer aldığı gibi, HSYK'nın davaya bakan ( icra vekili, nazır, vekil ) mahkemenin başkan ve üyeleriyle ilgili herhangi bir ( yek, benzer, ancak ) düşünce, öneri ve tasarrufu başından beri olmamıştır'' denildi.

Açıklamada, HSYK'nın yargıdan gelen üyelerinin, (yaz kararnamesine ilişkin) süreçte ''Görev, yetki ( salahiyet, mezuniyet ) ve sorumluluklarının bilincinde, yasaların emrettiği sınırlar ve gizlilik çerçevesinde hareket ettiği'' ifade edildi.

AA

Atalay 'Kürt açılımı'nı anlatacak

atalay-krt-almn-anlatacak.jpgİçişleri Bakanı Beşir Atalay, "demokratik açılımlar" konusunda ( dair ) İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan çalışmalar ile ilgili, bakanlığın konferans ( konuşma ) salonunda bugün saat 12.30'da bir ( ancak, yalnız, müşterek ) basın toplantısı düzenleyecek.

İHA

"Sınır açılmadan maça gitmem"

snr-almadan-maa-gitmem.jpgErmenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, sınır açılmadığı sürece, Türkiye'nin 2010 Dünya Kupası Eleme Grubu'nda Ermenistan ile yapacağı maçı izlemeye gitmeyeceğini açıkladı.

Serj Sarkisyan, Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadiç ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, ''Türkiye'yi, eğer sınırlar açılırsa veya Ermenistan'a karşı ablukaya son verilmesinin eşiğine gelirsek ziyaret ( görüşme ) edeceğim'' dedi.

Sarkisyan, ''Ermenistan Cumhurbaşkanı'nın ziyareti nedeniyle koşulları yaratmak için Türk meslektaşlarımızdan yakında yapıcı adımlar görmeyi umut ediyoruz'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sarkisyan'ın daveti üzerine Türkiye-Ermenistan Dünya Kupası Eleme Grubu ilk ( evvel, ön ) maçını izlemek için Ermenistan'ın başkenti Erivan'a gitmişti.

AA

"Sınır açılmadan maça gitmem"

snr-almadan-maa-gitmem.jpgErmenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, sınır açılmadığı sürece, Türkiye'nin 2010 Dünya Kupası Eleme Grubu'nda Ermenistan ile yapacağı maçı izlemeye gitmeyeceğini açıkladı.

Serj Sarkisyan, Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadiç ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, ''Türkiye'yi, eğer sınırlar açılırsa veya ( yahut ) Ermenistan'a karşı ablukaya son verilmesinin eşiğine gelirsek ziyaret ( görüşme ) edeceğim'' dedi.

Sarkisyan, ''Ermenistan Cumhurbaşkanı'nın ziyareti nedeniyle ( yüz, haysiyetiyle, hasebiyle ) koşulları yaratmak için Türk meslektaşlarımızdan yakında yapıcı adımlar görmeyi umut ediyoruz'' diye ( niteleyerek, diyerek, sanarak ) konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sarkisyan'ın daveti üzerine Türkiye-Ermenistan Dünya Kupası Eleme Grubu ilk maçını izlemek için Ermenistan'ın başkenti Erivan'a gitmişti.

AA

Çoban öldü, sürü telef oldu

oban-ld-sr-telef-oldu.jpgOrkun ÇİZMELİ / ERZURUM (AHT)

Erzurum-Pasinler Karayolu'nda saat 20.30 sıralarında Kars'tan Ankara'ya giden Yener Topçu yönetimindeki 34 KAF 03 plakalı bir yolcu otobüsü, aydınlatma sisteminin olmadığı Maksut Efendi Mahallesi Mevkii'nde yolun karşısına geçen koyun sürüsüne çarptı. Kazada, sürü çobanı 47 yaşındaki Tahir Yazıcı olay yerinde ( mesabesinde, şık, münasip ) feci şekilde can verirken, 25 koyun da telef oldu.

Kazanın hemen ardından otobüs şoförü Yener Topçu gözaltına alınırken, otobüste bulunan yolcular, yolun aşırı karanlık olması nedeniyle, şoförün sürüyü son anda fark ettiğini ancak kazaya engel olamadığını öne sürdü. Yolcular, çobanın ise bir anlık tereddüt yaşadığını ve bunun faturasını canıyla ödediğini söyledi. Kaza nedeniyle Erzurum-Pasinler Karayolu, yaklaşık yarım saat süreyle trafiğe kapatılırken, yaşamını yitiren çoban Tahir Yazıcı'nın cesedi ise Aziziye Araştırma Hastanesi'nin Morgu'na kaldırıldı.

Atalay 'Kürt açılımı'nı anlatacak

atalay-krt-almn-anlatacak.jpgİçişleri Bakanı Beşir Atalay, "demokratik açılımlar" konusunda ( dair ) İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan çalışmalar ile ilgili, bakanlığın konferans salonunda yarın saat ( sayaç, zaman, vakit ) 12.30'da bir ( ancak, vahit, yalnız ) basın toplantısı düzenleyecek.

İHA

"Sınır açılmadan maça gitmem"

snr-almadan-maa-gitmem.jpgErmenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, sınır açılmadığı sürece, Türkiye'nin 2010 Dünya Kupası Eleme Grubu'nda Ermenistan ile yapacağı maçı izlemeye gitmeyeceğini açıkladı.

Serj Sarkisyan, Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadiç ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, ''Türkiye'yi, eğer sınırlar açılırsa veya Ermenistan'a karşı ablukaya son verilmesinin eşiğine gelirsek ziyaret edeceğim'' dedi.

Sarkisyan, ''Ermenistan Cumhurbaşkanı'nın ziyareti nedeniyle ( dolayısıyla, yüz, sebebiyle ) koşulları yaratmak için Türk meslektaşlarımızdan yakında yapıcı adımlar görmeyi umut ediyoruz'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sarkisyan'ın daveti üzerine Türkiye-Ermenistan Dünya Kupası Eleme Grubu ilk maçını izlemek için Ermenistan'ın başkenti Erivan'a gitmişti.

AA

Akdeniz'de orta şiddetli deprem

akdenizde-orta-iddetli-deprem.jpgBoğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, saat 20.38'de meydana gelen ( mevrut ) ve merkez üssü Akdeniz olan ( vaki, kâin, hasıl ) depremin şiddeti 4.5 olarak ( namına ) ölçüldü.

AA

Irak'ta bombalı saldırı

irakta-bombal-saldr.jpgIrak polisi, kentin batısında Yeni Bağdat semtinde bir ( aynı, eş, birleşik ) motosiklete yerleştirilen bombanın patlaması sonucu 13 kişinin de ( dahi, bile ) yaralandığını açıkladı.

Motosikletin, popüler bir ( tek, benzer, aynı ) sinema ve marketin yakınında park ( otopark ) halinde olduğu kaydedildi.


AA

Üzerine 72 ekran televizyon düştü

zerine-72-ekran-televizyon-dt.jpgAlınan bilgiye göre, Dilek Kıcık (26), 9 aylık kızı Beyza'yı diğer çocukları Gülbahar (5) ve Emre'ye (3) emanet ederek, Gaybiefendi Mahallesi Gümüş Sokak'taki evinden ayrıldı.

Bebeği mindere yatırıp oyun oynamaya başlayan çocuklardan Emre Kıcık'ın üzerine çıkmaya çalıştığı 72 ekran televizyon, sehpadan kayarak bebeğin üzerine düştü. Daha sonra pencereyi açan iki kardeş, komşularından yardım istedi. Komşuların durumu bildirmesinin ardından olay yerine ( alegori, adına, namına ) gelen ( mevrut ) 112 Acil Servis ekipleri, Beyza'yı ambulansla Kütahya Devlet Hastanesine kaldırdı. Bebeğin olaydan yara almadan kurtulduğu belirtildi.

Olay sırasında baba Mustafa Kıcık'ın (28) ise iş yerinde olduğu belirtildi.

AA

Van'da akıl almaz ihmal

vanda-akl-almaz-ihmal.jpgVan'ın Özalp ilçesinde, ''rahat uyusun'' düşüncesiyle yüzü örtülen bebek, oksijensiz kalarak yaşamını yitirdi. Alınan bilgiye göre, ilçeye bağlı Boyaldı köyünde yaşayan Z.Ü, 1 yaşındaki çocuğu D.Ü'yü uyuttuktan sonra, rahatsız olmaması için yüzünü eşarpla örttü.

Bebeğin uzun süre uyanmaması üzerine odaya giren Z.Ü, örtüyü kaldırdıktan sonra ( bilahare, ileri, ahir ) çocuğunun yaşamını yitirdiğini fark etti. Yapılan otopside, bebeğin oksijensizlik sonucu yaşamını yitirdiği belirlendi.

Alper Görmüş yazdı

alper-grm-yazd.jpgYıldıray Oğur’un pazar günkü yazısının giriş paragrafı şöyleydi:

“Derin devletin sorgulandığı, sistemin pisliklerinin teşhir edildiği bir haberle karşılaştığınızda bir gözünüz Hürriyet gazetesinde olsun. Devlet az sonra oradan bildirecek çünkü. Zor durumda kalan, köşeye sıkışan paşa, emniyetçi, Ergenekoncu, JİTEM’ci az sonra ilk kez Saygı Öztürk’e konuşacak. Yakın tarihimiz bunun örnekleriyle dolu.”

Yıldıray, ardından uzun ve dolu dolu bir liste sunuyordu ki, hakikaten evlere şenlik...

Bana gelince; ben Hürriyet’in bu “şeffaf” tavrından gayet memnunum. Konuşan belli, konuşturan belli; her şey apaçık, gözümüzün önünde... Oysa eskiden (bilhassa 1998-2002 arasında) “istihbarat kaynakları” diye bir kaynak ( hazine, bulak, pınar ) vardı. Bu belirsiz kaynaklar ülkedeki en kritik cinayetler ve toplu cinayetler sırasında devreye girer (tabii Hürriyet aracılığıyla), kamuoyuna dezenformasyon pompalarlardı.

2000-2002 arasında medyakronik.com’da, Hürriyet’e tartışmasız “en çok aldatılan gazete” unvanını getiren dezenformasyonlardan en ( genişlik, işaret, arz ) önemlilerinin bir çetelesini tutmuştum. Fakat şimdi bu liste çok daha anlamlı görünüyor. Bana öyle geliyor ki, Hürriyet’çiler bu kaynakları alt alta sıralasalar, sonra da oluşan listenin karşısına geçip baksalar, ortaya “organize bir iş” çıkacaktır. Hürriyet’çilerin –böyle bir çaba içine girerlerse tabii- ortaya çıkacak listeyle bugün Ergenekon davasından âşina olduğumuz zevatın bir bölümüyle karşılaşmaya da hazırlıklı olmaları gerekiyor...

Bugün size 1998-2002 arasında yaşanan en büyük iki cezaevi operasyonunda (Ulucanlar ve Hayata Dönüş) Hürriyet üzerinden devreye giren “kaynaklar”ın marifetlerini özetleyeceğim. Cuma günü ise iki büyük siyasi cinayette (Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu) “istihbarat kaynakları”nın Hürriyet sayfalarındaki muhteşem gösterisini izleyeceğiz.

“Ulucanlar” ve “Hayata Dönüş...”

26 Eylül 1999’da jandarma Ankara’daki Ulucanlar cezaevinde büyük bir operasyon gerçekleştirdi. Gerekçe, içerde çok sayıda silah olduğu ve mahkûmların büyük bir isyana hazırlandığıydı. Kanlı operasyon on mahkûmun ölümüyle sonuçlandı. Fakat ortada açıklanmaya muhtaç bir durum vardı: Mahkûmlar sözü edilen silahlardan hiçbirini kullanmamıştı. Jandarmadan tek bir kişinin bile yaralanmaması da operasyona karar veren güçler açısından ilave bir meşruiyet güçlüğü yaratıyordu. (Operasyonu eleştiren köşe yazılarından en sertlerinden birini Can Dündar kaleme almıştı. O sırada Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun’du.)

Operasyonu izleyen iki gün boyunca ortaya sürülen iddialar hükümet ve devlet yetkililerini çok zor bir durumda bırakmıştı. “Büyük direniş olacak” iddiaları boşa çıkmış, buna rağmen Ulucanlar’da herkesi rahatsız eden büyük bir şiddet uygulanmıştı. Hürriyet’in haberi işte tam o günlerde çıkageldi...

Gazete, 28 Eylül 1999 günü, yani baskından iki gün sonra “BEŞ DAKİKA ÖNCE” manşetiyle çıktı. Birinci sayfanın neredeyse yarısını kaplayan bir fotoğrafın eşlik ettiği haberin spotu, fotoğrafı da açıklıyordu:

“Ankara Kapalı Cezaevi’ndeki teröristler, kanlı isyanı başlatmadan 5 dakika önce ellerinde sopalarla hatıra fotoğrafı çektirdiler.”

Hürriyet’in kaynağı ve Hürriyet şunu demiş oluyordu böylece: Bakmayın siz jandarmanın ölçüsüz ve gereksiz bir şiddet uyguladığı iddialarına... İçerdekiler savaşmaya hazırmış.

Gerçek ertesi gün ortaya çıktı: O fotoğraf Ulucanlar Cezaevi’nde beş dakika önce değil, başka bir cezaevinde tam beş yıl önce çekilmişti.

Ertuğrul Özkök, bir hafta sonra kaynaklarının kendilerini aldattığını kabul etti.

Bu kaynak kimdi? Biz bilmiyoruz ama Hürriyet’çiler biliyor.

37 kişinin hayatını kaybettiği Aralık 2000’deki “Hayata Dönüş” operasyonu ise bütün basının kullanıldığı bir dezenformasyon fırtınası şeklinde cereyan etti. Fakat burada da lokmanın en güzeli Hürriyet’e (ve onunla birlikte “iki büyükler”i oluşturan Sabah’a) sunulmuştu.

Hayata Dönüş operasyonu da, tıpkı Ulucanlar gibi kamuoyunu psikolojik açıdan hazırlamaksızın (yani medyasız) yürütülemeyecek bir operasyondu. Bu yapıldı, fakat daha da fazlası operasyon sırasında yapıldı.

Gelelim, dezenformasyon lokmasının en güzeline: Radikal ve Yeni Binyıl’ın, “mahkûmların lav silahıyla yakıldığı” iddialarını dile getirdiği günlerde, Hürriyet ve Sabah “vahşete tanıklık eden asker”in “liderler militanların üzerine benzini döküyor, sonra da kibriti çakıyorlardı, gözlerimle gördüm” sözlerinin alıntılandığı manşetlerle çıktı. Her iki gazete de haberlerinin “özel” olduğunu iddia ediyordu. Oysa konuşan asker kelimesi kelimesine aynı şeyleri söylüyordu.

Belli ki sözü edilen askerle gazeteciler arasında bir “konuşma” yoktu, bir metin iki gazeteye birden “iletilmiş”, onlar da bu zokayı gönüllü olarak yutmuştu. O günlerde kamuoyu üzerinde en büyük psikolojik etkiyi iki ( dü ) büyük gazetenin manşetlerine yerleş(tiril)en bu haber yapmıştı.

Yukarıda da dediğim gibi, cuma günü Hürriyet’in iki büyük cinayetle ilgili olarak yuttuğu zokaları ele alacak, sonra da gazeteye bir çağrıda bulunacağım.

ALPER GÖRMÜŞ / TARAF

HSYK'dan açıklama

hsykdan-aklama.jpgHSYK Başkanvekili Kadir Özbek ve yüksek yargıdan seçilmiş 9 üyesi tarafından yapılan açıklamada, kurulun devam ( ek, bitmeme, parça ) eden davayla (Ergenekon) ilgili ''yargı bağımsızlığının korunması amacıyla azami hassasiyeti gösterdiği'' belirtilerek, ''Bir kısım basında haksız bir şekilde yer ( makam, arsa, mevki ) aldığı gibi, HSYK'nın davaya bakan mahkemenin başkan ve üyeleriyle ilgili herhangi bir düşünce, öneri ve tasarrufu başından beri olmamıştır'' denildi.

Açıklamada, HSYK'nın yargıdan gelen ( mevrut ) üyelerinin, (yaz kararnamesine ilişkin) süreçte ''Görev, yetki ( mezuniyet, salahiyet ) ve sorumluluklarının bilincinde, yasaların emrettiği sınırlar ve gizlilik çerçevesinde hareket ettiği'' ifade edildi.

AA

Yamaç paraşütü keyfi

yama-parat-keyfi.jpg

Kaş'ta yaklaşık on yıldır iki işletmenin verdiği hizmetle yapılan yamaç paraşütü, alternatif turizm ve sportif heyecan ( coşku, dinamit ) arayanların ilgi odağı haline geldi. Kaş'ın 650 metre yüksekliğindeki Kırdavlı Tepesi'nden atlayışlarla yapılan yamaç paraşütü, ancak usta paraşütçülerin verdiği eğitimin ardından yapılabiliyor.

Usta paraşütçülerle birlikte uçuş denemeleri yapan tatilciler, yeterli ( ehliyetli, kifayetli, yerinde ) olduklarına karar verilmesi halinde atlayışı gerçekleştiriyor.

Akdeniz'in müthiş manzarası eşliğinde yapılan yamaç paraşütüne yerli ve yabancı turistlerin ilgisi giderek artarken, yılda 1800-2 bin kişinin yamaç paraşütü uçuşu yaptığı kaydedildi. Her uçuş için 90-100 euro arası ücret ödeyen paraşütçülerin sayısının gelecek yıllarda artması bekleniyor.

Usta uçuş pilotu Hüseyin Venske, Kaş'ın uçuş için harika ( kusursuz, eksiksiz, mükemmel ) bir yer olduğunu belirterek, ''Kaş'a herkesi uçmak için bekliyoruz'' dedi.

İlk kez yamaç paraşütü yapan Sibel Küçükinsel de ''Yamaç paraşütü hayatımda yaptığım en ( işaret, genişlik, arz ) güzel şeydi. Herkese tavsiye ederim'' diye konuştu.

Kaş'ta tatil yapan İngiliz Sebastian Winkler ise uçuşunun çok güzel geçtiğini belirterek, ''Aşağıdaki manzarayı anlatmak için sözcükler yetmez. Yine geleceğim'' dedi.

AA

Kombine kahve makinesi Magilux

kombine-kahve-makinesi-magilux.jpg

HABERTURK.COM EKONOMİ SERVİSİ

Bu çok amaçlı makine mutfakta kahve ( kahvehane, kıraathane ) zevkinize göre bir sürü cihaz bulundurmaktan sizi kurtarıyor. Kahve keyfinizin mevcut yerinizi kısıtlamasına izin vermeyen bu seksi tasarım şık bir parlak siyah gövdeye ve gümüş kaplama ( istila, şümul ) detaylara sahip.

Basit bir hareketle onu espresso makinesinden filtre ( süzek, süzgeç ) kahve cihazına dönüştürebiliyorsunuz. Tasarımcı Vincent Palicki piyasadaki üreticilerin genelde espresso ve filtre kahve sevenleri düşünmesini cappucinoyu ihmal etmesini göz önünde bulundurarark makinenin fonksiyonlarına cappucino yapmayı da ( bile, dahi ) eklemiş.

Makineyi kullanmak için 2 şeye ihtiyacınıuz var:

1- Ne içeceğinize karar ( yöntemlilik, düzenlilik, değişmeyen ) vermek

2- Üst gövdeyi tercihinize uygun pozisyona gelecek şekilde çevirmek.

 

Selin Kunt Tütüncü'nün haberi

LG kârını 13.8 oranında arttırdı

lg-krn-138-orannda-arttrd.jpg

Merkezi Güney Kore'de bulunan LG Electronics, ikinci üç aylık sonuçlarını açıkladı. LG'den yapılan yazılı açıklamada, 2009'un ikinci çeyreğinde LG'nin, hem ana şirket hem de küresel bazda satışlarda ve faaliyet karında rekor sağladığı ifade belirtildi.

Açıklamada, LG'nin deniz aşırı tüm iştirakleri dahil ( karışma ) küresel satışlarının önceki yıla göre yüzde 13,8 oranında artarak 11,229 milyar dolar olarak gerçekleştiği, faaliyet karının da ikinci çeyrekte yüzde 1,1 artışla 878 milyon dolara yükseldiği kaydedildi.

LG'nin satışları ve karının artışında en önemli rolü LCD TV'ler ve cep telefonlarının başarısının oynadığı ifade edilen açıklamada, bu dönemde, ev eğlence sistemlerinin satışındaki artışın yüzde 19,3'ü, cep ( çökertme ) telefonunun yer aldığı mobil iletişim ürünlerindeki artışın ise 25,8'i bulduğu belirtildi.

AA

Cep telefonuyla konuşurken yaralandı

cep-telefonuyla-konuurken-yaraland.jpg

Samsun'da cep telefonuyla konuştuğu sırada, yük treninin çarptığı kişi hafif şekilde yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Samsun'dan Tekkeköy ilçesine giden İbrahim Gülyas ve Muzaffer Kurnaz'ın kullandığı 44752 sefer ( kere, defa, kez ) sayılı yük treni, Kılıçdede Mahallesi'nde hemzemin geçitten geçen Serkan Altun'a (19) çarptı.

Çevredekiler tarafından Samsun Gazi Devlet Hastanesine kaldırılan Altun, burada yapılan tedavisinin ardında taburcu edildi.

Trenin geldiğini görmediğini belirten ( tamlayan ) Altun, ''Bakkala bir şeyler almaya gidiyordum. Bu sırada cep telefonum çaldı. Görüşme sırasında fark ( nüans, başkalık, üstelik ) etmediğim tren bana çarptı. Hafif sıyrıkla atlattım. Buna da şükür, Allah korudu'' dedi.

AA


Bir Vosvos'a kaç kişi sığar?

bir-vosvosa-ka-kii-sar.jpg"Tamam mı? Devam mı?" Guinness Rekor Denemesi'nde 1973 model sarı Vosvos'a 4 dakikada tam 35 kişi sığdı.

18. Beyoğlu Noteri huzurundagerçekleşen,  "Bir Vosvos'a kaç kişi sığar?" rekor denemesinde 1973 model ( paradigma, benzer, sistem ) sarı Vosvos'a 4 dakikada tam 35 kişi sığdı.

Üstü açık 1973 model sarı bir Volkswagen ile gerçekleştirilen denemede renkli görüntüler ortaya çıktı. Kalabalık bir seyirci grubu tarafından izlenen rekor denemesinde bulunan Kraft Foods Patos Pazarlama Müdürü Deniz Güloğlu "Patos markasıyla her zaman ( dakika, mevsim, devir ) ilkleri gerçekleştirmeyi hedefliyoruz, Türkiye'de ilk ( evvel, ön ) defa uygulanan 'Tamam mı? Devam mı? Kampanyası dahilinde yaptığımız etkinlikler ile de fark yaratmayı amaçlıyoruz" dedi.

 

 

 

 

3G rekabeti mobil internette yoğunlaşacak

3g-rekabeti-mobil-internette-younlaacak.jpg

Turkcell CEO'su Süreyya Ciliv, 3G teknolojisi ile internete erişimin kolaylaşacağını belirterek, bunun iletişim sürecini hızlandırarak verimliliği olumlu yönde etkileyeceğini söyledi. Ciliv Habertürk Ekonomi Müdürü Özlem Dalga'nın sorularını yanıtladı. Ciliv, "Rakiplerimizin aksine 3G'de mobil internet üzerinde duruyoruz" dedi.

Ciliv, Turkcell'in 3G için 2.1 milyar lira yatırım yaptığını belirterek, "Turkcell olarak ( namına ) diğer operatörlere oranla yüzde 60 daha fazla verici istasyonumuz var. Kapsama ve hız alanında uzak ( ırak, münezzeh ) ara liderlik hedeflediğimiz için yatırımımız yüksek" dedi.

3G'nin de katkısıyla mobil iletişim yatırımlarının 5 milyar lirayı bulacağını kaydeden Turkcell CEO'su Ciliv, "Bu yatırımlar fazlasıyla geri dönecektir" dedi.

Müşterilerin telefonlarının yüzde 10'luk bölümünün 3G'ye uygun olduğunu hatırlatan Ciliv, "Verimliliği artırmak için 3G'ye yatırımlarımızı artırıyoruz" dedi.

Ciliv, toplam 36 milyon aboneleri içinde 19 milyon kullanıcının internet hizmetinden yararlandığını ancak internet paketi kullananların sayısının daha düşük olduğunu söyledi.

Turkcell CEO'su ciliv, vodafone  ve türk telekom'un  iştiraklerinden avea'ya fiber ve altyapı paylaşımıkonusunda teklifler götürdüklerini, konu hakkında görüşmelerin sürdüğünü belirtti.

Ciliv, paket ücret fiyatlarının öncekine oranla daha düşük olacağını belirterek, bunun ciddi bir avantaj yaratacağını ifade etti.

Türkiye'de genç nüfusun hızla teknolojiye adapte olduğuna dikkat çeken Ciliv, "3G ile gençler kaydettikleri videoları Facebook'a koyabilecek, MSN ile gönderebilecekler" dedi.

VODAFONE YATIRIMI ARTIRACAK

Dünyada 3G alanında lider olan ( kâin, vaki, hasıl ) Vodafone'un Türkiye CEO'su Serpil Timuray da, kullanıcıların bilgi çağına geçmesinde büyük bir ivme getireceğini söyledi.

Özlem Dalga'nın sorularını yanıtlayan Timuray, geliştirdikleri fiyatlandırma programları ile geniş tüketiciye ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.

Görüntülü konuşma ile ses ( çav, neva, ün ) konuşma fiyatlarının aynı olduğunu belirten Timuray, "Bütçenizi aşmadan, maliyet kontrolü yapabileceğiniz paketler de devreye girecek" dedi.

3G ile çalışma hayatını sürdüren anne ve babaların çocuklarının durumunu istedikleri anda izleyebilecekleri Babycam uygulamasını getirdiklerini belirten ( tamlayan ) Timuray, "Görüntülü görüşmenin geçmiş yıllara olanla yüksek ilgi görmesini bekliyorum" dedi. Yatırım bütçesinin 3G'den ötürü arttığına işaret eden ( fail ) Timuray, "Veri kullanımıyla pazarda yeni bir ivme yakanalacağını düşünüyorum. Vodafone Türkiye'nin gelecek günleri daha ( henüz, elan ) yüksek karlılıkla dolu geçecek" dedi.

ŞEBEKE PAYLAŞIMI GÜNDEMDE

Avea Genel Müdürü Erkan Akdemir de, diğer operatörlerle olan abone farkını numara taşınabilirliğinin de katkısıyla kapattıklarını belirterek, şirketin ikinci konuma çıktığını söyledi. Akdemir, 3G tanıtımında yaptığı konuşmada, "3G yatırımının geri dönüşü biraz zaman alacak" dedi. Avea'nın hakim ortağı Türk Telekom Genel Müdürü Paul Doany de Vodafone ve Turkcell yönetimlerine ortak şebeke kullanımı için teklif götürdüklerini, bunun değerlendirmeye alındığını da belirtti.

"Mutfak" oyuncuları turneye çıkıyor

mutfak-oyuncular-turneye-kyor.jpg

BKM'nin kendine özgü mizah anlayışına sahneye taşıyan BKM Mutfak Oyuncuları, "Çok Güzel Hareketler Bunlar" gösterilerinin yazlık skeçleri ile turneye çıkıyor.

Ekibin tatil anılarından hazırladıkları tatil ( dinlence, dinlenme ) şakaları ve elbette her
seferinde aynı coşkulu kahkahalar ile izlenilen klasik skeçlerinden oluşan
gösterileri  29 Temmuz - 5 Ağustos tarihleri arasında tatilcilerle
buluşacak.

Turne programı şöyle:

29 Temmuz Çarşamba Antalya Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu

30 Temmuz Perşembe Denizli Açıkhava Tiyatrosu

31 Temmuz Cuma Marmaris Amfi Tiyatro

01 Ağustos Cumartesi Bodrum Antik Tiyatro "Yıldızlı Turkcell Geceleri"

03 Ağustos Pazartesi İzmir Fuar Atatürk  Açıkhava Tiyatrosu

04 Ağustos Altınoluk Altınoluk Amfi Tiyatro

05 Ağustos Çarşamba Bursa Açıkhava Tiyatrosu

Biletler Biletix ve Bilet Satış Noktalarında.

 

 

 

 

 

 

 

 


Otoyol gişesinde feci ölüm

otoyol-giesinde-feci-lm.jpgNEŞET DİŞKAYA / İZMİR (AHT)

İzmir'deki bir alışveriş merkezinde birim şefi olarak görev yapan Ali Sünger'in, Çeşme'ye giderken otoban gişesinden geçtikten sonra unuttuğu fişi almak istemesi canına mal oldu. Yol kenarında park ettiği otomobilinden inip gişeler arasından geçerek cihazdan fişini almak isteyen Sünger'e, otomatik geçiş sistemini kullanıp gişelerden geçen başka bir ( bir kez, ancak, benzer ) otomobil çarptı. Yaklaşık 3 metre havaya fırlayan Sünger, düştüğü yerde yaşamını yitirdi. Kazanın, gişelerdeki güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri izleyenleri şok etti.

KARE KARE KAZA ANI! FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN


Kaza, bugün (salı) saat 11.00 sıralarında, İzmir Çeşme Otobanı'nın Narlıdere İlçesi'ndeki Şehitlik Gişeleri'nde meydana geldi. Gaziemir ilçesi'ndeki bir alışveriş merkezinde (Metro) bulunan nalburiye kısmının şefi Ali Sünger (32), eşi Gülay, yeni doğan bebeği Mehmet Gülay ve yakınları Sedef ve Sevda Şener'i yanına alarak otomobiliyle Çeşme ilçesinde denize girmek için yola çıktı. Dokuz yıl sonra dünyaya gelen bebeğine kavuşmanın sevincini yaşayan Sünger, otoyolu kullanmak istedi. Giderken otomatik geçiş sisteminin bulunduğu gişeden geçen Sünger, fiş almadan geçtiğini farketti. Otomobili hemen yolun sağına parkeden Sünger, unuttuğu fişini almak için gişelere doğru yöneldi. Cihazların otomobil olmadan fiş vermediğini bilmeyen Sünger, birkaç denemede bulundu.

YANLIŞ YERİ KONTROL ETTİ

Bir türlü fişini alamayan Sünger, başka bir gişeye doğru ilerlerken, İzmir'den gelip otobana giriş yapan otomobilleri kontrol etti. Ancak, fiş almak için yöneldiği gişenin, Çeşme'den gelip çıkış yapan otomobillerin güzergahı olduğunu farketmeyen Sünger'e, otomatik geçiş sistemini kullanarak otobandan çıkan Ş.Ç.'nin (43) (Şenol Çallak) kullandığı 35 EFL 53 plakalı otomobil çarptı.

HAVAYA FIRLADI

Çarpmanın etkisiyle Sünger, yaklaşık 3 metre havaya fırlarken, sigorta eksperi S.Ç., otomobilini güçlükle durdurdu. Beton zemine düşen Sünger, ileride kendisini bekleyen eşi ve bebeğinin gözleri önünde olay yerinde yaşamını yitirdi. Sünger'in şok geçiren eşi, yakınları tarafından güçlükle teskin edildi. Olay yerine gelen ( mevrut ) polis, otomobil sürücüsü Ş.Ç.'yi gözaltına alırken, kazayla ilgili soruşturma başlattı.

SON GÖRÜNTÜSÜ KAMERALARDA

Fiş almasa bile aynı ücret olan 1.75 TL'yi ödeyecek olan Sünger'in, hiç uğruna yaşamını yitirdiği kaza, gişelerdeki güvenlik kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi. Sünger'in, gişeler arasında dolaşması, otomobilin hızla gelip çarpması ve havaya fırlatmasıın yer aldığı görüntüler, izleyenleri şok etti.

Otoyol gişesinde  feci ölüm

Sultan Park'ta hayat başlıyor

sultan-parkta-hayat-balyor.jpg

Sultanlar Grup şirketlerinden Sultanlar Yapı Endüstri A.Ş tarafından İstanbul Kurtköy’de inşa edilen Sultan Park’ta hayat başlıyor. Sultanlar Yapı Endüstri A.Ş’nin tamamen kendi öz kaynaklarıyla geliştirip tamamladığı Sultan Park projesi 5 Blok 110 konuttan oluşuyor. Projedeki 110 konutun 80 adeti satılmış durumda. Evler, Ekim ayından itibaren sahiplerine teslim edilecek ve Sultan Park’ta hayat başlayacak.

İstanbul’un son ( hitam, hudut, geri ) yıllarda en çok dikkat ( uyanıklık, nazarıitibar, özen ) çeken gelişme bölgelerinden biri olan Kurtköy’de gerçekleştirilen Sultan Park projesinin en önemli özelliği, Sabiha Gökçen Havaalanı’na,  Formula1 pistine, Viaport ve Atlantis alışveriş merkezlerine olan ( vaki, hasıl, kâin ) yakınlığı. Havaalanı sebebiyle önü açık olan ve kapanmaz bir manzarası bulunan Sultan Park, 29 Ekim 2009’da Sabiha Gökçen’deki uluslararası terminalin harekete geçmesi, yerli ve yabancı bir çok havayolu şirketinin uçuşa başlaması nedeniyle ( hasebiyle, yüz, haysiyetiyle ) konut talebinin artması ile değerini arttıracak ve yatırımcılar için doğru bir tercih olacak.

Havayolu çalışanlarının da büyük ilgi gösterdiği Sultan Park projesi, birinci ( bir numara ) sınıf kaliteli malzeme ile inşa edildi. Coria marka tezgah, Frankie davlumbaz ve set üstü ocak, mutfakların yaşam kalitesini arttırırken, yemek yapmayı da ayrı bir keyif haline getirecek.

Sultanlar Yapı Endüstri A.Ş’nin arsa sahipleriyle kat karşılığı yaptığı anlaşma ve tamamen kendi öz sermayesiyle tamamladığı Sultan Park’ta geniş yeşil alanlar, spor sahaları, çocuk oyun alanları, süs havuzları ve parklar bulunuyor. Sultan Park’ta yaşayacak olanların sahip olacağı en büyük avantajlardan biri de site ( kent, şehir ) aidatlarının düşük olması. Her biri 9 kattan oluşan blokların hepsinde kapalı otopark imkanı da bulunuyor.

Büyük bir yatırım fırsatı sunan Sultan Park’ta 1+1, 2+1 ve 3+1 büyüklüğünde daire seçenekleri bulunuyor. Konutların metrekare fiyatı ise ortalama 1672 TL.

 

Görme ve duyma engelliler için teknoloji

grme-ve-duyma-engelliler-iin-teknoloji.jpg

HABERTURK.COM EKONOMİ SERVİSİ

"e-Sullivan" görme ve duyma engeli olan kişilere son teknolojiden faydalanarak iletişim kurabilme imkanı sağlamak için tasarlanmış bir ( ancak, vahit, benzer ) taşınabilir cihaz. Her tür basılı, yazılı materyali algılayarak, hem yazıları Braille alfabesine çevirme hem de internet ve bilgisayarla iletişim kurma özelliklerine sahip.
 
Oldukça ince ( rakik, yağsız, rikkatli ) ve hafif olan e-Sullivan her yere rahatlıkla taşınabiliyor. Kazayla düşürme veya çarpmalara karşı özel plastik ve lastikten üretilmiş dış yüzeyi çok dayanıklı.

Duyma veya görme engeli olanlar dükkanlarda, marketlerde etiket bilgilerini ve fiyatları okumak istediklerinde bu cihaz sayesinde hiç bir ( ancak, vahit, bir kez ) sorun yaşamayacaklar. Bilgisayarla bağlantı kurabilme özelliği ile messengerdan sohbet edebilecek, internette özgürce dolaşıp, sayfaları okuyabilecekler.

Dahi tasarımcı Taeho Wang tarafından yaratılmış olan e-Sullivan engelliler in teknolojik iletişim dünyasından faydalanabilmesine çok yardımcı olacak.

 FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYINIZ

Selin Kunt Tütüncü'nün haberi

'Enflasyon düşük seviyelerini koruyacak'

enflasyon-dk-seviyelerini-koruyacak.jpg

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, vergi artışları ve baz etkisi gibi nedenlerle enflasyonda dalgalanmalar gözlense de önümüzdeki dönemde enflasyonun düşük düzeylerini koruyacağının öngörüldüğünü bildirdi.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, vergi artışları ve baz etkisi gibi nedenlerle enflasyonda dalgalanmalar gözlense de önümüzdeki dönemde enflasyonun düşük düzeylerini koruyacağının öngörüldüğünü bildirdi.

Para Politikası Kurulunun 16 Temmuz'da yaptığı toplantının özeti açıklandı.

Buna göre, enerji fiyatlarının Haziran ayında yüzde 1,63 oranında arttığı bildirilen açıklamada, bu gelişmede, petrol fiyatlarındaki yükselişe paralel olarak artan akaryakıt ve tüp gaz fiyatlarının etkili olduğu kaydedildi.

Bu artışlara rağmen, enerji grubu yıllık fiyat artış oranındaki gerileme eğiliminin sürdüğü ve bu grupta yıllık enflasyon yüzde 6,1 seviyesine indiği ifade edilen açıklamada, Temmuz ayında akaryakıt fiyatlarının, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun baslattığı tavan fiyat uygulamasına ve gerileyen uluslararası fiyatlara bağlı olarak ay ortasına kadar düşüş gösterdiği, sonrasında ise ÖTV oranlarındaki ve uluslararası fiyatlardaki artışlarla beraber yükselişe geçtiği belirtildi.

Bu çerçevede, akaryakıt ürünü fiyatları Temmuz ayı ortalamasının Haziran ayının altında kalacağının tahmin edildiğine dikkati çekilen açıklamada, bunun yanı sıra, geçen yıl elektrik tarifelerinde yapılan büyük oranlı artışın oluşturduğu yüksek bazın ortadan kalkmasıyla, enerji grubu yıllık enflasyonundaki azalışın Temmuz ayında belirginleşerek sürmesinin beklendiği bildirildi.

Açıklamada, devamla şöyle denildi:

'' Enerji ve gıda dışı mal grubu yıllık enflasyonu Haziran ayında sınırlı bir oranda artış gösterse de, bu grupta halihazırda gelinen seviye (yüzde 1,63) tarihsel olarak düşük düzeylere işaret etmektedir. Alt gruplar bazında değerlendirildiğinde, giyim grubunda fiyatların bir önceki yıldaki düzeyinin altında seyretmeye devam ettiği, dayanıklı tüketim malları (altın hariç) grubunda ise aylık bazda yüzde 2,04 oranında artış kaydedildiği gözlenmektedir. Dayanıklı tüketim malları fiyatlarındaki bu artışta vergi oranlarındaki indirimlerin kademeli olarak geri alınması etkili olmakta, artışın büyük bölümü otomobil fiyatlarındaki yükselişten kaynaklanmaktadır. Vergi oranlarındaki değişimlerin dayanıklı mal grubu enflasyonunu Temmuz ve Ekim aylarında da artırıcı yönde etkileyeceği not edilmelidir. Ayrıca, bu etkiye ek olarak, tütün ürünleri fiyatlarındaki (asgari maktu vergi tutarındaki düzenlemeden kaynaklanan) artışın Temmuz ayı tüketici enflasyonunu yaklaşık 0,54 puan yukarı çekeceği tahmin edilmektedir.

Söz konusu unsurlar birlikte değerlendirildiğinde, gıda ve enerji dışı mal grubu fiyatlarının yıllık artış oranının yılın ikinci yarısında kademeli bir yükseliş göstereceği öngörülmektedir.''

-ENFLASYON ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE DÜŞÜK DÜZEYLERİNİ KORUYACAK-

İç talebin zayıf seyri sonucunda hizmet grubu fiyatlarının artış hızındaki yavaşlama eğiliminin devam ettiği belirtilen açıklamada, bu grupta yıllık enflasyonun Haziran ayında bir önceki aya kıyasla 0,51 puan azalarak yüzde 6,27'ye gerilediği, böylelikle tarihsel olarak düşük düzeylere ulaştığı kaydedildi.

Temel alt grupların tümünde yıllık enflasyonun gerilediğine işaret edilen açıklamada, özellikle kira yıllık enflasyonunun istikrarlı azalış eğilimini sürdürerek yüzde 8,74'e gerilediği bildirildi.

Açıklamada, hizmet fiyatlarındaki bu görünümün önümüzdeki dönemde de süreceği tahmin edildiği ifade edilerek, ''Sonuç olarak, Para Politikası Kurulu (Kurul), vergi artışları ve baz etkisi gibi nedenlerle enflasyonda dalgalanmalar gözlense de, önümüzdeki dönemde enflasyonun düşük düzeylerini koruyacağını öngörmektedir'' denildi.

 -İKTİSADİ FAALİYETTE KISMİ TOPARLANMA İŞARETLERİ-

 2009 yılı ilk çeyreğine ilişkin milli gelir verileri iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın daha da derinleştiğini teyit ettiği belirtilen açıklamada, Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın (GSYH) bu dönemde yıllık yüzde 13,8 oranında gerilerken, mevsimsellikten arındırılmış verilerle dönemlik bazda sert bir düşüş sergilendiği kaydedildi.

Anılan dönemde küresel krizin is gücü piyasası üzerindeki olumsuz yansımaları belirginleştiği ve özel kesim kaynaklı olmak üzere yurt içi talep hızla daraldığı anlatılan açıklamada, buna karşılık, ithalattaki hızlı daralma neticesinde net dış talebin büyümeye katkısının arttığı ifade edildi.

Son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyette kısmi toparlanma işaretleri içerdiğine dikkati çekilen açıklamada, ''Mayıs ayında yıllık yüzde 17,4 oranında gerileyen sanayi üretimi mevsimsellikten arındırılmış verilerle aylık bazda artış göstermiştir. Kapasite kullanım oranı verileri Haziran ayında üretimdeki artış eğiliminde bir ivmelenmeye işaret etmemektedir. Kurul, mevsimsellikten arındırılmış verilere göre, sanayi üretiminde 2008 yılı ikinci çeyreğinden bu yana gözlenen düşüş eğiliminin sona erdiğine dikkat çekmiş, ancak üretimin hala düşük bir düzeyde seyrettiğinin altını çizmiştir'' denildi.

Tüketim talebine ilişkin göstergelerin, yılın ikinci çeyreğinde kısmi bir canlanmaya işaret ettiği belirtilen açıklamada, tüketim malları üretiminin 2009 yılı ikinci çeyreğinde dönemlik bazda artış sergilerken, bu artışın daha çok mali tedbirler dahilinde vergi indirimlerine konu olan mal grupları ile ilişkili sektörlerden kaynaklandığı gözlendiği kaydedildi.

Benzer şekilde, tüketim malları ithalatındaki artışın da büyük oranda binek otomobil talebinden kaynaklandığı görüldüğü ifade edilen açıklamada, ''Bu çerçevede Kurul, yılın ikinci çeyreğinde özel tüketim talebinde gözlenen canlanmanın kısmi bir nitelik taşıdığı ve bu aşamada kalıcı bir toparlanmaya işaret etmediği değerlendirmesinde bulunmuştur'' denildi.

 YURT İÇİ YATIRIM TALEBİ GERİLEMEYE DEVAM EDİYOR-

 Yurt içi yatırım talebinin gerilemeye devam ettiğine dikkati çekilen açıklamada, sermaye malları üretiminin Nisan-Mayıs döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,7 oranında gerilerken, mevsimsellikten arındırılmış verilerle bir önceki çeyrek ortalamasının altında gerçekleştiği belirtildi.

Aynı dönemde mevsimsellikten arındırılmış verilerle ithal sermaye malları talebinde kısmi bir toparlanma gözlense de, özel sektör makine-teçhizat yatırım talebinin ikinci çeyrekte dönemlik ve yıllık bazda gerilemeye devam ettiği tahmin edildiği ifade edilen açıklamada, dış talebin zayıf seyrini sürdürdüğü, ihracat miktar endeksinin Nisan-Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19 oranında gerilediği, mevsimsellikten arındırılmış verilerle altın hariç ihracat miktar endeksinin de son dönemde izlediği seyir, küresel büyüme görünümü ile uyumlu bir şekilde, ihracatın ana eğiliminde oldukça yavaş ve sınırlı bir toparlanmaya işaret ettiği kaydedildi. Açıklamada, özellikle ana ticaret ortağı olan Avrupa ekonomisinden henüz somut canlanma sinyalleri alınamamasının da dış talepteki toparlanmanın uzun bir süre alacağı öngörüsünü desteklediği ifade edildi.

Küresel sorunların getirdiği talep belirsizliğinin firmaların üretim faaliyetleri konusunda ihtiyatlı bir tutum izlemelerine neden olduğuna işaret edilen açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu:

''Kapasite kullanım oranlarındaki düşük düzeyler ve yatırım eğilimindeki zayıf seyir paralelinde istihdam koşullarında henüz bir iyileşme gözlenmemektedir. 2009 yılı Mart-Mayıs dönemine ilişkin veriler tarım dışı sektörlerdeki istihdam kaybının yanı sıra gerek erkek gerekse kadın nüfusta iş gücüne katılım oranlarındaki artışın sürdüğünü göstermektedir. Bu çerçevede, tarım dışı işsizlik oranı anılan dönemde yüzde 18,2 oranında gerçekleşerek geçen yılın aynı dönemine göre 5,9 puan artış kaydetmiştir. Haziran ayı itibarıyla işsizlik sigortasına yapılan başvurular yılın ilk çeyreğine kıyasla yavaşlamakla birlikte geçen yılın aynı dönemindeki düzeyinin oldukça üzerinde seyretmiştir. Bu doğrultuda, tarım dışı işsizlik oranının yılın ikinci çeyreğinde de yüksek düzeylerde seyretmeye devam edeceği öngörülmektedir.''

ENFLASYON DÜŞÜK SEYRİNİ KORUYACAK-

 Yapılan değerlendirmeler doğrultusunda Kurulun, yurt içi tüketim talebine ilişkin olumlu gelişmeleri kaydetmekle birlikte, talepteki canlanmanın gücüne ve kalıcılığına ilişkin belirsizliklerin devam ettiğini düşündüğü belirtilen açıklamada, ''toplam talepteki belirsizliğin ve düşük kapasite kullanım oranlarının önümüzdeki dönemde yatırımlar ve istihdam üzerindeki olumsuz etkilerinin süreceği ve işsizlik oranlarındaki yüksek düzeylerin özel tüketim harcamalarını sınırlamaya devam edeceği tahmin edilmektedir. Bu çerçevede, enflasyonun uzun bir süre düşük seyrini koruyacağı öngörülmektedir'' denildi.

Finansal koşullardaki ek sıkılığın kısmen devam etmesi ve küresel finans piyasalarındaki sorunların reel ekonomi üzerindeki etkilerinin boyutuna ilişkin belirsizliklerin sürmesi, aşağı yönlü risklerin tamamıyla ortadan kalkmadığına işaret ettiği bildirilen açıklamada, bu çerçevede Kurulun, para politikasının aşağı yönlü esnekliğini uzun bir süre koruması yönündeki görüşünü teyid ettiği, iktisadi faaliyette belirgin bir toparlanma gerçekleşmemesi halinde kısa vadede ölçülü faiz indirimlerine devam edilmesinin gerekeceği değerlendirmesinde bulunduğu kaydedildi.

 -FAİZLERİN UZUN BİR SÜRE DÜŞÜK DÜZEYDE OLMASI KUVVETLE MUHTEMEL-

 Kurul üyelerinin dünya ekonomilerinde büyüme oranlarının sert bir şekilde düştüğü ve tasarruf oranlarının yükseldiği bir ortamda küresel ölçekte faizlerin de uzun bir süre düşük düzeylerde seyretmesinin kuvvetle muhtemel olduğu değerlendirmesi yaptığı anlatılan açıklamada, dolayısıyla, para politikası kararlarının iktisadi birimlerce doğru yorumlanabilmesi ve piyasada oluşan getirilerin politika faizlerinin orta vadedeki olası seyrini daha iyi yansıtması açısından, bu saptamanın daha güçlü bir şekilde vurgulanması gerektiğinin ifade edildiği kaydedildi. 

-YARINKİ ENFLASYON RAPORUNDA SOMUT BİR PERSPEKTİF VERİLECEK-

Kurulun küresel ekonomideki toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağına dair algılamaların güçlenmesi nedeniyle yarın yayımlanacak Enflasyon Raporunda para politikasının duruşuna ilişkin daha somut bir perspektif verilebileceği değerlendirmesinde bulunduğu bildirilen açıklamada, bu çerçevede, Raporda tahminler oluşturulurken politika faizlerine ilişkin varsayımlarla ilgili olarak kısa, orta ve uzun vade için bir perspektif çizilmesi ve bunun kamuoyu ile paylaşılması konusunda görüş birliğine varıldığı vurgulandı.

Kurulun küresel ekonomiye ve maliye politikasına dair olası gelişmelerin enflasyon ve para politikasının görünümü açısından önemini koruduğunu vurgulandığı belirtilen açıklamada, ''Kurul üyeleri, geleceğe yönelik belirsizlik algılamalarını azaltmak ve iletişim kanalını doğrudan kullanarak iktisadi birimlere yön göstermek amacıyla, Enflasyon Raporunda söz konusu unsurların seyrine bağlı olarak para politikasının nasıl şekillenebileceğine ilişkin somut ifadelerin yer almasının faydalı olacağı konusunda mutabık kalmıştır'' denildi.

Küresel krize karşı ekonominin direncini koruması için basiretli bir para politikasının gerekli olduğu vurgulanan açıklamada, fakat bunun tek başına yeterli olmadığı, orta vadede mali disiplinin sürdürüleceğine dair taahhütlerin ve yapısal reform sürecinin güçlendirilmesi, gerek beklenti yönetiminin etkinleştirilmesi, gerekse para politikası kararlarının olumlu etkilerinin desteklenmesi açısından büyük önem arz ettiği belirtildi.

Açıklamada, bu çerçevede, Avrupa Birliğine uyum ve yakınsama sürecindeki yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi konusunda atılacak adımlar önemini koruduğu hatırlatıldı.

.

Buna göre, enerji fiyatlarının Haziran ayında yüzde 1,63 oranında arttığı bildirilen açıklamada, bu gelişmede, petrol fiyatlarındaki yükselişe paralel olarak artan akaryakıt ve tüp gaz fiyatlarının etkili olduğu kaydedildi.

Bu artışlara rağmen, enerji grubu yıllık fiyat artış oranındaki gerileme eğiliminin sürdüğü ve bu grupta yıllık enflasyon yüzde 6,1 seviyesine indiği ifade edilen açıklamada, Temmuz ayında akaryakıt fiyatlarının, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun baslattığı tavan fiyat uygulamasına ve gerileyen uluslararası fiyatlara bağlı olarak ay ortasına kadar düşüş gösterdiği, sonrasında ise ÖTV oranlarındaki ve uluslararası fiyatlardaki artışlarla beraber yükselişe geçtiği belirtildi.

Bu çerçevede, akaryakıt ürünü fiyatları Temmuz ayı ortalamasının Haziran ayının altında kalacağının tahmin edildiğine dikkati çekilen açıklamada, bunun yanı sıra, geçen yıl elektrik tarifelerinde yapılan büyük oranlı artışın oluşturduğu yüksek bazın ortadan kalkmasıyla, enerji grubu yıllık enflasyonundaki azalışın Temmuz ayında belirginleşerek sürmesinin beklendiği bildirildi.

Açıklamada, devamla şöyle denildi:

'' Enerji ve gıda dışı mal grubu yıllık enflasyonu Haziran ayında sınırlı bir oranda artış gösterse de, bu grupta halihazırda gelinen seviye (yüzde 1,63) tarihsel olarak düşük düzeylere işaret etmektedir. Alt gruplar bazında değerlendirildiğinde, giyim grubunda fiyatların bir önceki yıldaki düzeyinin altında seyretmeye devam ettiği, dayanıklı tüketim malları (altın hariç) grubunda ise aylık bazda yüzde 2,04 oranında artış kaydedildiği gözlenmektedir. Dayanıklı tüketim malları fiyatlarındaki bu artışta vergi oranlarındaki indirimlerin kademeli olarak geri alınması etkili olmakta, artışın büyük bölümü otomobil fiyatlarındaki yükselişten kaynaklanmaktadır. Vergi oranlarındaki değişimlerin dayanıklı mal grubu enflasyonunu Temmuz ve Ekim aylarında da artırıcı yönde etkileyeceği not edilmelidir. Ayrıca, bu etkiye ek olarak, tütün ürünleri fiyatlarındaki (asgari maktu vergi tutarındaki düzenlemeden kaynaklanan) artışın Temmuz ayı tüketici enflasyonunu yaklaşık 0,54 puan yukarı çekeceği tahmin edilmektedir.

Söz konusu unsurlar birlikte değerlendirildiğinde, gıda ve enerji dışı mal grubu fiyatlarının yıllık artış oranının yılın ikinci yarısında kademeli bir yükseliş göstereceği öngörülmektedir.''

ENFLASYON ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE DÜŞÜK DÜZEYLERİNİ KORUYACAK 

İç talebin zayıf seyri sonucunda hizmet grubu fiyatlarının artış hızındaki yavaşlama eğiliminin devam ettiği belirtilen açıklamada, bu grupta yıllık enflasyonun Haziran ayında bir önceki aya kıyasla 0,51 puan azalarak yüzde 6,27'ye gerilediği, böylelikle tarihsel olarak düşük düzeylere ulaştığı kaydedildi.

Temel alt grupların tümünde yıllık enflasyonun gerilediğine işaret edilen açıklamada, özellikle kira yıllık enflasyonunun istikrarlı azalış eğilimini sürdürerek yüzde 8,74'e gerilediği bildirildi.

Açıklamada, hizmet fiyatlarındaki bu görünümün önümüzdeki dönemde de süreceği tahmin edildiği ifade edilerek, ''Sonuç olarak, Para Politikası Kurulu (Kurul), vergi artışları ve baz etkisi gibi nedenlerle enflasyonda dalgalanmalar gözlense de, önümüzdeki dönemde enflasyonun düşük düzeylerini koruyacağını öngörmektedir'' denildi.

İKTİSADİ FAALİYETTE KISMİ TOPARLANMA İŞARETLERİ 

2009 yılı ilk çeyreğine ilişkin milli gelir verileri iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın daha da derinleştiğini teyit ettiği belirtilen açıklamada, Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın (GSYH) bu dönemde yıllık yüzde 13,8 oranında gerilerken, mevsimsellikten arındırılmış verilerle dönemlik bazda sert bir düşüş sergilendiği kaydedildi.

Anılan dönemde küresel krizin is gücü piyasası üzerindeki olumsuz yansımaları belirginleştiği ve özel kesim kaynaklı olmak üzere yurt içi talep hızla daraldığı anlatılan açıklamada, buna karşılık, ithalattaki hızlı daralma neticesinde net dış talebin büyümeye katkısının arttığı ifade edildi.

Son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyette kısmi toparlanma işaretleri içerdiğine dikkati çekilen açıklamada, ''Mayıs ayında yıllık yüzde 17,4 oranında gerileyen sanayi üretimi mevsimsellikten arındırılmış verilerle aylık bazda artış göstermiştir. Kapasite kullanım oranı verileri Haziran ayında üretimdeki artış eğiliminde bir ivmelenmeye işaret etmemektedir. Kurul, mevsimsellikten arındırılmış verilere göre, sanayi üretiminde 2008 yılı ikinci çeyreğinden bu yana gözlenen düşüş eğiliminin sona erdiğine dikkat çekmiş, ancak üretimin hala düşük bir düzeyde seyrettiğinin altını çizmiştir'' denildi.

Tüketim talebine ilişkin göstergelerin, yılın ikinci çeyreğinde kısmi bir canlanmaya işaret ettiği belirtilen açıklamada, tüketim malları üretiminin 2009 yılı ikinci çeyreğinde dönemlik bazda artış sergilerken, bu artışın daha çok mali tedbirler dahilinde vergi indirimlerine konu olan mal grupları ile ilişkili sektörlerden kaynaklandığı gözlendiği kaydedildi.

Benzer şekilde, tüketim malları ithalatındaki artışın da büyük oranda binek otomobil talebinden kaynaklandığı görüldüğü ifade edilen açıklamada, ''Bu çerçevede Kurul, yılın ikinci çeyreğinde özel tüketim talebinde gözlenen canlanmanın kısmi bir nitelik taşıdığı ve bu aşamada kalıcı bir toparlanmaya işaret etmediği değerlendirmesinde bulunmuştur'' denildi.

YURT İÇİ YATIRIM TALEBİ GERİLEMEYE DEVAM EDİYOR 

Yurt içi yatırım talebinin gerilemeye devam ettiğine dikkati çekilen açıklamada, sermaye malları üretiminin Nisan-Mayıs döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,7 oranında gerilerken, mevsimsellikten arındırılmış verilerle bir önceki çeyrek ortalamasının altında gerçekleştiği belirtildi.

Aynı dönemde mevsimsellikten arındırılmış verilerle ithal sermaye malları talebinde kısmi bir toparlanma gözlense de, özel sektör makine-teçhizat yatırım talebinin ikinci çeyrekte dönemlik ve yıllık bazda gerilemeye devam ettiği tahmin edildiği ifade edilen açıklamada, dış talebin zayıf seyrini sürdürdüğü, ihracat miktar endeksinin Nisan-Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19 oranında gerilediği, mevsimsellikten arındırılmış verilerle altın hariç ihracat miktar endeksinin de son dönemde izlediği seyir, küresel büyüme görünümü ile uyumlu bir şekilde, ihracatın ana eğiliminde oldukça yavaş ve sınırlı bir toparlanmaya işaret ettiği kaydedildi. Açıklamada, özellikle ana ticaret ortağı olan Avrupa ekonomisinden henüz somut canlanma sinyalleri alınamamasının da dış talepteki toparlanmanın uzun bir süre alacağı öngörüsünü desteklediği ifade edildi.

Küresel sorunların getirdiği talep belirsizliğinin firmaların üretim faaliyetleri konusunda ihtiyatlı bir tutum izlemelerine neden olduğuna işaret edilen açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu:

''Kapasite kullanım oranlarındaki düşük düzeyler ve yatırım eğilimindeki zayıf seyir paralelinde istihdam koşullarında henüz bir iyileşme gözlenmemektedir. 2009 yılı Mart-Mayıs dönemine ilişkin veriler tarım dışı sektörlerdeki istihdam kaybının yanı sıra gerek erkek gerekse kadın nüfusta iş gücüne katılım oranlarındaki artışın sürdüğünü göstermektedir. Bu çerçevede, tarım dışı işsizlik oranı anılan dönemde yüzde 18,2 oranında gerçekleşerek geçen yılın aynı dönemine göre 5,9 puan artış kaydetmiştir. Haziran ayı itibarıyla işsizlik sigortasına yapılan başvurular yılın ilk çeyreğine kıyasla yavaşlamakla birlikte geçen yılın aynı dönemindeki düzeyinin oldukça üzerinde seyretmiştir. Bu doğrultuda, tarım dışı işsizlik oranının yılın ikinci çeyreğinde de yüksek düzeylerde seyretmeye devam edeceği öngörülmektedir.''

ENFLASYON DÜŞÜK SEYRİNİ KORUYACAK 

Yapılan değerlendirmeler doğrultusunda Kurulun, yurt içi tüketim talebine ilişkin olumlu gelişmeleri kaydetmekle birlikte, talepteki canlanmanın gücüne ve kalıcılığına ilişkin belirsizliklerin devam ettiğini düşündüğü belirtilen açıklamada, ''toplam talepteki belirsizliğin ve düşük kapasite kullanım oranlarının önümüzdeki dönemde yatırımlar ve istihdam üzerindeki olumsuz etkilerinin süreceği ve işsizlik oranlarındaki yüksek düzeylerin özel tüketim harcamalarını sınırlamaya devam edeceği tahmin edilmektedir. Bu çerçevede, enflasyonun uzun bir süre düşük seyrini koruyacağı öngörülmektedir'' denildi.

Finansal koşullardaki ek sıkılığın kısmen devam etmesi ve küresel finans piyasalarındaki sorunların reel ekonomi üzerindeki etkilerinin boyutuna ilişkin belirsizliklerin sürmesi, aşağı yönlü risklerin tamamıyla ortadan kalkmadığına işaret ettiği bildirilen açıklamada, bu çerçevede Kurulun, para politikasının aşağı yönlü esnekliğini uzun bir ( benzer, ancak, yek ) süre koruması yönündeki görüşünü teyid ettiği, iktisadi faaliyette belirgin bir toparlanma gerçekleşmemesi halinde kısa vadede ölçülü faiz indirimlerine devam edilmesinin gerekeceği değerlendirmesinde bulunduğu kaydedildi.

FAİZLERİN UZUN BİR SÜRE DÜŞÜK DÜZEYDE OLMASI KUVVETLE MUHTEMEL

Kurul üyelerinin dünya ekonomilerinde büyüme oranlarının sert bir şekilde düştüğü ve tasarruf oranlarının yükseldiği bir ortamda küresel ölçekte faizlerin de uzun bir süre düşük düzeylerde seyretmesinin kuvvetle muhtemel olduğu değerlendirmesi yaptığı anlatılan açıklamada, dolayısıyla, para politikası kararlarının iktisadi birimlerce doğru yorumlanabilmesi ve piyasada oluşan getirilerin politika faizlerinin orta vadedeki olası seyrini daha iyi yansıtması açısından, bu saptamanın daha güçlü bir şekilde vurgulanması gerektiğinin ifade edildiği kaydedildi.

YARINKİ ENFLASYON RAPORUNDA SOMUT BİR PERSPEKTİF VERİLECEK 

Kurulun küresel ekonomideki toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağına dair algılamaların güçlenmesi nedeniyle yarın yayımlanacak Enflasyon Raporunda para politikasının duruşuna ilişkin daha somut bir perspektif verilebileceği değerlendirmesinde bulunduğu bildirilen açıklamada, bu çerçevede, Raporda tahminler oluşturulurken politika faizlerine ilişkin varsayımlarla ilgili olarak kısa, orta ( midi, tutarlı, orantı ) ve uzun vade için bir perspektif çizilmesi ve bunun kamuoyu ile paylaşılması konusunda görüş birliğine varıldığı vurgulandı.

Kurulun küresel ekonomiye ve maliye politikasına dair olası gelişmelerin enflasyon ve para politikasının görünümü açısından önemini koruduğunu vurgulandığı belirtilen açıklamada, ''Kurul üyeleri, geleceğe yönelik belirsizlik algılamalarını azaltmak ve iletişim kanalını doğrudan kullanarak iktisadi birimlere yön göstermek amacıyla, Enflasyon Raporunda söz konusu unsurların seyrine bağlı olarak para politikasının nasıl şekillenebileceğine ilişkin somut ifadelerin yer almasının faydalı olacağı konusunda mutabık kalmıştır'' denildi.

Küresel krize karşı ekonominin direncini koruması için basiretli bir para politikasının gerekli olduğu vurgulanan açıklamada, fakat bunun tek başına yeterli olmadığı, orta vadede mali disiplinin sürdürüleceğine dair taahhütlerin ve yapısal reform sürecinin güçlendirilmesi, gerek beklenti yönetiminin etkinleştirilmesi, gerekse para politikası kararlarının olumlu etkilerinin desteklenmesi açısından büyük önem arz ( genişlik, bildirme, sunma ) ettiği belirtildi.

Açıklamada, bu çerçevede, Avrupa Birliğine uyum ve yakınsama sürecindeki yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi konusunda atılacak adımlar önemini koruduğu hatırlatıldı.

Kamyon at arabasına çarptı

kamyon-at-arabasna-arpt.jpg

Denizli'de meydana gelen trafik kazasında bir kişi hayatını kaybetti, bir ( eş, tek, birleşik ) kişi de ağır yaralandı. Olay dün sabah 06.00 sıralarında Çivril ilçesi Işıklı Yolu'nda meydana geldi. Sabah saatlerinde at ( beygir, düldül ) arabaları ile bağlarına şeftali toplamaya giden çiftçi 55 yaşındaki Ali Düz ve eşi Cevriye Düz'e (48), Işıklı Yolu'nda İdris Gölbaşı (30) yönetimindeki 20 LN 546 plakalı Isızu kamyonet arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle yola fırlayan Cevriye Düz olay yerinde hayatını kaybetti, eşi Ali Düz ağır yaralanırken, at arabasında bağlı bulunan at ise telef ( yıpratma, öldürme ) oldu. Cevriye Düz Çivril Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken, ağır yaralanan Ali Düz ise Uşak Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Kamyonet sürücüsü İdris Gölbaşı ise Jandarma tarafından gözaltına alındı.

HACI SELAMOĞLU / DENİZLİ (AHT)


Isparta'daki uçak kazasının davası başladı

ispartadaki-uak-kazasnn-davas-balad.jpgIsparta'da 30 Kasım 2007'de meydana gelen ve 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasına ilişkin, 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak'' suçlamasıyla haklarında dava açılan Dünyaya Bakış Hava Taşımacılığı'nın 9 yetkilisinin yargılanmasına başlandı.

Isparta Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında, sanıklardan sadece Faruk Çağımnı hazır bulunurken, Aydın Kızıltan, İsmail Taşdelen, Fikri Zafer Dinçer, Şahin Tufan, Yavuz Yaşar, Sinan Sevinç, Necati Küçük ve Fevzi Yavuş ise katılmadı. Duruşmada uçak kazasında ölen kişilerin yakınları ile avukatları da hazır bulundu.

Duruşmanın başında Isparta Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Suat Yürekli, 22 sayfalık iddianameyi okudu.

-''6 NOKTADA EKSİKLİK''-


İddianamede, uçuş ekibinin yayınlanmış alçalma planlarındaki usulleri doğru uygulamamaları, hava aracının bulunduğu coğrafi konumu ve arazi yapısını doğru değerlendirememeleri, uçuş ekibinin karşılıklı çapraz kontrolü sağlamakta ve alet işarlarını değerlendirmede yetersiz kalmaları nedeniyle uçağın yayınlanmış usullere uygun uçmasını sağlayamadıkları öne sürüldü. İddianamede ayrıca, bilirkişi raporları kapsamında, uygun standartlarda gerçekleştirilmeyen uçuş öncesi EGPWS self test ve bu hususta arıza giderme işlemlerindeki eksiklik, buna bağlı EGPWS cihazının işlevini yerine ( alegori, namına, adına ) getirmemesi, eğitim eksikliği ve uçağın dağlık araziye çarpmasını önlemek için ekibin karar verme ve tepki göstermede gecikmesi sonucunda meydana gelmiş tipik bir CFİT (Kontrollü uçuşta yere çarpma) kazası olduğu görüşü vurgulandı.

EGPWS cihazının arızalı olması, pilotların eğitimlerinin eksik olması, risk ( riziko ) puanı yüksek Süleyman Demirel Havalimanı'na gece operasyon yapılması, pilotların ilk defa bu havaalanına uçurulmaları gibi eksikliklerin, kazanın oluşumunda etken olduğu belirtilen iddianamede, bu eksiklikler ve ihmaller ile kaza arasında nedensellik bağı bulunduğu öne sürüldü. Ticaret Hava Taşıma İşletmeleri Bakım Sistemi Yönetmeliği'ne göre de, Dünyaya Bakış Hava Yolları Taşımacılığı şirketinde altı noktada eksiklik tespit edildiği kaydedildi.

-''GÜNAH KEÇİSİ İLAN EDİLDİM''-

İddianamenin okunmasının ardından duruşmaya katılan sanık Faruk Çağımnı'nın savunması alındı.

57 kişinin 'ölümüne sebebiyet verme' suçundan yargılandığı için büyük üzüntü ve kızgınlık duyduğunu belirten Çağımnı, olayla ilgisinin olmadığını öne sürdü. World Focus Şirketi'nde Eğitim Müdürü olarak gösterilmesinden dolayı davada sanık sıfatında bulunduğunu savunan Çağımnı, kendisinin Eğitim Müdürü olmadığını, belgesinin Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından da henüz onaylanmadığını söyledi.

Kaza öncesi İran'da kaptan pilot olarak görev yaptığını ve kaza sırasında da Sofya'da yeni başlayan iki pilota aynı uçak ile ilgili eğitim verdiğini kaydeden Çağımnı, kazada vefat eden pilotların eğitimlerinden sorumlu olmadığını savundu. Çağımnı, ''Günah keçisi ilan edildim'' dedi.

Çağımnı, istifa ettiği World Focus Havacılık Şirketi'nde halen İşletme Müdürü, Kaza Emniyet Müdürü gibi birimlerde sorumluların olmadığını, bunun da bir eksiklik olduğunu ifade etti.

Mahkeme Başkanı Suat Yürekli'nin sorusu üzerine de Çağımnı, Eğitim Müdürü belgesinin SHGM tarafından henüz onaylanmadığını yineledi. Çağımnı, ayrıca Süleyman Demirel Havalimanı'nda, ILS (Aletle Yaklaşma Sistemi) cihazının olması halinde olay tarihinde pilotların 2 dakika içerisinde kontrolü sağlayabileceklerini ileri sürdü. Çağımnı, ses kayıt cihazı ile kara kutuların bozuk oluşu ve ILS cihazından birinin olmaması halinde hiç bir pilotun uçuşa gitmemesi gerektiğini de vurguladı.

Sanık, ifadesinin tamamlanmasının ardından mahkeme duruşmaya ara verdi.

-''BELGESİ YOKSA NASIL EĞİTİM VERİYOR?''-


Uçak kazasında hayatını kaybeden Özgen Berkol Doğan'ın yakını ve ailesinin Avukatı Şehnaz Doğan Yüzer, verilen arada gazetecilere yaptığı açıklamada, sanık Faruk Çağımnı'nın eğitim belgesi yokken nasıl eğitim verdiğini merak ettiklerini belirtti. Yüzer, şöyle konuştu:

''Bu aynı kişi burada eğitim vermiyor, Sofya'da, İran'da aynı uçaklarla pilotluk yapıyor. Bu nasıl iş anlamıyoruz. Bizim duyumlarımıza göre düşen uçak İran'a gitmiş, İran buna izin vermemiş. Peki bizim Ulaştırma Bakanımız buna neden izin veriyor? Yetki belgesi yoksa firma buna nasıl müdürlük veriyor anlamış değiliz. 57 can gitti ve burada kimse yok. Bir tek pilot günah keçisi seçilmiş o da o firmadan ayrılmış. Bütün suçlar ona yüklenmiş. Zavallı 45 dakikadır burada savunma yapmaya çalışıyor.

Sanığın onaylanan belgesi olmamasına rağmen iddianamede Eğitim Müdürü olarak yer aldığını ifade eden Şehnaz Doğan Yüzer, ''Bu durum, hazırlanması 16 ay süren iddianamenin soruşturmasının ne kadar yüzeysel ve ne kadar yanlış yapıldığını gösteriyor. Çünkü bu iddianamede SHGM, Atlasjet yetkilileri yok. Bu, Türk insanına layık görülen muameledir. Bu içler acısı bir durumdur.''

Taşıdıkları acıyı kimsenin kendileriyle paylaşmadığını belirten Yüzer, ''Başbakanımız 'hayvanların otladığı yere havalimanı açtım' diyor ve bunu başarı olarak sergiliyor. Keşke orada hayvan otlasaydı, bu ülke için daha iyi olurdu. Bunlar marifet değil. Isparta Havalimanının ILS cihazı yok. Bunları denetleyecek olan SHGM'dir'' diye konuştu.

Sanık Kaptan Pilot Çağımnı'nın Avukatı Murat Bilgin de, yaptığı açıklamada, müvekkilinin SHGM tarafından eğitim müdürü olarak eğitim vermesi için gereken belgeye sahip olmadığını ve bu nedenle uçak kazasında hayatını kaybeden pilotların eğitimlerinden sorumlu olamayacağını savundu. Bilgin, ''Pilotların hayatı eğitimle geçer, eğitim sırasında uçmayı öğretmiyorsunuz, uçağı öğretiyorsunuz. Benim müvekkilim mesleğe yeni başlayan bir pilot. Eğitim belgesi işe yeni başlayanlar için var. Bir eğitimci ve eğitimi yanlış verdi diye bir şey söz konusu olamaz. Ayrıca benim müvekkilimin rahmetlilere eğitim verecek yetkisi yoktu. Yeni işe girenlere eğitim vermektedir'' dedi.

Öğle arasının ardından yeniden başlayan duruşma devam ediyor.

İstanbul-Isparta seferini gerçekleştiren uçağın 30 Kasım 2007'de Keçiborlu'nun Türbetepe mevkisinde düşmesi sonucu, 57 kişi hayatını kaybetmişti.

AA

Çevre dostu tekno kule

evre-dostu-tekno-kule.jpg

HABERTURK.COM EKONOMİ SERVİSİ

"Temiz Teknoloji Kulesi" (Clean Technlolgy Tower) Adrian Smith ve Gordon Gill'in çevreci projesi.
Şikago'da inşa edilecek olan ( hasıl, vaki, kâin ) kulede binanın tüm köşelerinde rüzgar tirbünleri olacak. Binanın çevresinde iyice hız kazanmış olan rüzgarı maksimum esiş gücünde yakalayacak olan ( vaki, hasıl, kâin ) tirbünler zirvede yer alacak ( takanak, algı, matlup ) olan çift kubbeli tavandan içeri yönlendirecek. Tirbünler tarafından yaratılan ters basınç da ( dahi, bile ) tüm binanın havalandırılmasında kullanılacak.

Kubbeli tavan, güneş panelli hücrelerinden meydana gelecek böylece gerekli enerji için kaynak ( fon, pınar, literatür ) sağlanacak.

Çevre ve doğal unsurlarla bütünleşerek uyum sağlayacak bu akıllı kulede bir ( yalnız, aynı, tek ) otel, ofisler ve konutlar yer alacak.

Sıcak havalar hasta ediyor

scak-havalar-hasta-ediyor.jpg

Amasya Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Nurdoğan Karadağlıoğlu, "Yaz mevsimlerinde yaşanan aşırı hava sıcaklığının sağlığımız üzerine olumsuz etkileri var" dedi.

Normalde terleme ile vücut ısısı dengede tutulmaya çalışıldığını, ancak aşırı sıcaklarda sadece terleyerek vücut ısısının dengede tutulamayacağını söyleyen Dr. Nurdoğan Karadağlıoğlu, "Özellikle yaşlılar, bebekler ve müzmin hastalığı olanlarda terleme mekanizması ile vücut ısısının dengede tutulması mümkün olmayabilir. Ayrıca ortamın nem oranında terlemeyi etkilemektedir. Sonuçta yükselen vücut ısısı beyin ve diğer organlarda hasara yol açabilir" diye konuştu.

Sıcak havalarda yapılması gerekenler hakkında tavsiyelerde bulunan ( mevcut, kâin ) Dr. Karadağlıoğlu, "Günün en sıcak olan 10.00 ila 16.00 saatleri arasında mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmamalıdır. Her gün en az 2 ila 2.5 litre arasında sıvı tüketilmelidir. Kafein, aşırı alkol ve fazla miktarda şeker içeren içecekler vücuttan daha fazla sıvı kaybına yol açtığı için tüketilmemelidir. Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol giysiler tercih edilmelidir. Fizik egzersiz yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmelidir. Bebek, çocuk ve engelliler kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. Eğer herhangi bir bireyde bayılma, havale geçirme veya su kaybına bağlı ciltte aşırı kuruma olduğu fark edilirse hemen ( yalnız, sadece, vakit kaybetmeden ) bir ( tek, sadece, bir kez ) sağlık merkezine başvurulmalıdır" şeklinde konuştu.


Diyet yaparken böbreğinizi kaybetmeyin

diyet-yaparken-bbreinizi-kaybetmeyin.jpg

Günümüzün önemli sağlık sorunlarının başında gelen şişmanlıktan kurtulmak ( kopmak, doğurmak, halas olmak ) için bilinçsizce yapılan diyetlerin kişilerde böbrek hastalığına neden olduğu belirtildi.

Zayıflamak için uzun süre yemek ( kemirmek, kaşındırmak, dalamak ) yemeyen ve su içmeyen kişilerin, beslenme yetersizliğine bağlı olarak karaciğer ve böbreklerinin hasar gördüğünü belirten Dr. Oktay Baygun, özellikle genç kızların, şişmanlık korkusu nedeniyle yaptıkları bilinçsiz diyetler sonucu böbreklerini kaybettiklerini ifade etti. Dr. Oktay Baygun, "Özellikle genç bayanlar, zayıflayarak daha güzel görünüme kavuşmak için hayatını karartabiliyor. Diyet yapacak olanlar, bunu mutlaka bir
uzmanın denetiminde yapsınlar. Maalesef Mardin'de bilinçsiz yapılan diyetler sonunda ( böylece, nihayetinde, ahir ) böbrekleri iflas etmiş bayan hastalarımız var. Özellikle genç bayanlar, aşırı şişmanım diye ( sanarak, niteleyerek, diyerek ) yemek ( ziftlenmek, dalamak, batmak ) yemiyor, su içmiyor. Psikolojik olarak bunu kendilerine telkin ederek, 'Anorexi' aşırı zayıflık hastalığına yakalanıyorlar. Yapılan tetkiklerinde, ilk etapta bir ( tek, eş, bir kez ) şey çıkmıyor. Ancak bir müddet sonra, beslenme ( tagaddi ) yetersizliğine bağlı olarak beyin, karaciğer ve böbrek gibi hayati organlarında hasar oluşarak, yetmezlik meydana
geliyor. Karaciğerdeki hasarlar giderilebiliyor ama beyin ( dimağ, akıl, anlayış ) ve böbrekteki hasar kalıcı oluyor. Yapılan bilinçsiz diyetler, kişilerin hayatını önemli bir şekilde etkileyebiliyor" şeklinde konuştu.

İHA


Günde yarım saat egzersiz yapın

gnde-yarm-saat-egzersiz-yapn.jpg

Günde yarım saat etkin bir şekilde spor yapmanın kanser ( amansız hastalık, incitmebeni, dokunmabana ) riskini yarı yarıya azaltabileceği bildirildi.

Finlandiyalı uzmanların, daha önce kanser geçirmemiş 42-61 yaş arasındaki 2,560 erkek üzerinde yaptığı araştırmada, bu kişilere ne sıklıkla egzersiz yaptıkları soruldu ve egzersizin seviyesini belirlemek için fiziksel testler uygulandı.

Daily Mail'de yayımlanan habere göre, ortalama 17 yıl boyunca ( süresince ) izlenen deneklerin yaptıkları egzersizin yoğunluğu metabolik birimle (MET) ölçüldü.

Yürümenin ortalama yoğunluğu 4,2 MET, koşunun 10,1 MET, yüzmenin 5,4 MET, bahçe işleri yapmanın 4,3, işe bisikletle gitmenin 5,1 MET, kayağın 9,6 MET, kürek çekmenin 5,4 MET, top oyunlarının 6,7 MET, jimnastik, dans ve ağırlık kaldırmanın 5 MET olarak ölçüldü.

British Journal of Sports Medicine dergisinde yayımlanan araştırmada, günde en az 30 dakika süreyle 5,2 MET spor yapan bir kişinin, daha az spor yapanlara oranla kansere yakalanma riskinin yarı yarıya az olduğu belirlendi.

Araştırmanın, sonucu etkiliyebilecek olan ( vaki, kâin, hasıl ) yaş, alkol tüketimi, sigara, vücut kütle endeksi ve kalori miktarı gibi faktörler göz önüne alınarak yapıldığı belirtildi.

Araştırmayı kaleme alan Finlandiya'daki Kuopio ve Oulu üniversitelerinin bilim adamları, kansere yakalanma ve kanserden ölüm riskini azaltmanın en iyi yolunun yüksek yoğunluklu egzersiz ( alıştırma ) olduğunu kaydetti.

AA


Philips, Saeco'yu satın aldı

philips-saecoyu-satn-ald.jpg

Philips'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, Saeco'nun faaliyette olduğu pazar sınıflarında güçlü konumda olmasını sağlayan espresso makinesi portföyü bulunuyor.

Anlaşma şartlarına göre Philips, toplam 170 milyon avro ve ödenmesi belirli koşullara bağlı olan ( hasıl, kâin, vaki ) 30 milyon avro karşılığında mevcut tüm öncelikli borçlar ve ilgili mali araçların üstlenilmesi yoluyla Saeco'nun tamamını satın aldı.

Saeco, mart ayında sona eren 2009 mali ( akçeli, finansal, parasal ) yılında 318 milyon avroluk satış gerçekleştirdi.

AA

SUİKAST PLANI İDDİASI

sukast-plani-ddasi.jpgAyrıntılar geliyor...

Tüketiciler Birliği'nden protesto

tketiciler-birliinden-protesto.jpg

Tüketiciler Birliği Başkanvekili Mehmet Muta Şahin, ''Hükümet ve EPDK'nın uygulamaları, tavanları tüketicinin başına yıkmıştır'' dedi.

Mısır Çarşısı önünde toplanan grup adına bir basın açıklaması yapan Şahin, ÖTV ve akaryakıt zamlarına tepki göstererek, ''Hükümet ve EPDK'nın uygulamaları, tavanları tüketicinin başına yıkmıştır. Hükümetin istediği gibi fiyatlara müdahale etmesine sesini çıkarmayan muhalefet ( aykırılık ) partilerinin sessizliği, siyasi iktidarın zam ( bindirim ) politikasını uygulama ( kılgı, aplikasyon, yürütüm ) cesaretini artıyor'' ifadesini kullandı.

Şahin, Tüketiciler Birliği'nin, tüketicinin sesine ve sorunlarına tercüman olarak akaryakıtta uygulanan vergiler ( rüsum, tekâlif ) ve üzerine yapılan ÖTV zammına tepkileri başlattığını belirterek, ''İndirim nöbeti'' ile bunu somutlaştırarak siyasi iktidara iletme ( yansıtma, transport ) yoluna gittiklerini bildirdi.

Mehmet Muta Şahin, başlatılan ''İndirim nöbeti''nin İstanbul'un değişik noktalarında gerçekleştirilerek, tüketicinin tepkisini ortaya koymak suretiyle, siyasi iktidarı zamların iptali için uyarmaya devam edeceğini bildirdi.

AA


MELİH GÖKÇEK'E İYİ HABER

melh-gkeke-y-haber.jpgAnkara 12. İdare Mahkemesi, Akay Kavşağı'nın bariyer konularak kapatılmasına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurdu.

Avukat Sedat Vural, Akay Kavşağı'nın bariyer konularak kapatılmasına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararının, iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açmıştı.

Davanın ilk incelemesini yapan Ankara 12. İdare Mahkemesi, Belediye Meclisi kararının yürütmesini oy ( rey ) birliğiyle durdurdu.

Mahkemenin gerekçesinde, dava konusu işlemin her an uygulanabilecek nitelikte olduğu ve işlemin uygulanma süresi içinde sağlıklı bir yargısal denetim yapılamayacağına işaret edildi.

Mahkeme'nin kararında, Belediye Meclis kararının uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğini vurgulayarak, olayın niteliği ve davanın durumuna göre Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının savunması alınıp yeniden bir karar ( düzenlilik, tartı, değişmeyen ) verilinceye kadar işlemin yürütmenin durdurulmasına karar verildiğini bildirildi.

Çankaya Belediye Başkanlığının açtığı davada, Ankara 3. İdare Mahkemesi, Akay Kavşağı'nın yapımına olanak tanıyan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının, ''şehircilik ilkelerine aykırı olduğu'' gerekçesiyle iptaline karar vermişti.

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi de bu karar üzerine, 13 Temmuz 2009'da Akay Kavşağı'nı 31 Temmuzdan itibaren bariyerlerle kapatma kararı almıştı.

AA

15 yaşındaki milli sporcunun feci ölümü

15-yandaki-milli-sporcunun-feci-lm.jpgAtatürk Üniversitesi'nin lojmanlarında antrenman yapan Tekerlekli Kayak Milli Takımı'nın sporcusu Kübra Tosun, park halindeki traktörün römorkuna çarparak, yaşamını yitirdi. Milli sporcunun ölümü, spor camiasını yasa boğdu.

Orkun ÇİZMELİ / ERZURUM (AHT)

Tekerlekli Kayak Milli Takımı'nın 2-15 Temmuz tarihleri arasında Bolu Sarıalan'da yaptığı Kayaklı Koşu Güç Geliştirme Kampı'na katılan Spor Lisesi 3'ncü sınıf öğrencisi 15 yaşındaki Kübra Tosun, kamp dönüşünde tatilde olmasına rağmen antrenmanlarını sürdürdü. Araç trafiğinin az olduğu Atatürk Üniversitesi'ne ait lojmanlar bölgesinde dün (Pazartesi) milli takım arkadaşlarıyla antrenman ( alıştırma ) yapan ( fail, yaratıcı, karşılayıcı ) Kübra Tosun, Atatürk Üniversitesi Fen İşleri ekiplerinin yeşil alan ( kayran, yer, düz ) çalışması için kullandığı park halindeki traktörü fark edemedi. Traktörün römorkuna sert bir şekilde çarpan Kübra Tosun, yere yığıldı. Sporcu arkadaşları ve yeşil alan çalışmasını yürüten işçilerin yardımıyla, Atatürk Üniversitesi Aziziye Araştırma Hastanesi'nin acil servisine kaldırılan Tosun'un beyin kanaması geçirdiği anlaşıldı. Tosun, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Palandöken ilçesindeki Hacı Ahmet Baba Camii'nde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Sögütlü Köyü'nde toprağa verilen Kübra Tosun'un ölümü spor camiasını yasa boğdu. Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Fatih Çintimar, Kübra Tosun'un gelecek vadeden bir sporcu ( sportmen ) olduğunu belirterek, "Ailesinin de büyük bir ( birleşik, sadece, benzer ) desteği vardı. Milli takım antrenörlerinin de dikkatini çekmiş, kampa davet ( çağrı, çağırma ) edilmişti. Tarifi mümkün olmayan ( sıfır ) bir acı yaşıyoruz" dedi.

Fransa "Karbon Vergisi"ne hazırlanıyor.

fransa-karbon-vergisine-hazrlanyor.jpg

Her ne ( nasıl, neden, hangi ) kadar uygulamanın oldukça karmaşık olması ve sıkıntı yaratması beklense de ( bile, dahi ) Fransa 2010 yılında karbon salınımına dair bir ( eş, ancak, müşterek ) vergi uygulaması başlatacak.

Plana göre başlangıçta salınan carbon dioxitten ton başına 32euro ($46) alınacak olan vergi 2030 itibariyle 100 euroya yükseltilecek. Bu durum yakıt fiyatlarına dolaylı olarak ( namına ) 8-15 cent arası bir maliyet getirecek.

Çiftçiler ve balıkçılar bunun kendileri gibi küçük üreticiye bir ceza ( ukubet ) olduğunu söyleyerek yasaya itiraz ediyorlar.

Yeni yasanın yılda bütçeye katması beklenen 8 milyar ( bilyon ) euroluk vergi ( algı, mevhibe ) gelirinin, konut başına 300 euroyla toplam 4,3 milyar ( bilyon ) eurosunun evlerden elde edilmesi ön görülüyor.

"Turizmi Anadolu içlerine yaymaya çalışıyoruz"

turizmi-anadolu-ilerine-yaymaya-alyoruz.jpg

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye'de turizmi deniz kenarlarından Anadolu içlerine yaymaya çalıştıklarını söyledi.
Tokat'a karayolu ile gelerek geceyi Grand Ballıca Oteli'nde geçiren Bakan Günay, sabah saatlerinde yoğun programına Tokat Valiliği'ni ziyaret ederek başladı. Tokat Vali Vekili Şükrü Çakır tarafından karşılanan Bakan Günay, polis mangasını selamladıktan sonra şeref defterini imzaladı. Bakan Günay, Tokat'ın Kelkit Vadisi'nin özel şehirlerinden bir tanesi olduğunu kaydetti. Tokat'ın Roma'ya ve daha eskilere kadar uzanan yerleşim merkezlerine ev sahipliği yaptığını, aynı zamanda Selçuklu, Osmanlı beylikler
döneminden de önemli tarih mirasları olduğunu ifade eden Bakan Günay, bu eserlerin bir kısmına Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, bir kısmını da Vakıflar tarafından sahip çıkıldığını söyledi. Tokat'ta bir turizm bölgesi oluşturulması yönünde çalışmaları olduğunu ifade ( deyiş, söyleyiş, anlatım ) eden Bakan Günay, Türkiye'de turizmi Anadolu içlerine yaymaya çalıştıklarını belirterek, "Anadolu içlerine yaymanın yollarından birisi kültür turizmini hareketlendirmek, Türkiye'nin tarihsel mirasına sivil mimar örneklerine sahip çıkmak hem
halkımızın bunların değerini bilmesini hem de bunu dünyanın öğrenmesini sağlamaya çalışmaktır. Turizm Türkiye için önemli bir gelir, geçim, bereket ve barış kapısı haline geldi. Turizm sayesinde insanlar birbirlerini tanıyor, gençlerimiz iş kuruyor, Türkiye ciddi bir şekilde gelir elde ediyor. Geçen yıl itibariyle ülkemize 25 milyonun üzerinde ziyaretçi gelişmişti. Bunun büyük bir kısmı deniz kıyılarında. Bunu Anadolu içlerine sivil mimari örneklerimiz, kış spor merkezleri, yayla ve termal turizmle geliştirmeye çalışıyoruz. Tokat, Amasya, Sivas güzergahında turizm potansiyeli olduğunu biliyorum" dedi.

IHA

Kanadalı müzisyen Cohen İstanbul'a geliyor

kanadal-mzisyen-cohen-stanbula-geliyor.jpg

Kanadalı yazar, şair, söz yazarı ve müzisyen Leonard Cohen, 5 ve 6 Ağustos tarihlerinde İstanbul'da konser ( dinleti ) verecek.

Müzikseverlerin yıllardır beklediği 74 yaşındaki Cohen, 2009 Dünya Turnesi kapsamında 2 konserle Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi'nde sevenlerinin karşısında olacak.

Cohen'in klasikleşmiş şarkıları arasında ''Suzanne'', ''So Long, Marianne'', ''Bird on a Wire'', ''First We Take Manhattan'' ve ''Hallelujah'' bulunuyor.