8 Nisan 2007 Pazar

Koşmak, zekayı artırıyor

Koşmak, zekayı artırıyor

Almanya�daki Ulm Universitesi�nde yapılan bir araştırma koşmanın zekayı artırdığını gosterdi. Ulm Universitesi Norobilimler ve Tıp Meslekleri Akademisi tarafından �Koşmak zekayı artırır mı?� sorusuna yanıt bulmak icin toplam 30�dan fazla kişiyle 2 ayrı denek grubu oluşturuldu.

Bu iki grupta yer alan denekler, once icinde yol tarifleri, yabancı kelime oğrenme, resimli anlatım ve yazılı ifade yeteneğinin saptanmasına yonelik sorular bulunan bir teste tabi tutuldu. Daha sonra birinci gruptaki insanların 6 hafta boyunca, haftada 2 kez yarımşar saat koşmaları sağlandı ve her iki gruptan, 2 haftada bir farklı testler cozmeleri istendi. Sonucta her 2 grupta da ilk baştaki teste oranla aynı olcude, hızlanma tespit edildi ve 2 grup da soruları ilkine gore daha kısa bir surede yanıtladı.
Ulm Universitesi Tıp Meslekleri Akademisi�nden Ralf Reinhardt, DW Radyosu�na araştırmalarının sonucu değerlendirirken, "Değişen tek şey yanlış sayısıydı. Yani, koşan birinci gruptaki denekler 6 hafta sonunda daha az hata yapar oldu. Diğer koşmayan gruba gore daha dikkatli ve az sayıda hatayla tamamladılar testleri" dedi.


Reinhardt, elde ettikleri sonuca gore, koşmanın gercekten zekayı artırdığını kanıtladığını belirtirken, en azından koşma ile konsantrasyonun artığının bilimsel olarak olculebildiğini soyledi. Araştırmada koşmayla arttırılan konsantrasyon yeteneğinin, bu spor bırakıldığında da azalmadığı belirlendi.

Bilim adamlarının yaptığı 6 haftalık deney sonucunda, araştırmaya katılan deneklerde, konsantrasyonun artmasının yanı sıra gorsel hafızanın da iyileştiği saptandı. Uzmanlar, şimdi duzenli koşunun neden gorsel hafızanın gelişmesine sebep olduğunu ve koşmanın beynin hangi bolgelerinde değişim ve gelişime yol actığını, araştırmanın ikinci aşamasında saptamayı hedefliyor.

Meyve yararlarındigi:

Meyve yararlarındigi bazıları ;


İncir: Bağırsakları calıştırır, enerji verir. Cinsel guce yardımcıdır.


Elma: Bobeklerin temizlenmesine, sindirim rahatsızlıklarının kontrol
edilmesine yardım eder.


Kayısı: Kan yapıcıdır. Guzel bir cilt ve saca olumlu etkisi vardır.
Kanserin onlenmesinde yardım eden iyi bir karotenoid kaynağıdır.


Muz: Kalbe ve kas sistemine yararlıdır. Yorgunluğa ve ishale birebirdir.


Vişne: Mineral ve vitamin deposudur. Koyu renkli vişneler, acık renklilere
oranla daha fazla mineral icerir.


Greyfurt: Sindirimi uyarır. Diş etlerinin kanamasını azaltır, soğuk
algınlığına iyi gelir. Lifleriyle yenirse, kolesterolu duşurur.


Portakal: Soğuk algınlığı, grip, incinme, kalp hastalığı ve felcten
korunmaya yardım eder.


Mandalina: Enfeksiyonlarla savaşmayı kolaylaştırır.


Uzum: Bobreklerin calışmasını uyarıp kalp atışını duzenler. Karaciğeri
temizler. Siyah uzum kabukları ve cekirdekleriyle yenirse hucre
yenileyicidir. Kavun: Endişe ve uykusuzluğa iyi gelir. Bağırsak ve cilt
kanserine karşı Amerikan Kanser Topluluğu'nca tavsiye edilmiştir.


Karpuz: Kabuğundaki cinko iktidarsızlığa iyi gelir. Bobreği temizler.


Kiraz: Kolesterolu duşurur, ozellikle sapları idrar sokturucudur.


Armut: Kalp - damar sağlığı, alcak kan basıncı ve fiziksel performansa iyi
gelen vitaminleri barındırır.


Cilek: Sigara dumanının etkilerini azaltır. Sigara icilen bir odadayken
gun boyunca ağza iki cilek atılması onerilir.


Sivribiber: Şişkinliği azaltmada faydalıdır. Saclara, tırnaklara ve cilde
cok iyi gelir.


Brokoli: Mide ve yemek borusu kanseri tehlikesini azaltır.


Lahana: Yaşlanmayı onleyici mineral olarak kabul edilen selenyum sağlıklı
bir cilt verir, erkeğin cinsel gucunu artırır.


Havuc: Enerji verir. Karaciğerin safra salgılamasına ve kolesterolu
dengelemesine yardım eder.


Salatalık: Kasları gencleştirir. Deri hucrelerine elastikiyet verir.


Sarmısak: Tansiyonu duşurur, kan pıhtılaşmasını azaltır. Bazı mide
kanserlerini onlediği ve bağışıklık sistemini guclendirdiği
kanıtlanmıştır.


Ispanak: Karaciğeri, lenf bezlerini ve kan dolaşımını uyarır

(Saglikla Kalin)

Bobrek Nakli




Bobrek Nakli;

1. Canli vericiden (Yakin ve uzak akraba, es)
2. 2. Kadavradan
olmak uzere iki kaynaktan yapilir.
Transplantasyon sonrasi bobrek fonksiyonlarinin hemen yerine gelmesi nedeniyle tum fizik ve psikolojik bozukluklar duzelir. Ancak, takilan bobregin vucutca reddi (Rejeksiyon) gibi ciddi bir sorunu da vardir.
Gerekli sartlara uyulmazsa rejeksiyon, transplante bobrek icin her zaman bir tehlikedir.


Genel Bilgiler
Aralarinda kan bagi olanlarda yapilan bobrek nakli cok kez alicida iyi uyum gosterir. Alici ve vericinin cok iyi incelenmesi bu basariyi artirmaktadir. Bu nedenle canlidan yapilan nakillerin basari orani daha fazladir. Son yillarda tedaviye eklenen yeni ilaclar kadavradan yapilan nakillerin de basari oranini artirmistir. Ilac tedavisi ile dusmeyen tansiyon, iltihap kaynagi olan bobrekler varsa bunlar transplantasyondan 3 4 hafta once ameliyatla cikarilir.


BOBREK TRANSPLANTASYONU


Son evre bobrek yetmezliginin en uygun tedavi sekli bobrek transplantasyonudur.

Bobrek transplantasyonunda iki organ kaynagi vardir.
1. Canli verici
2- Kadavra


Canli Vericiler
1. Derecede akrabalar (Anne, baba, kardes ve cocuklar)
2. 2. Derecede akrabalar (Hala, amca, dayi, teyze) ve akraba olmayan uygun vericiler (B5 gibi) dir


Kadavra Verici :

Beyin olumu olan sistemik bir enfeksiyon ve kanser vb. olmayan kisilerdir
Kadavra ve canli vericilerde A-B-0 kan grubu uyumu ve doku ila negatif crossmatch (Rh Faktoru onemli degildir) uyumu gerekir.
Canli vericilerde, 1 ve 2 antigen uyumsuzlugu (Mismatch) varsa vericiler kabul edilebilir.
Kadavrada ise HLA B ve DR den birer antigen uyumu ile negatif Crossmatch yeterli uyum sayilir.
Transplantasyon oncesi alici ve vericilerin tum tetkikleri tamamlanip, bobrek transplantasyonunun yapilmasina karar verildiginde alici ve verici hastaneye yatirilir Ameliyattan uc gun once alicinin bagisiklik sistemini baskilayan ilaclara baslanir ve hasta izole edilir. (Tek basina bir odaya alinir)
Ameliyatta, bobrek, hastanin kasik bolgesine takilir.
(Arter, atardamar, Ven-toplardamar) baglantilari bolgedeki damarlara yapilir, Ureter denen idrar kan agizlastirilir
Ameliyat sonrasi tum yasam suresince devam edecek bagisiklik sistemini baskilayan ilaclarla tedavi devam eder. Hasta ameliyat sonrasi 2-3 hafta hastanede yatar, taburcu edildikten sonra periyodik kontrollere gelir.



BOBREK NAKLI YAPILAN HASTALAR ICIN ACIL SORUNLAR KLAVUZU
Bobrek nakli oldugunuz uniteyi gunun her saatinde arayabilirsiniz. Transplant koordinatoru size yapmaniz gereken her seyi aciklayacaktir.

1. Atesiniz yukselirse
2. Ilaclarinizi karistirir ve dozlarini unutursaniz
3. Kisa zamanda asiri kilo alirsaniz (Her gun tartilmaniz gereklidir. Bu vucudunuzda asiri sivi biriktigini, idrarla atamadiginizi gosterir)
4. Tansiyonunuz asiri yukselirse (150/90 i gecerse)
5. Nefes almada zorluk, sikisma hissi, kanli kopuklu balgam, karin agrisi, kusma, ishal, kanli idrar ve idrar miktarinda Azalma olmasi durumunda derhal ameliyat oldugunuz klinigi arayiniz

Genclik arastirmasinda urperten rapor

Ege Universitesi Cocuk Ergen Psikiyatri Anabilim Dali'na basvuran ortalama yasi 16 olan 323 cocuk ergen arasinda yapilan arastirma, sigara kullanma yasinin 12.3'e dustugunu ortaya koydu.

Alkole baslama yasi 12'den 6'ya kadar indigi, madde bagimliligi yasinin ise ilkokul seviyesine kadar dustugu Turkiye'de, madde kullanim yasi da asagi iniyor. Ege Universitesi Cocuk Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dali (EGEBAM)'ndan Prof.Dr. Cahide Aydin, Prof.Dr. Hakan Coskunol, uzman Dr. Zeki Yuncu, Ender Altintoprak ve pratisyen Dr. Ayse Turkan Bayram, cocuk ve ergenlere yonelik bagimlilik merkezi olan EGEBAM'a iki yil suresince basvuran kisilerin sosyodemokrafik gostergelerini inceledi.

SIGARADAN SONRA ENCOK ESRAR KULLANILIYOR

EGEBAM'a iki yil icinde basvuran, yuzde 88.5'i erkek, yuzde 11.5'i kiz olmak uzere toplam 323 kisinin kayitlari incelenerek yapilan arastirmada, madde kullanma yasi 13.7 olarak belirlendi. EGEBAM'a basvuranlarin yuzde 94.4'unun sigara kullandigi, yuzde 93.8'inin sigara disinda madde kullanigi tespit edildi. Arastirma sonuclarina gore, 16.2 yas ortalamasinda olan bu kisilerin yuzde 75.2 ile esrar, yuzde 53.8 ile inhalan, yuzde 43.6 ile ekstazi, yuzde 43.2 ile alkol, yuzde 31.4'u benzo, yuzde 2.6'si kokain, yuzde 1.7'si ise hap, yuzde 0.3'u de opioid kullaniyor.

Gelismis ulkelerde madde kullanim yayginliginin gelismekte olan ulkelerle karsilastirildiginda daha yuksek olduguna dikkat cekilen arastirmada, sigara disi madde kullaniminda ilk tercih edilen ya da siklikla kullanilan maddenin esrar oldugu belirlendi. Bunu sirasiyla, yuzde 33.3 ile ucucu maddeler, yuzde 19.2 ile alkol, yuzde 3.6'yla ekstazi, yuzde 1 ile benzonun izliyor.

SIGARAYA BASLAMA YASI 12

Sigaraya baslama yasinin 12.3 oldugunun saptandigi arastirma uzmanlari, ozellikle gencler arasinda yasadisi madde kullaniminin giderek yayginlasma egiliminde oldugu, bu kisilere yonelik yeni tedavi stratejilerinin gelistirilmesi onerisinde bulundu.

Agiz kokusuna karsi elma

ADANA (IHA) - Saglikli beslenmede sanilandan daha fazla faydali olan elmanin, agiz kokusunu da giderdigi bildirildi.

KBB Uzmani Opr. Senol Civelek, icerisinde bircok mineral ve vitamin bulunduran ve su icerigi bol olan elmanin agiz kokusunu giderdigini belirtti. Civelek, yemeklerden sonra yenen elmanin, cogu zaman dis fircalamak kadar etki yaptigini, cunku elma cignenirken dislerin arasinin cok iyi sekilde temizledigini vurguladi. Her ogunden sonra elma yenmesini tavsiye eden uzmanlar, bagirsak kanserine yakalanma riskini de azaltan elmanin diger faydalarini soyle siraliyor:

"Zayiflamak icin: Elmada sadece 50 kalori vardir ve icindeki petkinden dolayi doyurucudur. Zayiflamak icin mukemmel bir meyvedir. Dusuk kalorili oldugu icin sismanligi onler, kan sekeri duzeyini ve yuksek tansiyonu olumlu bir sekilde etkiler.

Kabizlik icin: Ogle yemeginden once yenen bir elma, bagirsakta bakterilerin cogalip azalmasini ayarlamada rol oynar ve bu sayede kabizligi onler.

Bagisiklik icin: Elmadaki C vitamini vucudun savunma sistemini kuvvetlendirir. Bunun sonucu olarak soguk alginligi virusleri vucuda giremezler.

Disler icin: Yemeklerden sonra yenen elma, cogu zaman dis fircalamaktan daha iyi etki yapar. Cunku elma cignenirken dislerin arasi cok iyi bir sekilde temizlenir.

Kolesterol icin: Elmadaki petkin maddesi, zararli kolesterolu dusurur; atardamarlari koruyan faydali kolesterolu yukseltir.

Kalp icin: Elmadaki etkili maddelere yeni kesfedilen "phenylalanin" maddesi vucutta bulunan ve kalbin calismasinda destek olan Q enzimini faaliyete gecirir.

Demir eksikligi: Demir, C vitaminiyle birlestiginde organizma tarafindan mumkun oldugunca iyi sekilde alinir. Elmada her ikisi de vardir."

Uykuda Seks Hastaligi , Uyursevisirlik

Uyurgezerlik yerini Uyursevisirlige birakti. Seksomnia
hastaliginin nedeni bilinmedigi gibi tedavisi de yok!
ARASTIRMACILARIN son gozdesi henuz tedavi yolu bulunamayan 'uykuda seks' hastaligi seksomnia... 'Uyku halindeyken cinsel iliskiye girme ihtiyaci hissetme' olarak tanimlanan hastalik, hastalarin durumlarindan utanmalari ve doktora aciklama yapamamalari nedeniyle agir ilerliyor. Hastalik, iliskileri de olumsuz etkiliyor.

UTANIP ANLATMIYORLAR
Seksomnia hastaligina tutulan Lisa Mahoney, 'Kontrol altina alamadigim bu aptalca durum beni korkutuyor ve uzun vadede iliskimi bozmasindan endise ediyorum' diyor. Arastirmacilara gore seksomnia, uykuyla uyaniklik arasinda kalinan uyurgezerligin bir turu.

STRES VE UYKUSUZLUK
Uyku uzmani Mark Pressman, hastaligin siklikla ciftler arasinda goruldugunu soyluyor. Pressman, 'Bazen nefret ediyor, bazense tolere edebiliyorlar. Bazi ender rastlanan orneklerdeyse bunu uyanikken yapilan sekse tercih ettiklerini goruyoruz' diyor. Pressman, hastaliga hizlandirici faktor olarak stres ve uykusuzlugu gosteriyor.

Uyuyakaldim demeyin!



Cagimizin en onemli rahatsizliklarindan biri olarak kabul edilen "uyku bozuklugu", onlem alinmadigi takdirde olumle sonuclanabiliyor. Bu hastaliktan muzdarip milyonlarca kisinin basvurdugu "uyku merkezleri"nin sayisi ise gun gectikce artiyor.

Gunluk uyku ihtiyacimizi genetik sifremiz belirler ve hayatimizin yaklasik yuzde 33'unu uyuyarak geciririz. Ancak bazi insanlar cesitli sebeplerden dolayi uyku sorunu cekiyor ve bunun sonucunda hic de hafife alinmayacak fiziksel ve psikolojik sorunlar yasayabiliyorlar. Uyku bozukluklari ile ilgili hastaliklarin tani ve tedavisiyle ilgilenen kuruluslar ise gelen talepler sonucunda son yillarda buyuk bir artis gosterdi.

Cevrenizdekiler cok siddetli horladiginizi mi soyluyor? Sabahlari yorgun mu uyaniyorsunuz? Gunduzleri bitkin kalarak uyukluyor musunuz? Uykuda solunum duraklamalari (uyku apnesi) sorununuz olabilir. Apne kelimesi Yunanca'da "soluksuz kalmak" anlamina gelir. Uyku apnesi erkeklerde kadinlardan 2 kat daha siktir ve daha cok orta yas uzerindeki eriskinlerde gorulur.

Uyku apnesi iki nedenle olabilir; santral ve obstruktif.

1) Santral(merkezi) nedenle olustugunda solunum cabasi yoktur. Yani beyin solunum kaslarini uyarmaz. Bu durum daha cok ilac zehirlenmelerinde ve beyin hasarlarinda olur ve uyku apnesinde tek basina bir neden olmasi cok nadirdir.

2)Obstruktif (engelleyici) apnede ise soluk alma sirasinda ust hava yollarinda olan fiziksel bir engel vardir. Uyku apnesinin daha sik gorulen bir nedenidir. Bu durumda beyin vucuda nefes almasi icin emir verir, diyafram ve diger solunum kaslari bu emre cevap verir ama ust solunum yollarinda bunu engelleyen bir bariyer vardir. Agzin icinde sadece dil yoktur. Kucuk dil, yumusak damagin merkezinden asagi dogru sarkan bir et parcasi (uvula) vardir. Butun bu organlarin yerinde ve dogru olarak calismasini saglayan, dilin ve kucuk dilin tabanina yerlesmis olan yumusak damagin kaslari gevser ve sarkarak hava yolunu tikar. Bu durum, nefes almayi zorlastirir ve solunumun gurultulu hale gelmesine sebep olur. Solunum periyodik olarak durdugu zaman, bu hali disaridan dinleyen birisi horlamanin belirli araliklarla kesildigini duyar. Bu sirada kan oksijen seviyesi duser, karbondioksit seviyesi artar. Kandaki bu degisimler beyindeki merkezleri uyararak uyanmayi saglar. Uyku kesilince kisinin boyun kaslari uyanikken oldugu gibi normal kasilma gosterir. Hava yolu acilir ve hasta tekrar uykuya gecer. Tum bunlar cok kisa bir zaman araliginda gerceklesir ve kisi sabah uyandiginda gece uyku sirasinda yasamis oldugu bu sikintiyi hatirlamaz. Uyku apnesi sirasinda olan nefes kesilme ataklari bazen birkac saniye bazen de 1-2 dakikaya kadar surmekte olup uyku boyunca bu atak anlari elli-yuz kez tekrar bile edebilmektedir.


Uyku apnesi genellikle metropol yasantisi icinde olan kisilerde gorulmektedir. Bu rahatsizlikta bozulan fizyolojinin yani sira vucuttaki bagisiklik sisteminin bozulmasi, mide ilaclari, sinir ilaclari, agri kesiciler, antibiyotikler, anksiyeteler yani ic daralmasi ic burulmasi, kimyasal maddeler, hazir gidalarda bulunan koruyucu maddeler vs de uyku apnesini hazirlayici faktorlerdir.

Burundan nefes almak, solunum icin cok onemlidir. Hava burundan gecerken vucut isisina gore isinir, suzulur, toksik maddelerden arinir. Gerektigi kadar nemli olur. Uyku apnesi rahatsizligi olan bircok hastanin burnu tikali oldugu icin agizdan nefes alirlar. O zaman agizda kuruma baslar. Bu olaya vucut tepki gosterir ve kucuk dil ve bademcikler daha da fazla buyur. Tabii burada dilin yapisi da onemli. Dilin anatomik durumu pozisyonu, one arkaya durumu cok onemlidir. Toksik maddeler solunum kaslarinin belirli sekilde belirli esneklikte kasilmasini engeller. Hava soluk borusundan rahatca gecemez. Bu yavaslama butun sistemi etkileyecek kadar onemlidir. Solunumda yavaslama veya duraksama oldugu zaman, beyne gerektigi kadar oksijen gitmez. Bu ise beyinde tahribat riskini olusturur. Yine alerjik ya da gizli alerjik bunyelerde reaksiyon sebebiyle kucuk dil on santim kadar uzayabilir. Hatta oyle ki, nefes yolunu tamamiyla kapatabilir.

Uyku apnesi olan kisilerde
- Gurultulu horlama
- Apne nobetleri sirasinda horlamanin duraklamasi, gecici sessizlik donemleri
- Uykuda asiri terleme
- Sabah dinlenmeden kalkma, gun icinde yorgunluk hali, uyuklama
- Sabah bas agrilari, agiz kurulugu
- Kisilik degisiklikleri, konsantrasyon eksikligi
- Cinsel isteksizlik, yetersizlik



ONEMLI::Gripten Korkun, CUNKU!



Havalarin serinlemeye baslamasiyla birlikte artan grip vakalari hakkinda uzmanlardan cok onemli uyarilar geldi. Iste uzmanlara gore GRIP'ten kormamiz icin 5 onemli neden...
* Cok kolay bulasiyor. * Bilinen bir tedavisi yok. * Asiyla korunmanin mumkun oldugu bir hastalik. Ama sebep olan virus surekli olarak yapisini, kimligini degistiriyor. Bu yuzden asi koruyucu olmayabiliyor. * Dunyada her 20 kisiden biri grip olup en azindan yataga dusuyor. * Sadece Amerika’da ise her yil 20 bin kisi hayatini kaybediyor
Dunyadaki her 20 kisiden biri grip yuzunden yataga dusuyor. ABD’de her yil 20 bin kisi grip yuzunden hayatini kaybediyor. Genelde grip deyip geciliyor, ama gercekten korkulacak bir hastalik. Bu nedenle onleyici hekimlik ve tedavi buyuk onem tasiyor. Neden? Cunku her bunyedeki tesiri farkli. Bagisiklik sistemini hirpaladigindan, baska bir hastaliga sizi savunmasiz teslim etmesi de cabasi. Grip hirpaliyor, zaturree olduruyor soz gelimi... Istanbul Tip Fakultesi Enfeksiyon Anabilim Dali Ogretim Gorevlisi ve Anadolu Saglik Merkezi Hastane Enfeksiyonlari Kontrol Komitesi Danismani Prof. Dr. Semra Calangu, once basit ve uygulanabilinir onlemleri siraliyor: “Mevsim kissa, insanlara karsi biraz mesafeli olacaksiniz. Cunku bu virus bir metreden bile solunum yoluyla bulasabiliyor. Otobusten inince elinizi yikayin. Eve gelince de... Hele ki cocuklariniz varsa onlari opup koklamayi elinizi yikadiktan sonraya birakin...” Tum bunlar, en basit onlemler... Bunun asisi var, komplikasyonlari var, farkli etkileri var. Grip hakkinda ne varsa Semra Calangu ile uzun uzun konusacagiz. Siz bugun ilk onerimize kulak verin, ellerinizi yikayin, opusmek yerine selamlasin! Bir gunu daha gripsiz atlatabilirsiniz...

OZELLIKLE BEBEK VE YASLILARDA OLDURUCU
* Hocam cok onemsemeyiz ama grip korkulacak bir hastalik mi?
Korkulacak bir hastalik. Cunku cok kolay bulasiyor. Cunku bilinen bir tedavisi yok. Cunku etkeni olan virus surekli olarak yapi degistirebiliyor. Cunku bu yuzden dunyada her yil 20 kisiden biri en azindan yataga dusuyor. Sadece Amerika’da her yil 20 bin kisi hayatini kaybediyor. Aslinda asiyla korunmanin mumkun oldugu bir hastalik. Ama surekli olarak virus yapisini degistirdigi icin asi korumayabiliyor da... Iste bu nedenlerle, yani kolay bulasmasi, kesin bir tedavisinin olmamasi, asiyla korunulan hastaliklardan birisi oldugu halde virusun kimlik degistirmesi, yapi degistirmesi yuzunden, asinin etkisiz kalabilmesi nedeniyle korkutucu bir hastalik.

* Butun bunlarin sonunda ne oluyor?
Aslinda grip ayakta gecirilen bir hastalik. Hepimizin bildigi gibi... Iste ‘Biraz atesim yukseldi, biraz oksuruk yapti, eklemlerim agridi, uc gun ise gidemedim’ diye anlattigi... Gercekten de 2-3 gunde, en cok 1 haftada gecer. Bu kadar basit bir hastaligin oldurucu olabilecegini dusunmek insana cok inandirici gibi gelmiyor. Ama grip oldurucudur. Ozellikle uc yas gruplari icin. Yani cok kucuk cocuklar ve cok yasli insanlar icin... Bu iki grup icin oldurucudur. Ayrica hangi yas grubunda olursa olsun altta yatan bir hastaligi yani sekeri, sirozu, bobrek hastaligi, romatizmasi, kronik bronsiti olan insanlar icin araya giren grip, hastalik belirtilerini cok agirlastirarak ya da zaturreye cevirerek, sinuzite, orta kulak iltihabina, hatta menenjite cevirerek o iyi kotu sekerini, romatizmasini, tansiyonunu, kalp hastaligini idare eden insani araya giren firtinayla gum diye oldurebilir de... Olume sebep olabilir. Bu nedenle de grip hakikaten oldurucu olmasi nedeniyle onemli ve korkulacak bir hastaliktir. Diger enfeksiyon hastaliklarindan ayri bir ozelligi var. Neyse ki grip her mevsim gozukmez. Yani mevsimsel bir hastalik. Bu nedenle de ozellikle de sonbahar sonu, kis baslangiciyla beraber buna karsi tedbirlerini almalari gerekir.

* Peki Turkiye’de gripten olumlere iliskin hic rakam var mi?
Dikkat ederseniz butun rakamlar Amerika’dan verilir. Cunku cok iyi bildirim sistemleri oldugu icin. Bu butun dunyada neredeyse boyle. Avrupa Birligi’nden sonra belki Avrupa rakamlari da verilebilir. Ama su anda Avrupa’yla ilgili hicbir bilgi yok. Bizde ise hic bilgi yok. Nufus sayimini bile bilgisayarla yapamayip da evlere kapandigimiz bir ulkede bildirim sisteminin olmamasi dogal degil mi?

* Amerika’da yilda 15 bin kisi grip yuzunden oluyorsa Turkiye’de cok daha fazla insan oluyordur diye dusunuyorum ama...
Olabilir. Ama dedigim gibi maalesef bir rakam yok.

* Peki bir grip salgini var mi bugunlerde?
Hayir. Ama bugunlerde polikliniklerde daha fazla grip vakasi goruyoruz ve bunu bekliyoruz zaten. Belli bir sayinin ustune cikmadikca da grip salgini var demiyoruz. Grip zaten kis aylarinda artmasi gorulmesi beklenir bir hastaliktir. Size net bir rakam veremem ama tabii ki insanin yasadigi, saglik hizmetini verdigi kesime gore degisir. Ama Istanbul icin soyluyorum, grip nedeniyle saglik ocaklarina, hastane polikliniklerine genel olarak haftada 10 ila 15 hasta muracaat eder. Bu rakam buyuk bir hastanenin klinigine veya Bakirkoy gibi cok kalabalik bir ilcenin saglik ocagina yapilan muracaat sayisidir... Bu beklenir bir rakamdir. Ama gripte 10-15 hasta beklerken onumuzdeki aylarda haftada 40-50 hasta grip olmaya baslarsa o zaman salgin var deriz. Bunu sunun icin soyluyorum. Grip vakalari gorulmeye baslayinca gazetelerde hemen grip salgini basladi deniyor. Bu aslinda salgin degil. Bekledigimiz bir rakam. Gripsiz kis mevsimi olmaz zaten. Su anda salgin yok ama belli bir rakamin uzerine cikinca soyleyebiliriz bunu.

‘ALLAH VERDI, ALLAH ALDI’ DENIYOR AMA...
* Bu rakam da yerlesim birimine gore degisir herhalde...
Tabii... Ilceye gore, hastanenin hitap ettigi hasta populasyonuna gore degisir. Ulusal olarak ise grip Saglik Bakanligi’na bildirilmesi zorunlu hastaliklar arasindadir. Salgin var anonsunu ulusal capta ancak Saglik Bakanligi yapabilir.

* Ama bugun butun televizyonlarda grip salgini var diyordu...
Hayir, yok. Biz hep konusurken, bilgi verirken aslinda hep buyuk sehirlerde calisan doktorlariz ve buyuk sehirleri gozumuzun onune getiriyoruz. Demin siz guzel birsey soylediniz. Dediniz ki, belki de cok daha fazla insan oluyor da haberimiz olmuyor. Dogru, ozellikle koylerde, Dogu’nun ve Guneydogu’nun koylerinde kizamiktan olen bebeklerin sayisini bilmiyoruz, grip yuzunden olen insanlarin sayisini hic bilmiyoruz. Buralar icin ‘Allah verdi Allah aldi.’ Iste eceliyle gitti. Hastalandi gitti denir. Ama basinda da soyledigim gibi yas grubu olarak kucuk cocuklari ve yasli insanlari vuran bir hastalik. Dogu ve Guneydogu Anadolu’nun koylerinde kac kisiyi, kac bebegi goturdugunu hic bilmiyoruz. Kayitlarda hic yok bu.

Ellerinizi yikayin, opusmek yerine selamlasin
Prof. Dr. Semra Calangu, gripten korunmak icin once basit ve uygulanabilinir onlemleri siraliyor: “Mevsim kissa, insanlara karsi biraz mesafeli olacaksiniz. Cunku bu virus bir metreden bile solunum yoluyla bulasabiliyor. Otobusten inince elinizi yikayin. Eve gelince de... Hele ki cocuklariniz varsa onlari opup koklamayi elinizi yuzunuzu yikadiktan sonraya birakin.”

* Hocam peki grip nedir?
Grip bir virus hastaligidir. Etkeni olan virus grip virusu ya da influenza virusu adiyla anilir. Grip ile influenza ayni seyler. Biri Fransizca, digeri Ingilizce. Grip virusu aslinda cesitli antijenleri olan, antijen konusunu biraz basitlestirmem gerekir herhalde. Herhangi bir virus vucuda girdigi zaman hangisi olursa olsun vucudun bagisiklik sistemiyle karsilasir ve vucut bu viruse karsi, bagisiklik sistemi buna karsi bir direnc gelistirir. Bir korunma mekanizmasi... Bu korunma icin, direnc gelisimi icin bagisiklik sisteminin gelistirdigi silaha antikor diyoruz. Antikoru uyaran virus parcacigina ise antijen diyoruz. Bu hepatit virusu icin de boyle, kizamik virusu icin de, grip virusu icin de, hepsi icin boyle. Grip virusu vucuda solunum yoluyla girer. Insanlarin mutlaka hastalik goruntusu icinde olmasi gerekmez virusu bulastirmasi icin... Tamamen saglikli gozukebilir insan. Aksirik, oksuruk, bir metreden daha yakin temas...

* Yani insanlara bir metreden daha fazla yaklasmayacak miyiz?
Evet. Gripten korunmak istiyorsaniz bu mesafe onemli. Cunku grip virusu nefesle bile bulasabilir.

* Hapsirirken mendille agiz kapatiliyorsa falan etkisi olmaz mi?
Hayir. Aksirir, oksururken insanin agzini eliyle kapatmasi bunu onlemez. Cunku eliyle kapatip solunum sekresyonlari ele bulasan insan otobusten inip bir arkadasiyla karsilasip elini siktiginda virusu onun ellerine nakleder. Virus vucut disinda saatler boyunca virus canli kalabilir. Dolayisiyla hakikaten telefon ahizesi, kapi kolu gibi cansiz esyanin uzerinde birkac saat canli kaldigi icin de yine kolaylikla bulasabalir. Demek ki korunmada cok onemli olan su: Ellerin cok sik yikanmasi, sadece maske takmak, aksirmamak, agzini mendille kapatmak cok gerekli, dogru. Ama yeterli degil. Ellerin sik sik yikanmasi gerekiyor. Ben hastanede de ‘Aman hastaya dokundugunuzda elinizi yikayin’ diyorum. Bunu topluma da yaymamiz lazim. Otobusten inince ellerinizi yikayiniz, ise geldiginiz zaman yikayiniz, eve girdiginizde coluk colugunuzu kucaginiza almadan, onlari opmeden mutlaka elinizi yuzunuzu yikayin mesajini vermemiz lazim.

TUVALETE GIRDIKLERINDE BILE KIMSE EL YIKAMIYOR
* Ozellikle erkek arkadaslarda gordugum bir aliskanlik var tuvalete girdikten sonra ellerini yikamiyorlar...
Tuvalete girdikten sonra el yikama aliskanligi kadinlarda da yok. Ben kac defa rastladim. Icerden cikiyor yikamiyor ellerini. Ne yaptin? Bir yerlere dokundun sen. Hicbir yere dokunmasan kapiya dokundun. Sadece grip virusu degil, her tur virus bu yolla bulasir. Ozellikle yemeklerden once mutlaka el yikamak gerekir.

KIMDIR?
Enfeksiyonlarin amansiz takipcisi
Prof. Dr. Semra Calangu, enfeksiyon konusunda sayili uzmanlardan biri... Ayni zamanda ic hastaliklar uzmani. Zaten iki disiplin birbiriyle ic ice denebilir. Enfeksiyon dediginiz en buyuk tahribati ic organlara vermiyor mu?

Prof. Calangu, 1983’te Istanbul Tip Fakultesi Enfeksiyon Hastaliklari Anabilim Dali’ni kurdu. Su anda hem Enfeksiyon Anabilim Dali’nda ogretim gorevlisi hem de Anadolu Saglik Merkezi’nde Hastane Enfeksiyonlari Kontrol Komitesi’nin danismani...

Hastane enfeksiyonlari deyip gecmeyin... Enfeksiyon deyince akliniza iltihap ya da ishal gelmesin. Her turlu mikrop, bakteri ve virusten kaynaklanan hastaliklari kapsiyor. Bunlardan bazilari ise olumcul. Hastane enfeksiyonlari bebek olumlerinin en onemli sebebi... Ustelik ne unvan taniyor ne de yas. Dikkatsizlik, yeterli sterilizasyonun olmamasi enfeksiyon olusumuna yol acabiliyor. Isin kotusu, oyle birkac kisiyle sinirli kalacak diye bir sey de yok. Garip ama hastaliklarin en kolay bulasabilecegi mekanlar, gerekli onlemleri almayan hastaneler olabiliyor. Zira hastane adi ustunde, mikroplarin yok edildigi bir merkez, yani bir nevi mikrop dunyasi... Onlari oyle bir izole etmeniz gerekiyor ki, basit bir kesik yuzunden gelen bir hastaya olumcul bir virus bulasmasin. Zira olmayacak is degil, her yil ulkemizde bu tip olumcul vakalara rastlaniyor.




Panik Atak Olabilir Miyim?



Kisinin yasamini olumsuz yonde etkileyen panik atak, daha cok genc kadinlarda goruluyor. Peki bu sinsi hastaligin belirtileri neler?
Son yillarda daha cok duymaya basladigimiz panik atak aniden baslayan ve zaman zaman tekrarlayan, insani dehset icinde birakan yogun sikinti ya da korku nobetleri olarak tanimlanir. Anadolu Saglik Merkezi'nden Psikiyatrist Dr. F. Tuna Burgut, toplumun buyuk bir kismini ilgilendiren panik atak hastaligi ile ilgili bilgi vererek sunlari soyledi "Hasta kontolunu kaybettigi, olmek uzere oldugu, ya da aklini kacirmak uzere oldugunu hisseder. Panik atak, vucutta hizli ve karmasik degisikliklere sebep olur. Panik atagin bazi organlar uzerindeki etkisi, kaza ya da zehirlenmenin yol acacagi sonuctan bile daha kotu olabilir. Panik atak kesinlikle bir hastaliktir ve tedavisi sarttir. Ara ara gelisen bir durum olmasina ragmen tedavi edilmediginde 'atak'larin sikligi artabilir ve beraberinde depresyon ya da genel endise halleri gibi baska psikiyatrik hastaliklara sebep olur. Hastalar, ataklar arasinda gergin ve huzursuz olurlar ve her an yeni bir atak gelisebilir korkusuyla bir genel endise durumu gelistirirler. Buna 'beklenti anksiyetesi' adi verilir. Hasta evden cikamamaya, yalniz kalamamaya baslar ve hayati felc olur."

Hastaneye kosarlar

Panik ataklarin nedeni kesin olarak bilinmiyor ancak genetik etkilesimin etkili olabilecegi dusunuluyor. Panik ataklar kadinlarda, erkeklere gore iki kat daha fazla goruluyor ve belirtiler genelde 25 yasindan once basliyor. Hastalikla ilgili en onemli adim, teshisin dogru konulabilmesi... Panik atak hastalari genelde hastanelerin acil servislerine gogus agrisi, nefes alamama gibi sikayetlerle gittikleri icin, bircok tibbi testlerden gecerler.
Kalp, akciger ile ilgili 'medikal' bir hastalik olmadigini anlayan hekimler hastayi taburcu eder ve hasta bir sonraki nobete kadar tedavi aramaz. Fakat panik atak hastalarinin hemen teshis edilip dogru tedaviye yonlendirilmeleri gerekir. Bu nedenle hem doktorlari hem de hastalari psikiyatrik hastaliklar acisindan egitmek cok onemlidir.

Ilac ve terapi bir arada

Panik bozuklugu, tedavisi mumkun bir hastaliktir. Bu ilac tedavisi ya da psikoterapi olmak uzere iki buyuk baslik altinda toplanabilir. En iyi tedavi hem ilac hem de terapinin beraber yapildigi bir tedavi surecidir. Bunun yaninda gevseme egzersizlerinin de hastaya ogretilmesinde fayda vardir. Panik ataklari sirasinda Ilac kullaniminin pek faydasi olmaz. Dogru ilac secimi, uygun sure ve dozlarin kullanimi ataklarin tekrarlanmasini onler. Terapi yontemleri de ataklara sebep olan duygulari ve dusunceleri inceleyerek krizleri uzun vadede azaltir veya tamamen ortadan kaldirir.



Fazla Kilo Beyne Zarar



Bilim adamlari uyariyor. Fazla kilolar kalp ve damarlarinizin yanisira beyniniz icin de iyi degil.
Fransiz bilimadamlarinin yaptigi 5 yil suren arastirmasinin sonuclarina gore fazla kilo zeka duzeyinin dusmesine de neden oluyor.
Fazla kilolu olmak, kalp ve damarlarin yanisira beyni de olumsuz etkiliyor.
Fransiz bilimadamlarinin yaptigi arastirma, kilo almanin zekayi seviyesini de dusurdugunu ortaya koydu.

Arastirmada yaslari 32 ila 62 arasinda degisen 2 bin 200 kisiye 4 zeka testi uygulandi

Arastirma sonucunda obez yani asiri kilolu olanlarin normal kilolulara gore sozcuk testlerinde daha basarisiz olduklari belirlendi. Normal kiloda olanlar sozcuk testlerinde kelimelerin yuzde 56’sini hatirlarken obez olanlar sadece yuzde 44’unu hatirlayabildi.

Bilimadamlari 5 yil sonra ayni testleri ayni kisiler uzerinde tekrar uyguladi. 5 yil sonra obez yani asiri kilolu olanlarin hatirlama kabileyetlerinin yuzde 44’den yuzde 37.5’e dustugu tespit edildi. Normal kiloda olanlarin hatirlama kabiliyetleriyse ayni kaldi.

KILO IQ’YU DUSURUYOR
Fransiz bilimadamlari arastirmanin sonuclarina bakarak kilo aldikca insanlarin IQ duzeylerinin dustugunu soyluyor.

Arastirmaya onderlik eden doktor Maxime Cournot, yaglarin beyin hucrelerini olumsuz etkiliyor olabilecegine dikkat cekti. Cournot, fazla kilolu olmanin damarlarin sertlesmesine yol actigini hatirlatti ve beyindeki atardamarlarin da sertleserek zeka duzeyini olumsuz etkileyebilecegini belirtti.




COK ONEMLI::ILK YARDIM ..........

BURADA CESITLI KONULARDA BASIMIZA GELEBILECEK KAZALARDA ILK YARDIM OLARAK NE YAPABILIRIZ. BU KONUDA SIZE BILGI VERECEGIM.

Hayatin icinde bazen yasami tehlikeye sokan acil durumlarla karsilasabiliriz. Boyle acil durumlarda yasam ve olum arasindaki zaman bazen bir kac dakikayla olculur. Bu bir kac dakikalik zaman diliminde yapilabilecek ufak tefek bazi mudahaleler cogu zaman hayat kurtaricidir. Bir saglik kurumuna ulasincaya kadar veya doktorunuza ulasamayacaginiz bir durumda bu kucuk detaylar ve ilk mudahale sayesinde hayati tehlike yaratabilecek bazi durumlara engel olabilir hayatimizi yada insanlarin hayatini kurtarabiliriz..

ILK YARDIM CANTASI


Oncelikle tum pet sahiplerinin bir ilk yardim cantasi bulundurmasi gerekir. Eger mumkunse ilk yardim cantasindan iki tane hazirlayarak birisini arabada digerinide evinizde bulundurun.
Ilk yardim cantasinin icinde olmasi gerekenler,

Enjektor (gerektiginde ilac icirmek icin), makas, cimbiz veya pens,
Turnike, tampon, sargi bezi, pamuk, flaster
Dijital bir termometre ( mumkunse klasik civali termometreleri kullanmayin)
Antiseptik bir solusyon ( Biokadin, Zefiran gibi )
Antibiyotikli bir merhem ( Terramycin merhem, Furacin pomad gibi )
Antihistaminik pomad veya tablet
Amonyak

HAYVAN ISIRMALARINDA ILK YARDIM

KOPEK ISIRMALARINDA ILK YARDIM

KOPEK ISIRMALARINDA YAPILACAK ILK YARDIM SU SEKILDE OLMALIDIR. KOPEGIN ISIRDIGI YER BOL SABUNLU SU ILE YIKANMALIDIR.DIKIS ATTIRILMAMALI VE EN YAKIN SAGLIK KURULUSUNA KUDUZ ASISI VE YARA TEDAVISI ICIN BASVURULMALIDIR.

KUDUZ ASISI ISIRILMAYA MARUZ KALINDIGI GUN 0. GUN, 3. GUN VE 7. GUNDE YAPILIR GEREK GORULDUGU TAKDIRDE SON ASIDAN BIR HAFTA SONRA TEKRAR BIR DOZ DAHA YAPILIR.

YILAN SOKMASI

YILAN SOKMALARI GENELLIKLE EL AYAK BOLGELERINDE OLAMAKTADIR. BU BOLGEDE YILAN ISIRIGINDAN SONRA SIDDETLI AGRI OLUR. YIAN ISIRDIKTAN SONRA ISIRILANBOLGENIN UST KISMINDAN BIR TURNIKE UYGULAYARAK ZEHIRIN VUCUDA DOGRU ILERLEMESI ENGELLENIR. YILAN ISIRIGI OLAN YER TEMIZ BIR KESICI ALETLE CIZILEWREK KANATILIR. AGZINYA YARA VE CURUK DISI OLMAYAN BIRI BURADAN YARAYI EMEREK ICINDEKI KANI AGZINA CEKIP TUKURMELIDIR. YUYTARSA KENDISIDE ZEHIRLENEBILIR. DAHA SONRA EN YAKIN SAGLIK KURULUSUNA GITMELIDIR.

ZEHIRLI ORUMCEK ISRMASINDA ILK YARDIM:

Orumcegin sokmasiyla birlikte once lokal sonra yaygin cok siddetli agri baslar. Goz bebeginde kuculme ; miyoziz vardir. Morarma ve sikintili solunum, nabizda 40’a kadar dusme, kan basincinda yukselme gorulur. Bulanti, kusma, terleme, agir vakalarda konvulziyonlar da bulgular arasindadir. Orumcek zehirini gidalara da birakir ve bunlar yenilirse zehirler.
Orumcegin soktugu yere amonyakli su, permanganat, karbonat eriyigi, sirke gibi antiseptik ozellikteki sivilardan biri surulur. Analj**** verilir. Orumcek anti serumu uygulanir.

ARI SOKMALARI:

Bal ari turleri arka kisimlarindaki zehirli ignelerini deriye batirarak sokarlar. Isiran tur arilar zehirlerini agizlariyla birakirlar. O bolgede agri, birkac dakika sonra yanma, sisme ve deride kirmizi kabarciklar olur. Cok duyarli kisilerde daha onemli durumlar hatta olum gorulebilir.
Arinin soktugu yada isirdigi bolge hareket ettirilmez, uzerine buz torbasi konulur, amonyakli su surulur. Arinin ignesi soktugu yerde kalmissa agri giderildikten sonra, alevden gecirilmis igne ile cikarilir. Duyarli olan kisilerde ; ornegin astimli bir kiside, ari vb. bocek soktugu an cok cabuk sisme, yanma olur. Bundan onemlisi solunum yolunda tikanma olacagindan hemen hastaneye iletilir.


YANIKLARDA ILK YARDIM

YANIKLAR:

Yumusak ( deri, mukoza, kas, damar, sinir, lenf) ve kemik dokularin; isi, isin , elektrik, radyasyon ( fiziksel), asit, baz (kimyasal) vb. etkenlerle yanmasi sonucu olusan yaralanmalara YANIK denir.

YANIKLARIN DERECELERI:

a-) BIRINCI DERECE YANIKLAR:
Deride kizariklik gorulur, agri ve yanma hissi vardir. derinin butunlugu bozulmamistir, iz birakmadan tamamen iyilesir.

b-) IKINCI DERECE YANIKLAR:
Deri ileri derecede kizariktir. bu kizarik bolgede ici su dolu kabarciklar (buller) vardir. Bunlarin icindeki su, damarlardan sizan kan serumudur. su dolu kabarciklarin patlatilmasi bilincli olarak enfeksiyon kapisinin acilmasi demektir ve cok tehlikelidir.

c-) UCUNCU DERECE YANIKLAR:
Deri, deri alti yumusak dokular (kas, damar, sinir) kemige kadar yaniga katilir ve yikima ugrar. deri butunlugu bozularak acik yanik yarasi olusur. enfeksiyon kaynagi olma olasiligi yuksektir.

d-) DORDUNCU DERECE YANIKLAR:
Kemik doku da yaniga katilmistir. yanan vucut bolumleri komurleserek, tum deri, deri alti ve kemik dokulari yikima ugrar. yanik vakalarinda yanik sokunun onlenmesi gerekir. yanik yuzey derinliginden once degerlendirilir. eger deri yuzeyinin 1/3, veya % 30 u ve daha fazlasi yanmissa bu durumdaki kisi cok agir bir hasta olarak degerlendirilir ve hemen acil yardim almalidir.


NEDENLERI

Yanik, alev ya da sivi, kati ve buhar halindeki sicak cisimlerin dogrudan etkisiyle olusur. Bunlarin yaninda, elektrik carpmasi ya da sulfurik asit gibi kimyasal maddelerle temas sonucunda da yaniga benzer lezyonlar olusabilir. Dokunun gordugu zarar, isinin yuksekligi ve dokunun isiya maruz kaldigi sure ile dogru orantilidir. Dokunun 550C'lik isi-ya 30 saniye sureyle maruz kalmasi sonucunda yalniz o bolgede kizariklikla (eritem) ortaya cikan hafif duzeyde bir reaksiyon olusur. Isinin 650C'ye cikmasi, ayni surede, o bolgedeki derinin zedelenmesine yol acar. Yanik, ne kadar derine inmisse ve ne kadar genis bir yuzeye yayilmissa o kadar agirdir.

Ilk Alinacak Onlemler

Yaniklarin mutlaka bu konuda uzmanlasmis hastanelerde tedavi edilmesi gerekir. Bununla birlikte, cogu durumda yanikli hastaya ilk girisim, kazanin oldugu bolgede yapilmalidir. Bu yuzden yanan hastaya yaklasimda su temel kurallara uyulmalidir:
-Ilk is olarak yaniga neden olan isi kaynagi hemen uzaklastinlmali ve etkisiz hale getirilmelidir.
-Bu amacla hastanin vucudunun ustundeki alev hemen bir battaniye ya da ortuyle sondurulmelidir.
-Hastanin ustundeki giysiler hemen sogutulmali, zararli bir kimyasal maddeye bulasmissa cikartilmalidir. Hastanin giysileri dikkatle ustunden cikanImalidir. Bu islem aceleyle ve dikkatsizce yapilirsa, yanik bolgesine yapismis olan giysilerin cikanlmasi bolgenin daha fazla zarar gormesine yol acabilir. Ozellikle vucuda degen ve alev olmadan da yanma ozelligi olan plastik gibi maddelerin deriyi zedelemesini engellemek gerekir.

-Bulundugu bolgeye zarar vermeyen giysileri cikarmak gereksizdir; yanik bolgeleri sterll (mikroptan anndinlmis) gazli bezlerle ortulmelidir.
-Bolgeyi dezenfekte etmemek ve bolgeye pomat surmemek gerekir.
-Hasta bir an once hastaneye goturulmelidir.
Ufak yaniklar evde de tedavi edilebilir. 'ibolgesine herhangi bir pomat surulmemelidir. Aynca bolgede ici berrak sivi dolu olan keseciklerin olusumuna neden olan yaniklarda enfeksiyon gelismesini engellemek icin bu kesecikler patlatilmamalidir. Yapilacak tek sey bu bolgenin mikroplardan arindirici maddelerle yikanmasi ve sargi bezleriyle bolgenin gevsekce sarilmasidir. (Agir yaniklarda bolge dezenfekte edilmez.)
Boyle bir onlem bakteri kokenli bir enfeksiyonun olusmasini engellerse de, butun onlemlere karsin gene de enfeksiyon olusabilir.
Yaniklarin degerlendirilmesinde dikkatli davranmak gerekir; yalnizca kizanklik olusumuna neden olsa da, yaygin yaniklarda mutlaka bir hekime basvurulmalidir

BOGULMALARDA ILK YARDIM

BOGULMALARDA ILK YARDIM:

Vucudun yasamsal sistemlerinden solunum sistemine su, yabanci cisim kacmasi, intihar, zehirlenme vb. nedenlerle bu sistemin islevinin durmasi yada bozulmasi durumuna bogulma denir.

SUDA BOGULMALARDA ILK YARDIM:

a-) Hasta hemen yuz ustu durumuna getirilir. Olanakli ise basi vucudundan daha asagi tutulmalidir. En iyisi suyun bronslardan pasif olarak disari cikmasini saglamak amaciyla kalcalarin kaldirilmasidir. Birkac saniye icin hastayi bas asagi getirmek olanakli ise de bu durumda daha uzun birakilmamalidir. En degerli olan ilk zamanlar elbiseleri cikarmak, battaniyelerle isitmak gibi islerle gecirilmelidir.

b-) Ust solunum yollari hemen temizlenmelidir. Bunun icin varsa takma disler ve cesitli yabanci cisimler agizdan parmakla cikarilmali, alt cene ve dil one dogru cekilmelidir ( soluk yolunu acma).

c-) Bogulan kisiye temel yasam destegi uygulanir. Normal kardiyorespiratuvar islevleri yeniden baslayincaya kadar sicak ve yatar durumda tutulmalidir. Aldigi sular bosaltilmaya calisilmalidir.

d-) Hastanin bilinci yerine gelmeye baslarken, amonyak ve nitritte d’amyle koklatilmasi hastanin gecici olarak derin soluk almasini saglar.

e-) Acil yardim 112 servisiyle iletisim kurulmalidir.

Suda bogulmada kurtarma gecikmisse kazazede derinden cikarilmissa, akcigerlerdeki ve midedeki suyun bosaltilmasi gerekir. Akcigerler su ile dolu ise yapay solunum etkisiz olur. Yutulan suyun bosaltilmasi icin, bogulanin karnindan iki elle tutulup, bel yukari kaldirilir. Hastanin beli bas yerden kesilinceye kadar kaldirilmalidir. Hasta ile yer ikiz kenar ucgen yapilacak sekilde tutulur. Bu durumda bas ve gogus asagida kalacagindan soluk yollarindaki su bosalir. Suyun disari atilmasindan sonra hastada kalmis olan suyun bosaltilmasi olanaklidir. Bunun icin hasta sirt ustu yatirilir basi yana cevrilir ve cene vucuttan uzaklastirilir. Basin bu durumu bir kisi tarafindan korunurken baska bir kiside kazazedenin ayaklarindan tutarak yukari kaldirir. Ayaklarla birlikte kalcanin yerden yukseltilmesi akcigerlerdeki suyu bosaltir. Bu yontemle batin organlarinin diyafragmaya baski yapmasi sonucu suyun akcigerden bosaltilmasi kolaylasir. Bunun ardindan fazla zaman kaybetmeden yapay solunuma gecmek gerekir. Bogulmada, yapay solunumun yerini hicbir uygulama tutamaz. Suda bogulan hicbir zaman ayakta tutulmaz, ayaga kaldirilmaz. Siki elbiseler cikarilir, hastayi usutmemek icin uzeri battaniye ile ortulur. Vucut isisi korunmalidir. Hasta en yakin saglik kurulusuna gonderilmelidir.

BOGAZA KACAN YABANCI CISIM BOGULMALARINDA ILK YARDIM:

Bogazdan yabanci cisim cikarilmasi icin hastaya yan yatis pozisyonu verilir. Sirta elle birkac kez vurulur. Vurus ile ani ekspirasyon meydana geleceginden yabanci cisim disari atilir. Agiz boslugunda kalirda elle alinir. Yabanci cisim yutakta ise ilk yardimci isaret parmagiyla cismi alabilir. Yabanci cismin parmakla alinamadigi vakalarda kisi karnindan tutulur ve elle desteklenerek bas ve vucut one dogru egdirilir. Sirta vurma ile basinc yapilarak cismin hava ile disari atilmasi saglanir. Maddenin cinsi ve de miktari bilinmelidir. Ornegin fasulye nohut gibi sivi ortamda sisme ozelligine sahip maddeler kisa zamanda buyuyerek bogulmayi cabuklastirir. Bu maddelerin alinmasi ancak klinikte operasyonla mumkun olacagindan ilgili klinige sevki cabuklastirilmalidir. Ozafagusa balik kilcigi gibi batici cisimler takilir. Bunlarin su veya ekmek lokmasiyla indirilmesine ugrasmak ozafagusun yirtilmasina neden olur. Uzman hekim tarafindan mudahale edilmesi icin hastaneye sevk edilirBURUN KANAMALARINDA ILK YARDIM

BURUN KANAMASI: (Epistaksis ):

Burun kanamasi cesitli travmalardan, ust solunum yolu enfeksiyonlarindan ve tansiyondan ileri gelir ve kanma burun ici dokusundaki damarlarin yirtilmasi veya burundaki kucuk kilcal damarlarin catlamasi sonucu olmaktadir. Bunlarin disinda ;
1-) Kafatasi kirigi
2-) Yuz yaralanmalari, yumrukla vurmaya bagli olanlarda dahil
3-) Sinuzit enfeksiyon veya burun icinde bir baska anormallik.
4-) Kanama bozukluklari

ILK YARDIM:

BURUN KANAMASI SIRASINDA SUNLAR UYGULANMALIDIR:

a-) Burun deliklerini sikarak veya ust dudak ile dis etleri arasina yuvarlak gazli bez yerlestirip bastirarak basinc uygulayin.
b-) Hastayi mumkunse pencere acip, onune oturtun ve basi one egin, boylece bogaza akan kan akcigere geri cekilmez
c-) Hastayi sakin tutun ozellikle tansiyonu yuksek olan ve endiseli hastalarda onemlidir. Endise kan basincini yukseltir, buda kanamayi arttirir.
d-) Burun uzerine ve ense kismina soguk pansuman, buz torbasi koyun. Lokal sogutma kanamayi kontrolde yardimci olur.


KIRIKLARDA ILK YARDIM

Kirik durumlarinda en onemli kural,kirik bolgenin hareketsiz kalmasini saglamaktir.
Kirik, kemikdokusunun surekliliginin tumuyle bozulmasidir. Kiriklar cogu zaman siddetli ve ani dususler, araba kazalari gibi travmatik olaylar sonucu meydana gelir. Bir de travma olmaksizin ya da onemsiz bir olay sonucu ortaya cikan kiriklar vardir. Bunlar, kemiklerin geregi kadar dayanikli olmamasindan kaynaklanir. Rasitizm, osteoporoz (kemik dokusunun yogunlugunun azalmasi), osteomiyelit (kemik sert. dokusu ve iligi iltihabi), kemik veremi, birincil ya da ikincil kemik tiimorleri gibi kemik yapisinda zayiflamaya ya da erimeye yol acan hastaliklar bu tur kinklara yol acabilir.
Tek bir bolgeyle sinirli kirik olgulari bile tum vucudu kapsayan bir tehlike yaratabilir. Bunyeye gore de degisebilen bu tehlikelerin en onemlileri yag tikaclari ya da asiri kanamaya bagli hipovolemik (dolasimdaki kan hacminin azalmasina bagli) soktur.
Bu yuzden hastanin yalnizca kirik bolgesiyle degil, genel durumuyla da ilgilenmek gerekir.

KIRIK TURLERI

Kapali ve acik kiriklar arasinda ayrim yapmak buyuk onem tasir. Acik kirikta deri ile derialtindaki yumusak dokularin butunlugu bozulmustur ve kirik hatti, dis ortam ile iliskidedir. Kemik dokusunun iltihaba karsi direnci daha dusuk oldugundan, acik kiriklarda kemik iltihabi tehlikesi cok yuksektir. Kapali kirikta ise kirigi kaplayan ve dis ortamdan ayiran dokularin butunlugu bozulmamistir. Her iki kirik turunde de sinirlerde, kan ve lenf damarlarinda ve cevredeki yumusak dokularda cesitli derecelerde lezyonlar olusabilir. Kiriklar her zaman kolay fark edilmez. Ama hastanin yanlis tasinmasi bazen cok agir zararlar getirdiginden, tanida hata payini en aza indirmek gerekir. Bir kingi yok saymak ise yanlis tanimlamaktan daha tehlikelidir. Ornegin, bir omur kirigi fark edilmez ya da kirik kuskusu onemsenmezse, hastanin dikkatsiz ve yanlis tasinmasi omurilikte hasara, sonucta da felce neden olabilir.
Tam kiriklarda belirtiler cogu zaman dikkat cekicidir. Bunlar, kirik bolgesinde agri ve aci, sislik, anormal hareketlilik, kemik gicirtisi gibi ayirt edici sesler, bicim bozuklugu ve islev kaybi ya da zayifligidir.

Tani:

Dogal olarak bir kirigin taninmasindaki en temel unsur, belirtilerin ortaya cikmasina neden olan travmatik olay konusunda bilgidir.
Ozellikle tam olmayan kiriklarda, taninin kolay olmadigi durumlar vardir. Bunun nedeni belirtilerin zayif ya da (omegin, giysilerin altinda) gizlenmis olmasidir. Bu kuskulu durumlarda cok
dikkatli hareket etmek gerekir. Oncelikle zarar gordugu sanilan bolgedeki giysiler dikkatle cikarilmalidir. Islem hastaya zor geliyor ya da aci veriyorsa hemen durdurulmali ve kink varmis gibi hareket edilmelidir. Daha hafif olgularda ilkyardimi yapan kisi parmagini kink oldugundan kuskulandigi kemik uzerinde gezdirerek yerel bir aci olup olmadigina bakabilir. Parmak lezyon bolgesine ulastiginda acinin artmasi, kirik kuskusunun dogrulanmasinda onemli bir unsurdur.
Kirigin en sik rastlanan sonuclari sok, iltihap (acik kiriklarda) ve yag embolisidir. Kirik kemigin iliginden kana gecen yag tikaclari akcigere ulasarak aci, solunum zorlugu, ates, kalp atisinin artmasi, ajitasyonla seyreden ve olumcul olabilen bir tabloya yol acabilir.

Kirik Cesitleri;

Kirigi tanimada genel olcutler ve kirik karsisinda davranisin temel kurallari onceki maddede aciklanmistir. Bu maddede ise kiriklarda uygulanacak onlemler yer almaktadir.

KOL KIRIKLARI

Kol kirigi soz konusu oldugunda, dirsegin altinda kalan bolumu (onkol) gogus uzerine kivrip bir esarp ile baglamak, ust bolumu ise govdeye dogru, onden ve arkadan birer tahta parcasi (ya da katlanarak sertlestirilmis gazete, dergi vb) arasina alarak sabitlestirip govdeye baglamak gerekir. Ozellikle cocuklarda sik rastlanan dirsek kiriklarinda, koltukaltindan parmaklara kadar kolun tumu, tahta parcalari yardimiyla bulundugu konumda sikmadan sabitlestirilmelidir. Bilek ve onkol kiriklarini da, kumasa sarilmis sopalarla sikmadan hemen sabitlestirmek, elin ayasini asagi dogru tutarak hastayi bir an once hastaneye goturmek gerekir. KoPage Rankucuk kemigi kiriginda onkol govdeye dogru kivrilir ve boynun arkasindan baglanan ucgen bicimli bir bezle buraya tutturulur. Onkol ile gogsun arasina yumusak bir madde konur. Kirik bulunan kol, saglikli kolun koltukaltindan baglanan bir seritle sabitlestirilir.

BACAK KIRIKLARI

Uyluk kemigi kirigi soz konusu oldugunda, omuzdan ayaklara kadar uzanabilen ve yaklasik 15 cm genisliginde bir tahta parcasi bulmak gerekir. Tahta parcasi, temasi yumusatmak amaciyla bir carsaf, ortti ya da benzeri bir kumasla kaplanir. Daha sonra hastanin altina hasar gormus tarafa yerlestirilip seritlerle sikmadan baglanir; boylece tum bacak, kalca kemigi ve omurilik sabitlestirilir. Uygun bir tahta bulunamayan durumlarda, hastanin bacaklari arasina kivrilmis bir carsaf yerlestirilir. Kalcadan ayak bileklerine kadar iki bacak, birbirine seritlerle (kravat, havlu vb) baglanir. Dizkapagi kiriginda, bacagi kalcadan ayaga kadar olanak varsa kumasa sanlmis bir tahta parcasi ya da sert bir destekle sabitlestirmelidir. Dizden ayaga kadar olan bacak kiriklarinda da bacagi kalcadan ayak ucuna uzanan iki tahta parcasi arasinda sabitlestirmek gerekir. Bu arada bir elle ayagin ucunu. oburuyle de topugu tutup yavasca cekerek bacagi duzeltmek yararli olur. Ayak kemigi ya da parmaklannda kink oldugunda ayakkabi cikarilmali, asiri agri ya da baska bir nedenle cikanlamiyorsa kesilmelidir. Daha sonra kalin kompresler uygulanir ve ayak, sikilmadan baglanir.Boylece kirik gorece hareketsiz hale getirildikten sonra hasta en yakin hastaneye goturulur.

YUZ KEMIKLERINDEKI KIRIKLAR

Yuzdeki kiriklarin en yaygin nedeni trafik kazalaridir. En cok cesitli travmalar sonucu olusabilen burun kiriklarina rastlanir. Cogu kez burun kirigi fark edilmez. Ozellikle cocuklarda, travma sonrasi uygun bicimde tedavi edilmeyen kirik bir burnun, bozuk bicimde iyileserek, estetik sorunlarin yani sira hava gecisinde zorluklar yaratabilecegi unutulmamalidir. Boyle bicim bozukluklarinin yetiskin yasta cerrahi yolla onarilmasi guctur.
Altcene kirigina ozellikle trafik kazalarinda ve sporcularda oldukca sik rastlanir. Bu kemikteki kiriklar, olusan bicim bozuklugundan oturu kolay fark edilir. Ama bazen kemik uclarindaki oynama cok hafif oldugundan kirik anlasilamayabilir.Hastanin agzini kapatamamasi ve tukurugun kanla kansik olmasi altcene kinginin belirtilerindendir. Altcenenin tum hareketleri aci verir. Cogunlukla dislerde de kinlma vardir.Bu durumda yapilacak ilkyardim ceneyi hafifce kaldirarak agzi ust ve alt disler ic ice oturana degin kapatmaktir. Daha sonra cene, iki seritle basin ustunden ve enseden baglanarak sabitlestirilir.Hastada kusma varsa, bagi cozmek gerekecektir. Cene nazikce desteklenerek kusma bitinceye degin bas bir yana cevrilir.

OMURGA KIRIKLARI

Omurga kirigi, ilkyardimda en cok sorun olusturan turdur. Yanlis bir hareket, omurga icinden hareket sinirlerine ve duyulara giden sinir koklerini ya da omuriligi orseleyerek felce neden olabilir. Boyun omurlarindaki kiriklarla oteki omurga kiriklarini ayirt etmek gerekir. Boyun omurlarindaki kiriklarda hastayi hareketsiz tutmak cok onemlidir. Hastanin tasinmasi icin en az 4 kisi gereklidir. Hastayi sedyeye ya da kumas kapli tahta bir levhaya (en az iki metre uzunlugunda olmalidir) tasirken
bir kisi basi vucut dogrultusunda tutmali, biri omuzlan, biri kalcalari, oteki de bacaklari tutarak kaldirmalidir. Bu kosullar saglanamiyorsa, en iyisi cankurtarani beklemektir. Olanak varsa hasta, sedyeye koyulabilecek kadar kaldirilip sik aralikli seritlerle baglanir. Basin altina hicbir sey koyulmamali, ama hastaneye gidene degin hareketsiz kalmasini saglamak icin kenarlarina sert ya da yari sert nesneler (gazete, katlanmis giysiler vb) yerlestirilmelidir. Sirt ve bel kinklarinda da ayni onlemler alinmalidir. Hasta bulundugunda sirtustu durumdaysa, dondurmeden once tahta levhayi uygulayarak omurgada olusacak kivnlmalar onlenmelidir. Bu dummda da dogm hareket etmek olanaksizsa, en iyisi cankurtarani beklemektir

KOPAN ORGAN NAKLI:
Kaza yada felaketlerde organ kopmalarina siklikla rastlanmaktadir. eger organ tamamen koparsa total amputasyon, kismen kopmussa (damarlari kesik olup kismi bir deri parcasinin veya tendonlarin saglam kalmasi vb.) buna suptotal amputasyon denir. Total amputasyonda kopan organ replantasyon yolu ile tekrar yerine konur. Bu durumlarda, hasta ile kopan organi, steril kosullarda sarilarak acilen saglik birimlerine iletilir

YARALANMALAR

Yaralanmalarda oncelikle:
-Dezenfektan (mikrop oldurucu) maddenin yaranin icine girmesi engellenmelidir.
-Toz ya da pomat gibi maddeler kullanilmamalidir.
-Kullanilan sargi fazla sikilmamalidir.
Yaralanma terimi, demin, bazen derialtinin hatta daha derindeki dokularin butunlugunun bozulmasi icin kullanilir.

Yaralanmalar basitce soyle siniflandirilabilir:

a)Basit yaralanmalar: Siddetli kanamalara neden olmayan, yasamsal onemi olan organlrin zedelenmedigi ve fazla yaygin olmayan yaralanmalardir.
b)Agir yaralanmalar: Yara derindeki dokulari da icine aliyorsa ve bolgedeki yapilarin butunlugu bozulmussa; genisce bir alana yayilmissa ve ayni bolgede birden cok yara varsa; siddetli kanamalara neden oluyorsa; derindeki yapilar aciga cikmissa ya da yara bolgesinde yabanci cisimler kalmissa, agir yaralanmadan soz edilir. Agir yaralarimalara yaklasim ve tedavi yontemleri ile siddetli kanamalarin tedavisi farklidir. Bu maddede yalniz kucuk yaralanmalar ele alinacaktir.
Yapilmasi Gerekenler;
Dikkatsizlik, acelecilik ve yorgunluk gibi nedenlerle yalnizca cocuklar degil, eriskinler de evde ve evin disinda kucuk kazalara ugrayabilmektedir. Bir bicak ya da kirik bir cam parcasiyla yaralanma sonucunda olusan ve cok kanamaya neden olan bir kesik, duvar ya da demir. torpusu gibi purtuklu bir yuzeye surtunme sonucunda ortaya cikan bir siyrik ya da cekic ve civi kullanirken ortaya cikan yaralanmalar karsisinda ne yapilmalidir'? Boyle bir durumda her seyden once sakin olmak, tartismaya girmeden yaralanan kisiyi bir an once aydinlik bir yere oturtmak gerekir.
Bundan sonra, acil girisimde bulunacak kisinin asagidaki temel noktalari goz onune almasi gerekir:

1)Girisimi yapacak kisi ellerini su. ve sabunla iyice yikamali ve temiz bir havluyla kuruladiktan sonra alkolden gecirerek havada kurutmalidir.
2)Yara kollardaysa yaralinin parmaklanndaki yuzukler ve kollaiindaki bil****ler cikarilmalidir. Boylece yaralanma bolgesinde odem olusursa bolgedeki kan dolasimi engellenmemis olur.
3)Yaranin cevresindeki bolge saf suyla (gerekirse su ve sabunla) yikan-mali, yara bolgesine dokunulmamalidir.
4)Yaranin cevresi dezenfektan (mikrop oldurucu) maddeye batinlmis bir parca pamukla silinmelidir.
5)Yaranin cevresi silinirken dezenfektan maddenin dogrudan yaraya degmemesine dikkat edilmelidir. Dezenfektan madde derinin butunlugunun bozuldugu yara bolgesindeki hucrelere zarar verebilir.
6)Yaranin ustune pomat ya da toz ve pudra halindeki ilaclar surulmemelidir.
7)Yara bolgesini steril gazli bezlerle koruyun.
8)Bolgeyi bir sargi bezi ile cok sikmadan, yaranin her yanini hafifce ve ayni olcude saracak bicimde sann. (Sargi bezinin tek islevi yara bolgesine surulen ilacin yerinde kalmasini saglamaktir.)
9)Yara bolgesinde yabanci cisim (ornegin cam parcalari) varsa sargi yapilmamali, bolgeyi korumak icin uzerine bol miktarda birkac kez katlanmis steril gazli bez ya da temiz mendil konmalidir. Bu sirada yaraya baski uygulamanin yabanci cisimlerin daha da derine gitmesine yol acabilecegi unutulmamalidir.
10)Yara bolgesinde yabanci cisim varsa ya da yara pasli ya da kirli bir cisimle olustiiysa kazazede mutlaka bir ilkyardim merkezine ulastinlmalidir.

Kucuk Yaralarin Bakimi

Evde ya da isyerinde olusan kucuk yaralarda, yara bolgesi uygun bir yontemle temizlenu1kten sonra steril gazli bezle kapatilip sanlmalidir.
Asagidaki iki temel kural unutulmamalidir:
-Kullanilan steril gazli bezler kuru olmali; yara bolgesinin yumusamasini onlemek icin yaranin cevresi yikanip temizlendikten sonra iyice kurulanmalidir.
-Bolgeye uygulanan sargi ya da flasterin kirlenmedikce ya da islanmadikca degistirilmesine gerek yoktur. Gerektigi gibi yapilan sargi, gunlerce yara bolgesinde kalabilir.Yara bakimi icin gerekli malzemenin olmadigi durumlarda, kanamayi saptayabilmek icin acik renkli sargi malzemesi kullanilmasi onerilir. Steril gazli bezleri yerinde tutmak icin mendil, kravat, havlu ve hatta kadin corabi bile kullanilir

ONEMLI KONU::Yasaklanmis bu ilaclari icmeyin lutfen....

ABD'de yasaklanan ilaclar ile ilgili yapi kredi bankasi saglik isleri bolum baskanligi tum YKB personeline bir duyuru yapmistir.
Buna gore, zararli yan etkileri olabilecegi belirtilen ve kullanilmamasinin uygun olacagi gorusu bildirilen ilaclar
asagida listelenmektedir.

Sevdiklerinizi koruyun..

* AFERIN CAPSUL
* AFERIN TABLET
* ALFAROL TABLET
* APEX CAPSUL
* BABYRHYNOL SUSPANSIYON
* CONTEX CAPSUL
* CORSAL CAPSUL
* EKORINOL SURUP
* FORZA TABLET
* GERAKON TABLET
* KATARIN CAPSUL
* KONGEST TABLET
* THERAFLU TABLET
* TRIAMINIC DAMLA
* TRIAMINIC TABLET
* TUSEPTIL SURUP


Mevsimine gore saglik

Hayatimizi takvimlere gore duzenliyoruz. Tatillerin ne zaman baslayip, ne zaman sona erecegi, onemli gunler, kisacasi gunluk hayatimizla ilgili her seyi takvimlerde bulabiliyoruz. Ancak bir de saglik takvimine ihtiyacimiz var. Iste size, yilin 12 ayinda sagliginizi korumak icin neler yapmaniz gerektigini anlatan bir basucu takvimi!

OCAK

Yilin ilk ayi. Baska bir deyisle yeni baslangiclar yapmanin, onemli kararlari uygulamaya baslamanin tam zamani. Hadi, siz de kesin kararinizi verin ve sigara icmekten vazgecin. Son zamanlarda tum dunyada sigaraya karsi etkili bir kampanyanin surduruldugunu biliyoruz. Gelin bu kampanyaya kulaklarinizi tikamayin.

Ocak ayi, sigarayi birakmak icin yilin en uygun, en anlamli donemi. Yapilan arastirmalar, ocak ayinda sigaradan vazgecmeye karar verenlerin bu girisimlerinde cok basarili olduklarini gosterdi. Ister ocak ayinin kerameti deyin, ister yeni bir baslangic yapmanin kararliligi deyin, ama ortada bir gercek var: Ocak ayinda sigaraya veda edenler, bir daha ellerine sigara almiyorlar.



Bu arada sigara dumaniyla gozgozu gormez hale gelmis kapali salonlardan, barlardan da uzak durun. Tabii bu ay, sogukalginliklarina karsi da tedbirli olmaniz gerekiyor. C vitamini takviyesini sakin unutmayin. Her sabah bir bardak portakal suyu icmeyi aliskanlik haline getirin. Ocak ayinin saglik takviminde, sagliginizi korumaya daha fazla ozen gostermeniz vurgulaniyor.

SUBAT

‘Cuce Subat’in ne gibi surprizler yapacagi belli olmaz. Ulkemizde genellikle soguklar, subat ayinda siddetlenir. Biraz da ilkbahara duyulan ozlemin verdigi sabirsizlikla, subati biran once atlatmak isteriz.

Mutlaka farketmissinizdir, kis aylarinda daha cok acikiriz ve karnimizi doyurmamiz daha zor olur. Vucut, daha fazla enerjiye ihtiyac duydugu icin, bu donemde sindirimi zor olsa da tok tutan yiyeceklere agirlik verilir. Ozellikle karbohidrat iceren besinler sofralari susler.

Subatta, su karbohidratli besinler meselesini ele alin. Agir karbohidratli yiyeceklerden vazgecin. Tahil urunleri, kuru fasulye, mercimek, borulce, nohut gibi yiyecekler, sebve ve meyve agirlikli bir beslenme programini uygulayin. Subat ayinda, beslenme aliskanliklarinizdaki hatalari duzeltmeye calisin. Zararli karbohidratlardan uzak durmaniz, kisi daha saglikli atlatmanizi saglayacak.

MART

Karanlik ve kasvetli kis gunlerinden sonra Mart ayinda gunesi gormeye baslayacaksiniz. ‘Mart kapidan baktirir, kazma kurek yaktirir’ derler ve Mart gunesine aldanmanin yanlis oldugunu iddia ederler. Mart ayinda soguklar devam etse de, hem gunler uzayacak, hem de gunes sik sik gokyuzunden size kendini gosterecek. Bu gunleri iyi degerlendirin.

Firsat buldukca acik havada yuruyusler yapin. Bahara dinc ve guclu girmek icin mart ayinda vucut egzersizlerine agirlik verin. Kis aylarinda istemeden de olsa, belki kilo aldiniz. Fazla kilolardan kurtulmak icin yilin en uygun donemindesiniz. Bu ay, bahar yorgunluguna karsi da hazirlikli olmalisiniz.

NISAN

Nisan ayi, genellikle yagisli gecer ama yagmur bulutlarinin arasindan gunes yuzunu gosterince de yureginizi yasama sevinci sarar. Karamsarliktan kurtulmanin tam zamani.

Bu arada bir noktaya dikkatinizi cekmek istiyoruz. Mart ayinda fazla kilolardan kurtulmayi basarmis olabilirsiniz. Ancak simdi vucudunuzu dikkatle inceleyin ve bel bolgesinde bir fazlalik olup olmadigini arastirin.

Ince vucutlu olsaniz bile belde kalinlasma, hafif bir gobek vucudunuzda zararli yaglarin biriktigine isarettir. Zararli yaglarin bel bolgesinde toplandigi belirtiliyor.

Kanser ve kalp hastaliklarina yakalanma tehlikesinin bir habercisi de bu yag birikimi. Nisan ayinda ozellikle bel ve karin jimnastigi yapmaniz, beslenme duzeninizi yeniden gozden gecirmeniz gerekiyor.

MAYIS

Cinsel hayatiniza ceki duzen vermek icin Mayis ayini tercih edin. Baharin bu en guzel ayinda, yeni asklara kendinizi hazir hissedebilirsiniz. Cinsel durtulerin hizlandigi bu donemde, cinsel hastaliklarin da arttigini unutmayin.

Bu ay, kendinizi yenilemek icin elinize gecen firsatlari degerlendirin. Bu ayin en onemli sorunlari, sindirim sisteminde ortaya cikabilir.

Gerekirse bir doktora gorunup sindirim sisteminizi rahatlatacak onlemler alabilirsiniz. Eger gecmisti sindirim sisteminizde sorunlar yasadinizsa, mayis ayinda bu sorunlarin tekrar ortaya cikmasi ihtimali fazladir. Bu nedenle, daha once uyguladiginiz perhize bas vurmanizda fayda var. Bu ay, sindirim sisteminizi korumaya ozellikle cok onem vermelisiniz.

HAZIRAN

Hic oyalanmadan, vakit kaybetmeden bir saglik kontrolunden gecin. Tatile cikmadan once, bir check-up yaptirmaniz gerekiyor. Sagligina onem veren herkesin, hic degilse bir doktora gorunup genel bir muayeneden gecmesi gerekiyor.

Tatilinizin zehir olmamasi ve de kendinizi goz gore gore hasta etmemeniz icin biraz fedakarlik yapmayi goze almak zorundasiniz.

Ozellikle orta yasli kadin ve erkeklerin, yazin nimetlerinden yararlanmaya baslamadoan once mutlaka doktor kontrolunden gecmeleri gerekiyor. Hemen yuzunuzu burusturup, kaslarinizi catmayin. Siradan bir check-up icin fazla zaman harcamaniza gerek yok. Kan ve idrar tahlili, bir kac arastirma ile bu mesele halledilir.

TEMMUZ

Tatil doneminin bu en guzel ayinda yapmaniz gereken ilk is, cildinizin durumunu kontrol ettirmek olmali. Deri kanserlerinin ozellikle temmuz ayinda ortaya cikmasi bir rastlanti degil. Yaz sicaklarinin cekiciligine kapilip, gunes banyolarini artirinca, bilmeden kendinizi tehlikeye atabilirsiniz. Derinizdeki benler onceleri iyi huylu olabilir, ama birdenbire gunesle temas edince ozellikleri degisebilir. Bu ay, lutfen cildinizin bakimina, sagligina ozen gosterin. Asiri sicaklarda, kan basincinizi olcturmeyi de ihmal etmeyin. Vucudunuzun susuz kalmasi ihtimaline karsi onlem alin.

AGUSTOS

Agustos sicaklarinda kent icinde kalmak, kalp hastaliklari acisindan tehlike yaratabilir. Yaz ortasinda, oncelikle ruhsal sagliginizi korumak icin onlemler almalisiniz. Yilin bu en sicak ayinda, stresten uzak kalmaya calismalisiniz. Yasadiginiz cevreden uzakta gecireceginiz bir kac gun, sizi rahatlatir. Depresyon, panik atak gibi sorunlar, agustos ayinda ortaya cikabiliyor. Onceleri ruhsal sorunlar yasamis olanlarin da, bu ay cok dikkatli davranmalari oneriliyor.

EYLUL

Surekli ayni tempo icinde yasamanin zararli etkileri, vucudunuzda da kendini gostermeye baslar. Sonbaharin bu ilk ayinda, tipki ilkbaharin baslangicinda oldugu gibi acik hava sporlarina agirlik vermelisiniz. Ama bu ay, daha once denemediginiz sporlari denemenizde yarar var. Vucudunuzun kaslari surekli ayni hareketleri yapmaktan yorulur. Bu nedenle eylul ayinda farkli egzersizler yapmayi deneyin. Joging yapiyorsaniz, yuruyusu deneyin. Tenis oynuyorsaniz, bu kez de voleybolu tercih edin. Degisik sporlarla vucudunuzun dinginligini koruyacaksiniz.

EKIM

Ekim ayi, saglik acisindan sonbaharin en tehlikeli donemidir. Hava serinlemeye hatta sogumaya basladigi icin grip, soguk alginliklari, bronsit, bogaz agrilari ve enfeksiyon hastaliklari sirada bekler. Bu hastaliklara yakalanmamak icin oncelikle bagisiklik sisteminin guclendirilmesi gerekiyor. C vitamini iceren meyve ve sebzeler sofranizdan hic eksik olmamali. Bagisiklik sistemini guclendirici besinlerle kendinizi koruyabilirsiniz. Yesil ve siyah cayin bagisiklik faydali oldugunu unutmayin.

KASIM

Sagliginizla ilgili planlar yapmanin tam zamani. Saglik sigortanizi yenileyeceksiniz. Bu arada genel bir saglik kontrolundan gecmeyi ihmal etmeyin. Hava kosullarindaki degisiklikler, ozellikle kalp ve akciger hastaliklarina davetiye cikarir. Kisa girmeden once, saglik durumunuzun incelenmesi, kis aylarinda buyuk sorunlarla karsilasmanizi onleyebilir. Bu arada depresyon riskini de gozardi etmeyin. Vucudunuz degisen hava kosullarina uyum saglayincaya kadar, bazi sorunlarla karsilasmaniz kacinilmaz.

ARALIK

Her seyden once strese karsi onlem almalisiniz. Kis mevsiminin basinda kendinizi asiri derecede yorgun hissedebilirsiniz. Bu ay, bunyenizi kuvvetlendirmek icin vitamin takviyesine agirlik vermelisiniz. Kis kosullarinin pek cok kisinin ruh sagligini olumsuz yonde etkiledigi biliniyor. Gunesin yuzunu cok seyrek gostermesi, ozellikle kadinlarda karamsarliga neden olur. Bu yuzden soguk kis gunlerinde, gunesi gorur gormez kisa sure de olsa acik havada dolasmalisiniz. Sinir sisteminizi kontrolden gecirtmeyi de unutmayin. Kis basinda ruh ve beden sagliginizda onemli degisiklikler yasayabilirsiniz. Bu nedenle bir sorununuz olunca, zaman kaybetmeden doktorunuza basvurun.

Genc kalmanin sirlari

Saglikli ve uzun yasamin sirlarini veren Prof. Dr. Osman Muftuoglu'na gore, stresi hayatindan kovan, dengeli beslenip spor yapan herkes uzun omurlu olabilir. 120 yil yasamak hayal degil!

"Mutlu bir hayat daha uzundur..."

Ne mucize besinler, ne sporla gecirilen bir hayat, ne de sihirli formuller... Uzun ve saglikli bir yasamin sirlarini ogrenmek icin basvurdugumuz Prof. Dr. Osman Muftuoglu'nun uzerinde en cok durdugu ve israrla vurguladigi kavramlar, sagliga eslik eden mutluluk, huzur ve dinginlik oldu...



Belki temel bu ama daha pek cok sey var... Bu yazida daha uzun ve saglikli yasamin puf noktalari ve cesitli receteleri verilirken, genc kalmayi kolaylastiran kucuk formuller de siralanacak. Prof. Dr. Muftuoglu, 'yasama sanati'ndan 'yaslanma sanati'na uzayan bakis acisiyla, nasil yaslanmamiz gerektigini anlatacak...

'Biz yasami uzatmiyoruz, zaten yasam uzuyor' diyorsunuz. Insan omru neden uzuyor ve biz ne kadarina mudahale edebiliyoruz?

Bilim ve teknolojik gelismeler insan omrune omur katiyor. Sadece antibiyotiklerin kesfi, ortalama insan omrunde 10-15 yillik uzama yapti.

Asilanmanin getirdigi koruyucu guc, bizim daha az hastalanmamizi sagladi.

Son bir arastirmada statin grubu kolesterol ilaclarinin ortalama insan omrune ilavesinin 12 yil civarinda oldugu hesaplandi. Karacigere verdigi zarar cozulurse statinler 10 yil sonrasinin Aspirin'leri olacak. Genetik bilimindeki gelismelerle genetik mirasimizdan dolayi basimiza gelen saglik olaylarinin cogunun ertelenmesini saglayacagiz. Insanlar, muhtemelen hak ettigi omru zaten yasayacak.

Egitim bir avantaj

Nedir hak ettigimiz omur?

Bence 120'nin uzerinde. Kayit altinda bilinen en uzun yasayan kisinin yasi, 117. Eger 117 yil gerceklesiyorsa insan omru bunu zorlayabilir. Bana gore 120 yil yasamak efsane degil. Son 100 yilda yasam suremiz ortalama 30 - 40 yil uzadi.

Uzun yasamin kaynagi dedigimizde en onemli belirleyiciler neler?

Daha cok saglik bilinci icinde olmayi, daha iyi, daha saglam durusu saglamayi becerebildigimiz icin hak ettigimiz sureyi yasayacagiz. Entelektuel duzey iyiyse, bu daha iyi gerceklesecek. Cunku arastirmalara gore uzun omrun en onemli anahtarlarindan biri egitim.

Yaslanmayla egitimin iliskisi ne?

Egitimli kisi saglik ve dunya konusunda daha bilincli. Arastirmalar egitilmis insanlarin belleklerinin daha saglam oldugunu ve yasam suresinin uzadigini gosteriyor. Egitimli insan asisini yaptiriyor, bagisiklik sistemini guclendiriyor, hastalik belirtilerinde doktora daha erken basvuruyor. Hastalarin yuzde 80'i cok hastalanmadigi surece doktora gitmiyor.

Bugunku Turkiye'de egitim duzeyimize bakarsaniz, potansiyel yaslanma surecimiz nasil?

8 yillik egitimin sadece egitimle ilgili degil, saglikla ilgili sorunlarda da ciddi cozum uretecegini umut ediyorum. Egitim duzeyimize, universitelilesme oranlarimiza bakarsaniz h�l� yuzde 35-40'lardayiz. Turkiye'de ortalama yasam suresi kadinlarda 72, erkeklerde 68-69'a dayandi. ABD'de 78-82 yas civarinda. Ileride ortalama yasam suresini hizla uzatan ulkelerden biri haline gelecegiz.

'Olcu kacmamali'

'Saglikli yaslanma'dan ne anlamaliyiz?

Omru akillica yasamak. Hicbir seyin olcusunu kacirmamak lazim. Formda kalmak, kaliteli bir hayat yasamak, mutlu olmakla birlestirdiginiz zaman sagligin faydasi var.

Nereden, nasil baslamak lazim? Bunun icin belli bir yas var mi?

2 sinir ciziyorum. 30-35'li yaslar artik donup kendinize bende neler oluyor diye sormaya baslamaniz gereken yaslardir. Digeri 55 yas ve ustu.

Yolun yarisi da 35 degil artik...

Tabii ki. 35 cok gerilerde kaldi. Ama orada Cahit Sitki'nin anlatmak istedigi hayatin sadece organik yarilanmasi degil, ruhsal yarilanmasi. 35'ten sonra yasaminiz uzuyor ama ruhsal kalibiniz orta yasa geliyor. 50 yas ve civarini orta yaslara giris gibi dusunmek lazim. Bugunku klasifikasyonda birkac seyi gundeme getirmek lazim. Artik butun dunyada her sey yaslilar ve orta yasli insanlara gore konumlandiriliyor. Cunku tum dunyada dogurganlik azaliyor, yasam suresi uzadigindan en fazla yasli nufus artiyor.

55'te doktor sart

Peki bir doktora basvurmak icin hangi yasi beklemek lazim?

Doktora basvurmanin mutlaka gerektigi yas, 55 ve ustu yastir. Bu yas grubu cok daha onemli. Cunku o donemde kadinda da, erkekte de birdenbire hizlanan hormonal, ����bolik degisimler yasanir.

Kadinda yikim daha fazla olmasina karsin daha uzun yasamalari bir paradoks degil mi?

Evet ama bence kadinlarin uzun omurlu olmalarinda bu cok olumlu bir katki. Butun dunyada kadinlarin omru daha uzun. Hicbir ulke yok ki, erkekler kadinlardan daha uzun yasasin. Erkeklerin sagliklari konusunda daha fazla duyarli olmaya ihtiyaclari var. Sagliklarini daha iyi izlemeleri bazen erkekler tarafindan alay konusu edilse bile, cogu zaman kadinlarin daha uzun yasamalarinin sebebidir.

Orta yaslarda hayata bakis nasil olmali?

Ilkonce sagliga, mutluluga, dinginlige odaklanmak lazim. Saglikli olma karari, beraberinde baska turlu bir hayat yapilanmasini da gerektiriyor. Biraz egzersiz, biraz beslenme odakli, uykuya, stres yonetimine dikkat eden, kendini basariya daha fazla adayan, bunlar icin gerekli olan ekonomik gucu elde etmeye calisma gayreti icinde olan, ki ekonomisi daha iyi olanlar daha az hastalaniyor.

Ornegin ben sagligimdan baslamaliyim, sigara iciyorum, onu birakmaliyim. Egzersiz yapmiyorum, yapmaliyim. Duygusal hayatima cok iyi dikkat etmeliyim. Ailevi iliskilerim cok iyi degil, esimle, cocuklarimla yeterince ilgileniyor muyum?

Bunlari zaman zaman gozden gecirmek lazim. Hayati dikkatli bir sekilde dagitmak lazim. Saglikli olma karari bir meydan okumadir.

Haftada en az 2 ogun balik yiyin

Likopen iceren domatesi, karpuzu, proantosiyanidin iceren uzumu, pekmezi, kirmizi sarabi, beta karoten bakimindan zengin portakal, kayisi, seftali ve havucu, yogun lif iceren tum meyve ve sebzeleri bol bol tuketin.

Gunde birkac tane ceviz ya da findigi, salataya ekleyeceginiz yarim fincan ketentohumunu beslenme aliskanliklariniza yerlestirin.

Sut urunlerinde yagsiz ya da az yagli olanlara yonelin.

Haftada 2 kez ortalama 100-150 gram duzenli olarak balik tuketin.

Yesil yaprakli sebze ve meyvelere daha cok agirlik verin.

Kafeinden olabildigince uzak durup tuzu azaltin.
Daha bol potasyum, magnezyum, kalsiyum almaya calisin. Lahana, brokoli, ispanak, soya fasulyesi, guvenilir bitkisel kalsiyum kaynaklaridir.

Orta yaslarda guclu antioksidan etkileri sebebiyle flavinoitlerin de bol bol tuketilmesi yararlidir. Caydan, koyu yesil, sari ve kirmizi renkli sebze ve meyvelerden yeterince saglanabilir. Soya, elma ve brokoli onemli flavinoit kaynaklaridir. Lahana, kereviz, bezelye ve salgamda da bol bulunur.

Kadinlar erkeklerden fazla yasiyor cunku...

Kadinlar sagliklarina daha duskun.

Stresleri erkeklere gore daha az.

Is kazalariyla karsilasma riskleri daha az.

Erkeklere gore ruhsal ve hormonal acidan daha monogam olmaya egilimli. Bu nedenle cinsel yolla bulasan hastaliklara daha az yakalaniyorlar.

Hormonal hiperaktif olmalari yani cok fazla degisken hormonal yasamlari, daha direncli olmalarini sagliyor.

Kadinlar daha sevecen, hayata daha bagli, daha cok huzur icinde olmaya cabaliyor. Erkekler birbirlerine cok acik ve samimi degiller.
Kadinlar daha az sigara, alkol tuketiyor.

Iste erken yaslanmanin nedenleri

Beslenme eksiklikleri.
Hipertansiyon, seker hastaligi, damar sertligi gibi uzun sureli saglik sorunlari.
Genetik hastaliklar.
Kas ve eklem sorunlari.
Egzersiz eksikligi (hareketsiz yasam tarzi).
Kolesterol-trigliserit yuksekligi.
Yogun stres, mutsuzluk, kotumserlik, depresyon.
Organ yetmezlikleri (tiroit bezi tembelligi, karaciger yetersizligi, kalp, bobrek, hipofiz yetmezligi).
Yogun cevresel kirlilik ve radyasyon etkisi.
Yetersiz ve kalitesiz uyku.
Sigara, alkol ve uyusturucu bagimliligi

Akilci ve basit beslenme plani

Beslenme planinizda yapacaginiz basit, kolay ve akilci degisikliklerle sagliginizda onemli iyilesmeler yapabilirsiniz.

Kan basincinizi ayarlamak, kan sekerinizi dengelemek, kolesterol ve trigliserid seviyelerinizi azaltmak icin ciddi avantajlar saglayabilirsiniz. Unutmayin! ‘Ne yiyorsaniz O’sunuz’ kurali yuzyillardir hep ayni ve hic degismeyecek...

Akilci bir beslenme plani ile kilonuzu daha kolay yonetir, osteoporozdan (kemik kirilganligi artisi), menopoz yakinmalarindan, yaslilikta karsilasabileceginiz pek cok sorundan korunabilirsiniz. Kolay, ucuz ve uygulanabilir besin degisimleri ile gec yaslanan formda biri olabilirsiniz.



Yapacaklarinizi ogrenmeniz cok kolay! Butun sorun karar vermekte. Verdiginiz karari surdurmek ve cevrenizdeki sabotajcilarla bir sure direnmekte... Yapacaginiz degisimlerin yasaminiza sagladigi katkilari birkac ay icinde alacak, yasam kalitenizdeki duzelmeye, sagliginizdaki iyilesmeye siz de sasiracaksiniz.

Hipertansiyona karsi

Hipertansiyon sorunu ile daha kolay basetmek istiyorsaniz once kalori tuketiminizi kontrol altina alin. Fazla kilolarinizi atin! Tuz tuketiminizi gunde bir cay kasigi (2,5 gr) ile sinirlayin. Potasyumdan zengin besinlerden (muz, patates, seftali, kayisi, domates), magnezyum kaynaklarindan (kurubaklagiller, ceviz, findik), posa deposu sebzelerden (havuc, yesil yaprakli sebzeler) daha cok faydalanin.

Kalp ve damar icin

Kalp ve damar hastaligindan, damar sertligi ile iliskili saglik sorunlarindan uzak yasamak istiyorsaniz omega-3 yag asitlerini artirin: Daha cok balik (haftada 2-3 kez, 100-150 gr), keten tohumu (gunde 1-2 tatli kasigi), ceviz (gunde 1-2 adet) kullanin. Kolesterol deposu besinlerden (sakatat grubu, sarkuteri grubu, yumurta sarisi), doymus yaglardan (tereyagi, ic yagi, kuyruk yagi, kanatli hayvanlarin derisi, yagli kirmizi etler) uzak bir beslenme plani yapin. Kalori ve alkol tuketiminizi sinirlayarak trigliserid duzeyinizi azaltin. Antioksidan etkili dogal ateroskleroz savascilarindan (Likopen deposu domates, karpuz, Resveratrol deposu uzum suyu, sarap, Quercetin deposu elma, Proantosiyanidin deposu uzum cekirdegi) daha sik faydalanin.

Yaslilikla iliskili goz sorunlarindan katarakt ve makula dejenerasyonun yavaslatilmasinda E vitamini zengini besinlerin (yagli tohumlar, tahillar), Lutein deposu, Zeozantin kaynagi urunlerin, beta karoten yuklu havucun, kayisinin, C vitamini deposu sebze ve meyvelerin yararindan istifade edin.

Kemiklere guc verin

Kemik kirilganligi artisi dogal bir yaslilik surecidir. Kalsiyum zengini sut ve sut urunlerinden (peynir, yogurt, ayran), D vitamini deposu besinlerden, kalsiyum ile zenginlestirilmis meyve sulari ve diger iceceklerden daha cok yararlanin. Tukettiginiz besinlerle kemiklerinize daha fazla kalsiyumu, dogal yoldan saglayin.

Periyodik donemleriniz gergin, sis ve agrili geciyorsa tuzu azaltin, magnezyumu arttirin. Daha cok posali urun kullanin. Menapoz donemine iliskin sorunlarinizi baskilamak istiyorsaniz soya urunlerinden daha sik yararlanin.

Ogleden sonra enerji

Ogleden sonraki enerjisizlik sorununuzu cozmek icin oglen yemeklerini salata ile gecistirmeyi birakin. Her oglen 100-150 g balik, tavuk veya yagsiz kirmizi et ihtiva eden bir beslenme plani yapin. Ya da salatalariniza protein katin! Uykusuzluk sorununuzu cozmek istiyorsaniz aksamlari erken yiyin ve daha fazla karbonhidrat (sebze, makarna) kullanin. Aksam yemeginizi kucultun, azaltin.

Bellek kaybindan korkmayin

Yaslanma sorunlarindan bellek azalmasi ve yaslilik depresyonu ile mucadele etmekte de Omega-3 yag asitlerinden faydalanabilirsiniz. ‘Dokozahekza-noikasit’ (DHA) bellege guc veren, yaslilikla ilgili depresif ruh halini onleyen bir Omega-3 yag asididir. Balikta ve diger deniz urunlerinde bol bol bulunur. Omega-3 yag asitlerinden EPA (Ekozapantonoikasit) kani inceltip, damarlari koruyarak bellek kaybini geciktirebilir. Depresyon ve ruhsal gerginligi azaltmada Omega-3 yag asitleri yaninda magnezyum zengini besinlerden, B vitamini depolarindan da yararlanabilirsiniz.

Yorgun musunuz?

Hep yorgunsaniz, daha cok protein (balik), magnezyum (ceviz, badem, avokado), B vitamini ve potasyumu (muz, domates) dogal besinler ile kazanmaya calisin. Demir (et, yesil sebzeler, pekmez) ve folik asit tuketiminizi cogaltin. Demir eksikligi ile iliskili saglik sorunlarindan korunmak, belleginize, saciniz, deriniz ve ruhsal dengenize, ozellikle de kansizlik sorununuza cozum bulmak icin daha fazla demir tuketmeye bakin! Yorgunlukla savasta en guclu silahin iyi bir sabah kahvaltisi oldugunu sakin unutmayin. Ogun atlamayin

Yaz ve Kalp Hastaliklari

Hazirlayan: Prof. Dr. Ovsev Dortlemez - Prof. Dr. Halis Dortlemez
Ic Hastaliklari - Kardiyoloji Uzmani

Kalp Hastalarinin Hastaliklari geregi yasam boyu dikkat etmeleri gereken bazi kurallar vardir.

Bunlar cogu kez hastalar tarafindan yeni bir yasam sekli olarak algilanir. Mumkun oldugunca da uymaya ozen gosterilir

Her mevsimin kendine ozgu guzelligi ve ozelligi vardir. Kisin kari ve sogugu ile yazin sicagi ve denizi bunlarin basinda gelir.

Kalp Hastasi olan kisi yazin ve denizini cok seviyor da olsa, kendini mumkun oldugunca sicaktan ve yaz-deniz keyfi adina yorgunluktan korumalidir. Bu nedenle sicagin ve koruyucu hareketlerin sakincalarina kisaca deginmek uygun olur.

Sicaklik ve Deri
Insanlar icinde bulunduklari ortama uyum saglamada kendilerine yardimci olan donanimlara sahiptirler.

Cevrenin ve kendi vucut isinlarinin durumuna uyum saglamada deri cok onemli bir rol oynar
Deri, damarlarinin durumunu ihtiyaca gore ayarlayarak damarlarin genislemesi veya damarlarin daralmasini saglayarak cevrenin sicagina uyum saglar. Kisinin sicaga uyum gostermesinde terleme ve titremeninde onemli bir ayarlayici rolu vardir.

Deri, normal kosullarda normal isidaki ve istirahatteki eriskin bir insanda kalp debisinin % de 5-10'u kadar bir kan tasir. Isinin artmasiyla deri kanlanmasi artar.
Asiri isi artmasi hallerinde kap debisinin % 50-60'i deriye gider. Bu gibi hallerde derinin Sempatik Vazokonstriktor sinirleri arayiciligi ile cesitli refleks yollar sayesinde dolasim duzenlenmesi yapilarak kontrol altina alinir.

Yazin asiri sicaklarda, sicaga uzun sure maruz kalmakla en sik gorulen asiri halsizlik, yorgunluk hatta bitkinlik duzeyindeki tablolardir. Sicak Carpmasi (Gunes Carpmasi) bu durumlardan biridir.

Ortamin isisinin artmasiyla kisinin deri ve cesitli organlarinda olusan temel degisiklikleri soyle ozetleyebiliriz.

1- DOLASIMDA ,KANIN BUYUK KISMI DERIYE YONELDIGI ICIN DERININ KAN AKIMI VE KAN MIKTARI ARTAR.
2- KALB DEBISI VE ATIM HACMI AZALIR.
3- ARTERIYEL KAN BASINCI ( TANSIYON ) DUSER.
4- KARIN IC ORGANLARININ KANLANMASI AZALIR.
5- KASLARDA KAN AKIMI AZALIR.

Bu degisiklikler yorgunluk yaratabilecek duzeyde guc sarfiyatini gerektiren her turlu beden-sel faaliyette daha da artar.
Boyle durumlarda kalbin isinin artmasi dakikadaki atim sayisi-kasilmasi da artar.

Yukaridaki aciklamaya calismaya calistigimiz ozelliklerden oturu hipertansiyonlu, kalp yetmezlikli, koroner arter hastalikli ve tedavi altindaki hastlarin sunlara dikkat etmleri uygun olur.


FAZLA SICAGA MARUZ KALMAYINIZ.
YURUYUS VE GEZINTILERINIZI SABAH ERKEN VEYA AKSAM SERIN SAATLERDE YAPINIZ.

GUNLUK SU ALIMINIZ KISITLANMIS BILE OLSA,YAZIN COK SICAK ZAMANLARI_DA VE ASIRI TERLEDIGINIZ DONEMLERDE SU KAYBINIZ ARTACAGI ICIN YETERLI SUYUNUZU (GUNDE ORTALAMA 2-2,5 LITRE)

TERLE BIRLIKTE VUCUDUN ELEKTROLIT KAYBI, OZELLIKLE SODYUM (TUZ) KAYBI FAZLA OLACAGI ICIN-TUZ KISITLAMALI BIR REJIM ICINDEYSENIZ DOKTORUNUZUN FIKRINI ALARAK YEMEKLERINIZE BIRAZ TUZ ILAVE EDEBILIRSINIZ.

DENIZ KIYISINDA TATILDE ISENIZ, KUMDA YATIP, GUNES BANYOSU YAPMAYINIZ. DENIZE SABAH VEYA AKSAM UZERI GIRINIZ. DENIZDE UZUN SURE YUZMEYINIZ.

EGER DENIZDE DALMA ALISKANLIGINIZ VARSA DALMAYINIZ.

TOK KARNINA DENIZE GIRMEYINIZ.

FAZLA YAGLI, KIZARTMALI, AGIR GIDALAR YERINE, BOL SEBZE, HASLAMA VEYA IZGARA, HAFIF GIDALAR TERCIH EDINIZ. EGER DIABETES MELLITUSUNUZ (SEKER HASTALIGI) YOKSA BOL MEYVA YIYINIZ.

BACAKLARINIZDA KRONIK VENOZ YETMEZLIK (VARIS) VARSA, DENIZDE BELINIZE KADAR OLAN BIR SU SEVIYESINDE YURUYUS YAPINIZ. ASLA KUM BANYUSU YAPMAYINIZ.

HIPERTANSIYONLU ISENIZ, TANSIYON ILACINIZ FAZLA GELEBILIR, DOZUNU DOKTORUNUZA TEKRAR SORUNUZ.

ASIRI SICAKLARDA RITM BOZUKLUKLARI OLABILIR.

BU KURALLARA UYMADIGINIZ TAKDIRDE HANGI SEBEPLE MEYDANA GELMIS OLURSA OLSUN KALB YETERSIZLIGINIZ KAYBOLMUSKEN YENIDEN ORTAYA CIKABILIR, HAFIFLEMISKEN AGIRLASABILIR.

SUKUN BULMUS, KAYBOLMUS KALB AGRILARINIZ (ANGINA PECTORIS) YENIDEN BASLAYABILIR.

DENIZ VE SICAGA KARSILIK SERIN YAYLA TATILINI TERCIH EDEBILIRSINIZ