8 Nisan 2007 Pazar

Intihar

Insanlar degisik nedenlerle yasamlarina son vermek isterler. Intihar onlenebilecek bir olum nedenidir. Bu kararin alinmasina neden olan etmenler cok degisiktir. Genelde birkac neden bir arada bu eylemin ortaya cikmasina yol acar. Kendisini olduren insanlarin %90�i depresyon hastasidir. Depresyon ve diger ruhsal hastaliklar yaninda kotu yasam olaylari da intihar riskini artirmaktadir. Intiharin bireysel oldugu kadar toplumsal boyutu da vardir



Intihar nedenleri cok cesitlidir. Bazi durumlar intihar riskini artirmaktadir. Bunlar arasinda:
  • Psikiyatrik hastaliklar
  • Sosyal nedenler
  • Psikolojik nedenler
  • Biyolojik yatkinlik
  • Genetik yatkinlik
  • Fiziksel hastaliklar sayilabilir.
Intihar nedenleri genc ve yaslilarda genelde daha farklidir. Yapilan arastirmalarda 30 yas altindaki intihar vakalarinda en sik intihar nedeninin anti sosyal kisilik bozuklugu ve alkol-madde bagimliligi oldugunu 30 yas ve uzerindeki kisilerde ise depresyon gibi duygulanim bozukluklarinin en sik neden oldugunu gostermektedir. Intihara yol acan onemli yasam olaylari ise 30 yas altinda bosanma, reddedilme, isten cikarilma-issizlik ve yasal sorunlar; 30 yas uzerinde ise fiziksel hastaliklar olarak belirlenmistir.

1.Psikiyatrik nedenler:


Intihara yol acan en onemli sorun depresyondur. Bu konuda yapilan degisik arastirmalarda intihar eden kisilerin %30-64 unde depresyon tespit edilmistir.Intihar sonucu olenlerin %90 inda depresyon tespit edilmistir. Depresyon hastalarinin ise %15 i intihar girisimi sonucu yasamini kaybetmektedir. Yapilan bir arastirmada intihar sonucu yasamini kaybeden vakalarin %63�unun erkek, %37�sinin ise kadin oldugu tespit edilmistir. Depresyonu olan erkeklerde intihar ve intihar sonucu yasamini kaybetme orani kadinlara gore daha yuksektir.

Depresyon sonucu intihar eden ve olen vakalar arasinda depresyon ilac tedavisi gorenlerin orani %3 dur. Yani bu hastalarin cogu doktora basvurmamakta ve tedavi gormemektedir.



Intihara yol acan diger psikiyatrik sorunlar sunlardir;
  • Sizofreni; intihar vakalarinin %10�unda sizofreni gorulmektedir
  • Alkol bagimliligi
  • Madde bagimliligi
  • Kisilik bozuklugu
  • Panik bozuklugu
2.Sosyal nedenler:

Toplumun sosyal yapisi ve toplumsal kaynasma durumuna bagli olarak intihar oranlari ulkeden ulkeye farklilik gostermektedir. Aile baglari zayif toplumsal etkilesimin az oldugu kisilerde intihar olasiligi artmaktadir (egoistik intihar). Sosyal ve ekonomik krizlerde ise toplum icinde intihar oranlari yukselmektedir (anomik intihar). Ornegin her iki dunya savasinda da tum Avrupa da intihar oranlari diger zamanlara gore cok artmistir.

Durkheim anomik intihari soyle tanimlamistir: bati toplumlarinda endustriyel devrimi takiben toplum yapisinda bazi degisiklikler olmus, toplum icinde dini inanclari ve aile baglarini kuvvetli saglayamayan kisilerde intihar riskinin arttigini gozlemistir. Toplumsal baglari kuvvetli ve geleneklerine bagli diger toplumlarda ise cogu zaman intiharlar kisisel olmaktan cok toplumsal bir kural olarak vardir. Ornegin Japonlarda gururun kirilmasi sonucu uygulanan hara-kiri gibi. Bu tur intiharlar �fedakarlik intihari� olarak tanimlanir ve burada bireysel ozelliklerden cok toplumsal kurallar intihari getirir.

Bir de toplu intiharlar vardir ki bunlar da ayri arastirma konusudur. Ornegin bazi tarikatlarda tarikat inanislari nedeni ile toplu intiharlar gorulebilmektedir.

Egoistik intiharlar, duzenli toplumlarda topluma uyum saglayamayan suclular veya uyumsuz davranislari olan kisilerde gorulur.

Toplumsal olaylar goz onune alindiginda ayni kosullarda bir kisi intihar ederken diger kiside neden intihar girisimi olmadigi aciklanamamaktadir.

Adler�e gore ise sosyolojik nedenleri ve sonuclari olsa da intihar ancak bireysel olarak incelendiginde anlasilabilir. Her intihar bireyseldir, kendi icinde degerlendirilmelidir.

Intihar nedenleri arasinda depresyon ve sizofreni gibi ruhsal hastaliklar yuksek oranda gorulmesine ragmen bu hastalarda intihar orani sanildigi kadar yuksek degildir. Bu yuksek risk grubundaki hastalarinda kendi iclerinde yuksek risk tasiyanlari vardir. Psikiyatristler muayeneleri sirasinda bunu degerlendirebilir ve yuksek risk tasiyan hastalari belirleyebilir.

Robert Litman�a gore intihar riski tasiyan kisilerde bu dusunceler zaman zaman yogunlasir. Bazen kisa surede bu dusunceler kaybolur bazen ise bir sure devam eder. Ona gore bu dusunceleri tasiyan insanlar arasinda da intihar orani dusuktur. Bu grup icinde yuz hasta var ise birkac yil icinde intihar edenlerin sayisi 3-4dur. Intihar dusuncesi olan kisilerin bunu eyleme dokmesi icin pek cok olumsuz kosul bir araya gelmelidir. Yine Litman�a gore umutsuzluk depresyondan daha fazla intihara neden olmaktadir.

Yas arttikca intihar oranlari da artmaktadir. Erkeklerde en sik 45 yaslarinda, kadinlarda ise 55 yaslarinda intihar gorulmektedir. Kadinlar intihara daha fazla egilim gostermektedir, buna karsin intihardan olum orani erkeklerde daha fazladir. Evli kisilerde intihar orani bosanmis kisilere gore daha azdir.

Calismak kisiyi intihardan koruyan onemli bir ozelliktir. Issizlik sunucu kisilerin sosyoekonomik durumlari bozulmakta, psikiyatrik sorunlar ortaya cikmakta (ozellikle anksiyete ve depresyon) ve stres veren durumlarla karsilasma olasiligi artmaktadir. Bu nedenle issiz kalan kisilerde intihar etme olasiligi artmaktadir.

3.Psikolojik etkenler


Kisisel yatkinlikta intihar olasiligini artirmaktadir.

4.Biyolojik yatkinlik


Beyindeki serotonin maddesindeki azalma intihar olasiligini artirmaktadir.

5.Ailesel yatkinlik


Ailede intihar eden kan bagi olan bir yakinin olmasi kisilerde intihar etme olasiligini artirmaktadir. Bazi ailelerde yuksek intihar oranlari dikkati cekmektedir.

6. Fiziksel Hastaliklar



Kanser, sara, kalp hastaligi, bunama, AIDS gibi onemli hastaliga yakalanan kisilerde intihar olasiligi normal topluma gore daha fazladir.
  1. Tedavi:

    Sonuc olarak, intihar onemli toplumsal bir sorundur ve onlenebilecek bir olum nedenidir, yeter ki zamaninda fark edilebilsin. Intiharlarin en sik nedeni depresyondur ve dogru tani ve tedavi edilirse intihar riski azalir. Bu acidan depresyonun tedavi edilmesi cok onemlidir. Intihar girisimi olan yasli hastalarla yapilan arastirmada bu hastalarin %70�inin intihar girisiminde bulunmadan once doktora basvurdugunu gostermektedir. Depresyon hastalarinin buyuk bir kismi tedavi gormemekte ve ayakta kendi baslarina hastaligi atlatma cabasina girmektedir. Kimi komsunun onerdigi ilaci almakta, kimisi eczaneden uyku ilaci alarak idare etmekte, kimisi ise hic ilac almadan hastaligi yasamaktadir. Depresyon hastalarini doktora yonlendirme ve doktora ulasmasini saglamak ailenin, arkadaslarin ve yakinlarin gorevidir.

    Ayni sekilde intihar mesajlari veren kisileri uzmanlara yoneltmek, yakinlarin yapabilecegi en buyuk yardimdir. Bu yakini zor durumda birakmak veya onun guvenine ihanet etmek olarak algilanmamalidir. Uzun vadede bu yardiminizdan dolayi bu kisiler size minnettar olacaktir. Intihar riskini yok saymak, bunun konusulmasini tabu olarak kabul etmek, intihar girisiminin gerceklesmesine engel olmaz.

    Intihar girisiminde bulunup hayatta kalan kisilerin de en kisa zamanda degerlendirme ve tedavi plani cizilmesi acisindan uzmana yonlendirilmesinde fayda vardir.

Hiç yorum yok: