9 Ağustos 2009 Pazar

Petrol hırsızlığına suçüstü

Şırnak'ın Silopi ilçesinde, Kerkük- Ceyhan Ham Petrol Boru Hattından petrol ( yer yağı ) çalmak isteyen bir kişi Jandarma ekiplerini görünce aracını terk ( ayrılma, bırakma, vazgeçme ) ederek olay yerinden kaçtı. Yapılan operasyonda olayla ilgili kaçan şahsın dışında bir kişi gözaltına alındı.

 VİDEO İÇİN TIKLAYIN...

Silopi ilçesine bağlı Çiftlik köyü yakınlarından geçen Kerkük-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattına kaçak olarak ( namına ) vana bağlayan bir kişi devriye gezen Jandarma ekipleri tarafından fark edildi. Tankerini boru hattının ham petrolü ile dolduran araç sürücüsü jandarma ekiplerinin geldiğini fark edince arabayı çalışır halde bırakıp olay yerinden kaçtı. Jandarma ekiplerince yapılan incelemeden sonra olay ile ilgili bir kişi gözaltına alınırken yaklaşık 15 ton Ham Petrolün tankere aktarıldığı bildirildi.

Petrol hırsızları tarafından vana taktırılan boru hattı Botaş ekiplerince yapılan uzun ( derinlemesine, levent, çarliston ) bir ( eş, ancak, birleşik ) çalışmadan sonra yeniden ( tekrar, yeni baştan, gene ) onarıldı. Olay ile ilgili başlatılan geniş çaplı soruşturmanın devam ettiği bildirildi.

AHT / SELİM YALÇIN

 


Haluk Levent hastanelik oldu

Antalya'nın Gazipaşa ilçesine konser ( dinleti ) için gelen ünlü sanatçı Haluk Levent, konserin ardından karın ağrısı şikayetiyle hastaneye kaldırıldı.

Gazipaşa'ya dün akşam saatlerinde konser için gelen ünlü sanatçı Haluk Levent, konserin ardından karın ağrısı şikayetiyle Alanya'daki bir hastaneye kaldırıldı. Doktorların muayenesinin ardından ağrı kesici iğne yapılan Haluk Levent özel bir odaya alındı ve tedavisine burada devam edildi. Doktorlar tarafından yaklaşık altı saat hastanede kalan ( artan, mütebaki ) Levent'e bir gün istirahat etmesi önerildi. Haluk Levent geçen yıl da tatil ( dinlence, dinlenme ) için geldiği Alanya'da aynı şikayetten özel bir hastaneye kaldırılmıştı.

İHA


FİYASKO!

Saba Tümer'in Habertürk Televizyonu ile sözleşmesini ihlal etmek pahasına jüri üyesi olarak katıldığı Star Televizyonu'nda yayınlanan Süper Star Aile yarışmasında reyting fiyaskosu yaşanıyor! Yüksek maliyetine rağmen izleyiciden ilgi görmeyen programdan Süper Star Ajda Pekkan ayrıldı. Pekkan programı konserlerini bahane göstererek terk etti ancak gerçek neden ( illet, niçin, ne ) yakın çevresinden alınan bilgilere göre kötü giden ( revan ) programın imajını zedelemesinden rahatsız olması.

Meltem Cumbul'un sunduğu programda Saba Tümer, Ajda Pekkan ve Gökhan Özen jüri üyesi olarak yer ( dünya, önem, arsa ) alıyordu. Üç haftadır ekrana gelen program düşük reytingiyle kanal yöneticilerini de büyük hayal kırıklığına uğrattı. En fazla izleyicinin ekran başında olduğu saatlerde yayınlanan şov, rakip kanallardaki birçok eski program ve dizi ( kol, sıra, dizi film ) tekrarlarını bile ( da, dahi, birlikte ) geçemedi.


Yunanistan'ın ilginç iddiası

Yunanistan'ın Semadirek adasında bir Batı Trakyalı Türk'ün Türkiye için casusluk yaptığı iddiasıyla yakalandığı öne sürüldü.

Atina'da yayımlanan Ethnos gazetesi, geçen pazar Savunma Bakanlığı, Yunan Gizli Servisi (EYP) ve polisin ortak operasyonuyla kimliği açıklanmayan 30 yaşındaki bir ''Trakyalı Müslüman'ın'' adadaki askeri tesislerin fotoğraflarını çekerken yakalandığını yazdı.

Ethnos, Meriç bölgesindeki Küçük Derbent (Mikro Derio) köyünden olduğunu belirttiği gencin üzerinde ''askeri tesisler, çevre yollar ve altyapıya ait 600 fotoğraf karesi'' bulunduğunu ve bunlardan ''400'ünün stratejik anlamda teknik önem taşıdığı'' değerlendirmesinin yapıldığını öne sürdü.

Batı Trakyalı gencin ilk ifadesinde, ''Türk gizli servisleri için uzun zamandır özel görevle resim çektiğini ve bunları kimliklerini bilmediği şahıslara teslim ettiğini'' söylediğini belirten Ethnos, gencin ''Anavatanım Türkiye için çalışıyordum'' dediğini de iddia etti.

Ethnos, ifadesinde para karşılığı resimleri çektiğini itiraf ettiğini öne sürdüğü gencin, 2 avukatının polis merkezine gelmesinin ardından konuşmayı reddettiğini de yazdı.

AA

"Türk ordusu çok güçlü ama..."

ABD’nin Güney Kıbrıs Büyükelçisi Frank Urbancic, Kıbrıs sorununda mevcut ( bulunan ) sıkıntılara karşın birçok ilerleme sağlandığını ve çözüm için bir fırsat penceresi bulunduğunu, ancak bu fırsat penceresinin sonsuza kadar açık kalmayacağını ve şimdi çözüm yönünde önemli çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Washington’da Woodrow Wilson Merkezi adlı düşünce kuruluşunda konuşan Urbancic, Kıbrıs’ta etnik çatışma yaşanmadığını, sınırın açık olduğunu ve iki tarafın da çözüm için çaba gösterdiğini anlatarak, “Şimdiye kadar tam 22 güvenlik artırıcı önlem üzerinde anlaşıldı. Şimdi de Yeşilırmak sınır kapısının açılması için çalışılıyor” dedi.
Kıbrıs’ta çözüm çalışmalarının iki tarafın inisiyatifinde yürütüldüğünü kaydeden Urbancic, taraflara çözüm dayatma yönünde hiçbir niyeti olmayan ABD’nin tüm arzusunun, görüşmeleri destekleyici, kolaylaştırıcı ve hızlandırıcı bir rol oynamak ( aldatmak, karıştırmak, dingildemek ) olduğunu söyledi.
Urbancic, AB’nin bu yıl sonunda Türkiye’nin adaylık performansını değerlendireceğini, KKTC’de de gelecek nisan ayında cumhurbaşkanı seçimi yapılacağını hatırlatarak, çözüm için mevcut fırsat penceresinden, bu tarihlere kadar yararlanılması gerektiğini belirtti ve “fırsat penceresi sonsuza kadar açık kalmayacak” dedi.
Büyükelçi Urbancic, Türkiye’nin bölgede önemli bir güç olduğunu, ancak bunun Türkiye’nin her ( değme ) dediğini yaptıracağı anlamına gelmediğini ifade ( dışa vurum, söyleyiş, rapor ) ederek, “Türkiye pozitif bir ( benzer, ancak, bir kez ) rol oynuyor” diye ( niteleyerek, sanarak, diyerek ) konuştu.
Türkiye’nin güçlü bir ülke, Türk ordusu ve askerinin de çok iyi olduğunu belirten Urbancic, bunun örneğinin Kore’de görüldüğünü kaydetti.  Bir Rum diplomatın, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de petrol aramaya hazırlandığını ifade ederek bunu eleştirmesi üzerine Urbancic, Türk tarafının da Rumları, büyük bir ABD şirketiyle petrol aramaya çalışmakla suçladığını hatırlattı.
Urbancic, “Kimse tahrikkar davranmamalı, Kıbrıs’taki süreci tehlikeye atmamalı. Gerginliğin azaltılması gerekli” dedi.

İngiltere'de konut fiyatları yüzde 1.3 arttı

İngiltere'de temmuz ( orak ayı ) ayında konut fiyatları yüzde 1,3 arttı.

Ülkenin en büyük tutsat ( tutulu satış ) (mortgage) sağlayıcılarından biri olan ''The Nationwide Building Society''nin açıkladığı verilere göre, temmuz ayındaki artışın ardından, ortalama konut ( ev, mesken, ikametgâh ) fiyatları bir ( eş, müşterek, benzer ) yıl öncesine göre yüzde 6,2 (158 bin İngiliz sterlini) daha düşük durumda bulunuyor.

Nationwide Başekonomisti Martin Gahbauer, sadece birkaç ay önce böyle bir ( eş, benzer, tek ) gelişmenin düşünülemeyeceğini belirtirken, şu an yüzde 7,6 seviyelerinde olan ( kâin, vaki, hasıl ) ve artmayı sürdüren işsizlik nedeniyle daha fazla sayıda kişinin konut ( ev, ikametgâh, mesken ) satmak durumunda kalabileceği uyarısında bulundu.

Nationwide konut ( ikametgâh, ev, hane ) fiyatlarının 2. çeyrekte bir ( yek, eş, birleşik ) önceki çeyreğe göre yüzde 1,1 artacağını, buna karşılık İngiltere'nin en büyük tutsat (mortgage) kredisi sağlayıcısı Halifax ise yüzde 1,9 düşeceğini hesaplıyor.

AA

Madonna İsrail gazetesine makale yazdı

Pop yıldızı Madonna, İsrail'in en yüksek tirajlı gazetesi Yediot Ahronot için makale yazdı.

Hindustan Times'ın haberine göre, 50 yaşındaki şarkıcı, "hayatım nasıl değişti" başlıklı makalesinde kabala öğretisine geçişini anlattı.

İbraniceye çevrilen, Madonna imzalı makalenin bir ( vahit, ancak, yalnız ) kısmı gazetede dün yayımlanırken, tamamının yarın yayımlanacağı belirtildi.

AA


Babasının kuzu'Su'

YAKLAŞIK üç aydır annesi Pınar Altuğ ile beraber ( bu arada ) Bodrum’da tatil ( dinlenme, dinlence ) yapan Su bebek, artık babası Yağmur’a emanet. İş leri dolayısıyla Bodrum’da ailesiyle fazla vakit ( aralık, hengâm, zaman ) geçiremeyen Atacan, kızı Su ile birlikte Bebek’teydi. Annesi Nurdan
Atacan ile birlikte Su bebeğin bakımını üstlenen Atacan, kızının rutin kontrelleri için hastanenin yolunu tuttu. Yürürken bir ( bir kez, ancak, aynı ) an için dengesini kaybeden Yağmur, herkesin yüreğini hoplattı.

GAZETE HABERTÜRK-HT MAGAZİN-BARIŞ ENGİN


Bir tekstil devi daha iflas etti

Yaklaşık 50 yıllık geçmişi olan ünlü çorap markası Berk iflas ( batkı, batkınlık ) etti. Son bir yılını iflas masası tarafından atanan kayyum yönetiminde geçiren Berk Çorap'ın başka şirketlere aktardığı Berk isimli mağazalarından dördü iflastan kurtuldu. Radikal gazetesinde yer alan bir habere göre, Beşiktaş Spor Kulübü’nün yurtdışı oyuncu ( düzenci, aktris, aktör ) transferleri ni yürüten yöneticisi Maryo Berk’in sahibi olduğu yarım asırlık çorap firması Berk iflas etti.  

Haberde, uzun süredir iflas davası süren ve son bir yılını kayyum yönetiminde geçiren Berk Çorap’ın 21 Temmuz tarihinde gerçekleştirilen son davasında mahkemenin şirketin iflasına karar verdiği bildirildi.

Bir dönemin ünlü çorap markası Berk, Bemoteks Tekstil ticari unvanıyla uzun yıllar faaliyet gösterdi. Son yıllarda perakendeye ağırlık veren Berk üç tanesi yurtdışında olmak üzere toplam 23 mağazaya ulaşmıştı.

İKİ YILLIK SIKIŞIK DÖNEM

Ancak yaklaşık iki yıldır devam eden sıkışıklık sırasında hızla mağazalarını kapatmak zorunda kalan Berk’in iflas ( batkı, batkınlık ) öncesi mağaza sayısı sekiz’e indi. Ancak iflas haberinin hemen ardından Berk’in uzun süredir kira ödemelerini yapmadığı alışveriş merkezlerindeki mağazalarının da AVM yönetimlerince kapatıldığı gözlendi. İstanbul’un ünlü alışveriş merkezlerinden Akmerkez, Carousel, Tepe Natilius ve İzmir Agora’daki mağazaları mahkemenin iflas kararının hemen ardından kapatıldı. Böylece Berk ismi altında sadece dört mağaza kaldı.

FARKLI ADLARLA YOLA DEVAM

Söz konusu dört mağaza başka ticari unvanlarla faaliyetlerini sürdürmeye başlarken, Carrefour ve Citys’de bulunan Berk mağazaları BRK Tekstil, İzmir Alsancak’daki mağaza İRK Tekstil ve Şaşkınbakkal mağazası ise BB Tekstil’in kontrolüne geçti.

Haberde, şirkete yakın kaynakların yaklaşık bir yıldır mağazaların tüzel kişiliklerinde değişiklik yapıldığı belirtilirken, şirketin iflası için adeta hazırlandığını ileri ( sonra, müterakki, gelecek ) sürüldü. Radikal'e konuşan, Arat Hukuk Ofisinden Avukat Sercan Altay, Bemoteks firması iflas etmesine rağmen Berk’in kurulan farklı şirketler sayesinde aynı isimle faaliyetlerini sürdürdüğüne dikkat çekerek şu açıklamada bulundu:

“Berk mağazaları Bemoteks şirketine aitti. Ancak şirket mahkemede iflas davalarının görüşüldüğü son bir yılda mağazalarını BRK Tekstil, İRK Tekstil, BB Tekstil şirketlerine kaydırmaya başladı. Zaten iflastan sonra Bemoteks’e ait kalan son dört mağazada faaliyetlerini durdurdu. Bemoteks şirketi yaklaşık bir yıldır kayyum yönetiminde. Ve kayyumların son bir yılda olumlu rapor vermeleri yüzünden bu şirket haciz ve iflastan korundu.
Alacaklılar alacaklarını tahsil edemedi. Şirkette ne ( hangi, nasıl, neden ) değişti de son iki ayda rapor bir anda olumsuza çevrildi ve mahkeme 15 dakika içinde şirketin iflasına karar verdi. Bu oldukça manidar.”

Bu arada sözkonusu bir yıllık dönemde çok sayıda çalışanını işten çıkartan buna karşın kıdem tazminatlarını ödeyemeyen Berk’in bu arada halen mağazalarında çalışanlarına da gecikmeli maaş verdiği için iki aylık maaş alacaklarının biriktiği de ( bile, dahi ) öğrenildi. Bu arada işten çıkartılan çalışanlardan bazılarının da şirkete dava açmaya hazırlandığı belirtildi.

MECİDİYEKÖY'E TAŞINDI

Buna karşın dört mağazasının ticari unvanlarını değiştirerek iflas kararından kurtaran Berk’in büyük ortaklarının ise bu gelişmelerden çok da ( dahi, bile ) etkilenmediği öne sürüldü. Merkezi İstanbul Kâğıthane’de bulunan ve iflas davaları açıldıktan sonra yıllardır faaliyet gösterdiği şirket merkezini Mecidiyeköy’e taşıyan şirketin ortakları arasında Nesim İsak Berk, (Başkan), Ali Levi ve Mayir (Maryo) Berk bulunuyor.

Ancak son yıllarda şirkette öne çıkan isim şirketin başkanı Nesim İsak Berk’in oğlu Maryo Berk. Sektörün tanınmış ismi Maryo Berk son yıllarda spor camiasında da öne çıkmaya başladı. Beşiktaş taraftarlarının yakından tanıdığı Maryo Berk’in, özellikle son yıllarda klübün yurtdışı oyuncu transferlerini yürütmesi yüzünden adından sıkça bahsedilir oldu.

 

Pegasus Havayolları'ndan hediye kampanyası

Pegasus Havayolları'ndan yapılan açıklamada, yeni bir yaz aktivitesi gerçekleştirecek olan şirketin paramotorlarla Alanya, Antalya, Marmaris, Fethiye, Bodrum, Çeşme ve Alaçatı sahillerinde binlerce kişiye sürpriz hediyeler ve bedava bilet dağıtacağı bildirildi.

Açıklamada, aktivitelerin ilkinin 1 Ağustos'ta Alanya'da başlayacağı, Antalya, Marmaris, Fethiye, Bodrum ve Çeşme'nin ardından Dünya Windsurf Şampiyonası'nın gerçekleştirileceği Alaçatı'da 15 Ağustos'ta son bulacağı kaydedildi.

Açıklamada ayrıca, paramotorun, çok ufak bir alandan iniş ve kalkış yapabilen ve yaklaşık 2 saat boyunca havada kalabilen 30 metrekarelik reklam ilanı ve mesajı tüketiciye yansıtan bir ( eş, sadece, müşterek ) hava ( çevre, atmosfer, üslup ) reklam aracı olduğu ifade ( söyleyiş, anlatım, söylem ) edildi.

AA

ERTOSUN'UN TOPLANTISINDA OLAY ÇIKTI

HSYK Üyesi Ali Suat Ertosun'un düzenlediği basın toplantısında olay çıktı. Salonda kısa bir süre itiş kakış yaşandı.

Ertosun açıklamasından sonra ( ahir, bilahare, ileri ) soru almak için basın mensuplarına duyuruda bulundu. Birkaç soru cevaptan sonra, Ertosun'na Vakit muhabiri soru sordu.

Ertosun bu soruya "maksatlı" dedi ancak ( yalnızca, sade, fakat ) soruyu yanıtladı. Bu olaydan sonra gazeteci görevliler tarafından dışarı çıkarıldı.

Vakit Gazetesi Ankara Temsilcisi Serdar Arseven'in tepkisi üzerine Ertosun : "Ben soru ( istifham, sual ) sormasını engelledim mi? Bu olayı bana mal etmeyin. Benim iradem dışında gerçekleşti. Dışarı çıkarılan arkadaştan da özür dilerim" dedi. Vakit Gazetesi muhabiri tartışmanın ardından salona alındı.

KARA KARE OLAY ANI! FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN!


OLAYA SEBEP OLAN SORU:


Genç hakimlerin bu tür yemeklere katılmasını (Kent Otel'deki toplantılar), Ergenekon sanıklarıyla yemek yemesini tavsiye eder misiniz?

SALONDA GERGİN DAKİKALAR. İŞTE GÖRÜNTÜLER. VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Türkiye-Ermenistan normalleşme süreci

"Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi sürecinde, yakın zamanda yeniden bir hareketlenme olacak mı" sorusuna karşılık da Davutoğlu, Kafkaslara da ( bile, dahi ) bütüncül bir stratejiyle bakıldığını belirterek, şöyle konuştu:

"Bu çerçevede, Türkiye-Ermenistan normalleşme süreci konusunda kararlılığımızı sürdürüyoruz. Ama aynı şekilde Azerbaycan-Ermenistan ihtilafı konusunda da benzer bir kararlılığın, uluslararası toplum ve özellikle Ermenistan tarafından gösterilmesi bizim için önem taşıyor."

Davutoğlu, bu sürecin yavaş ya ( evet ) da ( dahi, bile ) hızlı işlemesinden daha çok sürecin kendisinin güçlü bir iradeye dayanması ve tarafların birbirleriyle her ( değme ) konuyu açık ve samimi ( özden, sıcacık, içtenlikli ) bir ( ancak, müşterek, benzer ) şekilde paylaşabilmesinin önemli olduğunu bildirdi. Bu konuda çok ümitli bir ( bir kez, ancak, vahit ) yaklaşıma sahip olduklarını kaydeden Davutoğlu, bu vizyonun bölgede yaygınlaşmasını ümit ettiklerini belirtti. Davutoğlu, "Önümüzdeki dönemde bölgemizdeki en kapsamlı normalleşmenin gerçekleşebileceğine inanıyoruz" diye konuştu. 

 


ERZİNCAN BEŞİK GİBİ

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, Erzincan'ın Çağlayan ilçesi civarında saat 10.37'de gerçekleşen depremin büyüklüğü, 4.9 olarak ( namına ) ölçüldü. 4.9'luk bu depremin hemen ardından 3.2'lik bir ( bir kez, ancak, vahit ) sarsıntı oldu. Bu sarsıntının ardından ise yine ( tekrar, gine, yeniden ) Erzincan 3.1'lik bir artçı sarsıntıyla sallandı.

Taşıt Vergisi için yarın son gün

Motorlu Taşıtlar Vergisinin son taksitini ödeme süresi yarın sona eriyor.

İlk taksiti Ocak ayı içerisinde ödenen motorlu taşıtlar vergisinde ikinci taksit, yarın mesai ( emek, çalışma ) saati bitimine kadar ( miktarda, büyüklüğünde, derecede ) yatırılabilecek.

Gelir İdaresi Başkanlığı, vergisel yükümlülüklerin kolay, güvenli ve hızlı bir şekilde yerine getirebilmesi amacıyla Motorlu Taşıtlar Vergisi mükelleflerinin vergilerini sadece ( sade, safi, hemen ) araç plakasını söyleyerek tahsile yetkili bankalara ve vergi ( mevhibe, algı ) dairelerine ödeyebileceğini bildirdi.

Başkanlık, araç sahiplerinin Gelir İdaresinin internet sitesine girerek, vergilerini kredi ( para, güven, itibar ) kartı ile de yatırabileceğini hatırlattı.

AA


Tayvan'a okumaya gitti orada meşhur oldu!

Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesinden okumak için gittiği Tayvan'da bir reklam filminde oynayan 29 yaşındaki Uğur Rıfat Karlova, kısa sürede şöhret kapılarını aralayarak televizyon yıldızı oldu.

VİDEO İÇİN TIKLAYIN


Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesinde işçi bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelen ( mevrut ) Uğur Rıfat Karlova, ilk, orta ve lise eğitimini Tekirdağ'da tamamladı. Tekirdağ'da Anadolu Turizm Otelcilik Lisesi'nde okuyan Rıfat Karlova, ardından Mersin Üniversitesi Anamur Meslek Yüksek Okulu Turizm ve Otelcilik Bölümü'nü tamamladı. Üniversite eğitimi boyunca yazları rehberlik yapan Karlova, yeniden üniversite sınavına girerek Turizm Bakanlığı'nda görevli bir arkadaşının tavsiyesi ile Çince öğretilen Sinoloji Bölümü'ne kayıt yaptırdı. Bir
taraftan tamirhanede çalışan diğer taraftan akşamları da sınava hazırlandığını ifade eden Karlova, "Okulun internet sitesinde 'Başarılı öğrenciler bursla Çin'e gidebilir' yazıyordu. Bu bursu kazanma umuduyla Sinoloji Bölümü'ne gitmeye karar verdim. Bir taraftan tamirhanede çalışıyor, akşamları da sınava hazırlanıyordum. Kazanamazsam askere gidecektim, kazanırsam önümde başka bir kapı açılacaktı. Babam da okuma ( kıraat ) kararımı destekledi" dedi.

Bu kararının hayatını tamamen değiştirdiğini belirten Uğur Rıfat Karlova, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Sinoloji (Çince) bölümünden 2006 yılında mezun olduğunu söyledi. 2006 yılında Tayvan Turizm Bakanlığı'nın verdiği bursu kazanarak dil ve yüksek lisans yapma şansını yakalayan Karlova, Tayvan'daki ilk yılında Ulusal Tayvan Normal Üniversitesi'nde 1 yıl Çince hazırlık eğitimi aldı. Karlova, bu sürede Tayvan ve Çin televizyonlarında birçok yapıma oyuncu ya da konuk ( mihman, misafir ) olarak katıldı. 2007 yılından itibaren aynı okulun Siyaset Bilimi Bölümünde yüksek lisansına devam etti.

Karlova, şov dünyasına giriş öyküsünün ise tamamen tesadüf sonucu olduğunu söyledi. Başından gelen ilginç olayları anlatan Karlova, "Bir gün sokakta yürürken iki Tayvanlı 'Bakar mısınız' dedi. Bir reklam filminde rol alacak yabancı arıyorlarmış. Kaldırımda fotoğrafımı çekip onlardan haber beklememi söylediler. Hatta 'arkadaşların varsa onlara da haber ver, bir barı yabancılarla doldurmamız gerekiyor' dediler. Okula dönüp arkadaşlarıma haber verdim, onlar da kabul etti, bir ( bir kez, vahit, sadece ) Guatemalalı, Bir Türk, bir Naurulu arkadaşımla çekime gittik. Orada kalabalık bir sevinç anı yarattık. Reklam şu anda TV'lerde gösteriliyor" dedi.

Bu reklam filminden sonra televizyon dünyasında şansı açılan Karlova'ya Tayvan Devlet Televizyonu'nun çekeceği ilk ulusal tarih belgeselinde rol ( gösteriş ) teklif edilmiş. Karlova, 1800'lerin sonunda Tayvan'a gelen, ülkede çok tanınan Batılı misyonerlerden Kanadalı George Leslie MacKay'i canlandırmış. Nissan, Beko, 3M, Gigabayt gibi markaların reklamlarında kamera karşısına geçen Karlıova, Tayvanlıların çektiği 17 Ağustos Depremi'ni anlatan filmde de 'Mühendis Abdullah' olarak rol almış. Halen Tayvan televizyonlarının en çok izlenen şov programlarından biri olan 'Halin's Show'u sunan Karlova, buradaki
performansı ile Tayvanlıların beğenisini topluyor. Zaman zaman Türkçe
şarkılar söyleyen Karlova programda Türk yemekleri de yapıyor.

İHA

Mitsubishi zarar etti

Japon otomotiv şirketi Mitsubishi, ilk çeyrekte 278 milyon dolar zarar etti.

Mitsubishi, küresel krizin otomotiv satışlarına talebi düşürmesi ve güçlü Japon yeni yüzünden Nisan-Haziran döneminde 278 milyon dolar zarar ( hüsran, pert, muhatara ) ettiğini açıkladı. Şirket, geçen yıl aynı dönemde 108 milyon dolar kar etmişti.

Şirketin, aynı dönemde gelirleri de ( bile, dahi ) yüzde 57,5 gerileyerek, 2,73 milyar dolar oldu.

Alman kamyon üreticisi MAN'ın ikinci çeyrek karı yüzde 94 azaldı.

MAN, satışların düşmesi ve siparişlerin yatay seyretmesi yüzünden ikinci çeyrekte karının, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 94 düşerek, 27 milyon avro olduğunu açıkladı. Şirket, geçen yıl ikinci çeyrekte 446 milyon avro ( ekü ) kar etmişti.

Şirketin, geçen yıl aynı çeyrekte 3,9 milyar avro ( ekü ) olan gelirleri de yüzde 20 düşüşle 3,1 milyar avro oldu.

MAN'ın Üst Yöneticisi (CEO) Hakan Samuelsson, küresel ekonomideki gerilemenin durmuş gibi görünmesine rağmen, küresel ekonomide kısa sürede düzelme beklemediklerini ifade etti.

Öte yandan Alman otomotiv parçası ve tekerlek üreticisi Continental, ikinci çeyrekte 190 milyon avro zarar ettiğini açıkladı.

Şirket, küresel ekonomik durgunluğun otomotiv sektörünü etkilemesinin ürünlerine olan talebi düşürmesi yüzünden Nisan-Haziran döneminde 190 milyon zarar ettiğini bildirdi. Şirket, geçen yıl aynı dönemde 194 milyon avro kar etmişti.

Continental'ın, geçen yıl aynı çeyrekte 6,6 milyar avro ( ekü ) olan gelirleri de yüzde 27 azalışla bu yıl aynı dönemde 4,8 milyar avro oldu.

AA

Camide katliam!

Nijerya'da ordu Taliban hareketi yanlısı radikal dinci militanların gittiği bir camiyi bombaladı, saldırıda onlarca kişi öldü.

Ordu komutanı Tümgeneral Salih Mayna, dün gece düzenlenen saldırıda Taliban yanlısı hareket liderinin yardımcısının öldüğünü, ancak liderin yaklaşık 300 yandaşıyla kaçtığını söyledi.

Olaya tanıklık eden Associated Press muhabiri de saldırıdan sonra ( ahir, ileri, bilahare ) camide 100 kadar ceset gördüğünü kaydetti.

Nijerya'nın kuzeyinde, güvenlik güçleriyle Afganistan'daki Taliban hareketi yanlısı radikal dinci militanlar arasında çıkan çatışmalarda 150 kişi ölmüştü.

Çin'de felaket

Çin'in güneyinde aşırı yağışların neden olduğu sel ve toprak kaymalarında en ( genişlik, arz, işaret ) az ( birkaç, yufkalık, tek tük ) 66 kişi öldü.

Şinhua ajansının haberinde, on binlerce kişinin de evlerinden tahliye ( boşaltma ) edildiği belirtildi.

Haberde, Siçuan, Guizhou, Guangçi, Hunan and Jiangçi'yi kapsayan bölgeyi vuran yağışların yol ( tarik, minval, muamele ) açtığı maddi ( maddesel ) hasarın 50 milyon dolar olduğu kaydedildi.

Süperstar 'aile'sini bıraktı

Ünlü şarkıcı Ajda Pekkan kendi adını taşıyan ‘Süperstar Aile’ adlı yarışma programından yoğun konser programını gerekçe göstererek ayrıldı.

GAZETE HABERTÜRK-HT MAGAZİN-BÜLENT İPEK

Pekkan’ın yerine, her hafta farklı bir ( yalnız, tek, ancak ) ünlü isim ( insan, ad, kişi ) konuk jüri olarak ( namına ) katılacak. Yapımcılar ise sözleşmedeki 100 bin dolarlık tazminat maddesini Diva’ya jest yaparak devreye sokmadı. Artı Film’in yapımcılığında, Star TV’de üç haftadır yayınlanan programsayesinde Pekkan ve sunucu Meltem Cumbul, uzun bir aradan sonra ( ileri, ahir, bilahare ) ilk ( evvel, ön ) kez bir televizyon programına çıkmış, Gökhan Özen gibi popüler bir isimle de yarışmaya takviye yapılmıştı.

REYTİNG ALMAYI BAŞARAMADI

Ancak yarışma programı yüksek maliyetine rağmen reytinglerde bir ( eş, tek, yeksan ) türlü istenen ( maksut ) başarıyı yakalayamadı ve önceki hafta sadece 1.58 reyting alarak 31’inci olabildi. Şovun, birçok eski programve dizi tekrarlarını bile ( da, de, dahi ) geçememesi, yapımcılarla jüri üyeleri arasında gerginliğe neden oldu. Bir başka dedikoduya göre diğer jüri üyelerinin de programla yollarını ayıracağı konuşuluyor. Yeni bölümlerde her hafta jüri üyeleri değişecek ve reyting alması kesin isimlere yer verilecek.


Karadeniz sahilyolunun neden olduğu bir hasar yok

Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Karadeniz Sahil Yolu'nun sellere sebebiyet verdiğine dair bir imaj oluşturulmaya çalışıldığını, ancak sahil yolunun neden olduğu en ufak bir hasarın meydana gelmediğini söyledi.

Rize'nin Fındıklı ve Ardeşen ilçelerinde belediye başkanlıklarını ziyaret ederek, selin oluşturduğu zararlar hakkında bilgi alan Bakan Demir, daha sonra Fındıklı'ya bağlı Meyvalı ile Ardeşen'e bağlı Orta Alan köylerinde incelemelerde bulundu.

Bakan Demir, incelemeleri sırasında vatandaşların da sorunlarını dinleyerek, gerekli yardımlarını yapılacağını söyledi.

İncelemelerinin ardından Meyvalı Köyü'nde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Demir, "Karadeniz Sahil Yolu'nun, derelerin önünde bir set oluşturduğu yönündeki açıklamalara ilişkin bir soru üzerine, "Karadeniz Sahil Yolu'nun su baskınlarına sebebiyet verdiğine dair bir imaj oluşturulmaya çalışılıyor. Ancak Sahil yolu'nun neden olduğu en ufak bir hasar meydana gelmemiştir" dedi.

Bakan Demir, bölgedeki yoğun yağışlarda, Karadeniz Sahil Yolu'nda sadece su birikintileri olduğunu, sel ve heyelanların iç kesimlerde meydana geldiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Giresun'da da olan durum, su birikintisidir. Neticede yağmurun durmasının ardından Karadeniz Sahil Yolu Giresun geçişi yeninden trafiğe açılmıştır. Herhangi bir problem olmamıştır. Giresun'daki asıl hasarlar, Aksu Deresi'nin taşması sonucu, daha çok iç kesimlerde meydana gelmiştir. Dere üzerinde daha önce yapılmış olan yetersiz köprüler ve dere yataklarında biriken malzemeler, yoğun yağışla birleşince sele ( sere ) neden olmuştur. Geçmiş yıllarda Karadeniz Sahil Yolun hizmete açılmadığı zamanlarda, daha az yağan yağmurlarla da afetler olmuştur. Bu düşük afetlerde bile Karadeniz Sahil Yolu üzerindeki nice köprüler yıkılmış, nice yollar kapanmıştır. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde 60 yıldır böyle yağmur olmamıştır. Bu sene yağan bu yoğun yağmura karşın Karadeniz Sahil Yolu herhangi bir hasar görmemiştir."

"Gelecek bir yağışta heyelan tehlikesi"

Bakan Demir, Doğu Karadeniz'de, yağan yağmur ile oluşan suların, kırsal kesim ( fason, bölüm, kısım ) ve şehirlerde taşkın ve sele ( sere ) sebebiyet vermeden denize ulaştırılmasını temin etmedikçe, kendilerinin rahat uyku uyuyamayacağını söyledi.

Toprak suya doyduğu için gelecek ikinci bir yoğun yağışla heyelan olma tehlikesinin muhtemel olduğunu dile getiren Demir, şunları söyledi:

"Daha çok iç kesimlerdeki dere yatakları üzerinde su baskınları olduğu görülüyor. Bunun için su yollarına yakın yerlerde evlerin yapılmamasına dikkat etmeliyiz. Su baskınına maruz kalabilecek yapıları da bulundukları yerlerden taşımamız söz konusu olabilir. Aktif dere ( öz ) yataklarından ziyade, tamamen kuru dere yatakları da tehlikeli olabiliyor. Bunun için dere ıslah çalışmalarına ağırlık vermeliyiz. Dere ıslahı olan bölgelerimizde iyi ( âlâ, çok, hayırlı ) neticeler alık. Son 7-8 yıl içinde yapmış olduğumuz dere ıslahları önemli can ve mal kaybını önlemiştir. Bundan sonra da dere ıslahı çalışmalarına ağırlı vereceğiz. Ayrıca köprü ve menfezlerde daha çok dikkat etmemiz gerekiyor."

Risk haritalarını çıkarmamız gerekiyor

Sel ve heyelan riski tespit edilen yerlerde önceden yapılacak çalışmaların önemine değinen Demir, "Dere yataklarında önceden yapılacak iyileştirme çalışmalarının maliyet, sel olduktan sonra yapılacak maliyetin yedide biridir. Sel olamadan önce iyileştirme yaparsak, bir birim para ile 7 birim iyileştirme yaparız. Bu da 7 kata daha az maliyet demek oluyor. Riskli bölgeleri tespit edip, risk haritalarını çıkarmamız gerekiyor. Özellikle Doğu Karadeniz'de taşkın olacak yerleri çok iyi tespit edip önlemleri almamız gerekiyor" diye konuştu.

Bakan Demir, iyileştirme ve hasar tespit çalışmalarına devam edildiğini belirterek, muhtemel yağmurlara karşı vatandaşların tedbirli olmaları için uyarıda bulundu.

AA


Yeni ikoncan Sevim Emre!

Sevim Emre, stil danışmanlığından tasarımcılığa terfi etti! Kendi tasarladığı takılar ve tuniğiyle Divan Palmira'nın iskelesinde görüntülenen Emre, ikoncanları eleştirdi: "Ben düşük maliyetli elbiseler tasarlayarak da kendi ismimden söz ettirip, beğeniliyorum. İkon olmak için o abuk sabuk kıyafetlere servet akıtmaya hiç gerek yok. O hanımlar bu gerçeği bilsin!"

"İkonluk acayiplik mi?" diye soran Emre, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben koskoca Orhan Gencebay'ın karısıyım, yine de o paraları harcamıyorum. İkoncan demek ( erişmek, eyitmek, yeltenmek ) acayiplik mi yoksa şıklık m? anlamadım! O milyarları versinler onları ben giydireyim."

Yaklaşık bir aydan beri Türkbükü Divan Palmira'da eşi Orhan Gencebay ile baş başa tatil ( dinlenme, dinlence ) yapan ( karşılayıcı, yaratıcı, fail ) Sevim Emre, şu sıralar yakın dostu Oya Aydoğan'ı ağırlıyor. Önceki gün birlikte ( bile, yan yana, müşterek ) sahile inen kankalar, 'ikoncan'lara nispet ( oran, ilgi, bağıntı ) yapan bir şıklık sergiledi. Paparazzilerin şıklığına övgüler yağdırdığı Sevim Emre, "Benim ikoncanlardan neyim eksik? İkoncan olmak için abuk subuk kıyafetlere para harcamaya gerek yok. Ben ucuza şık giyinebiliyorum" dedi. Oya Aydoğan'la birlikte ( yan yana, beraberinde, omuz omuza ) gazetecilere poz veren Sevim Hanım, "Oya'ya kavuştuğum için çok mutluyum" şeklinde konuştu.

Günaydın


ERZİNCAN SALLANDI!

Erzincan'da 4.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi'nden edinilen bilgiye göre Erzincan'da bugün saat 10.37'de merkez üssü Çağlayan beldesi olan ( kâin, hasıl, vaki ) 4.9 şiddetinde deprem ( zelzele, sarsıntı, hareket ) oldu. Yerin 3.2 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem ( sarsıntı, zelzele, hareket ) sonrası halk ( kamu, ahali, enam ) sokaklara döküldü.

Bu depremin ardından 3.2 büyüklüğünde bir artçı sarsıntının olduğu da bildirildi.

CİHAN

Kamyon üstgeçide takıldı

Şişli'de kullandığı kamyonla Dolapdere istikametine giden ( revan ) Ahmet Dinçkök, üst geçidin yüksekliğini hesaplayamayınca kamyonun kasası geçide takıldı. Tavan bölümü açılan kamyonun mazot ( süt, motorin ) hortumu da koptu. Arızası giderilen araç geri geri ( sonuç, son, mazi ) çıkarılıp sıkıştığı yerden kurtarıldı.

Habip ATAM / AHT


Maçka'da bir markete mal boşalttıktan sonra kullandığı kamyonla Dolapdere istikametine giden 32 yaşındaki Ahmet Dinçkök, Ceylan Otel önünde Mete kavşağına geldi. Kullandığı 3.80 metre yüksekliğindeki kamyonla 3.20 metrelik Gezi Parkı yaya üst geçidinin altından geçmeye çalışan Dinçkök'ün kamyonu geçide takıldı. Sıkışan kamyonu çıkartmak için olay yerine ( namına, adına, alegori ) çağrılan itfaiye ekipleri, Dinçkök kamyonu tek başına kurtarabileceğini söyleyince bölgeden ayrıldı. Kaza sırasında mazot hortumu kesilen kamyon, arızası giderildikten sonra geri geri ( geçmiş, art, son ) çıkarılıp sıkıştığı yerden kurtarıldı. Vatandaşlar, aynı geçide daha önce de otobüs ve kamyonların takıldığını belirtti.

Ağrıları önemseyin!

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Ağrı Bilim (Algoloji) Dalından Doç. Dr. Arif Yeğin, ağrıların önemsenmesi ve aşırı sıcaklarda baş ağrılarına dikkat ( uyanıklık, nazarıitibar, ilgi ) edilmesi gerektiğini bildirdi.

Yeğin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ağrının vücudun alarm sistemi olduğunu, özellikle ilk kez karşılaşılan şiddetli ağrıların tümünde doktora başvurulması gerektiğini belirtti.

Aşırı sıcakların ense ( dal, art, arka ) kaslarında kasılmalar meydana getirdiğini ve bu kasılmaların baş ağrılarına neden olabildiğini vurgulayan Yeğin, sıcakların migren ataklarını da tetikleyebildiğine işaret etti. Parlak güneş ışıklarının migren atakları sırasında hastalarda ciddi sorunlar doğurabileceğini ifade eden ( fail ) Yeğin, bu nedenle migrenli hastaların aşırı sıcakta kalmaması ve güneş gözlüğü olmadan dışarı çıkmamaları gerektiğinin altını çizdi.

Uzun süre güneş altında kalınması sonucu baş ağrısı hisseden ve daha ( elan, henüz ) önce benzer durumla karşılaşmamış kişilerin mutlaka doktora başvurmaları uyarısında bulunan ( kâin, mevcut ) Doç. Dr. Arif Yeğin, bu durumun, sıcak çarpmasının yanı sıra yüksek tansiyon krizi ve beyin kanamasının belirtileri olabileceğini bildirdi.

Sıcakta kalma sonucu aşırı terlemeyle su ve tuz ( sodyum klorür ) kaybının da yaygın kas ağrılarına neden olabileceğine vurgu yapan ( karşılayıcı, fail, yaratıcı ) Yeğin, şu önerilerde bulundu: "Sıcak havalarda bol su içilmeli, vücuttaki tuz oranı doğru ayarlanmalı.

Sıcak ve soğuk farklılıklarından korunmalı, klima ve havalandırma sistemlerinin çok yakınında bulunmamalı, denizden ya da havuzdan çıktıktan sonra ıslak kıyafetlerle uzun süre ve özellikle rüzgarda kalmamalı, sokağa çıkarken gözlük ve şapka gibi koruyucu kullanılmalıdır." Eklem ağrıları olan ( kâin, vaki, hasıl ) hastalarda aşırı sıcağın algılayıcıları harekete geçirdiğini ifade eden Yeğin, bu durumun eklemde ani alevlenme ile ağrıları tetikleyebileceğini söyledi.

Yeğin, eklemlerinde sorunları olan kişilerin, aşırı sıcakta kalmamaya özen göstermesi gerektiğini vurguladı.

Halkın genellikle, basit olarak nitelendirdikleri ağrıların tedavisi için doktora gitmediğine dikkati çeken Yeğin, "Ağrılar, eş ve dosttan alınan ilaçlarla dindirilmeye çalışılmamalıdır. Bilinçsizce kullanılan ilaçlar, gerçekte var olan sorunu maskelemekte ve hastalara zamanında müdahale edilmesini engellemektedir" dedi.

-"TÜRKİYE’DEKİ ALGOLOJİ HEKİMLERİ"-

Türkiye’de, Dünya Ağrı Enstitüsünden girişimsel ağrı tedavisi yeterlik diploması almış, aralarında kendisinin de yer aldığı 14 hekim bulunduğunu belirten Yeğin, dünyadaki algoloji alanındaki tüm gelişmeleri takip ettiklerini söyledi.

Bu uygulamaları Türkiye’de de gerçekleştirmek için çabaladıklarını, diğer uzman hekimlerin halledemedikleri noktada ağrılar için devreye girdiklerini belirten Yeğin, ağrı konusunda kendilerine başvurulmasını istedi.


Shell'in kârı düştü

Shell, petrol fiyatlarındaki hızlı düşüş nedeniyle ( yüz, sebebiyle, dolayısıyla ) ikinci çeyrekte karının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 67 azalarak, 3,82 milyar ( bilyon ) dolar oldu

Shell, petrol ( yer yağı ) fiyatlarındaki hızlı düşüş nedeniyle ikinci çeyrekte karının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 67 azalarak, 3,82 milyar dolar olduğunu açıkladı. Şirket, geçen yıl aynı dönemde 11,6 milyar dolar kar etmişti.

Avrupa'nın en ( işaret, genişlik, arz ) büyük petrol şirketi olan Shell'in geçen yıl ikinci çeyrekte 131,4 milyar dolar olan karı da bu yıl aynı dönemde 63,9 milyar dolara indi.

 Shell Üst Yöneticisi (CEO) Peter Voser, yaptığı açıklamada, enerji talebinin zayıf olduğunu, piyasada fazla kapasite bulunduğunu ve sektörde fiyatların halen yüksek seyrettiğini belirtti. Voser, petrol fiyatlarında son zamanlardaki yükselişe rağmen, sektörde zorlukların devam ettiğini ifade etti.  Voser, petrol ( yer yağı ) fiyatlarında son zamanlardaki yükselişe rağmen, sektörde zorlukların devam ettiğini ifade ( tabir, söyleyiş, rapor ) etti.

Geçen yıl Temmuz ayında 147 dolara kadar çıkan petrolün fiyatı, bu yıl ikinci çeyrekte 60 ila 70 dolardan işlem gördü.

Shell'in bu yılın ilk çeyreğinde petrolde ortalama satış fiyatı 42,16 dolar oldu.

AA

Markalar lig, ligler marka oldu

Son yıllarda şirketler spor liglerindeki sponsorluklarına önemli miktarlarda kaynak ayırarak, isimlerini spor aracılığıyla daha bilinir hale getirmeye çalışıyor.

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, pazarlama faaliyetlerini çok çeşitli yollardan gerçekleştiren şirketler, son yıllarda bunu sponsorluklarla da etkili hale getirmeye çalışıyor.

Şirketler belirledikleri tanıtma ve tanınma hedefine ulaşabilmek için kültür, sanat, spor faaliyetlerini ve benzeri projeleri de destekleyerek pazarlama iletişimin gücünden yararlanıyor.

Çoğu zaman bir konferans, sergi ya da konserin sponsoru olarak görmeye alıştığımız şirketler, son yıllarda sportif aktivitelere verdikleri ağırlıkla da dikkati çekiyor. Şirketler farklı alanlardaki başarılı sporculara, kulüplere ve özellikle de ( bile, dahi ) liglere sponsor olarak ismini duyurmaya çalışıyor.

Geniş kitlelerin ilgi alanı olan sporun iletişim ve pazarlama gücünün geliştirildiğinde ne kadar etkili bir finans kaynağı haline dönüşebileceğini keşfeden şirketler, birbiri ardına takımlara, liglere adını vermeye başladı. Böylece bir anlamda markalar lig, ligler ise marka oldu.

Türkiye'nin önde gelen GSM operatörü ve teknoloji şirketi Turkcell, son yıllarda daha da fazla kitlenin takip eder ( paha, değer, fiyat ) hale geldiği futbol süper ligine ismini verirken, beyaz eşyanın önemli markalarından Beko da basketbolla özdeşleşerek ismini basketbol ligiyle yan yana getirdi.

Meyve suyu pazarında faaliyet gösteren Aroma ise voleybol ligine ismini vererek, voleybol tutkunlarının yakından bildiği bir marka haline geldi.

Katılım bankası Bank Asya da süper ligin ardından merakla izlenen futbol 1. lige adını verdi.

Türkiye Kupası Fortis adıyla telaffuz edilirken, halı saha ligi de Nike markası ile bütünleşti.

TURKCELL'İN SPONSORLUK BÜTÇESİNİN YARISINDAN FAZLASI SPORA... 

Turkcell Kurumsal İletişim ve İlişkilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler, Turkcell'in, 11 Ağustos 2005 tarihinde Türkiye Profesyonel Futbol Ligine ismini vermesinin ardından ligin adının Turkcell Süper Lig olarak değiştirildiğini hatırlattı.

Bu yıl yenilenen anlaşmayla 2010 yılına kadar Turkcell Lig'in isim sahibi olduklarını belirten Öztürkler, sponsorluklarını daha uzun yıllar sürdürmeye istekli olduklarını dile getirdi.

Turkcell'in Türkiye'de sporun gelişimine katkıda bulunmak, Türk sporunun başarılarını yarınlara taşımak için sponsorluklar yoluyla projeler geliştirdiğini söyleyen Öztürkler, bu projelerin bir yandan 36 milyonu aşkın aboneleriyle iletişimlerini artırırken, diğer yandan da müşterileriyle bağlarını geliştirmelerine yardımcı olduğuna işaret etti.

Öztürkler, bu alandaki sponsorlukları üstlenmelerinde ''Türkiye'de sporun gelişmesine katkı sağlamak'' vizyonunun oynadığı rolün altını çizerek, bu yıl, isimlerini verdikleri Turkcell Süper Lig'in daha ( henüz, elan ) centilmence ve daha hoşgörülü olabilmesi için Türkiye Futbol Federasyonuyla birlikte Turkcell Fair Play Ligini de oluşturduklarını kaydetti.

Turkcell olarak ( namına ) sosyal sorumluluk ve sponsorluklara önemli miktarda kaynak aktardıklarını belirten Öztürkler, ''Bu bütçeden spora ayırdığımız oran toplam bütçemizin yüzde 55-60'ını oluşturmaktadır'' dedi.

Öztürkler, Turkcell Süper Lig sponsorluğunu, kulüp sponsorlukları, Başarı Ödüllendirme Prim Sistemi ve Turkcell Fair Play Ligi sponsorluklarıyla bir bütün olarak değerlendirdiklerini ifade ederek, sporun eğlenceli ve ''show-business'' yönünü ön plana çıkaran stand aktivitelerinin yanı sıra müşterilere Goller Cepte, özel haber paketleri ve Golcell gibi servisler sunduklarını anlattı.

Koray Öztürkler'in, Turkcell'in spor alanındaki diğer sponsorluklarına ilişkin verdiği bilgiye göre, Türkiye Futbol Federasyonu ve Milli Takımların ana sponsoru olan Turkcell, 2008-2009 sezonunda Turkcell Süper Lig'de mücadele eden 14 kulübe sponsorluklarla destek verdi. Basketbol Erkek Milli Takımların ana sponsorluğunu da üstlenen Turkcell, teniste ise Davis Cup'un 10 yıl aradan sonra bu yıl Turkcell sponsorluğuyla İstanbul'da yapılmasına destek oldu.

BASKETBOL LİGİ BEKO İLE ÖZDEŞLEŞTİ 

Arçelik'ten alınan bilgiye göre ise Beko 2006 yılı itibariyle markanın iletişim planları doğrultusunda yeni bir spor platformuna yatırım yapma kararı aldı.

Futbolun konvansiyonel imajından uzak, dinamik ve Beko'nun marka değerleri ile örtüşen bir platform hedeflenirken, Türkiye'nin uluslararası platformda başarılı olması istenilen ve ülkenin tanıtımı, imajı açısından etkili olacak spor dalları arasında ikinci sırada yer alan, dünyanın birinci salon sporu, ikinci takım sporu ve yaz olimpiyatlarındaki en favori dört spordan biri olarak gösterilen basketbol bu özellikleriyle Beko'nun marka iletişimi için bir kulvar olarak kullanabileceği spor dalı olarak belirlendi.

Basketbolun sponsorluk platformu olarak seçildikten sonra Türkiye'deki durumu inceleyen Beko, uzun vadeli ve istikrarlı bir şekilde kullanabilecekleri platformun Türkiye Basketbol Ligi olduğunu gördü ve lige ismini vererek kendine bu platformu oluşturdu.

Yapılan sponsorluk anlaşması 2006-2010 yılları arasındaki sezonları kapsayan 4 yıllık bir ( sadece, bir kez, tek ) anlaşma olurken, ancak Beko planlarını daha uzun vadeli yapıyor ve bunu sadece başlangıç aşaması olarak değerlendiriyor.

Koç Topluluğu'nun temel değerleri olan gençlik, yenilikçilik, liderlik ve dinamizmini Beko markası ile taşınarak, basketbol ligi sponsorluğunu bu markanın imajını desteklemesini ve imaj unsurlarını yukarı çekmesini hedeflenirken, geçmiş veriler incelendiğinde, Beko Basketbol Ligi platformunun özellikle, güvenilir, yenilikçi ve dinamik parametrelerine olumlu katkı sağladığı görüldüğü bildirildi.

Basketbol Beko'ya tüketicilere ulaşabileceği ve onlarla iletişim kurabileceği bir platform sağlarken, var olan platform marka ihtiyaçları doğrultusunda baştan tasarlandı ve bir marka gibi yönetildi.

Arçelik'ten konuya ilişkin yapılan açıklamada şöyle denildi:

''Bu sponsorluk ile geleceğe yatırım yaptık. Beko markasını basketbol ile bütünleştirerek hedef kitlemizle aramızda bir dünya kurmak, onlara bu şekilde ulaşmak ve Beko Basketbol Ligi platformunda bir araya gelmek istedik. Yaptığımız iletişim yatırımlarında da bunu gerçekleştirmeye özen gösterdik. Tüm iletişim çalışmalarımızda onlarla eğlendik, onlarla oynadık, onların takımları için mücadele ettik. Uzun süredir kaybolan ilgiyi canlandırarak, her geçen gün platformumuza yeni basketbolseverler ekledik.''

VOLEYBOLUN İSMİ DE AROMA'DAN... 

Türkiye'de voleybol ligi de geçen yıldan bu yana Aramo ile anılıyor.

Aroma Genel Müdürü Mahmut Atom Duruk, Aroma'nın, 2008 yılının nisan ayında Bayanlar ve Erkekler Voleybol Birinci Liglerine isim sponsoru olarak adını bu liglere verdiğini söyledi.

Aroma'nın kısa bir süre sonra ( bilahare, ahir, ileri ) Türkiye ikinci ve üçüncü liglerine de sponsor olarak Türkiye'de bir spor dalında deplasmanlı liglerin tamamına sponsor olan ( hasıl, vaki, kâin ) ilk marka olduğunu belirten Duruk, ilgili anlaşmanın 1 3 yıl olarak imzalandığını bildirdi.

Yaptıkları tüm sponsorlukları uzun soluklu olarak planladıklarını ve projelerin topluma olumlu yansıdığını gördüklerini ifade eden Duruk, ''Aroma olarak voleybola verdiğimiz desteği de uzun soluklu bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüyoruz. Sadece liglere değil voleybolun gelişmesi ve yaygınlaşması için tüm katmanlarına katkı sağlamaya çalışıyoruz'' dedi.

Voleybolun, Aroma'nın yıllardır özenle oluşturulmuş marka imajının daha da sağlamlaşmasına ve gençleşmesine katkıda bulunduğunu düşündüklerini dile getiren Duruk, şirketin sponsorluk bütçesi içinde voleybolun önemli bir pay aldığını ifade etti.

Aroma'nın voleybola destek vermeye başladığı günden itibaren bir çok önemli organizasyona katkı sağladığını anlatan Duruk, Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Voleybol Federasyonu'nun ortak organizasyonuyla tüm Türkiye'de ihtiyaç sahibi okullara voleybol malzemesi dağıtımının yapıldığı 2000 Okula Voleybol Kampanyası'na katkı sağladığını, son olarak ''İlköğretimde Mini Voleybol Projesi''ne destek verdiklerini söyledi.

Duruk, Aroma'nın voleybolun yanı sıra oluşturduğu Aroma Off-Road ve Aroma Motosiklet Yarış takımları ile motor sporlarına, 2007 yılından beri Türkiye Atletizm Federasyonu ile birlikte düzenlenen Akseki Dağ Koşusu ile atletizme, İTÜ Basketbol Takımı sponsorluğu ile de basketbola olan desteğini devam ettirdiğini bildirdi.

''BANK ASYA FUTBOLA HER PLATFORMDA DESTEK VERECEK'' 

Türkiye'de Süper Lig'in ardından dikkatle takip edilen 1. Lig de ismini Bank Asya'dan alıyor.

Bank Asya Genel Müdür Yardımcısı Ayhan Keser, Bank Asya ile 1. Lig birlikteliğinin 16 Ocak günü atılan imzalarla başladığını, Bank Asya ile TFF 1. Lig'in isim ve yayın haklarına sahip olan Doğan Yayın Holding arasında yapılan anlaşma uyarınca Bank Asya'nın, Türkiye Futbol Federasyonu 1. Lig'in sponsoru olduğunu söyledi.

Bir katılım bankası olarak ilk kez bir spor sponsorluğuna imza atıldığını ve 1. Lig'in kalitesini arttırmak üzere yola çıkıldığını anlatan Keser, ''16 Ocak 2008 tarihinde başlayan sponsorluğumuzu son yaptığımız sözleşme ile 2009-2010 sezonu sonuna kadar sürdüreceğiz. Bankalar liginin yükselen temsilcisi Bank Asya Türk futboluna her platformda destek vermeyi sürdürecek'' dedi.

Futbolun Türk halkı için önemine işaret eden Keser, Bank Asya'nın bu noktadan hareketle, sosyal sorumluluk ( ağırlık, zeval, günah ) anlayışı kapsamında bu gerçeğe kayıtsız kalmadığını söyledi.

Keser, sözlerini şöyle sürdürdü:

''1. Lig'in bir marka olduğunu hissetmek, böyle anıldığına tanık olmak, gazetelerde, televizyonlarda daha fazla yer ( makam, mevzi, nokta ) aldığını görmek en az katılımcılar kadar bizleri de sevindiriyor, daha önce de dediğimiz gibi çok doğru bir adrese katkıda bulunduğumuzu gözler önüne seriyor. Çünkü yaptığımız işin karşılığını hizmet olarak geri alıyoruz. Şunu da rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Bank Asya 1. Lig'in gördüğü ilgi, Süper Lig'e olan ilgiye giderek daha da çok yaklaşıyor. Bank Asya'nın 1. Lig'e yakın ve samimi ilgisi, aynı oranda güzel bir dönüşü de beraberinde getirdi. 1. Lig neredeyse medyada 'Bank Asya' olarak anılırken, organizasyonlar, tanıtım ve katılım çalışmalarının sonucunda yarışın tanınırlık oranı da yukarılara taşındı.''

Ayhan Keser, Bank Asya'nın sponsorlukla birlikte 1. Lig dergisini de yayına hazırladığını, ligin nabzını tutan, her sayısında Avrupa'daki 2. liglerden detaylı haberlere yer veren, röportajlarıyla kimi zaman perde ( katarakt, gerelti, hicap ) arkasında kalmış emek sahiplerini tanıtan, kimi zaman da tanınan futbolcuların bilinmeyen öykülerini sayfalarına taşıyan Bank Asya 1. Lig Dergisi'nin, her yeni sayısı merakla beklenen bir yayın olmayı başardığını anlattı.

NIKE HALI SAHA LİGİ 

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile işbirliğine girerek bu yılın nisan ayında kamuoyuna duyurulan Nike Halı Saha Ligi ise var olan bir lige isim vermek yerine yeni bir lig oluşturulmasına işaret ediyor.

Daha önce halı saha turnuvaları düzenleyen Nike, ilk sene pilot proje olarak İstanbul, Ankara, İzmir, Trabzon ve Çorlu olmak üzere beş şehirde Halı Saha Ligini hayata geçirdi.

Nike'tan verilen bilgiye göre, önümüzdeki yıllarda şehir sayılarının gittikçe artırılması hedefleniyor.

Nike, kullanılan tüm halı sahalarda yenileme çalışmaları gerçekleştirirken, organizasyonda kullanılan ve kullanılacak olan tüm halı sahalar TFF tarafından bir sertifika sistemine tabi tutuluyor ve imkanlarına göre derecelendiriliyor.

Şirketten verilen bilgiye göre, TFF önümüzdeki aylarda Nike Halı Saha Ligi'nin yaygınlaşmasına paralel olarak Türkiye çapındaki tüm halı sahaların standardizasyonu, derecelendirilmesi ve sertifikalandırılması konusunda çalışmalarını sürdürecek. Bu çalışmaların sonucunda halı sahalarda büyük oranda iyileşme sağlanacağı öngörülüyor.

Nike, Türk Milli Futbol Takımı, Nike Halı Saha Ligi ve sporcu sponsorluklarının yanı sıra, 5 yıldır Türkiye Futbol Yıldızlar Ligi sponsorluğunu da üstlenmiş bulunuyor.

AA

Sırada 4G var

GSM dünyası için yepyeni bir dönüm olan 3G ya da ''Third Generation'' teknolojisine, standartların belirlediği tarihten yaklaşık 10 yıl sonra bugün, Türkiye'de de başlandı.

Finlandiya ve İsveç gibi yüzlerce kilometre fiyort ve binlerce adaya sahip Kuzey Avrupa ülkelerinin, söz konusu yerlere coğrafi koşullar yüzünden kablo döşemekte sıkıntı yaşayıp alternatif iletişim yöntemleri aramasıyla başlayan GSM macerası, bugün yeryüzünde yaklaşık 4 milyar kişinin bu teknolojiyi kullanması ile sürüyor.

GSM teknolojisini bir üst basamağa taşıyan 3G için, International Telecommunication Union (ITU) 1999 yılında bazı standartlar belirledi. Dünyanın önde gelen GSM şirketlerinden Japon NTT DoCoMo tarafından 2001 yılında ilk ticari 3G hizmeti, tüm dünyaya tanıtıldı.

Güney Koreli operatörlerden SK Telecom, 2002'nin Ocak, KTF de aynı yıl Mayıs ayında 3G hizmeti başlattı. Bu tarihte Güney Koreliler, rekabetin getirdiği fiyat indiriminden de ( dahi, bile ) yararlanmaya başladı.

Söz konusu hizmet Norveçli Telenor şirketi tarafından Aralık 2001 yılında kıta Avrupasında hizmete sokuldu. ABD'de ise Monet Mobile Networks, hizmeti abonelerine sunduysa da şirket bir süre sonra kapandı. Bu şirketin ardından Verizon, Ekim 2003'de abonelerine 3G hizmeti vermeye başladı.

Güney yarım kürede, Avustralya'da ise m.NET şirketi tarafından Şubat 2002 yılında ''demo'' olarak gösterilen 3G hizmeti, Mart 2003'de Hutchison Telecommunications tarafından ticari olarak pazara sunuldu. Güney Afrika'da, Vodacom tarafından 3G üzerinden Kasım 2004 yılında yapılan görüşmeyle de ( dahi, bile ) kıta Afrikası da 3G hizmetiyle tanışmış oldu.

Tüm dünyada Haziran 2009 itibarıyla 120 ülkede 284 operatör 3G hizmeti veriyor. Ancak bu firmalardan 31 tanesi, aynı zamanda LTE (Long Term Evolution) olarak da adlandırılan 4G'ye geçiş için test ( sınav ) çalışmalarını sürdürüyor.

Genel olarak mobil iletişim hızı, bulunulan mekana, hava koşullarına, laboratuvar ortamlarına göre değişse de zaman içerisindeki değişim çizelgesi yaklaşık olarak şöyle:


İLETİŞİM TÜRÜHIZ (Kilobit/Megabit)GSM9,6 kbitGPRS100,0 kbitEDGE384,0 kbit3G1,8-14,4 mbit4G50-100,0 mbit

ERTOSUN İDDİALARA YANIT VERDİ

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyesi Ali Suat Ertosun,  Adalet Bakanlığı ek binasında basın toplantısı yaptı. Bir süredir hakkında çıkan iddialara yanıt veren Ertosun öne sürülenler için dava açacağını, soruşturma istediğini söylerken, şöyle konuştu:

"Son günlerde gerek şahsıma gerekse HSYK’ya yönelik eleştiri sınırlarını da aşacak şekilde maksatlı yayınlar yapılmaktadır. Bu yayınları üç ana başlık altında toplamak mümkündür. Birincisi hakaret küçük düşürme ve karalama amacıyla, ikincisi ceza ve tevkif evleri genel müdürü olduğum dönemde yapılan birkaç olaya dair kurulan komplo teorilerinde, üçüncüsü Şahsım hedef alınmak suretiyle HSYK’ya yönelik olanlardır.

Birincisi eleştiri amacı taşımayıp hakaret etme küçük düşürme düşüncesiyle yapılan yayınlarla ilgili yasal başvuruda bulunulacaktır.

Hayata dönüş operasyonu nedeniyle, şahsıma, adalet bakanlığına ve başında bulunduğum genel müdürlükle ilgili olarak çıkan haberlere karşı o süreçte gerekli açıklamalar yapılmıştır. Eleştiri amacı taşımayıp hakaret etme amacıyla yapılan yayınlarla ilgili yasal yollara vurulacaktır. Şahsıma, Adalet Bakanlığı'na yönelik olarak basında çıkan haberlere karşı gerekli açıklamalar yapılmıştır. Cezaevleri Genel Müdürlüğü'ne atandığımda cezaevleri ülkemizin önemli sorunlarından biriydi. Devletimiz uzun yıllar bazı cezaevlerine hakim olamamış, terör için okul ( mektep, ekol, meslek ) vazifesi görmüş, firarların gerçekleştiği, tututkluların mahkemeye çıkarılmadığı, adliyeye getirelemedikleri, içeriye silah sokulduğu, yerler haline gelmişti. Cezaevlerinin koğuş sistemi halinde olmasıydı bunların nedeni. Daha sonrasında koğuş sisteminden oda sistemine geçirildi. 11 F tipi cezaevi çok uygun fiyata yapılmıştır. O zaman yapılan ihaleler Dünya Bankası'nda örnek teşkil etmiştir. F Tipi cezaevlerinin hizmete girmesiyle güvenlik sorunu çözülmüştür.

Bu cezaevleri uluslar arası standartlara ve insan haklarına uygun olup, çağdaş ve modern yerlerdir. Cezaevi reformunun yapılmasının temel amacı insan haklarının gerçekleştirilmesidir. O güne kadar cezaevlerinde insan haklarının olmadığını bizzat tutuklular belirtmişlerdir. Son yıllarda yayınlanan bazı kitaplar bu hususu çok açık olarak göstermektedir.

Terör suç örgütü üyelerinin hakimiyeti sona ermiştir. Ölüm oruçları bitmiş, çok sayıda hükümlü ve tutuklu terörden kurtulmuştur. Bu ülke teröre 30 milyar doların üzerinde para harcanmıştır. Bu paraların büyük kısmı cezaevlerine ayırılmıştır. Cezaevleri terör yuvası olmaktan çıkmıştır. Hayata dönüş operasyonu, Bakanlar Kurulu ve MGK tarafından değerlendirilip uygulamaya konulmuştur. Bu devletin kararıdır. Operasyon sonrasında infaza ara verme ve Cumhurbaşkanımız tarafından af edilenlerle ilgili olarak adli tıp kurumundan rapor alınanlarla aramızda bağlantı kurulmasına anlam verememekteyiz. Adli Tıp Kurumu'nu da etkilemem, yönlendirmem mümkün değildir.

MUSTAFA DUYAR'IN ÖLDÜRÜLMESİ

Mustafa Duyar'ın öldürülmesine ilişkin bazı iddialar da var hakkımda. Şahsıma yönelik olarak yapılan yayınlar için, hakkımda inceleme ve soruşturma yapılmasını istedim. Bunun dilekçesi buradadır. Soruşturma sonunda soruşturmaya geçilmesine yer olmadığına karar verildi.Afyon Cezaevi'ndeki kişiler de soruşturmaya tabi tutulmuştur. Silahı sokan orada bir müdürdür o müdür hakkında da gerekli işlemler yapılmıştır. Mustafa Duyar kendi isteğiyle, asıl failler Kırklareli Savcılığı istemiyle Afyon Kapalı Cezaevine 1997'de nakledilmişlerdir. Ben 16.11.1998'de oraya genel müdür oldum. Can Dündar Mustafa Duyar ile Sabancı suikastinin yıl dönümü nedeniyle görüşmek istemiş; yargılamayı etkiler diye benim taraftar ( lehtar, yandaş, şürekâ ) olmamama rağmen bakanlık tarafından izin verilmiştir. Can Dündar'a izin verilmemesinin sebebi Mustafa Duyar'ın para istemesidir. Bunu da soruşturma yapılırken Can Dündar söylemiştir. Şahsıma suçlayıcı beyanı olmamıştır. Ancak 10 yıl sonra ( ileri, ahir, bilahare ) bu konu ( bahis, husus, iş ) tekrar gündeme getirilmiştir. Gerçek durumun bu şekilde olmasına karşın Can Dündar'ın "Duyar konuşacaktı" başlıklı bir yazı kaleme alması yeniden gündeme gelmiştir.

ENGİN AYDIN'LA ÇEKİLEN FOTOĞRAF

Engin Aydın ile ailecek görüşürüz. Bizim görüşmemiz gizli bir görüşme değildi, gizli bir yerde biraraya gelmedik. Bu fotoğrafı kimler çekip basına servis etmiştir? Bu konunun araştırılması için dilekçe verip şikayetçi olacağım. Bir yargıtay, danıştay üyesi izleniyorsa, takip ediliyorsa bu konu üzerinde durulması gerekir. Savcılık kimin dinlendiğini, kimin servis ettiğini bulacaktır. HSYK olarak bu konu üzerinde değerlendirme yapıyoruz bir yıldır.

4 arkadaş bir araya gelmişsek ve orada herhangi bir şey konuşulmamışsa, geçmişimiz düşüncelerimiz konuşulmuştur. Onun dışında hakim ve savcıları değiştirme gibi konuşmalar olmamıştır. Genel çerçeve dışına çıkılmamıştır. İnsani ilişkilerin ötesine geçmeyen bu görüşmeye özel anlamlar yüklenmesi iyi niyetle bağdaşmamaktadır.

Bu fotoğrafın kim ve neden çekildiğidir? Bu fotoğraf devlet görevlileri tarafından çekilmişse bu daha vahimdir. Bu konunun araştırılması için şikayetçi olacağım.

TEMİZÖZ'Ü KURTARDIĞI İDDİALARI

Bazı yayın organlarında yöneltilen başka bir suçlama daha var. Cemal Temizöz'ü kurtarmak istediğim iddia edilmiştir. Akpınar Kırşehir ve Kayseri adliyelerini ziyaret ettikten sonra 6-7 Mart tarihlerinde, Jandarma Bölge komutanı Ali Aydın’ın misafiri olarak kaldım. Ali Aydın ile hayata dönüş operasyonunda birlikte çalıştık. Cemal Temizöz ile tanışmadım, karşılaşmadım. Cemal Temizöz’ün 3-10 Mart tarihleri arasında izin kullandığını öğrendim. Bu da hakkımdaki suçlamaların ne kadar dayanıksız olduğunu gördük.
Kayseri Belediye Başkanı, Kayseri'deki ziyaretlerim oldu. Protokolde, A Protokol denilen bir kavram vardır. Bu kişilerle Jandarma tesislerinde yemek yenmiştir. Can güvenliği sorunu olduğum için Jandarma tesislerinde kaldım.
Uşak Cezaevi'nde olan şahsıma yönelik suçlamalar konusunda da kendi hakkımda soruşturma açılmasını istedim. Yapılan soruşturmada soruşturma açılmasına gerek kalmadı.


HSYK

HSYK'da terfiler not sistemi üzerinden yapılmalı. HSYK kararları yargı denetimine açılmalıdır. Biz bunu istiyıruz.

Hakkımda açılacak her türlü davaya, soruşturmaya da hazırım. Bugüne kadar kendi kendime de soruşturma açtım. İstifa etmem isteniyor. Ortada istifa etmemi gerektiren bir sebep de bulunmamaktadır. Bunun dışında HSYK'nın gizli olan görüşmeleri dışındaki her türlü sorunuzu cevaplandırmaya da hazırım.

Ayrıntılar geliyor

Kürt meselesi Meclis'te tartışılmalı

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ,  DTP genel Başkanı Ahmet Türk'le yapılan toplantıyı değerlendirerek "Her birimiz, hepimiz bu konunun çözümünü temenni ediyoruz ve istiyoruz. Ama tabii ( saf, doğallıkla, bittabi ) bu konunun tartışılacağı yer ( nokta, bucak, iz ) TBMM'dir" dedi.

Yalçındağ, bu görüşmenin parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerle yaptıkları görüşmelerin bir ( yeksan, aynı, yalnız ) uzantısı olduğunu kaydetti.

"Aslında görüşmeyi daha önceden belirlemiş olmamıza rağmen gündemin çok yoğun olduğu, terörle mücadele konusunun ve bu konunun çözümüne yönelik çabaların arttığı bir ( tek, ancak, bir kez ) döneme denk geldi" diyen Yalçındağ, terörün yıllardır herkesin içini yakan bir ( ancak, sadece, aynı ) konu ( husus, mevzu, sermaye ) olduğunu söyledi.

Yalçındağ, "Öyle zannediyorum ki her birimiz, hepimiz bu konunun çözümünü temenni ediyoruz ve istiyoruz. Ama tabii bu konunun tartışılacağı yer TBMM'dir, devletin ilgili ( alakadar, ilişkin, müntesip ) organlarıdır. Bu çerçevede biz de DTP ile bölgesel kalkınma, işsizlik, istihdam konularını konuştuk" dedi.

Geçen hafta bazı basın yayın organlarında bazı avukatların TÜSİAD'dan randevu talepleri olduğu konusunda bir haber çıktığını hatırlatan Yalçındağ, "Bu tamamen gerçek dışı, böyle bir talep olmadı. Kaldı ki zaten olsa bile bizim böyle bir muhataplık ilişkisini meşru saymamız ve bu talebi kabul etmemiz söz konusu bile olamaz" diye konuştu.

"Orta vadeli program ( yetişek, izlence ) konusunda bir süre verildi mi?" şeklindeki soruya da Yalçındağ, "Net bir süre konuşmadık. Ama biran önce bunun olması lazım ki bir ( sadece, müşterek, eş ) öngörülebilirlik olsun" yanıtını verdi.

 


Gazetecinin feci sonu

Meksika'nın güneyinde radyoda çalışan bir gazetecinin öldürüldüğü bildirildi.

Yerel polis açıklamasında, gazetecinin cesedinin başı naylon ( düzme, sahte, düzmece ) torbaya sarılmış ve yarı gömülü vaziyette bulunduğu belirtildi.

Açıklamada, 48 yaşındaki Juan Daniel Martinez Gil'in boğularak öldürüldüğünün sanıldığı kaydedildi.

Meksika, 2008'den bu yana 17 gazeteci öldürüldü.

AA

İtalyan sevgiliye aileden onay

Azra Akın, geçtiğimiz hafta Çeşme’de birlikte ( omuz omuza, yan yana, baş başa ) görüntülendiği İtalyan sevgilisini, İstanbul’da anne-babasıyla tanıştırdı. Akın ve Frencesco Boari gecenin sonunda aileden tam not aldı.

KIVANÇ Tatlıtuğ ile geçen yıl ayrıldıktan sonra ( ileri, bilahare, ahir ) adı, Mehmet Esen ve Kaan Urgancıoğlu ile aşk dedikodularına karışan ancak ( gücün, bir, yalnızca ) bu söylentileri yalanlayan Azra Akın, önceki hafta Çeşme’de görüntülendiği 34 yaşındaki İtalyan sevgilisi Francesco Boari ile İstanbul’a geldi. Milliyet Cafe'nin haberine göre, Akın, Hollanda’da yaşayan babası Nâzım Akın ile annesi Ayda Akın’ın İstanbul’da olmasını fırsat bilerek İtalyan sevgilisini ailesiyle tanıştırdı. Akın, Çeşme’de sevgilisinin kucağında denizde eğlenirken çekilen görüntülerinin ailesini kızdırdığını açıklamıştı.

Rumelihisarı'nda bulunan ( kâin, mevcut ) bir restoranda anne, babası ve sevgilisiyle birlikte yemek yiyen Akın’ın keyfine diyecek yoktu. Anne, babası ile Francesco Boari arasında geçen diyalogları pür dikkat dinleyen Akın, gecenin sonunda ailesinden tam not aldı. Mekân çıkışı yüzü gülen ve annesini araca kadar elinden tutarak götüren Akın, “Aile yemeğiydi. Her şey güzel gidiyor” dedi. Akın daha sonra sevgilisinin kullandığı, anne ( ana, aba, nene ) ve babasının arka koltuklarda oturduğu araçla evinin yolunu tuttu.


Sabah akşam bebek yapmaya çalıştılar!

Geçtiğimiz günlerde 10'uncu evlilik yıldönümlerini kutlamak için Seyşeller'e giden ( revan ) David-Victoria Beckham çiftinin, tatil ( dinlenme, dinlence ) boyunca ( süresince ) bebek yapmak için uğraştıkları ortaya çıktı!

Beckham'ın yakın arkadaşı, "Victoria bu kez ( nöbet, yol, öğün ) bir kız çocuk sahibi olmak istiyor. Bu tatil onlar için balayından çok bir ( sadece, tek, eş ) bebek tatiliydi. Sabah akşam bebek ( süt kuzusu, çağa ) sahibi olmak için uğraştılar o yüzden Victoria'ya göre bu tatil çok romantikti" şeklinde konuştu. Geçtiğimiz günlerde 10'uncu evlilik ( dünyaevi ) yıldönümlerini kutlamak için Seyşeller'e giden David-Victoria Beckham çiftinin, tatil boyunca ( süresince ) bebek yapmak ( kurmak, davranmak, yapıp etmek ) için uğraştıkları ortaya çıktı!

Sabah


Üniversite adayları dikkat!

ÖSS tercih formlarının teslim süresi 3 Ağustos 2009 Pazartesi günü sona erecek.

2009-ÖSS'ye giren adaylardan 145 ve daha fazla puan alan adaylar ile meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş hakkı bulunan adaylar tercih formu doldurabilecek.

ÖSS'de 145-164.999 arasında puan alan adaylar ön lisans programlarını, 165 ve üstünde puan alan adaylar hem ön lisans hem de lisans programlarını tercih edebilecek. Sınavsız geçiş için başvuran meslek lisesi mezunu adaylar da kendi alanlarıyla ilgili bölümler arasından tercihte bulunabilecek.

2009-ÖSS'de 165 ve üstünde puan alan ( meydan, vadi, düzlük ) adaylar, tercihlerini 2009-Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'ndaki Tablo-4, Tablo-3A ve Tablo-3B'den, 145-164.999 arasında puan alan ( düzlük, vadi, düz ) adaylar ise sadece Tablo-3A ve Tablo-3B'den ve Tablo-4'teki Açıköğretim Fakültesi programlarından (İngilizce Öğretmenliği hariç) tercih yapabilecek. ÖSS puanına göre ön lisans programı tercih edecek adayların Tablo-3A'dan tercih yaparken, önceliğin sınavsız geçiş için başvuran adaylara verildiğini göz önünde bulundurmaları isteniyor.

TERCİH FORMLARI NASIL GÖNDERİLECEK?

Tercih işlemlerini tamamlayan adaylar, formları internetten veya başvuru merkezleri aracılığıyla ÖSYM'ye gönderebilecek. Tercih formları 3 Ağustos Pazartesi gününe kadar teslim edilebilecek.

Başvuru merkezleri ve internet dışında posta, faks, elektronik posta gibi yollarla tercih bildiriminde bulunulamayacak.

Tercihlerini başvuru merkezleri aracılığıyla yapacak adayların, randevu alması ve bizzat gitmesi gerekiyor. Başvuru Merkezi aracılığıyla tercih yapacak adayların tercihleri, merkezdeki görevli tarafından sisteme girilecek ve ÖSYM'ye gönderilecek. Aday, işlem tamamlandıktan sonra görevliden tercih formunun bir örneğini vermesini isteyecek. Aday, tercih hizmet ücreti olarak 3 YTL ödeyecek.

Tercih formunu internet üzerinden göndermek isteyen adayların, bu konuda deneyimli olması gerekiyor. İnternet üzerinden tercih formu gönderecek adaylar, yine aynı süre içinde ÖSYM'nin web sayfası üzerinden işlemlerini gerçekleştirebilecek. Bu işlem için aday, T.C Kimlik Numarası ve ÖSYS şifresini kullanacak. Bu adayların ekranda ''Tercihleriniz sistem tarafından başarıyla kabul edilmiştir'' uyarısını görmeleri gerekiyor.

24 TERCİH

Adaylar, 24 yükseköğretim programını tercih edebilecek. Y-ÖSS puanlarına göre tercih yaparken adayların, ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının, kendi alanına uygun bir programı tercih ettiğinde 0.8, kendi alanı dışındaki bir programı tercih ettiğinde 0.3 katsayısı ile çarpılacağını göz önünde bulundurmaları gerekiyor.

Kılavuzdaki Tablo 3A, Tablo 3B ve Tablo 4'deki programlar arasından tercih yapılabilecek. Tablo 3A ve Tablo 3B genellikle ön lisans programlarından, Tablo 4 de lisans programlarından oluşuyor. Adayların, Tablo 3A'daki programlar için önceliğin sınavsız geçiş hakkı olanlara verildiğini unutmaması isteniyor.

Adayların yapacakları 24 tercihin baştan birkaç tanesini ''puanım yeterli olmayabilir'' endişesine kapılmadan, sadece ilgilerini ve en ( arz, genişlik, işaret ) çok istedikleri programları göz önünde bulundurarak belirlemeleri, kazansa bile kaydolmayı istemediği bir programı tercih etmemesi öneriliyor.

Aday, ne olursa olsun bir programa yerleşmek istiyorsa tercihlerine, girebileceğini tahmin ettiği programları da eklemesi tavsiye ediliyor.

Adayın, 24 tercih hakkının tamamını kullanması gerekmiyor. Adaylar sadece 1 tercih yapabilecekleri gibi, 24 tercih de yapabilecek.

TERCİHLERDE DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR

Tercih yapılırken özellikle dikkat edilmesi gereken bazı konular da bulunuyor. Adayların, tercih ettikleri programların karşısında belirtilen ''bakınız'' uyarısında gösterilen ve o programa giriş için aranan koşulları taşıyıp taşımadıklarını kontrol etmeleri gerekiyor. Adaylar ayrıca, tercih ettikleri programların kodlarını doğru yazmaları konusunda da uyarılıyor.

Engelli adaylara da ''engelleri yüzünden başarılı olamayacakları yükseköğretim programlarını tercih etmemeleri'' uyarısı yapılıyor.

OKUL BİRİNCİLERİ

2008-2009 eğitim-öğretim yılında okul birincisi olanlar için ayrılan kontenjanlar Tablo 3B ve Tablo 4'ün 6 numaralı sütununda gösteriliyor. Bir programın öngördüğü okul türü, yaş, cinsiyet, sağlık gibi tüm koşullar okul birincileri için de aynen geçerli tutuluyor.

ÖSS'de başarılı olan okul birincileri, genel kontenjan ve okul birincileri kontenjanını göz önünde tutarak, merkezi yerleştirme ile Y-ÖSS puanlarının elverdiği en ( arz, işaret, genişlik ) üst tercihlerine yerleştirilecek. Okul birincileri için ayrılan kontenjanlar sınırlı olduğundan, tercihlerinin tümünü çok istenen yükseköğretim programları arasından yapan okul birincileri, puanları yeterince yüksek değilse hiçbir programa kayıt hakkı kazanamayabilecek. Okul birincilerinin kendilerine sağlanan bu olanaktan yararlanabilmeleri için tercihlerini puan durumlarını göz önünde tutarak, dengeli bir şekilde yapmaları gerekiyor.

ÖSYM, tercih işlemlerinin tamamlanmasından sonra yerleştirme sonuçlarını Ağustos ayının ortalarına doğru açıklamayı planlıyor.

AA

Organik gıdalar daha sağlıklı değil!

Organik gıdaların daha besleyici ( besleyen, mugaddi ) ya da sağlıklı olduğu ile ilgili genel kanının yanlış olduğu tespit edildi.

London School of Hygiene & Tropical Medicine'dan araştırmacılar tüketicilerin daha sağlıklı olduğunma inandıkları için organik gıdalara boş yere daha fazla ( çokça, aşkın, okkalı ) para ödediklerini söylediler. 2007'deki resmi kayıtlara göre dünya genelindeki organik gıda pazarının değeri 48 milyar ( bilyon ) dolar ki ( kim ) bu rakam günümüze kadar çok daha artmıştır.

Son 50 yıldır sistematik olarak birbirine bağlı yapılan araştırmaların sonuçlarının yayınlandığı 162 sayfalık raporda organik gıdalarla diğer yetiştirilme tarzlarının kullanıldığı gıdalar arasında bir fark olmadığı tespit edilerek açıklandı.

İngiliz hükümetinin resmi olarak destek verdiği Raporun hazırlanmasında görev alan ( düz, saha, düzlük ) araştırmacılardan Alan Dangoru "Organik gıdalarla diğer şekillerde üretilen gıdalar arasında çok minik besleyici farklar var ki ( kim ) bunlar sağlık üzerinde büyük bir etki yaratmıyor, bu nedenle de organik gıdaların daha iyi ( âlâ, kazançlı, yavuz ) olduğunu söylemek yanlış olur." dedi ve ekledi "Organik gıdaların daha sağlıklı ve besleyici olduığunu gösteren hiç bir veri veya bilimsel delil yok."

HABERTURK.COM

(Selin Kunt Tütüncü)


Turizm'de geçen yılın rakamlarını aşacağız

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye modern bir ülkeyse, modern ülke olmanın gereği de her şeyden önce modern, insanca yaşamanın gereği neyse bunları sağlamaktır. İşte biz bunu sağlıyoruz" dedi.

Tatilini Antalya'da geçiren Başbakan Erdoğan, Antalya'nın Alanya ilçesine gelerek Alanya Kaymakamı Hulusi Doğan ve yaklaşık iki hafta önce AK Parti'ye katılan Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu'nu ziyaret ( görüşme ) etti. Alanya'ya Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan da geldi.

 

"Daha yüksek rakamlara ulaşacağız"

 

Türk turizmine değinen Başbakan Erdoğan, geçen yıl Antalya bölgesinin 9 milyon turist ağırladığını, bu yıl da geçen yılki rakamın yakalanacağı inancında olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"İnşallah bu yıl, çevre ülkelerde Yunanistan ve İspanya'yı değerlendirmeye aldığımızda ciddi manada düşüş turizmde yaşanırken, ülkemizde bu yıl geçen yılın turist ( gezmen, seyyah, gezgin ) miktarını büyük ölçüde yakalayacağımızı görüyoruz ve buna inanıyoruz. Bu tabi Türkiye'nin turizmde nasıl destinasyonlar oluşturduğunu da gösteriyor. Daha da iyi olacak. Buna inanıyorum. Çünkü gerek ( lüzumlu, lazım, lüzum ) insanımızın turiste karşı olan ev sahipliği anlayışı, gerekse tarihi kültür zenginliklerimiz... Geçmişte turizm nedir diye sorduğumuzda hava veya deniz ve güneş, kum şeklinde tanımlanırdı. Bu artık böyle değil. Şimdi sorduğumuzda turizm nedir diye, bu üç özellik sayılırken, bunun yanında sağlıktan, eğitime, yaylaya, bütün bunların yanında şimdi kış turizmine varıncaya kadar kültür, tüm bunlar hepsi ( bütünü, tamamı, tüm ) ayrı bir zenginlik olarak, dört mevsim yaşanan bir turizmi Türkiye artık ortaya koyabiliyor. Böyle bir beceriye sahibiz. Ve bunu daha da ( dahi, bile ) yaygınlaştırıyoruz. Yaygınlaştıracağız. Geçen yıl bizim turizmde Türkiye genelinde 26 milyona ulaşmış olmamız, çok çok önemliydi. Bunu çok daha ( elan, henüz ) da ilerilere taşıyacağız, daha yüksek rakamlara ulaşacağız."

MTV'de yarın son gün

Motorlu Taşıtlar Vergisinin son ( akıbet, münteha, nihai ) taksitini ödeme süresi yarın sona eriyor.

Gelir İdaresi Başkanlığı, vergisel yükümlülüklerin kolay, güvenli ve hızlı bir ( eş, vahit, tek ) şekilde yerine getirebilmesi amacıyla Motorlu Taşıtlar Vergisi mükelleflerinin vergilerini sadece ( bir, hemen, yalnızca ) araç plakasını söyleyerek tahsile yetkili ( salahiyetli, mezun, salahiyettar ) bankalara ve vergi dairelerine ödeyebileceğini bildirdi.

Başkanlık, araç sahiplerinin Gelir İdaresinin internet sitesine girerek, vergilerini kredi kartı ile de yatırabileceğini hatırlattı.

AA

Brisa üretime ara verdi

Brisa Bridgestone Sabancı Lastik Sanayi ve Ticaret AŞ'de çalışan 1176 işçi toplu olarak ( namına ) 10 günlük yıllak izine çıkarttırılarak üretime ara verildi.

Lastik-İş Sendikası Kocaeli Şubesi İdari Sekreteri Erol Erdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kartepe ilçesi Köseköy Mahallesi'ndeki fabrikada, kademeli olarak önceki günden itibaren makinelerdeki malzemelerin bitirildiğini belirterek, bugün itibariyle işçilerin 10 günlük yıllık izine çıkarıldığını bildirdi.

Önceki yıllar toplu ( kombine, tıknaz, toplanmış ) yıllık izin dönemlerinde geçici işçilerle üretimin devam ettiğini anımsatan Erdem, işverenin, global piyasalardaki olumsuz ( menfi, aksi, zararlı ) gelişmeler nedeniyle ( sebebiyle, haysiyetiyle, hasebiyle ) yurt ( memleket, el, vatan ) dışı ve yurt içi pazarlarda görülen talep daralması dikkate alınarak böyle bir uygulamaya gittiğini ifade etti.

AA

Japonya'da sanayi üretimi istikarını koruyor

Sanayi üretimi 4 aydır üst üste artmış oldu.

Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı, verilerin, yukarıya doğru süren hareketi gösterdiğini bildirdi.

Öte yandan, Nisan-Haziran döneminde sanayi üretimi yüzde 8,3 artıp son 50 yıldan fazladır kaydedilen en büyük çeyrek yıl artışı oldu.

Bakanlık, sanayi üretiminin temmuzda yüzde 1,6 ve ağustosta yüzde 1,6 artmasını bekliyor.

Sanayi üretimindeki artış daha çok elektronik parçalar, çelik ve kimyasal ürünler üreten şirketlerden geldi.

AA

Sony 390 milyon dolar zarar açıkladı

Japon elektronik devi Sony, ilk çeyrekte 390 milyon dolar (37,1 milyar yen) zarar ( dokunca, beis, mazarrat ) açıkladı.

Tokyo merkezli şirket, geçen yıl ilk çeyrekte ise 368,4 milyon dolar (35 milyar ( bilyon ) yen) kar elde etmişti.

Sony'nin çeyrek yıl satışları ise bir önceki yıla göre yüzde 19,2 düşerek 16,4 milyar ( bilyon ) dolar (1,56 trilyon yen) oldu.

Şirket, 2010 yılı Mart ayında bitecek mali yılda 1,26 milyar dolar (120 milyar ( bilyon ) yen) zarar açıklayacağı tahminini ise hala birçok belirsizlik olduğu gerekçesiyle değiştirmedi.

Çeyrek yıl sonuçları, başarılı tasarruf önlemleri, yenin değer kazanmasının hafiflemesi ve borsadaki bazı iyileşmelere bağlı olarak tahmin ( oran, keşif, hesap ) edilenden daha ( elan, henüz ) iyi açıklandı.

Sony, Mayıs ayında tarihindeki ilk yıllık zararı açıklamıştı.

AA

Siemens'in kârı 1.3 milyar Euro

Alman Siemens şirketinin üçüncü çeyrek karı yüzde 7 azalarak 1,3 milyar avro ( ekü ) oldu.

Ampulden, yüksek hızlı trenlere kadar birçok alanda üretim yapan Alman devi Siemens, küresel durgunluğun ürünlerine olan ( hasıl, vaki, kâin ) talebi azaltması yüzünden, üçüncü çeyrekte karının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 azalarak, 1,3 milyar avro olduğunu açıkladı. Şirket, geçen yıl aynı çeyrekte 1,4 milyar avro kar etmişti.

Şirketin aynı dönemde gelirleri de yüzde 4 düşerek, 19,2 milyar avrodan 18,3 milyar ( bilyon ) avroya geriledi.

Siemens Üst Yöneticisi (CEO) Peter Loescher yaptığı açıklamada, üçüncü çeyrek sonuçlarının 2009 mali yılı hedeflerine ulaşmada başarılı olduklarını gösterdiğini belirtti. Loescher, rakipleriyle karşılaştırdıklarında iyi iş çıkardıklarını da ifade etti.

Şirket, geçen yıl Ekim ayında başlayan 2009 mali ( akçeli, parasal, finansal ) yılının ilk dokuz ayında karının ise yüzde 60 azalışla 8,3 milyar avrodan 3,6 milyar avroya gerilediğini, gelirlerinin ise yüzde 2 artışla 57 milyar avro olduğunu da kaydetti.

Bu arada İngiliz British American Tobacco şirketinin yılın ilk yarısında karı yüzde 16 arttı.

Şirket, yılın ilk yarısında karının geçen yıl aynı döneme göre yüzde 16 artarak, 1,45 milyar sterlin (2,38 milyar ( bilyon ) dolar) olduğunu açıkladı. Şirketin, aynı dönemde gelirleri de yüzde 24 artarak 6,78 milyar sterlin oldu.

AA

Türkiye ile ilişkilerimizi geliştirmek isteriz

Çin Halk Cumhuriyeti İç Moğolistan Özerk Bölgesi Başkan Yardımcısı Ren Yaping, Türkiye ile şu ana kadar önemli bir ilişki içinde olmadıklarını belirterek, "Türkiye ile ilişkilerimizi geliştirmek, ileri ( gelecek, müterakki, sonra ) götürmek isteriz" dedi.

RTÜK, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, TRT, Gazeteciler Cemiyeti ve Anadolu Ajansı temsilcilerinden oluşan 8 kişilik heyet, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Sincan Uygur Özerk Bölgesinden sonra, İç Moğolistan Özerk Bölgesini ziyaret etti. Burada bölgenin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Wu Agula tarafından karşılanan Türk basın heyeti, daha sonra ( bilahare, ahir, ileri ) İç Moğolistan Özerk Bölgesi Başkan Yardımcısı Ren Yaping ile bir araya geldi.

Yaping, heyete İç Moğolistan Özerk Bölgesinin sosyal ve ekonomik yapısı hakkında bilgi ( vukuf, bili, bilgelik ) verdi ve sınır komşuları olan ( vaki, kâin, hasıl ) Rusya ve Moğolistan ile ticari ilişkileri bulunduğunu, Türkiye ile önemli bir ekonomik ilişkileri olmadığını belirterek, "Dilerim bu ziyaret, Türkiye ile olan ilişkilerimizin geliştirilmesine katkı sağlar. Bu ilişkileri geliştirmek ve ileri götürmek isteriz. Son yıllarda bölgemizde yabancı yatırımlar giderek artmaktadır" diye ( sanarak, niteleyerek, diyerek ) konuştu.

RTÜK üyesi Abdulvahap Darendeli ise yaptığı konuşmada, Türk basın heyetinin burada bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve Türkiye'deki medya yapısı hakkında kısa bilgi verdikten sonra ( ileri, ahir, bilahare ) şöyle konuştu:

"Kuvvetler ayrılığına dayalı demokratik devlet düzenimizde medyanın yeri çok önemlidir. Medyanın özgür faaliyeti için gerekli ortam sağlanmaktadır, sansür ve kamu otoritelerinin müdahalesi söz konusu değildir. İç Moğolistan'ın güzelliklerinin ülkemizde tanınmasına vesile olmayı diliyorum."

Başkan Yardımcısı Yaping, bölgede Moğolca ve Çince yayın yapıldığını, gazete, radyo ve dergilerin nüfusun yüzde 98'ine ulaştığını belirterek, ana ( temel, esas, velinimet ) dilin korunmasına ve sürdürülmesine büyük önem verdiklerini kaydetti.

İç Moğolistan'da, yıllık kömür üretiminin 500 milyon ton kapasitede olduğu ve turizmin giderek önem kazandığı bildiriliyor. Büyük mera ve tarım arazilerine sahip ( malik, ehil, iye ) olan bölgede hayvancılık da önemli bir yer tutuyor. Etnik grupların kültürel değerlerine önem verilen bölgede merkezi hükümetin desteğiyle, ekonomik krize rağmen milli gelirde bu yılın ilk yarısında yüzde 16 oranında artış sağlanmış. Pekin'in elektrik ihtiyacının bir kısmı İç Moğolistan'dan sağlanıyor.

AA


Böyle frikik olmaz!

Ülkemizde de yayınlanan Heroes dizisinin yıldızlarından Ali Larter çok fena ( çok, bitik, kötü ) yakalandı.

Önceki gün üzerinde kırmızı yazlık elbisesiyle Los Angeles sokaklarında yürürken fotoğrafçıların dikkatini çeken Larter bir an yere eğilmesi gerektiğinde peşindeki paparazziler de ( bile, dahi ) dahil ( karışma ) herkesin gözlerinin faltaşı gibi açılmasına neden oldu.

Çünkü Larter elbisesinin altına iç çamaşırı giymemeyi tercih ( yeğleme ) etmişti.
Bir anlık şaşkınlığın ardından toparlanan paparazziler Larter'ın elbisesinin azizliğine uğradığı o anları görüntüledi.

Larter ise hiçbir şey olmamış gibi ( kadar, üzere, kabil ) yoluna ( için ) devam etti.

Hürriyet

Son sevgilim iki günlük adamdı

KENDİSİNE eşlik eden bir ( birleşik, benzer, vahit ) kız arkadaşıyla Reina’da eğlenen manken Ece Gürsel, sevgilisi Emre Karabacak’tan ayrıldığını açıkladı. Daha önce birçok playboyla kısa süreli aşk yaşayan Gürsel, Irmak Ünal’ın eski sevgilisi olan ( hasıl, vaki, kâin ) işadamı ile sadece iki günlük bir ( vahit, yalnız, tek ) beraberlik ( muadele, kardeşlik, el birliği ) yaşadıklarını açıkladı ve ekledi: “Valla piyasada adam ( kayırıcı, herif, âdem ) gibi ( kabil, kabilinden, üzere ) adam ( insan, kayırıcı, âdem ) yok. Emre biteli çok oldu. Zaten iki günlüktü.”

GAZETE HABERTÜRK-HT MAGAZİN-İSMAİL BAYRAK


Karadeniz'e yine yağış uyarısı

Yapılan son değerlendirmelere göre; Giresun, Trabzon, Rize ve Hopa çevrelerinde aralıklarla kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gökgürültülü sağanak şeklinde yağış bekleniyor.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı Doğu bölgelerde 2 ila 4 derece artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak.

HABERTURK.COM'UN HAVA DURUMU SAYFASINA GÖZATIN

Rüzgar, genellikle kuzey ( şimal, yıldız ) ve kuzeydoğu, Akdeniz kıyıları ile Güneydoğu Anadolu'nun güneyinde güney ve güneybatı yönlerden hafif, iç kesimlerde
orta, Marmara ve Kuzey Ege'de kuvvetli olarak esecek.

BÖLGELERDE DURUM

Marmara: Az bulutlu ve açık, zamanla kuzey ve doğusu parçalı bulutlu geçecek. Rüzgâr; bölge genelinde kuzey ( yıldız, şimal ) ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli olarak esecek.

Ege: Az bulutlu ve açık. Rüzgâr ise Kuzey Ege kıyılarının kuzey yönlerden kuvvetli olacak.

Akdeniz: Az bulutlu ve açık, zamanla Doğu Akdeniz'in iç kesimleri parçalı bulutlu bir ( müşterek, yeksan, benzer ) hava ( ortam, esinti, üslup ) hakim.

İç Anadolu: Az bulutlu ve açık, zamanla kuzeydoğusu parçalı bulutlu.

Batı Karadeniz: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu.

Orta ve Doğu Karadeniz: Az bulutlu ve açık, doğusu ile zamanla bölge geneli parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra Giresun, Trabzon, Rize ve Hopa çevreleri aralıklarla kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış görülecek.

Doğu Anadolu: Az bulutlu ve açık, zamanla kuzey kesimleri parçalı bulutlu. Güneydoğu Anadolu: Az bulutlu ve açık.

Bazı illerimizde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları
ise şöyle:


Ankara: Az bulutlu ve açık 30
İstanbul: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu geçecek.
(Rüzgar; il genelinde kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli olarak
esecek.) 30
İzmir: Az bulutlu ve açık geçecek. (Rüzgar; il genelinde kuzey
yönlerden kuvvetli olarak esecek.) 33
Adana: Az bulutlu ve açık, zamanla iç kesimleri parçalı bulutlu 35
Antalya: Az bulutlu ve açık 38
Samsun: Parçalı bulutlu 26
Trabzon: Parçalı, zamanla ( giderek ) çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra kısa
süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı
26
Erzurum: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 24
Diyarbakır: Az bulutlu ve açık 37

İHA- ANKA

Çocuk tecavüzcülerine şok ceza geliyor

Kadın vekiller ( vükela ) çocuk istismarcılarına karşı bir eylem planı hazırladı. Buna göre, tecavüzcünün cinsel ( eşeysel, tensel, seksüel ) istekleri ilaç tedavisiyle sıfır noktasına inecek  Çocuklara yönelik cinsel saldırıda bulunanlara şok cezalar geliyor.

AK Parti'nin kadın milletvekilleri Aşkın Asan ve Alev Dedegil, çocuklara yönelik 'cinsel saldırı' kapsamına giren suçlarla ilgili bir ( birleşik, tek, yek ) Eylem Planı hazırladı. Hakim karşısına çıkan tacizcilerin, "Tahrik vardı" gerekçesine sığınmalarına son vermeyi amaçlayan Eylem Planı'nda çocukların hiçbir biçimde suçluyu "tahrik" etmeyeceği görüşü esas alınıyor. Hüseyin Üzmez'in yargılandığı davada olduğu gibi çocukların ruh ve beden ( üst, gövde, cisim ) sağlığının bozulup bozulmamasına karar verilen Adli Tıp Kurumu raporları ise tarih oluyor. Böylece istismarcıya raporsuz 15 yıl hapis ( hapishane, cezaevi, mahpus ) cezası öngörülüyor. Türk Ceza Kanunu'nda "cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar" için uygulanan hapis, para ( kazanç, varlık, finans ) ve tutukluluk gibi cezalara, "kimyasal kastrasyon" (ilaçla cinselliği en aza indirgeme) yaptırımı da eklenecek. Buna göre çocuklara tacizde bulunan ( mevcut, kâin ) kişiye 3 ayda bir ilaç ve iğne yolu ile cinselliği geçici olarak öldüren tedavi uygulanacak. Yasanın yürürlüğe girmesiyle ilgili çalışmalara başlayan Milletvekili Aşkın Asan, "Bu cerrahi bir işlem değil. İlaçla yapılan bir tedavi. Cezasının bir bölümünü çekenlere 'İster hapis yat ister bu tedavi' seçeneği sunulacak. ABD'de 8'i zorunlu 16 eyalette uygulanıyor. İngiltere'de benzer örnekler bulunuyor" dedi.

Güneş gözlüğü alırken dikkat!

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nesrin Menteş, güneş gözlüğü alırken ultraviyole ( mor ötesi ) ışınlarını emdiği belgeli olan ( kâin, hasıl, vaki ) veya optisyen tarafından böyle bir belge verilenlerin tercih ( yeğleme ) edilmesi gerektiğini söyledi.
Ucuza alınan, kalitesiz cam veya plastikten yapılmış gözlüklerin kesinlikle kullanılmaması uyarısında bulunan Uzm. Dr. Menteş, daha çok estetik amaçlı, çeşitli renklerde ve büyüklükte üretilen gözlüklerin seçiminde öncelikle göz sağlığının düşünülmesi gerektiğini kaydetti. Uygun güneş gözlüğü seçilmemesinin uzun dönemde ciddi problemlere yol açtığını belirten Menteş, "Ozon tabakasının delinmesi sonucunda, zararlı olduğu bilinen ultraviyole ışınlarının göze olumsuz etkilerinden korunmak için gözlük kullanmak gerekiyor. Koyu renkli camlar, gözbebeğimizin büyümesine sebep olur. Ultraviyole ışınlarını kesmezse, göze daha çok zarar verir." dedi.
Ultraviyole ışınların uzun dönemde retina tabakasında sarı nokta denilen hastalığa ve katarakta sebep ( saika, menşe, vesile ) olduğuna dikkat çeken Dr. Nesrin Menteş, özellikle çocukların kullandığı yanlış gözlüklerin, belirtilen ( tamlanan ) problemlerin yanı sıra görmede azalma ( tenakus, eksilme ) ve görme kalitesinde bozulmaya da yol açtığını sözlerine ekledi.

Cihan