10 Aralık 2007 Pazartesi

Lens kullananlar dikkat!

Kontakt lenslerin kullanımında gerekli hijyen kurallarına uyulmamasının, körlüğe kadar gidecek sorunlara yol açabileceği bildirildi.

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Gülay Güllülü, lens kullanımına, uzman hekim muayenesi sonucu karar verilmesi gerektiğini belirtti.
 
Kontakt lenslerin gözdeki kırma bozukluklarını düzeltmek için kullanılan önemli bir teknolojik ürün olduğunu ifade eden Prof.Dr. Güllülü, özellikle son yıllarda kozmetik amaçlı kontakt lens kullanımının arttığını söyledi.
 
Kontakt lens kullanımı öncesi mutlaka uzman hekim muayenesinden geçilmesi gerektiğini vurgulayan Prof.Dr. Güllülü, lens kullanımı süresince de belirli periyotlarla muayeneden geçilmesini önerdi.
 
Prof.Dr. Güllülü, "Lens kullanımında en önemli nokta, gerekli hijyen kurallarına dikkat edilmesidir" dedi.
 
Gerekli hijyen kurallarına dikkat edilmeden lens kullanımının korneada iltihaplanmalara neden olabileceğini bildiren Prof. Dr. Güllülü, şunları söyledi:
 
"Bu iltihaplanmalardan en önemlisi, psödomonas keratitidir. Bu binde birden daha az sıklıkta görülmesine rağmen 24 veya 48 saat içinde körlüğe neden olabilmektedir. Bu nedenle lens kullanımında hijyen kurallarına çok dikkat edilmelidir."
 
Uyulması gereken hijyen kuralları
 
Lens kullanımında en sık yapılan hatanın tasarruf amacıyla lens solüsyonlarının gerektiği zamanlarda değiştirilmemesi olduğunu belirten Prof. Dr. Güllülü, şöyle devam etti:
 
"Lensler, üzerinde biriken mikropların yok edilebilmesi için çıkarıldıklarında, özel solüsyonlar içinde bekletilmelidir.
 
Fakat tasarruf amacıyla solüsyonlar gerektiği zamanlarda değiştirilmiyor. Bu da göz sağlığı açısından çok tehlikelidir. Ayrıca kullanılan lens hangi tür olursa olsun gece mutlaka çıkarılmalıdır."
 
Kuruluk, yüksek irtifa ve hamileliğin lens kullanımını olumsuz yönde etkilediğini kaydeden Prof.Dr. Güllülü, kadınların makyaj yapmadan önce lenslerini takması, makyajlarını temizlemeden önce de lenslerini çıkarması gerektiğini söyledi.
 
Lens kullananların gözlerinde ağrı, batma, kanlanma, görme bulanıklığı yaşadıkları zaman mutlaka uzman hekime başvurmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Güllülü, küçük yaşta lens kullanımının da sakıncalı olduğunu ifade etti.
 
Özellikle genç kızların estetik görüntü amacıyla renkli lensler kullandıklarını söyleyen Prof. Dr. Güllülü, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
"Özellikle lise çağındaki kız çocukları bu tür lensleri kullanmamalıdırlar. Çünkü gerekli hijyen kurallarının tam algılanamadığı veya ciddiyetle uygulanamadığı yaşlarda bu tür lenslerin kullanımı sakıncalıdır ve gözde çeşitli kalıcı hasarlara yol açabilir. Ebeveynler bu konuda dikkatli olmalıdırlar."



Kulak çýnlamasý hastalýk habercisi

Kulak çınlamasının, özellikle diyabet ve kalp rahatsızlığı başta olmak üzere çeşitli hastalıklara eşlik edebildiği, bu yüzden nedeninin mutlaka araştırılması gerektiği bildirildi.

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Barlas Aydoğan, halk arasında "kulak çınlaması" olarak bilinen "tinnitus rahatsızlığı"nın, kulak içindeki gürültü, çınlama ve ıslık benzeri seslerle belirti verdiğini söyledi.
 
Kulaktaki sesleri kişi harici kimsenin duymadığını ve genellikle sessiz ortamlarda fark edilebildiğini belirten Doç. Dr. Aydoğan, şöyle konuştu:
 
"Bir dizi sağlık sorununun neden olabildiği semptom olan çınlama, oldukça yaygın görülüyor. En büyük hasta grubunu ise hastalığın nedenini fark edemediğimiz grup oluşturuyor.
 
Kulakta tırmalayıcı şekilde duyulan ses, kişinin yaşam kalitesini düşürdüğü gibi, çoğu zaman psikolojik bozukluklara da yol açabiliyor. Hasta çoğu zaman ilaç tedavisinin yanı sıra çınlamanın yol açtığı sorunlar için de psikolojik destek almak durumunda kalabiliyor."
 
Çınlamanın, tek başına ortaya çıkabildiği gibi başta diyabet, kalp rahatsızlıkları, kolesterol gibi çeşitli hastalıklarla birlikte görülebildiğini ifade eden Doç.Dr. Aydoğan, hastalığın oluş nedeninin mutlaka bulunması gerektiğini söyledi.
 
Aydoğan, diğer rahatsızlıklara eşlik edenlerin yanı sıra orta kulak damarlarıyla ilgili sorunlar, kireçlenme, damarlarda aşırı yağlanma, yüksek sese maruz kalma gibi nedenlerin de çınlamaya yol açabileceğini söyledi.
 
Stresin çınlamayı tetiklediğini bildiren Doç.Dr. Aydoğan, bu durumda kişinin stresi yaratıcı etkenleri mutlaka azaltması gerektiğini ifade etti.
 
Rahatsızlığın en fazla uyku sorununa yol açtığını vurgulayan Aydoğan, "Ses dolayısıyla uyku sorunu çeken kişiler, hafif bir müzik ve kısık seste dinlenen radyo ile çınlama sesini örterek uykuya geçebilir" dedi.