9 Ağustos 2009 Pazar

Markalar lig, ligler marka oldu

Son yıllarda şirketler spor liglerindeki sponsorluklarına önemli miktarlarda kaynak ayırarak, isimlerini spor aracılığıyla daha bilinir hale getirmeye çalışıyor.

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, pazarlama faaliyetlerini çok çeşitli yollardan gerçekleştiren şirketler, son yıllarda bunu sponsorluklarla da etkili hale getirmeye çalışıyor.

Şirketler belirledikleri tanıtma ve tanınma hedefine ulaşabilmek için kültür, sanat, spor faaliyetlerini ve benzeri projeleri de destekleyerek pazarlama iletişimin gücünden yararlanıyor.

Çoğu zaman bir konferans, sergi ya da konserin sponsoru olarak görmeye alıştığımız şirketler, son yıllarda sportif aktivitelere verdikleri ağırlıkla da dikkati çekiyor. Şirketler farklı alanlardaki başarılı sporculara, kulüplere ve özellikle de ( bile, dahi ) liglere sponsor olarak ismini duyurmaya çalışıyor.

Geniş kitlelerin ilgi alanı olan sporun iletişim ve pazarlama gücünün geliştirildiğinde ne kadar etkili bir finans kaynağı haline dönüşebileceğini keşfeden şirketler, birbiri ardına takımlara, liglere adını vermeye başladı. Böylece bir anlamda markalar lig, ligler ise marka oldu.

Türkiye'nin önde gelen GSM operatörü ve teknoloji şirketi Turkcell, son yıllarda daha da fazla kitlenin takip eder ( paha, değer, fiyat ) hale geldiği futbol süper ligine ismini verirken, beyaz eşyanın önemli markalarından Beko da basketbolla özdeşleşerek ismini basketbol ligiyle yan yana getirdi.

Meyve suyu pazarında faaliyet gösteren Aroma ise voleybol ligine ismini vererek, voleybol tutkunlarının yakından bildiği bir marka haline geldi.

Katılım bankası Bank Asya da süper ligin ardından merakla izlenen futbol 1. lige adını verdi.

Türkiye Kupası Fortis adıyla telaffuz edilirken, halı saha ligi de Nike markası ile bütünleşti.

TURKCELL'İN SPONSORLUK BÜTÇESİNİN YARISINDAN FAZLASI SPORA... 

Turkcell Kurumsal İletişim ve İlişkilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler, Turkcell'in, 11 Ağustos 2005 tarihinde Türkiye Profesyonel Futbol Ligine ismini vermesinin ardından ligin adının Turkcell Süper Lig olarak değiştirildiğini hatırlattı.

Bu yıl yenilenen anlaşmayla 2010 yılına kadar Turkcell Lig'in isim sahibi olduklarını belirten Öztürkler, sponsorluklarını daha uzun yıllar sürdürmeye istekli olduklarını dile getirdi.

Turkcell'in Türkiye'de sporun gelişimine katkıda bulunmak, Türk sporunun başarılarını yarınlara taşımak için sponsorluklar yoluyla projeler geliştirdiğini söyleyen Öztürkler, bu projelerin bir yandan 36 milyonu aşkın aboneleriyle iletişimlerini artırırken, diğer yandan da müşterileriyle bağlarını geliştirmelerine yardımcı olduğuna işaret etti.

Öztürkler, bu alandaki sponsorlukları üstlenmelerinde ''Türkiye'de sporun gelişmesine katkı sağlamak'' vizyonunun oynadığı rolün altını çizerek, bu yıl, isimlerini verdikleri Turkcell Süper Lig'in daha ( henüz, elan ) centilmence ve daha hoşgörülü olabilmesi için Türkiye Futbol Federasyonuyla birlikte Turkcell Fair Play Ligini de oluşturduklarını kaydetti.

Turkcell olarak ( namına ) sosyal sorumluluk ve sponsorluklara önemli miktarda kaynak aktardıklarını belirten Öztürkler, ''Bu bütçeden spora ayırdığımız oran toplam bütçemizin yüzde 55-60'ını oluşturmaktadır'' dedi.

Öztürkler, Turkcell Süper Lig sponsorluğunu, kulüp sponsorlukları, Başarı Ödüllendirme Prim Sistemi ve Turkcell Fair Play Ligi sponsorluklarıyla bir bütün olarak değerlendirdiklerini ifade ederek, sporun eğlenceli ve ''show-business'' yönünü ön plana çıkaran stand aktivitelerinin yanı sıra müşterilere Goller Cepte, özel haber paketleri ve Golcell gibi servisler sunduklarını anlattı.

Koray Öztürkler'in, Turkcell'in spor alanındaki diğer sponsorluklarına ilişkin verdiği bilgiye göre, Türkiye Futbol Federasyonu ve Milli Takımların ana sponsoru olan Turkcell, 2008-2009 sezonunda Turkcell Süper Lig'de mücadele eden 14 kulübe sponsorluklarla destek verdi. Basketbol Erkek Milli Takımların ana sponsorluğunu da üstlenen Turkcell, teniste ise Davis Cup'un 10 yıl aradan sonra bu yıl Turkcell sponsorluğuyla İstanbul'da yapılmasına destek oldu.

BASKETBOL LİGİ BEKO İLE ÖZDEŞLEŞTİ 

Arçelik'ten alınan bilgiye göre ise Beko 2006 yılı itibariyle markanın iletişim planları doğrultusunda yeni bir spor platformuna yatırım yapma kararı aldı.

Futbolun konvansiyonel imajından uzak, dinamik ve Beko'nun marka değerleri ile örtüşen bir platform hedeflenirken, Türkiye'nin uluslararası platformda başarılı olması istenilen ve ülkenin tanıtımı, imajı açısından etkili olacak spor dalları arasında ikinci sırada yer alan, dünyanın birinci salon sporu, ikinci takım sporu ve yaz olimpiyatlarındaki en favori dört spordan biri olarak gösterilen basketbol bu özellikleriyle Beko'nun marka iletişimi için bir kulvar olarak kullanabileceği spor dalı olarak belirlendi.

Basketbolun sponsorluk platformu olarak seçildikten sonra Türkiye'deki durumu inceleyen Beko, uzun vadeli ve istikrarlı bir şekilde kullanabilecekleri platformun Türkiye Basketbol Ligi olduğunu gördü ve lige ismini vererek kendine bu platformu oluşturdu.

Yapılan sponsorluk anlaşması 2006-2010 yılları arasındaki sezonları kapsayan 4 yıllık bir ( sadece, bir kez, tek ) anlaşma olurken, ancak Beko planlarını daha uzun vadeli yapıyor ve bunu sadece başlangıç aşaması olarak değerlendiriyor.

Koç Topluluğu'nun temel değerleri olan gençlik, yenilikçilik, liderlik ve dinamizmini Beko markası ile taşınarak, basketbol ligi sponsorluğunu bu markanın imajını desteklemesini ve imaj unsurlarını yukarı çekmesini hedeflenirken, geçmiş veriler incelendiğinde, Beko Basketbol Ligi platformunun özellikle, güvenilir, yenilikçi ve dinamik parametrelerine olumlu katkı sağladığı görüldüğü bildirildi.

Basketbol Beko'ya tüketicilere ulaşabileceği ve onlarla iletişim kurabileceği bir platform sağlarken, var olan platform marka ihtiyaçları doğrultusunda baştan tasarlandı ve bir marka gibi yönetildi.

Arçelik'ten konuya ilişkin yapılan açıklamada şöyle denildi:

''Bu sponsorluk ile geleceğe yatırım yaptık. Beko markasını basketbol ile bütünleştirerek hedef kitlemizle aramızda bir dünya kurmak, onlara bu şekilde ulaşmak ve Beko Basketbol Ligi platformunda bir araya gelmek istedik. Yaptığımız iletişim yatırımlarında da bunu gerçekleştirmeye özen gösterdik. Tüm iletişim çalışmalarımızda onlarla eğlendik, onlarla oynadık, onların takımları için mücadele ettik. Uzun süredir kaybolan ilgiyi canlandırarak, her geçen gün platformumuza yeni basketbolseverler ekledik.''

VOLEYBOLUN İSMİ DE AROMA'DAN... 

Türkiye'de voleybol ligi de geçen yıldan bu yana Aramo ile anılıyor.

Aroma Genel Müdürü Mahmut Atom Duruk, Aroma'nın, 2008 yılının nisan ayında Bayanlar ve Erkekler Voleybol Birinci Liglerine isim sponsoru olarak adını bu liglere verdiğini söyledi.

Aroma'nın kısa bir süre sonra ( bilahare, ahir, ileri ) Türkiye ikinci ve üçüncü liglerine de sponsor olarak Türkiye'de bir spor dalında deplasmanlı liglerin tamamına sponsor olan ( hasıl, vaki, kâin ) ilk marka olduğunu belirten Duruk, ilgili anlaşmanın 1 3 yıl olarak imzalandığını bildirdi.

Yaptıkları tüm sponsorlukları uzun soluklu olarak planladıklarını ve projelerin topluma olumlu yansıdığını gördüklerini ifade eden Duruk, ''Aroma olarak voleybola verdiğimiz desteği de uzun soluklu bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüyoruz. Sadece liglere değil voleybolun gelişmesi ve yaygınlaşması için tüm katmanlarına katkı sağlamaya çalışıyoruz'' dedi.

Voleybolun, Aroma'nın yıllardır özenle oluşturulmuş marka imajının daha da sağlamlaşmasına ve gençleşmesine katkıda bulunduğunu düşündüklerini dile getiren Duruk, şirketin sponsorluk bütçesi içinde voleybolun önemli bir pay aldığını ifade etti.

Aroma'nın voleybola destek vermeye başladığı günden itibaren bir çok önemli organizasyona katkı sağladığını anlatan Duruk, Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Voleybol Federasyonu'nun ortak organizasyonuyla tüm Türkiye'de ihtiyaç sahibi okullara voleybol malzemesi dağıtımının yapıldığı 2000 Okula Voleybol Kampanyası'na katkı sağladığını, son olarak ''İlköğretimde Mini Voleybol Projesi''ne destek verdiklerini söyledi.

Duruk, Aroma'nın voleybolun yanı sıra oluşturduğu Aroma Off-Road ve Aroma Motosiklet Yarış takımları ile motor sporlarına, 2007 yılından beri Türkiye Atletizm Federasyonu ile birlikte düzenlenen Akseki Dağ Koşusu ile atletizme, İTÜ Basketbol Takımı sponsorluğu ile de basketbola olan desteğini devam ettirdiğini bildirdi.

''BANK ASYA FUTBOLA HER PLATFORMDA DESTEK VERECEK'' 

Türkiye'de Süper Lig'in ardından dikkatle takip edilen 1. Lig de ismini Bank Asya'dan alıyor.

Bank Asya Genel Müdür Yardımcısı Ayhan Keser, Bank Asya ile 1. Lig birlikteliğinin 16 Ocak günü atılan imzalarla başladığını, Bank Asya ile TFF 1. Lig'in isim ve yayın haklarına sahip olan Doğan Yayın Holding arasında yapılan anlaşma uyarınca Bank Asya'nın, Türkiye Futbol Federasyonu 1. Lig'in sponsoru olduğunu söyledi.

Bir katılım bankası olarak ilk kez bir spor sponsorluğuna imza atıldığını ve 1. Lig'in kalitesini arttırmak üzere yola çıkıldığını anlatan Keser, ''16 Ocak 2008 tarihinde başlayan sponsorluğumuzu son yaptığımız sözleşme ile 2009-2010 sezonu sonuna kadar sürdüreceğiz. Bankalar liginin yükselen temsilcisi Bank Asya Türk futboluna her platformda destek vermeyi sürdürecek'' dedi.

Futbolun Türk halkı için önemine işaret eden Keser, Bank Asya'nın bu noktadan hareketle, sosyal sorumluluk ( ağırlık, zeval, günah ) anlayışı kapsamında bu gerçeğe kayıtsız kalmadığını söyledi.

Keser, sözlerini şöyle sürdürdü:

''1. Lig'in bir marka olduğunu hissetmek, böyle anıldığına tanık olmak, gazetelerde, televizyonlarda daha fazla yer ( makam, mevzi, nokta ) aldığını görmek en az katılımcılar kadar bizleri de sevindiriyor, daha önce de dediğimiz gibi çok doğru bir adrese katkıda bulunduğumuzu gözler önüne seriyor. Çünkü yaptığımız işin karşılığını hizmet olarak geri alıyoruz. Şunu da rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Bank Asya 1. Lig'in gördüğü ilgi, Süper Lig'e olan ilgiye giderek daha da çok yaklaşıyor. Bank Asya'nın 1. Lig'e yakın ve samimi ilgisi, aynı oranda güzel bir dönüşü de beraberinde getirdi. 1. Lig neredeyse medyada 'Bank Asya' olarak anılırken, organizasyonlar, tanıtım ve katılım çalışmalarının sonucunda yarışın tanınırlık oranı da yukarılara taşındı.''

Ayhan Keser, Bank Asya'nın sponsorlukla birlikte 1. Lig dergisini de yayına hazırladığını, ligin nabzını tutan, her sayısında Avrupa'daki 2. liglerden detaylı haberlere yer veren, röportajlarıyla kimi zaman perde ( katarakt, gerelti, hicap ) arkasında kalmış emek sahiplerini tanıtan, kimi zaman da tanınan futbolcuların bilinmeyen öykülerini sayfalarına taşıyan Bank Asya 1. Lig Dergisi'nin, her yeni sayısı merakla beklenen bir yayın olmayı başardığını anlattı.

NIKE HALI SAHA LİGİ 

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile işbirliğine girerek bu yılın nisan ayında kamuoyuna duyurulan Nike Halı Saha Ligi ise var olan bir lige isim vermek yerine yeni bir lig oluşturulmasına işaret ediyor.

Daha önce halı saha turnuvaları düzenleyen Nike, ilk sene pilot proje olarak İstanbul, Ankara, İzmir, Trabzon ve Çorlu olmak üzere beş şehirde Halı Saha Ligini hayata geçirdi.

Nike'tan verilen bilgiye göre, önümüzdeki yıllarda şehir sayılarının gittikçe artırılması hedefleniyor.

Nike, kullanılan tüm halı sahalarda yenileme çalışmaları gerçekleştirirken, organizasyonda kullanılan ve kullanılacak olan tüm halı sahalar TFF tarafından bir sertifika sistemine tabi tutuluyor ve imkanlarına göre derecelendiriliyor.

Şirketten verilen bilgiye göre, TFF önümüzdeki aylarda Nike Halı Saha Ligi'nin yaygınlaşmasına paralel olarak Türkiye çapındaki tüm halı sahaların standardizasyonu, derecelendirilmesi ve sertifikalandırılması konusunda çalışmalarını sürdürecek. Bu çalışmaların sonucunda halı sahalarda büyük oranda iyileşme sağlanacağı öngörülüyor.

Nike, Türk Milli Futbol Takımı, Nike Halı Saha Ligi ve sporcu sponsorluklarının yanı sıra, 5 yıldır Türkiye Futbol Yıldızlar Ligi sponsorluğunu da üstlenmiş bulunuyor.

AA

Hiç yorum yok: