15 Nisan 2007 Pazar

Yalan SOyleme!!!!!!!!!!!!!!

Ana babalarin bircogu, cocugun gercege sadik kalmasini cok erken bir donemde isterler.Oysa 3 yas cocugunun -inanilmayacak oykuler-uydurmasi ve taklit oyunlarinda hoslanmasi dogaldir.Cocuk zeki ve hayal gucu genis oldugu olcude bunda basarili olur.

Oyku uydurma ve taklit oyunu yalan soylemek degildir ve bunu engelliyici hicbir girisimde bulunulmamalidir.Oyku uydurmaktan ayri olarak,kasitli bicimde gercege sadik kalmanin kucuk bir cocukla dogaldir ve bu tur yalan cocugun eglenmeyi sevmenin,birine takilmaktan hoslanmasinin, dogal ovunme arzusunun,arkadaslarindan geri kalmama istegini ya da cezalandirilma korkusunun bir sonucudur.Ayrica,ana babanin uzerinde durduklari da cocuk bu bir yalana basvurmus olabilir.

Yasamin ilk 5 yilinda cocugun yalan soylemesi konusunda endise etmeye gerek yoktur.Gercege sadik kalma cocukta giderek gelisen bir olgudur.Cocugun gercege sadik kalmasi konusunda israr etmek ve cocuga yalan soyledigini kanitlama girisiminde bulunmak yanlistir.Cocuk acikca anlasilan bir yalan soyledigi zaman endiseyle karsilanmamalidir.Ancak cocuk 4 yasina geldiginde,yalan salt ovunmekten ote bir amacla soylenmisse,dus gucu urunu ya da bir saka degilse,o zaman annenin cocuga,eger dogruyu soylemezse ona ne zaman inanacagini bilmeyecegini soylemesi yeterlidir.Sert cezalar suclanmadan kacmak icin cocugun yalan soylemesine yol acar .
; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; ; YALAN SOYLEYEN COCUKLARIMIZA NASIL DAVRANMALIYIZ? ;

1. Cocugun yalan soylemesiyle etkili bir mucadele icin oncelikle yalanin ne tur oldugu bilinmelidir.

2. Kucuk cocugun (sozde) yalanlarin ahlaki bir hata gibi gorulmemelidir. Boyle bir davranis karsisinda deger yargilarini anlatmak ya da kizginlikla cezalandirmak yanlis olur. Onceden cocuga dogru soylemenin ovulmeye deger bir davranis oldugu anlatilmalidir.

3. Yetiskinler cocuga iyi birer ornek olmali ve davranislarinda, cocuklarinda gormek istemedikleri hatalara yer vermemelidirler. Patolojik yalan karsisinda hem psikolojik durum, hem de egitsel etkenler uzerinde durulmasi gerekir. Oncelikle noro-biyolojik muayene yapilmalidir. Ornegin, ic salgi bezlerinin islevleri, ����bolik duzensizlikler, ansefalik bozukluklar arastirilmalidir. Bunun yani sira, yeniden egitime basvurulmalidir..

4. Sik sik ne yaptiklari ya da ne gordukleri cocuklara anlattirilmali, cesitli bahanelerle davranislarinin nedenleri ve hatalari sorulmalidir. Artik yalan soylemedikleri saptaninca, yeniden egitimde dogruyu soylemenin gerekliligi uzerinde durulmalidir. Asiri duygusal (hiperemotive) cocugun kaygi ve cekingenlik yuzunden yalan soylemesi nedeniyle ona guven verilmeli, ofke ve kinama tepkilerinden kacinilmalidir.

5. Olusmus bir yalan karsisinda mucadele, kotunun iyisini yapmaktan baska bir sey degildir.Yalan soyleme davranisini iyilestirmek onlemekten daha zordur. Onemli olan, cocugu yalana itecek durumlara meydan vermemektir.

6. Cocuklarinin kendileriyle birlikte ya da kendi yerlerine yalan soylemelerini isteyen ailelerin sayisi, ne yazik ki, az degildir. Bunlar,davranislarinin sonuclarini kucumser, hakli nedenler gosterirler, hatta bununla eglenirler. Cogunlukla yalan boyle bir ornekten kaynaklanir.

7. Yalanin engellenme bicimi cocukta gerilim yaratabilir. Asiri kizginlik, cocugun yalanini engellemek acisindan olumsuz bir davranistir. Bu yolla yaratilan sucluluk duygusu, cocugu yalandan uzaklastiracak yerde, daha cok yaklastirir.

8. Genelde yalan bir hata gibi gorulur ve sucluluk duygusu itirafla son bulur. Cocugun itiraf etmesine yardimci olmalidir.Ancak cocugu kendisi ve cevresiyle baristirmazsa,itirafi degeri yoktur.

9. Yalan soyleyen cocuk bu mucadeleyi anlamli, onun iyiligi icin boyle davranildigini bilmelidir. Burada bir guc gosterisi degil, yardim soz konusu olmali ve ona guven vermelidir.

10. Yalan kisiligin bir eksikligi, bencillige ve kolaciliga dogru bir cikis, bireyi diger insanlardan soyutlayici bir kendini reddetmedir. Yalanla mucadele yeterli degildir, ayni zamanda durustluk, acik yureklilik, ictenlik ve sevgi icin de savasim verilmelidir. Bunlar bireye denge ve mutluluk getirirler.

11. Kisaca,yalancilik olayi cevresel iliskilerle birlikte ele alinmalidir. Once cocukta yalanciligin gelismesini kolaylastiran nedenlerin bulunmasi gerekir. Sonra da aile cevresiyle isbirligi yapilir, cocuga dogrulugun yararlari, getirecegi haz ve avantajlar elle tutulur bicimde ogretilmelidir.


;

1. Cocugun yalan soylemesiyle etkili bir mucadele icin oncelikle yalanin ne tur oldugu bilinmelidir.

2. Kucuk cocugun (sozde) yalanlarin ahlaki bir hata gibi gorulmemelidir. Boyle bir davranis karsisinda deger yargilarini anlatmak ya da kizginlikla cezalandirmak yanlis olur. Onceden cocuga dogru soylemenin ovulmeye deger bir davranis oldugu anlatilmalidir.

3. Yetiskinler cocuga iyi birer ornek olmali ve davranislarinda, cocuklarinda gormek istemedikleri hatalara yer vermemelidirler. Patolojik yalan karsisinda hem psikolojik durum, hem de egitsel etkenler uzerinde durulmasi gerekir. Oncelikle noro-biyolojik muayene yapilmalidir. Ornegin, ic salgi bezlerinin islevleri, ����bolik duzensizlikler, ansefalik bozukluklar arastirilmalidir. Bunun yani sira, yeniden egitime basvurulmalidir..

4. Sik sik ne yaptiklari ya da ne gordukleri cocuklara anlattirilmali, cesitli bahanelerle davranislarinin nedenleri ve hatalari sorulmalidir. Artik yalan soylemedikleri saptaninca, yeniden egitimde dogruyu soylemenin gerekliligi uzerinde durulmalidir. Asiri duygusal (hiperemotive) cocugun kaygi ve cekingenlik yuzunden yalan soylemesi nedeniyle ona guven verilmeli, ofke ve kinama tepkilerinden kacinilmalidir.

5. Olusmus bir yalan karsisinda mucadele, kotunun iyisini yapmaktan baska bir sey degildir.Yalan soyleme davranisini iyilestirmek onlemekten daha zordur. Onemli olan, cocugu yalana itecek durumlara meydan vermemektir.

6. Cocuklarinin kendileriyle birlikte ya da kendi yerlerine yalan soylemelerini isteyen ailelerin sayisi, ne yazik ki, az degildir. Bunlar,davranislarinin sonuclarini kucumser, hakli nedenler gosterirler, hatta bununla eglenirler. Cogunlukla yalan boyle bir ornekten kaynaklanir.

7. Yalanin engellenme bicimi cocukta gerilim yaratabilir. Asiri kizginlik, cocugun yalanini engellemek acisindan olumsuz bir davranistir. Bu yolla yaratilan sucluluk duygusu, cocugu yalandan uzaklastiracak yerde, daha cok yaklastirir.

8. Genelde yalan bir hata gibi gorulur ve sucluluk duygusu itirafla son bulur. Cocugun itiraf etmesine yardimci olmalidir.Ancak cocugu kendisi ve cevresiyle baristirmazsa,itirafi degeri yoktur.

9. Yalan soyleyen cocuk bu mucadeleyi anlamli, onun iyiligi icin boyle davranildigini bilmelidir. Burada bir guc gosterisi degil, yardim soz konusu olmali ve ona guven vermelidir.

10. Yalan kisiligin bir eksikligi, bencillige ve kolaciliga dogru bir cikis, bireyi diger insanlardan soyutlayici bir kendini reddetmedir. Yalanla mucadele yeterli degildir, ayni zamanda durustluk, acik yureklilik, ictenlik ve sevgi icin de savasim verilmelidir. Bunlar bireye denge ve mutluluk getirirler.

11. Kisaca,yalancilik olayi cevresel iliskilerle birlikte ele alinmalidir. Once cocukta yalanciligin gelismesini kolaylastiran nedenlerin bulunmasi gerekir. Sonra da aile cevresiyle isbirligi yapilir, cocuga dogrulugun yararlari, getirecegi haz ve avantajlar elle tutulur bicimde ogretilmelidir

Hiç yorum yok: