12 Nisan 2007 Perşembe

Yaygin Anksiyete Bozuklulugi

Panik atakla karistirilan bu rahatsizlik hizla degisen yasan kosullariyla iliskili olabiliyor. Genc yasta olusmasina ragmen gec fark edilebiliyor..

Yaygin anksiyete bozuklugu son yillarda tanimlanmis oldukca sik gorulen ve ozellikle kadinlarda ve genclerde ortaya cikan bir psikiyatrik hastalikdir.
Oncelikle bir kiside yaygin anksiyetenin varligini dusunmek icin asiri bir endise halinin olmasi ve bunun kontrol edilemez olmasi gerekmektedir.

Klinik belirtileri:

-En az alti ay boyunca gunlerinin cogunda belli sayida olay ve faaliyetle ilgili (is ya da okul basarisi gibi) asiri endise ( kotu birsey olacakmis hissi)
-Bu endiseyi kontrol etmede kisinin zorlanmasi
-Huzursuzluk yada ucurumun kenarinda gibi hissetme
-Kolay yorulma
-Yogunlasma zorlugu ya da zihnin bosalmasi
-Irritabilite, cabuk irkilme hali, seslere karsi asiri duyarlilik
-Kas gerginligi
-Uyku bozuklugu (uykuya dalma ya da uykuyu surdurmede gucluk veye huzursuz, verimsiz uyku)
-Carpinti ya da kalp hizinda artma
-Terleme
-Titreme yada segirmeler
-Agiz kurulugu
-Nefes almada zorluk
-Bogulma hissi
-Gogus agrisi ya da rahatsizlik
-Bulanti ya da mide, barsak yakinmalari
-Basta sersemlik hissi, bayilacakmis gibi hissetme
-Kontrolunu yitirme cildirma korkusu
-Sicak ya da soguk basmasi
-Hissizlik ve karincalanma hissi
-Huzursuzluk, yerinde durmama ve gevseyememe

Bu hastalik en fazla panik atagi ile karisabilir. Bu iki hastalik siklikla birlikte gorulebilir ve yaygin anksiyete bozuklugu panik bozuluguna donusebilir.

Bu iki hastaligin birbirinden farklari;
Panik ataginda belirtiler ataklar halindedir ve ataklar beklenmedik bir zamanda aniden ortaya cikabilir. Yaygin anksiyete bozuklugunda bu belirtiler daha yaygindir ve ozellikle huzursuzluk, yerinde duramama, seslere karsi irkilme hali, irritabilite, uykuya dalma bozuklugu, konsantrasyon bozuklugu, gevseyememe hali daha belirgindir. Hayat olaylari ile ilgili asiri endise duyarlar.

Hastaligin gidisati

Yaygin anksiyete bozuklugunun baslangici erken yasda ve sinsidir. Genellikle 20 yas civarinda ortaya cikar. Ayrica cocuklar ve ergenlerde de gorulmektedir. Sinsi baslangicli oldugunda dolayi da hastalik basladikdan yillar sonra doktora basvurulur. Bedensel belirtiler on planda oldugundan dolayi da bu hastalar once dahiliye kliniklerine basvururlar. Hastaligin tanisinin gec ve zor konulmasi, psikiyatri kliniklerine gec basvurulmasi da hastaligin kroniklesmesine ve iyilesme oranlarinin dusuk olmasina sebep olmaktadir.

Nedenleri

Hastaligin genetik, norobiyolojik nedenleri var
Bunlarin disinda psikososyal nedenler de rol oynamaktadir.

Psikososyal nedenler;
-Ebeveyn tutumu: anksiyete bozukluklarinin gelismesinde aile iliskilerindeki bozukluklar onemli rol oynamaktadir.
Anne babanin cocugun ihtiyaclarina duyarsiz kalmasi, anne babanin cocuga karsi heyecan duymamasi, onu reddetmeleri, anne baba cocuk iliskisinin ters olmasi yani cocugun anne babanin duygusal ihtiyaclari icin gorevli olmasi. Bir kiside anksiyetenin fazla olmasinda cocuklugunda aile tarfindan yetersiz bakilmasi kadar asiri koruyucu tutumun da rolu vardir.

Hayat olaylari ve travmalar;
Yaygin anksiyete bozuklugu olan kisilerde anne babanin erken olumune sik rastlanmaktadir.
Bosanma, evlilik sorunlari
Is kaybi
Okul sorunlari
Maddi sorunlar rol oynamaktadir.

Tedavi

Bircok ilac bu hastaligin tedavisinde etkilidir. Hastalik erken yaslarda basladigi icin ve kroniklesmeye meyilli oldugundan uzun sureli tedavi gerekmektedir. Ilac tedavisiyle birlikte psikoterapi ozellikle kognitif davranisci terapi tedavi basarisini artirmaktadir.

Hiç yorum yok: