12 Nisan 2007 Perşembe

Excimer lazer nedir? Riskleri var mi?

> Laser nedir? Goz hastaliklari icerisinde oldukca sik karsilasilan kirilma kusurlari tedavisinde kac yildir kullanilmaktadir?
> Laser aslinda bir isik kaynagidir. Isigi olusturan dalga boylarindan yalnizca 1 tanesi ozel sistemler yardimiyla guclendirilir, belirli bir yone yonlendirilir ve siddeti arttirilirsa laser elde edilmektedir. Excimer laser de boyle elde edilmekte olup, gozle gorulemeyen mor otesi dalga boyunda yer almaktadir. Kirilma kusuru dedigimiz, gozluk veya lens kullanmayi gerektiren goz bozukluklarini tedavi ettigimiz laser sisteminin adi da excimer laserdir.
> Excimer laser ne zamandir kullaniliyor?
Excimer laser 20 yil once kesfedilmistir. 15 yildan beri de goz hastaliklarinin tedavisinde aktif olarak kullanilmaktadir. Ozellikle 1995 yilindan beri goz cerrahlari tarafindan cok fazla uygulanmaktadir.

>Laser tedavisine Amerika ve Avrupa ulkelerinde musaade olmadigi, Turkiye’de deneme gibi yapildigi soylentileri ne kadar dogru?

> Laser tedavisi uygulanmis goz sayisi dunya capinda 15 milyona yaklasmis durumda. Amerika Birlesik Devletlerinde yilda 1 milyon goze bu tedavi uygulaniyor. Turkiye’deki rakamlari tam bilmek zordur. Ancak tedavi gormus goz sayisinin 400–500 bin civarinda oldugu tahmin ediliyor. Bu rakamlar laser tedavisinin uluslararasi planda ne kadar kabul gormus oldugunun saglam bir gostergesidir. Zaten tedavi icin kullandigimiz laser cihazlari da Amerika veya Avrupa’da yapilmaktadir.

> Laser tedavisi hangi gozlere uygulanmaktadir?

> Oncelikle sunu bilmek gerekir. Laser tedavisi cerrahi bir uygulamadir. Her cerrahi her hastaya uygulanamayacagi gibi, laserin de her hastaya yapilamayacagi bilinmelidir. Tedavi oncesinde hastanin ayrintili olcumleri yapilmali ve sonuclari tecrubeli goz cerrahi tarafindan titizlikle degerlendirilmelidir. Bu olcumlerde laser icin herhangi bir sakinca saptanmazsa, tedavinin de detaylari hastaya anlatilarak laser islemi uygulanabilir. Tedaviye engel herhangi bir supheli durum ortaya cikarsa islem mutlaka ertelenmelidir.
Gunumuzde laser tedavisi miyop, hipermetrop ve astigmatlar d�hil tum kirilma kusurlari icin uygulanabilmektedir. Eger goz yapisi uygunsa miyoplarda -10,00, hipermetroplarda +4,00 ile +6,00 ve astigmatlarda 6,00 numaraya kadar basarili sonuclar alinabilmektedir.
Laser tedavisi icin kornea dedigimiz seffaf tabakanin muntazam yapida olmasi, kalinliginin emniyetli sinirlarda olmasi, goz tansiyonunun normal olmasi, goz icerisinde iltihap olmamasi, katarakt olmamasi ve arkadaki retina dedigimiz sinir tabakasinin normal olmasi gereklidir.
Keratokonus dedigimiz kornea hastaliginda seffaf tabakada ileri derecede duzensizlik ve incelme olmaktadir. Boyle hastalarda laser tedavisi yapilmamalidir. Laser oncesinde kornea topografisi dedigimiz haritalama yonteminin dikkatli bir sekilde uygulanmasi ve tecrubeli bir cerrah tarafindan yorumlanmasi, keratokonus hastaliginin saptanmasini kolaylastiracaktir.
Laser tedavisinde hastanin yasi oldukca onemlidir. Miyop hastaligi genellikle 10–15 yaslari arasinda ortaya cikmakta ve 20–22 yaslarina kadar ilerlemektedir. Bu sebeple miyop laser tedavisi yapilacak kisilerde hastaligin duraklama devresinin beklenmesi sarttir. Miyopinin ilerledigi bir zamanda yapilan laser tedavisinden sonra hastaligin yeniden ortaya cikacagi unutulmamalidir. Hipermetrop ve karisik astigmatlar cogu defa dogustan gelen kirilma kusurlari oldugu icin ilerleme gostermeyen hastaliklardir. Bu sebeple daha erken yaslarda da laser tedavisi uygulanabilir. Bir gozun ileri derecede bozuk ve diger gozun saglam oldugu cocuklarda goz tembelligini engellemek icin 3–4 yaslarinda bile laser yapilabilmektedir.
Miyop hastalarda goz tansiyonu normal insanlara gore daha fazla gorulebilmektedir. Bu sebeple laser tedavisi oncesinde goz tansiyonu olup olmadigi ayrintili arastirilmis olmalidir. Ailesinde goz tansiyonu olup, olcumlerde kendisinde goz tansiyon suphesi saptanan hastalarda da laser tedavisi yapilmamalidir.
Seker hastaligi olanlarda excimer laser tedavisi yapilmamalidir. Bu hastalarda ileriki yillarda seker hastaligina bagli olarak goz arkasinda kanama, katarakt veya goz tansiyonu gelisebilmektedir. Excimer laser bu hastaliklari dogrudan etkilemese de tedavilerinde bazi zorluklar cikartabilmektedir. Bu sebeple tercih edilmemesi gereken bir tedavidir.
Katarakt baslangici olan hastalarda da excimer laser uygulanmamalidir. Cunku katarakt ameliyatinda goz mercegi alinirken ayni seansta goz icerisine yerlestirdigimiz yeni goz mercegi gozluk kusurunu da duzeltmektedir. Boylece hastaya ikinci bir ameliyat uygulama ihtiyaci ortadan kalkmaktadir.

Miyopla iliskili olarak goz arkasinda delik veya yirtik bulunan hastalarda, excimer laser tedavisinden once argon laser dedigimiz kaynak yapan laserin uygulanmasi gereklidir. Bu laserden ancak 1–2 ay sonra gozlugu ortadan kaldiracak laser uygulanabilir.
> Laser tedavileri her hastaya ayni sekilde mi uygulanmaktadir? Cesitleri nelerdir?
> 15 yil once laser tedavisi ilk basladigi zamanlarda PRK dedigimiz sadece 1 yontemle her hastaya ayni sekilde uygulanmaktaydi. PRK tedavisinde seffaf tabakanin uzerindeki epitelyum dedigimiz zar kazinmakta ve altindaki tabakaya laser dogrudan uygulanmaktaydi. Ancak tedaviden sonra hastanin gozu 3–4 gun kapatilmakta ve siddetli agri gorulebilmekteydi. Goruntunun netlesmesi 1–2 ayi buluyordu. Ayrica yuksek numaralara uygulandigi zaman, derecede geriye donme ve seffaf tabakada bulaniklik gelisebiliyordu.
PRK’dan 3–4 yil sonra, gunumuzde de oldukca yaygin kullandigimiz LASIK tedavisi ortaya cikti. Oldukca kisa suren bu tedavide otomatik calisan bicakli bir sistem seffaf tabakadan cok ince bir kapak kaldirmakta ve laser tedavisi kapagin altinda kalan bolgeye uygulanmaktadir. Tedavi bitince kapak yerine yapistirilmaktadir. Laserden sonra siddetli bir agri olmayip, yalnizca 3–4 saat batma ve sulanma gorulmektedir. Gorme hemen netlesmeye baslamakta ve 1–2 gunde tamamen iyilesmektedir. 10 numaraya kadar miyoplarda bile cok basarili sonuclar vermektedir. Seffaf tabakanin dogustan cok ince oldugu veya goz arkasinin ileri derecede zayiflamis oldugu hastalarda LASIK tedavisi uygulanmamaktadir.
2000 yilindan sonra laser programlarinda da ciddi gelismeler olmustur. Ilk laser cihazlarinda tedavi capinin kucuk olmasina bagli olarak alaca karanlikta isik sacilmalari ciddi problem olusturuyordu. Bircok hasta ozellikle gece araba kullanirken sikinti cekiyordu. 1996-2000 yilari arasinda kullanilan excimer laser cihazlarinda bu problem kismen cozuldu. 2000 yilindan sonra gelistirilen ‘’wavefront sistemi’’ ise bu alanda buyuk bir cigir acmistir. Wavefront cihazi goz icerisindeki isik sacilmalarini gelismis bir yontemle olcmekte ve laser tedavisini buna gore ayarlamaktadir. Boylece her hastaya ayni sekilde uygulanan standart laser tedavisi yerine her goze ozel ayarlanan bir tedavi uygulanmaya baslanmistir. Wavefront sistemi gece gorus problemlerini neredeyse tamamen ortadan kaldirmistir.
Son 3 yilda epi-LASIK ve Intralase adlari altinda 2 laser yontemi daha gelismistir:
Epi-Lasik sistemi, 15 yil once kullanilmis olan PRK, yani yuzey tabakasinin kazinmasiyla yapilan isleminin gelismis seklidir. Burada, ozel bir otomatik sistemle seffaf tabakanin uzerinde yer alan epitelyum zari kaldirilmakta ve excimer laser tedavisi uygulandiktan sonra zar tekrar yayilmaktadir. Herhangi bir kesme islemi yapilmadigi icin oldukca basit bir uygulamadir. Kisa surmektedir. Islemden sonra asiri bir agri olmamaktadir. 3–4 gun icerisinde gorme iyilesmeye baslamakta ve 1–2 haftada netlige kavusmaktadir. Seffaf tabaka butunlugunu korudugu icin ileriki yillarda da problem gelismemektedir. Seffaf tabakanin ince oldugu hastalarda epi-Lasik ozellikle tercih edilmelidir. Yine goze darbe gelme riskinin yuksek bulundugu sporcularda, itfaiyecilerde veya askeri personelde tercih edilmesi gereken bir yontemdir.
Intralase laser sistemi, laser tedavisinde gunumuz icin varilmis olan son noktadir. Standart lasik tedavisinde otomatik bir bicakla yapilan kapak kaldirma islemi burada laserle yapilmaktadir. Boylece 2 ayri laser yardimiyla tedavi tamamlanmaktadir. Bicakli sisteme gore onemli avantajlari bulunmaktadir. Bicakli kesme isleminde karsilasilabilen nadir riskler Intralase lasik tedavisinde ortadan kalkmaktadir. Boylece tedavinin daha guvenli bir sekilde yapilabilmesi imk�ni ortaya cikmaktadir. Ayrica seffaf tabakanin asiri duz veya ince olmasi sebebiyle lasik yapilamayan hastalara da tedavi imk�ni sunmaktadir. Intralase ile kaldirilan kapagin kalinligi daha guvenilir oldugu icin seffaf tabaka dayanikliligi daha fazla olmaktadir. Intralase tedavisi her hastaya uygulanabilmekte olup, ozellikle yuksek miyop, hipermetrop ve karisik astigmati olan hastalarda mutlaka tercih edilmelidir.
> Laser tedavisinin riskleri yok mudur?
> Excimer laser tedavisi sonucta bir cerrahi tedavidir. Her cerrahi tedavinin nadir de olsa bazi riskleri mutlaka bulunmaktadir. Burada onemli olan riskin gorulebilme orani ve buyuklugudur. Gunumuzdeki gelismis laser teknolojileri sayesinde tedaviye bagli problem gelisebilme ihtimalleri oldukca azalmistir. Ozellikle Intralase tercih edildiginde emniyet daha fazla olmaktadir. Tedaviyi yapan hekimin tecrubesi, riskleri belirleyen ikinci onemli faktordur. Ileri derecede tecrubeli bir cerrahin elinde laser tedavisine bagli problem gelisebilme olasiligi yok denecek kadar az olmaktadir.

> Laser tedavisi 15 yildir kullaniliyor. Ileriki yillarda tedaviye bagli problem cikabilir mi?
Tipta kullanilan butun tedavilerde uygulamadan sonraki ilk 5 yil oldukca onemlidir. Eger bir sikinti olacaksa bu surede kendisini gostermektedir. Laser tedavisi uygulanan milyonlarca hastada bu sure coktan asilmistir. Daha sonraki yillarda ortaya cikabilecek problemleri bu tedaviye baglamak mumkun degildir.

Hiç yorum yok: