17 Nisan 2007 Salı

Obezite (sismanlik)

Obezite (sismanlik)
Doc. Dr. Goksun AYVAZ
Gazi Universitesi Tip Fakultesi Endokrinoloji ve ����bolizma BD Ogretim Uyesi

Sismanlik, vucutta olmasi gerekenden fazla yag dokusu birikmesi halidir. Fazla kilolu olmaktan farkli bir kavramdir ve bugun icin estetik bir sorun olmaktan cok bir hastalik olarak kabul edilmektedir. Ornegin sporcu bir kisinin kas ve kemik kitleleri daha fazla oldugu icin ideal kilosundan fazla agirlikta olsa bile sisman sayilmamasi gerekir. Cunku yag dokusu fazla degildir. Tam tersine boyuna gore ideal kiloya sahip olan bir kiside kas ve kemik dokusu az vucut yag kitlesi fazla ise bu kisinin kilosu fazla degil ama yine de sisman sayilabilmektedir. Sismanlik tanimlamasinda kullanilan bazi olcum yontemleri mevcuttur. Bunlardan biri �Ideal Kilo�dur. Kabaca kisinin boyundan 100 cikarmakla o kisinin ideal kilosunu hesaplamak mumkundur. Ornegin 170 cm boyundaki bir kisinin kilosunun 70 olmasi gerekmektedir.
Sismanlik sinirlarini saptamakta kullanilan bir formul de �Vucut Kitle Indeksi (VKI)�dir. Agirligin metre cinsinden boyun karesine orani ile hesaplanir. Ornegin yine 170 cm boyunda ve 70 kg agirligindaki bir hastanin VKI = 70/1.72 = 24.2�dir. VKI 19-25 arasinda olan kisiler normal kilolu kisilerdir. 25-30 arasi balik eti veya toplu, 30-40 arasi sisman ve 40�in uzeri ise bazi hastaliklarin ortaya cikmasina elverisli sismalik durumu olarak ifade edilir. Bel cevresinin erkekte 102 cm, kadinda 88 cm�yi gecmesi, ya da bel cevresinin kalca cevresine oraninin erkekte 0.9, kadinda ise 0.8�den fazla olmasi yine sismanlik olarak degerlendirilmektedir. Bu son iki olcum ayni zamanda fazla oldugunu anladigimiz yag dokusunun vucudun neresine biriktigini de anlamamiza yarar. Eger yag dokusu karinda ve dolayisi ile ic organlarin cevresinde birikmisse bu durumda o sisman kiside kilo fazlaligina bagli olarak ortaya cikma ihtimali olan bazi ek hastaliklarin gorulme orani cok daha fazla artar. Ornegin bu kisilerde tansiyon yuksekligi, seker hastaligi, kalp ve beyin damarlarinda tikanma ve buna bagli olarak kalp krizi ve felc gecirme ihtimali, sisman olmayan veya sisman olup da yag dokusu karin disindaki bolgelerde (ornegin bacak, kol gibi) biriken kisilere gore cok daha fazladir.

Sismanlik gercekten bir sorun mudur?
Dunya Saglik Orgutunun 1997 yili verilerine gore dunya nufusunun % 25�inin VKI�i 30�dan fazla, yani sismandir. % 25�i ise balik eti veya topludur. % 25�lik kismi su anda sisman degil ancak genetik olarak sismanliga yatkin durumdadir. Sadece % 25�i ne su anda ne de gelecekte sisman olmayacak grubu olusturur. Goruldugu gibi dunya nufusunun % 75�i bu sorunla ya bas basadir ya da hastalik icin adaydir. Son on yil icinde dunya uzerindeki hemen butun ulkelerde sismanlikta belirgin bir artis olmustur.

Sizde Vucut Kitle Indeksi degerini ogrenmek icin hesaplayicimizi kullanabilirsiniz Vucut Kitle Indeksi Nasil Degerlendirilir?
VKI DEGERI DURUM 18.5 kg/m2�nin altinda ise zayif 18.5-24.9 kg/m2 arasinda ise normal kilolu 25-29.9 kg/m2 arasinda ise hafif sisman (fazla kilolu) 30-34.9 kg/m2 arasinda ise orta derecede sisman (I.Derece) 35-39.9 kg/m2 arasinda ise agir derecede sisman (II.Derece) 40 kg/m2 uzerinde ise cok agir derecede sisman (III.Derece)



Sismanlik Nedenleri
Sismanligin artisina neden olan etkenler arasinda yaslilik, beslenme aliskanliginin hazir yiyecek turune kaymasi ve ayakustu yenilen tost, sandvic, hamburger, piza, patates kizartmasi gibi yiyeceklerin fazla tuketilmeye baslanmasi, kadinlarda cok dogum yapma, daha az hareketli bir yasam, sanayilesmis bir toplumda yasama, evlilik, alkol tuketimindeki artis ve en onemli nedenlerden biri olarak genetik sayilabilir. Yas ilerledikce ����bolizma hizi azalacagindan kilo vermek zorlasmaktadir. Toplum olarak beslenme tarzinin ozellikleri de sismanlik icin belirleyicidir. Cok yagli yemek turleri fazlaca tuketiliyorsa, ya da ozellikle sanayilesmekte olan ulkelerde daha cok hazir ve ayakustu hizli yenilen ancak hamur ve yagdan cok zengin gidalarin tuketimi, yoresel ev yemeklerinin yerini almaya baslamissa sismanlik kapida demektir. Kadinlarda her gecirilen gebelik vucutta fazladan kilo birakabilir. Ozellikle kadin, gebelik sirasinda gereginden fazla kilo aldiysa ya da dogum sonrasinda bu fazla kilolari atmak icin gayret gostermediyse ve cok sayida dogum yaptiysa yine sismanlik adayidir. Kisinin hayatinda olusan bir degisiklik nedeniyle aktivitesi azaldiysa, ornegin bedensel olarak aktif oldugu bir isten masa basi bir ise gecis, is birakma veya emeklilik, araba kullanmaya baslamak gibi nedenlerle enerji tuketimi azalabilir. Evlilik de sismanligin ortaya cikmasi icin bir etken olabilir. Gerek erkekte gerekse kadinda, ozellikle de sismanliga egilimi olan kisilerde evlilik oncesinde kilo almamak ve formda kalmak icin gosterilen caba evlilik sonrasinda pek kalmadigi icin daha kolay kilo alinabilmektedir. Alkol kullanimi da bos enerji oldugu icin ve genellikle beraberinde kalorili yiyeceklerin de tuketilmesi nedeniyle sismanlik icin hazirlayici bir nedendir. Bunlarin yanisira sismanligin ortaya cikmasinda en onemli faktorlerden biri de genetiktir. Bazi ailelerde cocuklar da ebeveynler gibi sismanliga egilimlidir.

Bu faktorlerden bir ya da daha fazlasinin bir kiside bulunmasi ile sismanlik ortaya cikmaktadir. Ancak su da unutulmamalidir ki bir kisi ancak ve ancak harcadigindan daha fazla gida veya kalori alirsa ya da tersinden soylersek aldigi gida veya kaloriden daha az harcarsa sismanlar. Ayrica yapisi nedeniyle sismanliga yol acan bazi hastaliklarin oldugunu ve bir neden yokken sonradan ortaya cikan sismanlik hallerinde oncelikle bir doktora gidip, sismanliga bir hastaligin mi neden oldugunu anlamak gerekmektedir.

Ne gibi hastaliklara neden olmaktadir?
Sismanlik, onlem alinmamasi ve uzun sure devam etmesi halinde vucutta bircok sistemi olumsuz etkilemektedir. En cok etkilenen sistemler kalp-damar, hormon, solunum, sindirim, genital ve idrar, kas-iskelet, deri ve psikolojik sistemlerdir. Goruldugu gibi etkilemedigi yer yok gibidir.

Kalp-damar sisteminde damar sertligi, kalp damar hastaliklari ve kalp krizi, kalp yetmezligi, tansiyon yuksekligi, beyin kanamalari ve felc gelismesine yardimci olmaktadir. Yine sisman kisilerin kan kolesterol ve trigliserid denilen yaglarinin genellikle yuksek oldugu gorulur. Bu da damar sertligini arttirici bir etkiye sahiptir.

Ailesinde seker hastaligi olanlarda sismanlik olmasi, o kiside de ve daha erkenden seker hastaligi ortaya cikmasini kolaylastirir. Ailede seker hastaligi olmayanlarda ise yine gizli ya da acik seker hastaligi ortaya cikabilmektedir.

Sisman kiz cocuklarinda erken ergenlik ortaya cikabilir. Eriskin kadinlarda ise sismanlik tuylenme, adet duzeninde bozulma olusabilir. Eriskin erkeklerde de cinsel istekte azalma, iktidarsizlik ve kisirliga kadar giden bozukluklar yapar.

Sisman gebelerin bebekleri buyuk olabilir. Bebekler gerek anne karninda gerekse dogduktan sonra baska sorunlarla da karsilasabilirler.
Sindirim sisteminde yemek borusunun alt ucunda gevseme ve mide iceriginin yemek borusuna geri kacmasi sonucunda yemek borusu alt ucunda ulserler gelisebilir. Ayrica sismanligin uzun surmesi halinde mide fitigi gelisebilir. Sisman kisilerde safra kesesi taslari daha cok gorulur. Karacigerde yaglanma da sismanligin bir sonucu olarak ortaya cikabilir.

Kanser ile sismanlik arasindaki iliski hep konusulmustur. Kadinlarda rahim ve meme kanseri, erkeklerde ise prostat kanseri, sisman olmayanlara gore daha fazla gorulmektedir. Ayrica prostat buyumesi de sisman erkeklerde daha siktir.

Solunum sisteminde kapasite azalmasi ve vucuttan kirli havayi (karbondioksit) atamamak gibi bir sorun yasanmaktadir. Gerek bu nedenle ve gerekse de kilo almaya bagli olarak dilde ve diger boyun dokularinda buyume ve uykuda sirtustu yatarken dilin arkaya dogru giderek nefes borusunu tikamasina bagli olarak kiside gece iyi uyuyamama, gece yerine gunduz uyuklamalari, yaptigi ise konsantre olamama gibi yakinmalar ortaya cikar. Hem gogus cevresindeki yag dokusunun hem de karindaki yag dokusunun gogus kafesine dogru baski yapmasi ile akciger yeterince genisleyemez ve yetersiz havalanma ve akciger sahalarinda kolay enfeksiyon gelismesi olur.

Ozellikle karin derisinde gerilmeye bagli catlaklarin yanisira sivilce ve kolayca gelisebilen iltihabi cilt hastaliklari gorulebilir.
Kemik ve eklemlerde kireclenme, eklem iltihaplari, topuk dikeni, bel fitigi ve gut hastaligi, kilo arttikca ortaya cikma ihtimali artan durumlardir.
Sisman kisilerde psikososyal degisiklikler olabilmekte, sosyal yasamdan izole olmak isteyebilmektedirler. Asagilik duygusu, alkol aliskanliginda artma, fiziksel aktivitede azalma ve issizlikte artma gorulebilmektedir.

Kilo vermenin ne gibi yararlari vardir?
Yapilan calismalarda vucut kitle indeksinin 30�un uzerine ciktigi kisilerde beraberinde bulunan hastalik ve olum oranlarinda artis gorulur. Dolayisi ile kilo vererek vucut kitle indeksini bu kritik oranin altina dusurerek bu sayilan zararlar azaltilmis olur. Kilo vermekle kalp-damar sistem hastaliklarinin olusma riski azalir. Kan yaglari duser. Iyi huylu kolesterol duzeyleri artar. Kalp krizi gecirme ihtimali azalir. Yuksek olan kan basinci duser. Kaybedilen her % 1�lik kilo ile kan basinci 1 mmHg duser. Bir calismada 11 kg kayip ile kan basincinda % 20 azalma saglanmistir. Ayrica zayiflama yoluyla kisinin kullandigi tansiyon ilaclarina ihtiyaci ya azalir ya da tamamen biter.

Seker hastalarinda kan sekeri kontrolu sisman kisilerde zor yapilabilirken, kilo verme ile bu ayar cok daha kolay saglanabilir ve belki de kullanilan ilaclarin dozlarini azaltmak mumkun olabilir.

Sisman kisilerde mevcut olan kanin kolay pihtilasmasi ve dolayisi ile damari tikayabilmesi sorunu kilo verme ile azalir ya da ortadan kalkar.
Ureme ve adet duzeni ile ilgili yasanan sorunlar da kilo verme ile azalacaktir.
Safra kesesi hastaligi ortaya cikma ihtimali, kilo vererek azaltilabilir. Ayrica safra kesesi operasyonu gecirecek kisiye cerrahi islemin daha kolay uygulanmasini saglar.
Kilo verme ile kas ve iskelet sistemi uzerine binen yukun bir kismi kalkacagi icin kireclenme, eklem ilthaplari ve bel fitiklarinda duzelme veya rahatlama gorulebilir.
Karaciger yaglanmasi geriler ve mide barsak sistemine ait yakinmalar azalir.
Nefes alip verme ile ilgili yakinmalar ve uykusuzlukta azalma oldugu, akcigerde sikca gorulen enfeksiyonlarin azaldigi gozlenir. Ayni akciger cok daha fazla bir vucut kitlesine hizmet etmeye calisirken simdi cok daha az vucut kitlesine rahatca oksijen saglayabilmektedir.

Kadinlarda ozellikle karindaki asiri sismanliga bagli gulmek veya oksurup hapsirmakla idrar kacirma sorunu azalir ya da ortadan kalkar.
Kilo vermekle hem iyi bir is basarmis olmanin verdigi oz guven nedeniyle hem de gorsel olarak daha duzelme oldugundan kisi kendini psikolojik acidan daha rahat hisseder.

Tedavide diyet
Sismalik tedavisindeki en onemli basamaktir. Burada bahsedilen diyet, kisa surede cok az hatta hic yememekle, ya da bir cins besin maddesine agirlik verilerek yapilan diyetler degildir. Bu sekilde diyet yapmanin yarardan cok zarari olacak ve sonuc alinmasi da son derece zorlasacaktir. Kisa sureli diyet yapan bir kisi istedigi 3-5 kiloyu hemen verebilmektedir. Ancak cogu kilolu kisinin de yasayarak tecrube ettigi gibi, diyeti biraktigi ve normal yeme duzenine gectigi anda ayni kilolari hatta daha fazlasini geri almaktadir. Tek yonlu gida maddeleriyle, yani sadece sebze veya sadece makarna, et ile uygulanan diyetler de vucudun ihtiyaci olan bazi maddeleri kisiye saglayamamasi nedeniyle bir sure sonra bazi gida maddelerinin eksikligine bagli belirtiler ve hatta hastaliklar ortaya cikabilmektedir. Bu eger kisa sureli bir tek yonlu diyet olacaksa o zaman da daha once bahsedilen verilen kilonun aynen geri alinmasi sozkonusu olacaktir. Oyleyse kilo vermede en ideal diyet hangisidir? Bu soruya cevap vermek kolaydir ancak uygulamak sabir ister. Cunku ideal bir diyet, icerik olarak herseyi icinde bulunduran ancak miktar olarak az, kalori olarak dusuk duzenlenmis bir diyettir. Yani kisi herseyden yiyebilir ancak az miktarda ve gunluk olarak belli bir kaloriyi gecmemek sartiyla. Cani cok istediyse kisi hamurlu bir tatli da yiyebilir. Ancak buna karsilik gelecek diger gida maddelerinden o gun icin yememesi gerekmektedir. Hasta, doktoru ve diyetisyeni ile oturup bir hedef kilo tesbit eder. Bu kiloya ne kadar zamanda ulasacagini kararlastirir. Bu hedef kilo baslangicta hicbir zaman ideal kilo degildir. Genellikle baslangic kilosunun % 5-10�u civarinda olur. Bu hedefe ulasmak icin hastanin uygulayabilecegi bir diyetin kalori miktari saptanir. Fazla miktarda yemek yedigini belirten birinin bir gunde tukettigi gidalarin toplam kalorisi hesaplanir ve 600-800 kalori cikarilarak kisinin almasi gereken gunluk kalori hesaplanir. Ancak gunluk kalori cok ozel durumlarda ve hastanede yatarak yapilan diyetler haric 1000 kalorinin altina dusmemelidir. Kilosuna ve yasina gore zaten az miktarda yemek yiyen ancak aralarda abur cubur atistiranlar icin kalori miktarini pek de degistirmeye gerek olmayabilir. Bu kisilerde abur cuburu kesmenin ve aktivitesini arttirmanin yollarini arastirmak gerekir. Eger alinan miktar zaten az ve aralarda atistirma da olmuyorsa o zaman enerji harcamayla ilgili bir problem var demektir. Cunku daha once de belirtildigi gibi kilo vermek ancak alinan gidadan daha fazlasini yakmakla, ya da yakilan enerjiden daha azini almakla mumkundur. Kisi bu programa baslarken bunun ara hedeflerle adim adim ilerleyecegini ve ortalama 1,5 yil gibi uzun bir zaman surecegini bilmelidir. Ancak boylece uygulanan diyet, kiside bir yeme tarzi haline gelir ve doktor ve diyetisyenle olan takibi bittiginde hala bu yeme tarzina devam edip, verdigi kilolari geri almayabilir. Aksi takdirde belli bir sure icin uygulanan diyetten sonra bu sekildeki yemek yeme, bir aliskanlik haline gelmediyse kilolari geri almak kacinilmazdir. Ilk hedeflenen kiloya beklenen sure icinde ulasildiktan sonra oturup yeni hedef ve yeni sure saptanir ve bu is, kisi ideal kilosuna ya da kabul edilebilir kiloya gelene kadar devam ettirilir.

Egzersizin onemi
Egzersiz, kilo vermenin ikinci en onemli caresidir. Egzersizin yer almadigi bir zayiflama programi dusunulemez ve zaten basarili olma ihtimali de yoktur. Egzersiz tek basina bile orta derecede kilo verdirdigi gorulmustur. Ancak fazla kilo vermek isteyen bir kiside egzersiz tek basina arzu edilen kiloya ulasilmasinda yeterli degildir. Fakat arzu edilen kiloya ulastiktan sonra bu duzeyin korunmasinda en etkili yontemdir. Kilo verdirici egzersiz turu izotonik (aerobik) olanidir. Izometrik egzersizler ise vucutta kas gelisimini saglar, yag oranini azaltir ancak kilo verdirmede pek yarari yoktur. Duzenli egzersiz yapan kisilerde istirahat sirasinda da ����bolizma hizinin yuksek oldugu gosterilmistir. Egzersizin enerji harcatici etkisi sadece hareket sirasinda degil egzersizin sona erdirilmesinden sonra da devam etmektedir. Yine egzersizin bir diger etkisi de hareketlilik sirasinda ve sonrasindaki 15 dakika boyunca yemek yeme ihtiyaci duyulmamasini saglamasidir. Ayrica duzenli egzersiz yapinca kisinin yagli yemek yeme ihtiyaci ya da arzusu azalmaktadir. Kilo ve yemek yeme uzerine olan bu yararli etkilerinin yanisira, egzersizin, seker hastalarinda kan sekerini dusurmek, kolesterol ve trigliserid gibi kan yaglarini azaltmak, yuksek olan kan basincini dusurmek, kanin pihtilasmasini onlemek ve kisinin psikolojik durumunu duzelterek kendine olan guvenini saglamak gibi bircok ek faydalari da mevcuttur. Sisman bir kisinin kilo vermek icin uygulayacagi egzersizin turu izotonik (aerobik) yani agarlik kaldirmayi gerektirmeyen, bircok kas grubunu calistiran, yuruyus, bisiklete binme, yuzme gibi aktiviteler olmalidir. Egzersiz suresi azdan baslanmalidir. Sonucta ulasilmasi gereken ideal egzersiz suresi haftada 2-3 gun 45-60 dakika veya haftada 4-5 kez 20-30 dakikadir. Bu egzersizi yaparken zarar gormemek icin yasa gore bazi sinirlari asmamak gerekmektedir. Normal kilolu bireylerde egzersiz sirasinda ulasilmasi gereken maksimum kalp hizinin (220-yas) olmasi gerekmektedir. Sismanlarda ise bu hiz 200- (yas X 0,5) formulu ile hesaplanir. Ortalama olarak yukarida bahsedilen surede ve yas icin maksimum olarak hesaplanan kalp hizinin % 60-70�ine ulastiran bir egzersiz idealdir. Tabii egzersiz programina baslamadan once ozellikle kalp ve diger vucut sistemlerinde buna engel bir hal olup olmadiginin da bir hekim tarafindan incelenmesi onem arzetmektedir.

Davranis degisiklikleri
Kilo almada onemli rol oynayan ve zayiflarken de yapilmasi ya da yapilmamasi onem kazanan bazi davranislardan bahsetmek gerekecektir. Bu davranislarin kontrol altina alinmasini saglayacak gruplar halindeki tedavi yontemlerinin yanisira, kisinin kendi kendine dikkat edecegi bazi konular da mevcuttur. Ozellikle yemek yemeyi uyaracak uyaranlardan uzak durmak (gida satan dukkanlarin vitrinlerini seyretmemek gibi), alinacak gida miktarinin kontrolunu kaybetmemize yol acacak ortamlarda yemek yememek (televizyon karsisinda yemek yememek gibi), daha kucuk porsiyonlar alip gerekirse tekrar almak, kucuk tabak kullanmak bunlardan bazilaridir. Kisinin bu cabalarina aile bireylerinin, arkadas ve is cevresinin de destek vermesi, hastanin isini kolaylastiracak onemli bir faktordur.

Ilac tedavisi kimlere ve nasil uygulanir?
Bugune kadar pekcok ilac, sismanligin tedavisinde kullanilmistir. Ancak sismanlik uzun sureli, tedavi edilmezse omur boyu surecek bir hastalik olduguna gore, tipki yuksek tansiyon veya seker hastaligi gibi sismanligin da tedavisinin omur boyu surmesi gerekebilir. O zaman ilac kullanilmasi halinde kullanilacak ilacin da ideal olarak yan etkilerinin az olmasi ya da hic olmamasi, cok etkili olmasi, ucuz olmasi gerekmektedir. Sismanlik tedavisinde henuz boyle bir ilac bulunmamistir. Durum boyle olunca ilac tedavisi ancak gercekten gereken kisilere ve belirli surelerle uygulanmalidir. Kilo verilmemesi halinde ortaya cikacak olan problemlerin kullanilacak ilacin yan etkilerinden daha onemli oldugu kisilerde ilac kullanimi diger tedavi sekillerine eklenmelidir. Onemli olan bir diger konu da ilacin mutlaka diyet ve egzersize ilaveten yardimci bir tedavi yontemi oldugunu bilmektir. Diyet ve egzersiz yapmadan ilac kullanmanin kilo vermeye bir yararinin olmadigi bilinmektedir. Bu nedenle ilac kullanimi ancak diyet ve egzersizi uygulamis ve kilo vermesi durmus olanlarda tekrar kilo vermek icin kullanilabilir. Ayrica kisa surede cok fazla kilo vermesi gereken cok sisman kisilerde(VKI�i 40�in uzerinde olan), sismanliginin yanisira bazi ek hastaliklari olan (seker hastaligi, yuksek tansiyon, kalp hastaligi ve gecirilmis kalp hastaligi, akciger hastaligi gibi) kisilerde de ilac tedavisi diger yontemlere ek olarak hemen kullanilmaya baslanabilir. Bir kisinin VKI�i 30�un uzerinde ise ya da VKI�i 27�nin uzerindeyse ancak sismanligin beraberinde fazla kilodan olumsuz etkilenecek ek bir veya birkac hastalik ta bulunuyorsa ancak o zaman sismanlik icin ilac kullanilir. Halen ulkemizde bu amacla kullanilan iki grup ilac vardir. Bunlardan ilki gidalarla alinan yagin % 30�unun emilmeden barsaktan atilmasini saglayan orlistat maddesi iceren ilactir. Yemeklerden 30-45 dakika once alinir. Ozellikle yemek iceriginde fazla yag olursa hafiften cok siddetliye kadar yagli ishal yapabilir. Gidadaki yag azaltilabilirse bu yakinma da azalabilir. Yag emilimini engelledigi icin uzun sureli kullanimda yagda eriyerek vucuda alinan A,D,E,K gibi bazi vitaminlerin eksikligine yol acabilir. Sonucta da buna bagli belirtiler ortaya cikabilir. Bu nedenle beraberinde belli dozlarda vitamin takviyesi gerekebilir. Ikinci grup ilac ise beyin ve sinirler yoluyla etki eden ve daha cok istah kesen, yagli gida ihtiyacini azaltan, yemek aralarindaki atistirmalari engelleyen ve ����bolizmayi hizlandirip enerji harcanmasini arttiran sibutramindir. Bu ilacin da bazen kan basincini arttirici, kalp hizini arttirici ve depresyon gibi bazi psikolojik bozukluklar turunde yan etkileri olabilmektedir. Gunde bir kez kullanilir.

Sismanlikta cerrahi tedavinin yeri nedir?
Yasi 16-65 arasinda olan, VKI�i 40�in uzerinde olan veya 35�in uzerinde olup ek hastaligi bulunan, operasyonu kabul eden, operasyon riski kabul edilebilir derecede olan, alkolik olmayan ve yapilacak operasyona uyum gosterebilecek yapida olanlara diger yontemlerel kilo verdirilemediyse operasyon tedavisi dusunulebilir. Bu amaca yonelik olarak midenin bir kismini dikerek devre disi birakmak, mide girisine halka takarak mideye gida girisini zorlastirmak ve miktari azaltmak, mideden ince barsaga baglanti yaparak gidalarin emilmedem barsaga atilmasini saglamak gibi yontemler ihtiyac duyulan hastalara uygulanabilmektedir. Bu islemlerin uygulanacagi hastalarin secimi ozel bir titizlik gerektirmektedir. Ayrica cilt alti yag dokusunun degisik yontemlerle alinmasi seklinde bir cerrahi tedavi de uygulanmaktadir.

Hiç yorum yok: