26 Nisan 2007 Perşembe

Osteoporoz erkekleri de etkiliyor

Halk arasinda “kemik erimesi” olarak bilinen ve daha cok kadinlari etkiledigine inanilan osteoporoz erkeklerde de onemli saglik sorunlarina yol aciyor

ANKARA - Osteoporoz hastaligiyla ilgili son gelismeler ve tedavi yontemleri Ankara’da duzenlenen “21. Yuzyilda Osteoporoz Sempozyumu”nda ele alindi. Sempozyum Baskani ve Hacettepe Universitesi Tip Fakultesi Fiziksel Tip ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dali Ogretim Uyesi Prof. Dr. Yesim Gokce Kutsal, osteoporozun, dunya genelinde yilda 1.5 milyon kirigin etkeni olan ciddi bir toplum sagligi sorunu oldugunu soyledi

Osteoporozun onceleri daha cok kadinlari etkilediginin dusunuldugunu anlatan Kutsal, ancak yapilan arastirmalarin bu hastaligin erkekleri de yakindan etkileyen bir saglik sorunu oldugunu ortaya cikardigini bildirdi.

Kutsal, Turkiye Osteoporoz Dernegi tarafindan 18-89 yaslari arasindaki 10 bin 489 kisi uzerinde yapilan kemik tarama ve sagligi arastirmasina gore, 45-65 yaslari arasindaki erkeklerde sigaraya ve hareketsiz yasam tarzina bagli olarak bu hastaligin ortaya ciktigini belirtti.

Erkeklerde osteoporozun genelde kullanilan ilaclara ya da bazi hastaliklara bagli olarak ortaya ciktigini ifade eden Kutsal, “Ancak, arastirmamiza gore ozellikle emeklilik sonrasina denk gelen bu donemde erkekler kahvehanelere kapanip hareketsiz bir yasam surmeye basliyor. Bunun uzerine bir de sigara kullanimi eklenince osteporoza yakalanmalari kacinilmaz oluyor. Bu yas grubundaki her 6-7 erkekten birinde osteoporoz goruluyor” diye konustu.

Gazi Universitesi Tip Fakultesi Fiziksel Tip ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dali Ogretim Uyesi Prof. Dr. Fatma Atalay da, Turkiye’de yasam suresinin artmasina paralel olarak bu hastaligin gorulme sikliginin da arttigina isaret etti.

Hastalarin yasam kalitelerinin bozulmasi ve olusan kiriklar nedeniyle onemli bir halk sagligi sorunu olan osteoporozun tedavisinin de ekonomiye buyuk bir yuk getirdigini ifade eden Atalay, sunlari soyledi:
“Bu nedenle hastaliktan korunmak cok onemli. Ilk adim toplumun kemik kutlesini doruk noktaya cikartmak olmalidir. Bunun icin dogum ve bebeklikten baslayarak dogru beslenme aliskanliklari gelistirilmelidir. Anne sutuyle beslenme, kucuk yaslardan itibaren D vitamini ve yeterli kalsiyum alinmasi, gunes isinlarindan yeterince yararlanma son derece onemli. Bunlarin hepsi bir arada olursa doruk kemik kutlesine ulasilabilir. Hukumet politikalari bu noktada devreye sokulmali. Gerekli onlemler alinirsa ilerde ulkemizde hastaligin gorulme sikligi azalabilir.”

Ankara Universitesi Tip Fakultesi Fiziksal Tip ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dali Ogretim Uyesi Prof. Dr. Gulay Dincer de, osteoporoz konusunda halkin bilinclendirmesinin onemine isaret ederek, “Sessiz seyrettigi ve diger travmatik kiriklar gibi olmadigi icin, bu hastalar omurga kiriklarinin farkina varmaz. Daha cok omuz ve sirt agrisi olarak algilanir ve yanlis tedavi uygulanabilir. Bu nedenle hem hekimlerin hem de hastalarin tani acisindan daha fazla bilinclendirilmesi gerekir” diye konustu.

Hayat boyu kalsiyum yonunden zengin besinlerle, sut ve sut urunlerinin tuketilmesi gerektigini ifade eden Dincer, “Bu kadar gunesli bir ulkede yeterince D vitamininden yararlanamiyoruz” dedi.

Cenevre Universitesi Hastanesi Ic Hastaliklari Profesoru ve Uluslararasi Osteoporoz Vakfi Temsilcisi Rene Rizzoli ise, hastalikla mucadelenin 3 ayaginin, hasta ve hekimlerin bilinclendirilmesi ve yetkili mercilerin hastaligin halk sagligi uzerinde tehdit oldugunun farkina varmasi oldugunu soyledi.

50 yas uzerindeki 2 kadindan ve 5 erkekten birinde bu hastaligin goruldugune dikkati ceken Rizzoli, dunyadaki son tedavi yontemleriyle ilgili de bilgi verdi.

YASAM SURESININ UZAMASI
Kemik yikimini onleyen ilaclarin en cok kullanilanlar oldugunu belirten Rizzoli, bunlarin yaninda yeni kemik olusumu ve formasyonu icin de ilaclar bulundugunu bildirdi.

Prof. Dr. Georges Boivin de, yapi, sekil ve minerallesme derecesi gibi kemik kalitesini belirleyen unsurlarin dogustan geldigini, mikro hasar ve kiriklarin sayisinin artmasinin, kemikte kirilmalara yol acabildigini bildirdi.

Almanya’daki Der Furstenhof Kliniginin Baskani ve Uluslararasi Osteoporoz Vakfi Temsilcisi Prof. Dr. Helmut Minne ise, osteoporozun gorulmesinde yasam suresinin uzamasinin onemli oldugunu ifade ederek, “24 saat saglikli yasasaniz bile yaslandikca hastaliklara meyil artar. Bu nedenle osteoporuzu onlemek derken, geciktirmek soz konusu olabilir. Bunun icin de kiriklarin azaltilmasi yonunde bilgilendirme cok onemli” diye konustu.

KALCA KIRIKLARI OLUME NEDEN OLABILIYOR
Yapilan arastirmaya gore, ileri yaslardaki kalca kiriklari, yuzde 20 oraninda kirigi takip eden ilk bir yil icinde olume neden olurken, sag kalan hastalarin yuzde 80’i gunluk yasam aktivitelerinde bagimli hale geliyor.

Turkiye Osteoporoz Derneginin kemik tarama ve sagligi arastirmasina gore, kemik yogunlugu Turk erkeklerinde 18-29, kadinlarda ise 30-39 yaslari arasinda en yuksek degere ulasiyor.

Kemik yogunlugundaki kayip erkeklerde 40-50’li yaslarda, kadinlarda ise 49 yasindan sonra basliyor.

Kemik yogunlugunu etkileyen en onemli faktorler ilerleyen yas ve dusuk vucut kitle indeksi olarak belirlendi.

Avrupa ulkelerinde yapilan osteoporoza bagli kiriklarda maliyet analizi calismasina gore ise hastane, ameliyat ve rehabilitasyon giderleri dikkate alindiginda, kalca kiriklari kisi basina 8 bin-10 bin Euro, on kol kiriklari da bin-2 bin Euro gibi yuksek degerde ekonomik kayiplara neden oluyor.

Hiç yorum yok: