26 Nisan 2007 Perşembe

Erkek Neden SEKS Istemez ?!

Olmaz, olmaz demeyin, pekala da olur. Erkegin de seks yapmak istemedigi, sevismekten kactigi zamanlar var. Iste erkege yuklenmis o muthis imaji parcaliyoruz...



Kucuklukten beri "erkek adam sunu-bunu yapar" imajiyla beslenen, buyuyen sonra da sevgilimiz, kocamiz olan erkeklerin, bu andan itibaren de gercek hallerini gormeye baslariz. Evlenmeden ya da sevgili olmadan once muhtesem guclere sahip, olaganustu insanlarken, sonra aniden degisiverirler degil mi? Yeni tanistigimizda her konuda istekli olan bu adam gider, yerine isteksiz, yorgun, huzur arayan (!) biri geliverir. Neden mi?

Yoksa bu adam... Ornegin; "Insanlar yeni tanistiklari zaman konusacak fazla ortak konulari olmadigindan, en pratik cozum vucut diliyle konusmaktir, bu yuzden ne yapariz, boyle anlasiriz" gibi... Bu bizim "eksilen" durumda rahatlamak icin buldugumuz cozumlemelerden biridir. Bu fikir uretiminin hemen arkasindan gelen ise "Yoksa bu adam iktidarsiz mi?" olur ve yavas yavas bu iki dusuncenin arasini doldurmak bizim en gelisecek hobilerimizden biri haline gelir.

"Ne olacak bu adamin hali!" Simdi onlarin "istemiyorum"u soyleyis bicimlerinden bir sonuca varmaya calisalim. Bakalim... en yumusak ne derler; "Canim, sana siki siki sarilip uyumak istiyorum". Hadi canim, sarilacakmis da uyuyacakmis, her gece sariliyor, uyuyor zaten... Numara bunlar, acik acik "Sevismek istemiyorum" dese ya, ama olur mu hic... Bu dil numarasini farkettigimizi yuzune vurursak cevap hazir, "Neden kafanda her seyi bir noktaya odakliyorsun?" Odaklamayip da ne yapalim, elbette "Ne olacak bu adamin hali?" diye dusunmeden edemiyoruz, seviyoruz cunku onu. Simdiii, bu sevgimizle incelemeye devam ediyoruz...

"Beni aldatiyor mu acaba?" Guzel bir gun gecirmissiniz, bu guzel gunun bir de guzel gecesi olsun diye dusunmek en dogal hakkiniz, ama adam ne diyor; "Canim, huzurlu bir gece gecirmek istiyorum". Boyle cumlelerin basinda "canim", (her zaman) haksiz ve duygu somurusu yollarinda oldugunun belirtisi olarak yerini alir. O zaman antenlerin acik tutulmasi gerekiyor demektir, uyari lambasi yaniyor cunku... Butun paranoyalarimiz en uclarda canlanir ve ilk agzimizdan cikan "beni aldatiyor musun sen?" olur. "Sacmalama" gibi bir yanit aliriz boyle sorulardan sonra ve dogrudan haksiz, anlayissiz duruma geciveririz.

Hep yorgun, hep yorgun... Ya da cok calisiyordur bu adam ve bir o kadar da yorgundur. "Soyle isleri biraz yoluna girse, bak ne guzel gunler gecireceksiniz", yaaa... Hep o guzel gunler beklenir, beklenir, beklenir... "Bir doktora gitsen mi diyorum?" "Ne kadar da anlayissizsin, neden yorgun oldugumu anlamak istemiyorsun. Senin gibi rahat iste calismiyorum ki ben (ya da butun gun evde oturmuyorum ki), her gun ne sorunlarla bogusuyorum. Bir evin gecimini saglamak kolay mi saniyorsun?"... Car, car, car, kusur bulduk ya... Yok daha neler...

"Dikkat tuzak var!!!" Baskasina bakamazsin, baskasiyla yatamazsin, onu yapamazsin, bunu yapamazsin, yok sonrasi ne bunun... "Doktor, doktor! Bunu ancak doktor iyi eder, kendi de farkinda degil hasta oldugunun. Birinden mikrop mu kapti acaba? Benim gibi birini aldatiyorsa, mikrop kapsin da, olsun". Yok canim, o kadar da degil tabi... Canlari istemedigi zaman uygulamaya koyduklari bir yollari daha var onlarin: Kavga cikartirlar. Hakli ya da haksiz olmalari farketmez cunku, nasilsa siniriniz bozulacak ve siz de istemeyeceksiniz. Kisa bir sure bekleyip, daha siz kavganin sikintisini atamamisken "numaradan" istiyormus gibi yaparlar. Nedeni acik canim, bu defa "hayir" diyen siz oldugunuz icin, ileriki bir zamanda koz olarak kalacak ellerindeki. Aman dikkat tuzak var!!! Ya alkol yuzunden hayir diyenlere ne demeli? Onlarin durumu ciddi iste... Asiri alkolun vucutlarindaki etkisiyle bir sure sonra istemez ya da isteseler de gerceklestiremez hale geliyorlar.

Aglayamazlar, gulemezler... Her zaman kadinlarin utangac oldugu, bastirilmis duygulari bahis konusuyken, aslinda kurulan bir duzen. Kadinlara oldugu gibi erkeklere de dayatilan seyler var. Iste simdi butun o erkeklik imajinin icini bosaltiyoruz: Bir bilseniz ne zor durumdalar, o guclu goruntuyu her gun uzerlerinde tasimak kolay mi? Aglayamazlar, gulemezler... Onlar yalnizca ciddi ve sinirlidirler. Calisirlar, eve para getirirler (!)... Sonra hal mi kalir bu insanlarda. Butun bunlar toplumun bize yukledigi roller. Aslinda duygusal ya da fiziksel ihtiyaclarimizin birbirinden bir farki da yok. Yani bu kadar sozun arkasi "biz neden istemiyorsak, onlar da ondan istemiyorlar." Belki bazen onlara da gorev gibi geliyordur, belki onlar da paranoya yasiyorlardir. "Evine iyi bakacaksin, aileni refah icin de yasatacaksin, erkekligin namina leke surdurmeyeceksin!" olamaz mi yani?

Hiç yorum yok: