5 Nisan 2007 Perşembe

Panik atak ve bilinmeyenler yogun korku

Panik atak ve bilinmeyenler yogun korku - editor: draligus

Panik atak, basli basina bir hastalik degil, bir hastalik belirtisi sayiliyor. Bu ataklar sadece bir kez ortabildigi gibi, birkac aydan daha uzun surecek sekilde de yasanabilir. Insan hayatini olumsuz yonde etkileyen panik atak, psikoterapi ve ilac tedavisiyle giderilebiliyor. Panik atak, diger bircok hastalikta oldugu gibi, ciddiye alip hemen uzmana basvurmayi gerektiriyor. Aksi halde durum, kisiyi depresyona sokacak kadar ciddi boyutlara varabiliyor. Tabii sosyal hayatin bozulmasi da bunun ardindan geliyor.



Panik atak nasil anlasilir?
Yogun korku ve rahatsizlik hissinin yani sira, panik atakta su belirtilerin en az dordu yasanabilir:


- Nefes darligi
- Olum korkusu
- Carpinti, kalp nabzin hissedilmesi
- Aniden ortaya cikan sikinti
- Bas donmesi
- Bayilacakmis gibi olma
- Goguste daralma
- Cildirma korkusu
- Kontrolun kaybedilecegi korkusu
- Karin bolgesinde gerginlik ya da bulanti
- Tehlikeli bir hastaligi oldugu hissine kapilma
- Ellerde, ayaklarda terleme, uyusma, karincalanma
- Usume ya da ates basmasi


Panik atak neden kaynaklanir?
Panik ataga yol acan faktorler arasinda:
- Stres,
- cok miktarda kafeinli iceceklerin tuketilmesi,
- panik bozukluk hastaligi,
- depresyon
- ve tiroit veya paratiroit bezi hastaliklari birincil etken olarak;
- sara (epilepsi) hastaligi,
- takintili kisilik,
- dogumdan sonra tiroit hormonunda bozulma
- ve adet oncesi sendromu da ikincil faktorler olarak siralanabilir.

Stres
Stres, panik ataga yol acan etkenler arasinda birinci sirada yer aliyor. Bir yakinin olumu, asiri stres, incinme, tecavuz gibi yasami kotu yonde etkileyen ozellikler, panik atagin olusmasina yol acabiliyor. Ornegin, bir sinavda surenin yetersiz kalacagi dusuncesi kiside panik atagi gelistirebiliyor.


Cok miktarda kafeinli iceceklerin tuketilmesi
Kafein, beyine dogrudan ulasiyor. Bu nedenle kisinin uyanik kalmasini sagliyor ve ayni zamanda vucuttaki seretonin duzeyini bozuyor ve merkezi sinir sistemindeki norotransmetter maddelerinde duzensizlik yaratiyor. Bu durum da panik ataga yol aciyor. Bundan dolayi, ozellikle asiri miktarda kahve, kola gibi icecekler tuketen kisilerin, bunlari azaltmalari gerekiyor. Bazi panik atak sikayeti olan hastalar, sadece kafeinli icecekleri azaltiklarinda bile bu rahatsizliklarindan kurtulabiliyor.


Panik bozukluk hastaligi
Panik atakta siklikla rastlanan bu hastalik, tek basina veya ozellikle topluma acik yerlerde korku ve endise halinde ortaya cikiyor. Panik bozuklugu hastaligi, genetik kaynakli olabilme ozelligi tasir. Ozellikle 20�yle 30 yas arasindaki insanlari etkileyen bu hastalik, tedavi edilmedigi taktirde kroniklesip depresyona yol acabiliyor. Panik bozuklugu hastaliginda uyusturucu ve alkol tuketimi fazla olur. Bu hastaligin uzun sure devam etmesi durumunda, somatizasyon diye tanimlanan hastalik korkusu ve supheciligi baslayabiliyor. Genc yastaki hastalar, atak gecirirken kendini kesme egilimine girebiliyorlar. Bu sirada vucutta salgilanan beta endorfin maddesi, hastanin agriya daha rahat cevap verebilmesini sagliyor.


Depresyon
Ozellikle tekrarlayan depresyon krizleri veya manik depresif hali, panik atak esliginde gelisebiliyor. Tedavinin yanit verebilmesi icin, rahatsizlik kaynaginin depresyondan mi, yoksa panik ataktan mi kaynaklandiginin belirlenmesi gerekiyor. Agir depresyonda panik atak da yasanirsa, hastanin intihar etmeye egilim gostermesi artiyor. Bu nedenle, depresyon ve panik atak beraber tedavi gerektiriyor.


Tiroit bezi hastaliklari
Tiroit bezi hastaliklarindan dolayi meydana gelen kalsiyum ve fosfor elektrolitlerinin duzensizligi, panik ataga neden olabiliyor. Tiroit bezi hastaliklarinda asil tedaviyi endokrilonoji uzmani yapiyor. Gerekli durumda psikiyatrist de devreye giriyor.


Nasil Bir Tedavi Gerekiyor?
Panik atakta, oncelikle ataklara yol acan nedenler bulunuyor. Ardindan buna gore bir tedavi uygulaniyor. Bu hastalik biyolojik ve psikososyal faktorler sonucu ortaya ciktigindan, ilac tedavisiyle birlikte psikoterapi uygulaniyor. Beyindeki noradrenalin ve seratoninini dengelemek icin ilac tedavisine basvuruluyor. Davranis psikoterapisiyle de, hastanin ataklar sirasinda kontrolu saglayabilmesi amaclaniyor. Arastirmalara gore, iki tedavide birlikte uygulandiginda, hastalarda ataklarin tekrarlama riski daha dusuk oluyor. Tabii panik ataga yol acan etkenlerin de ortadan kaldirilmasi gerekiyor. 8 � 12 aylik tedaviler sonrasinda, hastada panik bozuklugunun tekrarlama riski azaliyor.




Hiç yorum yok: