
Ertungealp, ozellikle sigara kullanimi, kilo alma, yanlis beslenme, hareketsiz yasam gibi faktorlerin kalbi olumsuz yonde etkiledigini vurgularken, bunlara ek olarak kadinlarda hormonal dengenin degisiklige ugramasinin da menopoz sonrasi donem de kalp hastaliklari icin risk olusturdugunu belirtti. Ertungealp, ''Menopoz sonrasi donemde kalp krizi riskinin artmasinin en onemli nedeni, genc yaslarda kadinlarda varolan ostrojen hormonunun kalbi korumasina karsin, ileri yaslarda bu hormonun azalmasi ile birlikte bu koruyuculuk ozelliginin ortadan kalkmasidir'' dedi.
Menopozda yasam kalitesini arttirmanin tek yolunun uygun tedavi ile eksilen hormonlari tamamlayan ''hormon replasman tedavisi'' oldugunu dile getiren Prof. Dr. Ertungealp, sunlari kaydetti:
''Menopoza girer girmez baslanan hormon tedavisi menopoz sikayetlerini gecirdigi gibi ek bir fayda olarak kalp kirizi riskini de onlemektedir. Hormon tedavisi kalp krizinden korunmak icin kullanilan bir tedavi yontemi degildir. Hormon tedavisi alan kadinlarda ek bir fayda olarak kalp krizi riski azalmaktadir. Hormon korkusu ile bu tedaviden uzak durmanin yasam kalitesini olumsuz etkiledigi ve kadinlarda ileriki yaslarda yerine konulamayacak cok buyuk kayiplara neden oldugu unutulmamalidir.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder