7 Ocak 2008 Pazartesi

‘Alzheimer’ý geciktirmek mümkün

MERSİN - İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Davranış Nörolojisi ve Hareket Bozuklukları Birimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haşmet Hanağası, kalp ve damar hastalıklarından korunabilmek için uygulanan bir çok yöntemin alzheimerin oluşumunu engellemeye olumlu katkı sağladığını söyledi.“Alzheimer bilgilendirme” toplantısına katılmak üzere geldiği Mersin’de konuşan Doç. Dr. Haşmet Hanağası, “halk arasında ‘bunama’ olarak bilinen ve özellikle 65 yaş üzerinde görülen alzheimer hastalığının, erken yaşlarda alınacak tedbirlerle frenlenmesinin ilerleyen yaştaki yaşam kalitesi açısından büyük önem taşıdığını belirtti.

65 yaşından sonra her bireyin risk altında olduğunu vurgulayan Hanağası, klinik olarak hastalığın, başta bellek olmak üzere tüm düşünce işlevlerini etkileyerek, hastaların geçen zaman içinde günlük yaşam aktivitelerinde giderek başkalarının yardımına bağımlı hale gelmesine neden olduğunu ifade etti.

Hanağası, “Alzheimer hastalarında depresyon, halüsinasyon, hezeyan, uykusuzluk gibi nöropsikiyatrik davranışsal semptomlar sıklıkla görülür” dedi.

Alzheimer tedavilerinin giderek geliştiğini, ancak tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmayan hastalıklar arasında yer aldığını bildiren Hanağası, “Hastalar, yeme içmeden giyinmeye, konuşmadan isteklerini belirtmeye kadar bir çok yaşamsal faaliyetlerinde gerileme yaşayabiliyor. Yani hastalığın seviyesine göre yaşam kaliteleri düşüyor” diye konuştu.

Hanağası, kalp ve damar hastalıklarından korunabilmek için yapılan bir çok yöntemin bu hastalığın ilerleme hızını yavaşlattığını ifade ederek, kolesterol ve tansiyon gibi hastalıkların yanı sıra sigara gibi bazı kötü alışkanlıkların da alzheimer hastalığını tetikleyen en önemli faktörler olduğunu vurguladı.

GECİKTİRMEK MÜMKÜN
Hanağası, alzheimerden kaçışın olmadığını ancak, yapılacak bazı uygulamalarla hastalığı geciktirmenin mümkün olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bu hastalık, özellikle beyin kabuğunda bilinmeyen bir nedenden dolayı anormal protein birikiminden kaynaklanıyor. Balık, meyve sebze ve zeytinyağlı yiyeceklerden oluşan ve Akdeniz diyeti olarak bilinen beslenme tarzı hastalığı geciktirirken, kızartma ağırlıklı yağlı yiyecekler ise bu hastalığa yakalanma oranını artırıyor. Bu nedenle beslenirken iki kere düşünmek gerekli” dedi.

“EMEKLİ OLUNCA KÖŞEYE ÇEKİLMEYİN”
Özelikle Türk halkında hakim olan “Emekli oldum. Bir köşeye çekileyim” görüşünün de alzheimeri tetiklediğini ifade eden Hanağası, zihnin sürekli olarak zinde tutulması gerektiğini söyledi.

Sürekli çalışma halindeki zihnin hastalığın ilerleme hızını azalttığına işaret eden Hanağası, “Bu nedenle herkesin emekli de olsa kendisine birer hobi edinmesini öneriyoruz. Hobinin yanı sıra sürekli olarak bulmaca çözmenin de alzheimer hastalığına karşı bir yöntem olduğu biliniyor.”

Hiç yorum yok: