20 Mayıs 2007 Pazar

Türkleri kolay öldüren hastalıklar

Üç yılda tamamlanan araştırmanın çarpıcı sonucu: Türkiye'de sağlığa dikkat edilse toplam ölümlerin yüzde 86'sı önlenebilir. İşte dikkat edilmeyince ölümcül olan hastalıklar. Sağlık Bakanlığı ile Başkent Üniversitesi işbirliğiyle yurt çapında yapılan araştırmada örnekleme yoluyla 12 bin haneden 250 bin kişi tarandı; Türkiye'nin hastalık haritası çıkarıldı.

SAĞLIĞA ÖZEN HAYAT KURTARIR

Buna göre, örneğin 2000 yılında ölen 430 bin kişiden 372 bininin ölüm nedeni önlenebilir risk faktörlerden oluştu. Sağlığa dikkat edilse çoğu hayatta olacaktı.

Tansiyona dikkat

Türkiye'de ölümlerin % 21.7'si kalpten, % 15'i beyinden.

Yüksek tansiyonu olan önlem alsa yılda 109 bin kişi ölmeyecek.

Obezler ve tiryakiler kendini tutsa yılda 112 bin kişi hayatta kalacak.

Kanserde akciğer (toplam ölümlerin % 2.7'si) birinci sırada.

Akciğer kanserinde toplam tedavi maliyeti 18 bin dolara ulaşıyor.

Kaliteli yaşam kaybının nedenleri arasında depresyon 4. sırada.


Üç yıl süren araştırma sonunda, bir yıl içinde hayatını kaybeden 430 bin kişiden 372 bininin, sırf yaşam alışkanlıklarını değiştirmediği için öldüğü ortaya çıktı Türkiye'de hastalıklar ve maliyetlerine ilişkin olarak yapılan araştırma, pek çok ölümün önlenebilir riskler dikkate alınmadığı için gerçekleştiğini ortaya koydu.

Türkiye'de 2000 yılında toplam 430 bin 459 kişi öldü. Aslında bunların 372 bin 247'si ölmeyebilirdi. Çünkü ölüm nedenleri, "önlenebilir risk faktörlerinden" kaynaklanıyordu. Yani tansiyonu kontrol altında tutmamaktan, şişmanlıktan, sigaradan, az sebze-meyve tüketmekten, alkolden, egzersiz yapmamaktan ve kalitesiz sudan. Bir başka deyişle, 108 bin kişi tansiyonunu kontrol altında tutabilseydi, 57 bin kişi aşırı şişmanlıktan kurtulabilseydi, 54 bin kişi sigara içmeseydi, bugün belki de yaşıyor olacaktı. Örnekleri daha ayrıntılı olarak yandaki tabloda görebilmek mümkün. Sağlık Bakanlığı-Başkent Üniversitesi ve uluslararası kurumların biraraya gelerek yaptığı araştırma, sağlık konusunda bugüne kadar hiç ölçülmeyen verileri ortaya koydu. Üç yıl boyunca 12 bin hanede 250 bin kişi tarandı.

KAYIP YILLAR BİLE BULUNDU

Türkiye'de hastalıkların oluşturduğu yük, bölgelere göre hastalıklar ve her bir hastalığın neden olduğu toplam maliyetler hesaplandı. Sağlık Bakanlığı'nın Dünya Bankası ihale kurallarını kullanarak 6 uluslararası kurum arasından seçtiği Başkent Üniversitesi liderliğinde yapılan çalışmayla dünyada ilk kez hastalık ya da sakatlık nedeniyle "kayıp olan yıllar" ile erken ölüm nedeniyle hiç yaşanmamış yıllar biraraya getirilerek DALY adlı bir ölçek oluşturuldu. Araştırma Başkent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Seval Akgün ve Doç. Dr. Adnan Kısa liderliğinde yapıldı.

MALİYETLER ORTAYA ÇIKTI

Araştırmanın tam adı, "Ulusal Hastalık Yükü ve Maliyet Etkililik Projesi". Bu çalışmaya 'ilk' olma özelliği katan pek çok yeni ölçüm var. Birincisi ilk kez sağlıkla ilgili bir araştırmada sağlığın ekonomisi üzerinde duruldu. Aynı şekilde, DALY denen kayıp yılların geri kazanılması için gerekli maliyetler de çıkarıldı. Üçüncü olarak araştırmada risk faktörü analizleri yapılarak hangi risk faktörü önlenirse ne kadar kişinin ölümden kurtulacağı da ortaya kondu. Toplam 2 bin sayfalık araştırma, 1.6 milyon dolarlık bir ödenekle gerçekleştirildi. Biz de bu araştırmayı derlerken, her bir bölümü çarpıcı sonuçlara sahip araştırmayı olabildiğince çok parçaya ayırdık.

ERKEN MÜDAHALE

Çalışmanın Maliyet Etkililik Analizi bölümünde farklı hastalıklar ve durumlar nedeniyle kaybedilen yılların yarısının düşük maliyetli müdahalelerle önlenebileceği ortaya kondu. Araştırma, koruyucu sağlık hizmetleri ve yapılacak kampanyaların maliyeti ve bu maliyet karşılığında geri kazanılan yılları da saptadı. Buna göre çocuk hastalıklarının önlenmesine yönelik hizmetlerin, önlenen kayıp yıl başına maliyeti sadece 1.59 dolar. Sigarayı bırakma yönünde düzenlenecek sosyal bir kampanya ile de bir kayıp yıl başına 224 dolar maliyet çıkıyor. Kanserde ise kaybedilen yıl başına maliyet diğerlerine göre oldukça yüksek, 2004 dolar. Bu araştırma hem sağlık sektörü, hem sağlık politikası oluşturanlar için önemli ipuçları taşıyor. Ama herkesten çok birey olarak bizlerin, uyarı olarak kabul etmesi gereken veriler içeriyor.

Hiç yorum yok: