6 Mayıs 2007 Pazar

Sosyal fobi ile mucadele !!!

Sosyal fobisi olan kisiler hata yapma, gulunc duruma dusme ya da kendilerine yakismayacaklarini dusundukleri davranislari yapma korkusu icindedir. Sosyal fobi ile mucadeleden, faaliyetlerde arka plana itilmis olmaktan, dostca olmayan bir sekilde kendilerine davranilmasindan, aptalca gorunmekten, kontrolu kaybetmekten, panik yasamaktan, ne soyleyecegini bilememekten ve bir de bunlara eslik eden bircok fiziki belirtileri yasamaktan korkmaktadir.Bu fiziki belirtileri; ellerde terleme ve titreme, yuz kizarmasi, ses kisilmasi ve titremesi, kaslarda gerginlik, carpinti ve goguste sikisma hissi, sicak ve soguk basmalari, mide rahatsizliklari, bas agrisi olarak siralayabiliriz.

Cocuklarda sosyal fobi
Cocuklarda sosyal fobi siklikla okul fobisi, sinav korkusu veya baska cocuklar tarafindan gulunc bulunma duygusu olarak kendini gosterir. Okul fobisi olan cocuklarla yapilmis calismalarda, bu cocuklarin % 40’inda sosyal fobiye rastlanmistir. Sosyal fobi yasayan cocuklarda, performansinin degerlendirme korkusu yuksekse; sinavlari yarida kesebilir ve genelde sinav sonuclari digerlerine gore daha dusuk olabilir. Bu da digerlerine gore daha kotu okul basarisini beraberinde getirir. Okul basarisizligi genelde, ogrenmeye katki saglayici faaliyetler icinde yer alan sozel sunum, sorulara cevap verme veya sinav korkusu ile, otorite durumunda bulunan ogretmen ile olan kaygili iliskilerden kaynaklanmaktadir. Ozellikle performansinin degerlendirilme kaygisi, ogrencinin kendi davranislarina yogun olarak egilmesine, sosyal ortamda kendini ele verebilecek titreme, kizarma, terleme, ses kisilmasi gibi yonlerine yogunlasmasina yol actigindan, dikkat ve konsantrasyon bozukluklarina, bilgilerini yaziya veya ifadeye dokememesine yol acmaktadir.

Eslik eden sorunlar
Sosyal fobi problemi olan kisilerin, siklikla baskaca psikolojik problemleri de bulunmaktadir. Sosyal fobi ile devam eden en sik problemler; panik atak, fobik rahatsizliklarin farkli sekilleri (agorafobi gibi), yaygin anksiyete bozuklugu, depresif ve somatik sikayetler, alkol ve ilac kotuye kullanimi ile uyusturucu sayilabilir. Depresyon sosyal fobiye eslik eden veya bir sonucu olarak ortaya cikan, cesitli arastirmalara gore % 14 – 50 oraninda gorulen bozukluktur. Depresyon, sosyal fobinin olusturdugu mesleki ve ozel hayata iliskin memnuniyetsizlik ile sosyal engellenmelerin sonucu olarak kendini gelistirir. Relatif yuksek oranda intihar dusunceleri ve denemeleri (% 15) sosyal fobiye eslik eder.
Alkoliklerle yapilan calismalarda, sosyal fobili bireylerin 9 kat daha fazla oldugu tespit edilmistir. Yine sosyal fobili bireylerde alkol kullanimi, digerlerine gore 2,5 kat daha fazla olarak bulunmustur. Bunlarin disinda sosyal fobili bireylerde; yalniz yasama egilimi yuksek, egitim seviyeleri dusuk, ekonomik acidan baskalarina daha bagimli, istikrarsiz bir hayat cizgisi, sosyal acidan yalitilmislik, cinsel problemler normale gore yuksektir.

Sosyal fobinin nedenleri
Daha kucuk yaslarda onemsenmeyen ve ozellikle toplumumuzda terbiyeli, utangac kabul edilme egiliminde olan bu kisilerde, kliniklere ve tedaviye ergenlik doneminde daha yogun basvurulmaktadir. Ozellikle ergenlik donemi sosyal fobiklerde daha yogun ve kaygili olarak yasanmakta, ergenligin getirdigi problemlere, sosyal fobiye ozgu problemler de eklenmektedir. Farkli problemler veya bozukluklarla kliniklere yapilan basvurular sonucunda da, sosyal fobiler tespit edilebilmekte, klinik veya tedaviye gelis nedeni depresyon, agorafobi veya anksiyete bozukluklari olabilmektedir.
Sosyal fobi olusumuna iliskin farkli gorusler bulunmakla beraber, nedenlerini fizyolojik ve psikososyal olarak ikiye ayirabilmek mumkundur. Arastirmalarda, aileleri sosyal fobi ozellikleri gosteren bireylerde hastaligin gorulme orani, digerlerine gore 3 kat daha fazladir. Ayrica sinir sisteminde bulunan dopamin ve serotonin gibi noral ileticilerin seviyelerinin de normale gore farkli duzeylerde oldugu gorulmustur.

Korumaci degil gelistirici olun
Sosyal fobiyi olusturan faktorlerden psikososyal nedenler; cocugun dogumundan itibaren oncelikle icinde yasadigi aile, daha sonra da akraba ve aile cevresi ile okul ve arkadas cevresi olarak siralanabilir. Aile cocugun temel egitimini aldigi, kisilik ozelliklerinin sekillendirildigi, zihinsel yeti ve becerilerin olusturuldugu, duygusal yasantilarin ve tepkilerin gelistirildigi bir ortamdir. Aile cocuk icin; karsilikli guven ve sevgi alisverisine dayali iletisim ortami, ozguven ve ozerkligin saglanmasi, zihinsel ve duygusal gelisimine yardimci olabilecek sartlarin verildigi bir ortam olusturmalidir. Korumaci degil, gelistirici; cezalandirici degil destekleyici, bagimli degil ozguveni saglayici yaklasim benimsenmelidir. Ailenin disinda, diger cevresel kosullar da bu yapiyi destekleyecek bicimde sekillenmelidir. Boyle bir ortam cocugun psikolojik olarak saglikli yetismesine imkan verecektir. Psikolojik olarak saglikli yetisen bir birey; kendi olumlu ve olumsuz yonlerini taniyan, bir birey olarak degerli oldugunun farkina varan, yasam icin gerekli ozguveni olusturabilmis, toplumda saglikli iliskiler kurup, bunlari gelistirebilen bir kisidir. Bu kisilerde de sosyal fobi olusma riski, diger psikolojik rahatsizliklarda oldugu, gibi son derece azdir.
Tersi durumlarda, cocuklar tanidik olmadiklari ortamlarda asiri urkek, sessiz, hareketsiz, utangac bir tavir sergileyebilirler. Bazen de boyle bir durumda aglama, anne-babaya yapisircasina sarilma, onlara dokunma, yanlarindan ayrilamama, huysuzca davranislar icine girebilirler. Toplulukla oynanan oyunlara katilmaz, uzaktan bakmakla yetinir hatta bir koseye sinip, kendilerini gizleyerek olanlari izlerler. Oyunlara katilsalar bile digerlerinin sozleri dogrultusunda ve onemli roller almadan hareket eder, oyun kuruculuk yapamazlar. Oynanan oyunlarda geri planda kalirlar. Okula gitmek istemeyip, turlu yakinmalarla evde kalmak isterler. Ilerideki hayatlarinda da benzer davranis kaliplarini sergilemeye devam edeceklerdir.

Sosyal fobi ve dusunce
Sosyal fobikler normal bireylere gore, her seyi daha olumsuz degerlendirme egilimindedir.
Negatif sosyal durumlari daha cok kendi icsel degerleri ile degerlendirirken (beceriksizlik, zayiflik, vs.), pozitif durumlari daha cok dis faktorlere (sans, kader, digerlerinin olumlu tutumu, vs.) baglama egilimindedir.
Sosyal fobikler kendileri ile ilgili anormal olumsuz degerlendirmeler yapmakla kalmaz, digerlerinden de boyle negatif degerlendirmeler bekleme egilimindedir.
Bu negatif degerlendirmeler sosyal fobiklerde baskalarinin bu kisilere verdikleri tepkilerinden degil, kendi onyargi ve yanlis degerlendirmelerinden gelir.

Hatamla sev beni!
Sosyal fobikler sosyal faaliyetlerde, artmis bir fiziksel gerginlik ve digerlerinin de gorebilecegi sekilde buna uygun fiziksel belirtiler (terleme, titreme,

kizarma, vs.) gosterirler.
Sosyal fobikler kendilerinin fiziksel belirtilerinin, digerleri tarafindan abartilmis bir sekilde algilandigini dusunmektedir. Ornegin, elleri titreyen biri, bunu herkesin gordugunu ve surekli titreyen ellerine baktiklarini dusunmektedir.
Sosyal fobikler mukemmeliyetci bir anlayis sergilemekte, hata olmamasi prensibini savunmaktadirlar.

Ilac ve psikoterapi tedavisi
Sosyal fobi tedaviye oldukca iyi cevap veren ve ayrintili tanimlanmis bir rahatsizliktir. Tedavi surecinde ilac ve psikososyal tedavi yaklasimlari tek tek veya birlikte kullanilabilir.
Ilac tedavisinde en cok SSRI grubu antidepresan ilaclar tercih edilmekte olup, yan etkilerinin azligi ve uzun sureli kullanimlara musait olmalari nedeniyle avantajlidirlar. Doktor kontrolunde kullanildiginda bagimlilik yapmayan bu ilaclar, en az 6 ay kullanilmali ve tedaviye alinan cevaba gore kullanim suresi tedaviyi yuruten uzman doktor tarafindan belirlenmelidir.
Psikolojik tedavi yaklasiminda; agirlikli olarak bilissel – davranissal psikoterapiler, sosyal beceri egitimleri, gevseme egzersizleri, bireysel ve sosyal etkinlik tedavileri ile grup terapileri uygulanabilmektedir. Psikolojik tedavilerle bireyler, yanlis dusunce ve davranis kaliplarini taniyabilmekte, onyargilari ile kendilerine yonelik olumsuz tutumlarini degistirerek, daha gercekci beklenti ve davranis kaliplari olusturabilmekte, basa cikma stratejileri gelistirebilmekte, eksik olan sosyal becerileri kazanmakta ve iletisim guclerini arttirmaktadir.

Hiç yorum yok: