6 Mayıs 2007 Pazar

ONEMLI:::Hayatin Anlami ve Olum!!!





Olumun kacinilmazligi insani ve insan bilimcilerini her zaman dusundurmus ve hayatin anlami uzerinde insani arastirma yapmaya dogru yonlendirmistir. Eger tum yapitlarimiz bir gun yok olup gidecekse yasamin ne gibi kalici bir anlami olabilir ? Bu soru bireyin huzurunu kacirabilir ve yasamin anlamsiz, amacsiz olduguna dair dusunceler gelisebilir. Insanlar yasamlarinda anlam arayan yaratiklardir. Biyolojik olarak sinir sistemi, beynin kendisine gelen uyarilari otomatik olarak, belli bir sistem icinde gruplandirmasi esasina gore duzenlenmistir. Anlam ayni zamanda bir egemenlik duygusu da saglar. Belli bir oruntuden yoksun, gelisiguzel olaylarin karsisinda kendimizi caresiz ve saskin hissettigimiz icin, onlari duzene koymaya ve bunu yaparken de onlarin uzerinde bir denetim duygusu kazanmaya calisiriz. Daha da onemlisi anlam, degerlerin ve dolayisiyla davranis kurallarinin kaynagini olusturur. Bu durumda nicin sorularinin ( nicin yasiyorum ? ) yaniti, nasil sorularina ( nasil yasiyorum ? ) bir yanit getirir.
Anlam arayisi, haz arayisina benzer ve ayni sekilde dolayli olarak yonlendirilmelidir (I. Yalom ). Anlam, anlamli etkinlikler sonucunda olusur. Her insan kendi yasamina kendi etkinlikleriyle anlam katmak zorundadir. Freud yasamin anlaminin “ Uretmek ve sevmek” oldugunu soylemistir.
Bir cocuk buyutmek, ask, aile kurmak, calismak, para kazanmak, kitap yazmak, yardim kurumlarinda calismak, bilgiyi paylasmak, gelecek kusaklara paylasilabilecek birseyler birakmak. Bunlardan biri veya birkaci, bireyin hayatini anlamlandirabilecegi ogelerden biri olabilir.
Yasamimizi cift ya da gruplar icinde gecirmek icin pek cok caba sarfederiz. Ama nasil yalniz dogmussak, yalniz olmek zorunda oldugumuz da bir gercek olarak bilincimizdedir.
I.Yalom10 yili askin bir sure olume yaklasan kanser hastalariyla yaptigi calismalarda, olmenin en korkunc yaninin, onu yalniz yapmak zorunda olduklarini ogrenmistir. Bununla birlikte olum aninda bile, bir baskasinin tum varligiyla yanimizda olmasini istemek olumun yalnizligini hafifletebildigini ogrenmistir.
“ Teknende yalniz da olsan, yakinlarda inip cikan diger teknelerin isiklarini gormek her zaman avutucudur “.
Yalom’un olumu bekleyen kanser hastalariyla yaptigi calismalarin sonuclarini soyle ozetleyebiliriz :
� Bu hastalarda terkedilme korkusu ve yakinlarina yuk olacaklari kaygilari
� Olum ve olumun bilinmezliginin yarattigi korku duygusu
� Nefes alamayacaklari, siddetli aci duygusu yasayabilecekleri, fiziksel goruntulerinin bozulabilecegi, idrar ve diskinin kontrol edilemeyecegi, hastanin bilincini yitirebilecegi endiseleri
� Dini inaclara bagli olarak hastaligi isledikleri gunahlar icin bir ceza olarak kabul ederek sucluluk duygulari
� “ Bu neden benim basima geldi ? “ sorusuna karsi “ OFKE “nin, kizginligin ve agresyonun olusmasi.

Yalom olume karsi ruhsal tepkinin 4 basamaktan gectigini soylemistir.

1. INKAR
Olumle sonuclanacak bir hastaligi oldugunu ogrenen kisi de ilk olusacak tepki “INKAR“ olabilir. Hasta “ Hayir, bu dogru degil, yanlislik oldu, ben hasta degilim” seklinde inkar savunmasi ile kaygi ve depresyonla mucadele edebilir.
2. OFKE
Hasta “ Neden ben ?” sorusuna yanit arar ve yasamini sorgular. Yakinlarina ve doktorlarina OFKE duymaya baslar. Bu ofkesinden urken aile bireyleri hastadan uzaklasabilir veya ayirdiklari zamani azaltirlarsa, hasta caresizlik duygularini daha yogun hisseder.
3. DEPRESYON
Hastada kendini suclama, umitsizlik ve caresizlik duygularina bagli olarak depresyon gelisir.
4. KABULLENME
Hasta artik durumunu kabullenmis ve bir yerde sansizligina ya da kaderine boyun egmistir. Hastalara kabullenme surecinde, ABD ve Avrupa’da psikoterapi yardim ve destek gruplari yardim verir. Bu gruplarda hastalarin kendilerini ifade etmeleri saglanir ve iyilesme umidinin olumu, huzurla kabul etme umidine donmesi icin desteklenirler.
Ulkemizde henuz olumu bekleyen hastalar icin psikoterapi gruplari olusmamistir. Ama kulturumuzde hasta ve yasli insanlara verilen onem, aile baglari, hasta kisileri hastanelerde ziyaret etme, yalniz birakmama gibi insani ogeler, kismen de olsa bu insanlarin acilarini goguslemede onlara yardimci olmaktadir.

Hiç yorum yok: