5 Mayıs 2007 Cumartesi

Serviks (Rahim Agzi ) Kanseri

Serviks (Rahim Agzi ) Kanseri


Serviks kanseri ozellikle az gelismis ulkelerde en cok olume neden olan kadin kanserlerinin basinda yer almaktadir. ABD ‘de meme, kalin bagirsak, yumurtalik ve rahimici(endometrium) kanserinden sonra en cok gorulen kanserdir. Ulkemizde ise en cok gorulen kanserler arasinda 7. sirayi almaktadir. Bir cok acidan kadin cinsel organlarinin en cok tartisilan kanserlerindendir;

�Dokulen hucreler mikroskobik olarak incelenerek (eksfoliyatif sitoloji, pap-test,smear) kanser oncusu hastalik duzeyinde yakalanip tedavi edilebilir
�Kanser gelisiminde HPV ( insan sigil virusu ) etkisi cok belirgindir.Bu yuzden HPV asilari hem korunma hem de kanser tedavisinde umut vermektedir
�HPV’ nin cinsel yolla bulasan bir ozelligi olmasi serviks kanserinin de onlenmesinde cinsel davranislarin duzenlenmesi , tek eslilik ve prezervatif kullanimi gibi bir takim sosyo- kulturel onlemleri one cikarmaktadir.
�Son 40 yilda pap-test taramalari sayesinde gelismis ulkelerde rahim agzi kanserinden olumler % 90 oraninda azalmistir.
Rahim agzi kanserinin ortalama gorulme yasi 52’ dir. Arastirmalar kanserden 10-15 yil once kanser oncusu hastaliklarin sik goruldugunu gostermektedir. Rahim agzi kanserinin en onemli nedenlerinden biri olan HPV enfeksiyonlari ve sigiller ise daha genc (30 yas civarinda) kadinlarda gorulmektedir.

BELIRTILER:

Tum kanserlerde oldugu gibi belirtiler ortaya ciktiktan sonra, genellikle hastalik basit tedavilerle duzelme sinirlarini asmistir. Genellikle kanser olusmadan yillar oncesinde bazi oncul hastalik asamasinda yakalanip kolayca tedavi edilebilen rahim agzi (serviks) kanserinde , belirtisiz olan bu donemin tespiti daha onemlidir.

En klasik belirti tum kadin cinsel organ kanserlerinde oldugu gibi vajinal kanamadir. Cinsel iliskiden sonra ortaya cikan kanamalarin rahim agzi kanserinden kaynaklanip kaynaklanmadigi gosterilmelidir.

Diger onemli belirti klasik olarak et suyu seklinde akintidir. Ancak kanli bir akinti olmasa da her turlu uzun sureli akinti rahim agzi, rahim , tup ve vajina kanseri acisindan arastirilmalidir.

NEDEN OLABILECEK veya RISK FAKTORLERI:

Baslica risk faktoru HPV’dir. HPV insanda degisik dokularda yerleserek genellikle ortucu zarlar ve deride sigillere neden olur. Rahim agzi kanseri olan hemen tum hastalarda ozel laboratuar yontemleri ile HPV DNA’si gosterilebilirken, HPV DNA’si tasiyan veya sigil geciren hastalarin ancak kucuk bir kisminda kanser gorulmektedir. HPV 100 kadar farkli DNA tipine ayrilir ve bunlardan DNA tip 16-18 en cok kansere yol acan tiplerdir. Deride gorulen diger sigillerde genellikle HPV DNA tip 1-5 sorumlu olup bu tiplerin kansere yol acmasi zayif bir olasiliktir.

Sigara kullanimi,yerel olarak bagisiklik sistemini zayiflatmasi nedeniyle rahim agzi kanserlerine neden olabilen bir risk faktorudur. Bunun tek basina direkt bir etki olmayip, HPV ‘ye direncin azalmasi sonucu kanser gelistigini one surenler vardir.

Son zamanlarda diger bazi cinsel yolla bulasan hastaliklarin kanser gelisimini kolaylastirici rol oynadigini bildiren arastirma sonuclari artmaktadir.
Kisaca;
�Cinsel iliskiye erken baslama
�HPV enfeksiyonlari ve genital sigiller
�Sigara
�Cok eslilik
baslica risk faktorleri olarak ozetlenebilir.



KANSER ONCUSU HASTALIK:

Rahim agzi kanserlerinin ortaya cikmasindan uzun sure once ortucu zarlarin icerisinde sinirlanmis, kendiliginden iyilesebilen bir takim hastaliklar tanimlanmistir. Bunlar hicbir bulgu ve belirti vermeyen, sadece pap-test , kolposkopi ve parca alinarak tani konulan hastaliklardir. Hafif (LGSIL) veya agir (HGSIL) hucresel bozukluklar gosterebilirler. Uygun tani yontemlerini kullanarak (kolposkopi, biopsi) hastalarin bu asamada tespiti hayati onem tasimaktadir.

TARAMA:

Kadin vucudunda, tarama yapilabilen, erken asamada veya olusmadan once tespit edilebilen baslica kanser rahim agzi kanseridir. Bu tarama yontemi, yaklasik 70 yildir bilinen sitolojik taramadir (pap-test, serviko-vaginal smear). Sitolojik tarama 1934 yilinda Papanicoloau (bu yuzden pap-test olarak anilmaktadir) ve Babes tarafindan ortaya atilmistir.

Bu islem, vajina ve rahim agzindan dokulen hucrelerin bir lam uzerine surulup ( ulkemizde bu yuzden akinti veya suruntu tetkiki olarak da tanimlanmaktadir), boyanarak , mikroskop altinda incelenmesidir. Boylece daha ortaya cikmadan, kansere donusebilecek hucreler tespit edilip, doku ornegi alinarak kanser oncusu hastalik veya rahim agzi kanseri cok erken asamada tespit edilebilir.

Bu asamada hastalar, basit, ucuz yontemlerle ve cok yuksek basari sansi ile tedavi edilebilirler. Suruntu alinmasi (pap-test) jinekolojik muayene sirasinda cok kisa bir sure alan ve agrisiz, kadinin hic farketmeyecegi bir islemdir.

Son 40 yilda gelismis ulkelerde, duzenli olarak sitolojik tarama yapilmasi sonucu, rahim agzi kanserinden olum orani %90 azalmistir. Taramada temel olan, yakinmasi olsun veya olmasin, her kadinin pap-test yaptirmasidir. Cunku bu yontem yakinmalari olan, rahim agzi kanserinden suphelenilen kadinlarda uygulanan bir tani yontemi degildir.

Herhangi bir saglik kurumunda en ucra saglik ocaklarinda bile alinabilen suruntuler , bir patoloji klinigine gonderilip (kargo, posta) burada anormal hucreler arastirilabilir. Anormal hucreler tespit edilirse, hasta ayrintili arastirmalar yapilabilen bir merkeze gonderilebilir. Yani tarama yapmak her kosulda mumkun olabilir. Yeni sitolojik ornek toplama ve boyama yontemleri bulunsa da, herkesin taranmasi ve suruntude anormal hucre gorulenlerin tani icin arastirilmasi kavrami degismemistir. Her ulke kendi saglik politikalarini belirleyip uygun bir tarama programi belirlemelidir. Ulkemizde halen herkesin kabul ettigi bir tarama programi yoktur. Tarama sikligi ve taramaya baslama yasi acisindan bazi risk faktorleri ve kosullar asagida siralanmistir.

Yuksek Riskli Grup:

�HPV enfeksiyonu (cinsel organlarda sigilleri halen veya gecmiste olmus olmasi
�Cok eslilik (kadin ve/veya esi)
�Sigara
�Erken yaslarda cinsel iliskiye baslama(20 yastan once)

Dusuk Riskli Grup:

�Tek eslilik
�Bekarlik

Dusuk risk grubunda ilk cinsel iliskiden sonra pap-test yapilir ve her yil test tekrarlanir. 2-3 kez pap-test normal olarak bulunursa en az 65 yasina kadar 2-3 yil aralarla pap-test yapilmaya devam edilmelidir.

Yuksek riskli grupta tarama icin her yil pap-test yapilmalidir.Kadinlarin 65 yasindan sonra da taramaya devam etmeleri halinde rahim agzi kanserinden olum oranlari %60 kadar daha azalmaktadir.

Tarama sonuclari anormal bulunan hastalar jinekologun onerileri dogrultusunda hafif derecede hucresel anormallikler icin tekrarlayan pap-test yaptirabilirler. Hafif veya agir hucresel anormallikler tespit edilen hastalar direkt olarak kolposkopi denilen bir mikroskopla muayene ve gerekirse parca alinmak (biopsi) icin bir kolposkopi klinigine gonderilebilirler. Boylece kesin tani ve gerekirse uygun tedavi planlanir.

TEDAVI:

�Cerrahi
�Radyoterapi (Isin)
�Ilac tedavisinden (kemoterapi) olusur.

Erken kanserlerde cok ozel durumlarda (genc ve cocuk istegi olan hastada) kucuk operasyonlar yapilabilir. Ancak cok fazla komsu organlara yayilmamis hastalikta cerrahi tedavi ile rahim ve etrafindaki baglar, tupler, yumurtaliklar, vajinanin ust kismi ve karindan bir kisim lenf bezeleri cikarilir. Cerrahiden sonra veya once komsu organ yayilmalari tespit edilirse hastaya cerrahiyi takiben veya cerrahi islem yapilmadan radyoterapi uygulanir. Ilac tedavisinin yeri az olup bu konuda yeni calisma ve arastirmalar surmektedir.

5 yil sag yasama sansi evrelere gore degismekte olup erken donemde %90’larda iken hastalik ilerlemis, lenf bezelerine yayilim olmussa %15-20’lere kadar duser

Hiç yorum yok: