5 Mayıs 2007 Cumartesi

ALGILAMA SURECLERI

Secici Dikkat (Selective attention)
Dis dunyada olup bitenlerin buyuk bir kismini duyu organlarimiz yakalar, ne var ki biz bu enerjilerin farkina varamayiz. Insanoglu, cevresini secici bir bicimde algilar. Duyu organlarimizin yakaladigi uyaricilarin ancak bir kismini secerek algilariz. Ornegin, su anda kitap okumayi birakin ve gozlerinizi kapatin, cevredekini sesleri dinleyin. Uzakta veya yakinda farkina vardiginiz yeni sesler var mi? Kalbinizin atisini hissedebiliyor musunuz? Ayaginizda corap var mi, kitap okurken corabin oldugunun veya olmadiginin farkinda miydiniz? Oturdugunuz yer yumusak mi, yoksa sert mi? Bedeninizin durumu nasil; beliniz, omzunuz, boynunuz rahat mi, yoksa gergin misiniz?
Dis uyaricilarin hepsinin farkinda olarak okumaya devam etseydiniz, okudugunuzdan bir sey anlayamazdiniz. Beynimizin giren duyu verileri isleyerek anlamli bir algi olusturma kapasitesi son derece sinirlidir. Bu nedenle beyin belirli degiskenlerin etkisi altinda surekli secerek algilar. Secme olayi, algilama olayinin en belirgin ozelliklerindendir.
Algisal secimi etkileyen degiskenleri ilki temel grupta toplayabiliriz. Bunlardan ilkini algilanan uyariciyla ilgili ozellikler, ikincisini de algilayan bireyle ilgili ozellikler olusturur.
Algisal secimi etkileyen uyarici ile ilgili degiskenler: dis dunyadaki uyaricilar, belirli bazi ozelliklerine gore dikkatimizi ceker ve hemen algilanirlar. Bu ozelliklerden en basta geleni uyaricinin degiskenligidir( change in stimulus). Degisiklik gosteren uyarici hemen dikkati ceker.
Seciciligin temelinde hem duyusal uyum hem de evrimsel yasam kavgasi yer alabilir. Daha once de soz etmistik, bir duyu organi belirli tur bir uyariciya uzun sure maruz birakilirsa, duyu organi o uyariciya uyum yapar. Uyaricida bir degisiklik oldugu zaman, duyu organi hemen farkina varir. Evrimsel yonden, uyarici degiskenligini hemen farkina varmanin onemini kavramak zor degildir. Dogada, hayvanlara gelen tehlike, hareket halinde olan diger yaratiklardan gelir. Bu nedenle hem avlayan, hem de avlanan hareketlerine dikkat etmek zorundadir. Gecmiste biz insanlar, bazi hayvanlar gibi avciydik. Kendi karnimizi doyurmak ve cocuklarimizi beslemek ancak iyi avci olmakla mumkundu.
Dikkatimizi ceken uyarici ozelliklerinden bir digeri de uyaricinin buyuklugudur. Uyarici buyudukce dikkatimizi daha cok ceker. Ayni bicimde uyaricinin siddeti de dikkati etkiler. Parlak renkler, yuksek sesler, siddetli aci, kuvvetli koku hemen dikkatimizi ceker. Renkli uyaricilar, renksiz uyaricilardan daha kolaylikla dikkatimizi ceker. Renkler arasinda da, saf renkler, karisik renklerden daha cok dikkati ceker. Tum saf renkler arasinda da kirmizi ve mavi, sari ve yesile gore dikkati daha cok ceker.
Algisal secimi etkileyen algilayiciyla ilgili degiskenler: Icinde bulundugumuz durumla ilgili beklentilerimiz o durumda bulunan uyaricilara hangisini sececegimizi onemli derecede etkiler. Isten donup eve gelirken cocuklarin bizi karsiladiklari kosede “gozumuz onlari arar”.
Ilgiler, ve o anda icinde bulunulan gereksinimler algisal secimi etkiler. Istanbul’da ayni sokakta yuruyen iki turistten biri mimarsa evlerin yapi bicimlerine dikkat eder, digeri kedileri seviyorsa sokak kedilerini gozler. Ayni bicimde, ac olan birey lomantadan gelen kokulari hemen fak eder. Tok olan bunlarin farkina bile varmaz.
Orgutleme
Algilamayla ile ilgilenen psikologlarin ogrendikleri ilk sey, alginin bir orgutleme oldugudur. Dunyayi rast gele bir araya gelmis, gelisiguzel nesnelerin dizildigi bir cevre olarak gormeyiz. Bize gelen duyulari derler, toparlar, organize ederek bir anlam veririz. Algi, kendini olusturan duyusal girdilerin toplamindan daha fazla bir anlam ifade eder. Bu gercegi bir gun algisal psikoloji uzerinde calisan ilk Alman psikologlari, Gestalt kelimesi ile ifade ettiler. Bazi organizasyon kurallari “gestalt ilkeleri” algilamamizi etkiler; bu kurallardan onemli bir kacini kisaca belirtelim: (Cuceloglu, S; 121,122,123)
Sekil-Zemin Iliskisi: Insanlarin nesne algilamalarindaki baslica orgutleyici egilim sekil ve zeminin birbirlerinden ayrilmasina iliskindir. Bu egilim, nesnelerin zeminine gore goze carpmasi zeminden dogru sivriliyormus gibi gorunmesine neden olur. Resimler, duvarin uzerinde asilidir, kelimeler de sayfanin uzerinde yer alir. Bu orneklerle sekil, resim ve kelimeler; zemin ise duvar ve sayfadir.
Sekil-zemin iliskilerinin algilanmasi, gormenin disindaki diger duyum icinde gecerlidir. Bir senfoni dinlerken melodi veya tema sekil olarak algilanir. Akortlar ise zemini olusturan “Rock” muziginde gitarist, tekrarlanan akortlari zemin olarak kullanir. Bir olcude degisiklige sahip olan sarki ise on zemine gore sekildir. (Clifford, S; 266, 267)

Tamamlama (closure):
Algi surecinde onemli noktalardan biri parca-butun iliskisidir. Algiladigimiz tum nesneler uyarimlardan olusmustur. Ancak, hicbir nesne, uyarimlarin bir toplami olarak algilanmaz. Algi, duyumlarin toplaminda daha fazla bir anlam ifade eder. Ornegin; bir melodi onu olusturan tonlarin toplamindan cok farklidir. Tonlarin tek tek hicbir anlami yoktur. Bunlar ancak bir “butunluk” olusturacak bicimde duzenlendiklerinde bir anlam kazanirlar. Nitekim, farkli bicimde duzenlendiklerine ayni tonlar, cok farkli melodiler olusturabilirler. (Erdem, S; 52)
Benzerlik (similarity): Birbirine benzer birimler bir algisal butnluk kazanirlar. Kalabaliga baktigimiz zaman bazi ozelliklerine gore bireyleri gruplariz; yas benzerligine gore grupladigimizda cocuklari, gencleri, orta yaslilari ve ihtiyarlari goruruz.; cinsel benzerligi kullanarak erkek ve disi gruplarini algilariz. Ayni toplulugu, giydikleri giysilerin renklerine gore de gruplayabiliriz.
Yakinlik: Zihinde zaman ya da uzay bakimindan birbirine yakin bulunan seyler de gruplanir. Sekil 9-5’te A ve B bolumundeki noktalari saymadigimiz zaman bu ilk grupta ayni miktarda nokta bulunmamasina ragmen, A grubundakileri yatay, B grubundakileri ise dikey cizgiler halinde algilariz. Bu turlu gormemizi etkileyen etme, yakinlik ilkesidir. Tipki bunun gibi, sekil 9-5 C’ deki cizgileri, soldan saga dogru olmak uzere uc cift cizgi ve bir tek cizgi olarak gruplandiririz. Bu nedenle bunun aksi yonde, yani sagdan sola dogru, uc cift ve bir tek cizgi olarak gorebilmek icin ayrica gayret sarf etmek gerekir. Muzikte ritim gruplamalari da zamanda yakinliga ornek olarak gosterebilir.

Hiç yorum yok: