24 Nisan 2007 Salı

Turkiye’de Kadinin Anlasil-a-mamasi

Kadinlari anlamaya kalkmayin hic…Kadinlarin gercekten ne demek istedigini bilmek istiyorsaniz (bunun her zaman tehlikeli bir sey oldugunu belirtmek gerekir) yuzlerine bakin, sakin dinlemeyin…” demistir, Irlandali yazar Oscar Wilde Onemsiz Bir Kadin adli eserinde…
Bu teoriyi gunumuzde Turkiye’de bulunan kadin ve erkeklerin durumunu ele aldigimizda biraz farkli bir gercek ortaya cikabilir. Zira Turk erkegi kadinlari ne anlamaya calisir ne de yuzlerine bakmayi tercih eder. Istisnalar mevcuttur pek tabi, ben genel durumdan bahsediyorum…Turkiye’de bu duruma eskilerden kalma ataerkil inanclar mi, yoksa erkeklerin en az kadinlar kadar ilgisini ceken bir cok baska kavraminlarinda cok sayida bulunmasi mi neden oluyor bilinmez cunku zaman degisim cagi. Fakat, belki de degismeyen tek sey su: her Turk kadini onu “anlayabilecek” bir erkek istiyor; meslek, dis gorunum, varlik ya da diger dis etkenler hep bu ilk dilekten sonra geliyor.

Turkiye’de bir kadinin bir erkek tarafindan anlasilabilmesi icin ilk once erkegin kadini onemsemesi gerekiyor. Fakat soyle bir sorun vardir ki, ataerkil ve dominant Turk erkegi “anlasilmak” isteyen kadini onemsese bile bunu belli etmiyor, ya da belli edemiyor, hatta belli etmemeyi tercih ediyor…Anlasilma ihtiyaci icinde olan Turk kadini ise o erkegin onu anlayabilmesi icin her seyini feda etmeye hazirken, goruluyor ki Turk erkegi aslinda kadina yasamindan cok az sey veriyor.
Dolayisiyla Turk kadini tek bir sey hissediyor: anlasilamamak… Bu anlasilamamak durumu kadini oldukca derinden etkiler her ne kadar Turk erkegi “anlayamamak” durumunu pek umursamasada. Bu iki zit durumda Turk erkegi umursamazligindan dolayi ve Turk kadinina cektirdigi acidan dolayi yine ustun duruma gecer. Fakat gorunmeyen gercek sudur ki, kadin, ozellikler Turk kadini onu anlayamayan ya da anladigini sanan Turk erkeginden cogu meselede daha ustun durumdadir. Turkiye’de kadinlarin tarihi, dunyanin gordugu en ciddi zulumun tarihi olarak adlandirabilir fakat bu, gucluye karsi gucsuzun zulmudur ve gucsuzun anlayamama kabiliyeti…

Sozun ozu, Turkiye’de kadin en cok erkegin anlayasizligindan oturu aci ceker ve aslinda guclu olmasina ya da olabilmesine ragmen, kadinligindan oturu zayif taraf olmayi tercih eder…Gunumuzde hayallerinin, isteklerinin ve anlasilabilme isteginin bir cok yere surukledigi Turk kadinlarinin durumu, yine Oscar Wilde’in Padua Dusesi adli eserinde anlatildigi gibi, en iyi su sekilde ozetlenebilir:


Biliyorum genellikle kadinlar,
Her biri, bir adamla eslesmis, mutsuzluk icinde,Kocasinin bencilligi yuzunden yasami yikilmis: Duyulan aciyi azaltmaz genel olmak.
Sanirim hic duymadim bir kadinin guldugunu;
Birisi disinda, yalniz sevincten guldugunu.


Bir aksam vaktiydi, herkesin gectigi sokaklarda Acinacak durumda bir kadin yuruyordu dudaklari boyali, Yuzune keyfin maskesini takmis; onun gibi gulemezdim ben, Hayir, olum bile daha iyidir bundan…

Hiç yorum yok: