24 Nisan 2007 Salı

Erkekte Cinsel Iktidar!!!!


Erkekte Cinsel Iktidar


Erkegin cinsel iktidari, onun sperm yapma yetenegi ile orantilidir. Bu da vucudun dis gorunusune, ornegin penisin buyuklugune bagli degildir. Erkek gencken, sperm yapimi aktif durumdayken, ozellikle uzun sureli cinsel perhizden sonra, asiri derecede erkeklik gucune sahiptir.

Fakat zayif yonlerini kolay kolay aciga vuramayan erkekler “gecede iki kez” veya “her gece” gibi sozlere karsi cok duyarlidir.
Bu gibi erkekler, kiskanclik duygulari ile kivranir. Gururla guclerini ovmelerine karsin gercekte ovunduklerinin yarisi bile olmayan erkekler vardir. Saf bir erkek, boylelerinin sozlerini ciddiye alir ve kendine guvenini yitirir.
Cinsel iktidarin yas ilerledikce azalmasi dogaldir. Ote yandan evlilikten once ve evliligin ilk yillarinda erkegin cinsel iktidarinin daha yuksek olusu da kolayca anlasilabilir.
Burada T. adindaki cinsel bakimdan iktidarsiz bir erkegin oykusunu gorelim: Bay T 32 yasindadir ve evlilik oncesi deneyleri vardir. Karisindan once, daha bekarken sadece parayla iliski kurabilecegi kadinlarla birlikte olmustur. Soyle demektedir bay T. “Ilk deneyimden itibaren, 20 yaslarimdan 32 yasimda evleninceye kadar, bir kadinla beraber oldugum her gece bunu ‘uc kez yaptim’.”
T, gizlice cinsel iktidarindan gurur duymaktadir ve 30 yasina gelinceye kadar iktidarinda bir azalma oldugunun ayirdinda degildir. Bu, ona buyuk bir kendine guven vermistir ve yorulmak bilmeyisi onu gururlandirmaktadir. Bay T. nisanlisiyla yakin iliskiler kurmaya basladiktan asagi yukari bir yil kadar sonra evlenir. Bu asiri iktidarini esine de gostermek ister. Ilk gece “Uc kez rekorunu” elde tutar, ikinci gece de; fakat ikincisinde biraz zorlanir. Ucuncu gece birinci kucaklamadan sonra ikinci kez uyarilamaz, butun zorlamalara karsin sabahleyin bile bu olanaksizdir.
Bay T.’nin buyuk gurur duydugu rekoru ortadan kalkmistir. Kendini zorladikca daha yetersiz duruma gelir. Surekli denemeleri “gecede bir kez”den uc gunde bir keze, sonra haftada bir keze duser. Cok sevdigi esinin karsisinda kucuk dustugunu dusundukce mutsuz olur. Artik tamamiyla iktidarsiz duruma gelmistir. Ustelik evliliginin daha ikinci ayinda.
Simdi bay T.’nin durumunu inceleyelim:
Bay T.’nin gecede uc kezlik rekorunu surdurmesi, onun yorulmak bilmez gucunden dolayi degildi. Bu rekoru, en az iki hafta ara ile sadece bir gece iliskide bulunmasina borcluydu. Ayrica fahiselerle iliski kurmustu. Zorunlu cinsel perhiz, boylece sonuc veriyordu. Zorunlu perhiz suresi sonunda, birikmis enerjisini bosaltan bekar erkegin normal rekoruydu bu. “Gecede uc kez” dedigi zaman arkadaslari bunu uzun sureyle ve her gece olarak kabul etmislerdi. Ayni yastaki, yillardan beri evli arkadaslari belki de onun gucunden iyice etkilenmislerdir. Onlara gore bay T., tam bir erkekti.
Bay T.’nin ikinci buyuk hatasi, erkeklik yeteneklerini cinsel iliski sikligi olarak gormesiydi. Hic kuskusuz ki, evlendikten sonra bir sure hic bir gece kacirmadan cinsel iliskide bulunan erkekler vardir. Fakat kadinla ayni zamanda orgazma ulasmak, yani kadinin da doyuma ulasmasi baska seydir. Erkek sadece kendi zevkini dusunur, kadin ise vucudunu erkegin arzularina teslim eder.
Bunun sonunda kadin kendisinin savsaklandigini gorur, bazi durumlarda cinsel bakimdan soguk olur ya da kendi kendine doyum yoluna basvurur. Bu cesit evlilik iliskileri saglikli degildir. Erkek, kadinin vucudunu kullanmakla bir cesit kendi kendini tatmin yapmis olur.
Simdi bayan T.’ye yonetelim. Bay T. ile olan evlilik oncesi iliskileri, onun cinsel alandaki ilk deneyleridir.

Ilk kezden, daha sonraki esiyle evleninceye kadar, ortalama ayda bir veya iki kez onunla beraber olmustur. Evlendikten sonra cinsel iliski gecede uc kez olmaktadir.
Dorduncu aydan baslamak uzere, bayan T., cinsel iliskiyi arzulamaya ve bundan zevk almaya baslamistir. Soyle soylemektedir bayan T. “Bazen onceki oksamalar bana cinsel iliskiden daha cok zevk veriyordu. Daha sonra cinsel iliskinin kendisinden zevk almaya basladim. Fakat ilk Kezinden cok, ikinci kezinde mutlu oluyordum. Ikince ve sabaha karsi ucuncu birlesmemizde sanirim orgazma ulasiyordum. Ucuncu kezinde orgazm olmasam bile, sevismek beni mutlu ediyordu.”
Baska deyimle, bayan T., ilk kezinde orgazm olmamakta, cogu kez ikinci kezinde, bazen de ucuncu kezinde orgazma ulasmaktadir. Bay T. birkac gunluk aradan sonra ilk cinsel birlesimlerinde orgazma kisa zamanda ulasmaktadir.
Bu sirada kadin, zevkin doruk noktasina erismekte gec kalmaktadir. Buyuk geriliminden kurtulduktan sonra bay T., esini yarim veya bir saat kadar oksamaktadir. Bu oksamalar ara oyunlaridir. Bayan T. icin yeni bir baslangictir ve uzunca surdugu icin de orgazma kadar goturmektedir. Ayni sey sabahleyin ucuncu kez de soz konusudur. Bayan T., sevgilisinden ayrilacagini dusundukce ucuncu kezinde yeniden alevlenmektedir.
Onemli noktadir bu: Evlilik oncesi iliskilerinde bayan T.’de, ikinci birlesimde orgazma ulasma aliskanligi belirmistir. Ne yazik ki, evlilikten sonra cift, eski aliskanliklarina bagli kalmistir. Kadinin doruga ulasabilmesi icin erkegin iki kez bosalmasi gerekmektedir. Bunun arasinda ise uzunca bir sevisme, oksama suresinin (yarim veya bir saat) gecmesi sarttir.
Ote yandan, evlenmeden bir ay kadar oncesinde, dusunulebilecegi gibi, bay T., sevgilisini kucaklamakta oyle acele etmektedir ki, birlesimi hazirlayici oksamalara, oyunlara birinci kezinde zaman ayirmamaktadir. Surekli erkegin yukarda oldugu pozisyonu uygulamakta, ilk birlesimde iki dakikada, ikinci birlesimde uc dakikada orgazm olmaktadir. Mutluluk icinde evlilik oncesi iliskilerini surduren kadin ve erkek, bayan T.’nin asiri guveni ve cinsel yasam konusundaki bilgisizligi yuzunden, evlendikten sonra kendilerinin sectikleri aliskanliklarin kurbani olmuslardir.
Bu durumu bayan T. soyle belirtiyor: “Evlendikten sonra sadece gecede iki kez sevistigimiz zaman da durumumdan yakinmiyordum. Yalnizca tek bir keze katlanamazdim, kocam bundan sonra beni oksamayi surdurse bile. Kuskusuz, birlesimden once daha fazla oksamasini istiyordum. Fakat oksamalar ne kadar fazla surerse, onun bu gece birinci kezden sonra devam edemeyeceginden emin oluyordum.
Onu uyarmaya gayret ediyordum. Fakat zamani gelince iktidarsiz kaliyordu. Daha sonralari, baslangictan itibaren onu uyarmaya calisinca, birinci kezinde bile penisi sertlesmez oldu. Durum gitgide daha kotulesti, sonunda kocam umutsuz duruma geldi. Onunla sevistigimiz zaman her sey yolunda. Fakat birlesime gececegimiz an gelince, iliskiyi surdurmesine olanak kalmiyor. Sertlesme bazen olabiliyor, ama hareket etmeye baslayinca yine kayboluyor.”
Gercek su ki, bay T., esi ile iliskide bulunmaya basladigi zaman, yeni yasamina daha once profesyonel kadinlardan edindigi deneyleri aktarmaya kalkmamaliydi. Evliliginin baslangicinda eski tekniginden kurtulmaya calissaydi, gec kalmamis olacakti. Esi ilk birlesimde doyuma ulasmadigi halde, kendi kendine bu durumun ustesinden gelebilecekti. Kocasinin iktidarini oldugundan fazla gormeyecek, onu umutsuzluga goturecegi yerde, ona dinlenmesi icin yeteri kadar sure verecekti.
Bay T., ruhsal yenilginin olusturdugu iktidarsizligin kurbanidir. Bu, rekortmen oldugu inanci ve gururu, cinsel iliskide yonetici rolun kendisinden gittigini ayirdedince, kokunden sarsilmistir.
Bu ornek, erkeklerin cinsel iliskide cok sik bulunmakla ovunmelerinin ne kadar sacma oldugunu gayet iyi gostermektedir. Ayni zamanda daha sonra belirtilecek bir cok soruna isik tutmaktadir.
Cinsel istekler, erkekte yasa, kisilige ve cevreye, ayni zamanda kadinin yasina, vucut yapisina baglidir. Ayni yaratikta bile zaman zaman ruhsal ve bedensel kosullar degisir. Cinsel yasam, kadin ile erkek arasinda ozel bir sorundur. Her ikisinin de doyuma ulastiklari surece, haftada bir mi, yoksa uc gunde bir mi cinsel iliskide bulunmalari gerektigi sorununa dusuncelerini yormamalari gerekir. Baskalari bu konuda dusunce yurutmemelidir, ciftler de bunu baskalariyla tartismamalidir. Onemli olan yalnizca her ikisinin birbirine tamamiyla yeterli olmalari ve ruhsal, bedensel yorgunluklarin ertesi sabah atilmis olmasidir.
Ayrica cinsel iliskinin ne kadar sik yinelenirse, degerinden o kadar yitirdigini bilmek onemlidir. Erkek cok sik yinelenen birlesimden doyuma ulasabilir, fakat kadin buna uyamaz, cunku birlesimler gitgide zayiflar. Her iki es, ayni anda zevkin doruguna ulasirlarsa, erkek ve kadin bedensel ve ruhsal mutlulugu tadar. Bu nedenle ben, cinsel birlesim sikligi uzerine yapilmis istatistikleri burada anmaktan kacinmaktayim. Ortalamanin ustundeki gucu ile ovunen veya birlesimi, olanaklari olcusunde sik yinelemek icin kendisine eziyet eden herkes birer aptaldir.

Hiç yorum yok: