31 Temmuz 2009 Cuma

KÜRT AÇILIMI TARTIŞMALARI

krt-ailimi-tartimalari.jpgGül, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Hasçelik A.Ş'yi gezerek, yönetim kurulu başkanı Hayit Özkaya'dan bilgi aldı ve işçilerle fotoğraf çektirdi.

Gül, şunları söyledi:

''Türkiye'nin kendi sıkıntılarını problemlerini kendisini çözmesi iradesidir. Türkiye'nin birçok meselesi vardır. Bu meselelerimizi çözmekte bizim kendi inisiyatifimizde ne kadar çok gerçekleşirse, o kadar çok doğru olur. Bunlar da şu şekilde olacaktır. Türkiye'nin demokratik standartları toplu şekilde yükseltilince, problemler otomatik olarak zaten çözülecektir. Buna böyle bakmak lazım. Önemli olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin doğudan batıya, kuzeyden güneye herkesin bu ülkeye olan ( vaki, kâin, hasıl ) aidiyetini pekiştirmek, herkesi kendi ülkesinde mutlu mesut yapmak. Mutlu ve mesut olmanın yolları vardır. Bir taraftan zenginlik ( bol bolamat, kudret, varlık ) olacak. Ekonomik kalkınma söz konusu olacak, herkes müreffeh olacak. Diğer taraftan demokratik standartlar en yüksek seviyede olacak. Bütün bunlar gerçekleştiğinde doğudan batıya bütün vatandaşlarımızın etnik yapısı ne olursa olsun Türküm der, Kürtüm der, başka bir şey söyleyebilir. Bunlar olabilir ama herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes, Türkiye'nin eşit vatandaşıdır. Anayasamıza göre zaten her şey açıktır. Hiçbir fark söz konusu değildir ama problemler, demokratik standartlarla ilgili problemler vardır. Başka konularla ilgili problemler vardır.''

Gül, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Hasçelik A.Ş'yi de gezerek, yönetim kurulu başkanı Halit Özkaya'dan bilgi aldı ve işçilerle fotoğraf çektirdi.



-ABD İLE İLİŞKİLER-



Fabrika çıkışında, gazetecilerin ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffrey'in kenti ziyaretinde, ''Kayseri ile ABD arasındaki ekonomik ilişkileri güçlendirmek istediklerini'' söylediğini anımsatarak, ''Siz de ( bile, dahi ) bu konuda görüşmeler yapacak mısınız?'' diye sormaları üzerine Gül, kendisinin büyükelçiler ile görüşme yapmadığını söyledi.

Gül, yurt dışına yaptığı ziyaretlerde yanında çok sayıda iş adamı, yatırımcı, tüccar, ihracatçı götürdüğünü belirterek, şöyle devam etti:

''Onlarda gittikleri yerlerde bu ekonomik ilişkileri geliştiriyorlar. Tabii ki resmi görüşmelerimizde de Türkiye ile diğer ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilere de çok önem veriyoruz. ABD söz konusu olduğunda, Türkiye ile ABD'nin ilişkileri sadece askeri ve siyasi ilişkiler gibi görülmemesi gerekiyor. Bunun en önemli boyutlarından birisi de ekonomik boyutudur. Ama maalesef ekonomik boyut biraz geride kalmıştır. Başkan Obama'nın Türkiye'ye yaptığı son ziyarette ele aldığımız önemli konulardan birisi de buydu. Hatta bununla ilgili ( müteallik, dayalı, ait ) özel bir komite de kuruldu. Türkiye'de değil, ABD'de Başkanı'nın talimatı üzerine, talimatı da ( bile, dahi ) Çankaya'da benim ofisimde verdi adamlarına. Dolayısıyla bu alanda ilişkileri çok geliştirmek istiyoruz.

Türkiye'nin komşularıyla ekonomik ilişkileri gördüğünüz gibi çok hızlı gelişiyor. Diğer ülkelerle gelişmelerden daha hızlı bir gelişme var. Bütün komşularıyla, Rusya ile 38 milyar dolar ticaret hacmi var. Suriye, Irak, İran, Yunanistan ile her tarafla çok var. Tabii ki ( kim ) ABD ile ilişkilerimizin siyasi ve askeri ayağının ötesinde ekonomik ayağına çok önem veriyoruz. Tekrar söylüyorum, bu Başkan Obama'nın Ankara ziyaretinde yaptığımız görüşmelerde önemli bir noktaydı. Bunu tabii ki takip etmek iş adamlarına düşüyor, yatırımcılara düşüyor, şüphesiz ki hükümetlerde bunun önünü açıcı, alt yapısını, hukuki zeminin hazırlıyorlar, ticaret anlaşmaları şeklinde.''

Bir gazetecinin ''Türkiye'de güzel şeyler olacak dediniz, oluyor mu?'' diye sorması üzerine Gül, şunları kaydetti:

''Bunların hepsi olacak. Herkes güzel şeylerin olmasına yardımcı olur. Herkes yardımcı da oluyor herkes. Türkiye için güzel şeyler olacaktır. Bunlar tartışılarak konuşularak, büyük bir sorumluluk duygusu içinde hep yapılacak şeylerdir. Bu açıdan bütün devlet organları başta olmak üzere Türkiye'nin düşünen insanları, aydınları, entelektüelleri, yazarları, çizerleri görüyorsunuz, gayet canlı bir tartışma da yapılıyor. Önemli olan burada ülkemizi problemlerden nasıl kurtarabiliriz ve ülkemizin önünü nasıl açabiliriz, bütün vatandaşlarımızı nasıl kazanabiliriz, Türkiye'nin bütün vatandaşlarının Türkiye Cumhuriyeti'ne olan aidiyet duygusunu nasıl güçlendirebiliriz. Herkes, ben bu ülkenin en şerefli vatandaşıyım diye nasıl bunu hisseder, yapılacak şeyler bunlardır. Aslında Türkiye'nin demokratikleşme süreci, reform süreci de bununla ilgilidir. Ülkemizin çok meseleleri vardır, her ülkenin çeşitli meselleri olduğu gibi. Türkiye bu çeşitli meseleleri demokrasinin standartlarını yükselterek, kendine öz güven duyarak, farklılıklarını zenginlik olarak halledecektir. Bu da herhalde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin, sorumlu olan herkesin en mutlu olacağı şeylerdir. Problemlerimizi çözersek, o zaman Türkiye'nin önünün ne kadar daha büyük açık olduğunu, bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, bütün Türk vatandaşlarının, Türk insanının ne kadar çok daha özlediği standartlara, noktalara süratle ulaştığını göreceğiz.''

AA

Hiç yorum yok: