28 Mayıs 2007 Pazartesi

Şampuan ve Kepek (herkesin sorunu)

Gördüm ki her 2-3 reklamdan birisi şampuan reklamı..
dedim bunda bi iş var.. incelemeliyim..
Bu araştırmayı yapana kadar şampuanın faydalı akışkanlar olduğunu düşünürdüm..
Nede olsa reklamlar bize bunu empoze etmiyormu?
işte bulgular ve sonuçları..
1-bütün şampuanlar temelde sabundur...
şampuanlar temel olarak sabunlar sınıfının sıvı sabunlar kategorisine girmektedir. Kısaca ve özetle temel bileşimleri:
Şampuanın da dahil olduğu bu grup daha çok sıvı potasyum, amonyum ve triethanolamin sabun ve hindistan cevizi, zeytin ve diğer bir kaç yağı içerir.
Bu sabun piyasada bileşimind % 36 oranında hindistan cevizi yağından yapılmış potas sabunu bulunan sulu çözelti halinde bulunur.
Peki sabun nedir???
Sabun kimyasal olarak; yağ asitlerinin Naveyak tuzudur.Yani, ana maddesi bitkisel ve hayvansal yağların veya yağ asitlerinin alkalilerle reaksiyonu sonucunda elde edilen genellikle, temizleyici olarak kullanılan bir üründür. Herhangi bir yağ NaOH ve KOH çözeltisi ile ısıtılırsa hidroliz olur ve bunun sonucu gliserin ile uzun zincirli yağ asitlerinin alkali tuzları meydana gelir. Bu tuzlara sabun, alkali hidrolize de sabunlaşma denir. Sabunlaşma deyimi yağlar ve basit esterlerin hidrolizi için kullanılır. Bir başka deyimle sabun uzun zincirli organik asitlerin sodyum tuzudur. Örnek; oleik asit (C17H33COOH) ve stearik asitin (C17H35COOH) sodyum tuzu.
Dolayısıyla anladıkki bütün şampuanların temeli sabunlara dayanır.. Şampuanların sabunlardan en bariz farkı neredeyse hepsinde hayvansal yağ yerine bitkisel yağların kullanılmasıdır..
(reklamları hatırlayın. jojoba bitkili şampuan, Zeytiyağlı şampuan, badem yağlı şampuan vs.)
2-Şampuanlar ve kepekli saçlar...
Kepek nedir.. Saç derisinin dökülmesi işlemi sonucu ortaya çıkan kalıntılara kepek diyoruz. Kepek asla saçlar yüzünden ortaya çıkan bir durum değildir.Kepek kafa derisindeki ölü hücrelerin yenilenmesi sırasında ölü hücrelerin vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Yani dönemsel olarak, hava şartlarına bağlı olarak, stressel olarak, hava kirliliğine bağlı olarak vs.vs. kepek ortaya çıkması son derece normal bir sonuçdur. Ama her sağlıklı derinin doğası gereği ortaya çıkan kepek bize şampuan reklamlarında hastalık yada tedavi edilmesi gereken bir durum gibi yutturulur.. Düşünün eminim sizde benim gibi bi çok kez "ya saçım kepeklendi dur şu diğer şampuanı deniim." yada "bu civarın suları çok bozuldu saçımı kepek bastı kepek şampuanı alayım" gibi yontemlere gitmişsinizdir. işte reklamların etkisinde ne kadar kaldığımızın bir gostergesi.. aslında normal olan dönemsel kepek olayını reklamlarda elektrik süpürgesi ile temizleyerek beynimizi yıkıyorlar.. Bunun ötesinde gerçekten bir cilt hastalığı olarak kepek sorununuz varsa inanın bu karışımlı sıvı sabunlar (şampuanlar) size hiç bir fayda sağlamayacaktır. derhal cilt doktorunuza gidiniz.
3- Şampuanlar ve Yağlı saçlar:
Kimimizin cildi gereğinden fazla yağ üretir buna neden olan bir sürü etken vardır ama bunun öenmi yok.. Sonuçta kimimizin derisi gereğinden fazla yağ üretir.. Buna saç deriside dahildir. yani yağlı saç yoktur yağlı kafa derisi vardır. Katkılı sıvı sabunlar içindeki kimyasalları gereği ve ciltle uyum zorlamasından dolayı Ph (asit baz dengesi) olarak daha yumuşak şekillerde hazırlanırlar.. Sabunlar temel olarak BAZik kimyasallardır. dolayısı ile bu BAZik maddeleri nötr seviyelere getirmek için ne yapmak gerekir? bunlara ASİT katmak gerekir.. Ph.5.5 demek artık notr olmuş bileşim demektir. Yani ne asidik ne bazik. Bunun cilde ne faydası ne zararı vardır. ancak kötü olan şudurki siz sabun bileşenlerinin ph değerini düşürürseniz en temel özellikleri olan temizleme özelliklerini zayıflatır hatta kaybedersiniz.
Günümüzde Yağlı saçlar için geliştirilen şampuanlar bile Ph 5.5. dir. zaten deri yağlı ve bu yağın çözülmesi gerekir. ve siz daha zayıf bir madde ile saçınızı temizlemeye çalışmaktasınız. Yeterince temizlenmemiş deri yüzünden gün içinde belki yeniden saçınızı yıkayacaksınız. yine katkılı sıvı sabun kullanacaksınız. zaten hepsinin ambalajında sıklıkla kullanabilirsiniz yazar.. amaçta bu sık kullanın çabuk bitirinki biz 75 kuruşa malettiğimiz bu katkılı sıvı sabunu size kilosu 10 Yeni liradan satabilelim..
3- Şampuanlar ve Nemlendiriciler:
saçlarınızın nemli olması size hiç bir şey kazandırmaz.. Nedenmi? çünkü onlar cansızdırlar.. Saçların sadece kökleri canlıdır ve bu kökler zaten derinin altındadırlar.. şimdi reklamları hatırlayın..
SAÇINIZI KÖKTEN UCA BESLER.. SAÇINIZIN UCUNDAKİ KIRIKLARI TAMİR EDER.. vs.vs.
teorik olarak canlı olmayan bir nesnenin beslenmesi nasıl birşeyse saçınızın beslenmeside oyle bir şeydir. Yani ben şu anda masamda duran kültablamı canlılığını korusun, beslensin diye kurufasulye tenceresine atarsam bana gülersiniz dimi.. ama bende size gülüyorum.. çünkü ölü bir şeyi beslemeye çalışıyor ve hatta buna inanıyorsunuz..
hatırlayın bir marka hep şunu soyler..
cildinizi sabun gibi kurutmaz, saçınızın nem ihtiyacını karşılar 1/4 nemlendirici sütler içerir.. evet doğrudur nemlendirici sütler içeriyordur. ve fakat merak ettiğim bunu ölü saçımıza sürmemizin bize ne kazandıracağıdır? hem bu o kadar faydalı bişise neden her marka 1/4 yada 2/4 nemlendiricili ürünler üretmiyo? sonuçta nemlendirici denen şey basit bi bileşimdir.. hep kıllanmışımdır Tove dan zaten.. bu Tove'dada bi gavurluk var ama.. neyse.. onu sonra inceleyelim.. konumuza dönelim.. sonuçta nemlendirici denen zımbırtınında hiç bir işe yaramadığını anlıyoruz. çünkü saçın kökten uca beslenmesi olanaksızdır. saç yapısı içinde kökten uca doğru giden hiç bişi yoktur. ağaçmı lan bu köküne su dökünce üstünde yaprak açsın.. hepsi yalancı bunların...buhh.. devam edelim...
4-Bizim markayı kullanırsanız hiç kepek kalmaz, dökülmeler %80 azalır..
Bu terane yıllardır vardır. ama 10-15 yıldır yaygın kullanılan şampuanları kullanıp kepek sorunundan temelli kurtulan birisini gördünüzmü ? hayır.. çünkü yukardada soylediğimiz gibi bu tamamen vücudun doğası gereğidir. eğer dönem dönem kepeklenmiyosanız cilt doktorunuza başvurunuz.. dökülmeler %80 azallır.. araştırın göreceksinizki günlük saç dökülme miktarı ortalama olarak 50-80 adettir.. İşin tuhafı bu uzun yıllardır boyledir bunu bu şampuan üreticileri bile şampuanlarını satarken soylerler.. "-kardeşim ortalama 50-80 dökülür... haaa bu mevsimine bağlı olarak hava şartlarına bağlı olarak artadabilir" iyide kardeşim.. bu zaten ortalama değilmi??? senin şampuanın bunu 50 adet dökülmeyi 10-15 e indirmiyorsa sen neyi iddia ediyosun??? hayır tuhaf tarafı şu.. şampuan reklamlarında görürüzki uzun saçlı hatunlar mutluluk içindedrler ve neşe saçarlar.. bu yazıyı okuyan herkes bilecektirki reklamlardaki saçlar duştan çıkıp kurutma ile elde edilemez.. bi sürü fön düzleştirme işlemi falan gerekir.. hepimizi bunu bildiğimiz halde aaa ne kadar düzgün ne kadar birbirine dolaşmamış ne kadar harika gözüken saçlar diye bu reklamları yutarız.. düşünün... hanginizin saçı banyodan çıkıp kuruttuğunuzda reklamlardaki kadar kusursuz oluyor??? ben soliim hiç birinizinki... eh ortalama 15 yıldır dökülmeyi %80 azaltıyorsanız bugun 2 adet saçımız bile dökülse fazla sayılabilir.. nede olsa 15 yıldır dökülmenin önüne geçiyorsunuz.. ve hala 50-80 i ortalama kabul ediyorsunuz.. Kardeşim benim 50 saç dökmek için şampuana ihtiyacım yok.. Yalancısınız... reklamlarda dikkat edin bilmem nerede kullanan bayanların %80 i bu fikirde falan gibi ibareler.. Sorarım size ben şimdi desemki ben 10 bayan arıyroum.. reklamlarada çıkaracağım.. ve şu elimde gördüğünüz has zeytinyağlı yeşil sabunu denemelerini isticem 15 gün yiyip içip yatacaksınız, reklama çıkacaksınız ve saçlarınızı yıkayacaksınız.. ben eminimki %100 ü yeşl sabundan memnun kalacaktır.. peh.. bir de bilmem neredeki saç enstitüsü vardı o reklam hala varmı bilmiom ama saç araştırma enstitüsüne bakın.. etrafta bi kaç tane cam raf. bir iki mikroskop ama bi sürü uzun boylu uzun saçlı harika hatun.. merak ettiğim şu bu saç enstitüsünde araştırmacı olmak için aranan nitelikler nelerdir ayhh neyse...
5-Şampuanlar kimi ciltlere zarar verebilir...
Hep bahsettiğimiz üzere şampuanlar sabun temelli kimyasal katkılı bileşimlerdir. ama bilirsinizki bazı insanların ciltleri bazı maddelere allerjik tepki verebilir.. siz saçınızı kökten uca beslemek isterken kepeklendirebilir, sürekli kaşıntıya neden olabilir, hatta dökülmesini artırabilirsiniz.. Ambalajı şık ve reklamı bol diye bilmediğimiz kimyasalları derimize ve saçımıza sürüyoruz.. özenle parfümlendirilen bu maddeler bizi hiç şüphelendirmiyorda.. Kullanırken dikkatli olalım..
NE YAPMALIYIZ.
Peki ne yapalım..
benim önerim şu halis zeytinyağlı sabunlardır. saçınızı ve kafa derinizi gerçekten iyi temizlerler ve kimyasala katkı maddeleri içermediklerinden size neredeyse hiç zarar vermezler..
ve Saç köklerine faydalı olduğu bilinen keratin, provitamin b-5 vs. gibi maddeler sadece şampuanlarda bulunmuyor.. bunların bulunduğu doğal şeyleri yiyip içebilir saçderinize tatbik edebilirsiniz.
boyle bir sabunu sanırım 1 ytl ye falan buluruz buna ilaveten illada saçım kazık gibi olmasın diyorsanız belki doğal bileşimli saç kremi kullanabilirsiniz.. biliyorsunuzki piyasada %100 bitki özlü şampuanlar ve saç kremleri bulunmakta.. bunları kullanmak kimyasal olarak elde edilmiş zımbırtıları kullanmaktan hem ekonomik hem daha sağlıklıdır..
Ha diyorsanızki sen ne yapıyorsun???
Walla ben bunlara hiç aldırmıyorum..
genelde zeytinyağlı sabun, bazen şampuan.. farketmio yani.. ama önemli olan şu ben şampuana para vermiyorum.
ortalama fiyat olarak 6ytl-10ytl aldığınız 750 Ml lik şampuanların maliyetlerinin 1 ytl yaklaşmadığını biliniz..
ve eğer siz yinede nemlendiricili katkılı, krem katkılı şampuanlar kullanmaktan yana iseniz, bu işi yapan daha ekonomik Turk markalarını oneriyorum.
Çünkü inanın temel bileşimlerin hepsi aynı.. hepsi sabun içine katılmış parfüm nemlendirici vitamin falan gibi şeylerden oluşuyor...Bari cebinizi kurtarın...
Kalın sağlıcakla...

Alıntı

Hiç yorum yok: