27 Mayıs 2007 Pazar

1897 yılından bugüne ASPİRİN

Eğer bir yıl içinde satılan tabletlerini yan yana dizerseniz Dünya'dan Ay'a gidiş-dönüş mesafesini kaplıyor.

Sadece ABD'liler bir yılda 80 milyar kutusunu yutuyor.

Hakkında bugüne kadar 25 bini aşkın bilimsel tebliğ var. Kalp, bunama, dişeti hastalıkları, katarakt, baş ağrısı, soğuk algınlığının yanı sıra erkeklerde felç geçirmeyi yüzde 30 azalttığı yönünde yapılan araştırmalar bulunuyor.

Her gün bir tane tüketildiğinde kalp krizi riskini azalttığı belirtiliyor.

Bu maddenin adı Asetil Salisilik Asit, yani ASA. Yani Aspirin. Yani, dünyanın en çok tanınan ve üzerinde en fazla araştırma yapılan ilacı. Pek çok kişinin deyişiyle '100 yıllık mucize'.

Hâlâ vücuttaki yeni etkileri keşfedilmeye devam eden Aspirin, bu yıl da bir bilim adamına ödül getirdi. Üretici Bayer'in 10 yıldır düzenli olarak verdiği 'Aspirin Ödülü'nün son sahibi, ilacın iltihaplanmayı nasıl giderdiğini fareler üzerindeki deneylerle gösteren Dr. Derek R. Gilroy.

Akyuvar rehberi

Dr. Gilroy'un yaptığı araştırmaya göre Aspirin, vücuttaki iltihaplanmayı damarlara etki ederek gideriyor. Çünkü Aspirin, vücudun nitrik oksit salgılanmasını sağlıyor. İltihaplanma durumunda vücut hemen alarma geçiyor ve sorunun meydana geldiği bölgeye akyuvar (lökosit) gönderiyor.

Ancak akyuvarlar 'görev bölgeleri'ne giderken yollarını şaşırıp damarlara yapışıyor. Nitrik oksit akyuvarların damarlara yapışmasını engelliyor. Aspirin ise vücudun nitrik oksit salgılamasını sağlıyor.

36 yaşındaki Dr. Gilroy, faralere verilen ASA'nın ardından damarlarda akyuvarların nasıl hızla hareket ettiğini mikroskoptan elde edilen görüntülerle ortaya koydu. "Nitrik oksit damarlar üzerinde etkili.

Lökositlerin damar sisteminden ayrılmasını sağlıyor. Nitrik oksiti artırırsak bunu etkin yapabiliriz dedik. Aspirin verince akyuvar sayısının arttığını gördük. Bu, Aspirin'e has bir etki" diyen Gillroy, 10 bin avroluk ödülün sahibi oldu.

Eski Mısır'da da kullanıldı

100 yılı aşkın süredir pek çok rahatsızlıkta kullanılan Aspirin'in geçmişi aslında çok daha eskilere dayanıyor. Asprinin esas hammadesi olan söğüt yaprağı binlerce yıl boyunca ağrı giderici olarak kullanılmış. Eski Mısır yazılı belgelerinde adı geçen söğüt ağacından, tıbbın babası Hipokrat'ın da ağrı kesici olarak yararlandığı biliniyor.

Ancak söğüdün, bugün hepimizin kullandığı bir ilaca dönüşme serüveninde en büyük pay sahibi olan kişi Alman kimyager Felix Hoffman. 'Aspirin'in babası' olarak da adlandırılan Hoffman, laboratuvar ortamında ASA üretmeyi 10 Ağustos 1897'de başardı. Ve o günden beri de hem Bayer firmasının hem de dünyanın en tanınan ilacı oldu Aspirin. Çok basit bir içeriği olan ilacın her yıl kullanım alanı genişliyor.


Soğuk algınlığıyla üç yıl

Aspirinin C vitamini desteğiyle soğuk algınlığı tedavisinde de kullanıldığını belirten Cardiff Üniversitesi Biyolojik Bilimler Fakültesi Soğuk Algınlığı Merkezi yöneticisi profesör Ronald Eccless, "200'ü aşkın virüs soğuk algınlığına neden oluyor. Kişinin yılda 2-5 kere yakalandığı soğuk algınlığı, burunda başlıyor.

75 yıl yaşarsak 200 kez soğuk algınlığı geçiriyoruz. Bu, ömrümüzün üç yılı demek! 1918'deki İspanya gribi salgınında Aspirin çok etkili olmuştu. Soğuk algınlığında Aspirin hâlâ çok etkili" dedi.

Hiç yorum yok: