30 Haziran 2009 Salı

"Gizli kapaklı yapılmadı"

gizli-kapakl-yaplmad.jpgAK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, askerlerin özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılanmasına imkan veren yasanın Türkiye'nin yararına olduğuna inandıklarını belirterek, toplumda da büyük kabul gördüğünü söyledi.

TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bozdağ, TCK ve bazı kanunlarda değişiklik öngören yasanın Genel Kurulda kabul edilmesinden sonra tartışma konusu olduğunu kaydederek, konuyla ilgili olarak Cuma günü bir açıklama yapılmadığını, ancak Cumartesi günü farklı bir şekilde gündeme getirildiğini ifade etti.

Tasarının Perşembe günü mutabakatla gündeme alındığını, mutabakatla yeni maddelerin eklenmesine karar verildiğini, görüşmelerin de mutabakatla yapıldığını anlatan Bozdağ, ''Yasanın kabulü de bu mutabakat çerçevesinde temin edildi ve yasalaştı. Cuma günü değil ama Cumartesi günü birdenbire farklı bir üslup, farklı bir değerlendirmeyle karşı karşıya kaldık. İşin doğrusu biz buna üzüldük'' dedi.

Yapılan değişikliğin, Ceza Muhakemesi Kanunun (CMK) 250 maddesindeki suçları kapsadığını belirten Bozdağ, şöyle konuştu:

''Öyle anlatıldı ki sanki bundan sonra asker kişiler, bütün işledikleri suçlarla ilgili özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılanacak gibi takdim edildi. oysa bu doğru değil. Çünkü CMK'nın 250. maddesi; örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen uyuşturucu imal ve ticareti, çıkar amaçlı suç örgütleri, çeteler mafyalar, anayasal düzene karşı işlenen suçlar, ülkenin bölünmez bütünlüğüne aleyhine işlenen suçlar, bunların asker kişiler ve askeri mahalde işlenen suçlarla bir ilgisi var mı? Hiçbir alakası yok. Ama konuyu getirip farklı bir noktaya taşıdılar ve sanki askerlerle alakalı bütün suçların özel mahkemelerde yargılanacağı şeklinde bir değerlendirme yapıldı. Askeri Ceza Kanununda yazan suçların tamamı, askeri yargı tarafından görülecek ve onlarla ilgili soruşturma ve kovuşturma orada yapılacak. Onun, TCK ve özel kanunlara atıf yaptığı bütün suçlarla ilgili yargılamalar yine orada yapılacaktır. Ama 250. madde kapsamına giren suçlarla ilgili yargılamalar, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yapılacaktır.''

Bozdağ, ''Darbe girişimlerinin ağır ceza mahkemelerinde yargılanıp yargılanamayacağı''na ilişkin soruya, ''Anayasal düzene karşı suçlar kapsamında yer alıyor. Bunlar askerlerin, askeri mahalde işlenecek suçlar değil. Bunlar dışarıda işlenebilecek suçlardır. Dolayasıyla bundan sonra bu tip suçları işleyenler de özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılanacak'' dedi.

-''HANGİSİ DOĞRU?''-

CHP'nin, Anayasanın geçici 15. maddesiyle ilgili talebini kendilerine ilettiğini hatırlatan Bozdağ, ''30 yıl önce darbe yapanları yargılayalım'' dendiğini, bunun için Anayasa değişikliği yapılmasını önerdiklerini söyledi. Bunun demokratik ve hukuk devletinden yana bir tavır olduğunu belirten Bozdağ, bunun toplumun her kesiminden de destek bulduğunu vurguladı.

Yeni yapılan düzenlemenin ''Darbe boyutuyla değerlendirildiğinde, bundan sonraki süreçlerde meclise veya hükümete ya da Anayasal düzene karşı bir darbe teşebbüsünde bulunanları adli yargıda yargılamada, yargılamaya imkan verdiğini'' ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu:

''(30 seneki önceki darbecileri yargılayalım, - bir kısmı mezarda- müsaade etmezse Anayasayı değiştirelim) diyen bir CHP var. Ama bundan sonra, böylesi işlere teşebbüs edecekleri de yargılama kapsamına alan bir düzenleme olduğunda da buna karşı çıkan bir CHP görüyorsunuz. O zaman hangisi doğru? Bunda Anayasal bir engel de yok. Ama diyor ki (Anayasa Mahkemesine götürüp iptal ettireceğim) Yani, bundan sonra darbe yapmaya teşebbüs edenler adli yargıda yargılanmasın. Yargılamanın önü onlar için kapalı olsun.

Peki doğrusu bu mu? Madem samimisin, 30 sene önce darbe yapanları yargılamak için Anayasal engeli kaldıralım diye demokrat, hukuktan yana bir tavır konurken; öte yandan, bundan sonra darbe yapmaya teşebbüs edeceklerin yargılanmasının önünü açacak bir düzenlemeye sahip çıkmaları lazım. Çünkü bu düzenlemenin altında onların da oyu, kabulü, desteği var. Doğrusu, 2 gün sonra çark etmelerinin, fikir değiştirmelerinin, farklı söylem takınmalarını anlamlandırmış değilim. Ama şöyle mi düşünüyorlar bilmiyorum; 30 sene önce darbe yapanları yargılayalım, ileride yapacakları da 30 sene sonra yargılayalım diye mi düşünüyorlar, onu da bilmiyorum.''

-DARBE İHTİMALİ KORKUSU-


Bozdağ, ''AKP darbe ihtimalinden mi korkuyor?'' sorusuna, ''Hayır. Öyle bir korku kesinlikle söz konusu değil. Yasalar genel ve soyuttur. Kimler bu suçları işliyorsa onlar yargılanacak. Bu suçlara bakıldığında, asker nitelikte kişilerin işleyebileceği ya da sadece askeri mahalde işlenecek nitelikte suçlar değil. Bu suçların tamamı sivil alanla birlikte işlenebilecek suçlardır. Şahsi görüşüm; böyle bir düzenleme olmadan da adli yargının yetki ve görev alanına giren bir konudur. Böylesi bir şeyden değil, Türkiye'nin demokratikleşmesi, hukuk devleti olma yolunda, AB sürecinde atılmış önemli ve tarihi bir adımdır'' dedi.

Anayasaya aykırı bir durumun söz konusu olmadığını, aksi görüşün, konuyu sulandırmak isteyen, hukuk dışında bir takım saiklerle değerlendirme yapanlara ait olduğunu savunan Bozdağ, ''Düzenlemelere bakıldığında bunlar; kanunla düzenlenmiştir, askeri suç değil, askeri mahalde işlenebilecek nitelikte değil, askerlerin görevleriyle ilgili değil, askerlere karşı işlenen suçlar değil'' diye konuştu.

-''ÖZEL BİR AMAÇ VE HEDEFİ YOK''-


Bozdağ, ''Yasa, Albay Çiçek'in sivil mahkemede yargılanmasının önünü açmak şeklinde değerlendirildi'' denilmesi üzerine, ''Bu özelleştirilmiş bir değerlendirme...Yasamanın soyutluğu ve genelliği ilkesiyle yapılmıştır, özel bir amacı, özel bir hedefi kesinlikle yoktur. Kanunun kapsamına giren suçları işleyen herkesi kapsayan bir düzenlemedir. Özel bir anlam ve hedefi yoktur'' yanıtını verdi.

Yasada belirtilen suçların askeri ve sivil mahalde işlenmesi halinde buna adli yargının bakıp bakmayacağının sorulması üzerine Bozdağ, '' Tabii adli yargı bakacak. Onda şüphe yok. Şu anda da oyla, bundan sonra da öyle...'' dedi.

Yasanın kamuoyunda yeterince tartışılmadığı eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Bozdağ, tasarının 3 aydan fazla süreden beri TBMM gündeminde olduğunu, AB uyum kapsamında Türkiye'nin yapmakla yükümlü olduğu değişiklikleri içerdiğini, 2008 yılı katılım ortaklığı belgesi içinde de yer aldığını anlattı. Bozdağ, Milli Savunma Bakanlığının konuyla ilgili görüşünü 19 Mart'ta Adalet Bakanlığına ilettiğini, ancak içinde CMK 250. maddeyle ilgili görüşünün olmadığını söyledi. ''Bu konular öyle gizli kapaklı yapılmış değil'' diyen Bozdağ, grupların da bilgisi ve onayı olduğunu, ayrıca Genel Kurulda aleni olarak tartışıldığını ve kabul edildiğini söyledi.

''Düzenlemenin Türkiye'nin yararına bir düzenleme olduğuna inanıyoruz. Toplumda büyük kabul gördüğünü görüyoruz'' diyen Bozdağ, konuyla ilgili haberlerin daha çok usul ve yöntem üzerinde yoğunlaştığını, geneli itibariyle doğru bir düzenleme olduğunu herkesin kabul ettiğini ifade etti.

Bir gazetecinin ''Yasadaki istisnanın kaldırılması konusunda Genelkurmay'ın haberi var mıydı?'' sorusuna Bozdağ, ''Genel Kurul çalışmaları sırasında bu konu gündeme geldi ve değerlendirildi'' karşılığını verdi.

AA

Hiç yorum yok: