9 Haziran 2007 Cumartesi

2005'te 300 organ nakli yapıldı

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hemodiyaliz ve Transplantasyon Enstitüsü Müdürü ve Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Astarcıoğlu, Türkiye’de organ nakli konusunda inanılmaz bir gelişme olduğunu söyledi.

2005 yılında gerçekleşen nakil sayısının 300 civarında olduğunu belirten Prof. Dr. İbrahim Astarcıoğlu, buna karşın gelinen noktanın hala olması gerekenin yüzde 15’i seviyesinde kaldığını söyledi.

Prof. Dr. Astarcıoğlu, merkezlerinde ve Türkiye genelindeki organ nakli konusunda 2005 yılını değerlendirmek amacıyla düzenlediği basın toplantısında, DEÜ olarak 2004 yılından itibaren SSK ve Yeşil Kartlı hastaların merkezlerine sevkini sağlayarak nakil sayısının artırıldığını belirtti. Geçen 2004 yılında 34 olan nakil sayısının 2005 yılında 50 hastaya çıktığını, bu rakamı 2006’da yüzde 50 artırmayı hedeflediklerini bildiren Prof. Dr. Astarcıoğlu, gerçekleştirdikleri nakillerde sağ kalma oranının yüzde 90 olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Astarcıoğlu, ülke genelinde gerçekleştirilen organ nakilleri dikkate alındığında ise Türkiye’nin bu alanda hızlı bir gelişim gösterdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Türkiye’de organ naklinde gerçekten inanılmaz bir gelişme var. Çünkü yılda 8-10 nakille başladığımız organ naklinde, 2003’te 170, 2004’te 240 sayısına ulaştık. 2005 yılının rakamı birkaç ay sonra kesinleşecek, ama 2005 yılında gerçekleşen nakil sayısı 300 civarında. Bu çok büyük bir rakam aslında, ama bu, Türkiye’de olması gerekenin yüzde 15’i demek. Bu sayının 1500-1800 olması gerekir.”

CANLIDAN NAKİLDE ARTIŞ
Organ naklinde ikinci gelişmenin, canlı nakil oranında yaşanan artış olduğunu belirten Prof. Dr. İbrahim Astarcıoğlu, “Geçtiğimiz yıllarda yüzde 10 olan canlıdan nakil oranı, yüzde 60’lara yaklaştı. Bu yılki oranın 55’i geçtiğini tahmin ediyoruz” dedi.

Prof. Dr. Astarcıoğlu, Türkiye’de organ naklinin ihtiyaca karşılıkverebilecek seviyeye çıkarılabilmesi için hastaların organ nakli merkezlerine daha fazla ulaşabilmesi ve verici sayısının artırılması gerektiğini kaydetti.

Son dönemde karaciğer sorunları nedeniyle organ nakli yapılması gereken 1800 hasta varken, prosedür nedeniyle bunların ancak yüzde 20’sinin nakil yapılabilen merkezlere sevk edilebildiğini kaydeden Prof. Dr. Astarcıoğlu, organ nakli konusunun da Genel Sağlık Sigortasıkapsamına alınmasının çok faydalı olacağını söyledi.

Kadavradan organ temininin tek yolunun hastanelerdeki “ventilatörlü yatak” (suni solunum cihazı) sayısının artırmaktan geçtiğini belirten Prof. Dr. Astarcıoğlu, bugün Türkiye’de yüzde 10 olması gereken “ventilatörlü yatak” sayısının yüzde 1 düzeyinde olduğuna dikkati çekti.

Prof. Dr. Astarcıoğlu, bugün için Türkiye’de elde edilen kadavra verici sayısının 120 bile olmadığını, bu sayının da 66’sının İzmir’de elde edildiğini belirtti.

“İRAN MODELİ ÇÖZÜM OLABİLİR”
Organ naklinde, tüm ihtiyacın karşılanabilmesi için mutlaka hem canlıdan hem de kadavradan organ temin edilmesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Astarcıoğlu, kayıpsız olarak tüm ihtiyacın kadavradan karşılanmaya çalışılması halinde bile yüzde 20-25’lik bir açık oluşacağını ifade etti. Prof. Dr. Astarcıoğlu, bu noktada canlıdan naklin geliştirilmesinin önem taşıdığını belirterek, “Canlıdan nakilde İran modeline geçilebilir” dedi.

Türkiye’de organ nakli konusunda henüz yasal bir düzenlemenin yapılmadığını, nakillerin yönerge doğrultusunda gerçekleştirildiğini kaydeden Prof. Dr. Astarcıoğlu, İran’daki uygulamada, verici olmak isteyenlerin tıpkı kan grubunu bildirir gibi nakil merkezlerine doku bilgilerini kaydettirdiğini, uygun alıcı ve verici eşleşmesi sağlandığında, vericiye devlet tarafından organı karşılığında belirlenen ücret ödenerek naklin gerçekleştirildiği bilgisini verdi.

Prof. Dr. Astarcıoğlu, Türkiye’de ise mevcut uygulamada 4. derece akrabaya kadar canlıdan nakle izin verildiğini, daha uzak ya da hiç akrabalık bağı olmayan vericilerden organ nakillerinin ise Etik Kurul iznine tabi olduğunu bildirdi.

Mavi forum

Hiç yorum yok: