24 Mayıs 2007 Perşembe

Saç yolma rahatsızlığı

Saç yolma rahatsızlığı

Göze çarpar derecede saç kaybıyla sonlanacak şekilde kişinin kendi saçlarını tekrar tekrar yolmasına trikotillomani denir. Bu terim 1889'da Fransız bir dermatoloji doktoru tarafından "karşı konulamayan saç yolma dürtüsü"nü belirtmek için kullanılmıştır


Eğer kişi saç yolma dürtüsünü ertelemeye yada durdurmaya çalışırsa gittikçe artan oranda gerginlik hisseder. Saçlarını yolduğunda ise bir haz, rahatlama ve doyum duygusu yaşar. Herhangi bir cilt hastalığına bağlı olmayan bu durum, ilerledikçe kişinin yaşamını olumsuz etkileleyen bir hal alır.

100 kişiden 4’ü bu durumda

Başlangıçta çok nadir görüldüğü düşünülen "saç yolma"nın, aslında yaklaşık her yüz kişiden dördünde olduğu fark edilmiştir.
Bazen erken yaşlarda başlar, kadın ve erkeklerde aynı oranda görülür ve iyileşme oranı daha fazladır. Bazen de geç yaşlarda başlar, kadınlarda daha sıktır ve süreğen bir durum halini alabilir. Dürtü, kontrol bozukluğu olarak adlandırılamakla beraber, bir çeşit takıntı olduğu ve obsesif kompülsif bozuklukla benzerlikler gösterdiği bilinmektedir. Bazen kıl yolma sadece saçla kalmaz. Buna başta kirpikler olmak üzere kaşlar da eklenebilir.

İç dünya bedene yansır

Psikolojik problemlerin insanlara ve hayatlarına etkisi farklı şekillerde olmaktadır. Kimisi kişinin iç dünyasını büyük ölçüde etkilerken, kimisi ise diğer insanlarla ilişkilerinde iş veya ders başarısında etkili olmaktadır. Bazı psikolojik problemler ise kişinin bedeninde etkilerini göstermektedir.

Yara yolma, tırnak yeme, parmak emme

Bu davranış bir zaman sonra alışkanlık şekline gelmekte, kişi problemden rahatsızlık duydukça kısırdöngü içine girmekte ve problem gittikçe daha da artmaktadır.

Ciltte çıkan yaraları yolma; bir nevi tırnak yeme, parmak emme ve saç yolma problemlerine benzemektedir. Bununla beraber yara yolma yüzde olduğu takdirde kişinin çevreden gizlemesi mümkün olmayan bir problem olduğundan kaygıyı artırmaktadır.

Kişilik özellikleri, çevre kadar etkilidir

Hastalığın ortaya çıkmasında ve devamında çevresel şartlar ve kişilik özellikleri birlikte etkili olmaktadır. Kişinin güven duygusu, mükemmeliyetçi olup olmaması, streslerle başa çıkma becerileri de etkili olabilmektedir. Depresyon, kişiler arası duyarlılığın fazla olması, takıntılar, saplantılı davranış ve kaygı bozukluğu gibi altta yatan nedenler, beden kimyasının bozulmasına sebebiyet vererek bu tür problemlere yol açabilmektedir.

Mükemmeliyetçi aileler dikkat!

Stresli durumlarda saç, kaş ve kirpik yolmalar artmaktadır. Ailelerin birinci çocuklarında daha sık görülmesi, kıskançlığın hastalığın başlamasında etkili olduğunu düşündürmektedir.

Yine ailesel bazı özelliklerden söz edilebilir. Aşırı mükemmeliyetçi, eleştirici ebeveynlerden birine karşın, edilgen, duygularını belli etmeyen diğer ebeveyn bu hastaların ailelerinde ki sık rastlanan bulgulardandır. Bunun yanı sıra diğer ruhsal bozukluklar da birlikte görülebilir. Depresyonu göz ardı etmemek gerekir. Sıkıntı, stres oluşturacak her türlü durum saçlarınızı yolmanıza neden olabilir.

Tedavi için neler yapılabilir?

Kişinin çevresindekiler tarafından anlaşılması, sorumluluklarının paylaşılması bu tür rahatsızlıkların ortaya çıkmasını önlemekte yada iyileşmesini kolaylaştırmaktadır.

Birkaç günlük tatil, yakın akraba ya da arkadaş ziyaretleri, spor, sağlıklı beslenme, kişinin gevşeyip rahatlamasıyla problemin hafiflemesini sağlar. Kişinin sevdiği meşguliyetlerle uğraşması, iç enerjisini uygun şekilde kanalize etmesi de yararlı olmaktadır.

Bu tür problemlerin tedavisi çok yönlü bir yaklaşım gerektirmektedir. Tedavide ilaç tedavisi yararlı olmakla beraber psikoterapiler esastır. Psikoterapiler kişinin konuşup rahatlaması kadar benlik düzenlemesinde ve alışkanlığını bırakması için profesyonel destek görmesini amaçlamaktadır.

Azmin elinden ne kurtulur?

Yara yolma davranışı içsel nedenlerle yanlış bir davranışın öğrenilmesi demektir. Bu davranışın tam tersini yani yara yolmamayı öğrenmek sabır gerektirir ve zaman alır. Fakat azimle öğrenilemeyecek hiçbir şey yoktur. Azim ve kararlılıkla bu yanlış davranışın bırakılması da profesyonel yardımla mümkündür. Yakınların bu davranışı bırakması için kişiyi zorlaması ve kınaması problemin daha çok artmasına neden olabilir.

Kendi haline bırakılmamalı

Hastanın antidepresanlarla tedaviyi veya psikoterapileri kabul etmemesi de problemin gittikçe artmasına sebep olmakta ve tedaviyi zorlaştırmaktadır. Elbette her şey kişinin beyninde bitmekte ve kişi pozitif enerjisini kullandığı takdirde hiçbir destek almadan da bir davranış bozukluğunu bırakabilmektedir. Bu, enfeksiyon gibi bir hastalığın bazen kendiliğinden geçmesine benzer. Fakat kendiliğinden geçmesi beklenerek tıbbi tedavi geciktirilirse hastalık hasar bırakabilmektedir. Bu sebeple başa çıkılamayan bir davranış için çevrenin zorlamaması ve kişinin kendisini suçlamaması iyileşme için ilk adımdır.
Ailenin sıcak, sevecen ve anlayışlı yaklaşımı ise; hastanın tedaviyi kabul etmesini kolaylaştırır ve tedavi esnasında iyileşmeyi hızlandırır. Tedavi esnasında cilt hastalıkları uzmanının tavsiyelerini almak, ilerlemiş vakalarda ise yara izlerinin tamamen geçmesi için estetik uzmanına danışmak da gerekebilir. Kişi kendisi yeterli derecede istekli olduğu ve kendisini bırakmadığı takdirde tedavinin süresi kısa olur.

Hiç yorum yok: