24 Mayıs 2007 Perşembe

Bunamanın tedavisi var

Bunamanın tedavisi var

Bazı hastalıklar yaşlanmayla birlikte ortaya çıkıyor. Amnezi, Demans ve Alzheimer konusunda yapılacak en önemli şey ise bu hastalıkların erken teşhisi ve önlem alınması. Anadolu Sağlık Merkezi Konsültan hekimlerinden Nörolog Dr. Lütfü Hanoğlu Alzheimer hastalığıyla ilgili bilgi verdi:

'Unutkanlık, yaşlı insanlarda oldukça sık rastlanılan bir yakınmayı oluşturuyor. İleri yaşla birlikte unutkanlık ve diğer zihinsel yeteneklerin bozulması hep yaşlanmanın doğal sonucu gibi görülüyor. Ancak biraz önce bahsedilenlerle çelişkiliymiş gibi görünse de bunama bir hastalık olarak nitelendiriliyor ve yaşlanmanın doğal sonucu oluşmuyor. Bunama ile ilgili diğer bir yanlış inanış da tedavisinin olmadığı yönünde. Bu iki yanlış inanç, yani bunamanın yaşlılığın doğal bir sonucu olduğu ve tedavisinin mümkün olmadığı fikirleri nedeniyle giderek unutkan olan, eşyalarını kaybeden, koyduğu yeri unutan, tanıdık yerlerde yolunu kaybetmeye başlayan, ocağı açık unutan, tanıdık insanların ya da nesnelerin ismini bir türlü çıkartamayan, iş yerinde olmadık hatalar yapmaya başlayan yaşlı insanlar birer kader mahkumu haline gelebiliyor. Bunun sonucunda giderek çevresinden ve ailesinden uzaklaştırılabiliyor. Doğru teşhis, atılacak en önemli adımı oluşturuyor. Bunun ilk şartı ise konunun uzmanı bir hekime başvurmak. İnsanın ortalama yaşam süresi yüzyılımızın başından bu yana özellikle aşılama, sanitasyon ve antibiyotiklerin bulunmasıyla geliştirilmesi sonucu hızla artıyor. 1800'lü yıllarda ortalama yaşam süresi 30 - 40 yıl iken 20. yy başında 50'ye, 1978'de 74'e ve günümüz içinde ortalama 77.8'e ulaştı. İnsanın büyük başarılarından biri gibi görünen bu durum, sonuç olarak insan yaşlı nüfusunun oranının giderek artmasına yol açtı. 1980 yılında 60 yaşında dünyada yaklaşık 376 milyon insanın yaşadığı ve bu sayının 2020 yılında 976 milyona ulaşacağı hesaplandı. Dünya nüfusundaki bu yaşlanma da beraberinde demans, Parkinsonizm, inme gibi ileri yaş hastalıklarının frekansının artışını da getiriyor. Yaşa bağlı spesifik Alzheimer hastalığı (AH) görülme oranında artış, değişik ülkeler için benzerdir. 85 yaşının üstündeki nüfusun yaklaşık yarısı Alzheimer hastalığı riskiyle karşı karşıya kalıyor. Yaşlı ileri nüfus arttıkça, toplumda Alzheimer hastalığına yakalanan insan sayısı da artıyor. Türkiye'de yaklaşık 200 bin Alzheimer hastası olduğu tahmin ediliyor. ABD'de bu sayı 4 milyona ulaşıyor.

BUNAMA BELİRTİLERİ

Tanı nasıl konuyor: Demansın olup olmadığı ve varsa nedeninin saptanması hastalıkla ilgili yakınmalar ortaya çıktığında mutlaka yapılması gereken işlemleri oluşturuyor. İlk basamağı hastanın demans tanısı açısından değerlendirilmesi oluşturuyor. 2. basamakta demans tanısı alan hastanın etiyolojik ayırıcı tanısının yapılması gerekiyor. Genel olarak demans olarak adlandırılan tablonun kavramsal içeriğini; bellekle birlikte diğer kognitif işlevlerde ortaya çıkan kayıp ve kognitif kayba eşlik eden değişik düzeylerde işlevsel kayıp oluşturuyor. Demans, yani bunama durumunun tespitinde en önemli tanı aracı nöropsikometrik testler. Özellikle karışık ve tartışmalı unutkanlık yakınmalarında, erken dönemde, depresyon ile karışan durumlarda gerçek bir bunama tablosunun varlığının saptanması bu inceleme ile sağlanabiliyor. Ayırıcı tanı nasıl yapılıyor? Demans tanısı için spesifik bir laboratuvar testi bulunmuyor. Tanı tümüyle klinik kriterlere dayanılarak konuyor. Demans tablolarının büyük bölümünü bugün için tedavi şansı olmayan dejeneratif demanslar oluşturuyor. Ancak demans tablolarının bir bölümü ise 'semptomatik' ya da 'geri dönüşlü'dür. Bir hastanın 'Demans' tanısı altında değerlendirilmesinden sonraki basamak, saptanan demansiyel tablonun sebebinin ayırt edilmesi olmalı. Anafikir, 'Bazı vakalarda demans geri dönebilen bir durumdur ve bu olgular geri dönüşsüz olan pek çok hastayı gereksiz ve pahalı bir biçimde aşırı araştırmadan tanınabilmelidir.' Anahtar yaklaşım, aslında genel nörolojik yaklaşımla aynı. Demanslı hastaya yaklaşımda ilk basamağı demans tablosunun varlığının kesinleştirilmesi oluşturuyor. Ardından dikkatli bir şekilde hastalığa ait bilgileri alabilmek demans tablosunun başlangıc zamanı, klinik seyri, süresi, eşlik eden nörolojik tablonun belirlenmesi, ayırıcı tanı için önem taşıyor. Yine hastanın kullandığı ilaç tedavilerinin dikkatlice gözden geçirilmesi, doz aşımlarına bağlı tabloların anlaşılabilmesi için temel önem taşıyor. Bunun ardından hastanın ayrıntılı ve özenli fizik ile nörolojik muayenesi gerekiyor. Bu bilgi edinme ve muayenenin ortaya koyduğu bulgulara göre hasta 'geri dönüşlü' demanslar açısından şüpheler taşıyor ise uygun tipteki laboratuvar araştırmalarının yapılması gerekiyor. Ayırıcı tanıda bölgesel özelliklerin önemi olabiliyor. Bizim toplumumuz için, tüberküloz, sifiliz, bruselloz gibi hastalıklar hala oldukça önemli demans nedenleri olabiliyor.

ALZHEİMER HASTALIĞI

Demansların yarıdan fazlasına Alzheimer hastalığı yol açıyor. Hastalığın ilerlemesi 5 ila 20 yıl sürebiliyor. Hastalığın en ileri evresinde Alzheimer hastası 24 saat bakıma ihtiyacı oluyor. Beslenme, temizlik, tuvalet ihtiyacı ancak bir bakıcı tarafından sağlanabiliyor.

Belirtileri: Hastalık sıklıkla bellek kaybı ile başlıyor. Özellikle yakın geçmişte yaşanan olaylar kolay unutuluyor. Örneğin hastalar sohbet sırasında aynı şeyleri tekrar tekrar anlatmaya başlıyor. Erken dönemde Alzheimer hastası yeni bilgiyi öğrenemiyor. Hastalık ilerledikçe Alzheimer hastasının kafası iyice karışıyor ve etrafa ilgisi, çevresinden haberdarlığı azalıyor. Bazı hastalar konuşurken kelime bulmakta zorlanıyor. Nesneleri ve yüzleri tanımakta güçlük çekiyor. Yargı ve akıl yürütme de önemli ölçüde bozulabiliyor. Zamanla hasta en basit işleri bile yapamaz hale geliyor. Sık rastlanan bir belirti de kişilik ve davranışlarda değişiklik olması. Hastalarda kolay sinirlenme, depresyon ve aşırı kuşkuculuk görülebiliyor. Hastalar bazen aşırı sakin ya da saldırgan olabiliyor. Bu bulgulara hastaların kendilerine bakabilme, kendi başlarına yaşayabilme yeterliliklerinde azalma eşlik ediyor ve ileri dönemlerde 24 saat bakım gerekli hale geliyor.

Nasıl tedavi ediliyor?

Alzheİmer hastalığının henüz kesin bir tedavisi yok, ancak bazı belirtilerle baş etmeyi kolaylaştıran tedaviler söz konusu. Hastalığın ilerlemesini durdurmayı ve süreci geriye çevirmeyi başaracak pek çok ilaç üzerinde tüm dünyada yoğun bir çaba sarf ediliyor. Hastadaki bellek bozukluğunu bir süre için durağan bir seyir göstermesini sağlayan, hatta bazı hastalarda geçici de olsa kısmen iyileşme sağlayan ilaçlar mevcut. Ancak hastalığı tümüyle durduran ya da unutkanlığı geri dönüşsüz bir biçimde düzelten bir tedavi bulunmuyor. Bu nedenle hastanya uygun bir biçimde bakılması büyük önem taşıyor. Hastanın bakımını üstlenenlerin işlerini güçleştiren depresyon, aşırı sinirlilik, kaygı ve hezeyanların tedavisinde kullanılan birçok ilaç mevcut. Davranışsal ve fiziksel sorunlar için strateji geliştirilmesi hasta ve yakınlarının yaşam kalitesini artırabiliyor. Hastanın görme ve işitme problemlerinin de çözülmesi şart. Hastaya bakım sorumluluğunu üstlenen hasta yakınlarının da en az hastalar kadar desteğe ihtiyacı var. Ortaya çıkan günlük sorunlarla baş etmede uzmanlardan yardım almak en iyisi...

Hiç yorum yok: