19 Mayıs 2007 Cumartesi

Deniz kıyısı, oksijen deposu

Deniz kıyısı, oksijen deposu

Atmosferde bulunan oksijenin yüzde 75'ini ağaçların değil, denizlerdeki yosun türü bitkilerin ürettiği, bu sebeple tatilini deniz kıyısında geçiren ya da buralarda yaşayan kişilerin, oksijen açısından diğer yerlere göre daha avantajlı olduğu bildirildi.

Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Küçüködük, oksijenin, sağlıklı yaşamak için vazgeçilmez bir önem taşıdığını söyledi.
Bol oksijenin metabolizmayı hızlandırdığını ve işleyişini düzenlediğini anlatan Küçüködük, ''Sağlıklı yaşamak için her şeyden önce bol oksijenli ortamda bulunulmalıdır. Bu durumun önemi, vücudun daha fazla oksijene ihtiyaç duyduğu sportif faaliyetlerde daha da artmaktadır'' dedi.
Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de iş hayatının yorgunluk ve stresini atmak için ekonomik imkâna sahip birçok kişinin yaz aylarında sahillere akın ettiğini belirten Prof. Dr. Küçüködük, şunları kaydetti:
''Deniz kıyısında tatil yapan kişilerin büyük bölümü, tatil süresinde belirgin bir şekilde rahatladığının ve stresten kurtulduğunun farkındadır. Ancak bunun gerçek sebebi pek bilinmez. Oysa atmosferde bulunan oksijenin yüzde 75'ini, yaygın olarak bilinenin aksine, ağaçlar değil, denizlerdeki yosun türü bitkiler üretiyor. Ağaçların görevi ise ağırlıklı olarak kirlenen havayı temizlemektir. Denizlerde yaşayan, çoğu çıplak gözle görülemeyen, tek başına ya da koloniler halinde yaşayan canlı türü olan algler, özellikle gündüzleri su yüzeyine çıkarak, yaptıkları fotosentez sayesinde bol miktarda oksijeni açığa çıkarırlar.''
Mustafa Küçüködük, deniz ve okyanus kıyılarının, oksijenin en çok bulunduğu alanlar olduğunu belirterek, ''Bu sebeple yaz tatilini denizkıyısında geçiren kişiler, şehirlerde yaşayan ya da bol oksijen için ormana giden ve dağlara çıkan kişilere göre daha fazla oksijen alıyor. Deniz kıyısındaki ormanlık alanlar ise oksijen ve temiz hava açısından çok daha zengin'' dedi.

Hiç yorum yok: