12 Ocak 2008 Cumartesi

Baykal’dan ilk ders: Ayný kaderi paylaþýyoruz

İSTANBUL - Baykal, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nca, parti üyesi gençlerin ideoloji ve politik donanımlarını güçlendirmek amacıyla hayata geçirdiği “Parti Okulu”nda ilk dersi verdi.Baykal, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nca, parti üyesi gençlerin ideoloji ve politik donanımlarını güçlendirmek amacıyla hayata geçirdiği “Parti Okulu”nda ilk dersi verdi. Konuşmasının ilk bölümünde siyaset ve Türkiye Cumhuriyeti kavramları üzerinde duran Baykal, siyasetin, insanoğlunun çok saygın, en temel ve çok önemli bir uğraşısı olduğunu söyledi.

Baykal, siyaset yapan kişinin, başkalarının sorunlarından kendini sorumlu tutması gerektiğini ifade ederek, “Eğer siz başkalarına bakarak bana ne diyorsanız, siyasette yeriniz yoktur. Başkalarının derdi sizinde derdiniz oluyorsa, o zaman siyaset dünyasına hoş geldiniz” dedi.

Siyasetteki “biz”in bilinçle ortaya çıktığını ve bu yönüyle diğer “biz”lerden ayrıldığını anlatan Baykal, sözlerine şöyle devam etti:

“Siyasetteki ‘biz’, bilinçle ortaya çıkan ‘biz’dir. Sizin içinize sindirdiğiniz, kendi kararınızla sahiplenme iradenizi ortaya koyduğunuz bir ‘biz’dir.

Türkiye Cumhuriyeti, bizim anlayışımıza göre bir ırk, kan, kafatası cumhuriyeti değildir. Türkiye Cumhuriyeti bir siyasi bilinç cumhuriyetidir. Ne demek siyasi bilinç cumhuriyeti? Bunu içine sindiriyorsan, bilinçli olarak bunu tercih etmişsen, bunun bir parçasıysan, sen Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçasısın. Kimse sana Türkiye Cumhuriyeti’ni dayatma durumunda değildir. Kimse Türkiye Cumhuriyeti’ni din, mezhep kriterlerine indirmek hakkına da sahip değildir.

Burada ortaklaşa yaşamayı kararlaştırmış olduğumuz bütün insanlar, hangi inançtan, mezhepten, etnik kökenden gelirse gelsin, hepimiz eşit hukuki statüde, eşit haklara, eşit kuruculuk gücüne sahip olarak ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçasıyız’ diyoruz. O nedenle Türkiye Cumhuriyeti, siyasi bir bilinç cumhuriyetidir. Burada hiç kimse, etnik kimliğinden dolayı bir mahcubiyet içine girmeden herkes kadar gururlu, başı dik bir biçimde, ‘ben Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçasıyım’ diyebilmektedir.”

CUMHURİYET’İN KURULUŞU
CHP Lideri Deniz Baykal, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranların bu dikkat ve duyarlılık içinde olduğunu belirterek, Cumhuriyet’in ortaya çıkış sebebinin, her açıdan dersler alınacak olağanüstü bir serüven olduğunu söyledi.

Bu projenin 80 yıla aşkın bir süredir Türkiye’yi bugünlere getirdiğini ifade eden Baykal, “Bugünlerde sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Bunu görüyoruz. Buna karşı da herkesin büyük bir görev ve bilinç duygusu içinde olması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Baykal, Türkiye Cumhuriyeti’nin efsanedeki “Anka Kuşu” gibi küllerinden yeniden doğduğunu ve büyük bir mucizenin gerçekleştiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

“Çok sıkıntılar, çileler çekilmiştir. Şimdi o sıkıntılar önümüze bambaşka kimliklerle, bambaşka niteliklerle ortaya çıkmakta ve şu anda karşı karşıya bulunduğumuz sorunların temelinde, bu büyük muhteşem yeniden inşa hareketinin o süreç içinde yarattığı sıkıntılar çok önemli bir yer tutmaktadır. Bunları biliyoruz.

Burada ‘bağımsız bir devlet kurmak üzere mücadele eden halka Türk Milleti denilir’ diyerek Mustafa Kemal yola çıkmıştır. Burada mücadele eden grubun içinde Arap’ı, Çerkez’i, Laz’ı var. Türk milleti tarifi, etnik ve ırki kimliklere indirgemeyi reddetmiştir. Ve bu tanımın içinde herkese yer var demiştir. Bunun sonucu bugün geldiğimiz noktada, hepimiz memnuniyetle görüyoruz, gerçekten Türk milleti tarifi içinde yer alan bir çok insan, gururla bu kimliği sahiplenmektedir.”

AYNI ACILARI ÇEKİYORUZ
Deniz Baykal, “bu kimliklerin içinde Kürt kimliğinin de bulunduğunu anımsatarak, Kürt soyundan geldiği halde kendini Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçası sayan milyonlarca insan bulunduğunu” söyledi. Baykal, sözlerine şöyle devam etti:

“Onlarla aynı hukuku, devleti paylaşıyoruz. Aynı fırsatları ve aynı güçlükleri paylaşıyoruz. Aynı acıları çekiyoruz. Siyasi bilinç devleti olarak bunu oturmak durumundayız. Cumhuriyet’in projesi budur. Bugün her kökenden insan, Türkiye’nin her yerinde yaşıyor. Bu anlayış Cumhuriyet’in anlayışıdır. Cumhuriyet’in özü budur. Kimsenin kimliğini ortadan kaldırmaya yönelik değil. Kimlikleri inkar etmek değil, tam tersine kimliklere bir saygı anlayışı içinde bir millet inşa etmek projesi, cumhuriyet projesidir ve bu proje çok büyük ölçüde oturmuştur. Bunu en son aşamasına taşımak hepimizin görevi ve sorumluluğudur bunu başaracağız. Devlet bir dinin devleti, bir etnik kimliğin devleti, bir ırkın devleti kesinlikle olmayacaktır.”

Hiç yorum yok: