5 Nisan 2007 Perşembe

Idrar Yolu Enfeksiyonlari

Oldukca yaygin bir rahatsizlik olan Idrar yolu enfeksiyonlari, idrar torbasinin (mesane) basit iltihaplanmasi veya diger idrar sistemi organlarinin (ornegin bobrekler) daha ileri duzeyde iltihaplanmasi seklinde olabilir.

Basit enfeksiyonlarin nedenleri ve tedavi yontemleri...

Basit enfeksiyon ve komplike enfeksiyon nedir ?
Altta yatan baska bir hastaliga bagli olmayan sadece idrar torbasini iceren iltihaplanmalar �basit enfeksiyon (sistit)� ve bunun disinda kalan tum idrar yolu iltihaplari �komplike enfeksiyon� olarak adlandirilir. Altmis yasin altindaki erkeklerde tum idrar yolu enfeksiyonlari komplike olarak ongorulur ve altta yatan baska bir hastalik suphesiyle ileri degerlendirilmeye alinir.
Sistit neden olusur ?
Altta yatan baska bir hastaligi olmasa da bazi bayanlarda sistit daha kolay gelisir. Sistit gelisiminde bazi faktorlerin etkili oldugu gosterilmistir.

Idrar kanalinin kisaligi
Erkeklere oranla tum kadinlarda idrar kanali oldukca kisadir. Boylece disaridaki mikroplarin idrar torbasina ulasmasi daha kolay olmaktadir. Sistite neden olan mikroplarin cogu kendi makat cevresindeki ve bacak arasindaki mikroplarla aynidir. Cinsel iliski esnasinda surtunme hareketine bagli olarak bu bolgedeki mikroplar vajen ve idrar kanalinin agzina dogru itilirler. Bu yuzden sistit cinsel acidan aktif olan kadinlarda diger kadinlara gore daha sik gorulur. �Balayi sistiti� olarak adlandirilan rahatsizligin nedeni de cinsel aktivitenin artmasidir. Idrar yapmanin temizleyici etkisi: Cinsel iliskiden hemen sonra idrar yapmayi adet edinen kadinlarda idrarin, idrar kanalina tasinan mikroplari temizlemesine bagli olarak daha seyrek sistit gorulur.

Sistit belirtileri nelerdir ?
En sik belirtiler idrar yaparken yanma ve sik idrara cikma istegidir. Idrar yaparken yanma bazi bayanlarda cok siddetli olabilir. Ates basit sistitte sik rastlanan bir bulgu degildir. Atesiniz 38 derece ve ustunde ise hemen doktora basvurmalisiniz. Eger ates ile beraber bogur agrisi da varsa bobrek iltihabi suphesi ile hastaneye yatmaniz gerekebilir.

Tedavisi nasil yapilir ?
Basit sistit tedavisi siklikla 3-5 gunluk antibiyotik kullanimi ile yapilabilir. Ancak doktorunuzun onerisine gore bu sure uzatilabilir.

Basit sistit tekrarlar mi?
Sistit ataklari bayanlarin cogunda tekrarlamaz. Tekrarlayan sistit ataklari icin mutlaka uroloji uzmanina danisilmali ve gerekirse ileri tetkikler yapilmalidir

Genc Kalmanin Sirlari


Saglikli ve uzun yasamin sirlarini veren Prof. Dr. Osman Muftuoglu'na gore, stresi hayatindan kovan, dengeli beslenip spor yapan herkes uzun omurlu olabilir. 120 yil yasamak hayal degil!

"Mutlu bir hayat daha uzundur..."

Ne mucize besinler, ne sporla gecirilen bir hayat, ne de sihirli formuller... Uzun ve saglikli bir yasamin sirlarini ogrenmek icin basvurdugumuz Prof. Dr. Osman Muftuoglu'nun uzerinde en cok durdugu ve israrla vurguladigi kavramlar, sagliga eslik eden mutluluk, huzur ve dinginlik oldu...

Belki temel bu ama daha pek cok sey var... Bu yazida daha uzun ve saglikli yasamin puf noktalari ve cesitli receteleri verilirken, genc kalmayi kolaylastiran kucuk formuller de siralanacak. Prof. Dr. Muftuoglu, 'yasama sanati'ndan 'yaslanma sanati'na uzayan bakis acisiyla, nasil yaslanmamiz gerektigini anlatacak...

'Biz yasami uzatmiyoruz, zaten yasam uzuyor' diyorsunuz. Insan omru neden uzuyor ve biz ne kadarina mudahale edebiliyoruz?

Bilim ve teknolojik gelismeler insan omrune omur katiyor. Sadece antibiyotiklerin kesfi, ortalama insan omrunde 10-15 yillik uzama yapti.

Asilanmanin getirdigi koruyucu guc, bizim daha az hastalanmamizi sagladi.

Son bir arastirmada statin grubu kolesterol ilaclarinin ortalama insan omrune ilavesinin 12 yil civarinda oldugu hesaplandi. Karacigere verdigi zarar cozulurse statinler 10 yil sonrasinin Aspirin'leri olacak. Genetik bilimindeki gelismelerle genetik mirasimizdan dolayi basimiza gelen saglik olaylarinin cogunun ertelenmesini saglayacagiz. Insanlar, muhtemelen hak ettigi omru zaten yasayacak.

Egitim bir avantaj

Nedir hak ettigimiz omur?

Bence 120'nin uzerinde. Kayit altinda bilinen en uzun yasayan kisinin yasi, 117. Eger 117 yil gerceklesiyorsa insan omru bunu zorlayabilir. Bana gore 120 yil yasamak efsane degil. Son 100 yilda yasam suremiz ortalama 30 - 40 yil uzadi.

Uzun yasamin kaynagi dedigimizde en onemli belirleyiciler neler?

Daha cok saglik bilinci icinde olmayi, daha iyi, daha saglam durusu saglamayi becerebildigimiz icin hak ettigimiz sureyi yasayacagiz. Entelektuel duzey iyiyse, bu daha iyi gerceklesecek. Cunku arastirmalara gore uzun omrun en onemli anahtarlarindan biri egitim.

Yaslanmayla egitimin iliskisi ne?

Egitimli kisi saglik ve dunya konusunda daha bilincli. Arastirmalar egitilmis insanlarin belleklerinin daha saglam oldugunu ve yasam suresinin uzadigini gosteriyor. Egitimli insan asisini yaptiriyor, bagisiklik sistemini guclendiriyor, hastalik belirtilerinde doktora daha erken basvuruyor. Hastalarin yuzde 80'i cok hastalanmadigi surece doktora gitmiyor.

Bugunku Turkiye'de egitim duzeyimize bakarsaniz, potansiyel yaslanma surecimiz nasil?

8 yillik egitimin sadece egitimle ilgili degil, saglikla ilgili sorunlarda da ciddi cozum uretecegini umut ediyorum. Egitim duzeyimize, universitelilesme oranlarimiza bakarsaniz h�l� yuzde 35-40'lardayiz. Turkiye'de ortalama yasam suresi kadinlarda 72, erkeklerde 68-69'a dayandi. ABD'de 78-82 yas civarinda. Ileride ortalama yasam suresini hizla uzatan ulkelerden biri haline gelecegiz.

'Olcu kacmamali'

'Saglikli yaslanma'dan ne anlamaliyiz?

Omru akillica yasamak. Hicbir seyin olcusunu kacirmamak lazim. Formda kalmak, kaliteli bir hayat yasamak, mutlu olmakla birlestirdiginiz zaman sagligin faydasi var.

Nereden, nasil baslamak lazim? Bunun icin belli bir yas var mi?

2 sinir ciziyorum. 30-35'li yaslar artik donup kendinize bende neler oluyor diye sormaya baslamaniz gereken yaslardir. Digeri 55 yas ve ustu.

Yolun yarisi da 35 degil artik...

Tabii ki. 35 cok gerilerde kaldi. Ama orada Cahit Sitki'nin anlatmak istedigi hayatin sadece organik yarilanmasi degil, ruhsal yarilanmasi. 35'ten sonra yasaminiz uzuyor ama ruhsal kalibiniz orta yasa geliyor. 50 yas ve civarini orta yaslara giris gibi dusunmek lazim. Bugunku klasifikasyonda birkac seyi gundeme getirmek lazim. Artik butun dunyada her sey yaslilar ve orta yasli insanlara gore konumlandiriliyor. Cunku tum dunyada dogurganlik azaliyor, yasam suresi uzadigindan en fazla yasli nufus artiyor.

55'te doktor sart

Peki bir doktora basvurmak icin hangi yasi beklemek lazim?

Doktora basvurmanin mutlaka gerektigi yas, 55 ve ustu yastir. Bu yas grubu cok daha onemli. Cunku o donemde kadinda da, erkekte de birdenbire hizlanan hormonal, ����bolik degisimler yasanir.

Kadinda yikim daha fazla olmasina karsin daha uzun yasamalari bir paradoks degil mi?

Evet ama bence kadinlarin uzun omurlu olmalarinda bu cok olumlu bir katki. Butun dunyada kadinlarin omru daha uzun. Hicbir ulke yok ki, erkekler kadinlardan daha uzun yasasin. Erkeklerin sagliklari konusunda daha fazla duyarli olmaya ihtiyaclari var. Sagliklarini daha iyi izlemeleri bazen erkekler tarafindan alay konusu edilse bile, cogu zaman kadinlarin daha uzun yasamalarinin sebebidir.

Orta yaslarda hayata bakis nasil olmali?

Ilkonce sagliga, mutluluga, dinginlige odaklanmak lazim. Saglikli olma karari, beraberinde baska turlu bir hayat yapilanmasini da gerektiriyor. Biraz egzersiz, biraz beslenme odakli, uykuya, stres yonetimine dikkat eden, kendini basariya daha fazla adayan, bunlar icin gerekli olan ekonomik gucu elde etmeye calisma gayreti icinde olan, ki ekonomisi daha iyi olanlar daha az hastalaniyor.

Ornegin ben sagligimdan baslamaliyim, sigara iciyorum, onu birakmaliyim. Egzersiz yapmiyorum, yapmaliyim. Duygusal hayatima cok iyi dikkat etmeliyim. Ailevi iliskilerim cok iyi degil, esimle, cocuklarimla yeterince ilgileniyor muyum?

Bunlari zaman zaman gozden gecirmek lazim. Hayati dikkatli bir sekilde dagitmak lazim. Saglikli olma karari bir meydan okumadir.

Haftada en az 2 ogun balik yiyin

Likopen iceren domatesi, karpuzu, proantosiyanidin iceren uzumu, pekmezi, kirmizi sarabi, beta karoten bakimindan zengin portakal, kayisi, seftali ve havucu, yogun lif iceren tum meyve ve sebzeleri bol bol tuketin.

Gunde birkac tane ceviz ya da findigi, salataya ekleyeceginiz yarim fincan ketentohumunu beslenme aliskanliklariniza yerlestirin.

Sut urunlerinde yagsiz ya da az yagli olanlara yonelin.

Haftada 2 kez ortalama 100-150 gram duzenli olarak balik tuketin.

Yesil yaprakli sebze ve meyvelere daha cok agirlik verin.

Kafeinden olabildigince uzak durup tuzu azaltin.
Daha bol potasyum, magnezyum, kalsiyum almaya calisin. Lahana, brokoli, ispanak, soya fasulyesi, guvenilir bitkisel kalsiyum kaynaklaridir.

Orta yaslarda guclu antioksidan etkileri sebebiyle flavinoitlerin de bol bol tuketilmesi yararlidir. Caydan, koyu yesil, sari ve kirmizi renkli sebze ve meyvelerden yeterince saglanabilir. Soya, elma ve brokoli onemli flavinoit kaynaklaridir. Lahana, kereviz, bezelye ve salgamda da bol bulunur.

Kadinlar erkeklerden fazla yasiyor cunku...

Kadinlar sagliklarina daha duskun.

Stresleri erkeklere gore daha az.

Is kazalariyla karsilasma riskleri daha az.

Erkeklere gore ruhsal ve hormonal acidan daha monogam olmaya egilimli. Bu nedenle cinsel yolla bulasan hastaliklara daha az yakalaniyorlar.

Hormonal hiperaktif olmalari yani cok fazla degisken hormonal yasamlari, daha direncli olmalarini sagliyor.

Kadinlar daha sevecen, hayata daha bagli, daha cok huzur icinde olmaya cabaliyor. Erkekler birbirlerine cok acik ve samimi degiller.
Kadinlar daha az sigara, alkol tuketiyor.

Iste erken yaslanmanin nedenleri

Beslenme eksiklikleri.
Hipertansiyon, seker hastaligi, damar sertligi gibi uzun sureli saglik sorunlari.
Genetik hastaliklar.
Kas ve eklem sorunlari.
Egzersiz eksikligi (hareketsiz yasam tarzi).
Kolesterol-trigliserit yuksekligi.
Yogun stres, mutsuzluk, kotumserlik, depresyon.
Organ yetmezlikleri (tiroit bezi tembelligi, karaciger yetersizligi, kalp, bobrek, hipofiz yetmezligi).
Yogun cevresel kirlilik ve radyasyon etkisi.
Yetersiz ve kalitesiz uyku.
Sigara, alkol ve uyusturucu bagimliligi.

Kaynak : Milliyet

E Witamini Regl Sancilarini Azaltiyor

Bilim adamlarinin arastirmalari, mensturasyon (regl) doneminde E vitamini almanin ozellikle genc kizlarda sikca gorulen sancilari azalttigini ortaya koydu.

Mensturasyon oncesi ve ilk gunlerinde gunde 200 mg E vitamini kullandirilan genc kizlarda sancilarin azaldigi tespit edildi. Ozellikle cok agri cekenlerde agrilarin azalma olasiliginin cok daha yuksek oldugu vurgulandi.

Ingiltere�de yayinlanan British Journal of Obstetrics�de yer alan makalede, mensturasyon (regl)sancilarinin cok sayida kadinin gunluk hayatini etkileyebildigi, is kayiplarina yol acabildigine dikkat cekildi. Makalede, mensturasyon oncesi ve ilk gunlerinde gunde 200 mg E vitamini kullandirilan genc kizlarda sancilarin azaldiginin tespit edildigi bildirildi.
E vitamini kuru yaptirilan genc kizlarda mensturasyon doneminde kanamalarin da azaldigini belirten bilim adamlari, E vitamini alan kadinlarin, regl sancilari yuzunden kullandiklari agri kesicilerin sayisinda da azalma kaydedildigini bildirdi.

Ozellikle cok agri cekenlerde agrilarin azalma olasiliginin cok daha yuksek oldugunu vurgulayan bilim adamlarindan Peter Bowen-Simpkins, �Bu yuz binlerce genc kizi etkileyen bir rahatsizlik konusunda saglanmis onemli bir gelisme olarak degerlendirilebilir� dedi.

Mewsimine Gore Saglik!!

Hayatimizi takvimlere gore duzenliyoruz. Tatillerin ne zaman baslayip, ne zaman sona erecegi, onemli gunler, kisacasi gunluk hayatimizla ilgili her seyi takvimlerde bulabiliyoruz. Ancak bir de saglik takvimine ihtiyacimiz var. Iste size, yilin 12 ayinda sagliginizi korumak icin neler yapmaniz gerektigini anlatan bir basucu takvimi!

OCAK

Yilin ilk ayi. Baska bir deyisle yeni baslangiclar yapmanin, onemli kararlari uygulamaya baslamanin tam zamani. Hadi, siz de kesin kararinizi verin ve sigara icmekten vazgecin. Son zamanlarda tum dunyada sigaraya karsi etkili bir kampanyanin surduruldugunu biliyoruz. Gelin bu kampanyaya kulaklarinizi tikamayin.

Ocak ayi, sigarayi birakmak icin yilin en uygun, en anlamli donemi. Yapilan arastirmalar, ocak ayinda sigaradan vazgecmeye karar verenlerin bu girisimlerinde cok basarili olduklarini gosterdi. Ister ocak ayinin kerameti deyin, ister yeni bir baslangic yapmanin kararliligi deyin, ama ortada bir gercek var: Ocak ayinda sigaraya veda edenler, bir daha ellerine sigara almiyorlar
Bu arada sigara dumaniyla gozgozu gormez hale gelmis kapali salonlardan, barlardan da uzak durun. Tabii bu ay, sogukalginliklarina karsi da tedbirli olmaniz gerekiyor. C vitamini takviyesini sakin unutmayin. Her sabah bir bardak portakal suyu icmeyi aliskanlik haline getirin. Ocak ayinin saglik takviminde, sagliginizi korumaya daha fazla ozen gostermeniz vurgulaniyor.

SUBAT

�Cuce Subat�in ne gibi surprizler yapacagi belli olmaz. Ulkemizde genellikle soguklar, subat ayinda siddetlenir. Biraz da ilkbahara duyulan ozlemin verdigi sabirsizlikla, subati biran once atlatmak isteriz.

Mutlaka farketmissinizdir, kis aylarinda daha cok acikiriz ve karnimizi doyurmamiz daha zor olur. Vucut, daha fazla enerjiye ihtiyac duydugu icin, bu donemde sindirimi zor olsa da tok tutan yiyeceklere agirlik verilir. Ozellikle karbohidrat iceren besinler sofralari susler.

Subatta, su karbohidratli besinler meselesini ele alin. Agir karbohidratli yiyeceklerden vazgecin. Tahil urunleri, kuru fasulye, mercimek, borulce, nohut gibi yiyecekler, sebve ve meyve agirlikli bir beslenme programini uygulayin. Subat ayinda, beslenme aliskanliklarinizdaki hatalari duzeltmeye calisin. Zararli karbohidratlardan uzak durmaniz, kisi daha saglikli atlatmanizi saglayacak.

MART

Karanlik ve kasvetli kis gunlerinden sonra Mart ayinda gunesi gormeye baslayacaksiniz. �Mart kapidan baktirir, kazma kurek yaktirir� derler ve Mart gunesine aldanmanin yanlis oldugunu iddia ederler. Mart ayinda soguklar devam etse de, hem gunler uzayacak, hem de gunes sik sik gokyuzunden size kendini gosterecek. Bu gunleri iyi degerlendirin.

Firsat buldukca acik havada yuruyusler yapin. Bahara dinc ve guclu girmek icin mart ayinda vucut egzersizlerine agirlik verin. Kis aylarinda istemeden de olsa, belki kilo aldiniz. Fazla kilolardan kurtulmak icin yilin en uygun donemindesiniz. Bu ay, bahar yorgunluguna karsi da hazirlikli olmalisiniz.

NISAN

Nisan ayi, genellikle yagisli gecer ama yagmur bulutlarinin arasindan gunes yuzunu gosterince de yureginizi yasama sevinci sarar. Karamsarliktan kurtulmanin tam zamani.

Bu arada bir noktaya dikkatinizi cekmek istiyoruz. Mart ayinda fazla kilolardan kurtulmayi basarmis olabilirsiniz. Ancak simdi vucudunuzu dikkatle inceleyin ve bel bolgesinde bir fazlalik olup olmadigini arastirin.

Ince vucutlu olsaniz bile belde kalinlasma, hafif bir gobek vucudunuzda zararli yaglarin biriktigine isarettir. Zararli yaglarin bel bolgesinde toplandigi belirtiliyor.

Kanser ve kalp hastaliklarina yakalanma tehlikesinin bir habercisi de bu yag birikimi. Nisan ayinda ozellikle bel ve karin jimnastigi yapmaniz, beslenme duzeninizi yeniden gozden gecirmeniz gerekiyor.

MAYIS

Cinsel hayatiniza ceki duzen vermek icin Mayis ayini tercih edin. Baharin bu en guzel ayinda, yeni asklara kendinizi hazir hissedebilirsiniz. Cinsel durtulerin hizlandigi bu donemde, cinsel hastaliklarin da arttigini unutmayin.

Bu ay, kendinizi yenilemek icin elinize gecen firsatlari degerlendirin. Bu ayin en onemli sorunlari, sindirim sisteminde ortaya cikabilir.

Gerekirse bir doktora gorunup sindirim sisteminizi rahatlatacak onlemler alabilirsiniz. Eger gecmisti sindirim sisteminizde sorunlar yasadinizsa, mayis ayinda bu sorunlarin tekrar ortaya cikmasi ihtimali fazladir. Bu nedenle, daha once uyguladiginiz perhize bas vurmanizda fayda var. Bu ay, sindirim sisteminizi korumaya ozellikle cok onem vermelisiniz.

HAZIRAN

Hic oyalanmadan, vakit kaybetmeden bir saglik kontrolunden gecin. Tatile cikmadan once, bir check-up yaptirmaniz gerekiyor. Sagligina onem veren herkesin, hic degilse bir doktora gorunup genel bir muayeneden gecmesi gerekiyor.

Tatilinizin zehir olmamasi ve de kendinizi goz gore gore hasta etmemeniz icin biraz fedakarlik yapmayi goze almak zorundasiniz.

Ozellikle orta yasli kadin ve erkeklerin, yazin nimetlerinden yararlanmaya baslamadoan once mutlaka doktor kontrolunden gecmeleri gerekiyor. Hemen yuzunuzu burusturup, kaslarinizi catmayin. Siradan bir check-up icin fazla zaman harcamaniza gerek yok. Kan ve idrar tahlili, bir kac arastirma ile bu mesele halledilir.

TEMMUZ

Tatil doneminin bu en guzel ayinda yapmaniz gereken ilk is, cildinizin durumunu kontrol ettirmek olmali. Deri kanserlerinin ozellikle temmuz ayinda ortaya cikmasi bir rastlanti degil. Yaz sicaklarinin cekiciligine kapilip, gunes banyolarini artirinca, bilmeden kendinizi tehlikeye atabilirsiniz. Derinizdeki benler onceleri iyi huylu olabilir, ama birdenbire gunesle temas edince ozellikleri degisebilir. Bu ay, lutfen cildinizin bakimina, sagligina ozen gosterin. Asiri sicaklarda, kan basincinizi olcturmeyi de ihmal etmeyin. Vucudunuzun susuz kalmasi ihtimaline karsi onlem alin.

AGUSTOS

Agustos sicaklarinda kent icinde kalmak, kalp hastaliklari acisindan tehlike yaratabilir. Yaz ortasinda, oncelikle ruhsal sagliginizi korumak icin onlemler almalisiniz. Yilin bu en sicak ayinda, stresten uzak kalmaya calismalisiniz. Yasadiginiz cevreden uzakta gecireceginiz bir kac gun, sizi rahatlatir. Depresyon, panik atak gibi sorunlar, agustos ayinda ortaya cikabiliyor. Onceleri ruhsal sorunlar yasamis olanlarin da, bu ay cok dikkatli davranmalari oneriliyor.

EYLUL

Surekli ayni tempo icinde yasamanin zararli etkileri, vucudunuzda da kendini gostermeye baslar. Sonbaharin bu ilk ayinda, tipki ilkbaharin baslangicinda oldugu gibi acik hava sporlarina agirlik vermelisiniz. Ama bu ay, daha once denemediginiz sporlari denemenizde yarar var. Vucudunuzun kaslari surekli ayni hareketleri yapmaktan yorulur. Bu nedenle eylul ayinda farkli egzersizler yapmayi deneyin. Joging yapiyorsaniz, yuruyusu deneyin. Tenis oynuyorsaniz, bu kez de voleybolu tercih edin. Degisik sporlarla vucudunuzun dinginligini koruyacaksiniz.

EKIM

Ekim ayi, saglik acisindan sonbaharin en tehlikeli donemidir. Hava serinlemeye hatta sogumaya basladigi icin grip, soguk alginliklari, bronsit, bogaz agrilari ve enfeksiyon hastaliklari sirada bekler. Bu hastaliklara yakalanmamak icin oncelikle bagisiklik sisteminin guclendirilmesi gerekiyor. C vitamini iceren meyve ve sebzeler sofranizdan hic eksik olmamali. Bagisiklik sistemini guclendirici besinlerle kendinizi koruyabilirsiniz. Yesil ve siyah cayin bagisiklik faydali oldugunu unutmayin.

KASIM

Sagliginizla ilgili planlar yapmanin tam zamani. Saglik sigortanizi yenileyeceksiniz. Bu arada genel bir saglik kontrolundan gecmeyi ihmal etmeyin. Hava kosullarindaki degisiklikler, ozellikle kalp ve akciger hastaliklarina davetiye cikarir. Kisa girmeden once, saglik durumunuzun incelenmesi, kis aylarinda buyuk sorunlarla karsilasmanizi onleyebilir. Bu arada depresyon riskini de gozardi etmeyin. Vucudunuz degisen hava kosullarina uyum saglayincaya kadar, bazi sorunlarla karsilasmaniz kacinilmaz.

ARALIK

Her seyden once strese karsi onlem almalisiniz. Kis mevsiminin basinda kendinizi asiri derecede yorgun hissedebilirsiniz. Bu ay, bunyenizi kuvvetlendirmek icin vitamin takviyesine agirlik vermelisiniz. Kis kosullarinin pek cok kisinin ruh sagligini olumsuz yonde etkiledigi biliniyor. Gunesin yuzunu cok seyrek gostermesi, ozellikle kadinlarda karamsarliga neden olur. Bu yuzden soguk kis gunlerinde, gunesi gorur gormez kisa sure de olsa acik havada dolasmalisiniz. Sinir sisteminizi kontrolden gecirtmeyi de unutmayin. Kis basinda ruh ve beden sagliginizda onemli degisiklikler yasayabilirsiniz. Bu nedenle bir sorununuz olunca, zaman kaybetmeden doktorunuza basvurun.

ONEMLI::::Kus Gribi Insana Nasil Bulasiyor???



Avian influenza viruslerinin Insanlara Bulasmasi Nasil Olur?



A tipi grip viruslerinin pek cok alt tipi bulunuyor. Bu alt tipler, A tipi grip virusunun yuzeyindeki belli proteinlere gore siniflaniyor (hemagglutinin [HA] ve neuraminidase [NA] proteinleri). Bilinen 16 HA alt tipi ve 9 NA alt tipi A grip virusu bulunuyor. Bu arada HA ve NA proteinlerinin farkli kombinasyonlari da mumkun. Her bir kombinasyon farkli bir alt tip olusturuyor. A tipi grip virusunun bilinen tum alt tipleri kuslarda bulunuyor.



Genellikle �avian influenza virus� olarak kuslarda bulunan A tipi grip viruslerine deniliyor ama 1997�den bu yana bazi alt tiplerin insanlara da bulastigi biliniyor. Gerci cogu insan icin bu olasilik dusuktur.



Genellikle avian influenza virusunun bulasmasi icin, kisinin dogrudan virus bulunan kumesle temas etmis olmasi, tavuklara, ordeklere, hindilere ya da bu hayvanlarin ifrazatlari ya da diskilari ile kirlenmis yuzeylere dokunmus olmasi gerekir.



Insandan insana virus bulasmasi henuz raporlanmadi. Bugune kadar bulastigi insanda kaldi, devam etmedi.



Insana bulasan grip virusu ile insanlara bulasan alt tipler kastedilir. A tipi grip virusunun bilinen 3 alt tipi yani H1N1, H1N2 ve H3N2 insanlara bulasabiliyor. Mevcut A tipi grip virusunun bazi genetik parcalarinin kuslardan geldigi dusunuluyor. A tipi grip virusu kendi icinde surekli degisiyor ve gelisiyor. Bu nedenle de zaman icinde insanlar arasinda bulasabilir ve yayilabilir hale gelmesinden korkuluyor.



Kumeste bir salgin baslarsa, virusun bulastigi kumes hayvanlari ya da yuzeylerle temas eden insanlarin virusu kapma riski vardir.



Bir H5N1 Salgininda Insan Sagligi Acisindan Risk Nedir?



H5N1 virusu genel olarak insanlara bulasmaz bilinmesine karsin ocak 2004�den bu yana Dunya Saglik Orgutu�nun raporladigi 140+ insan vakasi mevcut. Bu vakalarin cogunlugu, salgin olan kumesle veya kumes hayvanlari ile dogrudan temasla meydana gelmis. Bu insanlarin da yarisi olmus durumda. Vakalarin cogunlugu onceden saglikli olan cocuklar ve gencler.



Ama sadece agir derecede hastalanan insanlarin raporlanmis olma olasiligi da mevcut. Belki H5N1�in bulastigi ama hastaligi hafif geciren insanlarin toplam sayisini bilmiyor olabiliriz.



Su ana kadar insandan insana H5N1 bulasmasi olasiligi son derece nadir olarak bildiriliyor. Gorulen o ki, bir insana gectikten sonra, bulasmasi devam etmiyor. Ama dunya uzerindeki tum viruslerin degisim gecirme kabiliyeti oldugu bilindigi icin, bilim adamlari bir gun insanlar arasinda yayilacak bir kus gribi salgini olasiliginin var oldugunu dusunuyorlar.



Henuz virusun bulastigi insan sayisi az oldugu icin de, bu viruse bagisiklik saglayacak ilac uretimi �cok az� ya da �yok� olarak bildiriliyor.



Bir gun, insanlar arasinda bir kus gribi salgini olur mu? Ya da ne zaman olur? Sorularinin cevaplari henuz bilinmiyor ya da ongorulemiyor. Ama uzmanlar bu tur bir olasiligi gozardi edemiyorlar.



Insanda H5N1 Belirtileri ve Insan Tedavisi Nasil Olabilir?



Insanlarda kus gribinin belirtileri, tipik insan gribi benzeri belirtilerden (ates, oksuruk, bogaz agrisi, adele sizlamalari) baslayip, goz enfeksiyonlari, zaturre, agir solunum hastaliklari (akut solunum bozuklugu) gibi rahatsizliklara kadar varabilir. Hatta hayati tehdit eder hale de gelebilir. Belirtiler, hangi virusun alindigina gore degisir.



ABD�deki Laboratuar arastirmalari normal insan gribi icin kullanilna ilaclarin, kus gribi icin de kullanilabilecegini gostermistir. Ancak, kus gribi viruslerinin zaman icinde bu ilaclara dayanikli hale gelmesinden de korkuluyor. Bu nedenle de daha fazla calisma yapilmasi gerekli goruluyor.



Asya�daki H5N1 virus�ten kaynaklanan hastalik ve olumler sirasinda, 2 antiviral tedavi direncli goruldu; amantadine ve rimantadine. 2 baska antiviral tedavi, yani oseltamavir ve zanamavir de muhtemelen ise yarayacak diye dusunuluyor. Ancak boyle olup olmadigini anlamak icin ilave arastirmalara ihtiyac duyuluyor.



Su anda insanlari Asya ve Avrupa�da gorulen tur H5N1 virusune karsi koruyacak bir asi mevcut degil. Ancak asi arastirmalari 2005 nisandan bu yana yapiliyor. Bu konuda detayli bilgi icin National Institutes of Health website�ne bakabilirsiniz..

Kus Gribi ve H5N1 Virusu Nedir?????

Bu bayrama maalesef ulke sathina yayilan bir "kus gribi" olayi ile girdik. Bugun itibariyle 13 kisiye bulastigi tespit edilen ve 3 cocugun da olumune yol acan bu hastalik hakkinda, iste sorulanlar..


Turkiye�yi bugunlerde ve Dunya�yi bir muddettir etkileyen bu konuyu gormezden gelemeyiz. Okuyucularimiza genel olarak Kus Gribi nedir bilgisini aktarmak istiyoruz.



Kus Gribi Nedir?



Ingilizce Avian influenza (kuslara ait grip anlamina geliyor) olarak adlandirilan kus gribi, yaban kuslari arasinda rastlanan bir hastalik. Ozellikle gocmen kuslarin bagirsaklarinda tasiniyor. Ancak virusu tasiyan her kus hasta olmayabiliyor. Kus gribi virusu, kuslar arasinda cok yuksek bulasiciliga sahip. Gocmen kuslardan, tavuk, hindi, ordek gibi evcil kumes hayvanlarina da gecebiliyor, ustelik onlari oldurecek duzeyde de hastalandirabiliyor.



Virusu almis kuslar, bunu salya, burun ifrazati ya da diskilarinda tasiyorlar. Hassas ya da bagisiklik sistemi zayif kuslar, bu virus tasiyicisi kuslarin ifrazatlari ya da diskilari ile temas ederlerse, virusu onlar da kapmis oluyorlar. Yerel kuslar ya da kumes hayvanlari, su kuslari ya da diger kumes hayvanlari ile temasa gecerek ya da kafes ve su, yemler gibi malzemelere dokunduklarinda bu virusu, eger bulasmis durumdaysa, alabilir.



Bir kumese avian influenza virus bulasmasi durumunda, olusan hastalik 2 duzeyde siniflandiriliyor. �Dusuk patojenik� formunda hastalik tespit edilmeyebiliyor ama bazi belirtileri ortaya cikiyor. Mesela kuslarin tuylerinde bazi belirtiler (cansiz, dokulme gibi) ya da yumurta uretiminde azalma meydana gelebiliyor. Ama �yuksek patojenik� durumda, hastalik hizla tum kumese yayiliyor. Bu durumda, etkilenen kusun birden fazla ic organ etkileniyor. 48 saat icinde olum orani % 90-100 civari.



Kus Gribi A (H5N1) Virusu



A tipi grip (H5N1) virusu �ki kisaca H5N1 virus olarak adlandirilir � kuslar arasinda bir hayli yaygin ve oldurucudur.



2003 sonlari ve 2004 baslarinda Asya�da 8 ulkedeki (Kambocya, Cin, Endonezya, Japonya, Laos, Guney Kore, Tayland ve Vietnam) kumes hayvanlari arasinda H5N1 tipi kus gribi salgini goruldu. O zaman, bu ulkelerdeki salgini onlemek icin 100 milyon kus olduruldu ya da kendi hastaliktan oldu. Salgin mart 2004�de kontrol altina alindi.



Ama haziran 2004�den itibaren yine Asya�daki cesitli ulkelerde (Kambocya, Cin, Endonezya, Kazakistan, Malezya, Mongolya, Sibirya, Tayland ve Vietnam) Japonya, Laos, Guney Kore, Tayland ve Vietnam) muhtelif H5N1 salgini goruldu.



Dunya Saglik orgutu (WHO) salginlarin bundan sonraki yillarda da surecegini tahmin ediyor. Gercekten de son olarak 2005 sonundan baslayarak Turkiye, Romanya ve Ukranya�da da olaylar gorulmeye baslandi.



H5N1 virusu bulasan insan vakalari, Kambocya, Cin, Endonezya, Tayland ve Vietnam�da raporlandi. Kus gribiyle ilgili en son istatistik ve detaylara Dunya Saglik Orgutu�nun (World Health Organization - WHO) sitesinden ulasabilirsiniz.



Akciger Grafisi;Akciger Kanseri Taramasi.....

Akciger Grafisi;Akciger Kanseri Taramasi Ve Erken Teshisinde En Uygun Tetkik

Amerika Ulusal Kanser Enstitusunun yaptigi yeni calismanin sonuclari Ulusal Kanser enstitusu dergisinin aralik sayisinda yayinlandi. Buna gore akciger kanserini erkenden teshis etmede en kolay,pratik ve ucuz yolun duz akciger grafisi cektirmek oldugu belirlendi.
Amerika Ulusal Kanser Enstitusunun yaptigi yeni calismanin sonuclari Ulusal Kanser enstitusu dergisinin aralik sayisinda yayinlandi. Buna gore akciger kanserini erkenden teshis etmede en kolay,pratik ve ucuz yolun duz akciger grafisi cektirmek oldugu belirlendi.

Ancak yanlis pozitif-tumor sonuclara dikkat. Yani Akciger kanseri olmadigi halde kanser sonucu verebilir. Bu tetkikin hic te az olmayan bir oranda yanlis tumor teshisine de neden oldugu ayrica belirtildi. Bu nedenle akciger kanserini taramada akciger grafisinin vazgecilmez bir tetkik oldugu ortaya cikti.

Tum kanserlerin neredeyse %25-30�unu olusturan Akciger Kanseri, ulkemizde en sik gorulen, en oldurucu ve tedavisi oldukca zor kanser turunden olup, her yil yaklasik 35-40.000 yeni akciger kanserli olguya rastlanmaktadir. Akciger kanseri teshis edildiginde cogunlukla yayilmis oldugundan hastalarin %90�i en gec 2 yil icinde olmektedirler. Ancak erken teshis edildiginde, cerrehi ve uygun tedavilerle akciger kanserli hastalarin %70�i en az 5 yil yasayabilmektedir.

Akciger kanseri acisindan riskli olan gruplar (sigara icenler, kimyasal madde soluyan islerde calisanlar gibi) tayin edildikten sonra, akciger grafisini duzenli olarak (yilda 1 kez) cektirenlerde erken teshis oranlarinin arttigi belirtilmektedir. Her ne kadar akciger grafisi tek basina bir tarama testi olarak yeterli degilse de riskli gruplarda boylesi basit ve ucuz teknik mutlaka kullanilmalidir.

Akciger grafisini duzenli cektiren riskli gruplarda erken teshis ve ameliyat edilebilme oranlarinda artis ve akciger kanserinden olum oranlarinda azalmanin oldugu bildirilmistir. Ancak akciger grafisinde kitle veya tumor bulgusu gorulenlerin hemen panige kapilmamasi gerekir. Cunku ilave tetkikler (Akciger Spiral Bilgisayarli Tomografisi gibi) ile desteklenmesi, ardindan biyopsi alinmasi elzemdir. Zira kitle yada tumor gorunumu veren, ama kanser olmayan selim bir cok akciger hastaligi mevcuttur.

Yilda bie duzenli akciger grafisi cektiren akciger kanserli hastalarin %44�unde evre-I dedigimiz erken tani oranlari elde edilmistir. Buda ameliyat icin uygun anlamina gelmektedir.

Tum avantajlarina ragmen Akciger Rontgen grafisi toplum genelinde tarama amacli kullanilamaz. Mutlaka, sigara icimi, yas ve kalitim acisindan riskli grupta olmasi gerekir. Ancak buda nasil olsa erken teshis edilebilmektedir dusuncesiyle �sigara icilebilir� dusuncesine asla sevketmemelidir.

Banyo sonrasi soguga dikkat!

Saglik Bakanligi yetkililerine gore, kis aylarinda solunum yolu enfeksiyonlarinda buyuk artis gozleniyor.
Banyo sonrasi soguk ortamda islak olarak bulunmak bu tur hastaliklara karsi duyarliligi artiriyor. 9 ayda birinci basamak saglik kurumlarinda solunum yolu rahatsizligi tanisi konulan vaka sayisi 17 milyon civarinda...


Saglik Bakanligi Temel Saglik Hizmetleri Genel Mudurlugu yetkililerinden alinan bilgiye gore, ozellikle kis aylarindasolunum yolu ile bulasan hastaliklarda ciddi oranlarda artis gozleniyor. Saglik Bakanligi�na ulasan verilere gore, sadece saglik ocaklarinda her yil 12-18 milyon hasta solunum yolu enfeksiyonlari tanisi ve tedavisi aliyor. Yetkililer, bu durumun saglik kuruluslarinda buyuk bir yuk yarattigini ve toplumda isgucu kaybi ve okul devamsizliklari gibi olumsuzluklara yol actigini bildirdiler.

Hava sartlarinin degismesi ve ani sogumasiyla gelisen agir kis sartlarinin, sagligi tehdit eder hale gelebildigini belirten Saglik Bakanligi yetkililerine gore bu konuda alinmasi gereken onlemler soyle:
Kis aylarinda havalarin sogumasiyla birlikte ozellikle nezle, grip, anjin, orta kulak iltihabi, sinuzit ve zaturree gibi solunum yolu hastaliklarinda artis gozleniyor. Bebek, kucuk cocuk, 65 yas ve uzerindekilerle kalp ve akciger hastaligi olanlar, soguk ve kirli havaya karsi daha duyarli. Bu nedenle bu grup icerisinde yer alanlar soguk ve hava kirliliginde artis olan donemlerde mumkun oldugunca disari cikmamali, solunum yolu enfeksiyonlarinin kolay yayilim yaptigi kalabalik ortamlardan uzak durmali. Bu hastaliklardan korunmak icin ayrica dengeli beslenmeli, vitaminyonunden zengin gidalar alinmali ve bol miktarda sebze ve meyve tuketilmeli. Dis ortama cikilacagi zaman, soguktan korunacak sekilde giyinilmeli. Banyo sonrasi soguk ortamda islak olarak bulunmak hastaliklara karsi duyarliligi artiriyor.
Kis aylarinda saglikli kisilerin daha hafif gecirdigi solunum yolu enfeksiyonlari bebek, kucuk cocuk ve 65 yas uzerindeki kisilerle kalp veya akciger hastaligi olanlarda ciddi solunum sistemi hastaligi sekline donusebiliyor. Hastalik, sikayet ve bulgularin uzamasi veya gunluk yasami etkileyecek sekle donusmesi halinde mutlaka doktora basvurulmasi gerekiyor.
Vatandaslar hastaligi etrafa bulastirmamak icin ozen gostermeli. Bunun icin sik el yikanmasi temel saglik onlemi. Solunum yolu enfeksiyonlari, agiz ve burunda olusan damlaciklar cevreye sacilarak yayildigi icin oksururken ve hapsirirken agiz ve burun elle kapatilmalidir. Hastalar kalabalik ortamlarda bulunmamaya ozen gostermeli ve imkanlar olcusunde evlerinde istirahat etmelidir.
Kis aylarinda soba ve kaloriferlerin yanmasi nedeniyle havada bulunan partikul sayisi artmakta ve bunun sonucunda hava kirliligi olusmaktadir. Hava kirliligi, solunum yollarinda yer alan savunma mekanizmalarinin etkinliklerini azaltmakta ve solunum yolu hastaliklarina neden olan mikroorganizmalarin vucuda girisini kolaylastirmaktadir. Sigara dumani da hava kirliligini arttirdigindan, solunum yolu enfeksiyonlarinin daha sik gelismesine neden olmaktadir. Vatandaslar bu konularda da duyarli olmalidir.
Soba veya elektrikli isiticilar yangin ve karbon monoksit zehirlenmesi riskini arttirdigi icin bacalar iyi temizlenmeli, gazli veya katalitik sobalarin bulundugu ortamlar uygun araliklarla havalandirilmalidir. Ruzgarli havalarda sobalarin kontrol edilmesi, baca gazlarinin geri donusuyle olusabilecek soba zehirlenmelerinin onlenmesi acisindanonemlidir. Komur sobalarinin yatarken sondurulmesi can ve mal guvenligi acisindan onem tasiyor.

9 AYDA 17 MILYON VAKA
Saglik Bakanligi�na ulasan bilgilere gore, 2005 yilinin ilk 9 ayinda birinci basamak saglik kurumlarinda 17 milyon 38 bin 265 kisiye solunum sistemi rahatsizligi tanisi konuldu. Bunun 7 milyon 219 bin 765�ini akut ust solunum yolu enfeksiyonu, 1 milyon 346 bin 755�ini akut sinuzit, 2 milyon 504 bin 591�ini akut faranjit, 3 milyon 636 bin 56�sini akut tonsilit, 2 milyon 17 bin 808�ini akut bronsit bronsiyolit, 176 bin 420�sini akut laranjit, 136 bin 870�ini ise zaturree vakalari olusturdu.

Cep telefonu sinir sistemini etkiliyor

Firat Universitesi�nde (FU) yapilan arastirmada, cep telefonlarinin bas agrisi, unutkanlik, dikkatsizlik artisi, refleks kaybi, kulaklarda cinlama, gozlerde kararma, capaklanma ve yanmaya neden olabilecegi tespit edildi.

Arastirmada, uzun sure cep telefonu kullaniminin, asiri sinirlilik ve gozlerde sulanmaya sebep oldugu, uzun sureli kullanimlarda bu etkilerin daha da arttigi ortaya cikti.
Firat Universitesi�nde (FU) Elektrik Elektronik Muhendisligi ogretim uyesi Yrd. Doc. Dr. Hasan Balik, insan ihtiyaclarinin gelisimi cercevesinde ozellikle elektronik alanda teknolojide buyuk yenilikler yasandigini, bu yeniliklere paralel olarak ortaya cikan ceptelefonlarinin her gecen gun gelisim gosterdigini soyledi.

Artan cep telefonu kullaniminin insan sagligi uzerinde olumsuz etkiler yaptigi yonunde bircok gorus oldugunu belirten Yrd. Doc. Dr. Balik, cep telefonlarinin kullanilmadigi anlarda temel olarak hicbir guc tasimadigini, ancak kullanim aninda siddeti 250 milivata ulasan elektromanyetik darbeler olustugunu bildirdi.

Yrd. Doc. Dr. Balik, arastirmalarda kilogram basina dokularin yutabilecegi en yuksek gucun 4 wat olarak bulundugunu, buna gore isyerlerinde 10, meskenlerde ise 50 kat onlem alinmasi gerektigini Dunya Saglik Orgutu�nun tavsiye ettigini belirtti. Yrd. Doc. Dr. Balik, �Vucudun sicakligini bir santigrat derece artiran elektromanyetik dalganin insan sagligina zararli oldugunun tespitleri goz onune alindiginda, cep telefonlarinda yasanan elektromanyetik darbelerin onemi ortaya cikar� dedi.

695 KISI UZERINDE ARASTIRMA YAPILDI
Yrd. Doc. Dr. Hasan Balik, cep telefonlarinin insan beynine ve goze etkisini belirlemek icin 695 kisi uzerinde yapilan arastirmada, cep telefonu kullanmayan, kullanan ve uzun sure kullanan kisiler uzerinde istatiksel tespitlerde bulunduklarini soyledi. Yrd. Doc. Dr. Balik, arastirma sonucunda ulastiklari verileri soyle siraladi:
�Calisma sonucunda, cep telefonlarinin bas agrisi, unutkanlik, dikkatsizlik artisi, refleks kaybi, kulaklarda cinlama, gozlerde kararma, capaklanma ve yanmaya neden oldugunu tespit ettik. Ayrica asiri sinirlilik ve gozlerde sulanmaya sebep olmasinin yanisira uzun sureli kullanimlarda bu etkinin artigini tespit ettik.�

Arastirma sonucuna gore cep telefonlarinin insan sagligi uzerine etkisinin olmadigini soylemenin imkansiz oldugunu belirten Yrd. Doc. Dr. Balik, ancak kesin olarak zararli oldugunu soyleyebilmek icin de bu bulgularin deneysel verilerle desteklenmesi gerektigini sozlerine ekledi.

Menenjitin ilk belirtileri saptandi

Ingiliz bilimadamlari, menenjitin bilinenlerden daha erken ortaya cikan ve kan zehirlenmesine benzeyen yeni semptomlarini saptadi.
LONDRA - Ingiltere�deki Oxford Universitesi kamu sagligi birimi tarafindan yapilan arastirmalar, oldurucu menenjit hastaliginin bilinenlerden daha erken ortaya cikan ve kan zehirlenmesine benzeyen, bacaklarda agri, el ve ayakta soguma ve cilt renginde degisiklik gibi semptomlari bulundugunu ortaya koydu.

Hizli ilerlemesi ve oldurucu olabilmesi nedeniyle anne-babalarin en korktugu hastaliklarin basinda gelen menenjitin bugune kadar bilinen deride kizariklik, ensede sertlesme gibi semptomlarinin hastaligin baslamasindan 13 ile 22 saat sonra ortaya cikabildigine dikkat ceken Ingiliz bilimadamlari, �Bu asamaya gelindiginde hasta zaten artik hastanelik duruma da gelmis oluyor. Yapilan mudahaleler, gecikildigi icin sonucsuz kalabiliyor� dedi.

Oxford Universitesi bilimadamlarindan Matthew Thompson, uzun surenarastirmalar sonucunda bas agrisi, deride kizariklik, isiga karsi duyarlik, bilincin zaman zaman kaybedilmesi, ensede sertlesme gibi klasik semptomlarin cok oncesinde, hastaligin bunyeye girmesinden sonraki 8. saatten itibaren ortaya cikan yeni semptomlari menenjitli 448 cocuk uzerinde yapilan arastirmalar sonucu belirlediklerini acikladi.

Bu cocuklarin anne-babalariyla yapilan gorusmelerde, butun bu cocuklarin ortak ozelliginin hastaliklarinin ilk 8 saatinde kan zehirlenmesine benzeyen belirtiler gosterdigi sonucunu elde ettiklerini belirten Thompson, �Bunlardan da daha erken, 4-6 saat arasinda ortaya cikan ates, istah kaybi, kusma gibi semptomlar da var,ama bunlar bircok diger hastalikta da goruldugu icin bu semptomlarla sonuca varmak zor� diye konustu.


Kafeinin afrodizyak etkisi belirlendi

ABD�de disi fareler uzerinde yapilan bir arastirma, kafeinin cinsel gucu artirdigini ortaya koydu.BERLIN - Stern dergisinin internet sayfasinda yayinlanan haberde, ABD�nin Southwestern Universitesi�nde gorevli iki kadin arastirmacinin, kafeinin disi fareler uzerindeki etkilerini arastirdiklari bir calismada, kafeinin enerji verici ozelliginin yani sira cinsel gucu artirici bir etkisinin de bulundugunu belirledikleri kaydedildi.

Arastirma kapsaminda 108 disi fareye once bir doz kafein veren arastirmacilar, daha sonra disi farelerin erkek farelerle yalniz kalacaklari bir ortam yarattilar ve disi farelerin, ciftlesmenin hemen ardindan yeniden erkek farelerin yanina gittiklerini gozlemlediler.

Kafeinin insanlar uzerinde de cinsel gucu artirici bir etkisi olabilecegi ifade edilen arastirmada, bu konuda kesin bir tespit icin arastirmalarin kafein bagimlisi olmayan kadinlarla yapilmasi gerektigi belirtildi.


Panik atak ve bilinmeyenler yogun korku

Panik atak ve bilinmeyenler yogun korku - editor: draligus

Panik atak, basli basina bir hastalik degil, bir hastalik belirtisi sayiliyor. Bu ataklar sadece bir kez ortabildigi gibi, birkac aydan daha uzun surecek sekilde de yasanabilir. Insan hayatini olumsuz yonde etkileyen panik atak, psikoterapi ve ilac tedavisiyle giderilebiliyor. Panik atak, diger bircok hastalikta oldugu gibi, ciddiye alip hemen uzmana basvurmayi gerektiriyor. Aksi halde durum, kisiyi depresyona sokacak kadar ciddi boyutlara varabiliyor. Tabii sosyal hayatin bozulmasi da bunun ardindan geliyor.



Panik atak nasil anlasilir?
Yogun korku ve rahatsizlik hissinin yani sira, panik atakta su belirtilerin en az dordu yasanabilir:


- Nefes darligi
- Olum korkusu
- Carpinti, kalp nabzin hissedilmesi
- Aniden ortaya cikan sikinti
- Bas donmesi
- Bayilacakmis gibi olma
- Goguste daralma
- Cildirma korkusu
- Kontrolun kaybedilecegi korkusu
- Karin bolgesinde gerginlik ya da bulanti
- Tehlikeli bir hastaligi oldugu hissine kapilma
- Ellerde, ayaklarda terleme, uyusma, karincalanma
- Usume ya da ates basmasi


Panik atak neden kaynaklanir?
Panik ataga yol acan faktorler arasinda:
- Stres,
- cok miktarda kafeinli iceceklerin tuketilmesi,
- panik bozukluk hastaligi,
- depresyon
- ve tiroit veya paratiroit bezi hastaliklari birincil etken olarak;
- sara (epilepsi) hastaligi,
- takintili kisilik,
- dogumdan sonra tiroit hormonunda bozulma
- ve adet oncesi sendromu da ikincil faktorler olarak siralanabilir.

Stres
Stres, panik ataga yol acan etkenler arasinda birinci sirada yer aliyor. Bir yakinin olumu, asiri stres, incinme, tecavuz gibi yasami kotu yonde etkileyen ozellikler, panik atagin olusmasina yol acabiliyor. Ornegin, bir sinavda surenin yetersiz kalacagi dusuncesi kiside panik atagi gelistirebiliyor.


Cok miktarda kafeinli iceceklerin tuketilmesi
Kafein, beyine dogrudan ulasiyor. Bu nedenle kisinin uyanik kalmasini sagliyor ve ayni zamanda vucuttaki seretonin duzeyini bozuyor ve merkezi sinir sistemindeki norotransmetter maddelerinde duzensizlik yaratiyor. Bu durum da panik ataga yol aciyor. Bundan dolayi, ozellikle asiri miktarda kahve, kola gibi icecekler tuketen kisilerin, bunlari azaltmalari gerekiyor. Bazi panik atak sikayeti olan hastalar, sadece kafeinli icecekleri azaltiklarinda bile bu rahatsizliklarindan kurtulabiliyor.


Panik bozukluk hastaligi
Panik atakta siklikla rastlanan bu hastalik, tek basina veya ozellikle topluma acik yerlerde korku ve endise halinde ortaya cikiyor. Panik bozuklugu hastaligi, genetik kaynakli olabilme ozelligi tasir. Ozellikle 20�yle 30 yas arasindaki insanlari etkileyen bu hastalik, tedavi edilmedigi taktirde kroniklesip depresyona yol acabiliyor. Panik bozuklugu hastaliginda uyusturucu ve alkol tuketimi fazla olur. Bu hastaligin uzun sure devam etmesi durumunda, somatizasyon diye tanimlanan hastalik korkusu ve supheciligi baslayabiliyor. Genc yastaki hastalar, atak gecirirken kendini kesme egilimine girebiliyorlar. Bu sirada vucutta salgilanan beta endorfin maddesi, hastanin agriya daha rahat cevap verebilmesini sagliyor.


Depresyon
Ozellikle tekrarlayan depresyon krizleri veya manik depresif hali, panik atak esliginde gelisebiliyor. Tedavinin yanit verebilmesi icin, rahatsizlik kaynaginin depresyondan mi, yoksa panik ataktan mi kaynaklandiginin belirlenmesi gerekiyor. Agir depresyonda panik atak da yasanirsa, hastanin intihar etmeye egilim gostermesi artiyor. Bu nedenle, depresyon ve panik atak beraber tedavi gerektiriyor.


Tiroit bezi hastaliklari
Tiroit bezi hastaliklarindan dolayi meydana gelen kalsiyum ve fosfor elektrolitlerinin duzensizligi, panik ataga neden olabiliyor. Tiroit bezi hastaliklarinda asil tedaviyi endokrilonoji uzmani yapiyor. Gerekli durumda psikiyatrist de devreye giriyor.


Nasil Bir Tedavi Gerekiyor?
Panik atakta, oncelikle ataklara yol acan nedenler bulunuyor. Ardindan buna gore bir tedavi uygulaniyor. Bu hastalik biyolojik ve psikososyal faktorler sonucu ortaya ciktigindan, ilac tedavisiyle birlikte psikoterapi uygulaniyor. Beyindeki noradrenalin ve seratoninini dengelemek icin ilac tedavisine basvuruluyor. Davranis psikoterapisiyle de, hastanin ataklar sirasinda kontrolu saglayabilmesi amaclaniyor. Arastirmalara gore, iki tedavide birlikte uygulandiginda, hastalarda ataklarin tekrarlama riski daha dusuk oluyor. Tabii panik ataga yol acan etkenlerin de ortadan kaldirilmasi gerekiyor. 8 � 12 aylik tedaviler sonrasinda, hastada panik bozuklugunun tekrarlama riski azaliyor.




Cinko eksikligi sac dokulmesi ve belirtiler!!!

Cinko eksikligi sac dokulmesi ve belirtiler - editor: draligus

Cinkonun vucudumuzda cok onemli gorevleri vardir. 200 civarinda enzim ve bir cok hormonun uretiminde (testosteron gibi) rol alir. Baslica isevleri arasinda: RNA, DNA, protein sentezi, insulinin aktivasyonu, Vitamin-A nin hucrelere tasinmasi ve kullanimi, yaralarin iyilesmesi, hucrelerin bolunerek cogalabilmesi, tad alma (ozellikle tuzlu tadin farkina varabilme), sperm yapimi, bagisiklik sisteminin guclendirilmesi, davranis ve ogrenme performansinin artisi, anne karnindaki ve dogmus bebek ve cocuklarin buyume ve gelisimi, kanda yaglarin tasinmasi gibi bir cok olayla iliskilendirilmektedirler. Cinko eksikligi, Turkiye ve Dunya da en sik gozlenen mineral eksikliklerinden biri olmakla birlikte uzerinde en az durulanlardan birisidir. Ulkemizde tarim yapilan topraklardaki cinko miktari yuksek degildir (topraklarin %49.83 unde alt sinir olarak belirlenen 0.5 ppm den dusuk, %32.76 sinda 0.5-1.0 ppm arasindadir).



Cinko kaplarin ve cinko su borularinin da artik kullanimdan kalkmis olmasi cinko eksikligine katkida bulunmaktadir.

Cinko Eksikliginin Belirtileri




1. Yasami tehdit edebilecek duzeydeki agir cinko eksikligi
- Bulloz pustuler dermatit
- ishal
- sac dokulmesi
- mental (zihinsel) bozukluklar
- sik sik enfeksiyona yakalanma (hucresel bagisiklik yetmezligi)


2. Orta dereceli cinko eksikligi
- buyume geriligi
- hipogonadizm (cinsel organ gelisiminde gerilik)
- deri degisikligi
- istah bozuklugu
- karanliga uyum bozuklugu
- yara iyilesmesinde gecikme
- tad duyusunda azalma


3. Dusuk derecede cinko eksikligi
- sinirsel ve duyusal degisiklikler
- oligospermi
- testosteron hormonunda azalma
- thymulin aktivitesinde azalma
- interlokin-2 aktivitesinde azalmaokul oncesi cocukarda gelisme geriligi
- sik sik enfeksiyonlara yakalanma


Cinko Eksikligine Neden Olabilen Hastaliklar

1. Yasami tehdit edebilecek duzeydeki agir cinko eksikligi
- akrodermatitis enteropatika
- total parenteral nutrisyon
- penisilamin tedavisi sonrasi
- akut alkol alimi


2. Orta dereceli cinko eksikligi
- beslenmeye bagli (toprak yeme gibi)
- malabsorbsiyon bozukluklari
- orak hucreli anemi
- talasemiler (Thalassemia)
- kronik bobrek hastaliklari
- kronik karaciger hastaliklari


3. Dusuk derecede cinko eksikligi
- en sik gorulen gruptur. Ozellikle cocuklar, gebeler ve yaslilarda gozlenir.


Cinko ve Sac Dokulmesi

Insanlarda akut cinko eksikligi gelismesi durumunda ilerleyici sac dokulmesi meydana gelebilmektedir. Kronik cinko eksikliginde ise sac buyumesi yavaslamakta ve yaygin sac dokulmesi ile sonlanabilmektedir. Sac hastaliklarinda cinko eksikligi temel neden olarak kabul edilmemekte ancak esasli bir rolu olabilecegi uzerinde durulmaktadir.

Daha cok hububat proteini tuketen gelismekte olan ulkelerde, hububattaki azla miktardaki fitatlar ve diger bazi organik bilesikler, demir ve cinkoyu baglayarak emilimini azaltirlar. Tedavi Cinko eksikligi durumunda ozelikle de yetersiz alima bagli gelisen eksikliklerde cinko iceren ilaclarin kullanimi son derece basarili sonuclar vermektedir. Doz ayarlamsi kilogram basina 1 mg oalcak sekilde yapilir; sut ve sut urunleri ile birlikte alinmaz, tok karnina alinir. 6 inci aydan sonra bebklerde kullanilmasi tavsiye edilmektedir. Cinko C-vitamini ile birlikte alinirsa daha kolay emilir.



Saglik Karnesi icin gerekli Belgeler..

Bag-Kur

Verem Ile IlgIlI Yanitlar.....

Hepatit B ve tuberkuloza karma asi



Yeni asi anne karnindayken de uygulanabilecek




Su an kullanilan hepatit B asilari uc doz olarak uygulaniyor

Verem hastaligi Turkiye'de dususte




Veremin belirtilerinden biri de oksuruk

Tatilde spor yapanlara 'eglendirici' kosu




Asiri sicak ve sogukta yapilan spora dikkat

Bayramda 'dengeyi' bozmayin

Bayramda 'dengeyi' bozmayin



Etli yemeklerin sebzeli yapilmasi oneriliyor

Anksiyete ve Tedavisi

Anksiyete ve Tedavisi

PanIk Atak....................

Merhaba
Panik Bozuklugu Nasil Bir Hastaliktir?


Panik bozuklugu psikiyatristler tarafindan iyi bilinen ve cok sik gorulen bir rahatsizliktir. Oyle ki, toplum icinde herhangi 100 kisinin yaklasik 3-4� u bu hastaligi ya daha once gecirmistir ya da halen bu hastaligi yasamaktadir. Her yasta baslayabilmekle birlikte en sik 20-35 yaslari arasinda baslar. Kadinlarda, erkeklere gore 2-3 kat fazla gorulur.



PANIK ATAK TURLERI



1-Beklenmedik Ataklar: Nedensiz, birden ortaya cikan nobetler, Panik Bozuklukta bu tur ataklar vardir.
2-Duruma bagli olanlar: Korkulan bir kedi, kopek veya baska bir nesneyle yada bir durum karsiliginda ortaya cikar.
3-Durumsal yatkinlik gosterilen panik ataklar: Genellikle destekleyici bir etken vardir, ama her zaman panik olusmaz, ornegin araba kullanirken panik atak olusmaktadir, bazen araba kullandiktan sonra atak gecirmektedir...


Panik Atagin 13 bedensel bilissel belirtisi vardir. Bunlardan 4 tanesinin olmasi nobet icin yeterlidir cogunlukla 7-10 arasi belirti yasanmaktadir. Nobet hizli baslangiclidir, 10 dakikada zirveye cikar. Bazen yarim-veya bir saat surebilir.

Panik Ataginin Belirtileri Nelerdir?


Giysi katlari arasindaki kuru ve durgun havanin iyi bir isi izalatoru oldugunu belirten Dr. Ulkumen Rodoplu, �sapka giymek de isinin korunmasina yardimci olur� dedi.
Avrupa Acil Tip Birligi Baskan Vekili Uzman Doktor Ulkumen Rodoplu, yaslilar, bebekler ve hastalarin soguga daha az direncli oldugunu, alinacak onlemlerle soguktan korunmak gerektigini soyledi
Dr. Ulkumen Rodoplu, soguk havalarda vatandaslarin �donma tehlikesini� basit ilk yardim uygulamalariyla asabileceklerini belirtti.

Normal vucut isisinin 37 derece oldugunu kaydeden Dr. Rodoplu, vucudun, yenilen besinleri yakarak isisini sabit tutmaya calistigini soyledi.

Donma ya da donmaya yakin isilarda vucut isisinin dusmesine �hipodermi� denildigini kaydeden Dr. Rodoplu, soyle dedi:
�Yalnizca ayaklar, eller, kulaklar veya burun ucu gibi uc kisimlarin sogugun etkisiyle yaralanmasina �donuk� denir. Vucut isi kaybini ����bolizmayi artirarak (titreme) dengelemeye calisir. Soguk ortamdan uzaklasarak, ruzgardan korunacak yer aramak da isi kaybini azaltmanin bir yoludur. Giysi katlari arasindaki kuru ve durgun hava, iyi bir isi izolatorudur. Sapka giymek de isinin korunmasina yardimci olur.�

Hipodermi icin isinin donma noktasinda olmasina gerek olmadigini savunan Dr. Ulkumen Rodoplu, kisin evsiz kisilerde veya evlerinde yeterince isinmayanlarda da hipodermi gorulebilecegini savundu.

Yaslilar, bebekler ve hastalarin soguga daha az direncli oldugunu belirten Dr. Rodoplu, �Kisi soguk suya batirildiginda, hizla hipodermi gelisebilir. Vucut isisinin birkac derece dusmesi telafi edilebilir. Ama yasamsal organlarda isi 35 derecenin altina inerse, hipodermi olusmaya baslar� dedi.

DONMADA ILKYARDIM

Hipoderminin birinci evresinde vucut isisinin 32-35 derece arasinda oldugunu, titreme goruldugunu belirten Dr. Ulkumen Rodoplu, sozlerini soyle surdurdu:
�Ikinci evrede, 32 derecenin altinda titreme durur, kas hareketleri azalir. Oncelikle kucuk, ince kas hareketleri sona erer. Belirti olarak, titreme vardir. Kas hareketleri yavaslar ve isi dustukce durur. Uyku egilimi gorulur. Nabiz yavaslar ve zayiflar. Solunum yavaslar. Kalp ritmi bozulabilir. Dolasim ve solunum durabilir. Ilkyardim olarak, hastanin 20 derece civarinda oda isisina alinmasi, islak giysilerini cikarilmasi, kuru ve sicak battaniyelerle ortulmesi gerekir.�

Dr. Ulkumen Rodoplu, soguk havalarda donmanin yani sira soguk yaralanmalarina da sik rastlandigini bildirdi.

Soguk nedeniyle olusan yaralanmalarin cogunun vucudun acikta kalan yerlerinde oldugunu kaydeden Rodoplu, lokal yaralanmalarin siddetini etkileyen faktorleri de soyle acikladi:
�Maruz kalinan isi, ruzgarin hizi, siki giysi, ayakkabi ve dolasimi kisitlayan baska nedenler, yorgunluk, kotu beslenme, alkol veuyusturucu kullanimi ile hipodermidir. Hipodermide kan ic organlara cekilecegi icin, vucudun uc kisimlarinda soguk yaralanmasi riski artar. Alkol, ciltteki damarlari genisleterek gecici sicaklik hissine yol acar ama ayni nedenle soguk ortamda alkol aliminda dikkatli olunmalidir. En ciddi lokal soguk yaralanmasi olan donukta, dokular gercekten donar ve hucreler olur. Kangren gelisirse olu dokularin cerrahi olarak uzaklastirilmasi gerekir. Daha az zarar olussa da yarali bolumde kalici degisiklikler olacaktir.�


Aman DIkkat Hastalik MevsImI!!!!




Ulke genelinde yasanan soguk ve yagisli hava beraberinde bircok saglik sorununu da birlikte getiriyor.
Her gun yuzlerce kisi acil servislere kol, bacak ve kalca kirigi nedeniyle basvurururken, bir yandan da solunum yolu enfeksiyonlarinda onemli bir artis gozleniyor. Enfeksiyonlar ozellikle, cocuklari, yaslilari, hamileleri, kronik saglik sorunlari olanlari olumsuz etkiliyor.

Kis mevsiminde soguk havaya uyum saglamak icin vucudun daha fazla enerji harcadigina dikkat cekiliyor. Bu enerji ihtiyaci karsilanmadiginda da vucut direnci dusuyor, enfeksiyonlara yatkin hale geliyor. Soguk kis iklimde yasayan ve yillarini geciren insanlarin soguk havaya uyumuyla iliman iklimde ve zaman zaman sogukta yasayan insanlarin uyumunun farkli oldugu belirtiliyor. Soguk, ozellikle akcigerin akut veya kronik tum hastaliklarini tetikler. Bronsit, astim gibi saglik sorunlari daha sik gorulur. Ayrica kronik bobrek ve diyabet hastalari, kalp hastalari, by-pass geciren kisiler asiri soguklardan cok daha fazla etkilenirler. Kisin ortaya cikan hava kirliligi de sogukla birlestiginde sorun buyur.

ZATURREYE DIKKAT
Kis mevsiminde artis gosteren ve iyi tedavi edilmediginde olume bile yol acabilen hastaliklardan biri de zaturre. Akcigerlerin iltihabi bir hastaligi olan zaturrede, akcigerlerde bulunan hava kesecikleri, iltihabi bir siviyla dolar. Akcigerlerin gorevi olan oksijen alis veris fonksiyonu bozulur, kanda oksijen duzeyi azalir. Bunlarin sonucunda hucreler normal fonksiyonlarini yerine getiremez ve hatta bu nedenle olum bile gorulebilir. Amerika�da bile halen olume yol acan hastaliklar arasinda zaturre altinci sirada yer aliyor.

Zaturreye neden olan faktorler
Zaturreye yol acan 30�un uzerinde mikroorganizma tanimlanmaktadir. Zaturrenin olusumunda bakteriler ve virusler onemli rol oynar. Bakterilerden kaynaklanan enfeksiyonlar yenidogan bebeklerden yasli kisilere kadar her yas grubunda gorulebilir. Alkolikler, yeni ameliyat olmus hastalar, kronik akciger ve kalp hastaligi olanlar ve bagisiklik sistemi zayiflamis kisilerde pnomoniye yakalanma riski daha yuksektir. Ates, titreme, oksuruk, sari veya yesil renkte balgam cikarma, gogus agrisi ve terlemeyle gelisir.

Zaturrelerin yarisi da viruslerden kaynaklaniyor. Viruslerden kaynaklanan zaturrelerin kisa surede iyilestigine dikkat cekiliyor. Ancak grip virusu agir zaturreye yol acabilir, altta yatan kalp , akciger hastaligi olanlarda ve gebelerde olum nedeni bile olabilir. Belirtileri ates, basagrisi, kuru oksuruk, kas agrisi ve halsizlik gibi gripal infeksiyonlarda gorulen belirtilerdir.

Zaturre tedavisi nasil yapiliyor?
Zaturre tedavisinde antibiyotiklerin yani sira agri ve ates icin parasetamol veya nonsteroid antiinflamatuvar ilaclar, balgam sokturucu ilaclar kullaniliyor. Eger hastanin kaninda oksijen duzeyi duserse oksijen tedavisi de oneriliyor. Genc hastalar, iyilestikten sonra 1 hafta icinde normal yasantilarina donebilirler. Orta yasli kisilerde eski sagliklarina kavusmalari ve kendilerini iyi hissetmeleri haftalari alabilir. Zaturre gripal infeksiyonlar sirasinda veya sonrasinda olusabildiginden grip asisi yaptirmak zaturreden de korunmayi saglar. Grip asisi senede bir kez sonbahar ayinda yapilir.

KIS HASTALIKLARINDAN KORUNMAK ICIN ONERILER
Kis mevsiminde enfeksiyonlar agir gectigi icin korunma tedbirlerine ozen gosterilmesinde yarar var.
Yaslilarin, cocuklarin, kalp, astim, diyabet gibi saglik sorunlari olan kisilere havanin cok soguk oldugu gunlerde mecbur kalmadikca sokaga cikmalari onerilmiyor.
Giyime ozen gosterilmeli, soguktan koruyacak bicimde giyinilmesinin yanisira asiri terlememeye dikkat edilmeli.
Kis ve soguk diye fazla enerji almak iyi olur. Ancak asiri yagli yemek ve az hareket, kilo almaya neden olur. Bu yuzden ogunler muntazam yenilmeli. Sabah kahvaltilarina ve enerji verecek mevsim meyve ve sebzelerine de agirlik verilmeli.
Sogukta ozelikle hamileler mevsim hastaliklarina yakalanmamaya ozen gostermeli, toplu yerlerden uzak durmali, maske ile korunmali.
Astimi olanlarin ilaclarini duzenli almalari, mecbur kalmadikca disari cikmamalari, hava kirliliginden, soba ve komur etkisinden sakinmalari gerekiyor.
Kalp hastaligi olanlarin cok sogukta yurumemelerini oneriliyor.
Yuksek tansiyonu olanlarin da ilaclarini titizlikle kullanmalari, direnc artsin diye diyeti bozmamalari, tuzlu yememeleri buyuk onem tasiyor.







Kis mevsimi, hastalik mevsimi
Kar, kis, soguk, nezle, grip, faranjit, bronsit ve zaturre gibi hastaliklari da beraberinde getiriyor. Ancak bu hastaliklardan korunmak elinizde










Keten tohumu ile gelen saglik!!!

Omega-3, omega-6 yag asitlerinin iyi bir kaynagi olan keten tohumu, yuksek oranda cozunur ve cozunmez lif icerir, gogus, kolon, prostat kanserine karsi koruyucu olan lignanlarin kaynagidir.Gunde 1 yemek kasigi keten tohumu tuketilmesi yeterlidir. Hamile, emziren kadinlar ve kucuk cocuklarin ise kullanmamasi onerilir. Yeterli miktarda balik tuketmiyorsaniz (Omega-3 yag ihtiyacinizi karsilamak icin), hamur islerine de keten tohumu ekleyebilirsiniz.
Keten tohumlari sert oldugundan dikkatli bir cignemede bile yeterince ogutulemeyebilirler, bu da yeterince sindirilmeden vucuttan atilmalarina sebep olur. Ogutulmus keten tohumunun sindirimi cok daha kolaydir. Keten tohumunu ogutmek icin karabiber veya kahve el degirmenleri ya da bu tip tohumlari ogutmek icin ozel olarak uretilmis elektrikli ogutuculer kullanilabilir.

Keten tohumu oda sicakliginda bir yil tazeligini korur. Ogutulmus keten tohumu ise 30 gun boyunca hava gecirmez kapakli bir kavanozda saklanabilir.

KETEN TOHUMUNUN YARARLARI

Mide-bagirsak sorunlarina karsi iyi gelir.
Bagirsaklari yumusatir, kabizliga iyi gelir.
Kemikleri guclendirir. Ozellikle menopoz doneminde yararlidir.
Bagisiklik sistemini guclendirir.
Menopoza bagli sik�yetleri hafifletir.
Kalp-damar hastaliklarindan korur.
LDL Kolesterol ve Trigliserit seviyesini dusurur.
Yuksek tansiyonu dusurur.
Romatizmal hastaliklari onler.
Sinir sistemini guclendirir.
Hafizayi guclendirir.
Kan sekerini dengeler.
Konsantrasyon bozukluguna karsi iyi gelir.
Yaslanmaya bagli dikkat daginikligina karsi iyi gelir.
Haricen kullanilarak yaralarin cabuk iyilesmesini saglar.
Egzama ve sedef hastaliklarinda kullanilir.
Nasirlarda kompres olarak kullanilir.
Solunum yolu hastaliklarinda olumlu etki yapar.
Ruhsal bozukluklara karsi iyi gelir.
Oksurugu giderir.
Agiz boslugu, bogaz ve dis eti rahatsizliklarinda gargara olarak kullanilir.
Lifleri sanayide, ozellikle dokumacilikta kullanilir.

KETEN TOHUMU NASIL TUKETILIR?

Kaynatilarak icilebilir.
Dovulerek, ogutulerek toz haline getirilebilir. Bir kasik agza atildiktan sonra arkasindan su icilebilir.
Kavrulmus olarak tuketildiginde daha lezzetli olur. Keten tohumunun cok ozel bir tadi veya kokusu yoktur, ama kavrulunca guzel bir tada kavusur.
Tohum seklinde tuketilecekse iyice cignenmelidir.
Sizler de mutfakta keten tohumunu el altinda bulundurarak, onu ogutulmus halde salatalariniza, yogurdunuza, muslinize serpebilir, firinda yaptiginiz hamur islerine katabilir, pilavdan corbalara, tatlilardan tuzlulara her yemeginizde kullanabilirsiniz.